Pers orduları M.Ö. 375 yılında Babil İmparatorluğu'nu istilâ ederek yönetimi ele geçirdi. Pers Kralı Sirus, Yahudi halkının tekrar Filistine dönmesine müsaade etti. I.Tapınak'ın yıkılışından 70 yıllık bir aradan sonra, M.Ö. 370 yılında İsrailoğulları Filistine geri döndüler. Tapınağın tekrar yapılması gecikmeli olarakbaşladı ve büyük çalışmalardan sonra M.Ö. 350 yılında tamamlandı. Önce kinin mütevazi bir kopyasıydı. Antlaşma Sandığı ve içinde ki ON EMİR yazılı taş levhalar ile Tevrat I.Tapınak'ın yıkımı esnasında yok edildiğinden yerine konamadı. Yeruşalim şehri ve surların tamiri, Kâhin Ezra'nın yardımcısı Nehemya'nın gayretli çalışmalarıyla tamamlandı.
Tevrat'ın Yeniden Yazılması
Tapınağı yapan Yahudi halkının bir lideri yoktu. Bu boşluğu, Pers İmparatorluğu'nda yaşayan Yahudilerden Tevrat bilgini ve kahin Ezra (Uzeyir) doldurdu. 1500 kişilik bir gurubuyla Yeruşalim'e geldi. İsrailoğulları'nı çevresinde toplayarak, onlara yeni bir manevi güç kazandırdı. Nehemya 8/6,8 : « Ezra yüce Tanrı'ya övgüler sundu. Bütün halk ellerini kaldırarak, Amin! Amin! diye karşılık verdi. Hep birlikte eğilip yere kapanarak RAB'be tapındılar... Tanrı'nın yasa kitabını okuyup açıkladılar, herkesin anlamasını sağlayarak yorumladılar.» Bu ayinler devam etti. İsrail halkı, günahlarını ve yaptıkları kötülükleri itiraf ederek, affedilmeleri için Tanrı'ya yakardılar ve O'na sığındılar.
İsrailoğulları'nın liderliğini M.Ö.410 ve 310 yıllarında, toplumun önde gelenlerinin oluşturduğu Büyük Meclis (San Hedrin)yapmaktaydı. Meclis Başkanlığını üstlenen Ezra, halkı ile Kutsal Yasalar'ı tekrar gözden geçirdi. Tevrat, Ezra ile bilge Yahudilerin sözlü ve yazılı aktarımıyla yeniden kaleme alındı. Babil'e ait sözlerin çokluğu da Tevrat'ın, Babil esaretinden sonra yazılmış olduğunu kanıtlamaktadır. Böylece fiziksel olarak bozulmuş olan İsrailoğulları, ilâhî ilham ve çalışmalar ile tekrar manevî bir güce kavuştu.
Tarihi kaynaklar böyle diyor.