sardunyam tarafından postalanan herşey
-
YÜZYILIN TAKİYESİ
Bin Ladini Amerika yetiştirdi ve şimdi kendi yarattığı canavarla danışıklı olarak döğüşüyor... Elbette Ladini Avrupa'da ya da dünyanın bilmem neresinde övemezsiniz... Çünkü o İslami teröristtir... Yani Amerikanın deyimiyle... Ama Leyla Zana ve saz ekibini eleştirmeye kalktığınızda Dtp'yi kapatmaya kalktığınızda Avrupa'dan ve Amerika'dan hemen heyetler gelir, inceleme yaparlar, sonra sizi demokrasi yoksunu ve faşist ilan ederler... Talabani, Barzani, Zana, Ahmet Türk (bu adamın bu soyadını neden taşıdığını hiç bilemiyorum) onlar Türkiye aleyhine konuşmalar yaptıklarında bu heyetler zevkten dört köşe olurlar... Onlar köşe oldukça bunlar dahada azar ve daha edepsizleşirler... Abileri ve dayıları var nede olsa...
-
AKP demokrasiden sınıfta kalıyor.
- ஐ๑((-_-))๑ஐ๑ LEYLA ๑ஐ๑((-_-))ஐ๑
Ağustosta üşümek Ağustosta üşümek gibi Ağda çırpınan balık Hazanda yaprak misali Öyle berbat ki yaşamak Bir üşümesem Bir kurtulsam ağlardan Sonbahar çökmese yaprağıma Çocuk saflığında seveceğim seni Sevgiler başımda nöbette Gözkapaklarımda hüzün Ağrısı çarpıyor gönül duvarıma Birçok yerinden yaralı yüreğimin- Frozen......
gene ne mannaklık düşünüyorsunda artık aramızda sıklıkla olamayacaksın... hadi söyle itiraf et bizi o kadar çok seviyorsun ki, (sanalda olsa, ki yalanda olsa aslında hiç sanmıyorum) bizi o kadar seviyorsun ki, ve seni ne kadar sevdiğimizi biliyorsun ki, daha az gelmekten bahsediyorsun... yani özleteceksin kendini, yani yeni bir işkence metodu deneyeceksin... yani nazlanacaksın, yani bizi delirteceksin... benim kafamın tasında bişeyler oluyor, atıyor galiba... ne o veda mektubu gibi bişey yazmışsın, demek aklında olacağız, kalbinde olacağız hemde farklı kalacağız... NE OLUYOR? bıktınmı bizden, bu kadarmı yani? gıcıksın işte kısım, hemde alasıyla gıcık- diloş...
hayır ben yazmadım, ama senin için senin defterine yazdım... İğdem...- TEPKİ
Geçtiğimiz seçimde Akp'ye oy verdiğini söyleyen ama mitinglerden sonra bir daha onlara oy vermeyeceğini söyleyen kaç kişi tanıyorum sayabilsem... Suni gündem dediğin şey o kadar gerçekki, bunu ifade etmek için sayfalarca kanıt var ortada... İrticai faliyet RP, SP, AKP'nin tarikatlerle, mafya ile, mollalarla ilişkileri, onları devlet konutlarında ağırlamaları, imam hatip meseleleri, türban meselesi, dinimizi yaşayamıyoruz safsatası, Fethullah'ın gazete ve tv kanallarında, kitab evlerinde bastıkları kitaplarda, afyon etkisi yapacak türden öteki dünya kurguları... Fethullah'ın ışık evlerinde, dershanelerinde, yurtlarında yetiştirilen çocukların yavaştan ve usuldan Laik Cumhuriyetle mücadele edecek cihat askerleri olarak yetiştirilmesi... Tayyibin mollalar önünde dizleri üzerinde çektirdiği fotoğraflar, bu mollaların devletin bütün kurumlarına sızmaları, ihaleleri bu mollaların almalası, laik ve demokratik sistemin sürekli tartışma konusu yapılması... Meclis başkanının ve başbakanın sürekli dindarlıktan söz etmesi... İstanbul emniyet müdürünün, valisinin bilumum diğer illerin vali ve belediye başkanlarının, bir kısım emniyet amirlerinin, askerin içinde var olan tarikat mensuplarının, ve bu tarikatlerin lideri olan Amerikan ajanı Fethullah Gülen'in ülkede sürekli gerilim olmasını sağlamak amacıyla türbanı, dini ve yaşam tarzını mesele haline getirmesi... v.s. Laiklik yeniden tanımlanmalıdır, gerekirse bu ilkede kaldırılır, laiksen dindar olamazsın, dindarsan laik olamazsın... diyen Tayyipten, laik olunmaz, devlet laik olur ve laiklik bizim için değişmez bir ilkedir diyen Tayyibe... Akp ne gibi zorlamalar yapmıştır din için... Öylemi? Bir ülkede din ve rejim tartışma konusu yapılıyorsa ortada bir dayatma söz konusudur, duvara tosladıklarında ben öyle demek istemedim, şöyle demek istedim demeleri en ucuz anlatımla takiyedir, yarın bambaşka birşey söyleyebilir... Tehlike varmı yokmu gören görüyorda, göremediklerini söyleyen insanlarında görmesini beklemek bize ne kazandıracak? Onlar gördüklerinde rejim çoktan değişmiş olacak ama bunun bir önemi olmayacak... Çünkü önce uyuştur, sonra değiştir taktiği uyguluyorlar... Önce karıştır, önce sorun yarat, sonra toparlar gibi yap, sonra sorunu çöz taktiği... Sorunu yaratan sorunu çözmeyecektir... Ama sorunu somut görmek için bir değişim geçirmek geri dönülmez bir uçurum olacak... Akp'ye verilecek her oy bu ülkenin içine yerleştirilmiş dinamitleri ateşleyecek bir kibrittir... Denemeden inanmam diyenler varsa %70'i endişe içinde ama Cumhuriyetine gönülden bağlı çoğunluk tarafından bu deneyimleme girişimleri engellenecektir... Çankaya'da imam istemememizin sebebi açık, Çankaya bir cami değil, imamın vazifesi belli, Cumhurun vazifeside belli...- diloş...
Sen: Sevgisin yüreğimde taşıdığım Sen: Gül goncasısın her gün kokladığım Sen: Yüreğimde yanıveren ateşsin Sen: Yüzüne bakmaya doyamadığım Ben: Bütün sevgimi sana vereceğim Ben: Yüzünü bir gün bile göremezsem Ben: Senin için mecnuna döneceğim Sen: Karlı dağlarımda açmış çiçeksin Sen: Çiçekli kırlarda ki kelebeksin Sen: Hiçbir zaman yakalayamadığım Sen: Eşi bulunmaz kanatsız meleksin Ben: Olsam senin için bir bal arısı Ben: Konuversem kalbinin üzerine Ben: Olsam yüreğinin diğer yarısı.- SARDUNYAM.... (Günlük... kendisini fark ettirebilen çok az şey vardır günlük yaşamımızda... )
gönül penceresinden ansızın bakıp geçtin bir yangının külünü yeniden yakıp geçtin mademki son şarkının kırık bir güftesiydim niçin yarım bıraktın, neden bırakıp gittin? Aşiyan yollarından ses verdiğimde duyacaksın... onsan sevdik, anladık, anlaşıldık, İğde Dalım...- TEPKİ
Herkes görmek istediğini görüyor, anlamak istediğini anlıyor... Türkiye laiktir, laik kalacak sloganını diğer sloganlardan daha sıklıkla duymuş olmak bunu dile getirenlerin terör konusunda sizin kadar hassas olmadığının bir göstergesimidir? Terörün kaynağı belli değilmi, etnik terörün ve dinsel terörün kaynağı bellidir... Her iki teröründe ülkemizde vurmak istediği nokta ilkelerdir... Laikliğin altında yatan ve korunması elzem olan durum ülke insanlarının gerek inançlarını gerekse milli birliklerini huzur ve güven içerisinde yaşayabilmeleridir... Dinin, etnik özelliklerin birer terör mazemesi yapılmasına alıştık... Bunlar bir araç olarak kullanıldı... Şimdide şehitlerimiz kullanılmak isteniyor... Çanakkalede yatan 250,000 şehidimizin üzerinden siyaset yapmaya çalışan Akp onların hangi amaç için şehit olduklarının üzerini örterek, daha 2 yıl önce, Çanakkale'nin Avusturalya, Yeni Zellanda ve İngiltere arasında özerk bir yapıya dönüştürülmek istenmesine sıcak bakmış ve bölgenin güvenliğini dahi bu 3 ülkeye 3'er yıl ara ile terk etmeyi bile meclise taşımıştır... bu durumda Çanakkale şehitleri orada neden şehit düşmüştür diye sormak hepimizin hakkı değilmi? Madem masa başında taşını toprağını babalar gibi pazarlayacaktınız o bağımsızlık savaşını neden verdik öyleyse? Bugün Ege'de, Yunanlıların satın aldığı bankalardan kredi alan ve o tarlalarda üretmek istedikleri tohumların kredilerini bile bu Yunan bankalarından almak zorunda kalan çiftçinin ödeyemediği kredi borçları yüzünden tarlalarına el konulduğu biliniyor... Ve o tarlalarda şimdi Yunan bayrakları dalgalanıyor... Oysa biz Yunanı İzmirde denize ne için dökmüştük? Bankaların yabancıya satılması, Türk Telekomun satılması, kamu mallarının yabancıya satılması ülkeye ihanet değilde nedir? İsrailli insanlar gelip bizim ülkemizde tarla, arazi, kamu malı, banka satın alıyor... Hadi biriniz gidinde İsrailden onların bizden satın aldığı kadar toprak satın alın... Alabilirmisiniz? Sokağa çıkan bilinçsizlikle suçlanan insanlar bunları dile getiriyor... Amerikan imamı kaça sattın vatanı derken bunu ifade ediyor... Çiftçi anamızı ağlattın dediğinde al ananı da git demesini kınıyor, çünkü o çiftçi biziz... Oğlu işsiz kalan adama napalım senin oğlunda işsiz kalsın, tamam sen sus diyen bir başbakan benim başbakanım olamaz... Sokaktaki insanında başbakanı değil... Şehitlere kelle diye hitap eden bu şahsiyete "kelle sensin" diyende sokaktaki insandı... Askere ağzına geleni söyleme cürretinde bulunan bu adama tepki gösteren askerini ve şehidini önemsemiyor diyen, basbaya yalan söylüyor... Türkiye'nin toprak bütünlüğü tehdit altındadır, bunu bütün sağduyulu insanlar biliyor, rejim tehdit altındadır, yıllardır dile getiriyoruz... Biz şehitlerimizi ne için şehit verdiğimizi biliyoruz, onların hesabını soracağımız mevki iktidardır... Başbakanın danışmanı Cüneyt Zapsu, Amerika'da bu adamı kullanın onu bir deliğe süpürmeyin diyen adam... Bim mağazalarının sahibi, şimdiki For You'ların sahibi, dedesi Şeyh Sait olan bu adamın pkk için ne ifade ettiği ortada... Başbakanın Kürt meselesine bakış açısı ortada, terörü kim umursamıyor ortada... Sokaktaki insan bütün bunlara tepki gösteriyor... Bir kısım insanların bunu karalamak, üzerine çamur dökmek gayretleri ile bu değişmeyecek... Tabi muhalif olduğunuzda da, iyi malzeme bulmanız gerekir, özellikle bütün milleti yasa boğan şeyi, yani şehitleri... Pkk'nın kanını akıttığı aziz şehitlerimiz, Türkiye'nin laik, demokratik ve misakı milli sınırlarının yapısını muhafaza etmek için can veriyor... Bunu kim inkar ediyor... Askerle meselesi olan, Kürt faşistlerinin ülkemizde verdiği zararlara hangi gözle baktığı belli olan, şehitlik mertebesini küçümsemeye çalışan o tepedeki şahsiyetin bütün yapıp ettiklerine tepki gösteriyor o insanlar... Belli ki kim bu ülkeyi ve onun bölünmez bütünlüğünü ne kadar önemsiyor... Dünyanın parmaklarını ısırarak izlediği Türkiye'nin tarihinde bir ilk olan ve bunca yıldır olana bitene "YETER ARTIK" diyen o muhterem insanlara, sokağa dökülerek demokratik tepkisini dile getiren ve birilerinin bindirilmiş kıtalar dediği insanlara karşı duyarsız kalmak... Bence bunun bir tek adı var... Onuda herkes bilir...- diloş...
Sorma Diloşum bu kadar çekiyor bizden... Bütün gün bize ne gibi faidalı şeyler yapacağını düşünüyordur... Bir sonraki aşamayı merak etmekteyim, gelsede kendisinden dinlesek...- diloş...
biliyordum seninde korktuğunu, canım ondan kim korkmuyor ki? cips marka otomofiliyle birazdan üzerimizden geçip bizi silindir gibi ezmek isteyecektir, ama tabi bizim iyiliğimiz için, romatizmal eklem ağrılarımıza iyi geleceğini düşünmektedir, yoksa kötü bir niyeti yoktur kanımca...- SARDUNYAM.... (Günlük... kendisini fark ettirebilen çok az şey vardır günlük yaşamımızda... )
Sağol bitanem o sendeki beni gördüğün şey... bendeki seni gördüğüm şeyde çok farklı değil... hatta hiç farklı değil... ne demiş şair... Her şafakla yeniden düşer cemrelerin Isınan yüreğinde çatlar aşk tomurcukların Büyütürsün sevgi fidanlarını olabildiğince Ay dan Güneşe salıncaklar kurarsın Sen şiir çocuğusun Sallan sallanabildiğince.. Sen Şiir Çocuğusun Biraz kör biraz sağırsındır işte…! Gökkuşağının her rengini seversinde Yaa Karası……. Seçilmiş onca güzel sözcüklerden lügatın Yaa yalanı, yaa riyası Çok güzel söylemiş... yalanda hayatın bir parçası... hiç olmasa diyoruz ama olmuyor işte... dünyanın kendisi yalan... bizde kimilerine göre yalan olmuşuz çok mu? buralarda seni bulacağımı bilseydim çok daha erken gelirdim... neyseki hiç bulamamış değilim... bunada şükür...- Nietzsche
Bizden kaçarmı buralar, oralar, şuralar Figgaro... Serzenişte bulunmak istedin gayet tabi farkındayım... Ama beni üzdü bu serzenişin ki bendeki senle çok bağdaştıramadım... Belki yanıldım, bilemem, ama sadece dostça bir tepki olarak düşünmeni isterim... Anlamlandırmak ancak kişilerin kendilerine has durumlarda geçerlidir... Değilmi Figgaro??? Senin için anlamlı olan bir başkası için anlamsız olabiliyor... Sen kendi kendine anlamlar varedebiliyorsun... Bunun farkına varığında gönül kaypaklığını kaldıramayacağını düşünüyor, anlaşılamamanın verdiği buruklukla serzenebiliyorsun... Yani bu "sun" dan kastım "sen" değil... bizdir... hangimiz hayal kırıklığı yaşamamışızdır, hangimiz dosdoğru anlaşılmışızdır? Aaahhh hangimiz anlatabildik kendimizi doğru kelimelerle... Filazofların ifade ettikleri o derin şiirlerde ve yazılarda bile bizim ne anladığımızdan çok daha fazlası yok mudur? Hitler, Saddam gibi diktatörler ne kadar doğru ifade etmişlerdir kendilerini? Şimdi fonda Nilüfer var, bak ne diyor? Git diyorsun, nasıl gideyim... Umutlarım ne olacak? Acılarım, gözyaşlarım, hesabını kim soracak? Sence bu şarkının sözlerini yazan, hitab etmiş olduğu sevgili için ne ifade etmektedir? Gitmiş olanında haklı sebepleri yok mudur? Gitmek suçmudur? Kendi duygularımızı ve düşüncelerimizi önemsediğimiz kadar, gitmiş olanın duygu ve düşüncelerinide biraz olsun anlamaya çalışmamız gerekmezmi? Bir hesap sorma mevkisindemiyiz? Hep gitmiş olandamıdır kabahat? (empati durumları sıklıkla yapmaktayımdır) Kadın erkek ilişkilerinde, başlangıç, gelişme ve sonuç durumları... Biz bize sunulmuş olanla yetinmeyi hiç bilemedik... Hiç birimiz... Şarkılara bak hep gidenlere yazılmıştır... oysa en çılgın aşklar bile zamanla tatsızlaşacaktır... ve bittiği andan itibaren bizde bıraktığı enkaz... Herşey eskimektedir, yeni kalan hiç kullanılmayandır... Biz o enkazdan yeni bir bina inşa edemeyiz... Ancak yeni bir binayı sıfırdan var etmemiz şart olacaktır... Her yıkımdan sonra sıfırdan, yeniden... Zaten başka çaremizde yoktur, ne kadar çabuk kabullenirsek bizim için o kadar kolay olacaktır... Hayat her istediğimizi vermiyor avuçlarımıza, bilemiyoruz zaten vermiş olsa, bizdeki duygularda eskimeyecekmidir? Giden geri gelmeyeceğinden biz bunu hiç bilemeyeceğiz... Sahip olmayı göze alabildiğin şey senindir, göze alamadığın hiç senin olmamıştır... Deneyip deneyip yanılacağız... Ve gerçekte yanıldıklarımızdan öğreneceğiz... Seni üzmek değildir niyetim bilirsin... Hadi kal sağlıcakla...- diloş...
evet evet karardı ortalık, kanımca gelirse canımıza fena halde okuyacak... geçen gün onada dedim ben pek az kimseden tırsarım, yani sayısı biri ikiyi geçmez... birincisi annem, ikincisi Frozen...- Gece Yağmuru
ÇIPLAK UMUTLAR ben çığlık atarak ağlayan ilk nefesim bahtsız yaşamda belimi acı hayallere yaslıyorum derin düşüncelere dalıyorum ekşî bir ağırlık tüm bedenimi ve beynimi sarmış günler bir iskeletin gőlgesi gibi bakışlerımda yok olur her gece sinsi bir őlümün hissi ruhumu kamçılar ben ise virane yaşamın őnünde alay ediyor ve halay çekiyorum tüm yıldızlar hoş ve rengareng ışıldar gecelerde ben ruhumun derinliklerinde gizlenmiş gőkyüzünün coşkulu, keyifli yıldızını arıyorum yalnızlığımda insanlığı kantarda tartıyorum bir gram merhamet bulamıyorum baharlarda gonca gülümü soldurdular şafaklarda serçeler acı ve korkumun sırdaşı oldular bazen sabah rüzgarının yağmuru yüreğimdeki hüznü dağıtır ruhuma yaseminleri serpiştirir bazen kara bulutlar gőğsümün penceresine yaslanır nefesim kesilir, kelimeler yarım kalır cümleler buruşur şiir kalemin gırtlağında boğulur kalem ise şiirin acı bedeninde titrer kin ve nefret sigaramın dumanında mayalanır artık yosun tutmuş aşk ve sevgi rakı şişelerimde senelerdir beynimin ve őmrümün yorgunluğunda kendimi yaratıyorum ***** feleğin silesi yakama dolanmış huzur vermiyorki… nefretim mal ve mülke tapanlar... cimri ve açgőzlüler... sabırım fişek oldu namlunun ucunda yine haylaz günler beni virane gecelerin yalnızlığına sürgün ettiler bir karayel rüzgarının sesi kulağımda çınlanır serseri düşüncelerim zalimlerin pençeleri altında hırpalanır ve tırmalanır çaresiz dőrt duvar arasında yüreğimin tırnaklarıyla umutlar kazıyorum geleceğe güzelim baygın bakışlarının nehirlerinden bir yudum su ver kurumuş dudaklarıma ben acıların deryasında yőnünü kaybetmiş geminin kaptanıyım yüreğinin aynasında ve pusulasında kendimi buluyorum isyankar yüreğimi boş çabalarla susturuyorum deli divane olmuş hisslerim kendi sessizliği içinde gőçebedirler ruhumun toprağı üzerinde gel kirpiklerinle ruhumun terini sil güzelim damla damla alnımın emeğini emdiler soytarılar gençliğimi ve dürüstlüğümü esir aldılar kalleş mevsimler acı ve korku yüreğimde evcilleşti aşkın esirlik takkesini başımdan indirdim şahin ve kartallar gibi hazırım gőklerde uçmaya erdemli bir yolda yolculuk yapıyorum gecelerimin yalnızlığında karanfilleri bir dilberin gőzyaşlarıyla suluyorum kederli uçurumlarda- Suheda...
dost Bir düz yazı Çık dışarı gece karanlıgında Çıkta bak aya yıldızlara Düşün her şeyi baştan sona Veya sondan başa Düşün yalnızlıgı karanlıkla Acıyı hüznü kederi Düşünde yaşamadan öğren Bunları Anla karşıdakini Bazen sana bir şey demesede Anla artık onun halindende Masum bakışlarından Anlada sen anlat İnsalara Sevgiyi kardeşliği Arkadaşlıgı dostlugu Unutma su hayattır Hayatta Yaşam Yaşam kardeşlik Kardeşlik arkadaşlık Arkadaşlık dostluk Dostlukta paylaşmaktır Unutulmaması gerekenlerden biride Sevgilerde paylaşılınca büyür Paylaşılmayan sevgiler Asla sahibinede yararı olmaz Hayat böyle durmaz Bu sözlerde burada yazıldıgı gibi Kalmaz…. Devamı yok ama konusu çok Anlayana kardeş zorla değil Unutmak sevmek ayrılmakta kolay değil- SARDUNYAM.... (Günlük... kendisini fark ettirebilen çok az şey vardır günlük yaşamımızda... )
Bitanem, yanpirik yengeci ağlattın bu sabah, ama bu yanpirik yengeç ağlamayıda sever zaten... Çok güzel bir şiir bilemezsin neler hissettirdi bana... bitanemsin... çok seviyorum seni... ruhumun ikiz kardeşi sen nerelerdeydin bunca zamandır...- ......ipek...........
Kevser havuzuna dalanlar,Ölmezden öndün ölenler Nefsini düşman bilenler,Konar tuba dallarına Alem düşman olur ise,Beni dost'tan ırımaya Dost kanda ise ben anda,Düşmanlık arımaya Dost ehli bizim ile hem,Dost burdadır bize ne gam Yüz bin cehd ederse düşman,Dost mahfili duramaya Düşman bana nide bile,İşim gücün dost'tan yana Dost makamı can içinde,düşman eli eremeye Kime kim dost kapı aça,Düşmanı elinden kaça Yunus ağzı güher saça,Değme arif değemeye. Yunus Emre- >>>İLYADA<<<
Ra_dya, ne kadar iyi etmişsin İlyada'mıza bu anı defterini açmakla... Sevgili İlyada çok fazla karşılaşamadık, ve birbirimizi çokta iyi tanımıyoruz ama seni bu forumda ilk gördüğüm andan beri kendime yakın hissettim... Sorumluluk duygusu gelişmiş, kalbi iyi niyetlerle dolu, sıcakkanlı, samimi, dost canlısı ve sağlam yürekli biri olduğunu düşünüyorum... Özen gösterdiğin konular senin hangi duygulara sahip olduğunu gösteriyor... Kalbi senin gibi iyiliklerle dolu insanlarla karşılaşmanı, sevdiğin insanların her zaman yanında olmasını, el attığın konularda başarılı olmanı, ve her daim mutlu olmanı dilerim... Görüşmek üzere sevgili İlyada... Bir şiir bu anı defteri adına sana armağan olsun... Sevgiyle kal... çünkü biz dostuz Bir gün bunalırsan ve sıkıntını paylaşmak istersen beni ara.... İki elim kanda olsa gelirim,sıkıntını yok ederim... Bir gün ağlayacak gibi olursanda ara beni .... Seni belki güldüremem ama söz veriyorum seninle birlikte ağlayabilirim.... Bir gün uzaklara kaçmak istersen beni aramaktan çekinme.... Sni belki durduramam ama senle birlikte koşabilirim..... Bir gün yüksek bir köprüden atlamaya kalkarsanda ara beni..... Senle birlkte atlayamam ama aşağıda bekler seni tutabilirim... Bir gün herhengi bir konuda kararsız kalırsan ara beni..... Seni senden çok düşünür sana fikirler verebilirim..... Bir gün kimseyi dinlememeye karar verirsende ara beni.... Ağzımı açmayacağım ve söyleyemediklerimi bile dinleyeceğim.... Bir gün beni üzdüğünü düşünürsende çekinme,yine ara.... Göreceksin sana kıyamam,kızamam,üzemem seni..... Bir gün beni ararsan ve benden bir karşılık alamazsan .... Söz ver o zaman sen ulaşacaksın bana .... Çünkü o an bir meleğe gereksinim duyacağımı bilmelisin......- SARDUNYAM.... (Günlük... kendisini fark ettirebilen çok az şey vardır günlük yaşamımızda... )
Beni kendime getirecek tokatı şaklatacak şahsiyet ortalıkta yok, aman ses etme bu aralar zati bana gıcığı var, bahaneyle tokat arsızı etmesin beni... Ben kendimi tokatlarım sen heç merak etme, olmadı birinden yardım isterim... Bende seni, şalvarını, hain boğalığını, ellerinin kınasını, duygulu yazılarını seviyorum...- Frozen......
Martı Rüstem yepyeni havadisler getirdi Diloşum, Tabi hepsi top secret... Aksakların ırızayı heç hafife almam gııı, alarmıyım, böyük adam tabii, yakında köyün mıhtarı bilem seçilir,- ஐ๑((-_-))๑ஐ๑ LEYLA ๑ஐ๑((-_-))ஐ๑
nereden bildin gııı tatlı bişeyler yediğimi, çokokremi kaşıkladım... tabi sizin için... yoksa ben çokokrem sevmem...- diloş...
tabi tabi... Hiç balıklara benzemiyorsun, sen hiç bir burç katagorisine girmiyorsun zati... kendine münhasır bir fevkalade şahsiyetsin işte... Açıldınmı biraz...- hayatı en iyi ne anlatır?
hoşgeldin katre, nerelerdeydin. Çok güzel bir yazı, paylaşımın için teşekkürler...- TEPKİ
Fikirlerimizi birilerine kabul ettirme derdinde değiliz... Ancak sayın Honest kimin ne oyun oynadığı çok açık belli oluyor? Bu öfkenizin ve nefretinizin altında ne var? Meseleniz nedir? Mitinge ve oradaki insanlara karşı takındığınız bu anlaşılmaz uyus olma durumu neden kaynaklanmaktadır...? Çok ilginç bu düşmanca tavrınızın altında olan bence sizin mitinge katılanların hepsini İslama başkaldırıyorlar diye itham etmiş olmanız ve benim buna itiraz etmiş olmamdır... Çünkü siz İslamı Akp ile özdeş görüyorsunuz, Akp aleyhine söylenen her sözden rahatsızlık duyuyorsunuz, onların İslama ne kadar zarar verdiklerini umursamıyor, ama yaptıklarını eleştirenlere İslam düşmanı diyebiliyorsunuz... Yani özetle Akp demek İslam demek size göre... Akp'ye yönelik eleştiriden bu denli rahatsızlık duymanızın tek sebebide bu... Oysaki sizin partinizin lideri İslam düşmanı bir çok insanla işbirliği içinde, altına imza attıkları belgeleri hangi papazın heykeli önünde imzaladılar bunun bile önemi yok sizin için... Hatta neyi imzaladıklarının bile önemi yok... Benim inancım ipotek altında değil, herhangi bir parti inancımı savunamaz, ya da zarar veremez... Hele Akp asla olamaz... Sadece Akp'yi savunacağım diye bütün gerçeklerin üstünü örtmek için bu kadar çaba harcanmaz yani... - ஐ๑((-_-))๑ஐ๑ LEYLA ๑ஐ๑((-_-))ஐ๑
Önemli Bilgiler
Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.