Zıplanacak içerik
View in the app

A better way to browse. Learn more.

Tartışma ve Paylaşımların Merkezi - Türkçe Forum - Turkish Forum / Board / Blog

A full-screen app on your home screen with push notifications, badges and more.

To install this app on iOS and iPadOS
  1. Tap the Share icon in Safari
  2. Scroll the menu and tap Add to Home Screen.
  3. Tap Add in the top-right corner.
To install this app on Android
  1. Tap the 3-dot menu (⋮) in the top-right corner of the browser.
  2. Tap Add to Home screen or Install app.
  3. Confirm by tapping Install.

kuluduk kız

Φ Yeni Üyeler
  • Katılım

  • Son Ziyaret

İletiler gönderen: kuluduk kız

  1. Gönderi tarihi:

    Gulkhida Shirinova (34), a resident of Tashkent, the capital of Uzbekistan, has achieved remarkable success through her determination and hard work, despite being born with cerebral palsy. First, she learned Turkish in the short span of just six months. Subsequently, she authored a textbook featuring explanations in Uzbek and Russian to help fellow Uzbeks learn Turkish.

    spacer.png

    To learn the language, Shirinova took private lessons from Shakhina Ibrokhimova, a lecturer at the University of Oriental Studies in Tashkent. Shirinova states that her deep affection for the Turkish language was her primary motivation for writing the book.

    spacer.png

    Enriched with explanations in Uzbek and Russian, the book serves as a significant resource for Uzbeks learning Turkish. Blending her passion for the Turkish language with her determination and effort, Gulkhida Shirinova has overcome language barriers, offering a practical and effective approach to language learning with her book, Gül Türkçesi (Gul's Turkish).

    Content and Aims of "Gül Türkçesi"

    "Gül Türkçesi" is a reference guide for beginner-level language learners, designed to teach the fundamental grammar rules of Turkish and everyday conversational language. Each section of the book includes explanations in Uzbek and Russian, enabling learners to easily understand and learn Turkish. Additionally, it contains numerous example sentences and exercises to explain the basic grammatical structures of Turkish. Shirinova has presented a copy of the book to the Turkish Embassy in Tashkent.

  2. Gönderi tarihi:

    Özbekistan'ın başkenti Taşkent'te, spastik engelli 34 yaşındaki Gülhide Şirinova, hayata karşı duruşu ve öğrenme azmiyle takdire şayan bir başarıya imza attı. Dil öğrenme serüvenini, başkalarına da yol gösterecek somut bir esere dönüştüren Şirinova, "Gül Türkçesi" adını verdiği kitabıyla Türkçe öğrenmek isteyenlere umut ve pratik bir kaynak sunuyor.
    spacer.png

    Gülhide Şirinova'nın Türkçe ile ilgili çalışmaları, Taşkent Devlet Şarkiyat Üniversitesi öğretim görevlilerinden Şahine İbrahimova'dan aldığı özel derslerle başladı. İnanılmaz bir gayretle sadece altı ay gibi kısa bir sürede Türkçeyi öğrenen Şirinova, bu süreçte edindiği deneyimleri ve karşılaştığı zorlukları göz önünde bulundurarak, başkalarının da benzer engelleri kolayca aşabilmesi için bir rehber hazırlamaya karar verdi. Bu kararlılık, "Gül Türkçesi" kitabını yazmasını sağladı.

    spacer.png

    "Gül Türkçesi": Yeni Başlayanlar İçin Kapsamlı Bir Kılavuz

    Şirinova'nın kaleme aldığı "Gül Türkçesi", özellikle Türkçe öğrenimine yeni başlayanlar düşünülerek tasarlanmış. Kitap, temel dil bilgisi kurallarını ve günlük hayatta sıkça kullanılan konuşma kalıplarını Özbekçe ve Rusça açıklamalarla destekleyerek sunuyor. Bu yaklaşım, anadili Özbekçe veya Rusça olan dil meraklılarının Türkçeyi daha rahat anlamalarını ve öğrenmelerini hedefliyor. Eserde, konuların pekiştirilmesi için çok sayıda örnek cümle ve alıştırmaya da yer verilmiş.

    Türk diline duyduğu derin sevgi ve bu dili başkalarına da öğretme isteği, Gülhide Şirinova'nın en büyük motivasyon kaynağı oldu. Bu anlamlı çalışmasının bir örneğini Taşkent'teki Türkiye Büyükelçiliği'ne de takdim eden Şirinova, kitabının iki ülke arasındaki kültürel bağların güçlenmesine ve dil öğreniminin yaygınlaşmasına katkı sunmasını umuyor. Onun bu çabası, engellerin azim ve kararlılıkla aşılabileceğinin ve bilginin paylaştıkça çoğalacağının en güzel örneklerinden birini teşkil ediyor.

  3. Gönderi tarihi:

    Alaylı yazılımcı ne demek?

    Alaylı sözcüğü Türk Dil Kurumuna göre "gerekli okul eğitimini görmeden kendini yetiştirmiş olan (kimse), mektepli karşıtı" anlamına gelmektedir. Yani yazılım geliştirme konusunda okul veya kurs gibi bir formal eğitim almayan kişiye alaylı yazılımcı denir.

    Mektepli yazılımcı ne demek?

    Mektepli yazılımcı yazılım geliştirme konusunda meslek lisesi, üniversite veya kurs eğitimi gibi bir formal eğitim alan kişiye denir. Bilgisayar mühendisliği, yazılım mühendisliği, yönetim bilişim sistemleri vb. 4 yıllık lisans, bilgisayar programcılığı gibi 2 yıllık ön lisans programlarından mezun olanların yanı sıra bootcamp eğitimi alanlar ve yahut BTK akademi, Bilgeİş, Coursera gibi çevrimiçi eğitimleri takip edip sertifika alanlar da mektepli yazılımcı kategorisine girer.

  4. Gönderi tarihi:

    Nepo Baby veya Türkçesi ile Kohumbala genellikle eğlence sektöründe ebeveyni ünlü olup da kendisi de ünlü olan kişilere denir.

    Lily Collins, Scott Eastwood ve Angelina Jolie'nin ortak noktası nedir?

    Sadece ünlü değiller, aynı zamanda ünlü ebeveynleri var.

    Aslında yıllardan beri var olan bir konu olmasına rağmen bu kavramın yeni ifade şekli "kohumbala" oldu.

    Özellikle pek çok ünlünün kızının son dönemde moda ve eğlence sektöründe ünlü olması, "nepo baby", yani kohumbala kavramını gündeme getirdi.

    Johnny Depp, Kate Moss, Madonna, Heidi Klum, Cindy Crawford ve daha birçok ünlünün kızları dünyanın en tanınmış modelleri arasında. Johnny Depp'in kızı olan ve modellik yapan Lily-Rose Depp, bu konuyla ilgili olarak doktorların da çocuklarının doktor olduğunu ama kimsenin buna bir şey demediğini ifade etmiş. Çünkü doktor olmak için tıp fakültesinde emek verdiklerini eklemişti. Kendisini de aynı durumda gören model, kendisine bazı kapıların açıldığını kabul etmiş ama gerisinin kendi çabasıyla olduğunu söylemişti.

    Bunun gibi isimler veya Kate Hudson ve Jaden Smith gibi diğerleri son zamanlarda sosyal medya akışlarınızda birdenbire ortaya çıkıyorsa, muhtemelen "kohumbala" terimiyle bağlantılıdır.

    Son zamanlarda twitter ve tiktok gibi mecralarda ünlü yahut zengin kişilerin çocuklarının ünlü hâle gelmesi konusu sık sık gündeme gelmeye başlamış ve New York Magazine 2022 yılını kohumbala yılı olarak ilan etmiş.

    Nepotizm yahut kohumbazlık işletmelerde ve medyada bolca olsa da, 'kohumbala' terimi genellikle eğlence sektörüyle ilgili olarak kullanılır ve birçok ünlü aktör ve müzisyenin de sektörde ebeveynleri olduğu gerçeğini gösterir.

     

     

  5. Gönderi tarihi:

    baba – ata – büyükbaba – dede – moruk – peder

    baba yarısı – amca
    babaanne – nene – nine
    babacan – mihriban – sevimli
    babalanmak – öfkelenmek
    babasız – yetim
    babayiğit – yürekli
    bacaksız – bodur
    bacanak – arkadaş – dost
    bacarıklık – vukuf
    bacı – abla – hemşire – kız kardeş
    bacı oğlu – yeğen
    badalak vurmak – çelmek – çelmelemek
    badana – ahek
    bade – içki
    badiye – çöl
    bağ – bent – demet – deste – ilgi – ilişki – rabıta – sargı – teneklik
    bağ bozumu – güz – sonbahar
    bağa – kaplumbağa – ur
    bağan – düşük
    bağban – bahçıvan
    bağdarlama – program
    bağdaşmazlık – uyuşmazlık
    bağı – büyü
    bağıllık – izafiyet
    bağım – tabiiyet
    bağımlı – gayrimüstakil
    bağımlılık – tabiiyet
    bağımsız – hür – mutlak – müstakil – özgür
    bağımsız milletvekili – bağımsız
    bağıntı – bağlılık – nispet
    bağır – göğüs – sine
    bağırma – nida
    bağırsak – iç
    bağırtı – çığlık – yaygara
    bağış – armağan – hibe – iane – yardım
    bağışık – muaf
    bağışıklık – muafiyet
    bağışlama – affetme – hibe – şefaat
    bağışlamak – affetmek – geçirmek
    bağışlanmış – muaf
    bağışlayın – efendim – geçirin – pardon
    bağlam – bağ – bent – demet – deste – kelep
    bağlama – ambalaj – paket – saz
    bağlamak – tutmak – yok etmek
    bağlanak – bağlantı
    bağlanma – intisap
    bağlanmak – ilişmek – tapmak
    bağlanmış – vurgun
    bağlantı – ilişki – rabıta – temas
    bağlantısız – askerî
    bağlaşma – kontrat
    bağlı – asılı – kapalı – mecbur
    bağlı olmak – izlemek
    bağlılaşım – bağlılık
    bağlılık – intisap – tabiiyet
    bağnaz – yobaz
    bağrış çağrış – gürültü – şamata
    bahane – vesile
    bahar – baharat – ilkbahar – yaz
    baharat – bahar – edviye
    bahçıvan – bağban
    bahis – konu – laf – mevzu
    bahse girmek – hüccet etmek – mübahase etmek
    bahsetme – temas
    bahsetmek – konuşmak – temas etmek
    bahşetmek – bağışlamak – sunmak
    baht – alın yazısı – kader – şans – talih
    bahtiyar – mutlu
    bahtiyarlık – mutluluk
    bahusus – özellikle
    bakan – nazır – vekil
    bakanlar kurulu – hükûmet
    bakanlık – nezaret – vekâlet
    bakarak – göre
    baki – öteki – sürekli
    bakılırsa – göre
    bakımevi – kademe
    bakımlı – bayındır
    bakınmak – araştırmak
    bakır – mes
    bakış – göz – nazar
    bakir – yeni
    bakma – nezaret
    bakmak – aramak – denemek – gözetmek – ilgilenmek – incelemek – karışmak – korumak
    bakmayarak – rağmen
    bala – çocuk
    balaban – büyük – iri – nazik – şişman
    balalık – rahim
    balçık – çamur
    baldır – incik
    baldız – görümce
    balık yumurtası – havyar
    balıkkulağı – midye
    baliğ olmak – erişmek – ulaşmak
    balkı – güzel
    balkon – gezinti – hayat
    balon – palavra
    balya – denk
    bambaşka – değişik – farklı
    banal – bayağı – sıradan
    bandaj – bağ – sargı
    bandırmak – banmak
    bando – takım – topluluk
    banko – kesinlikle
    banmak – batırmak
    banyo – hamam
    bap – başlık – konu
    baraj – bent
    barama – koza
    barama kurdu – ipek böceği
    barbar – ilkel
    bardak – testi
    baresinde – hakkında
    barı – çit
    barınmak – daldalanmak – sığınmak
    barış – sulh
    barışık – sevecen
    barışma – anlaşma
    bariyer – engel
    bariz – açık
    barlı – velut
    basamak – aşama – derece – hane – kademe – merhale – pilleken
    basar – göz
    basık – alçak
    basılış – baskı
    basımevi – matbaa
    basın – matbuat
    basınç – tazyik
    basit – bayağı – cılız – kolay – mahdut – olağan – yalın
    basitçe – kolay
    baskı – basılış – el – neşir – tazyik – zor
    baskül – kantar
    basmak – çap etmek – kaplamak – örtmek – tabetmek – vurmak
    bastık – pestil
    bastırık – yük
    bastırmak – dikmek – durdurmak – gidermek – gömmek – kaplamak – yenmek
    baston – asa – kötek
    baş – başlangıç – esas – kafa – kelle – temel
    baş başa – birlikte
    baş döndürücü – aşırı
    baş örtüsü – eşarp
    başa düşmek – anlamak
    başağrısı – sıkıntı
    başak – sümbül
    başarı – muvaffakiyet – sükse
    başarılı – kalburüstü – kudretli
    başarısızlık – muvaffakiyetsizlik
    başarmak – muvaffak olmak
    başbakan – başnazır
    başbuğ – başkan
    başçı – önder
    başıboş – avare
    başından – esasen
    başka – değişik – diğer – farklı – öbür – özge – sair
    başkaları – âlem
    başkalaşmak – bozulmak
    başkaldırı – isyan
    başkaldırma – başkaldırı – mukabele
    başkaldırmak – ayaklanmak – isyan etmek – kıyam etmek
    başkalık – ayrım – fark
    başkan – reis – sadır
    başkası – diğeri – öbürü
    başkent – başşehir – payitaht
    başlamak – atılmak – koyulmak – olmak – oluşmak – tutmak
    başlangıç – baş – eşik – giriş – menşe – mukaddime
    başlangıçta – ilkin – önceden
    başlarken – önceden
    başlayıcı – müptedi
    başlı – çivi
    başlıca – esas – gerçek
    başlık – kalın – serlevha
    başmak – ayakkabı
    başmaklık – has
    başmal – sermaye
    başnazır – başbakan
    başörtüsü – leçek
    başşehir – başkent – payitaht
    başta – ilkin – özellikle
    baştan aşağı – tamamen
    baştan savma – üstünkörü
    baştan sona – daima – tamamen
    başüstüne – oldu
    başvekil – başbakan
    başvezir – sadrazam
    başvurma – müracaat
    başvurmak – gezmek – müracaat etmek
    başvuru – müracaat
    batı – garp
    bati – ağır
    batık – gamze
    batıl – asılsız
    batın – göbek – karın – kuşak
    bâtın – gizli – iç
    batırmak – banmak – gömmek – mahvetmek
    batkı – hüsran – iflas
    batkınlık – iflas
    batma – çökme
    batmak – dokunmak – incitmek – sançmak – yemek – yok olmak
    batmış – batık
    bavul – camedan
    bayağı – adi – alelade – aşağı – aşağılık – basit – epey – gerçekten – hasis – küçük – pespaye – sıradan – süfli – yoz
    bayağılaşmak – düşmek
    bayak – demin
    bayakki – deminki
    bayan – eş – hanım – hatun – kadın – karı
    bayat – kart
    baygınlaşmak – süzülmek
    bayılmak – bitmek
    bayındır – imar – mamur
    bayındırlık – imar
    bayır – dışarı
    baylanlık – naz
    baylanmak – şımarmak
    bayrak – öncü – sancak – sembol
    bayrak ağacı – gönder
    bayrak direği – gönder
    bayram – alay – neşe – sevinç – şenlik
    baytar – veteriner
    baz – temel
    bazen – bazı – kimi
    bazı – bazen – birtakım – kimi
    bazısı – kimi – kimisi
    baziçe – oyun
    bebek – çağa
    becerikli – acar – usta
    beceriksiz – amatör
    becermek – bozmak
    bed – kötü – tuhaf
    bedaheten – ansızın – irticalen
    bedava – caba – havayi – müft – parasız – pulsuz
    bedavadan – parasız
    bedbin – kötümser
    bedel – değer – denk – eşit – fiyat – karşılık – kıymet
    beden – gövde – üzeri – vücut
    bedharç – savurgan
    bedir – dolunay
    bedreftar – geçimsiz
    begayet – aşırı
    beğeni – tabiat – zevk
    beğenilen – maruf – mazbut
    beğenmek – açmak – bitmek – onaylamak – tutmak
    beğenmemek – yermek
    behişt – cennet
    behre – hisse – pay
    beis – engel – zarar
    bek – katı – sağlam – sert
    bekâr – mücerret – subay
    bekâret – saflık
    bekçi – gözetçi – karakolcu – keşikçi
    bekinmek – direnmek
    bekitmek – kapamak
    beklemek – aramak – durmak – eğlenmek – gözetmek – gözlemek – korumak
    beklenen – muhtemel
    beklenir – muhtemel
    beklenti – ümit
    bekletmek – oyalamak
    bekleyivermek – beklemek
    bel kemiği – esas – temel
    bela – çile
    belde – çevre – kasaba – şehir
    beledi – yerleşik
    belediye – icraiye komitesi
    belen – bayır – tepe
    beleş – havayi – müft – müfte – pulsuz
    belet – bildik
    beletçi – iletken – kondüktör
    belge – senet – vesika
    belgesel – senetli
    belgi – alamet – nişan – şiar
    belgin – sarih
    belginlik – sarahat
    belgit – senet
    beli – efendim – evet
    beli bükük – zavallı
    belinlemek – irkilmek
    belirgin – açık – sarih – saydam
    belirleme – tayin
    belirlemek – muayyen etmek – sınırlamak – tayin etmek – tespit etmek – yakalamak
    belirli – makul
    belirmek – dolaşmak – peyda olmak – teşekkül etmek – zahir olmak
    belirsiz – uçuk
    belirten – tamlayan
    belirti – alamet – emare – gösterge – koku – nişan
    belirtik – açık – sarih
    belirtke – gösterge
    belirtme – tayin
    belirtmek – açıklamak – kesmek
    beliye – keder – tasa
    belki – ihtimal – muhtemelen
    belkili – ihtimalî – muhtemel
    bellek – akıl – hafıza – kafa – zihin
    bellemek – aktarmak – çapalamak
    belli – mahsus – maruf – vazıh
    belli belirsiz – hafif
    belli etmek – tayin etmek
    belli olmak – yansımak
    bellik – ayraç
    ben – hal
    bencil – egoist – hodbin
    bencilik – hodpesentlik
    bende – kul
    benefşe – menekşe
    benek – hal – puan
    bengi – ebedî
    benimsemek – katılmak – paylaşmak – tutmak
    beniz – bet – yüz
    benlik – gurur – kibir – kişilik – şahsiyet
    bent – bağ – baraj – eklem – set
    bent olmak – bağlanmak
    bentlemek – kenetlemek
    benzemek – çalmak – dönmek – kaçmak – kesilmek
    benzer – bir – emsal – eş – misal – nüsha
    benzeri – aynı – benzer – eş – tıpkı
    benzeşim – benzer
    benzetmek – bozmak – dövmek
    beraat kazandırmak – aklamak
    beraber – birlikte – denk – eşit
    beraberinde – birlikte
    beraberlik – el birliği – müsavat
    berbat – bozuk – kötü
    berbat olmak – bozulmak
    berber – tellak
    berber dükkânı – berber
    berceste – güzel – seçme
    berduş – bozuk – pis
    bereket – bolluk
    bereketlenmek – artmak – çoğalmak
    bereketli – bol – verimli
    berenarı – biraz
    bergüzar – armağan – yadigâr
    berhava – boş – yararsız
    berhava etmek – yok etmek
    berhudar – mutlu
    beribenzer – alelade – bayağı – sıradan
    berk – katı – kıskıvrak – sağlam – sert – tıkız
    berkitmek – raptetmek
    berrak – açık – aydınlık – dupduru – duru – şeffaf – temiz
    bertaraf etmek – gidermek
    bertilmek – morarmak
    besili – semiz
    besin – gıda
    beslek – hizmetçi
    beslemek – desteklemek – eklemek
    beslengi – hizmetçi
    beste – ahenk – hava – melodi
    besteci – bestekâr – kompozitör
    bestekâr – kompozitör
    beş – ilkokul
    beş altı – biraz
    beş on – biraz
    beşaret – muştu
    beşeriyetçi – insancıl
    beşkardeş – şamar
    bet – beniz – sıfat – yüz
    betik – mektup
    bey – efendi – eş – koca
    bey soylu – asil
    beyaban – çöl
    beyanat – bildiri – demeç
    beyaz – ak – kır
    beyaz zehir – beyaz
    beyazca – akça
    beygir – at
    beyhude – anlamsız – boşuna – yararsız
    beyhude yere – boşuna
    beyin – akıl – dimağ
    beyinli – akıllı
    beyit – ev
    beylik – hükûmet
    beynelhalk – enternasyonal
    beyyine – delil – kanıt
    bez – çaput
    bezdirmek – tüketmek
    bezeksiz – yalın
    bezelye – nohut
    bezenmek – donanmak
    bezginlik – usanç
    bezmek – usanmak
    bıçkın – cesur – kabadayı – korkusuz – yürekli
    bıkkınlık – usanç
    bıkma – usanç
    bıkmak – tenge gelmek – usanmak – yılmak
    bıldır – geçen yıl
    bılkımak – bozulmak
    bıngıldamak – titremek
    bırakıt – miras
    bırakmak – artırmak – bozmak – koymak – saklamak – salmak
    bırakmamak – tutmak
    biabır etmek – azarlamak
    biaman – gaddar
    biber dolması – dolma
    biberli – acı
    bibi – hala
    bibliyografi – kaynakça
    bibliyografya – kaynakça
    biçare – çaresiz – gariban – zavallı
    biçim – eşkâl – hat – merkez – suret – şekil – tarz
    biçimci – şekilci – tutum
    biçimsiz – kötü
    biçmek – çalmak – kesmek
    bidayet – başlangıç
    bigâne – yabancı
    bihaber – bilgisiz
    bihakkın – gerçekten
    bihuş – deli
    biilaç – çaresiz
    bilahare – sonra
    bilakis – aksine – tersine – yok
    bilavasıta – doğrudan doğruya
    bilcümle – bütün – hep
    bildik – aşina – belet – tanış
    bildiri – beyanat – tebliğ
    bildirim – tebligat
    bildiriş – duyuru – ilan – tebligat
    bildirişim – iletişim
    bildirme – arz – tebliğ
    bildirmek – aktarmak – yayımlamak
    bile – birlikte – da – dahi – hatta – üstelik
    bile bile – kasten
    bilek – güç – kuvvet
    bilen – alim
    bilerek – kasten – kasti – mahsus
    bileşik – mürekkep
    bileşke – birleşme
    bilezik – kelepçe
    bilfarz – söz gelişi
    bilge – hakim
    bilgelik – bilgi – vukuf
    bilgi – bilim – haber – malumat – olgun – veri – vukuf
    bilgili – agâh – haberdar
    bilgin – âlim
    bilgisayar – kompüter
    bilgisiz – acemi – boş – cahil – kabak – nadan – yayan
    bilgisizlik – cehalet
    bilhassa – alelhusus – hususiyle – özellikle
    bili – bilgi
    bilici – alim
    bilik – vukuf
    bilim – bilgi – ilim
    bilim adamı – bilgin
    bilimci – bilgin
    bilimsel – ilmi
    bilinç – dimağ – şuur – zihin
    bilinçaltı – şuuraltı – tahteşşuur
    bilinçlilik – nesne
    bilinen – aşina
    bilinmeyen – gizli – yabancı – yeni
    bilir – agâh
    bilirkişi – uzman
    bilisiz – bilgisiz – cahil
    bilisizlik – bilgisizlik
    biliş – bildik – vukuf
    billur – kristal
    bilme – vukuf
    bilmece – bulmaca
    bilmeden – kazara – yanlışlıkla
    bilmek – çakmak – inanmak – saymak
    bilmeyerek – yanlışlıkla
    bilmezlik – cehalet
    bilvasıta – dolaylı
    bilye – kürecik
    bina – çatı – yapı
    bina etmek – dayamak
    binaenaleyh – buna göre – bunun için
    bindi – destek
    bindirmek – eklemek
    binmek – atlamak – katılmak
    binnetice – nihayet
    bir – aynı – benzer – eş – sadece – tek – vahit – yalnız
    bir anda – çabucak
    bir araba – fazla
    bir cür – özdeş
    bir hayli – çok – epey – hayli
    bir hoş – garip
    bir kadar – biraz – birtakım
    bir kez – bir
    bir küme – fazla
    bir lahzada – çabucak
    bir niçe – birçok
    bir numara – birinci – tek
    bir tahtada – yekten
    bir tane – biricik
    bir tomar – fazla
    bir vakitler – eskiden
    bir zaman – biraz – eskiden
    bir zamanlar – eskiden
    birader – kardeş
    biraz – azıcık – bir kadar
    biraz önce – demin
    birçok – çoklu – hayli – kaç – müteaddit – niçe
    birden – ani – aniden – ansızın – çabucak – gafleten – yekten
    birdenbire – ani – aniden – ansızın – gafleten – yekten
    bire bir – aynı – tıpkı
    birebir – uygun
    birey – duygusal – fert – şahıs
    birge – birlikte – mutabık – ortaklaşa
    birgelik – el birliği
    biricik – tek
    birikim – deneyim
    birikmek – üşüşmek – yığılmak – yığışmak
    biriktirmek – tutmak
    birim – ünite – vahit
    birinci – öncü
    birleşik – bir – mürekkep
    birleşme – camia
    birleşmiş – mürekkep
    birleştirmek – ulamak
    birlik – bağlantı – bağlılık – bütün – tek
    birlikte – beraber – bile – birge – ortaklaşa
    birtakım – bazı – bir kadar – kimi
    birtakımı – bazısı – kimi – kimisi
    bitap – bitkin
    bitaraf – çekimser – yansız
    bitek – verimli
    bitik – dolaşık – fena – kötü
    bitim – nihayet – son
    bitiren – tüketici
    bitirilmek – tamamlanmak
    bitirim – yaman
    bitirme – ikmal – kat
    bitirmek – devretmek – kotarmak – mahvetmek – tüketmek – yemek
    bitirmiş – açıkgöz
    bitiştirmek – kenetlemek
    bitki – nebat
    bitkin – güçten düşmüş – harap – tapsız – üzgün
    bitli – cimri
    bitmek – dinmek – kurtarmak – sonuçlanmak – tamamlanmak – yetişmek
    bitmeyen – sonsuz
    bitmiş – tamam
    bittabi – elbette – tabii
    biyografi – öz geçmiş – tercümeihal
    bizar – tedirgin
    bizar olmak – bıkmak – usanmak
    bizzat – şahsen
    bloke etmek – durdurmak
    blöf – karakorku – uydurma
    boca etmek – boşaltmak
    bocalamak – karıkmak – şaşmak
    bodrum – zirizemin
    boduç – bardak
    bodur – alçakboylu – cırttan – kısaboy
    boğaz – gebe
    boğazlamak – kesmek
    boğmak – bastırmak
    boğulmak – bunalmak
    boğum – eklem – mafsal
    boğunç – bunalım – kasvet – üzüntü
    boğuntu – sıkıntı
    boğunuk – donuk – kapalı
    boğuşmak – çabalamak
    boklu – pis
    bokluk – pislik
    boktan – yararsız
    bol – ferah – iyi – mebzul
    bol bolamat – bolluk
    bolluk – bereket
    bomboş – tamtakır
    bonjur – günaydın
    bonkör – cömert
    borcu olmak – ikmale kalmak
    borç – kredi – ödev – ödünç – vecibe
    borçlanma – istikraz
    borçlu – yükümlü
    bordro – cetvel – siyahe
    boş – abes – açık – anlamsız – bilgisiz – yararsız
    boş boş – anlamsız
    boş kafalı – bilgisiz
    boş söylemek – zırva
    boş yere – boşuna
    boşaltmak – açmak – kotarmak
    boşamak – bırakmak
    boşanmak – kurtulmak
    boşboğaz – çaçaron – çenebaz – farfara – geveze
    boşboğazlık – yave – zırva
    boşboğazlık etmek – zırvalamak
    boşkap – tabak
    boşlama – ihmal
    boşlamak – bırakmak
    boşluk – ara – göz – kesinti
    boşu boşuna – boşuna
    boşuna – abes yere – beyhude – boş yere – gereksiz – nafile – nahak
    boy – kabile
    boy bos – değer – kesim
    boydak – bekâr – yalnız
    boylam – meridyen – uzunluk dairesi
    boylamak – düşmek – yükselmek
    boylu boslu – gösterişli – yakışıklı
    boyun – sorumluluk – üzeri
    boyun borcu – vecibe
    boyunbağı – kolye
    boyut – durum – ebat – kapsam – mikyas – nitelik – ölçü
    boz – gri
    boz renk – gri
    boza olmak – utanmak
    bozan – öçürge – silgi
    bozdurmak – bozmak – hurdalamak
    bozdurtmak – bozdurmak
    bozgun – bozulmuş – uçarı – yenilgi
    bozgunluk – bozgun
    bozkır – çöl – düz – step
    bozma – ihlal
    bozmak – bırakmak – bozdurmak – feshetmek – yenmek
    bozuk – eğreti – karışık – kötümser – ucuz
    bozuk para – bozuk – bozukluk
    bozukluk – arıza – illet – sekte
    bozulma – arıza
    bozulmak – arızalanmak – ekşimek – sınmak – yozlaşmak
    bozulmamış – sağlam
    bozulmuş – bozgun – yoz
    bozum olmak – utanmak
    böbür – kibir – leopar
    böbürlenme – böbür
    böbürlenmek – lokalanmak – tekebbürlenmek
    böcü – kurt
    böhtan – tezvirat
    bölge – kesim – nahiye
    bölme – ayırma – taksim
    bölmek – ayırmak – kesmek
    bölü – taksim
    bölük – hane – hizip – kısım
    bölüm – büro – çağ – devir – göz – kesim – kısım – kol
    bölünmek – üleşmek
    bölüşmek – üleşmek
    bölüştürme – taksim
    bölüt – halka
    bön – ahmak – budala – saf
    bönce – budala – saf
    bönlük – saflık
    börkenek – külah
    branş – ihtisas – kol
    bravo – aferin
    bronz – tunç
    broşür – kitapça – risale
    bu – işte
    bu an – derken
    bu arada – beraber
    bu vakit – derken
    bucak – açı – kasaba – kenar – köşe – nahiye
    buçuk – yarım
    budak – dal
    budala – ahmak – enayi – giç – hıyar – sefih
    budalalık – ahmaklık
    budamak – azaltmak – kısaltmak
    budun – kavim – millet – ulus
    budur – işte
    bugün – zaman
    bugünlerde – geçende
    buğu – buhar
    buğulu – nemli – yaşlı
    buhar – buğu
    buhar olmak – kaybolmak – yok olmak
    buhari – şömine
    buharlaşmak – yok olmak
    buhran – bunalım – kriz
    buhur – tütsü
    bukağı – köstek
    bukağılamak – kösteklemek
    buke – koku
    buket – gül destesi – güldeste
    bulak – kaynak – pınar
    bulanık – dumanlı
    bulanmak – karışmak
    bulaşan – bulaşıcı – geçici
    bulaşıcı – geçici – yolukucu – yukmalı – yukumlu
    bulaşık – etki – karışık – kirli – yapışkan
    bulaşkan – yapışkan
    bulaşmak – çatmak
    bulaşmış olmak – kapmak
    bulgu – netice
    bulmaca – bilmece - tapmaca
    bulmak – sağlamak – tapmak – temin etmek – ulaşmak
    bulucu – kâşif
    bulunak – adres - unvan
    bulunan – mevcut
    bulunmak – düşmek – gezmek – olmak – yatmak
    bulunmaz – kıymetli – nadir
    buluş – icat
    buluşma – mülakat
    bulut – endişe – keder
    bulutsuz – açık – berrak
    bun – sıkıntı
    buna göre – binaenaleyh
    bunalım – buhran – kriz
    bunalmak – darıkmak – sıkılmak
    bunaltıcı – ağır
    bunamak – hariflemek
    bunca – çok – epey
    bundan ilave – caba
    bundan sonra – artık
    bungunluk – sıkıntı
    bunluk – buhran – bunalım – sıkıntı
    bunun için – binaenaleyh
    burağan – hortum
    buralak – dikuçar – helikopter
    burcu – ıtır
    burga – tornavida
    burgu – matkap
    burhan – kanıt
    burmak – kıvırmak
    burs – tekaüt
    buruk – büklüm – diş kamaştırıcı – tosun
    burulgan – girdap
    burulmak – dönmek – gücenmek
    burum – büklüm
    burun – kibir
    butlan – haksızlık
    buut – boyut
    buyruk – emir – ferman
    buyurmak – etmek
    buyuru – buyruk – emir
    buzdolabı – buzlatka – soğutucu
    buzkaymak – dondurma
    buzulkuşu – buzlakkuşu – diuca speculifera
    büğet – bent
    bühtan – iftira
    bük – dönemeç
    büklüm – buruk – burum – dönemeç – kıvrım – viraj
    bükmek – kıvırmak
    büküç – köşe
    bükülme – devrim
    bükülmek – eğilmek – katlanmak
    bükülmüş – kıvrım
    büküm – kat – kıvrım
    büküntü – dönemeç – viraj
    bülten – dergi
    bünye – kuruluş – yapı
    bürgü – atkı
    büro – bölüm – ofis – şube – yazıhane
    bürokrasi – resmiyetçilik
    bürokrat – şekilci
    bürümek – basmak – kaplamak – örtmek – tutmak
    büsbütün – tamamen – temelli
    bütün – cemi – cümle – kamu – mecmu – olanca – tamam – tüm
    bütünleme – ikmal – tamamlama
    bütünlenmek – tamamlanmak
    bütünüyle – top
    büyü – afsun – cadı – efsun – sihir
    büyük – aka – koca – kocaman – kodaman – önemli – yüce
    büyükanne – nene – nine
    büyükbaba – baba – dede
    büyükbacı – abla
    büyükbaş – karamal
    büyükelçi – elçi – sefir
    büyüklenme – gurur – kasıntı – kibir – kurum – tavır – tekebbür
    büyüklüğünde – kadar
    büyüklük – devlet – oran
    büyükpeder – dede
    büyülemek – cadılamak – efsunlamak – sihirlemek
    büyültmek – abartmak
    büyüme – nema
    büyümek – palazlanmak – serpilmek – yetişmek
    büyüteç – büyütücü – lup
    büyütme – ilave
    büyütmek – abartmak
    büyütücü – büyüteç
    büyüyememek – küsmek
    büzmek – kısmak
    büzüktaş – kafadar
    büzülmek – ufalmak
    büzüşmek – ilişmek

  6. Gönderi tarihi:

    ab – su

    aba – abla – anne – üstlük
    abadanlık – imar
    abanmak – bastırmak – dayanmak
    abanozlaşmak – matlaşmak
    abartı – mübalağa
    abartma – ilave
    abartmak – artırmak
    abat – bayındır – şen
    abatlık – imar
    abd – kul
    abdesthane – tuvalet - hacethane
    abece – alfabe
    abecesel – abecelik - alfabetik
    abes – boş – gereksiz – yersiz
    abes yere – boşuna
    abırlamak – azarlamak
    abidik gubidik – abuk sabuk
    abiye – gösterişli – tuvalet
    abla – aba – bacı – büyükbacı
    abluka – kuşatma – muhasara
    abluka etmek – kuşatmak
    abra – yük
    abstre – soyut
    abuk sabuk – anlamsız
    abuk subuk – abuk sabuk
    abullabut – hantal – kaba
    abur cubur – boş
    abus – acayip – garip – somurtkan
    acaba – kuşku – şüphe
    acar – becerikli – cesur – yeni
    acara – acar
    acayip – abus – garip – garibe - ibret – tuhaf
    acele – çabuk – ivedi – tacilî – telesik – tez
    acele etmek – aşıkmak – telesmek
    aceleci – çabuk – farfara – ivecen
    aceleten – çabucak
    Acemce – Farsça
    acemi – amatör – bilgisiz – müptedi – tor – toy
    acı – ateş – çığlık – dokunaklı – ıstırap – keder – kötü – üzüntü – zehir
    acıklı – dokunaklı – feci – gussalı – kederli
    acıkmak – acmak
    acılamak – paylamak
    acılar – teessürat
    acılaşmak – acımak
    acılı – kederli
    acıma – merhamet – rahim
    acımak – yazığı gelmek
    acımasız – cani – gaddar – katı – merhametsiz
    acımsı – dokunaklı
    acışmak – gocunmak
    acıtmak – ağrıtmak – incitmek
    acil – ivedi
    acil yardım – ilk yardım
    acilen – çabucak
    aciz – güçsüzlük
    âciz – zavallı
    âcizlik – güçsüzlük
    acmak – acıkmak
    acul – aceleci – çabuk
    acun – dünya
    aç – hevesli
    açacak – anahtar
    açar – anahtar
    açgöz – açgözlü
    açgözlü – açgöz – hırslı
    açgözlülük – tamah
    açı – bucak
    açık – aleni – berrak – boş – sarih – somut – vazıh
    açık ağızlı – ahmak – aptal
    açık artırma – artırma
    açık saçık – edepsiz
    açıkça – açık
    açıkgöz – jandarma – kurnaz
    açıklama – izah
    açıklamak – izah etmek – yayımlamak
    açıklık – ara – mesafe – sarahat – vuzuh
    açım – açma
    açımlama – şerh
    açınım – inkişaf
    açınmak – gelişmek – inkişaf etmek
    açkı – anahtar
    açma – otopsi – şerh
    açmak – ayırmak – boşaltmak – çözmek
    ad – isim – şöhret – ün
    adale – kas
    adalet – doğruluk – hak
    adaletsizlik – mağduriyet
    adam – eş – koca – zat – zevat
    adam olmak – gelişmek
    adamak – nezretmek
    adamakıllı – güzel – pir
    adamyiyen – yamyam
    adap – töre
    adavet – düşmanlık – husumet
    aday – namzet
    addetmek – saymak
    adele – kas
    âdem – adam
    âdet – gelenek
    adet – tane
    âdet – töre
    âdeta – bayağı
    adi – alçak – aşağı – aşağılık – bayağı – eclaf - olağan – sıradan – süfli – ucuz – yoz
    adıl – zamir
    adım – aşama – girişim
    adım adım – asta asta - yavaş yavaş
    adilik – aşağılık
    adlı – ünlü
    adlı sanlı – ünlü
    adres – unvan
    aferin – bravo
    afet – facia
    affedersiniz – efendim
    affedilmiş – muaf
    affedin – pardon
    affetme – bağışlama – şefaat
    affetmek – bağışlamak
    affeylemek – affetmek
    afi – caka – çalım – fiyaka – gösteriş
    afili – gösterişli
    afişe etmek – açıklamak
    afişlemek – nitelemek
    afiyet – sağlık
    aforozlamak – kovmak
    afra tafra – çalım
    afsun – büyü
    afsunlamak – büyülemek
    afur tafur – çalım
    afyon – tiryak
    agâh – muttali
    agreman – uygunluk
    agresif – saldırgan
    ağ – file – şebeke – tor – tuzak
    ağa – koca
    ağababa – ata – dede
    ağabey – aka – efe
    ağdalı – karmaşık
    ağı – zehir
    ağır – ağırbaşlı – alçak – ciddi – çetin – dokunaklı – gösterişli – güç – korkulu – oturaklı – tehlikeli
    ağır ağır – yavaş yavaş
    ağır sıklet – ağır
    ağırbaşlı – ağır – ciddi – gösterişli – kâmil – temkinli – vakur
    ağırbaşlılık – vakar
    ağırcanlı – tembel
    ağırlaşmak – bozulmak
    ağırlık – baskı – etki – kalın – sıkıntı – sorumluluk – yük
    ağız – gaga – kenar
    ağız ağıza – tamamen
    ağız dalaşı – tartışma
    ağız kavafı – geveze
    ağız kavgası – tartışma
    ağız tadı – rahatlık
    ağızsız – sessiz
    ağlamak – sızlanmak – viyaklamak – yakınmak
    ağlaşmak – sızlanmak
    ağmak – inmek
    ağrı – dert
    ağrılı olmak – acımak
    ağrımak – burulmak – tutmak
    ağrıtmak – acıtmak
    ağzı bozuk – küfürbaz
    aha – işte
    ahacık – işte
    ahali – el – halk – nüfus
    ahbapça – içten
    ahbaplık – hukuk – hususiyet – ünsiyet
    ahek – badana
    ahenk – beste – uyum
    aheste – ağır
    aheste aheste – yavaş yavaş
    aheste beste – yavaş yavaş
    ahi – cömert – kardeş
    ahır – dam
    ahir – son – sonra
    ahit – ant – antlaşma – devir – zaman
    ahitname – antlaşma
    ahize – destek
    ahlak – moral
    ahlaklı – mazbut
    ahlaksız – düşkün – soysuz
    ahmak – aptal – budala – dangalak – salak
    ahmaklık – hamakat
    ahraz – dilsiz
    ahşa – bağır
    ahunt – hoca
    ahvalat – vukuat
    ahvaliruhiye – haletiruhiye
    ahvalruhiye – hava
    aidat – ödenti
    aile – eş – ev – familya – karı – kodak – sülale
    ailevi – maaile
    ajan – temsilci
    ajite etmek – kışkırtmak
    ak – beyaz – dürüst – temiz
    ak pak – temiz
    aka – büyük
    akademi – bilimyurdu - yüksekokul
    akak – yatak
    akarca – kaplıca
    akarsu – su
    akbaba – ihtiyar
    akça – nakit
    akçe – akça – nakit
    akıbet – son – sonuç
    akıl – bellek – düşünce – hatır – kanı – karın – us
    akıllanmak – uslanmak
    akıllı – aptal – makul – uslu
    akıllıca – doğru – makul
    akılsızlık – ahmaklık
    akım – cereyan – hareket
    akın – atak – dere
    akın etmek – üşüşmek – yürümek
    akıntı – akım – cereyan – meyil
    akıntılı – meyilli
    akış – akın – cereyan
    akil – akıllı
    akis – yankı – zıt
    akla yatkın – makul – uygun
    aklamak – beraat kazandırmak
    aklavcı – avukat
    aklı kıt – budala – saf
    akmak – karışmak – katılmak – süzülmek
    akmamak – kesilmek
    akman – saf – temiz
    akort – düzen – uyum
    akraba – hısım – kohum
    akrep – yelkovan
    aks – dingil
    aksak – topal
    aksakal – ermiş – evliya
    aksaklık – arıza
    aksama – arıza
    aksamayan – dakik
    akse – kriz
    aksetmek – ulaşmak – vurmak – yankılanmak – yansımak
    aksi – hırçın – huysuz – karşıt – menfi – olumsuz – ters – zıt
    aksi cevap – tepki
    aksine – bilakis – tersine
    aksiseda – yankı
    aksiseda vermek – yankılanmak
    aksiyon – eylem – hareket – iş
    aksiyoner – hissedar
    aksülamel – tepki
    aktalanmış – iğdiş
    aktarılma – devir
    aktarım – nakil
    aktarma – alıntı – nakil – transfer
    aktarma etmek – aktarmak
    aktarma yapmak – nakliyat değişmek
    aktarmak – aramak – bellemek – devretmek – göçürmek – iletmek – nakletmek – tercüme etmek
    aktif – canlı – cevval – faal
    aktiflik – etkinlik
    aktivite – etkinlik
    aktör – oyuncu
    aktöre – ahlak
    aktris – oyuncu
    aktüalite – aktüellik
    aktüel – güncel
    aktüellik – aktüalite
    akva – kuvvetli – sağlam
    al – düzen – hile – kırmızı – kızıl – tuzak
    ala – alaca
    âlâ – iyi – pek iyi
    ala bezek – alaca
    ala bula – alaca
    alaca – ala bezek – ala bula
    alacalı – alaca
    alaçık – çardak
    alak otu – çim
    alaka – ilgi – komünikasyon – ulaşım
    alakadar olmak – ilgilenmek
    alakalandırılma – koordinasyon
    alakalandırma – koordinasyon
    alakalanmak – ilgilenmek
    alamet – belirti – emare – im – nişan
    alaminüt – acele – çabuk
    alan – düz – meydan – saha
    alarm – heyecan sinyali
    alaşağı etmek – kovmak
    alavere dalavere – hile
    alay – lağ – söz
    alay malay – birlikte
    alaycı – müstehzi
    alayişli – gösterişli
    alaylı – görkemli – gösterişli – müstehzi
    alaz – alev
    albalı – vişne
    albeni – hava
    alça – erik
    alçak – adi – ağır – aşağılık – pespaye – rezil – soysuz – süfli
    alçak gönüllü – mütevazı – tevazukâr
    alçak gönüllülük – tevazu
    alçakboylu – bodur
    alçaklık – zül
    alçalma – düşkünlük – zül
    alçı – jips
    alçı taşı – jips
    alçıtaşı – jips
    aldangıç – tuzak
    aldanmak – atlamak – kanmak
    aldanmaz – kurt
    aldatma – al – hıyanet
    aldatmak – oyalamak – oynamak
    aldırmaz – lakayıt
    alelacele – çabucak
    alelade – bayağı – olağan – sıradan
    alelhusus – bilhassa – özellikle
    alelumum – genellikle
    alem – bayrak
    âlem – çevre – dünya – eğlence – evren – hava – ortam
    alemdar – önder
    alengir – düzen – fiyaka – gösteriş – hile – tuzak
    alengirli – gösterişli – yakışıklı
    aleni – açık
    aleniyet – açıklık
    alet – araç – aygıt – cihaz
    alev – alaz – yalın
    alevlenmek – harlamak – öfkelenmek
    alfabe – abece – elifba – yazı
    alfabetik – abecesel
    algı – idrak – kazanç
    algılamak – derk etmek
    algın – cılız – vurgun
    ali – yüce
    ali mektep – yüksekokul
    ali tahsil – lisans – yükseköğretim
    alıcı – müşteri
    alık – aptal – budala
    alık salık – aptal
    alıkoymak – hapsetmek – saklamak – tutmak – yubatmak
    alım – çalım – gurur – hava – kurum
    alım çalım – gösteriş
    alımlı – cazibedar – çekici
    alımlı çalımlı – gösterişli – güzel
    alın – karşı
    alındı – makbuz
    alıngan – hassas – nazik yürekli
    alınmak – darılmak – kırılmak
    alıntı – iktibas
    alıntılamak – aktarmak
    alısün – çınka - telefon
    alışılmadık – olağanüstü
    alışılmış – olağan
    alışkan – kibrit
    alışkanlık – huy – ünsiyet
    alışkın – alışkan
    alışmak – bağlanmak – düşmek
    alıştım yandım – yanardöner
    alıştırma – egzersiz – idman
    alışveriş – ilişki – iş – muamele – münasebet – pazar
    alicenap – cömert
    alicenaplık – asalet
    alil – sakat
    âlim – bilgin
    alkış – tezahürat
    alkol – ispirto
    Allah’a ısmarladık – hüdahafız – selamat kalın
    allahsız – acımasız – vicdansız
    allık – al
    alma – alıntı – iktibas – kabız – transfer
    almaç – alıcı
    almak – bağışlamak – çalmak – çekmek – elde etmek – gidermek – kaplamak – kazanmak – kısaltmak – koymak – kullanmak – örtmek – yok etmek
    alp – yiğit
    alplık – kahramanlık
    alt bölüm – ayrım
    alt etmek – yenmek
    altın – değerli – kızıl – zer
    altüst olmak – yıkılmak
    ama – fakat
    âmâ – görme engelli – kör - sokur
    ama – lakin – yalnız
    amacıyla – için
    amaç – erek – gaye – kasıt – maksat
    amade – hazır
    amale – işçi
    amatör – acemi – heveskâr – meraklı
    ambalaj – bağlama
    ambar – depo – kiler
    ambiyans – hava
    amca – emmi
    amel – fiil – iş
    amele – emekçi
    amelî – kolay – uygun
    ameliyat – işlem
    amil – faktör – sebep
    amiyane – bayağı – sıradan
    amma – ama
    amme – kamu
    amortisör – cihaz
    ampul – lambacık
    amudi – dikey
    amut – topuz
    an – lahza – zihin
    ana – anne – asıl – esas – temel – valide – velinimet
    ana yarısı – teyze
    anaç – iri – kart – kurnaz
    anafor – girdap
    anahtar – açar – araç – dil – kurgu – vasıta – vesile
    analiz etmek – çözümlemek
    analog – benzer – eş
    anamal – sermaye
    anane – gelenek – örf
    anaokulu – uşak bahçesi
    anarşi – kargaşa
    anayasa – esas – esas kanun – konstitüsyon – temel
    ancak – bir – fakat – sade
    andaç – anı – hatıra – yadigâr
    andavallı – ahmak – aptal
    andırma – çalım
    andırmak – çalmak – kaçmak
    angaje olmak – bağlanmak
    angajman – bağlantı
    angın – meşhur – ünlü
    angutluk – ahmaklık
    ani – ansızın – birden – birdenbire
    anı – hatıra – yadigâr
    anık – hazır
    anımsatmak – uyarmak
    anında – çabucak
    anıştırma – ima – telmih
    anide – ansızın
    aniden – ansızın – birden – birdenbire
    anif – kaba – sert
    anket – soruşturma
    anlam – mana – mazmun
    anlama – intikal – vukuf
    anlamak – başa düşmek – çakmak – derk etmek – hissetmek – ihata etmek – takip etmek – yakalamak
    anlamdaş – eş anlamlı – müteradif
    anlamlı – manalı – manidar
    anlamsız – abuk sabuk – beyhude – boş – manasız – yersiz
    anlaşılan – galiba – mahsus – muhtemelen
    anlaşılmak – yansımak
    anlaşılmaz – karışık – tuhaf
    anlaşma – geçim – kesim – pakt
    anlaşmak – geçinmek
    anlaşmazlık – ihtilaf – uyuşmazlık
    anlatı – hikâye – nağıl
    anlatım – ifade
    anlatmak – izah etmek – nakletmek
    anlayış – idrak – ihata – iş – telakki – zihin
    anlayışsız – dümbelek – geri
    anlayışsızlık – ahmaklık
    anlı şanlı – gösterişli – güzel – ünlü
    anmalık – hatıra – yadigâr
    anne – aba – ana – nene – valide
    anne baba – ebeveyn
    anons – duyuru
    anormal – deli
    ansambl – topluluk
    ansız – ansızın
    ansızın – ani – aniden – bedaheten – birden – birdenbire – gafleten
    ant – yemin
    antagonist – düşman
    antagonizm – düşmanlık
    antant – anlaşma – mutabakat
    antet – başlık
    antika – acayip – örtü – tuhaf
    antipatik – soğuk
    antlaşma – mukavele – pakt
    antrakt – ara
    antre – giriş
    antrepo – depo
    apansız – ansızın
    apansızın – ansızın
    aparey – cihaz
    aparmak – çalmak
    apaz – avuç
    aperitif – açar
    apışlık – ağ
    apiko – derli toplu – hazır
    apotr – yardımcı
    apse – iltihap
    aptal – ahmak – akıllı – dingil – geri – kelek – salak – şapşal
    ar etmek – utanmak
    ara – açıklık – fasıla – mesafe – ortam
    ara bulucu – aradüzelten – vasıtacı
    ara sıra – bazen
    ara vermek – durmak
    araba – otomobil
    arabozan – müzevir
    aracı – ara bulucu – vasıta
    aracılık – delalet – tavassut – vasıta
    aracısız – direkt – doğrudan
    araç – alet – anahtar – kayıt – vasıta
    araçsız – bilavasıta – doğrudan doğruya
    aradan kaldırmak – gidermek
    aradüzelten – ara bulucu
    arakçın – takke
    araklamak – aşırmak – çalmak
    aralık – ara – ayakyolu – fasıla – koridor – mesafe – sıra – vakit
    arama – kontrol
    aramak – aktarmak – araştırmak – beklemek – özlemek
    araştırıcı – meraklı – mütecessis
    araştırmak – aramak – deşelemek – gözlemek – incelemek – karıştırmak
    araz – belirti
    ardılmak – çatmak
    ardiye – depo
    argaç – atkı
    argın – bitkin
    argıt – boğaz – geçit
    argüman – kanıt – tez
    ari – hür
    ari – özgür
    arı – öz
    arı – saf – salt – temiz
    arı peteği – kovan
    arı teknesi – kovan
    arık – cılız – sıska
    arıklamak – süzülmek
    arıklık – zafiyet – zayıflık
    arılık – saflık
    arınmış – duru
    arıtma – tasfiye
    arız olmak – ilişmek
    arıza – bozukluk
    arıza – engebe – kusur
    arızalanmak – bozulmak – sınmak
    arızasız – düz
    arızi – eğreti – geçici
    aristokrat – soylu
    ariza – dilekçe
    arka – art – dayı – geri – peş – torpil
    arkadaş – dost – eş – yoldaş
    arkadaşlık – şeriklik – ünsiyet
    arkalama – yardım
    arkalamak – korumak
    arkalık – semer
    arkalıksız – sedir
    arkasında olmak – izlemek
    arlanmak – utanmak
    arlanmaz – utanmaz
    arlı – utangaç
    armağan – bağış – hediye – ödül – yadigâr
    arsa – saha – toprak sahası
    arsenik – zırnık
    arsız – utanmaz – yüzsüz
    art – arka – geri – peş
    artağanlık – bereket
    artı – toplama işareti
    artık – fazla
    artırma – teras
    artırmak – abartmak – bırakmak
    artist – sanatkâr
    artmak – çoğalmak – yükselmek
    arttırma – ilave
    arz – maruzat – yeryüzü
    arz derecesi – enlem
    arz etmek – sunmak
    arziyat – yer bilimi
    arzu – dilek – istek
    arzu etmek – dilemek
    arzuhâl – dilekçe
    arzulamak – özlemek
    arzulu – hevesli – istekli
    arzuya yetişmek – mazhar olmak
    as – bey
    asa – baston
    asabi – sinirli
    asabileşmek – öfkelenmek – sinirlenmek
    asal – esas
    asalet – alicenaplık – neciplik
    asaletli – soylu
    asamble – kurul
    asan – kolay
    asansör – götürge
    asap – sinir
    asayiş – emniyet – güvenlik
    asetat – saydam
    asgari – en az
    asık – asılı – somurtkan
    asıl – ana – cevher – cins – esas – gerçek – hakikat – kaynak – kök – köken – temel
    asıl – nesep – özgün – soy
    asılgan – askı
    asılı – bağlı
    asıllar – usul
    asıllı – soylu
    asılsız – soysuz – uydurma
    asıntı olmak – sırnaşmak
    asır – çağ – yüzyıl
    asil – necabetli
    asil – soylu
    asileşmek – başkaldırmak – isyan etmek
    asilik etmek – başkaldırmak
    asillik – asalet
    asilzade – soylu
    asistan – yardımcı
    asker – er
    askerî – harbi
    askı – asılgan
    aslında – esasen
    asliye – esas – temel
    asma – asılı
    asmak – çekmek
    asparagas – uydurma
    asri – çağdaş

    asta - yavaş

    asta asta - azar azar - yavaş yavaş
    astana – eşik
    astragan – karagül
    astronomi – heyet
    asudelik – rahatlık
    asuman – gök
    aş – ekmek – yemek
    aşağı – adi – bayağı – kötü – süfli
    aşağılık – adi – alçak – bayağı – pespaye – rezil – süfli
    aşama – basamak – derece – kademe – merhale – mertebe – paye – rütbe
    aşçı – aşpaz – lokanta
    aşevi – aşçı – lokanta
    aşı – calak – peyvent
    âşık – müptela – ozan – vurgun
    âşıklı – düşkün
    aşıkmak – acele etmek – telesmek
    âşıktaşlık etmek – oynaşmak
    aşılamak – etkilemek
    aşındırmak – yemek
    aşınmak – yenmek
    aşınmış – yenik
    aşırı – çılgın – çok – hadden artık – ifrat – kötü – müfrit
    aşırmak – çalmak
    aşırtmak – aşırmak
    aşikâr – mahsus
    aşikârlık – vuzuh
    aşina – bildik – tanış
    aşiret – el – oymak – tayfa
    aşiyan – ev – mesken
    aşkın – çok – fazla
    aşpaz – aşçı
    aşüfte – oynak
    at – beygir
    ata – ata baba – baba – cet – ecdat – peder
    ata ana – ebeveyn
    ata baba – ata
    atak – akın – geveze – girişken – hücum – saldırı – yiğit
    atalar – ecdat
    ataletli – mıymıntı
    atama – nakil – tayin
    atamak – tayin etmek
    ateş – acı – coşkunluk – hınç – hırs – od – öfke – tehlike
    ateş parçası – becerikli – canlı
    ateşlemek – kışkırtmak
    ateşlendirmek – kışkırtmak
    ateşlilik – hararet
    ati – gelecek
    atıfet – bağış
    atıl – aylak – tembel
    atılgan – acar – girişken
    atılım – atak – hücum
    atılmak – fırlamak – hücum etmek – saldırmak
    atışma – tartışma
    atışmak – tartışmak
    atkı – eşarp
    atlama beygiri – beygir
    atlamak – aldanmak – atlanmak – inmek – tullanmak
    atlanılmak – atlanmak
    atlanmak – atlamak – düşmek
    atlatmak – ekmek – paketlemek – savsaklamak – savuşturmak
    atmaca – sapan
    atmak – çalmak – çarpmak – çekmek – ertelemek – kovmak – koymak – örtmek – uzatmak
    atmosfer – hava
    atölye – işlik
    aut – dış
    avadanlık – demirbaş
    avam – halk
    avanak – aptal – enayi
    avane – yardakçı – yardımcı
    avangart – öncü
    avantaj – yarar
    avantajsız – yararsız
    avantür – macera
    avare – aylak – başıboş – serseri
    avarız – engebe
    avize – çilçırak
    avlamak – tutmak
    avlu – hayat
    avrat – eş – hanım – kadın – karı
    avratağız – kılıbık
    avratbaz – çapkın – hovarda – zampara
    avuç – aya
    avukat – aklavcı
    avunmak – aldanmak – yetinmek
    avutmak – oyalamak
    aya – avuç – taban
    ayak – basamak
    ayak oyunu – hile
    ayak tabanı – aya
    ayakkabı – pabuç
    ayakla – yaya – yayan
    ayaklanma – başkaldırı
    ayaklanmak – başkaldırmak – isyan etmek – kıyam etmek
    ayaklık – kaide
    ayaksilen – paspas
    ayakyolu – hela – tuvalet – yüznumara
    ayal – eş – karı
    ayan – açık
    ayar – dakiklik – değer – derece – köklenme
    ayarlamak – dakikleştirmek – köklemek
    ayazlık – teras
    aybaşı – âdet
    aydın – aydınlık – münevver – sarih – somut – vazıh – veciz – ziyalı
    aydınlatılmış – münevver
    aydınlık – aydın – berrak – fer – saf – sarahat – temiz – vazıh – vuzuh – ziya – ziyalı
    aygın – bitkin
    aygın baygın – bitkin – vurgun
    aygıt – alet – cihaz
    ayıklama – tasfiye
    ayın on dördü – dolunay
    ayıp – kusur – şaibe
    ayıraç – miyar
    ayırma – bölme – şerh – tahsis
    ayırmak – açmak – kesmek – koymak – saklamak – sökmek – üleşmek
    ayırt – fark
    ayırt etmek – karakterize etmek
    aykırı – çapraz – karşıt – ters – tersine – zıddına
    aykırı olmak – zıt olmak
    aykırılık – ihtilaf
    aylak – avare – serseri
    aylamak – beklemek
    aylı – gebe
    aylık – maaş
    aymaz – bilgisiz
    aymazlık – uyku
    ayn – göz
    ayna – güzgü
    aynalı – güzel – yakışıklı
    aynasız – kötü – ters
    aynek – gözlük
    aynı – bir – nüsha – özdeş – tıpkı
    ayraç – parantez
    ayran – katık
    ayran ağızlı – boşboğaz – geveze
    ayran budalası – aptal – budala
    ayrı ayrı – değişik
    ayrıca – hatta
    ayrıcalık – imtiyaz
    ayrıcalıklı – imtiyazlı
    ayrıç – çatal
    ayrıksı – başka
    ayrılık – ihtilaf
    ayrılmak – bırakmak – fırlamak
    ayrılmış – için
    ayrım – fark – kıvrım
    ayrımlı – değişik – farklı
    ayrımsız – aynı
    ayrıntı – detay – ilim – incelik – tafsilat – teferruat
    ayrıntılar – teferruat
    ayrışık – muhtelif
    aytışmak – tartışmak
    ayvaz – eş – koca
    ayyar – dolandırıcı
    ayyarlık – dolandırıcılık
    az – düşük – eksik – mahdut
    az buçuk – biraz
    az kalmak – ramak kalmak
    aza – kılgan - organ – uzuv – üye
    azade – başıboş – erkin
    azalmak – düşmek – kırılmak
    azaltmak – kesmek – kısmak
    azamet – çalım – gösteriş – gurur – kurum – tekebbür
    azametli – görkemli
    azami – en çok – maksimum
    azar azar – asta asta - yavaş yavaş
    azarlamak – abırlamak – biabır etmek – çıkışmak – darılmak – paylamak – tanlamak – terslemek
    azat – hür – özgür – serazat
    azat etmek – azletmek
    azatlık – hürriyet
    azgınlık – dalalet
    azıcık – biraz
    azık – besin – rızık
    azınlık – azlık – ekalliyet
    azimet – gidiş
    azimkâr – kararlı
    azimli – kararlı
    aziz – ermiş – gözde – şirin
    azletmek – azat etmek – kenar etmek
    azlık – ekalliyet
    azma – melez

     
     
     

     

  7. Gönderi tarihi:

    Konuyu açan kişinin sadece 1 iletisi var, kendisine verilen cevaplara da bir karşılık yazmamış. "canım yaaaaaaaa çok tatlısın!!!!" diyen de olmuş (amacı neyse). 2005'te belki forumlar yeni yeni yaygınlaşıyordu ve şimdikinden daha fazla ciddiye alınıyordu. Şimdilerde ise internette sosyal paylaşım sitesi veya sözlük olarak adlandırılan sitelerde biri böyle bir konu açtığında konuyu açan kişinin trol olduğunu söyleyen dahi çıkabiliyor. Çok kimse konuyu ciddiye almayıp dalgasını geçiyor. Forumlarda genellikle terbiyesiz konuşmak yasak olduğu hâlde o tip sitelerde insanlar küfürler de edebiliyor.

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.

Configure browser push notifications

Chrome (Android)
  1. Tap the lock icon next to the address bar.
  2. Tap Permissions → Notifications.
  3. Adjust your preference.
Chrome (Desktop)
  1. Click the padlock icon in the address bar.
  2. Select Site settings.
  3. Find Notifications and adjust your preference.