
Admin tarafından postalanan herşey
-
BURDUR YÖRESİ HALK OYUNLARI
BURDUR YÖRESİ HALK OYUNLARI 1 - Teke Zortlatması: Halk oyunlarımız, İnsan - doğa ilişkilerini konu almakta olup, teke zortlatması, tekenin yani erkek keçinin hareketlerini anlatmaktadır. Dirmilcikten gider yaylanın yolu, Ak Fasülle oldu mu, İlimonum Sulandı, Eli Elekli Gelin gibi 9/16'lık ölçüyle çalınıp, hızlı oyunlar olup, başlıca figürler: tekil yürüme, çiftli yürüme, tekil dönme, çiftli dönme, tam dönme ve dönmedir. 2 - Teke Zeybeği: 9/8'lik ölçüyle çalınan en hızlı zeybek türü olup; Sarı Zeybek, Şu Dirmilin Çalgısı, Haymanalı, Kozağaç Zeybeği gibi çok değişik ezgileri vardır. Teke Zeybeğinde başlıca figürler: Çiftli yürüme, tekil yürüme, dönme, çökme ve dönerek çökmeden oluşur. Erkek ve kadınların kolları birbirinden farklıdır. 3 - Serenler Zeybeği: 9/8'lik ölçüyle oynanan bir kesinti zeybeğidir. Eğer söz söyleniyorsa oynananlar gezelemektedirler. Söz bitince oyun kısmı başlar. Teke zeybeklerinden biraz daha yavaş oynanmakla birlikte oldukça zor ve değişik figürleri vardır. 4 - Alyazma Zeybeği: 9/4'lük ölçü ile oynanır. Serenler zeybeğinden daha çok ağırdır. Kesinti zeybeği olup, söz söylenirken müzik ritmine uygun olarak gezeleme yapılmakta, söz bitince de oyuna girilmektedir. 5 - Avşar Zeybeği: 9/4'lük ölçü ile oynanır. Yörede çok sevilen ağır zeybeklerdendir. 6 - Kezban Yenge: Sözlü olarak hızlı şekilde, baştan sona, sağ ayak tabanı üstünde hafifce alçalıp, sol ayak burnu üzerinde yükselerek, oynanan bir kadın oyunudur. Kollar, sürekli olarak, dirsekten aşağı yukarı hareket ettirilir. 7 - İğdem Düştü: 9/8'lik ölçü ile oynanan sözlü kadın zeybeğidir. Oyun, erkek zeybekler kadar heybetli olmamakla birlikte, yine de kendine özgü bir tavırla oynanır. 8 - Gabardıç (Kaba Ardıç): 2/4'lük ölçüyle kadınlar ve erkekler tarafından oynanan sözlü bir oyundur.
-
Tarihi Yerler - Doğal Güzellikler - Tarihi Evler - Mağaralar
BURDUR GÖLÜ Burdur Gölü, Söğüt Dağı ile Sulu Dere Yayla dağ kütleleri arasında kuzeydoğu - güneybatı doğrultusunda uzanan oluk şeklindeki tektonik çöküntünün sularla dolması ile oluşmuştur. Gölün batı kesimi boyunca uzanan fay hattı nedeniyle bu kısımda kıyı çizgisi çok dardır. Bu dar bölgelerde göl birden derinleşir. Gölün güney ve kuzeyinde ise alüvyonların birikmesi ile sazlarla kaplı ve delta oluşumu başlamıştır. Kapalı bir havuzda yer alan gölün akıntısı yoktur. Göl suyu oldukça tuzlu olup ülkemizin en derin göllerinden biridir. Derinlik bazı yerlerde 100 metreyi buluyor. Göl su seviyesinin son yıllardaki aşırı düşüşüne, gölü besleyen dere ve çaylar üzerinde yapılan barajlar ve son yıllardaki bölgede yaşanan aşırı kuraklığın neden olduğu sanılmaktadır. Göl üzerinde yapılan araştırmalara göre besin maddeleri yönünden çok zengin olmadığı belirtilmektedir. Buna karşılık gölün yüze yakın kuş türüne ve yaklaşık olarak 300 bine yakın su kuşunu barındırdığı tahmin edilmektedir. Göl ile prehistorik yerleşim yeri Kuruçay Höyüğü arasındaki uzaklık yaklaşık 7 km dir.
-
Tarihi Yerler - Doğal Güzellikler - Tarihi Evler - Mağaralar
Burdur Arkeoloji Müzesi Müze; ilk defa yakın tarihimizde önemli bir kültür merkezi olan Bulguroğlu Pirkulzade Medresesinin kütüphanesinde bu çevreye ait eski eserlerin koruma altına alınması ile 1956 yılında kurulmuş, 1963 tarihinde de resmen müze haline gelmiştir. Bugün müze Vakıflar Genel Müdürlüğünden 99 yıl intifa hakkı ile alınmış olan Bulguroğlu Pirkulzade Kütüphanesi çevresindeki kendi malı olan 980 m2 lik alanda hizmet vermektedir. Sagalassos ve Kremna daki kazı yerinden gelen Athena, Leto, Nemessis, Apollon, Aphrodit, Hygeia, Aslepidos ve Herakles’in heykellerinden oluşan zengin bir koleksiyona sahiptir. Ayrıca Bubon’dan gelen Apollon heykeli ile dikkat çekmektedir. Hacılar Höyüğü ile Düğer köyünde bulunan Neolitik döneme ait eserler ve daha sonraki çağlara ait seramikler, müzemizi 60 bin eseri ile ülkemizdeki sayılı müzeler arasına getirmiştir.
-
Burdur Adı Nereden Gelmektedir ?
Burdur Adı Nereden Gelmektedir ? Burdur, Akdeniz Bölgesinin batı kesiminde, Göller Bölgesinde yer almaktadır. Burdur adının nereden geldiği hakkında çeşitli görüşler ileri sürülmüştür. Birinci görüş, Burdur adının “Polydorion” kelimesinin daha sonra, “Polydor” şekline dönüştüğü, oradan da Burdur şekline dönüştüğüdür. İkinci görüş ise Burdur yöresinin eski adı Limobrama “Göl Kenti” anlamına gelen Limobria kelimesinden türemiştir. Sonradan da değişerek Burdur olmuştur. Fakat Antik Çağlarda Burdur’un yerinde herhangi bir şehir bulunup bulunmadığı bilinmemektedir. Bunun için bu iki adın kesin olarak ne zaman kullanıldığı bilinmemektedir. Üçüncü görüş ve en akla yatkın olanı da; Burdur şehrinikuran Türkmen boylarından Kınalı Oymağı mensupları, konaklama yeri ararken, burayı buluyorlar ve bölgenin güzelliği karşısında “Cennet Buradadır” demişler ve “Burada Dur” sözü zamanla hece düşmesine uğramış ve Burdur’a dönüşmüştür. Kaynak: Burdur Valiliği
-
Tarihi Yerler - Doğal Güzellikler - Tarihi Evler - Mağaralar
BUBON Antik Kenti Burdur’a 135 km. uzaklıktaki Gölhisar’a bağlı İbecik Köyündedir. Antik Kent, köyün 2,5 km. güneyinde yükselen Dikmen Tepe üzerinde yer alır. Tarihçesi hakkında çok sınırlı bilgilere sahip olduğumuz Bubon, olasılıkla M.Ö. 190 yılında Araxa’nın müttefiki olarak bir savaşa girmiştir. M.Ö. 145-140 yılları arasında Tiran Moagetes’in oğlu demokrasiyi yeniden getirmiştir. Murena tarafından 1. Mithridates Savaşı sırasında kurulan Oinoanda (İncealiler), Balboura (Çöl Kayığı) ile Kibrya (Gölhisar) Tetrapolisi’ne (4 Kent Birliğine) girmiştir. Sonra Boubon diğer tetrapolis şehirleri ile Lykia’ya geçmiştir. Lykia ancak Claudius zamanında 43 yılında Roma eyaleti olmuştur. Boubon Antik Kentinde Hellenistik devire kadar inen kalıntılar ile birlikte Roma Çağı kalıntıları ayakta durmaktadır. Tiyatrosu, tapınakları, agorası, şehir surları, gimnazyumu ve diğer yapıları ile ilk çağı önemli bir antik kentini oluşturmaktadır. 1960 ve 67 yılları arasında yoğun bir şekilde kaçak kazılar yapılmıştır. Bu kazılar, örenyerini delik deşik etmiş ve perişan bir duruma getirmiştir. Kaçırma safhasında yakalanmış olan bronz bir heykel, 1990-1991 ve 1993 yılında bu antik kentte gerçekleştirilen kurtarma kazıları buradan kaçırılan eserleri öz yerinin tespit edilerek ispatına yönelik çalışmalar olmuştur. İlk çalışmalar sonucunda Sebasteion denilen imparator kültü mekanında, üzerinde ayak izleri duran yazıtlı heykel kaideleri bulunmuştur. Kaçakçılar tarafından kaçırılan ve dünyanın dört bir bucağına savrulmuş, dağınık vaziyetteki tüm heykellerin toplanarak kendi binası içinde yazıtlı kaidelerinin üzerinde yer alması çabası ise sürmektedir.
-
Tarihi Yerler - Doğal Güzellikler - Tarihi Evler - Mağaralar
BALBOURA Antik Kenti Altınyayla ilçesindedir. İlçenin 6 km güney-güneydoğusundadır. Bu yer Kerkeli doğu yamacı eteğindedir. Balboura, özellikle Roma egemenliği çağında Kabalia diye tanınmış olan bu yörede, önder kent Kibyra olmak üzere kurulmuş bir tetrapolisin (4 kent birliğinin) üyesi iken M.S. 2 yy başlarında o birlik dağılınca Lykia kentleri birliğine katılmış ve artık Lykia kenti sayılmıştır. Balboura, en yüksek yerde kurulmuş Lykia kenti olarak bilinir ve Akropolisin bulunduğu tepe denizden 5000 m yüksekliktedir. Ortasından bir ırmağın geçtiği ilk çağ kentinde şimdi akropolisin yer aldığı tepede 16 sıra oturma yeri olan küçük bir tiyatrosu, kapaklarında arslan figürleri olan çok sayıda mezar, sarnıçlar ve Bizans çağının dağınık kalıntıları ırmağın karşısında, güney tepesinin eteğinde hayvan döğüşleri için kullanıldığı düşünülen tiyatro ya da halk meclisi toplantı yeri olarak kullanılmış olabilecek bir bina bulunmaktadır. Kuzey tepesi eteklerinde yer alan şehir merkezinde çok sayıda bulunan kalıntılar vardır. Ancak , hiçbiri ayakta değildir. Ana cadde ve kemerli giriş olan agora algılanabilir, Nemesis tapınağı yazıtlarından anlaşılmaktadır. Bu tapınak Onesinus adlı bir köle tarafından Nemesis adına yapılmıştır. Kalıntılara götüren yolun kuzey bitişiğinde kalıntıların bulunduğu alana ulaşan yerden Roma çağı yapıtı bir Mausoleion'un (Anıtsal ev biçiminde mezarın) kalıntısı görülür.
-
Tarihi Yerler - Doğal Güzellikler - Tarihi Evler - Mağaralar
BAKİBEY KONAĞI (KOCA ODA) Burdur merkez Değirmenler Mahallesi Divanbaba Caddesindedir. 17 yy. Osmanlı sivil mimarisinin en güzel örneklerindendir. Kültür Bakanlığı tarafından kamulaştırıldıktan sonra 1988 yılında retorasyonu tamamlanmıştır. Bakibey konağı, Koca Oda adıyla da bilinir. Bilinen en eski tapu kaydı 1830 yıllarında Reşit Bey üzerinedir. Ancak konağın Reşitbey'in dedesi Ahmet Paşa veya onun babası Çelik Mehmet Paşa zamanında yapılmış olması kuvvetle muhtemeldir. Konak zemin katı, pencere bitimine kadar devam eden taş temelin üzerinde ahşap ve kalın masif kerpiç duvarlardan oluşmuş iki katlı bir yapıdır. Alt katta ahır, anbar gibi odalar vardır. Üst kata taş merdivenle çıkılmaktadır. Üst katın bahçeye ve arka sokağa bakan geniş bir eyvanı vardır. Eyvanın tavanı çıtalarla süslüdür. Çıtaların arası da yeşil, kırmızı toprak boyalarla süslenmiştir. Konağın beşik çatısı alaturka kiremitlerle örtülmüştür. Saçağın ahşap yüzeyleri de aynen eyvanın tabanı gibi yeşil, kırmızı toprak boyalarla süslü çıtalarla donatılmıştır. Direkler arasındaki boyalı süslü sivri kemerler, eli böğründeler geniş ve boyalı çakma çatılı bu saçaklık mimariyi tamamlayan aksesuarı oluşturmaktadır. Eyvanın doğu kenarında selamlık, yani Başoda yer almaktadır. Konağın en göz alıcı odası Başodadır. Başoda kapısından başlayarak pencere, vitray pencereleri, dolap kapakları ve üstündeki nişleri, davlumbaz, pencere üzerinde dolaşan pervazlar, yüklük kapakları, dört tarafı çeviren koltuk silmeleri, tavan ve tavan göbekleri altın ve gümüş varakla ve kalem işi boyalarla süslüdür. Motifler bütünüyle devrin bitkisel süslemelerini yansıtırlar. Bütün bu altın ve gümüş kaplamalar, ahşap işçiliği ile kalem işi denilen boyalı süslemeleriyle ender rastlanan güzellikte bir baş oda ortaya çıkarmıştır. Başodanın tabanı iki kademelidir. Cumbalı kısım döşemeden yükseltilmiştir. Başodadan sonra yan yana eyvana ve işten bir birine açılan iki küçük oda yer alır. Gerek malzeme ve gerekse süsleme yönünden sade olmakla birlikte altın-gümüş varak kaplamalı ve kalem işi olarak yapılan süslemeler göze çarpar. Bu odalardan biri ahşaptan, süslemeli davlumbazlıdır. Diğer ikinci küçük oda da ahşap tavan çıtalarla karelere bölünmüş ve pervazları kalem işi boyalı süslenmiştir. Orijinalinde evin devamında en az bir odanın daha olduğu düşünülmektedir. Ancak yıkılarak yok olmuştur. 2003 yılında Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Burdur Valiliği arasında yapılan bir protokol ile bakım ve teşhiri Valiliğimize devredilen konak yerli ve yabancı turistlerin hizmetine sunulmuştur.
- Burdur
-
Burdur
Kültür ve Turizm Batı Akdeniz, Ege ve Orta Anadolu Bölgeleri arasında iklim,jeolojik yapı bakımından bir geçit alanı olan Burdur İl’i; tarihi hadiselerde de, bilhassa Pisidia, Roma ve Selçuklular devrinde de bir geçit alanı olmuştur. Mevcut antik şehirler ve hanlar, daha çok yerleşimden ziyade, Ege kıyılarında bulunan Efes ve Bergama gibi büyük tarihi yerleşim yerleri ile, Side, Aspendos gibi Batı Akdeniz sahilinde bulunan büyük ve tarihi yerleşim yerleri arasında gerek savaşlar, gerek idari yönden ve gerekse o zamanın sportif temasları yönünden de bir geçit alanıdır. Selçuklular devrinde de ilin, bilhassa Bucak İlçesi civarı, Akdeniz’de bulunan Alanya ve Antalya’nın, Konya ile bağlantısı bakımından bir geçit alanı olmuştur. Bundan dolayıdır ki, Burdur İli; folklorunda, kültüründe, sosyal yaşantısında, hatta ekonomisinde olduğu gibi, bugün de önemli bir transit merkezidir. Batıdan, Orta Anadolu’dan,Akdeniz’e, hatta Fethiye gibi güney Ege sahillerine giden bütün yollar Burdur İlinden geçer. Doğal ve tarihi zenginlikler, iklim, folklor, tarım, tabiat gibi turizm unsurları, Burdur’a bir çok bölgemizden daha fazla avantaj sağlamaktadır. Türkiye turizminde önemli bir yeri olan Akdeniz, Ege ve Orta Anadolu bölgeleri arasında tabiat güzellikleri, tarihi zenginlikleri ve folklor olmak üzere üç önemli turizm unsuru burayı bir turistik cazibe merkezi haline getirmektedir.Burdur, Göller Bölgesi'nin karakteristiğini en güzel şekilde aksettiren ilimizdir. Kış aylarında Eşeler Dağında kayak yapmaya, yaz aylarında ise bilhassa Burdur, Salda, Yarışlı, Karataş ve Gölhisar Gölleri ile, Yapraklı ve Karacaören Baraj Gölleri; yüzmek, avlanmak ve su sporları yapmaya son derece elverişli yelerdir. Bu göllerin etrafında bulunan dağ ve tepeler ormanlarla kaplıdır. Bu ormanlar içerisinde çoban çeşmeleri, en eski medeniyet kalıntıları, göl kıyılırında temiz kumsallar, bozulmamış doğa, en leziz Türk yemekleri, Türk motifleri ile işlenmiş kilim ve halılar, şifalı sular, kıvrak Teke Yöresi musikisi ve Burdur folkloru ile, tabiat harikası İnsuyu Mağarası gibi tabiatın Burdur iline turizm yönünden bağışladığı güzelliklerdir. Salda gölü yurt içi ve yurt dışından gelen gençlere ucuz tatil imkanı sağlayan tesis ve kamp merkezlerine sahiptir. Ulaşım KARAYOLLARI İlimiz, Batı Akdeniz Bölgesinde Afyon ile Ege Bölgesi, Isparta ile İç Anadolu Bölgesine açılan karayolları bağlantılarını sağlayan çok önemli bir coğrafi konumdadır.Kütahya-Afyon üzerinden gelen karayolu Burdur'dan geçerek Antalya' ya ulaşır.Bu yolda yük ve yolcu taşımacılığı oldukça yoğundur.İl hudutları içinde 553 km karayolu bulunmaktadır. Bunun 360 km .si devlet yolu, 193 km si ise il yoludur. Karayolumuzun 553 km.sinin tamamı asfalttır. Hizmetler karayolları 134.Şube Şefliğine bağlı 2 bakımevi (Kaplanpınar,Karamanlı) tarafından yürütülmektedir. Tarihi, Turistik ve Ören Yerleri; Sagalassos :Burdur' a 30 km. mesafede bulunan Ağlasun ilçesindedir.Bugün kalıntıları hala ayakta olan ve Belçikalı bir ekip tarafından kazısı devam eden antik şehir Roma Çağı şehri olmakla beraber Grek çağına ait eklemeler ile M.S. 2 yy.da en parlak dönemini yaşamıştır. Cremna :Burdur' a 45 km. uzaklıkta bulunan Bucak İlçemizin 25 km. doğusundaki Çamlık köyündedir.En parlak dönemini M.S. 2 yy.da yaşayan Cremna Antik Kenti bir Psidya Şehridir.Roma ve Grec Çağına ait eserler hala ayaktadır. Cibyra :İlimize 108 km. uzaklıkta bulunan Gölhisar İlçesinin batısında yer alan Antik Şehir bir Roma şehridir.Orman içinde üç tepecik üzerine kurulmuştur. Hacılar Höyüğü :İlimize 20 km. mesafede bulunan Hacılar Köyündedir.Göçebelikten yerleşik hayata geçen ve evlerinin bahçe duvarlarını yapan, yiyecek ve içeceklerini saklamak için kaplar yapan ilk insanların burada bıraktıkları kalıntılar dünya arkeolojisi açısından çok önemlidir.Kalkolitik ve neolitik çağa ait yapı katları ortaya çıkarılmış olup buradan çıkan paha biçilemez eserler Burdur Müzesinde sergilenmektedir. İnsuyu Mağarası: Burdur-Antalya karayolunun 12 km.sinde bulunan mağara 597 metre uzunluğuyla hayal dünyasına açılan bir pencere gibidir.Suyunun mide ve şeker hastalıklarını tedavi ettiği bilinmektedir. Salda Gölü :İl merkezine 60 km. mesafede Yeşilova ilçesinde bulunan Salda Gölü 125 km2 lik yüzölçümü ve tatlı suyuyla her türlü su sporlarına elverişlidir. Arkeoloji Müzesi: Heykel Salonu; Kremna' daki kazı yerlerinden gelen Athena, Leto, Nemessis, Apollon, Aphrodit, Hygeia, Asklepios ve Herakles' in heykellerinden oluşan zengin bir koleksiyona sahiptir.Ayrıca Bubon' dan gelen Apollon heykeli ile dikkati çekmektedir. Küçük eserlerin sergilendiği salonda ise Hacılar Höyüğü' nde bulunmuş Neolitik Döneme ait ile Düğer köyünde bulunan pişmiş toprak levhalar ve daha sonraki çağlara ait seramikler periyodik bir düzenle sergilenmiştir. Ağlasun İlçesine giden yol üzerinde Yeşilbaşköy Kasabası yakınlarında bir çok "Canlı Alabalık" tesisi bulunmaktadır.Ayrıca il merkezinde bulunan Bakırcılar Çarşısı 'nda birçok çeşit bakır kap ve hediyelik eşya bulmak mümkündür.Yine il merkezindeki Osmanlı Dönemi sivil mimari örneklerinden Taşoda ve Çelikbaş Konakları görülmesi gereken yapılardandır.Yukarı Pazar Semtinde bulunan üreticilerde "Ceviz Ezmesi" olarak bilinen ilimize has tatlı çeşidi alınıp, tadılabilir ve akraba ve dostlara güvenle sunulabilecek tatlı niteliği taşımaktadır.Yine ilimize has "Burdur Şiş" olarak bilinen yemek çeşidi ilimizdeki tüm restoran ve lokantalarda yenilebilir.İlimizin yöresel yemekleri, gelenek-görenek, önemli gün ve festivaller hakkında ayrıntılı bilgiyi "Yöresel Kültür" sayfasında bulabilirsiniz. İlimizin diğer illere olan mesafesi (km): ADANA 671 ADIYAMAN 1004 AFYON 166 AĞRI 1451 AMASYA 759 ANKARA 423 ANTALYA 122 ARTVİN 1422 AYDIN 272 BALIKESİR 396 BİLECİK 352 BİNGÖL 1228 BİTLİS 1407 BOLU 568 BURSA 421 ÇANAKKALE 606 ÇANKIRI 554 ÇORUM 667 DENİZLİ 150 DİYARBAKIR 1197 EDİRNE 805 ELAZIĞ 1084 ERZİNCAN 1082 ERZURUM 1270 ESKİŞEHİR 308 GAZİANTEP 880 GİRESUN 1051 GÜMÜŞHANE 1207 HAKKARİ 1734 HATAY 863 ISPARTA 51 İÇEL 609 İSTANBUL 602 İZMİR 374 KARS 1471 KASTAMONU 668 KAYSERİ 642 KIRKLARELİ 811 KIRŞEHİR 572 KOCAELİ 491 KONYA 315 KÜTAHYA 242 MALATYA 983 MANİSA 356 KAHRAMANMARAŞ 859 MARDİN 1204 MUĞLA 242 MUŞ 1338 NEVŞEHİR 538 NİĞDE 570 ORDU 1007 RİZE 1263 SAKARYA 454 SAMSUN 842 SİİRT 1379 SİNOP 862 SİVAS 836 TEKİRDAĞ 734 TOKAT 822 TRABZON 1188 TUNCELİ 1212 ŞANLIURFA 1017 UŞAK 172 VAN 1561 YOZGAT 642 ZONGULDAK 637 AKSARAY 463 BAYBURT 1216 KARAMAN 422 KIRIKKALE 500 BATMAN 1292 ŞIRNAK 1383 BARTIN 683 ARDAHAN 1505 IĞDIR 1562 YALOVA 478 KARABÜK 615 KİLİS 917 OSMANİYE 758 DÜZCE 523 İlimizin girişinde bulunan otobüs terminalinden ülkemizin nerdeyse ülkemizin tüm illerine seferler yapılmaktadır.Otobüs terminalinde yazıhanesi bulunan seyahat firmaları ve telefon numaraları: Kamil Koç Otobüs İşletmesi 233 13 15-233 24 40 Pamukkale Turizm 233 35 00-233 51 69-233 52 69 Metro Turizm 234 44 64-234 48 00 Akdeniz Seyahat 232 19 42-234 41 51-234 41 52 Uludağ Otobüs İşletmesi 233 34 54-233 97 72 Özkaymak Turizm 233 15 56-233 50 70-234 08 08 Show Turizm 234 44 84-85-86 Denizli Seyahat 233 14 11-234 58 28 Antalya Tur 234 52 22 Kapodakya Turizm 233 15 56 Zafer Turizm 444 22 44 Elazığ Murat Turizm 233 34 54 Göreme Turizm 233 34 54 Burdur Birlik 233 14 98-233 65 66 İl merkezinde ulaşım özel halk otobüsleri ile yapılmaktadır.İlçelere ve köylere otobüs terminalinden ve ilimizin belli noktalarından kooperatif ve birlik araçları ile ulaşım mümkündür. DEMİRYOLLARI Burdur demiryolu ulaşımında bir uç nokta durumundadır.Yaz ve kış aylarında hareket saatleri düzenlenerek seferler yapılmaktadır. Burdur TCDD Gar Müdürlüğü irtibat telefon numaraları : 0 248 233 19 30 (Yolcu) - 0 248 233 10 68 (Yük) HAVAYOLLARI İlimizde havaalanı olmadığı için ulaşım en yakın Süleyman Demirel Hava alanı 25 km. mesafede ve 130 km. mesafede bulunan Antalya hava alanları ile yapılmaktadır. THY İrtibat telefon numaraları ve adresleri: GSA-AKİTA TURİZM İSTASYON CAD. ÇAĞLAR APT. NO:55 ISPARTA Tel: 246-223 35 90 246-233 76 06 İSTASYON THY BÜROSU SÜLEYMAN DEMİREL HAVAALANI ISPARTA Tel: 246-559 20 07 SATIŞ MD. CUMHURİYET CAD.ÖZEL İDARE İŞHANI ALTI NO:1 07040 ANTALYA Tel: 242-243 43 80 SANTRAL Tel: 242-243 43 83 10 HAT PBX ANTALYA İSTASYON BAŞMD. Tel: 242-330 32 22 242-330 32 27 İSTASYON NÖBETÇİ MD. Tel: 242-330 32 26 242-330 33 46 YOLCU HİZMETLERİ MD. Tel: 242-330 33 80 HABERLEŞME MERKEZİ Tel: 242-330 32 92 ANTALYA KARGO MD. THY.ANTALYA KARGO MD.'Ü ANTALYA HAVAALANI C TERMİNALİ PK07010 HAVAALANI ANTALYA Tel: 242-330 32 29KARGO REZERVASYON Tel: 242-330 32 28 242-330 32 29 DENİZYOLLARI En yakın deniz ulaşımı 120 km. mesafedeki Antalya Limanından yapılmaktadır.Türkiye Denizcilik İşletmeleri irtibat numaraları :ALANYA Dolmataş Cad. Kanmaz Apt. Tel: (242) 512 11 94 Fax: (242) 513 18 21ANTALYA Akça Denizcilik Tic. Koll. Şti. Konyaaltı Cad. S. Gürsoy Apt. No: 40/19 Tel: (242) 241 11 20 - 241 26 30 Fax: (242) 247 50 95 Kaynak: Burdur Valiliği
-
Burdur
İlin Konumu İlimiz , Güneybatı Anadolu’da Göller Bölgesindedir. İl toprakları 36-53 ve 37-50 kuzey enlemleri ile 29-24 ve 30-53 doğu boylamları arasında yer alır. İlin yüzölçümü 6883 km2 dir. İlimizi, doğu ve güneyinden Antalya, batısından Denizli, güneybatısından Muğla, kuzeyinden Afyon, kuzeydoğudan ise Isparta çevirmiştir. İl arazisinin %60.6’sı dağlık, %2.7’si yayla, %19’u ova %17.6’sı engebelidir. Topraklar genel olarak killi ve kireçli bir yapıya sahiptir. İlin genel yüksekliği (ortalama) 1000 metredir. İlimiz güneyden Batı Torosların uzantıları üzerindeki Boncuk Dağları, Elmalı Dağı ve Katrancık Dağı, doğudan yine Batı Torosların uzantısı olan Kuyucak ve Dedegöl Dağı, kuzeyden Burdur Gölü ve Karakuş Dağı Sırası, batıdan ise Acıgöl ve Eşeler Dağları gibi doğal sınırlarla çevrilmiştir. Tarihçemiz İlin Tarih Öncesi Çağları İlimizin tarihi;</STRONG> Neolotik Çağa kadar inmektedir.1957-1960 yılları arasında Prof.J.Mellaart tarafından Hacılar’da yapılan kazılarda Neolitik kültürün bütün ayrıntılarını ortaya çıkarmıştır. Bu bulgular M.Ö.7000 yıllarına inmektedir. Yine 1978-1988 yılları arasında Kuruçay Höyükte ve 1989-1992 yılları arasında Bucak Höyücek Höyükte Prof.Dr.Refik DURU tarafından yapılan kazılarda da Neolitik çağın kültürüne rastlanılmıştır. Bu çağın en önemli özelliği: İnsanların,hayvanları evcilleştirmesi,çanak-çömlek yapımını öğrenmiş bulunmasıdır. Anadolu’nun ilk heykelcikleri olarak bilinen ANA İLAHE’yi temsil eden pişmiş toprak figürünler ve süs eşyaları Neolitik Çağda Hacıların en önemli eserleridir. Kalkolitik Çağ; Neolitik çağdan sonra gelen M:Ö.5400-3000 yılları arasındaki çağdır. Bu çağda taş,kemik ve ağaç aletlerin yanısıra,madenin de kullanılmaya başlamış olması en önemli özelliğidir. Kuruçay Höyükte bulunan madeni keskiler,ok uçları gibi aletler çağın özelliğini yansıtırlar. Ayrıca Uğurlu Höyük,Kızılkaya Höyük,Karamanlı Çamur Höyük,Tefenni Beyköy Höyükte bu çağı destekleyen malzemeler elde edilmiştir.M.Ö. 3000-2000 yılları arasına tarihlenen Eski Tunç Çağında,medeniyet daha gelişmiş,taş aletlerin yerini tunçtan yapılan aletler almıştır. Çağın özelliklerini yansıtan bir başka grup da,pişmiş toprak ve mermerden yapılmış keman tipi idollerdir. İlimizde Yassıgüme Höyük,Burdur Höyük,İncirdere Höyük,Tepecik Höyük gibi yerleşim yerlerinde eski tunç çağı malzemesi yaygın olarak tespit edilmiştir.İlimiz,Antik çağlarda. bugünkü sınırları ile Isparta ve Antalya illerini de içine alan antik PİSİDİA bölgesinde kalmaktadır. Bu bölge Pers döneminin ortalarına kadar karanlıkta kalmış,henüz aydınlatılamamıştır. Bölge, M.Ö. 2000 yıllarında ARZAVA konfederasyonunun siyasi merkezi olmuştur. Bu durum M:Ö. 1000 yılına kadar çeşitli toplumların yerleşmesiyle devam eder.M.Ö. 8.yy’da Pisidia’nın batı bölgesi Friglerin hakimiyetine girmiştir. Yarışlı Gölü’ndeki yerleşim yerinde Frig keramiklerinin bulunması bu tezi desteklemektedir. M.Ö. 696-676 Frig devletini yıkan Lidyalıların bölgeye hakim olduğunu görüyoruz.M.Ö. 546 yılında Lidyalıları yenen Persler,bölgeyi ele geçirmişlerdir. M.Ö. 334’te Büyük İskender,Biga Çayı kenarında Persleri mağlup eder ve Anadolu’ya yönelir. Önce Bodrum,Milet ve Phaselis’i alır. Daha sonra Perge,Side,Aspendos’u alır ve M.Ö.333’te de Sagalassos ve Kremna’yı da zapteder. Büyük İskenderin M.Ö. 323 yılında ölümü,imparatorluğun paylaşılmasına sebep olur. Bölgeye, M.Ö. 321 yılında komutan Antigonos hakim olur.Fakat M.Ö.301 yılında İpsos Savaşında Selefkoslulara yenilince ülkesini kaybeder. Selefkoslardan sonra bölge,Bergama krallığına ve daha sonra da Roma’ya bağlanır. Bu durum,M.S. 395 yılına kadar devam eder. Bu yıl Roma İmparatorluğu ikiye bölünür;bölge Doğu Roma(Bizans) idaresine girer. Bu durum M.S. Xl yy sonlarına kadar devam eder ve bu tarihten itibaren Türk hakimiyeti başlar. Roma çağında Psidia’nın her tarafında kesif bir yerleşme vardır. Bir çok yeni şehir kurulmuş, eski merkezler yeniden onarılmıştır. Burdur’un Türk Tarihi Dönemi 1071 Malazgirt Meydan Muharebesinden sonra ise bölge; sırasıyla Selçuklular, Hamitoğulları ve Osmanlıların hakimiyeti altına girmiştir. Anadolu’ya yayılan Oğuz boyları muhtemelen 1075’lerde o zaman Psidia diye adlandırılan bölgeye ve Burdur’a yerleşmeye başladılar. İlk yerleşim yerleri Şekerpınarı-Hamam bendi mevkii olmuştur. Çoğunluğu Kınalı aşiretinden olan Türkmenler, en az 2000 çadırdan meydana gelen bir toplulukla yerleşim yerleri kurmaya başladılar. Başlangıçta kendi başlarına hiçbir devlete bağlı olmadan ve komşuları olan Bizanslılarla mücadele ederek varlıklarını sürdürdüler. Bu mücadelelerin en önemlisi Dinar yakınlarında Bizanslı Manüel Kommenos komutasındaki orduyu yenmeleridir. Bilhassa Haçlı Seferleri döneminde Selçuklu Hükümdarı I. Mesut ve II. Kılıçarslan'ın Erle ovasında bu orduyu yenilgiye uğratması Selçuklu Hakimiyetini bu bölgede kolaylaştırdı. Selçuklu Hükümdarı II. İzzeddin Kılıçarslan Denizli, Uluborlu, Burdur ve Antalya'ya kadar olan bölgeyi ve Türkmen aşiretlerini idaresi altına aldı. Fakat Türkmen aşiretleri üzerinde tam bir otorite sağlayamadı. Bölge; 1219 ve 1236 yıllarında tekrar I. Keykavus ve Alaaddin Keykubat tarafından alındı. Böylece, bölge kesinlikle Selçuklu hakimiyetine girmiş oldu. 1257 yılında Selçuklu Devleti üç kardeş arasında pay edildi. Fakat II. Alaaddin Keykubat ölünce, II.İzeddin ve IV. Rukneddin Kılıçarslan arasında paylaşıldı. Ama iki kardeş arasında çıkan şavaşta Rukneddin yenildi ve Burdur kalesine hapsedildi. 1259 tarihinde hapisten çıkarak Selçuklu tahtına oturdu. Rukneddin Kılıçarslan hapis dönemi olaylarının intikamını almaya başladı. Bu yüzden huzursuzluk arttı. Bu arada Baba İlyas ve Baba İshak isyanları da devletin otoritesini sarstı. Ve nihayet Selçuklu Devleti 1303 yılında tamamen ortadan kalktı. Bu otorite boşluğundan istifade eden Selçukluya bağlı aşiret ve oymakların "Uç" Beyleri de kendi başlarına hükümet kurmaya başladılar. Antalya ve Denizli'nin Türk hakimiyetine girmesinden sonra akın akın gelen aşiret ve oymaklar, bilhassa Kayı, Avşar, Bayındır, Büğdüz, Yazır, Yiva ve diğerlerinin toplamı 200 bin çadıra ulaşmıştı. Bu türkmen nüfusunun merkezi de Burdur olmuştur. Celaleddin Harzemşah'ın komutanlarından ve Yomut kabilesinden olan Hamit Bey, Selçukluların döneminde Burdur ve Çığralı'ya kadar olan bölgenin sınır beyiydi. Selçuklunun yıkılma dönemine denk gelen Hamitoğulları Beyliğinin esas kurucusu Hamit Bey'in torunu olan Felekeddin Dündar Beydir. Bir "Uç" beyi olan Dündar Bey, beyliğini Burdur'da ilan ederek, beyliğini dedesinin adına hürmeten "Hamitoğulları" olarak duyurdu. Hamitoğullarının en parlak dönemi Dündar Bey'in zamanıdır. Beyliğin sınırları genişlemiş, Antalya, Gölhisar ve Korkuteli beyliğe katılmıştır. Burdur ili, dönemin en önemli merkezi olmuştur. Sanat, ticaret ve nakliye gelişmiştir. İlhanlılar Anadolu’ya geldiğinde diğer beylikler gibi Hamitoğulları da bağlılıklarını Başvezir Emirçoban’a bildirerek, İlhanlı fırtınasını kazasız atlatma yoluna gitmiştir. Emirçobanoğlu Timurtaş’ı (Demirtaş), Anadolu Valisi olarak atamıştır. Timurtaş Anadolu’daki beylikleri tek tek ortadan kaldırmaya başlamıştır. Hamitoğulları'nın da üzerine yürüdü. Dündar Beyi 1323 yılında Antalya’da öldürdü ve Hamitoğullarının toprağını ilhak etti. Bu durum karşısında Dündar Beyin oğulları memleketten kaçtılar. Bu hakimiyet 1327 yılına kadar devam etti. Oğlunun yaptıklarını tasvip etmeyen Emirçoban, Anadolu’ya gelerek oğlunu ortadan kaldırmak istedi. Timurtaş Mısır’a kaçtı, fakat orada öldürüldü. Dündar Beyin oğlu Hızır Bey Eğirdir’e gelerek Hamitoğulları'nın topraklarının bir kısmında hakimiyet kurdu. Hızır Beyin ölümünden sonra yerine, Dündar Beyin diğer oğlu İshak Bey geçti. İshak Beyin Beyşehir ve Akşehir’e kadar beyliğin sınırlarını genişlettiğini görüyoruz. İshak Beyin 1335’te ölümünden sonra yerine oğlu Muzafereddin Mustafa Bey geçti. Onun da yerine oğlu Hüsameddin İlyas Bey 1349’da başa geçti. İlyas Bey Karamanoğullarıyla savaştı fakat, topraklarını kaybetti. Germiyanoğullarının yardımıyla topraklarını geri aldı. Yerine geçen Kemaleddin Hüseyin Bey, Karamanoğulları’nın saldırısına uğradı. Ama Osmanlılar ve Germiyanoğulları’nın yardımıyla kurtuldu. Bu sırada Anadolu’nun Söğüt Bölgesinde gittikçe büyüyen ve kuvvetlenen ve Osmanoğulları tarafından kurulan Osmanlı Devleti dikkat çekiyordu. Osmanlı padişahı Murat Hüdavendigar Kosova’da şehit olunca yerine oğlu Yıldırım Beyazıt geçmişti. Yıldırım Beyazıt’ın hükümdarlığını başta Karamanoğulları olmak üzere diğer beylikler de tanımadılar. Yıldırım Beyazıt Anadolu’ya geçerek bu beylikleri teker teker ortadan kaldırdı. Hamitoğulları Beyliğini de ortadan kaldırarak Anadolu Beylerbeyliğinin merkezi olan Kütahya’ya bağladı. (1391) Böylece Hamitoğulları ve diğer beylikler ortadan kalkmış ve Anadolu’da Türk Birliği sağlanmıştır. Hamitoğullarının son beyi Kemaleddin Hüseyin Beyin oğlu Mustafa Bey, Osmanlı komutanı olarak görev almıştır. Böylece Burdur’un Osmanlı Dönemi başlamıştır Osmanlı Şehzadelerinden I. Beyazıt ve ll. Selim Kütahya’da Beylerbeyi olarak bulundular. ll. Beyazıt zamanında Şah Kulu ayaklanması ortaya çıkmıştır. Şah Kulu Şehzade Korkut’un Antalya’dan Manisa’ya giden hazinesini yağmalamış, Antalya, İstanos, Elmalı, Burdur ve Keçiborlu’yu basarak, buraların kadılarını ve bir çok insanı öldürmüştür. Şah Kulu sonunda İran’a sığınmış ve böylece tehlike ortadan kalkmıştır. XVl. yy'a kadar Burdur'da önemli olaylar olmamıştır. 1522’de de Burdur Tirkemiş İlçesi merkezi durumundadır. Bu dönemde şehir eskiye nazaran daha gelişmiştir. XVl. yy'ın sonuna doğru şehir biraz daha büyümüştür. Ekonomi canlanmıştır. Bu bakımdan verilen vergiler fazlalaşmıştır. 1839 Tanzimat hareketinden sonra Burdur, Kütahya ilinden ayrılarak Konya ilinin Isparta kaymakamlığına bağlandı. 1850 yılına kadar bu bağımlılık sürdü. Daha sonra başta Saden oğlu Hacı İsmail Ağa olmak üzere Burdur’un Sancak olması için uğraşmışlar ve 1872 yılında Burdur sancak olmuştur. Burdur’un ilk sancakbeyi Mehmet İzzet Paşadır. Osmanlı Devleti 1914’de 1. Dünya Savaşına katılınca bütün yurtta seferberlik ilan edilmiş ve aynı yıl Burdur’da şiddetli bir deprem olmuş, yaklaşık 4000 kişi ölmüş ve şehrin önemli dini yapıları bu depremde yıkılmıştır. Her iki felaket birleşmiş ve Burdurlular birkaç yıl bu kötü şartlar altında yaşamışlardır. 1920 yılında müstakil mutasarrıflık olan Burdur, doğrudan hükümet merkezi olan İstanbul’a bağlanmıştır. 1.Dünya Savaşının yenilgi ile neticelenmesinden sonra İtalyanlar Antalya’ya asker çıkardılar. Burdur’a gelerek merkez komutanlığı kurdular. Burdur düşmanın yurttan atılmasından sonra kurulan yeni Türkiye Cumhuriyetinde 1923 yılında İl olarak yerini almıştır.
-
"Gizli üye" saçmalığı
Buna gizli giren üyeler yanıt verirse daha iyi olur diye düşünüyorum ama genede ben genel olarak Forum mantığı üzerinden, programcıların bu özelliği neden eklediğini size anlatayım... 1. Gizli üye nedir? Programcı gözünde sistemde olan (tam olarak herşeyi yapabilecek durumda olan) fakat diğerleri tarafından görülemeyen üyedir... 2.Bir insan neden gizlenir? (Bunun o kadar çok nedeni olabilirki bilinenleri yazayım) Öncelikle bu dünyada sadece ben yokum veya siz yoksunuz burada yazılacaklar sizde olamayabilir ama birilerinde var olabilir... -o gün kimseyle konuşmak istemiyordur. sadece okumak ve çıkmak istiyordur. -özel durumlarda bir şahısla problemi vardır ve kimseye görünmeden girip çıkmak istiyordur, olay çözülene kadar. -anında girip çıkmak istiyordur veya bir çok arkadaşı vardır ama o an bir şey yapmadan veya mesaj almadan girip çıkmak istiyordur. 3.Gizleyecek birşeyi varsa, burada işi nedir? Sanalın kendisi gizlilik üzerine kurulduğu için bu soruyu es geçiyorum... 4.Gizlendiği yerde oturup, hiçbir kelam etmeyecekse buraya neden gelmiştir? Daha önce dediğim gibi: Kullanıcıların gizli olanları çoğunlukla ileti postalaynlardan oluşuyor. Bunu ben gördüğüm için size söyleyebilirim. Çoğunlukla rahatsız edilmeden ileti postalamak istiyorlar (ama diyeceksinizki ben öyle değilim dediğim gibi oralarda bir yerde birisi vardır böyle olan ve seviyordur öyle olmayı) 5.Yok yazacak birşeyleri var ve gizleniyorsa, devekuşundan farkı da olmayacaktır. Bu biraz ağır olmuş ama genede düşünce düşüncedir ama derim ki farklılıklara hoşgörü ile yaklaşmak güzellik getirir... Saygılar
-
Sıkıldık mı?
Pardon Tengeriin, Ben o istatistikleride yazdım sanıyordum ama yazmamışım.... Aşağı onlarıda çıkarıyorum.... Bazan başlık açma sayısı düşüyor bu geçen sene en kötü düzeye inmişti ama bu sen hiç yaşanmadı... May 2nd - 2007 954 May 1st - 2007 1115 April 30th - 2007 1065 April 29th - 2007 1098 April 28th - 2007 876 April 27th - 2007 876 April 26th - 2007 965 April 25th - 2007 789 April 24th - 2007 654 April 23rd - 2007 786 April 22nd - 2007 765 April 21st - 2007 556 April 20th - 2007 1021 April 19th - 2007 789 April 18th - 2007 677 April 17th - 2007 903 April 16th - 2007 1232 April 15th - 2007 1211 April 14th - 2007 879 April 13th - 2007 987 April 12th - 2007 777 April 11th - 2007 883 April 10th - 2007 897 April 9th - 2007 1032 April 8th - 2007 1136 April 7th - 2007 976 April 6th - 2007 835 April 5th - 2007 914 April 4th - 2007 693 April 3rd - 2007 1126 April 2nd - 2007 850 April 1st - 2007 432 March 31st - 2007 333 March 30th - 2007 455 March 29th - 2007 766 March 28th - 2007 830 March 27th - 2007 724 March 26th - 2007 772 March 25th - 2007 532 March 24th - 2007 586 March 23rd - 2007 851 March 22nd - 2007 599 March 21st - 2007 832 March 20th - 2007 884 March 19th - 2007 1120 March 18th - 2007 579 March 17th - 2007 673 March 16th - 2007 774 March 15th - 2007 1032 March 14th - 2007 1054 March 13th - 2007 1100 March 12th - 2007 1335 March 11th - 2007 766 March 10th - 2007 951 March 9th - 2007 899 March 8th - 2007 897 March 7th - 2007 893 March 6th - 2007 593 March 5th - 2007 836 March 4th - 2007 631 March 3rd - 2007 782 March 2nd - 2007 802 March 1st - 2007 712 February 28th - 2007 601 February 27th - 2007 823 February 26th - 2007 898 February 25th - 2007 833 February 24th - 2007 653 February 23rd - 2007 996 February 22nd - 2007 919 February 21st - 2007 1017 February 20th - 2007 828 February 19th - 2007 1040 February 18th - 2007 583 February 17th - 2007 816 February 16th - 2007 852 February 15th - 2007 972 February 14th - 2007 779 February 13th - 2007 726 February 12th - 2007 956 February 11th - 2007 723 February 10th - 2007 1158 February 9th - 2007 785 February 8th - 2007 719 February 7th - 2007 717 February 6th - 2007 799 February 5th - 2007 617 February 4th - 2007 533 February 3rd - 2007 558 February 2nd - 2007 383 February 1st - 2007 583 Gördüğün gibi pek bir değişiklik yok.... Size neden bazan yanlız hissetiğinizi anlatayım çünkü bu forumlarda çok görülen bir psikolojik vakadır: Kendi arkadaşlarınızın ve devamlı gördüğünüz kişilerin ileti postalamaması size sanki az ileti postalanıyormuş gibi gelir.... Ayrıca hiç girmediğiniz bölümlerde de ileti sayısı yüksek olabiliyor.... Aslında böyle bir düşüş olursa biz size buradan da bildiririz emin olun nedenini anlatırız... ve çözüm yolu ararız... Saygılar
-
Sıkıldık mı?
Uzun zamandır istatistik bilgisi vermemiştim bu konu altında biraz vereyim dedim... Size biraz kayıtla ilgili bilgi vereyim dedim sadece biraz daha geniş bakmak için... Ocak ayından şimdiye kadar olan kayıtları veriyorum... Dikkat ederseniz her geçen gün artıyor ve artıkça daha çok okunuyor forum.... May 1st - 2007 57 April 30th - 2007 58 April 29th - 2007 57 April 28th - 2007 63 April 27th - 2007 55 April 26th - 2007 49 April 25th - 2007 56 April 24th - 2007 57 April 23rd - 2007 44 April 22nd - 2007 59 April 21st - 2007 48 April 20th - 2007 48 April 19th - 2007 66 April 18th - 2007 49 April 17th - 2007 52 April 16th - 2007 52 April 15th - 2007 43 April 14th - 2007 46 April 13th - 2007 54 April 12th - 2007 53 April 11th - 2007 57 April 10th - 2007 55 April 9th - 2007 52 April 8th - 2007 55 April 7th - 2007 56 April 6th - 2007 61 April 5th - 2007 54 April 4th - 2007 55 April 3rd - 2007 47 April 2nd - 2007 30 April 1st - 2007 29 March 31st - 2007 45 March 30th - 2007 34 March 29th - 2007 35 March 28th - 2007 38 March 27th - 2007 24 March 26th - 2007 22 March 25th - 2007 21 March 24th - 2007 33 March 23rd - 2007 28 March 22nd - 2007 32 March 21st - 2007 29 March 20th - 2007 28 March 19th - 2007 34 March 18th - 2007 26 March 17th - 2007 29 March 16th - 2007 23 March 15th - 2007 34 March 14th - 2007 35 March 13th - 2007 27 March 12th - 2007 29 March 11th - 2007 16 March 10th - 2007 37 March 9th - 2007 40 March 8th - 2007 30 March 7th - 2007 34 March 6th - 2007 37 March 5th - 2007 39 March 4th - 2007 39 March 3rd - 2007 38 March 2nd - 2007 29 March 1st - 2007 36 February 28th - 2007 37 February 27th - 2007 31 February 26th - 2007 24 February 25th - 2007 20 February 24th - 2007 26 February 23rd - 2007 27 February 22nd - 2007 26 February 21st - 2007 31 February 20th - 2007 31 February 19th - 2007 47 February 18th - 2007 29 February 17th - 2007 32 February 16th - 2007 39 February 15th - 2007 42 February 14th - 2007 38 February 13th - 2007 34 February 12th - 2007 28 February 11th - 2007 40 February 10th - 2007 41 February 9th - 2007 30 February 8th - 2007 33 February 7th - 2007 29 February 6th - 2007 27 February 5th - 2007 36 February 4th - 2007 31 February 3rd - 2007 33 February 2nd - 2007 26 February 1st - 2007 25 January 31st - 2007 30 ******************************************** Forumdaki başlıkların bir yılda görüntüleme sayısı 21 350 438 Bazan bu sayı aşağı düşüyor bazan yukarı çıkıyor.... Çok fazla sayı oldu dimi...... Saygılar sevgiler
-
Admin
Bu iletinden sonra siz ikinizi asla yanyana getirmem artık... Birinizi osirise diğerini tosirise gonderirim artık... Bizim Taurus hala gelecek gaz bitti, criptonit bitti hala ortada yok kaç defa söyledim karakoldan sağa, camiden sola, çeşmeden sonra da dümdüz git diye tabii o Mars bülbüllerini görünce (aslında Mars güzelleri idi ama evli olduğunu bildiğim için yengeden korkumdan öyle dedim ) unuttu herşeyi bir de Aydaki arabeskçiler varki orada kesin mola vermiştir bizim sanatçı ruhlu Taurus.. Sana gelince Gloria, Cirlak ne demek bilmiyorum ama sana uzayli bir nickname buldum Ogsliorriisa artik idare et onunla... Saygilar
-
Idir - Vava Inouva
Ilk ben olayım üç albümüne sahip biri olarak o kadar güzel bir lirik ve sese sahipki bazan kendimi ondan alamıyorum... http://en.wikipedia.org/wiki/Idir Saygılar
-
1 MAYIS... (DAHA DA ANLAMLI OLMAK ZORUNDA... "Kırmızı çiçekli bahar uyansın/Birleşin/Gelin/Yerden yükselin!/Birliksiz işçi işçi değildir"...)
Sayın üyelerimiz, Bir iki arkadaşa bu konu hakkında bilgi verdim ve yardım istedim ama gördüm ki herkes yapıyor onun için bu açıklamayı genellemek zorundayım gibime geldi. Başlıklar altında resim postalama: Düşüncelerini resimle anlatmak çok güzel... İnternet Hızınız çok iyi: Çok kolay yüklüyorsunuz. İnternet Hızınız çok kötü: Yüklemek için 5 dakika bekliyorsunuz. Resmi kopyaladığınız server (sunucu) hızlı: resim hemen yükleniyor. Resmi kopyaladığınız server (sunucu) yavaş veya çalışmıyor: 5 dakika beklemeniz gerek (bu her resim için ayrı ayrı hesaplanmalı. . . . Bu liste uzar gider... Ayrıca alıntı yaptığınızda alıntının içindeki resimleri tekrar tekrar almanıza veya göstermenize gerek yok arkadaşlar.... Biraz sert oldu ama bunlara uyarsanız bir çok insanın konuları ve başlıkları daha kolay okumasına yardımcı olursunuz... Saygılar
-
Skandal (2006)
Skandal (2006) Notes on a Scandal Atölye öğretmeni olan Sheba Hart (KAte Blanchett) bir öğrencisi ile ilişkiye girer, ve bu ilişki kendisini ve okulun en eski öğretmenlerinden olan Barbara Covett (Judi Dench) gazete başlıklarına taşır. İlk zamanlarda Barbara Shebaya yakınlaşır ve arkadaş olurlar ama bir süre sonra Sheba'nın sırrını öğrenen Barbara olayın artık basit olmadığını anlayacaktır. Film bir İngiliz yapımı ve çok enteresan bir konuyu ele alıyor. Özellikle Sheba'nın ailesi ile olan ilişkisi ve Barbara'nın ilk zamanlarda onlara olan iligisi çok değişik algılanıyor. Tabiki kendinizede böyle bir şey nasıl olur diyorsunuz... Sakın kaçırmayın derim. Yönetmen: Richard Eyre Oyuncular: Cate Blanchett, Bill Nighy, Judi Dench, Andrew Simpson, Juno Temple, Max Lewis, Alice Bird, Tameka Empson, Emma Kennedy When pottery instructor Sheba Hart (Cate Blanchett) dives into an illicit affair with one of her students, she creates a sticky situation that spells turmoil for herself and puts a fellow teacher in a tough spot. St. George faculty member Barbara Covett (Judi Dench) connects with the pretty new art teacher, but things get complicated when Sheba divulges her secret. Bill Nighy and Max Lewis support the two Oscar-nominated actresses. Director: Richard Eyre Cast: Cate Blanchett, Bill Nighy, Judi Dench, Andrew Simpson, Juno Temple, Max Lewis, Alice Bird, Tameka Empson, Emma Kennedy
-
Yeni Grup : Şehir Rehberi, Her şehir için iki üye
Aslında eski olan bir bölümü yeniden düzenledik ve bu bölümü yönetmek için yeni bir sistem geliştirdik... Ana dizin: http://www.turkish-media.com/forum/index.php?showforum=194 Türkiye - Dünya (Tanıtın - Tanısınlar - Tarihçe - Etkinlikler - Tarihi Yerler) Ana dizin altında 7 bölgemiz, dünya ve bölgelerimiz altında o bölgedeki bütün illerimiz bulunacaktır... Her ile iki Şehir Rehberi üye eklemek istiyoruz... Bu Şehir Rehberleri bize şunları sunmak için sorumluluk alacaklardır... 1. Şehir Tarihi (Tarih, araştırmalar ve diğer bilgiler) 2. Tarihi ve görülmesi gereken yerler (Bilgi, tarihi, önemi, nasıl gidilir, öneriler, dikkat edilmesi gerekenler) 3. Ulaşım - Konaklama (Ulaşım şekilleri, yolları ve her türlü konaklama, fiyatlar ve diğer bilgiler) 4. Şehirdeki etkinlikler (Tiyatro, sinema, gösteri, toplantı, okul etkinlikleri ve diğer etkinlikler) 5. Kendi yaşamınızdan kesitler, hoş anılar, şehri anlatan anektodlar ve diğer yazılarınız. 6. Diğer üyelerin yazılarını denetlemek... Diğer ülkelerde yaşayan arkadaşlar da bize başvurarak yaşadıkları şehri bize bildirirlerse o şehirlerinde dizinlerini açıp onlara yetki verebiliriz ve böylece bize tanıtmış olurlar... Lütfen bu konuda sorumluluk almak istiyorsanız admin'e öm (özel mesaj) ile başvurunuz... Her başvuru kabul edilecektir diye bir kural yoktur ayrıca başvurular forumda üyeliğiniz göz önünde bulundurularak karara bağlanacaktır... BAŞVURU YAPMAK İÇİN ÖM (ÖZEL MESAJ) GÖNDER Teşekkürler
-
Yeni Grup : Şehir Rehberi
Aslında eski olan bir bölümü yeniden düzenledik ve bu bölümü yönetmek için yeni bir sistem geliştirdik... Ana dizin: http://www.turkish-media.com/forum/index.php?showforum=194 Türkiye - Dünya (Tanıtın - Tanısınlar - Tarihçe - Etkinlikler - Tarihi Yerler) Ana dizin altında 7 bölgemiz, dünya ve bölgelerimiz altında o bölgedeki bütün illerimiz bulunacaktır... Her ile iki Şehir Rehberi üye eklemek istiyoruz... Bu Şehir Rehberleri bize şunları sunmak için sorumluluk alacaklardır... 1. Şehir Tarihi (Tarih, araştırmalar ve diğer bilgiler) 2. Tarihi ve görülmesi gereken yerler (Bilgi, tarihi, önemi, nasıl gidilir, öneriler, dikkat edilmesi gerekenler) 3. Ulaşım - Konaklama (Ulaşım şekilleri, yolları ve her türlü konaklama, fiyatlar ve diğer bilgiler) 4. Şehirdeki etkinlikler (Tiyatro, sinema, gösteri, toplantı, okul etkinlikleri ve diğer etkinlikler) 5. Kendi yaşamınızdan kesitler, hoş anılar, şehri anlatan anektodlar ve diğer yazılarınız. 6. Diğer üyelerin yazılarını denetlemek... Diğer ülkelerde yaşayan arkadaşlar da bize başvurarak yaşadıkları şehri bize bildirirlerse o şehirlerinde dizinlerini açıp onlara yetki verebiliriz ve böylece bize tanıtmış olurlar... Lütfen bu konuda sorumluluk almak istiyorsanız admin'e öm (özel mesaj) ile başvurunuz... Her başvuru kabul edilecektir diye bir kural yoktur ayrıca başvurular forumda üyeliğiniz göz önünde bulundurularak karara bağlanacaktır... BAŞVURU YAPMAK İÇİN ÖM (ÖZEL MESAJ) GÖNDER Teşekkürler
-
Ç.I.L.G.I.N. ÇILGIN (2005)
Ç.I.L.G.I.N. ÇILGIN (2005) C.R.A.Z.Y. Çok güzel bir Kanada filmi orijinali Fransızca olan bu filmi İngilizce alt yazı ile izledim. Beaulieu ailesinde beş erkek çocuk vardır: Chritian, Ryamond, Antoine, Zachary ve Yvan. Fakat Zac (Emile Vallee ve Marc Andre Grondin tarafından canlandırılmıştır) homoseksüel (Gay) bir çocuktur. Kanada Montreal'de heteroseksüel kardeşleri dışında sert yapıdaki babası ilede uğraşmak zorundadır. Homeseksüel çocuk ve baba ilişkisini ele alan film 1970'lerdeki durumuda göz önüne alırsanız çok değişik bir film diyebilirim. Mutlaka seyredin derim. Özellikle Zac ve babanın arasında geçen sıcak, soğuk, ve dondurucu ilişkinin ayırdına varın ve durumu kendinize göre yorumlayın... Yönetmen: Jean-Marc Vallee Oyuncular: Michel Cote, Marc-Andre Grondin, Danielle Proulx, Emile Vallee, Pierre-Luc Brillant, Maxime Tremblay, Alex Gravel, Natasha Thompson, Johanne Lebrun, Mariloup Wolfe, Francis Ducharme There are five boys in the Beaulieu family -- Christian, Raymond, Antoine, Zachary and Yvan. But Zac (played by Emile Vallee and Marc-Andre Grondin) is the only one who's gay. That's why growing up in Montreal alongside his heterosexual brothers and his strict, emotionally distant father (Michel Cote) proves especially challenging for the blossoming outsider, who finds solace in the music of Pink Floyd, the Rolling Stones and David Bowie Director: Jean-Marc Vallee Cast: Michel Cote, Marc-Andre Grondin, Danielle Proulx, Emile Vallee, Pierre-Luc Brillant, Maxime Tremblay, Alex Gravel, Natasha Thompson, Johanne Lebrun, Mariloup Wolfe, Francis Ducharme
-
Google ziyaretçi rekoru kırdı
Google ziyaretçi rekoru kırdı Arama motoru Google, geçen ay ilk kez Microsoft’un sitelerini geride bırakarak, en çok ziyaret edilen internet sitesi oldu. NEW YORK - Araştırma grubu Comscore’un yayımladığı araştırma sonuçlarına göre, Google ve Google’a bağlı siteleri, geçen ay 528 milyon ayrı kullanıcı ziyaret etti. Google’a bağlı siteler arasında “YouTube” gibi video siteleriyle “Google Mail” de bulunuyor. Comscore’a göre, Microsoft ve Microsoft’a bağlı siteleri ziyaret eden kullanıcı sayısı ise 526,9 milyon oldu. Haberin devamı Araştırmada, geçen yıl mart ayına göre Google’ı ziyaret edenlerin sayısının yüzde 13, Microsoft’u ziyaret edenlerin sayısının ise yüzde 4 arttığı belirtildi. Comscore yetkililerinden Andrew Lipsman, Google’ın geçen yıl sonunda satın aldığı “YouTube” sitesini geçen ay 160,8 milyon ayrı kullanıcının ziyaret ettiğini söyledi. “YouTube” sitesine geçen yıl mart ayında 22 milyon ayrı kullanıcı girmişti. Araştırmaya göre, Google ve Microsoft’tan sonra en çok tıklanan 3. site 473,3 milyon ayrı kullanıcıyla “Yahoo!”, 4. site de 272 milyon kullanıcıyla “Time Warner” oldu. Açık artırma sitesi “eBay” 256 milyon kullanıcıyla 5. sırada, internetteki ansiklopedi “Wikipedia” 212,1 milyon kullanıcıyla 6. sırada, “myspace”in de aralarında bulunduğu siteleri içeren Fox Interactive Media 151,2 milyon kullanıcıyla 7. sırada yer aldı. Comscore’a göre, geçen ay en çok ziyaret edilen 8. site 149,6 milyon kullanıcıyla alışveriş sitesi Amazon, 9. site 129,3 milyon kullanıcıyla CNET, 10. site de 111,4 milyon kullanıcıyla arama motoru “Ask” oldu. 15 yıldan uzun süredir internet kullanıcılarının sayısını değerlendiren Comscore’a göre, geçen ay interneti yaklaşık 762 milyon ayrı kişi kullandı. TÜH BİZ GENE LİSTEYE GİREMEMİŞİZ
-
Hınzır Dadı (2005)
Hınzır Dadı (2005) Keeping Mum Kendi halinde bir aile olan Walter Goodman (Rahip) ailesi, ilgi sorunu yaşayan karısı Gloria ve iki çocukları Holly ile Petey eve gelecek yeni dadı Grace Hawkins'i beklemektedirler. Aynı zamanda Walter'ın da karısına ayrıcak zamanı çok azdır. Gloria, sorunlarıyla başa çıkmaya çalışmaktadır. Küçük kızının psikolojik sorunları, oğlunun sokak çeteleri ile olan ilişkisi ve iyice monotonlaşan evliliği yüzünden sorunlar yaşayan Gloria bir kurtuluş yolu aramaktadır .. Boş zamanınız varsa izleyin derim. Eğlenceli bir film. Ayrıca Rowan Atkinson her zaman güldürür... Yönetmen: Niall Johnson Oyuncular: Rowan Atkinson, Kristin Scott Thomas, Maggie Smith, Patrick Swayze, Emilia Fox, Liz Smith When housekeeper Grace Hawkins (Maggie Smith) arrives at the Goodfellow vicarage, she finds a reverend (Rowan Atkinson) too busy for sex, a bored wife (Kristin Scott Thomas) who's bedding her golf instructor (Patrick Swayze), a promiscuous teenage daughter and a bullied son. Little does the family know that their new "Mary Poppins" has a few tricks -- and secrets -- up her treacherous sleeve in this witty black comedy directed by Niall Johnson. Director: Niall Johnson Cast: Rowan Atkinson, Kristin Scott Thomas, Maggie Smith, Patrick Swayze, Emilia Fox, Liz Smith
-
Selim-B.A Mixleri
Sarı Çizmeli Mehmet Ağa
-
Selim-B.A Mixleri
Hüdayda
- OKÇU KIZ - ARCHER GIRL
Önemli Bilgiler
Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.