ofamannalan tarafından postalanan herşey
-
Müziğin Deli Irmağı: Sezen, Onno ve Aysel’in Hikayesi
Sözlerin, notaların ve seslerin büyük buluşmalarında bugün Sezen Aksu ile Onno Tunç, Aysel Gürel, Atilla Özdemiroğlu ve Uzay Heparı var. Olağanüstü şarkı sözleri, olağanüstü besteler ve o dokunaklı ses. Sezen ve Onno. Onlarınki müziğin aşka, aşkın müziğe karıştığı tutkulu bir ortaklıktı. Ve bir de Deli Kadın şahidi oldu bu aşka. Adı Aysel Gürel. Öyle şarkılar döküldü ki bu üçlünün Deli Akan Irmağından. Türkiye’de pop müzik 20 yıla yakın bir süre o ırmaktan beslendi. Sezen Aksu müzik dünyasına ilk kez 1975 yılında adım atar. İzmir’de hazırladığı deneme kaydını İstanbul’a Melodi Plak firmasına gönderir ve ilk plak anlaşmasına böyle imza atar. Ancak plak ilgi görmez. Sezen Aksu yine de işin peşini bırakmaz ve bu defa Atilla Özdemiroğlu ve Şanar Yurdatapan’ın sahibi olduğu dönemin önemli yapım firmalarından Şat Yapımı arar. Sezen Aksu 1976 yılında Doğan Plak’tan çıkan Kusura Bakma, Yaşanmamış Yıllar 45'liğiyle yavaş yavaş adını duyurmaya başlar. 1977 yılının ikinci yarısında Sezen Aksu Kent Plak’a transfer olur. Kent Plak etiketli ilk 45'lik olan Kaybolan Yıllar, Neye Yarar büyük başarı kazanır. Sezen Aksu daha yolun çok başında Türk popuna bir klasik kazandırmıştır. Sezen’in bugünkü Sezen olacağının ilk sinyalini aslında Kaybolan Yıllar veriyor belki de dinleyiciye. 1978 yılında Serçe adlı duble albüm piyasaya sürülür. Hurşit Yeni Gün’ün düzenlemelerini yaptığı albümde ağırlıklı olarak Sezen Aksu’nun besteleri vardır. 1981 yılında Sezen Aksu yeni albümü için yıllar sonra tekrar Atilla Özdemiroğlu ile çalışmaya başlar. Ağlamak Güzeldir adını taşıyan bu albümde 5 şarkının bestesi, 8 şarkınınsa düzenlemesi Atilla Özdemiroğlu tarafından yapılmıştır. Ağlamak Güzeldir albümüne bir bestesi ve düzenlemesiyle Onno Tunç da dahil olur. Sezen Aksu’nun bir sonraki albümü Firuze’de Atilla Özdemiroğlu’nun yanı sıra Aysel Gürel ve Onno Tunç ile çalışmaya devam eder. Albüme adını veren Atilla Özdemiroğlu bestesi Firuze’nin doğumun sancılı olur. Firuze şarkısı kısa sürede ülke çapında büyük fırtınalar koparır. Sezen Aksu’yu çok daha büyük kalabalıklara taşıyan bu şarkı Aysel Gürel’in de söz yazarı olarak dönüm noktalarından biri oldu. Sezen Aksu ve Onno Tunç’un arasındaki yakınlığı zamanla bir aşka dönüşür. Müzikal öngörüsü çok yüksek bu iki müzisyenin yanlarına Aysel Gürel’i de alarak daha önce yapılmamış yeni bir şeyler üretme çabası 1984 yılında piyasaya çıkan Sen Ağlama albümüyle taçlanır. Sezen Aksu Sen Ağlama ile girdiği bu yeni yola 1986 yılında yayınlanan Git ile devam eder. Sesinde ve şarkı söyleme stilinde de belirgin bir değişiklik vardır artık. Bunu Onno Tunç ile geceli gündüzlü süren müzik mesaisine borçludur. Git, Beni Unutma, Değer mi? Ünzile ve yalnızca sitem gibi şarkıların büyük ilgi gördüğü Git albümüyle Sezen Aksu Aysel Gürel ve Onno Tunç ortaklığının başarısı tescilleniyor. Bir yandan fırtınalı bir aşk yaşamaktadır Onno ve Sezen. Bir gün küsüp bir gün barışırlar. Sevgisinin de kavgasının da dozu yüksektir bu aşkın. Her yaşadıkları bir şarkıya dökülür sonra. Sezen Aksu yıllar sonra bir konserinde bu durumu şöyle itiraf edecektir: Sıradan insanların hayatlarına sığmayacak bir aşktır. Bir öyküdür onlarınki. Kim bilir belki de bu yüzden bu denli benimsenir sevilir o şarkılar. Gerçek olduklarını, gerçek aşkı anlattıklarını bilir herkes. Ve belki de böylesi aşklar yaşamayı özler. Yalnızca aşk şarkıları çıkmıyordur elbette. Aksu, Gürel ve Tunç ortaklığından. Üçlünün toplumsal ve dünyevi meseleler üzerindeki hassasiyetleri de dizelere dökülür. Sen Ağlama albümünde 1945 şarkısıyla İkinci Dünya Savaşı’nda ölen çocuklara ağıt yakılırken, Git albümünde birkaç koyun karşılığında erken yaşta evlendirilen Ünzile’nin dramı anlatılmaktadır. 1988'de yayınlanan Sezen Aksu 88 ve bir yıl sonra çıkan Sezen Aksu Söylüyor’da farklı besteci ve söz yazarlarına yer verilse de Onno Tunç yine başroldedir. Bu albümde yer alan Son Bakış şarkısının yıllar sonra genç yaşta idam edilen Erdal Eren’e yazıldığı açıklanacaktır. Sezen Aksu Söylüyor albümünden sonra Aksu ve Tunç onlarla birlikte çalışan genç yeteneklere de destek olmak üzere kolları sıvar. İlk proje Aşkın Nur Yengi için yapılır. Yengi’nin ilk albümü Sevgiliye Türk Pop Müziği’ne taze kan getirir. Sezen Aksu ve Onno Tunç kendi serüvenlerine 1991'de Gülümse albümüyle devam eder. 1991'de yayınlanan bu albüm 90'lar boyunca bir furyaya dönüşecek yeni nesil Türk pop müziğinde başlangıç albümlerinden biri kabul edilecektir. Ne var ki Sezen Aksu bu albümün kendi tabiriyle kanlı bıçaklı hazırlandığını anlatır. Bu sancılı süreç hem ikili hem de Türk pop tarihi için bir dönüm noktası olacak albümü doğurmuştur aslında. Sezen Aksu ve Onno Tunç’un bu albümle gençleşen ve temposu yükselen müziği birçok isme de yol gösterici olacaktır. Nitekim sözlerini Aysel Gürel’in yazdığı bestesini Onno Tunç’un yaptığı Hadi Bakalım yeni bir akımın başlangıcı olur. Gülümse albümü bu gelgitli ilişkinin de müzikal ortaklığında sonu olur. 1993 yılında Sezen Aksu kendi kanatlarıyla uçmaya başlarken Onno Tunç da Nilüfer, Zerrin Özer ve Zuhal Olcay gibi isimlerle çalışmaya başlar. Ancak aralarındaki bitmeyen aşk birbirlerine uzaktan yazdıkları şarkılarla aslında herkesin gözü önünde yaşanmaya devam etmektedir. Aynı dönem Sezen Aksu ile Ayşel Gürel ortaklığı da son bulmuştur. Ayşel Gürel Onno Tunç ile çalışmaya devam eder ama Sezen Aksu’nun yeni albümlerinde onun imzası görülmez. Sezen Aksu müzik yolculuğunda Onno Tunç’un eksikliğini genç bir müzisyenle Uzay Heparı’yla kapatmayı dener. Sonuç umulandan da iyi olur. Uzay Heparı-Sezen Aksu ortaklığı ilk kez 1991 yılında yayınlanan İkinci Aşkın Nur Yengi albümü Hesap Ver de kendini gösterir. 1992 yılında Sertab Erener’in ilk albümü Sakin Ol ve 1993 yılında Levent Yüksel’in ilk albümü Medcezir yayınlanır ve bu iki albüme de Sezen Aksu Uzay Heparı ortaklığı damgasını vurur. Uzay Heparı ve Sezen Aksu 1993 yılında önce Aşkın Nur Yengi’nin Sıramı Bekliyorum adlı üçüncü albümü için çalışır, ardından da Sezen Aksu’nun yeni albümü Deli Kızın Türküsü için kolları sıvarlar. Deli Kızın Türküsü Sezen Aksu’nun müziğindeki değişimin habercisi olmakla kalmaz, Uzay Heparı’nın müzik dünyasındaki rüştünü de bir kez daha ispat eder. Sezen Aksu ve Uzay Heparı işbirliği 1994 yılında önce Nükhet Duru’nun yeni albümünde, ardından da Serdar Erener’in Lal adlı albümünde kendini gösterir. Her iki projede büyük beğeni toplar. Ancak aynı yılın Mayıs ayında beklenmedik bir kaza bu büyük buluşmanın sonunu hazin bir biçimde getirir. 20 Mayıs 1994 gecesi geçirdiği motosiklet kazasında ağır yaralanan Uzay Heparı, 31 Mayıs 1994 gecesi hayata gözlerini yumar. Uzay Heparı’nın ani ölümü Sezen Aksu’nun kolunu kanadını kırmıştır. 1995 yılında yayınlanan Yeni Sezen Aksu albümü Işık Doğudan Yükselir’de Fahir Atakoğlu, Arto Tunç ve Atilla Özdemiroğlu gibi müzisyenlerden destek alır Sezen Aksu. Onno Tunç ise sadece albüme adını veren enstrümantal eserin bestecisidir. Işık Doğudan Yükselir etnik seslerin, sazların ve melodilerin hakim olduğu bir albümdür. Ve alışageldiğimiz Sezen Aksu tarzından çok farklıdır. O günlerde Sezen Aksu ve Onno Tunç arasındaki buzlar erir ve ikili Levent Yüksel’in ikinci albümü için tekrar birlikte çalışmaya başlarlar. Sezen Aksu’nun Uzay Heparı için yazdığı Yas adlı şarkı bu albümde yer alır. Ancak ne garip bir tesadüftür ki, bu albümün piyasaya verilmesinden tam altı ay sonra, 14 Ocak 1996'da bu defa Onno Tunç’un ani ölüm haberi gelir. Kendi kullandığı uçağın düşmesi sonucu 47 yaşında hayatını kaybeder Onno Tunç. Sezen Aksu’nun Uzay Heparı için yazdığı yas, o günlerde Onno Tunç’un ardından çalınır ve söylenir. Sezen Aksu 1996 yazında Onno Tunç anısına başkalarına verdiği besteleri yorumladığı bir albüm yapar. Düş Bahçeleri adını verdiği bu albümde Sezen Onno’ya Yarası Saklım şarkısıyla veda eder. 1998'de yayınladığı Adı Bende Saklı albümünde Onno Tunç’a bu kez Şimal Yıldızı’yla seslenecektir. Sezen Aksu, Kara Sevdam dediği Onno Tunç’a yıllar içinde başka şarkılarda yazmaya, aşkını şarkılarda canlı tutmaya devam eder. Sezen Aksu ile Aysel Gürel’i yıllar sonra yeniden buluşturan albümse 2000 tarihli Deliveren olur. Bu albümde Aysel Gürel, Okudum Da adlı sözleriyle yer alır. 2007'nin son günlerinde Aysel Gürel’e akciğer kanseri teşhisi konur. Sezen Aksu, hastanede Gürel’in son gününe dek başucundan hiç ayrılmayacaktır. Aysel Gürel, 17 Şubat 2008'de 79 yaşında hayata veda eder. Ölümünün ardından sözlerinin tamamı Aysel Gürel’e ait yeni şarkılardan oluşan Çınar albümü yayınlanır. Nilüfer’den Nükhet Duru’ya birçok ismin yer aldığı albüme Sezen Aksu bestesini yaptığı O Kadın şarkısıyla katılır. Aysel Gürel için 2013 yazında yapılan Saygı albümü Aysel’in de Sezen Aksu bu kez adeta Aysel Gürel’in kendi hikayesini anlattığı Sır adlı şarkısını yorumlar. “Efsane kadın kimdi aşkın? Sordular ama hiç bakmadı.” Efsane kadın Aysel’di. Onno ve Uzay gibi Sezen’i yalnız bırakmıştır bu dünyada. Birlikte ürettikleri şarkılarsa Sezen Aksu’nun ve bütün müzik severlerin yol arkadaşı olmaya devam ediyor.
-
Burak Ayaz Kimdir?
Burak ayaz (d. 1992, istanbul), türk müzik prodüktörü, ses mühendisi ve teknoloji girişimcisidir. istanbul bilgi üniversitesi müzik bölümü’nden mezun olan ayaz, 2014 yılından itibaren birçok tanınmış sanatçıyla çalışarak müzik prodüksiyonu ve sahne teknolojileri alanlarında kapsamlı deneyim kazanmıştır. 2018 yılında kendi stüdyosunu kurarak sanatçılara müzik prodüksiyon, kayıt, mix ve mastering hizmetleri sunmaya başlamıştır. aynı zamanda apollon unity müzik şirketi ve bağlı markaların yönetiminde aktif rol almaktadır. Ayaz, görme engellilerin müzik notalarını braille alfabesi temelli titreşim teknolojisi aracılığıyla okuyabilmelerini sağlayan yenilikçi bir cihazın da geliştiricisidir. 2025 teknofest’te sergilenen bu proje, görme engellilere müzik eğitimi ve nota okuma konusunda yeni olanaklar sunmaktadır. musicxml formatıyla uyumlu çalışan cihaz, türk patent ve marka kurumu tarafından tescillenmiş olup, ticarileştirme süreci devam etmektedir.
-
DENİZ — Yeter Ki: Duygusal Bir Yolculuğa Davet
22 Ağustos 2025 tarihinde müzikseverlerle buluşturduğu yeni single’ı “Yeter Ki” ile sahneye adım atan Deniz (Deniz Üner), müzik kariyerinde önemli bir dönemen imzasını attı. İlk teklisi “Kurtar Beni” ile dikkatleri üzerine çeken sanatçı, bu yeni parçasıyla da duygusal derinliğini ve özgün tarzını bir kez daha sergiliyor. DENİZ Kimdir?Deniz, müziğe olan tutkusunu sosyal medya platformlarında paylaştığı enstrümantal cover videolarıyla pekiştiren bir sanatçı. Instagram ve TikTok üzerinden paylaştığı içeriklerle geniş bir dinleyici kitlesine ulaşan Deniz Üner, bu süreçte Kerem Demir ve Milad Beheshti ile tanışarak “Kurtar Beni” şarkısını hayata geçirdi. Bu şarkı, İntikal Müzik etiketiyle dinleyicilerle buluştu ve olumlu geri dönüşler aldı. Şu anda kariyerine Apollon Unity bünyesindeki Ypsilon Musix ile devam eden Deniz, müziğinde yenilikçi adımlar atmayı sürdürüyor. “Yeter Ki” Şarkısının Anlamı“Yeter Ki”, Deniz’in duygusal dünyasını ve müzikal yeteneğini bir araya getiren bir parça olarak öne çıkıyor. Şarkının sözleri, aşkın karmaşıklığını ve duygusal bağımlılığı işliyor. “Nolur bırakma yarım, bunu yapma bize / Bulunur bir çaresi elbet, gitme” gibi dizeler, basit bir dramatik söylemi değil; gerçek bir duygu yoğunluğu ve çaresizliği içeriyor. Dinleyici Tepkileri“Yeter Ki” kısa sürede sosyal medya ve platformlarda merakla karşılandı. Dinleyiciler şarkıyı keşfetmeye başlamış ve ilk paylaşımlar, parçanın duygusal etkisini hissettirdiğini gösteriyor. Deniz, bu yeni şarkının, dinleyicilerini kendi iç dünyasına yakınlaştıracağını ve müziğinde yeni bir dönemi temsil edeceğini ifade ediyor. Gelecek ProjelerDeniz, Yeter Ki’nin ardından yeni projeler üzerinde çalıştığını ve müzik kariyerinde sürekli olarak yenilikçi adımlar atmayı hedeflediğini ifade ediyor. Bu, onun müziğe olan tutkusunun ve bağlılığının bir göstergesi. Yeni şarkılarından ve projelerinden haberdar olmak için Deniz’in Spotify, Instagram ve diğer sosyal medya hesaplarını takip edebilirsiniz. Böylece, sanatçının müziğindeki taze gelişmeleri ilk siz öğrenebilirsiniz.
-
Sezen Aksu – Paşa Gönül Şarkıları İncelemesi
Ustanın Kaleminden, Zamana Meydan Okuyan ŞarkılarSezen Aksu, Türk müziğinin tartışmasız en güçlü hikâye anlatıcılarından biri… Onun şarkılarında bazen bir çocuk saflığı, bazen bir yetişkinin derin yaraları, bazen de hayata karşı alaycı bir tebessüm saklıdır. Paşa Gönül Şarkıları, işte bu mirası hem koruyan hem de yeniden yorumlayan bir albüm olarak karşımıza çıkıyor. Bu albüm, eski Sezen’in o sade ama dokunaklı söz yazarlığı ile yeni Sezen’in modern düzenlemelerle harmanlanmış enerjisini aynı potada eritiyor. 80’ler ve 90’lardaki minimal, akustik dokunuşlar yerini zaman zaman elektronik altyapılara, daha cesur ritimlere ve çok katmanlı aranjmanlara bırakıyor. Ama değişmeyen bir şey var: Sözlerin kalbe giden kestirme yolu hâlâ onda… Dinleyici ister 40 yıllık bir Sezen Aksu hayranı olsun, ister ilk kez bu albümle tanışsın; her şarkıda kendinden bir parça bulacak. Çünkü Sezen, hâlâ “bizim” dilimizden konuşuyor — sadece artık o dile bugünün renklerini de ekliyor. Albüm İncelemesi: Şarkı Listesi ve Dikkat Çeken Noktalar27 Haziran 2025’te Universal Müzik Türkiye etiketiyle yayımlanan Paşa Gönül Şarkıları, 16 parçadan oluşuyor. Albümde hem yepyeni besteler hem de Sezen Aksu’nun geçmişten bugüne uzanan müzikal yolculuğuna göndermeler var. Linç — Toplumsal eleştirinin en yalın ama vurucu hâli. Sert sözler, dingin bir melodiyle tezat oluşturuyor. Doğrucu (feat. Ozan Bayraşa) — Samimiyet ve dürüstlük üzerine esprili bir dil. Modern altyapısı Sezen’in vokaliyle dengelenmiş. Gemiler (Ozan Bayraşa düzenlemesi) — Hüzünlü ama özgür ruhlu bir deniz metaforu. Yeni düzenleme taze bir soluk katıyor. Yaygara — Neşeli ritimlerin arkasında saklı hafif bir sitem. Eski Sezen’in şen kahkahalarıyla akraba. Nanik — Çocuksu bir oyun havası ama içinde ince bir alay var. Dinleyeni gülümseten, hafifleyen bir parça. Ey Aşk — Tam bir Sezen baladı. Yalın sözler, yoğun duygu, hafızaya kazınacak nakarat. Dümenci — Ritimleriyle hareketlendiren, dilinde tatlı bir dokundurma olan enerjik bir şarkı. Bana Sor — Ferdi Tayfur’a saygı niteliğinde; Sezen’in yorumu, orijinaldeki duyguyu korurken daha yumuşak bir tona büründürüyor. Yandı İçim — Ayda Tunçboyacı düzenlemesiyle, nostaljik dokunuşlar ve güçlü vokal birleşmiş. Abanoz’daki Emine — Onno Tunç’un ruhunu hissettiren, hikâyesi derin, sahici bir anlatı. Sen Ağla — “Sen Ağlama”nın yıllar sonra gelen cevabı gibi… Hafızalara dokunan bir karşılık. Gemiler (Ersay Üner düzenlemesi) — Daha duygusal ve modern pop çizgisinde yeniden yorum. Bahçe — Doğanın dinginliği ve huzuru, Sezen’in sesiyle büyüyor. Şuh Nefes (Mustafa Ceceli düzenlemesi) — Doğu ezgileriyle Batı aranjmanının dengeli dansı. Gemiler (Okay Barış & Murat Bulut düzenlemesi) — Daha akustik, yalın ve içe dönük bir versiyon. Şuh Nefes (Murat Acar versiyonu) — Ritmik, enerjik, konser sahnelerinde coşturacak bir versiyon. AlbümdeGemilerveŞuh Nefesgibi şarkılar birden fazla düzenlemeyle yer alarak farklı müzikal tatlar sunuyor. “Bana Sor” gibi bazı parçalar ise ustalara saygı duruşu niteliğinde. Yapım Aşaması ve Sanatçı İşbirlikleriAlbüm, Sezen Aksu’nun uzun süredir birlikte çalıştığı aranjörler ve genç prodüktörlerle kurduğu bir köprü gibi. Ozan Bayraşa, Mustafa Ceceli, Ersay Üner gibi isimler düzenlemelerde yer alırken; Ayda Tunçboyacı gibi yeni kuşak müzisyenler de projeye taze bir soluk katıyor. Kayıtlar boyunca hem akustik enstrümanlar hem de elektronik altyapılar birlikte kullanılmış; bu da albüme hem nostaljik hem modern bir karakter kazandırmış. Genel DeğerlendirmePaşa Gönül Şarkıları, Sezen Aksu’nun söz-sanat işçiliğini ustalıkla yansıttığı, kapsamlı ve müzikal açıdan zengin bir albüm. Orijinal besteler, farklı düzenlemeler ve geçmişe selam gönderen parçalarla hem nostalji hem de yenilik duygusu veriyor. Tüm Gönüllere Yazılmış Bir MektupBu albüm, Sezen’le büyümüş kuşaklara, geçmişin hatıralarını yeni bir tatla sunarken; yeni nesil müzikseverlere ise Türk popunun nasıl bu kadar güçlü bir hikâye geleneğine sahip olduğunu gösteriyor. Sonuç olarak, Paşa Gönül Şarkıları sadece bir albüm değil; hem eski dostlarla yeniden karşılaşmak hem de yeni bir yol arkadaşı edinmek gibi… Paşa gönüllere layık bir armağan.
-
Görme Engelliler İçin Nota Okuma Cihazına Teknofest’te Bronz Madalya
TEKNOFEST 2025, 17-21 Eylül tarihleri arasında İstanbul Atatürk Havalimanı’nda binlerce teknoloji tutkunu, öğrenci ve akademisyeni bir araya getirdi. Etkinlikte dikkat çeken projelerden biri de müzik dünyasından geldi. Müzik prodüktörü ve ses mühendisi Burak Ayaz, görme engelli bireylerin müzik notalarını bağımsız öğrenmesini sağlayan yenilikçi cihazıyla Bronz Madalya kazandı. Cihaz, Braille tabanlı titreşim teknolojisi ile çalışıyor. Notalar parmak uçlarına titreşim olarak aktarılıyor ve bu sayede görme engelliler bilgisayar veya ek bir cihaza ihtiyaç duymadan müzik dilini öğrenebiliyor. MusicXML uyumluluğu sayesinde nota yazım programlarıyla entegre çalışabilen cihaz, eğitimde erişilebilirlik adına önemli bir adım olarak görülüyor. Burak Ayaz, bu projenin sadece müzik değil, günlük yazı okuma ve görsel betimleme gibi alanlarda da kullanılabilecek potansiyele sahip olduğunu belirtiyor. Türk Patent’te kayıtlı olan buluş, gelecekte ulusal ve uluslararası ölçekte ticarileştirilerek görme engellilerin yaşamına değer katmayı hedefliyor.