Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

okyanus01

Φ Üyeler
  • İçerik Sayısı

    41
  • Katılım

  • Son Ziyaret

okyanus01 tarafından postalanan herşey

  1. bir ben, birde Allah var ZANisindan olay icinden cikilmaz hale dönüsüyor... Oysa... Allah var, baska hicbirsey yok!..Ki O birilerini cezalandirsin!.. Düsünün bakim...
  2. okyanus01

    Enerjiden Insan olmaya

    Nereye Ey....- Belki bir yıldızdan koptun , belkide bir göktaşından, belkide Güneş ten sıçrayan bir kıvılcımdan . Sırrın neydi bilinemedi , bilinemeyecek belkide . Şimşek oldun , yıldırımla buluta çarptın belkide, sonra , sonra yağmur oldun toprağa düştün. Nice hayvanatda ve nice nebatta yolculuk yaptın kimbilir , günün birinde Insan denilen bir varlıkta mesken tuttun sonunda. Nice organlarda ve nice kanda dolaştın , tanıyamadılar seni , sonunda bir hücre koymak zorunda kaldılar adına. Sen yılmadın hiç , sürekli şekil değistin, Kimbilir hangi konaklarda daha sabahlayacaksın . Sıvı bir halini görüp , sperm dediler adına, sonra düştün anne yatağına. Anne ! Ey yolcu , artık sen o Anneye emanetsin, 9 ay o konaktamisafirsin. Sana ikram edilecek nice nimetler var , sonra sana emanet edilecek nice organların olacak. Bak işte kan pıhtısı halini aldın, nasılda değiştin , insan şekline büründün, Evet Insan dediler sana ilk bakışta, Ama zamanla Insan olmak yetmedi onlara, Cinsiyetini gördüler "erkek bu" dediler , 40 gün kırk gece tepinip dövündüler. Cinsiyetini gördüler "kız bu" dediler , mahsun olup , üzüldüler. Yine yetinemediler , sana isim verdiler , ardından nüfusa kaydettiler. Falanca ülke vatandaşı , filanca aile mensubu, inancın bile belirlendi,sen daha gözün uyurken. Birde baktınki gözün açıp dünyaya, bir kardeşin var bir annenbir de baban, O Aileyi , o cinsiyeti , o milleti , o inancı , o yaşam şartlarını sen seçmedin , ben şahidim. Çocukluk yılların , okul hayatın derken , ardından heyecan dolu gençlik yılların. Hayatın tüm gürültü ve patırtıları derken , evlenmiş , çocuk sahibi olmuş yaşamıssın öylece bir ömür boyu. Et bedenini taşıyamaz hale geldin bak şimdi , Zaten herşey sana emanet için verilmişti biliyorsun değilmi ? ---------------------------------------------------------------------- " Özde biriz " gerisi laf.
  3. Cola'nın en büyük pazarı Filistin'de İsrail'in Filistin'de yaptığı zulüm, dünyada büyük tepki toplarken, İsrail'e destek veren Coca-Cola'dan çarpıcı bir iddia ortaya atıldı: "Pazar payımızın en büyük olduğu yer Filistin" 28 Mayıs 2006 Coca-Cola'nın dünyada en büyük pazar payına sahip olduğu yerin Filistin olduğu iddiasını, Coca-Cola'nın Türk yöneticileri ortaya attı. Hürriyet yazarı Ertuğrul Özkök'ün yazısı. Çocuklarımız niye obez ÖNCEKİ hafta "Coca-Cola"nın başkanıyla kahvaltı ettik.Kahvaltıda Güneri Cıvaoğlu ile Coca-Cola’nın iki numarası Muhtar Kent de vardı. Merak ettiğim bazı şeyleri bizzat Coca-Cola’nın bir numarasının ağzından dinlemek fırsatını buldum. * * * Mesela "obezite" ile kolalı yiyecekler arasındaki ilişki. Son zamanlarda "burger" tipi fast-food zincirlerine yönelik eleştiriler vardı. Çocukların bu kadar şişmanlamasında bu yiyeceklerin etkisi olduğu söyleniyordu. Tabii kolalı içecekler de bu beslenme kültürünün bir parçası. Bu konuda ne düşünüyordu? "Obezitenin nedeni fast-food veya kolalı içecekler değil" diyor. Arkasından ilginç bazı rakamlar veriyor. Bugün Amerika Birleşik Devletleri’nde 6 ile 12 yaş arasındaki kuşakta spor faaliyeti yüzde 13 azalmış. Biri dışında hiçbir eyalette cimnastik dersi zorunlu değilmiş. "Peki bu kadar spor malzemesi, ayakkabısı neden satılıyor" diyorum. "O sadece bir moda" diyor. Yani gençler, "spor yapanlar"dan çok seyredenler haline gelmiş. Başkan bu bilgileri verdikten sonra teşhisini koyuyor: "Obezitenin nedeni beslenme değil, bilgisayarlar" diyor. * * * İnsanlar bir yandan obezleşiyor; ama bir yandan da "light" gıdalara karşı ilgileri artıyor. "Coca-Cola’nın içecek üretiminde Diet Cola’nın payı nedir" diye sordum. Ülkeden ülkeye değişiyormuş. Türkiye’de henüz yüzde 10’lar seviyesine yaklaşıyor. Ama Amerika Birleşik Devletleri’nde yüzde 30’u bulmuş. Diet Cola’nın en fazla tüketildiği bölge, Kuzey Avrupa ülkeleriymiş. Orada Coca-Cola pazarının yüzde 40’a yakını diyet ürünlermiş. Diyet ürünlerin zararı yok mu? Ona da şu cevabı veriyor: "Bugüne kadar Amerika ve Avrupa’da 80’e yakın araştırma yapıldı. Hiçbiri insana zararlı olduğu sonucuna ulaşmadı." * * * Merak ettiğim ikinci konu, Coca-Cola gibi "Amerikan" damgalı bir markanın yerel markalar tarafından tehdit edilip edilmediğiydi? Mesela, Cola Turka gibi. "Etkili olamadılar" diyor. Bu arada bir düzeltme yapıyor: "Coca-Cola uluslararası bir markadır." Bir örnek veriyor. İngiltere’de piyasaya sürülen "Mecca Cola" önce kendine bir yer edinmiş. Coca-Cola’nın pazar payı yüzde 4 düşmüş. Ancak Mecca Cola’yı çıkaranlar daha sonra finansal sıkıntıya düşmüş ve Coca-Cola’nın pazar payı bu defa yüzde 6 büyümüş. * * * Ancak verdiği asıl çarpıcı örnek başka: "Arap ve İslam dünyasında Coca-Cola’ya karşı tepki daha çok Filistin meselesinden dolayı çıktı. Ama burada ilginç bir çelişki var. Bugün Filistin’deki tek fabrika yatırımı Coca-Cola’nınki. Bu nedenle belki de en büyük pazar payına sahip olduğumuz yer Filistin. Filistinlilerin Coca-Cola’yla bir sorunu yok." * * * Coca-Cola’nın Türkiye’deki performansından son derece memnunlar. Türkiye, 14’üncü büyük pazarı olmuş. Avrupa’da 4’üncü pazarmış. En çarpıcı sonuç da şu: Gelecek yıl Kanada pazarını geçecekmiş. Kahvaltımız, başkanın şu sözleriyle sona eriyor: "Ben 20 yıldan bu yana Türkiye’ye dört defa geldim. Bunların üçünde turist gibi çeşitli yerleri gezdim. Bu ülkeye hep güvendim ve haklı çıktım." Hürriyet haber yorumsuz - saygi ve sevgilerimle
  4. okyanus01

    ( Gardrob ) uyla dolasanlar

    Bu da ne demek , dediginizi duyar gibiyim ; Düsüncelerimin bir parcasini sizlerle paylasmak geldi icimden . Söyleki : Hepimiz ( haspel kader ) - kendi istegimiz disinda neydi belirsiz bir hayat sartlari icinde dünyaya gelmisiz. Nerede dogup , hangi aileye mensup , hangi irktan , hangi renkten olmayi hic birimizin dileme sansi olmadi süphesiz. Ve yine hizla gecen su zaman zarfinda , okul , üniversite , is hayati ve yuva kurma telasesi icinde geciverdi yillar. Hayatin bu gürültü ve patirdisi icinde , kendimize ait kisilik veya bir karakter edinmede , daha dogrusu hayati sorgulamamiz icin gerekli zamani ve zemini yakalayamadik belkide. Belkide elimize gecen birtakim zeminleri ve firsatlari idrak edip degerlendiremeden kaciriverdik. Buna ragmen bicok seyi veri tabanimiza , yani düsünce tabanimiza almisiz. Bu aldigimiz veriler zamanla deger yargimiz olmus biz kabul etmis olmasakta. Gerek aile ,gerek almis oldugumuz egitim,gerekse cevre ve icinde yasadigimiz toplumun telkinlerini kendi özümüz ve karakterimiz olarak varsayim icinde yasamaya alismisiz . Ve nitekim bu gün yapageldigimiz bicok fiili ve düsünmekte oldugumuz bicok manayi farkinda olmadan bir baskalari adina gerceklestirmekteyiz. Sorgulayip , arastirip ,tahkik edipte karar aldigimiz kac konu var benligimizde ? Kendi adimiza mi düsünüyoruz ? Yoksa baskalari adinami ? Cocuklugumuzdan ta su an ki icinde bulundugumuz toplumun sartlarina kadar , gerek aldigimiz egitim gerekse kendi veri tabanimiza ( düsünce kapasitemize ) göre algiladiklarimiz cok seyi kendimize deger yargi , kisilik ve karakter olarak benimsemisiz . Iste bu deger yargilarimiz adeta bizim icin bir kalip , bir koza , bir düsünce kiyafeti gibi beynimizde sekil almistir. Herhangi bir konuda kesin hüküm verdigimiz hersey bu düsünce kiyafetimizin birer sekli oluvermis , yani adeta dikmis oldugumuz o kiyafetin kolu ,yakasi , gömlegi gibi. Siz buna beyninizdeki gardropta diyebilirsiniz , yada örülmüs bir koza . Bazen kendimize dar gelir , bazende karsimizdakine giydirmeye calisiriz bu kiyafeti . Olmayinca da olduramayincada kahreder dururuz hem kendimize hem karsimizdakine . Mutlu olabiliyormuyuz ama ??? Karsimizdaki insani o beynimizdeki gardrobumuzdaki kiyafete göre degerlendirip , ya ondan hoslaniyoruz , yada nefret ediyoruz. Bazende bu hosgörüsüzlügümüz siddetin en doruk noktalarina kadar tirmanabiliyor. Esini satirla dograyan insan , " onu cok sevmistim ,, "sevdigim icin öldürdüm,, derken , aslinda sevdigi kisi onun kendi gardrobundaki kisiligi dir. Halbukki O hic bir zaman esini sevmemistir. Sadece hoslanmistir. Gardrobundaki kiyafetine uymadigi icin de satirla dogramistir. Hep isi isten gecincede " cok pismanim ,, der. Karsimizdaki insani oldugu gibi kabul edememizin tek sebebi , o kendimize bictigimiz kisilik kiyafeti yüzündendir. Bu kisinin Gardropculuk yani,birde kozali yönü vardir insanin . Kimi bu kiyafeti cikartabilir ,daha genis düsünmeye baslar. Kimi ise bunu basaramaz ve git gide kozasini yani dünyasini daha kalin ca örmeye devam eder. Bunun nedeni de kilitlenmis olmak. Düsüncelerini herhangi bir konu hakkinda sabitlemis ve o konu hakkinda gelecek veya olusacak yeni fikirlere beyninin alici alanlarini kapatmis , ve kilitlemistir . Belkide bu yüzden karsisindakin insani anlamakta güclük cekiyordur. Hayati insana zor kilan sebeblerden biri de belkide bu kisitli düsünceler olsa gerek . Her insanin görüs ufkuna göre iyi ve kötü , dogru ve yanlis izahi vardir. Kisinin görüs mesafesi ne kadar keskin ise o kadar net görür etrafi. Ya bakis acisi kisitli olanin ? Ne kadar görüs mesafesi olabilirki ? Bazen iki insan ayni noktaya bakarda , biri digerinden farkli görür ve algilar. Bakisla görüs arasindaki fark yasanir aslinda hayatta !!! Herkes bakar ,ama herkes göremez !!! Bazi konular hakkinda hemfikir olabiliyoruz . Yinede karsimizdakinin baska konuda farkli düsünüyor oldugunu bilmek bile ona karsi yaklasimlarimizi yönlendirebiliyor. Bu ,karsimizdaki insani beynimizdeki sabit düsünceligimiz , kilitlenmis olmamizin , gardrobumuzdakine göre degerlendirdigimizin yüzündendir. HOSGÖRÜ EKSIKLIGINDENDIR !!! Hayati sadece 5 duyumuzla algilarken ve kendimize bu 5 duyu ile koza örerken , bu kozamizin disindaki gelismelerden habersiz kalmanin kendimize ve karsimizdakine verecegi zararlari hesaplayamiyoruz. YA ALGILAYAMADIKLARIMIZ ??? TÜM HAYAT ALGILADIGIMIZ KADAR MI ??? DISIMIZDAKILERI KOZAMIZIN ICI KADAR DEGERLENDIREBILIYORUZ FARKINDAMIYIZ ??? BU DURUMDA KARSIMIZDAKINI NE KADAR TANIYORUZ ACABA ??? SÜREKLI KARSIMIZDAKINI O GARDROBUMUZDAKI KIYAFETE UYDURMA YERINE O NU ANLAMAYA CALISMAK DAHA MANTIKLI OLMAZMI ? SEVIYORUM DERKEN ONUMU YOKSA ONDAKI BENIMI SEVIYORUZ ??? Sosyal hayatiniza bakin ; anlasamayan ciftler , hosgörüsüzlügün adini SIDDETLI GECIMSIZLIK diye sebeblendirirler. Hosgörünün yerine dargörüs hakim olunca , siddetin tehlike lambalari yanmaya baslar. Siddet , ilk önce beyinde baslar , en tahammül edilemez hali aldigindada eyleme dönüsür . Dargörüslülügün varacagi boyut , kitle imha silahlari ile es degerdir. EVET BÜTÜN MESELE HOSGÖRÜ !!! INSANI ESYAYI DOGAYI HANGI KRITERE GÖRE SEVMELIYIZ ? ICIMIZDEKI KOZAMIZIN SARTLARINA GÖRE MI YOKSA HER BIR BIRIMI OLDUGU GIBI KABULLENEREK MI ? NE ZAMAN ANLIYACAGIZ KARSIMIZDAKINI FARKLILIGINDAN DOLAYI SEVMEMIZ GEREKTIGINI ? AKSI TAKTIRDE ONU DEGILDE ONDAKI ( BEN ) I SEVDIGIMIZI NE ZAMAN ANLIYACAGIZ ?? Sahi , konumuzun basligi gardrobu ile dolasanlar demistik degilmi . Sahi biz zaman gelir en sevdigimiz elbiseyi dahi artik gözümüze hitap etmiyor diye , veya modasi gecmis diye atabiliyoruz kullanilmaz hale getirebiliyoruz degilmi . Birzamanlar cok deger veripte üstümüzde severek tasidigimiz o kiyafet sanki bir anda en ilkel sayilacak bicimde olabiliyor. Beynimizdeki kilitli bir takim ilkel düsünceleride bir kenara atabiliyormuyuz ? Fikirlerimizi düsüncelerimizi sürekli ( update ) yani güncellestirmek gerekiyor dostlar . Hayatinin gecmisteki herhangi bir aninda "bu böyle idi" diye inandigin bir konuyu kozanda öylece hapsettiysen, ve o konuda her tür yeni acilimlara ve gelismelere beynini kapali tuttu isen,kimseyi suclamaya hakkin yok demektir . KILITLI BIR ANLAYISIN CEVRESINE VEREBILECEGI COK SEY KALMAMISTIR. SAHI SIZ SARTLANMALARINIZDAN ÖZGÜR DÜSÜNEREK TÜM BIR GÜN GECIRDINIZMI ? BU GÜN KARSIMA CIKAGELECEK HER TÜRLÜ OLAY KABULÜMDÜR DEDIGINIZ OLDUMU ? SABAH KALKTIGINIZDA SIZE YENI BIR GÜNÜN HEDIYE EDILMIS OLMASI SEVINCIYLE , BIR BÜTÜN GÜN TEBESSÜM ILE DOLASABILDINIZMI ? HICBIR SEYE SITEM ETMEDEN ÜFF CEKMEDEN ? SIZE NASILSINIZ DIYE SORULDUGUNDA , CEVABINIZ NE OLUYOR GENELDE ? BIR GÜNÜ FARKLI YASAMAYI DENEDINIZMI ? GARDROPSUZ , KOZAZIS , SARTSIZ , HAYATI OLDUGU GIBI KABULLENEREK GECECEK BIR GÜN. Deneyin , bir gün olsun farkli bakin dünyaya . Göreceksinizki , algilamakta oldugunuz cok sey , tuttugunuz asya hoslandiginiz ve kin güttügünüz insan , hersey tamamen farkli görünecektir gözünüze. Yanmak veya yanmamak sizin elinizde. Mutlu olmak veya olmamak gercekten insanin kendi elinde. Zaten istesenizde istemesenizde karsinizdaki bircok seyi degistirmeye muktedir degildiniz . Ancak beyindeki bir takim bilgileri düsünceleri ( update ) güncellestirirseniz , dünyanizi farkli boyutta algilamaniz mümkündür. SADECE ESKI VERSIONLARI UPDATE YAPMALISINIZ BU KADAR . ANLAYISINIZI YENILEMELISINIZ YANI. Elle tuttugunuz , gözle gördügünüz . yani bes duyu araci ile degerlendirmelerinizin disinda olusan bicok gelismelerden bahsediyorlar bugünün bilim adamlari.! Bes duyunuzdan azade düsünmeden , bicok boyutlari yasayamaz hissedemezsiniz.Bunun icin beyninizin alici alanlarini acik tutmalisiniz. Her tür ilim ve bilime acik olmalisiniz. Red etmek , itham etmek , kabul etmemek en kolay dürtü. Marifet ise anlayamadiginizi arastirmak üzre zamana birakmaktir. ZEKA , BES DUYUMUZUN VERDIGI ALGILARI VERI TABANIMIZDA YANI BEYNIMIZDE DEGERLENDIREREK ISLEVE SOKTUGUMUZ SEYLERDIR . VE BUNLAR KISITLIDIR DÜSÜNÜLÜRSE. AKIL ISE BUNLARIN ÖTESINDE BIR SEY , SINIRSIZ DÜSÜNEBILMEKTIR AKIL . SINIRSIZ DÜSÜNEN LE BES DUYUSU NUN IZNI KADAR DÜSÜNEBILENIN ARASINDA KI FARK AYNI OLUR MU ??? BU DURUMDA SU CIKIYOR ORTAYA , HER BIR BIRIME VERDIGINIZ DEGER YA ZEKA ÜRÜNÜDÜR BIR YERE KADAR VE KISITLIDIR . YADA AKIL ÜRÜNÜDÜR KI BU SINIRSIZ VE EBEDIDIR . Siz siz olun hayati izleyin ve herseyin bir hikmete dayali oldugunu idrak etmeye calisin. Ben yeryüzüne insanlari elestirmeye irdelemeye gelmedim, kisitli yasamimi icinde yasadigim sartlarin hikmetini ögrenmem gerektigine inaniyorum. Ya yarin sartlarini bilmedigim bir ortamda gözlerimi acarsam , tipki gördügümüz rüyalar gibi ? Ya bes duyumuzun disindaki boyutlar var ise ? Bana kisi ve kisilikleri elestirmekle gecistirdigim bir hayatimin ne gibi faydasi olurki ? Düsünen ve Sorgulayan bir toplum olma dilegiyle hoscakalin. Sevgi ve Saygilarimla okyanus01
  5. Babasi ogluna bir torba çivi verir ve ona kontrolunu, sabrini her kaybettiginde ceviz sandiginin üzerine bir çivi çakmasini söyler. Birinci gün çocuk tam 37 çivi çakar. Haftalar ilerledikçe çocuk kendini kontrol etmeyi ögrenir ve daha az çivi çakmaya baslar. Nitekim haftalar ilerledikçe, kendini kontrol etmesinin sandiga çivi çakmasindan daha kolay oldugunun farkina varir. Her çivi çakilmadigi günün sonunda durumu babasina bildirir. Bu defa baba ogluna, kendini kontrol ettigi her günün sonunda sandiktan bir çivi sökmesini ister. Haftalar geçer, çocuk, hem sabir hem de kendini kontrol etmenin idrakiyle, tüm çivileri sökmüs olur ve babasini çagirir. Babasi çocugun elinden tutar ve sandigin yanina götürüp ona söyle der: -Bak oglum, çok çalistin ve artik kendini kontrol ederek sandigin üzerinde delik açmamayi ögrendin!… Ancak, sandigin üzerindeki deliklere bir bak!. Hiç bir zaman o delikler kapanmayacak ve eskisi gibi olmayacaklar. Her sabirsizligin, duygusal tepkimen karsindaki kisinin yufka yüreginde böyle onulmaz yaralar olusturur. Ne kadar özür dilersen dile, o yara daima orada duracaktir. Sözlü bir saldiri da en az fiziksel bir saldiri kadar yara verir!. SOKRATES ------------------------------------- Lakin benim hosgörüm sinirsizdir , herkes görevini yapiyor , kinamiyorum . Insanoglu bugün böyle düsünür , yarin baska türlü , kozalilar ve nasipsizler haric . Kimin ne olacagini kimsenin kestiremiyecegi icin , hosgörmek lazim. HOSGÖRÜ AKLIN ÜRÜNÜDÜR
  6. merhaba Ercan sana haklisin diyerek bu konu hakkinda dahada durmak istemiyorum,anlasiliyorki kavramlar hakkinda düsüncelerimiz farkli . Kul hakki konusunda ki görüslerimiz seninle farkli , neden israrla senin gibi inanmami istiyorsun ? Sen sordun ben cevapladim , senin anladigin gibi kul hakkinda anlayisimin olmadigini anlamissin,ki bundan önceki yazimla aciklamasini yapmistim. Her konuda hakli cikma gibi bir sorunun varmis gibisin , ama herkes ayni düsünür diye bir kaide yok dimi . Saygi göstermek gerekir kisilerin fikirlerine ve fiillerine degilmi? Hem kaldiki senin dedigin gibi olay , bu halde O sahis ve Allah la benim aramda degilmi mesele ? Neden bu kadar irdelemek zorunda kaliyorsun ? Sözünü ettigimiz yazar , tüm yazilarini telif hakki olmadigini belirtmis , isminin anilmasi gibi san söhret gibi derdi olmadigini belirtiyor ,bundan haberin varmi ? Kul hakkina riayet ediyorsan seni bu konuda daha fazla yorum yapmandan men ediyorum. Buna ragmen yorumlar yapacak olursan sayet , senin bilecegin is tabiki. Benim tek amacim kisilik mücadelesi degil , fikirlerin tartisilmasi ! Seni bu durumdan elestiriyor görünüyor isemde , böyle algilama . Sen neticede yine kendi bildigini okuyacaksin. sana tavsiyem ahmedhulusi.org sitesinden onun kitaplarini okuman , en azindan O kisinin kul hakki konusundaki fikirlerini ögren bakim ne diyor. Ilmini para ile satanlardanmi ? Ilmini , san söhret icin paylasanlardan mi ? Ilmini herhangi bir etiket edinmek icin paylasanlardanmi? BIR BAK Sonrada benim kul hakkina tecavüz ettigmi veya etmedigime yeniden kanaaat edin OK ? iyi aksamlar ercan , yasin daha genc , cok seyi yeniden degerlendireceksin zaman zarfinda sübhesiz . Bu yüzden hosgörü ile karsiliyorum heyecanini .Kal selametle
  7. ----------------------------------------------- Ercancim Kul hakkina inanirim, ayrica kul hakkinin mevzumuzla alakasi yok. Sayet sen öyle saniyorsan sadece senin Zanindan ibarettir. Ahmet Hulusi beyin hakkina tecavüz ettigimi saniyorsan , onun kitablarini komple okuman gerekir,böyle bir zan sürdürmen icin . O zatin hic kimsenin etiketine itiyaci yoktur,ayrica ben konunun iceriligiyle ilgilenilsin diye bu tercihi yapiyorum , sen ise niyetim hakkinda hükümveriyorsun. Güzel kardesim sen fikirler üzerine durursan mantikli davranmis olursun, sayet var ise bir emege veya hakka tecavüz o benimle Ahmet bey ve Allah la aramda ok mi ? Heyecanli buluyorum seni , anliyorumda üstelik , sen yinede denizin dalgalariyla ugrasmamaya calis , derinlere dalki berraklik göresin, dalgalarla bogusmaya benziyor seninkisi. Farzetki ben bir deniz dalgasiyim , beni bir gec , Denizin dibindekilerle ilgilen , Kal selametle
  8. merhaba ( bilimselci yüregine saglik , ) anlatmak istedigim olay su . Kurani Kerimi adini andigim yazarlar zamanin sartlari münasebeti ile o kadar meal etmisler ve o kadar degerlendirmisler. Elbette o zatlari elestirmem söz konusu olamaz , böyle bir terbiyesizligi düsünemem,lakin herzaman bir digerinden daha iyi degerlendiriciler olacak. Bu da Kuran in Evrensel kitap yani caglar üstü bir kitap( bilgi ) olusundandir. O insanlar kendilerine göre dogru degerlendirmisler o sartlara göre.Hatasiz kul olmaz,herseyin en iyisini ALLAH bilir. Bizde bugünün sartlarinda bu sekil degerlendiriyoruz , elestiri mahiyetinde degil, tamamlayici mahiyetinde. Kurani Kerim icerik olarak caglar üstü bir Kitab oldugu gibi , hic bir yazarin yazdiklari ile kayitli kalmaktan Münezzehtir. Elbette bugün degerlendirilen konulari , yarin daha iyi degerlendirebilen zatlar olacaktir. Kurandaki bir harfin iceriligi bir galaxiyi anlatak kadar engin olduguna inaniyorum. Bir Bismillahirrahmanirrahim in hakkinda ciltlerce yazilar kitaplar dolusu düsünceler var ise , nasil olurda insan O cümleyi sadece bir cümle ile kayitliyabilir . Benimde deginmek istedigim nokta buydu , yani Kurani Kerime beseri deger yargilarimizla yaklastigimizda farkli anlamlar cikartiriz kendimize göre . Örnegin Kurani Kerimde semalardan bahsedilince mutlaka gökyüzü ile kayitlanmaz. Ayni anda Insan in beynine isaret tir o Sema kelimesi . yeryüzü ise bedenine isarettir. Ama yalnizca gökyüzüdür diye anlarsak olayi , o halde yukarida kendinden öte bir tanri anlayisina gidebilir insan. Mananin özünden mahrum kalabilir . Örnekte verdigim misale bakarsaniz , ( ILLAHI yerine Allah illahi kullanamazmiydi ? Yani burada bizim sorgulamamizi gerektiren bir durum var , nedir bu ? Illahi deseydi ne anlam ifade ederdi ? Billahi denilmesi ne ifade ediyor ? Allah neden kendini degisik isimler altinda ifade ediyor ? mesela ( Hu , Ilah , Rab , Allah ) gibi. Hic biri keyfe keder kullanilmamis , hatta herbirinde bizim arastirmak zorunda oldugumuz anlamlar var demektir . Konuya iliskin bazi arkadaslarimizinda birtakim baska ayet mealleri misallerini sunmalarini anlayisla karsilamak gerekir, cünki konuya yardimlari dokunuyor bence. Bu arkadaslarimizin niyetleri her ne olursa olsun , sadece kendilerini baglar niyetleri. Bana düsen hosgörü.Kimse kendi anlayisi ile Islama leke ve darbe vuracagini zannettigini sanmiyorum. Islam Dini ve sistemini acikliyan Kuran 14 asirdir bir harfi degismeden dimdik ayaktadir. Anlasilamayan noktalarida günümüzün teknolojisi ile anlasilir hale geliyor ve karsisindaki felseveler birer birer iflas ettikleri görülüyor. Bizim Kurani arastirmamiz ele almamizin cirkin bir yönü olamaz , tam tersine Din taklidi degil tahkiki yani arastirilipta iman edilmesi gereken bir sistemdir. Kimse kimseyi inanci yüzünden , anlayisi yüzünden , idraki yüzünden lütfen elestirip itham etmesin. Ateisti ile ,müslümani ile , imanlisi ile , imansizi ile hersey ALLAH a kulluk halindedir. Herkes elinden ne geliyor ise onu yapar , elestiren elestirecektir , arastiran elestirilere kulak asmadan saygi ve sevgi ile arastirmalarina devam edecektir. Kisiliklerele ugrasmak insani hakikatten alikoyar , isin özünden mahrum birakir . Görüyorumki kücücük bir arastirma bile konulari nerelere götürmüs. Elinizde satir olsa birbirinizi kesecek durumdasiniz . Bunu da Islam adina yapiyorsunuz , farkindamisiniz ? Resullah a bile , sen zorlayici degil , teblig edicisin diyen bir Dinin mensuplari hosgörülüdür ancak. Her inancdan olan siz saygideger arkadaslar , lütfen anlatilmak istenen konuyu dagitmadan sorusu olan direk konuyu alan kisiye yöneltebilir,ama birbirinizi nolur itham etmeyiniz. Hepimiz ÖZDE biriz .Hepinizi saygi ile kucakliyorum ,iyi aksamlar
  9. selam kardes, bende zaman zaman bicok yazarlarin dogru bildigim fikirlerine ayna oluyorum,bundan digal birsey olamaz. Insanlarin kisiler üzerinde takili kaldigindan , manalari tartismadiklarindan kaynak belirtmem bu yüzden. Kaldiki yazar Ahmed Hulusi nin böyle san ve söhret pesinde olmadigini bildigim icin yazilarinin originalina sadik kalarak foruma yazmayi uygun buluyorum. Önemli olan kisiler degil Fikirler , ben bir konuyu alir üzerine fikirlerimi degerlendirmelerinide sunarim. Ilgi duyanlara özel mesajlarimda kaynagin sahibinin adini verdim. Malesef olayin yüzeyinde kalanlar fikirlerle degil de kisiliklerle ugrasirlar . Hakk Haktir , kimin söyledigi önemli degil kardes. Sen anlatilana bak . Ahmed Hulusi icin iki kelam etmek haddime degil. Biz kisi ve kurumlarin reklamini yapmayiz . Ehil olan anlar . Kendine iyi bak kardes,
  10. Selam hepinizin üzerinize olsun. Yanlis anlamadan dolayi özür diliyorum , lütfen kabul ediniz.
  11. Selamlar Siz bu kadar yazilanlara degilde benim bir tek o cümlememi takili kaldiniz ? Allah iyiliginizi versin . Siz yazilanlari okursaniz benim insanlari ayirmadigimi anlamis olmalisiniz. Neyse iki söz edeyim cümle icin. Ateist ten kastettigim sey , henüz daha Islam bilgisi ile tanisik olmamis arkadaslara ayet mealleriyle yanit vermek mantiksiz buluyorum.Ancak kisi sizden kaynak olarak Kurandan bir ayet vermenizi dilerse durum degisir. Bakiyorumda forumda bicok arkadasimiz olur olmaz konulara onlarca ayet meallerini sunup kendileri ne ait hic bir yorum olmadan konuyla alakali olsun veya olmasin kara balta mealler yapistirip duruyorlar.. Ben bu noktaya dikkat cekmek istedim sadece.Yoksa bana göre tüm beseri kavramlar bir yana .... Benim icin su veya bu tanimlamalar söz konusu degil , INSAN DIR ASIL OLAN !!! Siz Ikra konusunu merak etmistiniz sanirsam , bir daha incelemeye davet ederim sizi. Iyi geceler
  12. Ikra Selam üzerinize olsun arkadaslar , ( IKRA ) üzerinde durmak istiyorum biraz , sadece paylasim adina . Yazilanlar birer yorumdur ve sadece kisinin kendisini baglar , LÜTFEN HER YAZILANI ISLAM A MALETMEYELIM . Herkes ne biliyorsa ortaya koyar üzerine sohnet edilir , kimsenin diger bir kimseden inanmasini beklemesi akilci degildir.Herkes kapasitesi kadar algilar . Tesekkür ediyorum. Ha birde sunu eklemek istiyorum : Cogu arkadaslar Kuran meallerini sanki konuyla alakaliymis gibi copy pasta yapiyorlar , olaki konuyla alakali olmayan ayetleri heryere yapistirmak BÜYÜK BIR VEBAL GEREKTIRIR ( inananlara hatirlatilir ) . Hem inanmamis arkadaslara da saygi gösterip , biraz daha bilimsel olmaya gayret gösterelim. Inanmamis insana siz 6666 ayet te sunsaniz birsey ifade etmez . Duygusal yaklasimlardan lütfen uzak durunuz. MÜMIN elestirmez , MÜMIN bildigini sadece PAYLASIR. Bence bir konu o an icin veri tabaniniza ters düsebilir , bu durumda yapilacak en mantikli ve akilci sey , o konuyu hemen red degil zamana birakmak sarti ile arastirmaya koyulmaktir . Tekrar tesekkür ediyorum. ---------------------------------------------------------------------------------------------------------- HAZRETİ MUHAMMED NEYİ "OKU"DU En çok sevdiğimiz şey tartışmak; en sevmediğimiz şey de tartıştığımız şeyin aslını araştırmaktır!.. Yaptığımız tartışmaların pek çoğu kulaktan dolma, duyuma dayanan verilere dayanır.. Sözlerimizin, düşüncelerimizin ne dereceye kadar mantıklı ve makûl olduğunu hatıra bile getirmeyiz!. Bugün gerçeğini hiç düşünüp araştırmadığımız bir konuya dikkatinizi çekmeye çalışacağım... Hazreti Muhammed Aleyhisselâm okuma-yazma biliyor muydu? Hazreti Muhammed Aleyhisselâm neyi "OKU"du? Yüzyıllardır insanlar ikiye bölünmüş tartışıyorlar; acaba Hazreti Muhammed Aleyhisselâm okuma-yazma biliyor muydu, yoksa bilmiyor muydu? Kimi diyor, O okuma-yazma bilmiyordu "Ümmî"ydi!... Kimi de diyor, biliyordu; "Ümmî"nin anlamı başkadır!.. Bir an durun ve hatırlayın o ana ait bilgileri!.. "OKU" hitabı geldiğinde, Hazreti Muhammed aleyhisselâmın eline yazılı bir metin verilmiş miydi? Elbette ki hayır!.. Allah Rasûlü’nün eline verilmiş yazılı bir metin yoktu!.. Peki, yazılı bir metin eline verilmediğine göre, o kişinin okuyup-yazma bilip bilmemesini tartışmanın âlemi var mıdır?.. Bundan sonra dikkatimizi çekmesi gereken önemli ikinci bir nokta daha vardır.. Eline yazılı bir metin verilmediğine göre; "OKU" uyarısıyla Allah Rasûlü Muhammed Aleyhisselâm’ın neyi "OKU"ması istenmişti acaba?.. "OKUMAK" kelime olarak iki anlam taşır.. Birincisi, "bakmaya" dayalı bir biçimde baktığı şeyin ne olduğunu anlamak.. İkincisi, "görmeye" dayalı bir biçimde baktığı şeyi "değerlendirmek"!.. "Bakmak" ayrı şeydir; "görmek" ayrı şeydir!.. Herkes "bakar", ama bazıları "görür"!.. "Basar", bakar; "basiret" görür!.. Yani "görmek"ten murad gördüğünün anlamını çözüp onu değerlendirmektir.. Bir şeyi dinleyebilirsiniz, ama o dinlediğiniz şeyi anlayıp değerlendirebilmek güçlü bir akıl, mantık ve muhakeme kuvveti ister.. Bunun gibi, baktığını görmek de ayrı bir özelliktir!. İşte "okumak" da bir anlamıyla baktığın yazılı metini deşifre etmek, çözmek anlamına geldiği gibi; bir diğer anlamıyla da baktığını görmek; güçlü bir mantık, muhakeme ile ondan yeni anlamlar çıkartmak suretiyle o şeyi değerlendirmek anlamını taşır.. Konumuz yazılı bir metni "okumak" olmadığına göre; Hazreti Muhammed'e yapılan "OKU" hitabının anlamını acaba nasıl değerlendireceğiz?. Konuyu bir misâlle açıklamaya çalışalım.. Maç spikerleri veya spor eleştirmenleri çoklukla teknik direktörleri değerlendirirken şu husus üzerinde dururlar.. "Basiretsiz teknik adam maçı okuyamıyor"!.. Ya da, "maçın birinci devresini çok iyi okudu, buna göre verdiği taktikle takım ikinci devre çok iyi oynadı"!.. Demek ki, "OKUMAK", yazılı bir metni çözmenin ötesinde, bir diğer anlamıyla, seyrettiğimiz şeyin nereden, neden, nasıl gelip, hangi hedefe yönelik akış içinde olduğunu kavramaktır!. Yani, "OKU" hitabıyla, Allah Rasûlü olarak Hazreti Muhammed Aleyhisselâm’ın, Allah'ın yaratmış olduğu düzeni, SİSTEMİ OKUMASI istenmiştir!.. "OKU" hitabının muhatabını iki şıktan biri olarak değerlendirmek zorundayız!. "OKU" istemi ya özel olarak yalnızca Hazreti Muhammed Aleyhisselâm’a aittir, genel olarak bizi hiç ilgilendirmez; "Oku"mak gibi bir mükellefiyetimiz yoktur!.. Bu durumda, gerek Kur'ân-ı Kerîm’in ve gerekse Allah Rasûlü’nün ne dediğini anlamaya kavramaya çalışmak gereksizdir!.. Bize düşen körü körüne, beyinsizce, eğitilmiş bir mahlûk gibi sadece denilenleri yapmaktır!.. Ya da... "OKU" istemi Hazreti Muhammed Aleyhisselam’ın şahsında, tüm ümmetine yapılan bir hitaptır; Hazreti Muhammed'e inanan herkesin "OKUMASI" istenmektedir!. Bu takdirde de, tüm inananlar, Allah'ın yaratmış olduğu YAŞAM SİSTEMİNİ, ALLAH DÜZENİNİ "OKUMAKLA" görevlidirler!.. Bu hususu çok iyi düşünmeli ve anlamalıyız! "OKUNMASI" istenilen "SİSTEM" nedir?... SİSTEMİ "OKU"MAK "OKU"mak sözcüğünün ne anlam taşıdığını dün anlatmaya çalıştım.. Bugün de "OKU"nması gereken "SİSTEM"in ne olduğunu açıklamaya gayret edeceğim.. Elimizde ve tercihimiz olmayan, eşitliğe dayanmayan bir özellikler bütünü olarak dünya üzerinde meydana gelmiş bulunuyoruz.. Ne doğduğumuz yer, ne ırkımız, ne sülâlemiz, ne ana-babamız ve ne de cinsiyetimiz bizim tercihimiz değildir!. Kesinlikle başlangıcında eşitlik olmayan bir yarışın içinde bulunuyoruz! Değiştiremeyeceğimiz bir geçmiş ve oluş sonrasında, elimizden geldiğince yönlendirebildiğimizi düşündüğümüz bir gelecekle karşı karşıyayız!. Doğa adını verdiğimiz, Allah`ın yaratmış olduğu sistemde ise mazerete ve duyguya kesinlikle yer yok! Aslan, ceylanı ya da bufaloyu yakaladığı zaman, onun tüm haykırışlarına ve karşı koymasına rağmen, hiç ACIMADAN canlı canlı onu yemeye başlıyor!. Elimizden düşen bir bardak, ne mazeret öne sürerse sürsün, bu geçerli olmuyor ve üzerine düştüğü mermer onun parçalanmasına yol açıyor!. Dâima güçlü güçsüzü yokediyor!.. Kurban Bayramı denilen Hac Bayramında kesilen koyunlara acıma nutukları atarken; kasaptan dışarı çıkmıyor, etsiz sofradan zevk almıyor; kuzu ya da tavuksuz yemek yemiyoruz!. Balığa çıkarak, göya stres atıyor; zevk için denizde öldürmeye devam ediyoruz!. Kısacası, güçlünün güçsüzü yokettiği, kuvvetlinin zayıfı yiyip bitirdiği SİSTEM ve DÜZEN içinde yaşıyoruz!. Bu her boyutta ve katmanda ve âlemde böylece cereyan etmede!.. İşte böyle bir SİSTEM VE DÜZEN içinde Allah Rasûlü Hazreti Muhammed insanlara şu kesin gerçeği anlatmaya, kavratmaya çalışıyor... İnsanın, dünyanın, galaksinin ötesinde bir Tanrı yoktur; her şeyi kendi ilminde kendi güzel isimlerinin özellikleriyle yaratmış olan SADECE ALLAH vardır!. Dolayısıyla, insanlar tapınma amacıyla ötedeki bir tanrıya yönelirlerse bu boşa emektir!. "Hakikat"tan gâfil olma sonucunu doğurur bu durum!. İnsan, bu sistem içinde iki ana çalışma yönüyle karşı karşıyadır; 1.Kendi "Hakikatı" olan ALLAH`ı tanımak... 1.Varoluş boyutu, yapısı ve özellikleri sebebiyle bir takım çalışmalar -ibadetler- yapmak suretiyle kendisini ölümötesi yaşama hazırlaması.. Sistem, birimin doğal yapısının ve kapasitesinin sonuçlarını yaşaması esasına göre çalışmaktadır!. Kim ne yaparsa onun sonuçlarını yaşar!. Bu “Allah Sistemi”nin sonucudur!. İşte bu sebepledir ki Kur`ân-ı Kerîm’de şu hüküm vurgulanmaktadır: "Kim zerre ağırlığınca hayırlı iş yaparsa karşılığını alır; kim de zerre ağırlığınca şer işlerse karşılığını alır!." Yani, kim karşılaşacağı şartlara, ortama ve o ortamın canlılarına karşı kendini hazırlarsa, bunun sonucunda o zarar görmez!. Kim de karşılaşacağı şartlara kendini hazırlamazsa, bunun sonuçlarına katlanmak zorunda kalır!. Allah Rasûlü, ölümötesi yaşam şartlarını insanlara bildirmiş; ve o şartlara göre insanların kendilerini hazırlamaları zorunluluğunu tebliğ etmiştir!. İnsanlar birine tapınma amacıyla değil; Allah`ın yaratmış olduğu sistem ve düzen gereği olarak bir takım çalışmalar -ibadetler- yapmak suretiyle kendilerini ölümötesi yaşam koşullarına hazırlamak mecburiyetindedirler!. Dolayısıyladır ki bizler, öncelikle Din denilen ALLAH SİSTEMİ`nin ne olduğunu çok iyi öğrenmek ve idrak etmek mecburiyetindeyiz!.. Ki böylece neyin neden teklif edilmiş olduğunu kavrayıp, yapılması bizim için hayati önem taşıyan çalışmalardan geri kalmayalım.. Bilelim ki... "İslâm Dini"nde önerilmiş bulunan bütün çalışmaların, birer teknik, bilimsel, yapısal gerekçesi ile bu çalışmaların otomatik olarak oluşacak sonuçları vardır!. Yapılan tekliflerin hiç birisi havadan konulmuş karakûşi hükümler değildir!.. Sistemin gereği ve sonucu olan çalışma şekilleridir ibadetler ve biz artık ALLAH iNDİNDEKİ SİSTEM VE DÜZENİ ÇOK İYİ ANLAMAK ZORUNDAYIZ!.. İSLÂM DİNİ "SİSTEM"İ AÇIKLIYOR Dostlarım... Lûtfen bugüne kadar "şartlanmaya dayalı din kabulü" dolayısıyla farkedemediğiniz şu kesin gerçeği farketmeye başlayınız... "İslâm Dini" orijini itibariyle, bize içinde yaşadığımız "YAŞAM SİSTEM ve DÜZENİ"ni açıklamak; hangi tür davranışların hangi tür sonuçlar oluşturduğunu ve dahi oluşturacağını bildirmek, amacıyla gelmiştir.. Hangi birimden ne tür bir davranış çıkarsa; o birim, bulunduğu hâlin, ya da üzerinde olduğu fiîlin sonuçlarına katlanmak zorundadır, bu sisteme göre!.. Doğa kanunları denilen farkettiğimiz; ya da farkedemediğimiz tüm kanunlar ve prensipler, gerçekte Allah düzeni ve sistemidir; kim bunları değerlendirmezse veya dikkate almazsa sonuçta pişmanlık içinde bu davranışının neticesine katlanır! Kur`ân-ı Kerîm’deki şu âyet bu gerçeğe işaret eder: "...yetefekkerûne fiy halkıssemavati vel ard = Yeryüzünün ve gök boyutlarının oluşumunu tefekkür ederler..." Kapsamlı akıl sahibi insanların, evrendeki oluşumu değerlendirmek sûretiyle "Allah sistemi ve düzeni"nini tanımaları gereğine işaret eder bu âyet.. Bunun gibi daha pekçok âyet vardır ki onlar da, insanların, mevcut yaşam sistemini değerlendirerek, bu yoldan "Allah Sistemi ve düzeni"ni anlamalarını teşvik eder. "Ne ekersen onu biçersin" sözü bu sistem gerçeğinin eski bilgeler tarafından özetleniş biçimidir!. "Rüzgâr eken fırtına biçer" sözü de!... Yani daha önce de vurgulamaya çalıştığım gibi, ne çalışma yaparsanız, onun karşılığını alacaksınız; yarın da, ölümötesinde de!. "İnsan için yaptığı çalışmalardan başka bir şey oluşamaz"(53-39) Âyeti de bu kesin gerçeğe işaret eder..iş bu sebepledir ki, yukarıda, ötenizde varsaydığınız bir tanrının, inkâr veya ihmal ettiğiniz çalışmaların karşılığı olarak vereceği bir şey yoktur!. Allah Rasûlü’nün size ölümötesi yaşam şartları gereği olarak, yapmanızı önerdiği çalışmaları yaparsanız, Allah SİSTEMİ sonucu onların getirisini elde edersiniz. Kur`ân ve Allah Rasûlü önerilerini dikkate almaz; yapmanız zorunlu olan bu çalışmaları ihmal ederseniz; gene ALLAH SİSTEMİ ve DÜZENİ sonucu, çok büyük pişmanlıklar içinde yaptıklarınızın neticesine katlanmak mecburiyetinde kalırsınız!. "Biz, sizi yakın olan sıkıntı ve azaplara karşı uyardık!.. O gün kişi yaptıklarının sonuçları ile karşılaşacaktır!... Bu anlatılan gerçekleri inkâr edenler ise şöyle diyecektir: -Keşke toprak olsaydım -yok olsaydım-!." (78-40) "Yaptıklarınızın karşılığına ereceksiniz.." (36-54) "Yaptıklarınızdan başka bir şeyden dolayı karşılık görmezsiniz"... (37-39) Örnek olarak verdiğimiz bu bir kısım âyetler olarak şu kesin gerçeği vurgulamaktadır: Şu anda seni yukarıdan seyredip yaptıklarını yargılayan; yarın senin hakkında karara varacak olan bir tanrı inancı ve bu inanca dayalı din anlayışı bâtıldır, geçersizdir!.. Her şeyi ilminde, ezelde, bir amaçla, bir SİSTEM ve DÜZEN şeklinde yaratmış olan "ALLAH", Rasûlü aracılığıyla insana bu SİSTEM ve DÜZENİ bildirmekte; ve yürürlükte olan o sisteme, yani Allah yasalarına göre, yaşamına yön vererek, kendini gelecekte karşılaşacağı çok tehlikeli olaylardan koruması teklif edilmektedir.. Ya bu SİSTEMİ anlayıp idrak edecek; ve yaşamımıza ona göre yön vereceğiz; geleceğimiz cennet olacak!.. Ya da dedi-kodularla, masallarla, boş hayallerle; safsata ve hurafeleri "Din" sanarak, kesinlikle yapılması gerekli çalışmalara -ibadetlere- boşverip; çok acı sonuçlarına katlanmak mecburiyetinde olacağız!.. İsterseniz bundan sonra, bu SİSTEM gereği düzenlemeyi farkedip, "İslam Dini" kapsamında insana teklife edilen zikir, namaz, oruç, hac gibi çalışmaların anlıyabildiğimiz kadarıyla gerekçelerinden, hikmetlerinden sözetmeye çalışalım... sevgi ile kalin
  13. Merhaba sayin Objektivist , Ilk önce yazinizi okudugumda sadece Lütfi Kareli nin düsüncelerinden ibaret sanmistim , yanilmisim . Yanilmamin sebebi su basliginizin sonuna koydugunuz ( YORUMSUZ ) kelimesi yüzünden idi . ( BU NASIL MUHAMMET ÜMMETİ OLMAK.... (Muhammet'in EHLİBEYT'ine saygıyı bırakın onları KATLEDİYORLAR...) (EHLİBEYT'e yönelik Tarihsel KATLİAMLAR ) ( YORUMSUZ ) Yazinin basligini okuyup ve sadece baslikta kalan , ve kafasinda kalan bu telkinle Islam Ümmetine bir ön yargi edinecek insanlari düsündünüz mü ??? Yil 632 yaziyi yazan orada mi imis ? ki ( Ömer gerceklestirdi ) diyor . Kaynak yok , tamamen kulaktan doldurma , yanlis nakil bilgilerle konulari eksik ve yanlis bicimde bu platformlara tasimak bilimsel olmadigi gibi , sizin deyiminizle tamamen duygusalligin ve kinin sebebi olabilir . 1-___Ehlibeyt'e yönelik ilk katliamı, Hz. Muhammet'in Hakk'a yürüdüğü yıl olan 632'de, halife Ebubekir 'in buyruğu ile Fedek hurmalığının elinden alınmasına direnen sevgili kızı Fatima-i Zehra 'yı zor kullanarak ölümüne neden olan Ömer gerçekleştirdi. 2-___İkinci katliam, 661'de halife Hz. Ali 'yi zehirli hançerle şehit eden melun Mülcem ile ( gerçekleştirildi ). 3-___Üçüncü katliam, 670'te Hz. Hasan 'ı, karısı Cüde 'ye zehirlettiren fitneci Muaviye tarafından ve 4-___Dördüncü katliam ise halife makamında oturup Muhammedî İslamı Emevi İslama dönüştüren melun Yezid 'e biat etmediği için 10 Ekim 680 günü Kerbela'da Hz. Hüseyin 'in 72 sahabesiyle beraber şehit edilmesiyle ( gerçekleştirildi ). 5-___Daha sonra Emevi hükümranlığı ile Abbasiler döneminde Oniki İmamlar'ın hançerlenerek veya zehirlenerek katledilişleri tarih sayfalarında yer aldı. Osmanlılar döneminde de Ehlibeyt bendeleri olan Alevi-Bektaşiler yine kendilerini Muhammet'in ümmeti sayanlar tarafından aşağılanarak türlü hakaretlere ve kıyımlara uğradılar... Sayin Objektivist belirtilen tarihlerde neler olmus neler yasanmislari ve günümüze bu bilgilerin hangi kaynakli geldigi konusunda yillardir insanlar hala tartisirlar . Hz Alinin , Hasan ile Hüseyin in sehadeti nin suclularini nasil Hz. Muhammed Ümmetine baglarsiniz ? Mü`min insanin siddeti savunmasi düsünebilinirmi ? Bunu yapmis insanlarin Müslümanlikla , Mü `minlikle alakasi olabilirmi ? Sizler 14 asirdir aleviler müslümanlara , müslümanlar alevilere düsmandir mesajini mi vermek istiyorsunuz ? Hangi siyasi görüs , hangi cemaat , hangi bireysel görüs birakin siddeti , zorlamanin Z sini savunuyor ise savundugu sadece kendi seviyesini arz eder . ISLAM ve ÜMMETINI degil. Kaldiki Islam da farkli görüs topluluklari yoktur . Farkli dini inanclar yoktur . ISLAM HER BIREYI KUSATMIS ve KUCAKLAMISTIR. Bu gibi tartismalarin ne size ne kimseye yarar getirmeyecegi gibi , kamoyunu bölücülüge telkinden baska bir sey ifade etmez !!! Saniyorum siz bunu daha iyi bilmektesiniz , sevgi adina baris adina mesaj iceren herhangi bir sözcük icermeyen yazilari sunmakta ne gibi yarar elde edilir düsündürücü dogrusu. Konulara duyarli olmak , insanlara barisi telkin etmek DUYGUSALLIK DEGIL , olsa olsa duyarliliktir. Sahsiniyla degil fikirleriniyle ilgilendigimi tekrar vurgulamak istiyorum. 2006 senesinde yasiyoruz , mazi tüm güzel ve cirkin yönleri ile geride kaldi. Küresellesme ve Globallsmeden söz edilirken , insanlari kavgaya , ayrimciliga , bölücülüge , sürükleyen kavram ve konulardan uzak kalmak , insanlik adina dahada akilci ve duyarci sayilmazmi ??? Gelecek nesillere kavga ve gürültü yerine , baris ve sevgi iceren dialoglar sunmak daha güzel olmazmi ??? Bakin , ne bir alevi kardesimiz , nede bir gercek müslüman kardesimiz bu dünyaya gelirken , icinde yasiyacagi sartlari kendi secmedi . 1400 sene önce olanlar ve yasananlar günümüze sadece savasmi birakti ? Bu günki nesil orada olmamasina ragmen , hic bir olayla alakali olmamasina ragmen, neden bu konularin icine cekilmeye calisiliyor. BI TAKIM CAHIL INSANLARIN LAFLARI ILE TÜM DÜSÜNCE VE INANCI TÖHMET ALTINDA BIRAKMAYA CALISMAK NE KADAR VICDANA SIGAR ??? Bir yangin aninda veya bir kaza aninda size yardima kosan insanlar arasindan sen alevi , sen müslüman , sen su zihniyet , sen bu zihniyettensin diye nasil bir tercih sözkonusu degil ise !!! Kürdü ile , Türkü ile , Lazi ile , Cerkezi ile Alevisi ile , Müslümani ile , Hiristiyani ile , Musevisi ile bu insanlar ic ice yasamakta, ve her daim birbirine muhtac vaziyettedirler. Bu bir sirkulasyondur ,cark tir . Kim derse bu cark yanlis dönmekte ve kendini bu sistemin disinda tutuyorsa bu gün yalniz oldugu gibi yarin topraktada yapayalnizdir , inandiklariyle !!! Bana göre tüm bu saydigim özellik ve kavramlar bir kenara . Benim icin Insan Insandir . Insana Insan gözüyle degilde bir baska gözle bakanlar ise sadece Insan olmaya calisan ( insansilar ) 10 000 üyelik bir site , taktir etmemek elde degil , Insanlara verebilecegimiz nice güzellikler var iken , zamanda ve o sartlarda yasamamis iken günümüze göz cikartici konulari tasimak cok ama cok düsündürücü . BEN BURADAN BU YAZILARI OKUYACAK OLAN MÜSLÜMAN ve ALEVI KARDESLERIMIZE SU RICADA BULUNUYORUM Lütfen tepki vermeyiniz , yasantinizi , günlük yasaminizi tekrar gözden geciriniz ! Tüm provakalara karsi sevgiyle yanit veriniz . Verecek birseyiniz yok ise , onlarin uslubundan olmayin !!! Karsiniza cikan yazilarin kaynagi alevi görünüpte alevi olmayan iki yüzlü bir provakatör olabilir, veya ikiyüzlü bir müslüman görünümlü bir münafik olabilir, kimin ne oldugunu ALLAH bilir. O yüzden sabirli olun , sevgi ve saygi ile cehalet kimden olursa olsun PRIM vermeyin !!! Cehaletin milliyeti olmaz , felsevesi olmaz , mekani olmaz , cemaati olmaz , topluluklari olmaz. Cehalet her bir birimin icinde mevcuttur . Sadece kimi icine sindirir , kimi disari yansitir . CEHALET RADYASYONUNU SACACAKTIR KIYAMETE KADAR SIZ DE AYDINLIGINIZI SACMAYA DEVAM EDIN -------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------- Sayin Objektivist yine derseniz, sadece gercekleri kabullenmek istemiyorsunuz diye , yazdiklarimdan birsey anlamamissiniz demek olacak. Ne benim 1400 sene öncesinden dolayi kimseyi suclama ve lekelemeye hakkim var nede bir baskasinin beni !!! Assagidaki notlariniza da iki söz sohbetim olacaksa eger oda söyle olurdu . BUGÜN..____ BUGÜN YAŞANAN PSİKOLOJİK KATLİAMLAR... 1-___Bunlar şeriatın ''kanlı mı, kansız mı'' geleceğinin hesabını yapan siyasi babaları Necmettin Erbakan okulunda yetiştiler. Refah Partisi ile iktidara geldiler. Peki sayin Objektivist , bir avuc zevat i mi elestiriyorsunuz yoksa Islam Ümmetini mi ? 2-___Adalet Bakanlığı koltuğuna oturan Şevket Kazan 12 Şubat 1997 günü yaptığı konuşmasında Alevilere ''mum söndü'' hakaretinde bulundu Recai Kutan, 6 Ekim 1998 günü parlamentoda yaptığı konuşmada, Alevilere ''Sapık'' demekten kendini alamadı. O zevatin sözünden bana ne ÜMMETI BAGLAR MI ??? 3-___1994 yılında İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı'na seçilen ve Karacaahmet Cem Evi inşaatını dozerlerle yıktıran Recep Tayyip Erdoğan, 2003'te başbakan olunca, devlette kadrolaşma politikasıyla Diyanet İşleri Başkanlığı'na getirdiği Ali Bardakoğlu, ''Cem evleri ibadet yeri değildir'' dedi. DEDI DE CEM EVLERI IBADET YERI OLMAKTAN CIKTI MI ??? 4-__Yardımcısı Tayyar Taş ise ''Cem evleri cümbüş yeridir'' demek suretiyle Alevi-Bektaşilerin inanç yerlerine hakaret etme cesaretini kendisinde buldu... CEM EVLERI CÜMBÜS YERI OLMADIGINA GÖRE NIYE ÜZERLERINE ALIYORLAR ??? Yazdiklarimi elestiri den ziyade BARIS VE SEVGIYI , insanlar arasinda saglam bir dialog cagrisi olarak kabul edin . Lütfen bireysel cehaletler icin toplumlari yargilamayin ! 1400 sene öncesinde yasamadigimiz icin , en basta sayilan ön yargilarin icin kimse kimseyi suclayamaz ! Bu kin bu inad 14 asir sürdü ise , bir 14 asir daha sürer , BU MANTIGA GÖRE . BUNU MU CAGRISTIRIYORSUNUZ ? BARIS VE SEVGI ADINA YAPILAN MÜCADELELER in adina DUYARLILIK ve OLGUNLUK DENIR !!! AYRIMCILIGI körükleyen kavramlarin sayisi sayilamayacak kadar coktur ! Bu kavramlari cagristirmak DUYGUSALLIGIN ve CEHALETIN ESERIDIR !!! Baris ve Sevgiyi haykiran kavram bir tanedir , oda VICDAN SAHIBI OLMAKTIR !!! Vicdanlar rahat ise mesele kalmamistir . Sayin Objektivist insallah daha objektiv konularda görüsmek ümidiyle diyorum , sahsinizi elestirmedigimin altini cizmek istiyorum. Fikir alisverisimizde birbirimize hak hukuk gecti ise benden yana helal olsun ,sizde helal edin lütfen . Sevgi ile kal . SEN BENSIN , BEN DE SEN INSAN KARDESIM
  14. LÜTFİ KALELİ ya Allah tan hidayet ve rahmet diliyorum. Ölülerin arkasindan söyleriz genelde bu papaganca lafi,esasen bu kardeslerimizin rahmete ihtiyaci var. Ne onun yazdiklarinin gercek Muhammed ümmeti ile alakasi var , nede bu tür elestiriyi yapanlarin alevilikle alakasi var , tekrerdan kendisine Allah tan rahmet ve gani gani hidayet diliyorum. --------------------------------------------------------------------------------- Yazinin iceriligi dehset ki dehset , bir res´mini cizmeye calistim anlatilmaz ki anlatilamaz. Kinden nefretten , tiskintilerden örülmüs bir koza VE bu kozanin icinde kendini paralarcasina yirtinan caresiz bir Insan . Kizmaya ve yargilamaya hakkim yok olamaz , ona bu malzemeyi verenler , ona bu kozayi örmesine sebeb olanlar kendilerini sorgulasinlar. ----------------------------------------------------------------------------------- Islam Dini evrende sistemin adidir. Bu sistemin icinde yasayan her canli ki cansiz hic birsey yok , bu dönen carkin dislilerinden biridir. Meger ki bu dislilerden biri kirilsin veya yozlassin , bu cark dönmeye devam eder onunla veya onsuz. Her fert Islam semsiyesi icindedir ISTISNASIZ. Siz bu dislinin adina Alevi deyin , Müslüman degin , ne derseniz deyin . Tipki bir annenin cocuklari ve isimleri gibi. Bazen cocuklar seker kavgasi ederler , ederler ve bir müddet barisir otururlar yerine . Anne bu durumu zaten bilir ve cogukez kale almaz bile onlarin bu tavirlarini. Islam Dini ve onun teblig edicisi olan Hz. Muhammed (s.a.s ) tüm alemlere ve birimlere Rahmet olarak gönderilmesi hasebi ile tüm insanlari kucaklamis degeri yüce bir ZAT. Eger onun bu degerinden kusku duyulmuyorsa ve onun bu yüce degerine saygimiz var ise yeryüzünde yapilan cahillikleri onun hesabina yazmak NE KADAR VICDAN ISIDIR ? Insani insandan kayiran , Gerek din , gerek millet , gerek cinsiyet , gerek irk , gerek alevi , gerek sunni , gerek , gerek , gerek , ne tür idoloji ve kavram var ise vicdan sahibi olarak hepsine RED oyunu kullaniyorum ! Ayrimciligi körükleyen ne var ise, gerek FUTBOL , gerek mezhepcilik , gerek cemaatcilik , gerek siyasetcilik , Ayrimciligi körükleyen her tür Ilim, Bilim , felsefe, hepsine RED - HAYIR Birilerinin birseyleri kusmasi gerekiyorsa bunlari laubada yapmasi gerekiyor ! Bu gibi platformlar , forumlar , sadece fikirlerin üzerine tartisilmasigereken yerler olmasi gerek. Insana saldiri akil ve vicdan isi degil . Dünde yasamanin insana verdigi en büyük izdirabin tablosuydu bu okudugum yazi. En az HZ ALI yi sevenler kadar aleviyim , onu sevmekle alevi olunuyorsa . O yüce Zat lar bu hayat senaryosundan görevleri bitti ve elip gittiler. Meydani elestirmeye degil , kardesligi yaysinlar diye , birbirlerini kucaklasinlar diye , INSAN A INSANCA DEGERLERINI VERSINLER diye bizlere emanet etmisler. EHLI BEYT TE MUHAMMED ÜMMETI DIR !!! AYRI GÖRMEK ZATEN CAHILLIGIN SEMBOLÜDÜR. Elestirdiginde sen , elestirende sen sözüm ona. Yazik, elestirenle elestirilenin farki kalmamis. Hz.Ali , Hz Ebu Bekir , Hz. Ömer , Hz Osman Bu yüce zatlari ALLAH ü teala Kurani Kerimde bizzat övmekte ve cennetle müjdelemekte. Buna inanmak inanmamak elbette kisinin özgürlügü . Ben yanlis yapiyorsam ve Allah a da inaniyorsam , burada Allah i mi sorgulamamiz gerekir ? Ben yanlis yapiyorsam ve Hz.Aliyi de cok seviyorsam , Hz Aliyi mi sorgulamamiz gerekiyor ? Yoksa yildizlara tükürsün dursun kisiler kime ne . Beni ilgilendirmiyor dogrusu , ben fikrin üzerine tartisirim ,cahilin yaptigi cahilliginin üzerine degil. Her Ehli beyti seve dogru düzgün olacak degil ya , Ebu Cehiller de Ehli Beytten di !!!
  15. slm arkadaslar Yapmis oldugum bu calismami tekrar gözden gecirirseniz yorumlari ile beraber, yorumlarinizin yersiz oldugunu anliyacaksiniz. Su an piyasada var olan Kur `an meallerinde bir eksik bilgilendirme oldugunu vurgulamak istedim. Sanki Allah deyince onu sadece gökyüzünde oturan tonton bir dede , yeryüzünde ki bir postaci si ile keyfe keder insanlari kah korkutan kah mutlu eden bir varlik gibi yansittiklarini vurgulamak istedim. Hala bi takim ayetleri bir yerlerden alip mantiginca copy pasta yapmak vicdana sigmaz. Her meseleye genis arastirma gerek . Yazimi tekrar gözden gecirirseniz ayetlere sadece gökyüzünden yeryüzüne diye mekansal bakilmamasi gerektigini savunuyorum. Sübhesiz Allah in tasarruf etmedigi zerre ucu kadar bir nokta yok evrende. Aman kafalara yerlesen imaj su : O yukarida ben asagida imtihandayim , istedigimi yapmakta özgürüm böyle bir anlayis dogmus asirlardir insanlarin kafasinda. Bu halde insanlar diger insanlari elestirir , yargilar , kizar , assagilar , tenkit ederler Ayetin vurgulamak istedigi ise tamamen farkli bir sey B harfi var orada yani özündeki hakikattan bahsediyor. Insanoglu Allah in heryerde oldugunu kabul eder AMMMMAAAA ALLAH in KENDI ÖZÜNDE DE BIZZAT TASARRUF ETTIGINI KABULLENMEK ISTEMEZ , olay bu. Ayette anlatilmak istenen ise BILLAHI .ILLAHI degil, tabi insan icindeki hakikati bir kabullense , disariya yönelik elestirileri ortadan kalkacak , tüm olaylarin faili olarak sadece O nu yani ALLAH i bilecek . BUDA INSANOGLUNUN ISINE GELMIYOR !!! Kavganin yerini baris ve sevgi alacak . Imtihan olayi ancak yukarida ki bir tanri varsayimi icin gecerli. Allah Ahaddir , O her birimde mevcut , bölünmemis ,parcalanmamis ve cüzlerden ibaret degildir.Cünki Cüz denilen cokluk yok. neyse derin mevzular bunlar. Illaki herseyi tenkit etmek zorunda degilsiniz arkadaslar, arastirin ve zaman abirakin. Hemencik tepki vermeyin. hepinize saygi duyuyor , sevgi ile kalin diyorum. Insanlarla degil manalarla ilgilenin Denizin dalgali ile bogusmayin , denize dalin herkes diledigi gibi inanir , bizi ilgilendirmez, her ferd kabrinde tek basina yasiyacaktir, ona ateist buna dinsiz , ona kafir , ona ..... , sadece kendi bilgisizligini kanitlamis olursun, herkes Allah in kulu ise , Allah yanlis yaparmi ? O herseyi yerli yerince düzenlemistir, ONUN YARATTIGI BIR KUL ; YANLIS YAPMAZ , HERKES ONUN DILEDIGI GIBI YASAR, O HER YERDE ISE , SENIN YANLIS YAPIYOR DEDIGIN KISIDE YOK MU ??? KISILERI ELESTIRMEDEN , LAFIN UCU NERELERE GIDDIYOR BIR DÜSÜNÜN kalin sevgi ile
  16. sevgili ahrar beni senin fikirlerin ilgilendiriyor, sen ne düsünüyorsun bu konuda ? Baskalarin yorumlari baskalarina ait. Ayrica copy pasta yaptiginiz satirlardan hic bir sey de anlasilmiyor . elestiriyormusunuz ? katiliyormusunuz ? elestiriyorsaniz alternativ cözüm iceren cevaplarla karsilik veriniz , kendi agzinizdan. katiliyorsaniz bu kadar satirlara ne gerek var , anliyamadim. Her ne ise görüslerinize saygim var. sevgiler
  17. Nisa Suresi 136 يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُواْ آمِنُواْ بِاللّهِ وَرَسُولِهِ وَالْكِتَابِ الَّذِي نَزَّلَ عَلَى رَسُولِهِ وَالْكِتَابِ الَّذِيَ أَنزَلَ مِن قَبْلُ وَمَن يَكْفُرْ بِاللّهِ وَمَلاَئِكَتِهِ وَكُتُبِهِ وَرُسُلِهِ وَالْيَوْمِ الآخِرِ فَقَدْ ضَلَّ ضَلاَلاً بَعِيدًا Meal : 136- Ey iman edenler ! Allah'a , Peygamberine , Peygamberine indirdiği Kitab'a , ve daha önce indirdiği kitaba iman edin. Kim Allah'ı , meleklerini , kitaplarını , peygamberlerini ve ahiret gününü inkâr ederse sapıklığın en koyusuna düşmüş olur. ELMALI HAMDI YAZIR ------------------------------------------------------------------------------------------------- 136 - Ey iman edenler, Allah'a, elçisine, elçisine indirdiği kitaba ve bundan önce indirdiği kitaba iman edin. Kim Allah'ı, meleklerini, kitaplarını, elçilerini ve ahiret gününü inkar ederse, şüphesiz uzak bir sapıklıkla sapıtmıştır. ALI BULAC --------------------------------------------------------------------------------------------------------------------- 136. Ey iman edenler! Allah’a, Peygamberine, Peygamberine indirdiği kitaba ve daha önce indirdiği kitaba iman edin. Kim Allah’ı, meleklerini, kitaplarını, peygamberlerini ve ahiret gününü inkar ederse derin bir sapıklığa düşmüş olur. DIYANET ISLERI BASKANLIGI --------------------------------------------------------------------------------------------------------------------- Siz bu tablodan nasil bir resim cikardiniz ? Ben ne anladigimi anlatayim isterseniz size : Simdi yukarida ki meallere dikkatlice bakilirsa ( Allah , Peygamber , indirdigi ) sözcükleri gözümüze batiyor. Sanki Allah yukaridan yeryüzünde sectigi peygamberine kitap indiriyor . Bu manaya göre Allah in insanin ötesinde hatta yukarilarda biryerlerde olmasi düsünülüyor , ki buda ötelerde biryerlerde hatta uzayda herhangi bir galaxide ikamet eden bir tanri anlayisina sapmaya kadar varir. Günümüz de birtakim ufo anlayisli yukaridan yeryüzüne mesaj ve kitap geldigi , ve yukaridaki bir takim varliklarla irtibat kurduklari inancina sahip insanlarinda var oldugunu hatirlarsiniz . Insan ogluna inzal olunan bilgilerin günümüze bu sekil nakil yapildigindan ,insanlarin bu tür inanc iceren yollara sapmalari beni hic sasirtmiyor dogrusu . Oysa ayet söyle anlasilabilirdi : 1 . Ya eyyühelleziyne amenu - Ey iman edenler Kimlere hitaben ? O ashab i Kiram a ki , onlarda tipki bugünün müslümanlari gibi yukaridaki meallerdeki gibi iman etmisler. Zaten cesit cesit putlara taparlardi , ötelerinde yukarilarda bir yerlerde kafalarindaki edindikleri tanri inanclarina sahiplerdi önceden . Ta ki Resulullah la tanisana kadar. Resulullah in Allah ismi ile isaret ettigi bir varliga inanmak bu kadar kolay olmamis olsa gerek ki , önceden inandiklari gibi yukarida bir tanri anlayisini sürdürmekte idiler . Hem Resulullahtan aldiklari teblig geregi ibadetlerini bu günki müslümanlardan daha dogru ve daha güzel yaparlarken , böyle bir uyari ile teblig edildiler. Bu uyari ta 1400 sene sonra ki ümmetlere hitab idi ayni zamanda . Ey iman edenler uyarisi Resulullah in Allah Resulü olduguna iman etmis topluluga gelmistir . 2 . Aminu billahi , - ( b ) harfi ile isaret edilene ! Aminu Allah e demiyor , zaten Allah a inanmaktalar . Aminu ilahe demiyor , aminu rabbukke demiyor , aminu Hu demiyor , NEDEN AMINU BILLAHI ??? Yukaridaki meallerde yazilanlar gibi Allah a denilmek isteseydi direkt olarak ( Allah `e ) ( ilahe ) , ( rabbuke ) , ( hu ) sözcüklerini kullanabilirdi !!! Ayrica Allah zaten Allah a iman etmis kisiye niye tekrar Allah `a iman et uyarisini yapar? Buradaki celiski ise ayette degil , ayeti eksik veya yanlis anlamakta ve dolayesi ile diger tüm buna benzer ayetler dahi böyle yorumlanarak icinden cikilamaz hale gelir . Burada anlatilmak istenen isin B sirri !!! bunu yazimin ilerliyen satirlarinda dilimin döndügü kadar anlatacagim insallah. 3 . Ve Resulihi , bu günün müslüman topluluklarin yanildigi noktalardan biride Resulluk kavrami malesef . Kur `ani Kerimin hic bir yerinde ( peygamber ) diye bir sözcük gecmez . Dilimiz türkceye farscadan karisan bu sözcük ile Resul arasinda ne fark var acaba ? Kur `an yukarida ki gibi anlasildigi halde su sekil yorumlar cikmaktadir : Hz. Muhammed Aleyhisselâm, sanki Sirius yıldızında oturmakta olan Tanrının , oradan tebliğ edilmek üzere emirlerini gönderdiği Dünya üzerinde seçilmiş bir postaci gibi… Azhab Hz Muhammed e hep Nebiyallah veya Ya Resulallah diye hitab ederdi . Neden acaba ??? Neden kimse ona peygamber demedi ve neden Kur`an da hic bir yerde peygamber kelimesi gecmedi ? Birakin peygamber kelimesini de acaba peygamberin ( p ) si dahi varmi ? Hz Muhammed e neden Nebi ve Resul denilmistir ? Acaba Nübevvet ve Risalet anlami ifade eden bu iki kelimeyle ne anlatilmak isteniyordu? Risâlet nedir, ne işlevi vardır, kişi ne yönüyle Rasûldür, nasıl Rasûl olunur, “risâlet” nasıl açığa çıkar kişide, “risâlet” varlığını nereden alır; Ne yönüyle ve NASIL Hz. Muhammed Aleyhisselâm “Allah Rasûlü” olmuştur? Niye Meryem sûresi 54’te, Kitap veya sahife getirmediği halde, İsmail Aleyhisselâm'ın hem Nebî hem de RASÛL oluşu ayrı ayrı vurgulanmaktadır; yalnızca kitap getirene Rasûl denir, diyorlarsa ? Bunlar farkedilmeden….. Hz. Muhammed Aleyhisselâm'ın açıkladığı ve bize farkettirmeye çalıştığı “ALLAH Adıyla işaret edilen” anlaşılmadan… ALLAH Adıyla İşaret Edilen”in “VELΔ oluşunun, ne demek olduğu kavranmadan… “Semâ” nın Kur’ân'da pek çok yerde “gök” anlamından ziyâde “BOYUT” anlamına olarak kullanılmakta olduğunu değerlendirmeden… “NÂZİL” olmanın, gökten dünya üzerine değil; birimin hakikatından bilincine doğru olduğunu anlamadan… Tüm bunları yaşamış ve sonucunda, ALLAH RASÛLÜ olarak tüm insanlara gereken bildirimi yapıp, ebedi saadete ermeleri için yol gösteren bir ZÂT’a, nasıl PEYGAMBER denilir, postacı ya da hoparlör olarak bakılır? Yalnız bir köşeye çekilip, SİSTEMLİ bir şekilde DÜŞÜNMEYE başlayın!. Milyarlarca GALAKSİYİ içinde barındıran bu evreni, bir NOKTA’dan halkeden; ve indinde sayısız NOKTA’lar ve o NOKTA’ların her birinden sayısız evrenler yaratmış bulunan; ve dahi, her an bu işlevi devam eden “ALLAH Adıyla İşaret Edilen”i; nasıl olur da Sirius yıldızında oturan bir tanrı gibi düşünür ve onun yeryüzünde hoparlör-postacı arası bir PEYGAMBERİ olabileceğini kabul edersiniz? Ayette vurgulanmak istenen Billahi , varligin hakikatinde olan Allah a iman edilmesidir. Nasil ? birseyler cagrisitiriyormu bu satir sizlerde ? Aminu illahi , aminu hu , aminu allahe , aminu rabbuke demiyor ,ya ? Aminu Billahi , varliginin hakikatini olusturan ve varliginda her an her dem TASARRUF EDEN ALLAH a iman et dir bu ayetin manasi !!! Yani Allah ötende uzaginda yukarilarda senin disinda degil , senin özünde her hücrene hakim ve her an diledigini sende aciga cikaran. Aminu Billahi. 4. velkitebilleziy nezzele ala resulihi burada kitab kelimesi original arapca kullanilmasi ama resulün peygamber diye anlatilmasi aciklamanin yetersizligine isarettir . Kur `an da kitab ,türkcede bilgi anlamindadir . Sayfalari ve cildi kagittan mamul bir kitaptan sözedilmiyor. Bu kavramlarin iyice anlasilmamasi sebebi ile yetersiz aciklamalarin günümüz müslüman topluluklarini binbir parca guruplara böldügü kesindir . Herkes kendi kapasitesi kadar degerlendirme yapmis , bilincini yapmis oldugu degerlendirmede sabitlemis ve kilitlemis . Yukarida sundugum misalde de görüldügü gibi resmi cizildigi zaman nasil bir tablo ciktigini gördünüz . Yukarida bir tanri , yeryüzündeki bir postacisina sürekli birseyler indirmis gibi bir tablo ile karsi karsiyasiniz , yapilan aciklamalara göre . Günümüz Kur `an mealleri hemen hemen bu cercevede dir. O eşsiz bilinç!… O muhteşem hüviyet!… O Hârikulâde devrimci kişilik!… Sirius ya da BETA NOVA’daki TANRI’dan mı aldı PEYGAMBERLİĞİ?… Yoksa… “ALLAH Adıyla İşaret Edilen”in “RASÛL”Ü ve bunun yanısıra “NEBΔsi mi idi? Gökteki tanrının fermanlarını ileten yeryüzündeki vâlisi-komutanı-postacısı-hoparlörü mü idi? Yoksa… İnsanlara, hakikatleri olan “ALLAH Adıyla İşaret Edilen”in, fark ettirilmesi ve gereğinin yaşatılması amacıyla, teklif edilen önerileri, kendi hakikatı olan Allah’tan gelen bir şekilde; bu boyuta elçilik-transfer ederek açığa çıkaran “RASÛL”ü mü? İnsanların sonsuz azâptan korunup, sonsuz saadete ermelerini sağlayacak dünyevi bakış açısını ve uygulama biçimlerini teklif eden Allah “NEBΔsi mi? Ciddî olarak düşünün bir; Tanrının Hz. Muhammed adlı Peygamberine mi inanıyorsunuz; “ALLAH Adıyla İşaret Edilen”in “Rasûl”ü ve “Nebî”si olan Muhammed Mustafa Aleyhisselâm'a mı? Eğer, ikincisine inanıyorsanız… Birincisine inanmaktan hangi farklı yönleri var bu düşüncenizin, lafzından-sözcüklerinden başka? Bunları ayırın bakalım bir yana? Eger siz “ billahi “ kelimesini sadece Allah diye anlarsaniz , „ nezzele „ kelimesini gökten yere indirmek diye anlarsaniz , „ resul „ veya „ nebi „ kelimesini peygamber „ ingilizcede messenger „ postaci anlaminda anlarsaniz , ve böylece bu kesin böyledir diye bilincinizi kilitlerseniz ve yeni bilgilere kapali kalirsaniz… Hep careyi kendinizin disinda ötelerde , gökyüzünde , yildizlarda ,hocalarda , seyhlerde , üfürükcülerde , ararsiniz . Kendinizi yeryüzünün sahi sanarsiniz. Isinize geldigi kendiniz disindaki insanlara hükmetmeye calisirsiniz. Halbuki aradiginiz hersey Billahi yani varliginin hakikatinde özündeki Allah ta var . Bu yüzden Allah o toplumun tipki günümüzün müslümani gibi iman ettigini biliyor ve imanlarinin gecersiz oldugunu haber verip , ALLAH in ismi manalarinin olusturdugu hakikatlarindaki Allah a iman etmeleri gerektigi vurgulanmistir. Ya Eyyühelleziyne Amenu, Aminu Billahi Ey iman edenler , iman edin Billah a !!!
  18. merhaba arkadaslar , ölüm sona acilan bir kapi mi ? Soruya iki perspektivle cevap vermeye calisacagim . Ölüm denen kavramin ne oldugunu ÖLÜM denilen kelime ile insanlar neye isaret ediliyor bir ona bakalim ilk önce . Hersey güle oynaya gecer iken hayatinizda veya bitmez tükenmez sikintili hayatiniz bir sarsintiyla son bulur aniden. Bir de bakarsinizki terler icinde yataginizdasiniz saga sola bakinir vaziyette. Sahib oldugunuz o güzelim seylerin , hissettiginiz o güzel duygular malesef bir Rüya imis. Veyahutta uyanir uyanmaz sonsuz sevinc ve mutluluk icinde , yasadiginiz o kabus dolu hayatinizin bir rüyadan ibaret oldugunu anlarsiniz. BUNUN ADI RÜYA , Bana göre rüya icinde bir rüya. Hani oh be dersiniz rüyaymis falan ,halbuki asil rüya devam ediyor Etrafinizda mezarliklara bakin , nice rüyalarindan uyanmislarla dolu . Siz sanirsinizki onlar orada uyuyor ve kiyameti beklerler bazilarina göre. Rüya denilen olay , beyninizin veri tabaninda olan bilgileri kombine eder ve size bir görüntü yansitir . Bu rüyadan uyanamamislara da ÖLDÜ derler . ÖLÜM ise beyninizin vücudunuzla olan enerji baglantisinin kesilmesiyle olusan bir haldir . Doktorlarda veya hastanelerde görmüssünüzdür beynin funksiyonlari o ekranlarda gördügünüz o ( wave ) titresimlerden ibarettir. Esasen biolojik beden diye bir varlik yokki . Size teleskopla , ultra isininla bakildiginda siz moleküler yapida bir kütlesiniz. Eger size milyarlarca defa zoomlanmis ( büyütülmüs sekilde , veya kücültülmüs bir ekrandan bakarsak ,sizin varliginizdan dahi bahsedilemez ! Eger beyin bu elektrigini kismen zayiflatirsa bedene , bu sefer siz FELC oldu dersiniz ! Iste bu olaya Din terminolojisinde RUH adi verilmis. Beyninizin olusturdugu ruh beden ile yasarsiniz esasen . Beyniniz hem ruh bedenini olusturur hemde biyolojik bedeni haket ettirir. Ölüm anini da söyle degerlendirir Din ,eger o perspektivden bakacak olursak. " her nefis ölümü tadacaktir ,, der . Yani ölüm bir son degil sadece bir uyanistir. Bu durumda düsünebiliyormusunuz ,topraga suurlu ve bilincli ve canli olarak konulacaksiniz. Siz uyurken ve türlü türlü alemlerde seyr ederken hayati, biri sizin bedeninizi bir odadan obir odaya tasiyor,sizin icin ne farkeder ? Kisi Ölümü tadar tatmaz yani uyanir uyanmaz kullanamaz hale geldigi biyolojik bedeni etrafinda toplanmis insanlari veya yakinlarini görür algilar , müthis bir heyecana kapilir o esnada. Ölünün yaninda aglayip cigliklar atmayin lafinin özünde bu gercege isaret edilmektedir. Felcli insanlara bir bakin ,bedenlerinin belirli bir kismini kullanamazlar ama hayati algilarlar onlarda . Evet , Ölü öldügü andan itibaren mezara kadar yapilan tüm islevleri görür bilir hisseder.Bu onun beyninin biyolojik bedene biraktigi son enerji artiklaridir dir !!! Ve nitekim üzerine örtülen topragi bile algilar . Artik o kabir alemi denilen hayata gecisini gerceklestirmistir . Kisi artik O alemin icindeki yasami görmeye basliyacak , hatta kendisine hosgeldin diyen börtü böycekleri dahi hissetmeye basliyacaktir !!! Oradan sonrasinida isterseniz anlatmayayim ne dersiniz ? Su kadarsini söyliyeyim , senin BEN diyerek kendini et beden sanman ruh bedenini öyle bir olusturuyorki ,sen bu ruh bedeninle tipki rüyadaki gibi kabirde herseyi hissedeceksin yasiyacaksin. Bu senin dünyada iken kendini bir birim olarak taniman , kendini bir et beden olarak sanman, kendini hep 5 duygu ile algiladigin bir yaratik olarak sanmanin sana verecegi yasam dir.!!! Bu halde bize düsen yapilacak seyler var demek bu . Yarin , belkide yarindan da daha yakin zamanda ansizin calacak olan bir GONG sesi ile uykudan uyanmadan, Sartlarini bilmedigimiz bir hayatta gözümüzü acmadan , gececegimiz o boyutun hakkinda bilgileri toplayip, oranin sartlarina karsi bagisiklik kazanmaya calismaliyiz .Vakit gecirmeden. Saniyesi 300.000 kilometre hiz yapan bir ortamda ruh bedeninizi o sartlara karsi direnisi sagliyacak enerjiyi yüklemedi iseniz , bunun pismanligini milyarlarca sene sürecek o kabir hayatinda yasiyacaksiniz. Biliyormusunuz Bilim adamlari bu dünyada 70 sene yasamis bir insanin Günesin zaman birimine göre hesaplara göre aslinda sadece 8 bucuk saniye kadar yasadigini savunuyorlar !!! Aksam yatiyorsun 1 saat uyudun uyumadin , senelerce sürmüs bir hayat yasamis vaziyette uyaniyorsun rüyandan , böyle degilmi ? Din ve Bilim her zaman ayni seylerden bahsetmistir , bu gün teknoloji sayesinde sanilan bilgiler aslinda asirlar öncesinden bildirilmis , sadece mecasi yollardan oldugu icin insanlar anliyamamislar. 70 sene süren bir ömür düsünün zaten bunun bir ceyregi uyumakla geciyor, bir ceyregi calismakla. Geriye brut olan kac zaman kaldiki ? Birde üstelil bu ölüm ötesi hayat icin sadece 8 saniye sürmüs oluyor .Yani siz deyin 4, ben diyeyim 3 saniye net bir yasam dünya üzerinde yasadigimiz !!! BEDELI MILYARLARCA SENE SÜRECEK ÖLÜM ÖTESI BIR BOYUT YASAM !!! Bu dünyada ki bir saniyemizi orada yasanacak olan milyarlarca sene sürecek pisman liga DEGERMI ? INSANLAR COK KÖTÜ KUMARCILARDIR . ORADA BLÖF ün hic bir faidesi olmayacak. Neyse bunlar benim yorumum , sadece paylasmak istedim ,hosgörün. Herhangi bir yolculuga cikmadan önce gidecegimiz yer hakkinda bilgi alir , bavulumuzu valizimizi giysilerimizi oranin sartlarina göre temin ederiz. ANSIZIN SENN ICIN ATAN KALP DURSA , BAVULUN HAZIRMI ??? sevgilerle
  19. ayetleri kesip kesip alırsanız yorumlarınızı desteklemeniz çok kolay ama ayetlere bütüncül yaklaşırsanız yorumlarınızı değiştirmek zorunda kalırsınız. ahzab suresinin verdiğiniz ayetinde kâfirlerden bahsedilmektedir. sadat kelimesinin yegane anlamı da mühim değildir. mühim olan konu içinde işlenen anlamıdır. kaldı ki bu tür araştırmalar yaparken kelimelerin tarih içindeki değişimleri de dikkate alınmalı. müslümanı müslümana kötü göstermeyelim. hatası olanlar elbet olacaktır ama siz onlara kâfirler için gönderilen ayetleri uygun görürseniz müslümanlığa ters düşmüş olursunuz. eğer kastınız absürt tarikat ve fazlaca uç cemaatlerse bunu belirtin ama hepsine bu şekilde yaklaşırsanız bu suizanla ancak kendinizi yalnız bırakırsınız. -------------------------------------------------------- YPREGINIZE SAGLIK SU DAMLASI
  20. merhaba arkadasim, katkindan dolayi tesekkür ediyorum. Kesinlikle herhangi bir gücenme ve ya darilma sözkonusu olamaz,bu yüzden rahat olabilirsin. Fikirlere duygusal ve bireysel yaklasmak , hele hele Allah `in sistemi de sözkonusu olunca nefsimize yapabilecegimiz en büyük zulümlerdendir diye düsünüyorum. Hakk i konusuyor isek HAK perspektivinden bakmaya calismaliyiz diye düsünüyorum. Ey iman edenler , iman ediniz ! Nisa 136 Yapmis oldugum tahkikimin bir ek yazisini buraya sunuyorum. Ezbere kabul edilegelen Dini yorumlarin , kisilerin arastirmadan kabul ettikleri fetvalarin adi ( müslüman ) topluluklarin cehaletleri arsi alayi astigini tekrar vurgulamak istiyorum. Neyse konumuz olan Nisa Suresi ne dönelim . Acizhane yaptigim arastirmami cikarttigim yorumlari sizinle paylasmak istiyorum sadece . En dogrusunu Allah bilir. Yazdiklarimdan ISLAM DINI , ve KUR `AN I KERIM I tenzih ederim. saygilarimla. ------------------------------------------------------------------------------------------------- Nisa Suresi 136 يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُواْ آمِنُواْ بِاللّهِ وَرَسُولِهِ وَالْكِتَابِ الَّذِي نَزَّلَ عَلَى رَسُولِهِ وَالْكِتَابِ الَّذِيَ أَنزَلَ مِن قَبْلُ وَمَن يَكْفُرْ بِاللّهِ وَمَلاَئِكَتِهِ وَكُتُبِهِ وَرُسُلِهِ وَالْيَوْمِ الآخِرِ فَقَدْ ضَلَّ ضَلاَلاً بَعِيدًا Meal : 136- Ey iman edenler ! Allah'a , Peygamberine , Peygamberine indirdiği Kitab'a , ve daha önce indirdiği kitaba iman edin. Kim Allah'ı , meleklerini , kitaplarını , peygamberlerini ve ahiret gününü inkâr ederse sapıklığın en koyusuna düşmüş olur. ELMALI HAMDI YAZIR ------------------------------------------------------------------------------------------------- 136 - Ey iman edenler, Allah'a, elçisine, elçisine indirdiği kitaba ve bundan önce indirdiği kitaba iman edin. Kim Allah'ı, meleklerini, kitaplarını, elçilerini ve ahiret gününü inkar ederse, şüphesiz uzak bir sapıklıkla sapıtmıştır. ALI BULAC --------------------------------------------------------------------------------------------------------------------- 136. Ey iman edenler! Allah’a, Peygamberine, Peygamberine indirdiği kitaba ve daha önce indirdiği kitaba iman edin. Kim Allah’ı, meleklerini, kitaplarını, peygamberlerini ve ahiret gününü inkar ederse derin bir sapıklığa düşmüş olur. DIYANET ISLERI BASKANLIGI --------------------------------------------------------------------------------------------------------------------- Siz bu tablodan nasil bir resim cikardiniz ? Ben ne anladigimi anlatayim isterseniz size : Simdi yukarida ki meallere dikkatlice bakilirsa ( Allah , Peygamber , indirdigi ) sözcükleri gözümüze batiyor. Sanki Allah yukaridan yeryüzünde sectigi peygamberine kitap indiriyor . Bu manaya göre Allah in insanin ötesinde hatta yukarilarda biryerlerde olmasi düsünülüyor , ki buda ötelerde biryerlerde hatta uzayda herhangi bir galaxide ikamet eden bir tanri anlayisina sapmaya kadar varir. Günümüz de birtakim ufo anlayisli yukaridan yeryüzüne mesaj ve kitap geldigi , ve yukaridaki bir takim varliklarla irtibat kurduklari inancina sahip insanlarinda var oldugunu hatirlarsiniz . Insan ogluna inzal olunan bilgilerin günümüze bu sekil nakil yapildigindan ,insanlarin bu tür inanc iceren yollara sapmalari beni hic sasirtmiyor dogrusu . Oysa ayet söyle anlasilabilirdi : 1 . Ya eyyühelleziyne amenu - Ey iman edenler Kimlere hitaben ? O ashab i Kiram a ki , onlarda tipki bugünün müslümanlari gibi yukaridaki meallerdeki gibi iman etmisler. Zaten cesit cesit putlara taparlardi , ötelerinde yukarilarda bir yerlerde kafalarindaki edindikleri tanri inanclarina sahiplerdi önceden . Ta ki Resulullah la tanisana kadar. Resulullah in Allah ismi ile isaret ettigi bir varliga inanmak bu kadar kolay olmamis olsa gerek ki , önceden inandiklari gibi yukarida bir tanri anlayisini sürdürmekte idiler . Hem Resulullahtan aldiklari teblig geregi ibadetlerini bu günki müslümanlardan daha dogru ve daha güzel yaparlarken , böyle bir uyari ile teblig edildiler. Bu uyari ta 1400 sene sonra ki ümmetlere hitab idi ayni zamanda . Ey iman edenler uyarisi Resulullah in Allah Resulü olduguna iman etmis topluluga gelmistir . 2 . Aminu billahi , - ( b ) harfi ile isaret edilene ! Aminu Allah e demiyor , zaten Allah a inanmaktalar . Aminu ilahe demiyor , aminu rabbukke demiyor , aminu Hu demiyor , NEDEN AMINU BILLAHI ??? Yukaridaki meallerde yazilanlar gibi Allah a denilmek isteseydi direkt olarak ( Allah `e ) ( ilahe ) , ( rabbuke ) , ( hu ) sözcüklerini kullanabilirdi !!! Ayrica Allah zaten Allah a iman etmis kisiye niye tekrar Allah `a iman et uyarisini yapar? Buradaki celiski ise ayette degil , ayeti eksik veya yanlis anlamakta ve dolayesi ile diger tüm buna benzer ayetler dahi böyle yorumlanarak icinden cikilamaz hale gelir . Burada anlatilmak istenen isin B sirri !!! bunu yazimin ilerliyen satirlarinda dilimin döndügü kadar anlatacagim insallah. 3 . Ve Resulihi , bu günün müslüman topluluklarin yanildigi noktalardan biride Resulluk kavrami malesef . Kur `ani Kerimin hic bir yerinde ( peygamber ) diye bir sözcük gecmez . Dilimiz türkceye farscadan karisan bu sözcük ile Resul arasinda ne fark var acaba ? Kur `an yukarida ki gibi anlasildigi halde su sekil yorumlar cikmaktadir : Hz. Muhammed Aleyhisselâm, sanki Sirius yıldızında oturmakta olan Tanrının , oradan tebliğ edilmek üzere emirlerini gönderdiği Dünya üzerinde seçilmiş bir postaci gibi… Azhab Hz Muhammed e hep Nebiyallah veya Ya Resulallah diye hitab ederdi . Neden acaba ??? Neden kimse ona peygamber demedi ve neden Kur`an da hic bir yerde peygamber kelimesi gecmedi ? Birakin peygamber kelimesini de acaba peygamberin ( p ) si dahi varmi ? Hz Muhammed e neden Nebi ve Resul denilmistir ? Acaba Nübevvet ve Risalet anlami ifade eden bu iki kelimeyle ne anlatilmak isteniyordu? Risâlet nedir, ne işlevi vardır, kişi ne yönüyle Rasûldür, nasıl Rasûl olunur, “risâlet” nasıl açığa çıkar kişide, “risâlet” varlığını nereden alır; Ne yönüyle ve NASIL Hz. Muhammed Aleyhisselâm “Allah Rasûlü” olmuştur? Niye Meryem sûresi 54’te, Kitap veya sahife getirmediği halde, İsmail Aleyhisselâm'ın hem Nebî hem de RASÛL oluşu ayrı ayrı vurgulanmaktadır; yalnızca kitap getirene Rasûl denir, diyorlarsa ? Bunlar farkedilmeden….. Hz. Muhammed Aleyhisselâm'ın açıkladığı ve bize farkettirmeye çalıştığı “ALLAH Adıyla işaret edilen” anlaşılmadan… ALLAH Adıyla İşaret Edilen”in “VELΔ oluşunun, ne demek olduğu kavranmadan… “Semâ” nın Kur’ân'da pek çok yerde “gök” anlamından ziyâde “BOYUT” anlamına olarak kullanılmakta olduğunu değerlendirmeden… “NÂZİL” olmanın, gökten dünya üzerine değil; birimin hakikatından bilincine doğru olduğunu anlamadan… Tüm bunları yaşamış ve sonucunda, ALLAH RASÛLÜ olarak tüm insanlara gereken bildirimi yapıp, ebedi saadete ermeleri için yol gösteren bir ZÂT’a, nasıl PEYGAMBER denilir, postacı ya da hoparlör olarak bakılır? Yalnız bir köşeye çekilip, SİSTEMLİ bir şekilde DÜŞÜNMEYE başlayın!. Milyarlarca GALAKSİYİ içinde barındıran bu evreni, bir NOKTA’dan halkeden; ve indinde sayısız NOKTA’lar ve o NOKTA’ların her birinden sayısız evrenler yaratmış bulunan; ve dahi, her an bu işlevi devam eden “ALLAH Adıyla İşaret Edilen”i; nasıl olur da Sirius yıldızında oturan bir tanrı gibi düşünür ve onun yeryüzünde hoparlör-postacı arası bir PEYGAMBERİ olabileceğini kabul edersiniz? Ayette vurgulanmak istenen Billahi , varligin hakikatinde olan Allah a iman edilmesidir. Nasil ? birseyler cagrisitiriyormu bu satir sizlerde ? Aminu illahi , aminu hu , aminu allahe , aminu rabbuke demiyor ,ya ? Aminu Billahi , varliginin hakikatini olusturan ve varliginda her an her dem TASARRUF EDEN ALLAH a iman et dir bu ayetin manasi !!! Yani Allah ötende uzaginda yukarilarda senin disinda degil , senin özünde her hücrene hakim ve her an diledigini sende aciga cikaran. Aminu Billahi. 4. velkitebilleziy nezzele ala resulihi burada kitab kelimesi original arapca kullanilmasi ama resulün peygamber diye anlatilmasi aciklamanin yetersizligine isarettir . Kur `an da kitab ,türkcede bilgi anlamindadir . Sayfalari ve cildi kagittan mamul bir kitaptan sözedilmiyor. Bu kavramlarin iyice anlasilmamasi sebebi ile yetersiz aciklamalarin günümüz müslüman topluluklarini binbir parca guruplara böldügü kesindir . Herkes kendi kapasitesi kadar degerlendirme yapmis , bilincini yapmis oldugu degerlendirmede sabitlemis ve kilitlemis . Yukarida sundugum misalde de görüldügü gibi resmi cizildigi zaman nasil bir tablo ciktigini gördünüz . Yukarida bir tanri , yeryüzündeki bir postacisina sürekli birseyler indirmis gibi bir tablo ile karsi karsiyasiniz , yapilan aciklamalara göre . Günümüz Kur `an mealleri hemen hemen bu cercevede dir. O eşsiz bilinç!… O muhteşem hüviyet!… O Hârikulâde devrimci kişilik!… Sirius ya da BETA NOVA’daki TANRI’dan mı aldı PEYGAMBERLİĞİ?… Yoksa… “ALLAH Adıyla İşaret Edilen”in “RASÛL”Ü ve bunun yanısıra “NEBΔsi mi idi? Gökteki tanrının fermanlarını ileten yeryüzündeki vâlisi-komutanı-postacısı-hoparlörü mü idi? Yoksa… İnsanlara, hakikatleri olan “ALLAH Adıyla İşaret Edilen”in, fark ettirilmesi ve gereğinin yaşatılması amacıyla, teklif edilen önerileri, kendi hakikatı olan Allah’tan gelen bir şekilde; bu boyuta elçilik-transfer ederek açığa çıkaran “RASÛL”ü mü? İnsanların sonsuz azâptan korunup, sonsuz saadete ermelerini sağlayacak dünyevi bakış açısını ve uygulama biçimlerini teklif eden Allah “NEBΔsi mi? Ciddî olarak düşünün bir; Tanrının Hz. Muhammed adlı Peygamberine mi inanıyorsunuz; “ALLAH Adıyla İşaret Edilen”in “Rasûl”ü ve “Nebî”si olan Muhammed Mustafa Aleyhisselâm'a mı? Eğer, ikincisine inanıyorsanız… Birincisine inanmaktan hangi farklı yönleri var bu düşüncenizin, lafzından-sözcüklerinden başka? Bunları ayırın bakalım bir yana? Eger siz “ billahi “ kelimesini sadece Allah diye anlarsaniz , „ nezzele „ kelimesini gökten yere indirmek diye anlarsaniz , „ resul „ veya „ nebi „ kelimesini peygamber „ ingilizcede messenger „ postaci anlaminda anlarsaniz , ve böylece bu kesin böyledir diye bilincinizi kilitlerseniz ve yeni bilgilere kapali kalirsaniz… Hep careyi kendinizin disinda ötelerde , gökyüzünde , yildizlarda ,hocalarda , seyhlerde , üfürükcülerde , ararsiniz . Kendinizi yeryüzünün sahi sanarsiniz. Isinize geldigi kendiniz disindaki insanlara hükmetmeye calisirsiniz. Halbuki aradiginiz hersey Billahi yani varliginin hakikatinde özündeki Allah ta var . Bu yüzden Allah o toplumun tipki günümüzün müslümani gibi iman ettigini biliyor ve imanlarinin gecersiz oldugunu haber verip , ALLAH in ismi manalarinin olusturdugu hakikatlarindaki Allah a iman etmeleri gerektigi vurgulanmistir. Ya Eyyühelleziyne Amenu, Aminu Billahi Ey iman edenler , iman edin Billah a !!!
  21. Yanlis doktor candan , yanlis hoca imandan eder derler , olaylari kaynaklarindan her tür duygu ve hislerden AZADE düsünerek arastirmak gerekir. YA HERSEYI YANLIS DUYDU VE DEGERLENDIRDIN ISE , HALIN NICE OLUR DERSIN ??? Bir gün etrafinizdada bes duyunuzdan ibaret gördügünüz cahil ( müslüman ) toplumun hal ve vaziyetlerini elestirmeye calisirken gercek ISLAM DINI ni bu vesileyle arastirmaya basliyacak , isi özünden idrak edeceksiniz . Bu isin sevindirici yönü. Dolayesi ile sizi hic yadirgamiyorum dogrusu . Belki de bu yolunuzun sonunda size hidayet vardir ,kimbilir . Ancak Ömrünü Islam dininin gercegini özünden objektiv bir bicimde ögrenmeye , anlamaya calismak yerine sadece elestirmekle gecirirken , ansizin o gelen GONG sesi ile kendinizi öteki boyutta buldugunuz zaman , surada sadece elestirmekle gecirmekte oldugunuz vakti arastirmakla gecirememenin kaybini büyük bir pismanlikla yasamanizi sahsen ben ÜMID ETMIYORUM . Buda isin üzücü yönü. Simdi güzel Insanlar , ALLAH ki kendi Resulünü dahi sadece teblig edici oldugunu vurgularken , kesinlikle insanlar hakkinda zorlayici olmadigini hatirlatirken, diger ayetlere yüzeysel bakipta türkce meali sadece böyledir deyip kendinizi onunla kayitlamaniz ISLAM in degil kendi anlayis zayifliginizdandir sadece. Nice Allah dostlari Islami ögrenmek ve özünden anlamak icin diyar diyar gezmisler. Hic biri Allah ve Resulü nün disinda ki insanlarin anlayislari ile kayitli kalmamislardir. Her biri de göc ederken ölüm ötesi hayata arkalarinda vasiyet olarak herkesin Islami sürekli arastirip söyledikleri ile kayitli kalmamalarini ögütlemislerdir. Zira her bilgi sahibi Insan kendi zaman ve sartlar dahilinde Dini mecaz yollu anlatmak zorunda idiler. Örnegin sizden birini 500 sene geriye alip götürseler ve cagimizin teknolojisi ürünü olan televizyonu Afrikanin herhangi ormaninda ki kabileye anlatiniz deseler, acaba siz televizyonu nasil anlatmaya calisirdiniz ??? Herhalde mecaz yollu ve birtakim isaret yollu kelimelerle anlatmaya calisirdiniz. Bunda ne kadar basarili olurdunuz dersiniz ? Düsünün ki Allah Resulü 1400 sene evvel bizlere bugün icinde yasadigimiz sartlari bildirmek anlatmak durumundaydi.!!! Trafik levhalarindaki isaret ve lambalar insanlarin can güvenligi korumak icin vardir . Birde bu isaretlerin manalarini ögreten sürücü okullari vardir. Eger sürücü tarfikte bu levhalara dikkat etmez veya görmezden gelirse sonuclarinada pasa pasa katlanmak zorunda kalir. Allah ve Resulü bizleri icinde yasadigimiz ve yarinda ölüm ötesi hayatta icine girecegimiz sartlari mecaz ve isaret yollu anlatimlarla bir takim levhalarla haber vermistir. Kimse seni trafik kurallarina uymaya zorlamiyor ise , Islam Dini sistemin icindede zorlama yoktur. Trafikte ve Dindeki isaret ve kanunlar , uyuldugu zaman sartlarindan korunmani saglar , uyulmadigi zaman sonuclari haber veilmistir ve her biri BIR TEKLIFTIR . Ister uyarsin , ister uymaz sonuclarina katlanirsin !!! Ates yakar , su bogar .SISTEM BU . Sistemde duygusalliga yer yoktur ve mazaret hic yoktur !. Sen dikkat etmezde trafik kurallarini cigner isen elbette pahasini caninla ödersin . Arkasindan da bu niye böyle oldu diye soru soracak makam bulamassin. Yok görmemistim , yok ise gec kalmistim , yok acelem vardi vs . Hic biri senin icin mazaret sayilmiyacak artik malasef . Simdi hepimiz bir gün vaktimiz doldugunda ki bu biraz sonra olabilir , yarinda olabilir ölümü tadacagimiza göre , Hic birimizin bir digerimizi mazaret olarak gösteremiyecegimiz bir ortama girecegiz .Oranin sartlarinida Allah ve Resulü seni haberder etmisler . Islamin isaret ve manalarini kavriyamamis olan insanlar günümüz ( müslümanlari ) gibi sürekli yanlislar icinde yasarlar. Sen bu insanlarin yanlislarini kendi hayatin icin MAZARET GÖSTEREBILIRMISIN ??? Zaten bu Islami anliyamamis olmanin cezasini cesitli azaplarla cekiyorlar . Bana göre senin inanip inanmaman ne ISLAM dinine bir kazanctir , nede bir kayip ! Sen ben hepimiz , zaten bu sistemin dislileriyiz ,ki görev vaktimiz bitince uyanacagiz uykumuzdan ! Bu halde yapilacak tek sey var . O da icinde yasadigimiz bu SISTEMi bir an önce arastirip bagisiklik kazanmaya calismak . GEC OLMADAN. Ve hic bilmedigimiz tanimadigimiz O ölüm ötesi ortam hakkinda bilgileri toplayip oranin sartlarina karsi bagisiklik kazanmak. Bakin ben kendimle alakali bir itirafimi dile getireyim sizlere . Ben burada Insanlarla fikir alisverisi yaparken sunu ögrendim . Örnegin Kader ve Taktir konusunda arastirma yaparken birde bakmisim ki su an Kuràn la dost olmusum, meselelere sadece tek kisinin yorumundan degil, bi cok yazarin tercümelerine baka baka arastirmayi ögrendim. Türkce tercümelerin Kur `an dilini anmak icin yetersiz kaldigini gördüm. Bir kac örnek vermem gerekirse , Kuran da abd kelimesi türkcede kulluk demekmis . Kulluk ise birimin vazifesi demektir. Kur `an daki " ibadihi ,, türkcede ibadet anlamina gelir. Ibadeti bu günün insanlari adeta tanriya tapinma , onun gönlünü hosnud icin yapilan ritual zannederler . DIKKAT !!! MESELA KURAN in hic bir yerinde kelime olarak PEYGAMBER yazmiyor .Peygamber kelimesi bizlere fars cadan karismis türkce ilede alakasi olmadigi gibi Kur `an da anlatilan RESUL ile ayni manayi TESKIL ETMIYOR . Ibadet ile kulluk ayni ifade kesinlikle degildir . 1. ALLAH Resulü kendisinde ilham olunani insanlara teblig etmekle RESULLUK vasfina sahiptir. böylelikle Resullük nedir onu anliyalim ilk önce. Resul bir Peygamber degildir . 2. KULLUK vasfina sahip olmakla , yaradaninin programini yeryüzünde uygulayicisidir !. Ikincisi olan KULLUK vasfina her yaradilan yani Insan hayvan bitki canli cansiz algilanan hersey Kulluk vasfina sahiptir. KULLUGUN MANASI BIR NEVI KENDI ÖZGÜR IRADESI OLMAYAN BIR BIRIMIN VAZIFESI dir . Gelelim IBADET in manasina : Ibadet , icinde yasamakta oldugumuz hayat sisteminde kosul ve sartlarina karsi elde edecegimiz BAGISIKLIGIN ADIDIR IBADET . Bir nevi antivirus programi gibi yani. Gerek bes duyumuzla algiladigimiz, gerek ise bes duyumuzun disinda algilayamadigimiz seylere karsi korunmak icin almak zorunda oldugumuz enerjilerin adidir IBADET . IBADET EDEN VE IBADET ETMEYEN , HER IKISI DE ALLAH KULUDUR VE GÖREVLERINI YERINE GETIRIYORLAR . YARATILANIN GÖREVINI YERINE GETIREMEMESI MÜMKÜN DEGIL VE DÜSÜNÜLEMEZ !!! Bir arkadasimiz ben anlatirken bu mevzulari , kendisini bir atari oyunundaki kahraman gibi algilamis ne tuhaftir ama yanlista anlamamis hani. Isterseniz meseleye birde öyle bakalim . Bir kac evre ( level ) lik bir oyun düsünelim , Oyundaki kahraman ise Insan. Bu oyundaki kahraman birinci levelde yapmasi gereken seyler sunlar : 1. Icinde yasadigi hayat maratonunda hem önüne cikacak olan engelleri asmaya caliscak , hemde ayni zamanda o engellere karsi kendini savunmak ve o engelleri asmak icin gerekli enerjileri elde etmeye calisacaktir. 2. Bunlari niye yapacaktir ? hayatini ayni mücadelerle devam edecegi bir baska evrede yani 2 nci levele sürdürebilmesi icin. Ne kadar enerji sagladi ise ruhuna , ikinci Levelde de okadar önüne gelen sartlara karsi direnci olacaktir. 3. Tüm bunlari programin yapicisi olanin belirledigi zaman zarfi icinde yapmasi gerekiyor. Sayet birinci levelde gereken korunma lari , gereken enerjileri topliyamadi ise ikinci levelde karsisina cikacak olan olaylarda büyük sorunlar yasiyacaktir . Karsisina cikacak o dev ates toplarina karsi korunmaya calismak, hele hele hic evvelden görmedigi tanimadigi o dev mahlukatlara karsi direnmek bi hayli güc olsa gerek Ben önceden hatirliyorumda bu tip oyunlarda 2 nci levele saglam giremedi iseniz 3 ncü levele girmeniz cok uzun zamanlar aliyor Defalarca ölüyor insan Ve oyun sürekli gittikce zorlu evrelerle ( levellerle ) süregider Tabi bu oyunun sonu da var hatirlarsaniz oyunun sonunda genel puan degerlendirmesi olur sergilediginiz performansa göre hesap yapilir O hesaplara göre Isminiz iyilerin listesine alinir . BAKIN SIMDI GARIPSEDIM YA , canim kardeslerim benim. O ALLAH ki , cok merhametlidir ,hepinizi korunanlardan taktir etmis olsun, amin. Düsünün siz böyle bir oyunun kahraminisiniz. Zamaninizi oyun icinde dehsetli manzaralari , cisimlerin enterasanliklarini , kisacasi vaktinizi bu tür seyleri incelemkle mi degerlendirirsiniz ? Yoksa oyunun kurallarini mi yerine getirirmeye calisirsiniz ? Cünki söz konusu olan sizin Leveliniz pardon hayatiniz . Simdi siz benim sadece herhangi bir oyundan bahsettigimi sanar , olayin yüzeyinde kalirsaniz , hayatinizla alakali alinmasi gereken yeni kararlara kapali kalacaksiniz elbette . Bakin güzel insanlar, Olayin mecaz seklini anliyamayanlar hayatlarini sadece eylence ile gecirip göcerler bu dünyadan . Baskalarinin dedi ve kodusu ile zamanlarini gecistirmek , yerel ve tamamen birimsel düsünce ile olaylara bakmak , sonuclarina katlanmasi cok ama cok güc olacak ortamlar YARATABILIR . Evrende kendi yerini , farkini , boyutunu MAHIYETINI bilmeye calisin korunmak istiyorsaniz.ANLATTIGIM OYUN UN ADI mario nun degil INSANIN KADERI . Level 1 . DÜNYA Level 2 . KABIR Level 3 . KIYAMET ANI Level 4 . MAHSER YERI Level 5 . CEHENNEMIN ORTASINDAN GECEN SIRAT KÖPRÜSÜ ( bogaz köprüsü degil ) Level 6 . FINAL , YA CEHENNEM , YA ISTEDIGIN SEKILDE AT KOSTURABILECEGIN CENNET ORTAMLARI ( uzaktan baktim hic yok , yanina vardim bi cook ) ( uzaktan baktim biii coook , yanina vardim hic yok ) EL CEVAP : INSAN YOK TAN VAR EDILEN SEN , adi ISLAM olan bu sistemin icindesin istesende istemesende.Yok saysanda saymasanda. Bu sistemin icindeki isaretleri anlamaya calisir , ibadet adi altindaki enerjileri diler alirsin , hem bu hayatta hem ölüm ötesi hayatta faydalarini görürsün. Dilersen almazsin , hem bu hayatta , hem ölüm ötesi hayatta zararlarina PASA PASA katlanirsin. Simdi bu mantiga göre sen korunanlardan olmak istiyorsan eger , acilen icinde yasadigin SISTEMI OKUMAYA baslayip ,gereken önlemleri almaya calisirsin . Olaki sana taktir edilmistir. 2 nci Level aslinda hic de uzak degil . Ey güzel insan , Körlerin Fil i nasil tarif ettiklerini bilirmisin sen ? Hani biri bacaginda tutar , agac bu ! der . Hani biri fortumundan tutar , yilan bu ! der. SEN BU KÖRLERDEN OLMA LÜTFEN Sen sen ol denizin dalgalari ile bogusmaktan vazgec , zararin neresinden dönersen kardir . Güzellikleri ancak derinlere dalmakla görürsün OKYANUSUN . Seni koruyacak olan hersey o derinlerdedir . ( Derinlere dalma , kaybolursun ) diyen cahillerden olma. Asil dalmassan dalgaboylari ile mücadelelerle ömür gecirirken bogulursun. Elestirdigin hersey OKYANUS un dalgaboylaridir , dalgalarla bogusmak pek akil isi olmasa gerek. KESKE ÖLEBILSEN , ÖLÜMDE YOK !!! Günümüzün ( müslümanin ) anlayisi su : - efendim simdi ölecegiz , kiyamet günü dirilmek üzre . Pardon nasil ??? Kiyamete kadar uyuyacagizmi yani , oh ne ala,bu halde nasil olsa milyarlarca sene sürecek zaman süreci. Hep uyuyacagiz . E sonrasi ?? - ALLAH KERIM degilmi YANILIYORSUN KARDESIM Evet diri diri koyacaklar seni o dar mekana . SISTEMDE DUYGULARA YER YOKTUR , FALANCA VEYA FILANCA MAZARET SAYILMAYACAK !!! Tek basina canli ve suurlu olarak konulacaksin kabre !!! KURAN in hic bir yerinde öleceksin demiyor ,ölümü tadacaksin diyor !!! Körler elbette farkli degerlendirirler !!! Dili ALLAH ca olan KUR`AN i , adi ISLAM olan icinde yasadigimiz SISTEM i özünden yeniden arastirip idrak etmeye mecburuz , sayet korunmak istiyorsak. Korunmak istemeyenlere elbette söyleyecek sözüm yok . KUR `AN i sadece arapca görmek insani yanilgilara götürür . Su an dilleri arapca olan milletlerin hallerine bir bakin. Birbirlerini yiyen kavimlere dönmüsler .YA DIGERLERI ??? Islami hala sadece anadan babadan kalma bilgilerle, cevre dedigi 300 veya 500 kisinin agzindan ( yerüzünde 7 milyar insan yasarken ) degerlendirmeye calisanlar, icinde yasadigi sistemden haberi olmayanlar, fen bilgileri en son hangi durumda, tip tünyasi en son ne durumda , uzay bilimi en son ne durumda, önümüzde bilgi caginda bizleri hangi sartlar bekliyor ? EVINIZ YANARKEN , siz komunistsiniz , siz solcusunuz , siz ateistsiniz , siz alevisiniz , siz bilmem nesiniz siz benim canimi kurtaramazsiniz diyebilirmisiniz ? Yoksa , ne olursan ol deyip , kurtarin beni , kurtarin evladimi diye feryadlar mi edersiniz ? O halde bilinki komple INSANLIK ates icinde hergün Günese bir adim yaklasiyor ,haberiniz yokmu ? Nasil oluyorda bir yangin aninda insanlarda ayrim yapmiyorsunuzda , caniniz kurtulunca yine eskisi gibi ayriciliklara basvuruyorsunuz ? Camileri adeta tapinak haline getirip , iclerinde istedikleri ticaretleri kuran ****** anlayislar, Allah in evi deyip Allah i camilere hapsedenler ,pardon tanrilarini . Göklerin egemenliklerini tanrilarina adamis , yeryüzünün egemenliklerini kendi ellerine alan , ****** insan, Tanrisini bekleme salonunda tutan , sadece kiyamet gününde kendine karisma izni veren cahil insan, tüm bu gerceklerin anlasilmamasi icin baslarina secilmis ( hoca, din adami sinifi ). Islamda din adami diye birsey varmi ? Din LA ILAHE DERKEN , ILAHIYATCILIGI MESLEK EDINMIS cahil insan, adam egemen pardon erkek egemen bir hayat felsefesi güdeyen topluluk, kildigi namazin hikmetinden yoksun insan , yoksa yukaridaki nin gönlü hos olsun diyemi ? Domuz eti küllüm haram , ama ickide kalite arayan iki yüzlü , mahallesinin kizina bakmamayi delikanli sayan , öteki mahallenin kizina bakinca capkinlik diyen cahil, delikanlik veya adamlik kopleksiyle kendini tatmin etmeye calisan, iki bölüm Kurtlar Vadisi izleyipte dün mütavazi , bugün kurt kesilen cahil , haftanin 6 günü kendinin Cuma gününü tanrisina hediye etmis cahil , Kabirde , hangi millettensin ? diye sorulmayacak ! - üst kimlik niye ? 6 kitada at kosturmak icin saltanat hayalleri ile kendine koza ören,sirf o hayal ve hirs ugruna diger milletleri alt sinif gören cahil. RESULULLAH hangi milletdendi ??? O dahi böyle kimlik kompleksi tasimamisken, üstünlügün sadece takva ile olacagini belirtirken sen ? - acaba sen mi diledin bu toplumda dünyaya gelmeyi ??? Kimin hangi toplumun evladi olmayi secme sansi vardi ??? 3 aylar demis , senenin 9 ayini kendine secmis CÖMERT MÜSLÜMAN , ELBETTE ELESTIRILECEKSIN , CÜNKÜ MALZEME OLMUSSUN YASANTINA BAK .ELESTIRDIGIN MILLETLERE BAK BASKALARIN ARTIKLARI ILE AKBABALAR ILGILENIYOR HAYVANLAR ALEMINDE AKBABALIKTAN NE ZAMAN INSAN BOYUTUNA YÖNELECEGIZ ??? EMIN OL SENIN KADAR BASKA MILLETLERDE MÜSLÜMAN ISLAM DINI NI IDRAK ETMIS INSANLAR , INSANLARI SINIFLARA MERTEBELERE KATAGORILERE AYIRMAZLAR. ANLAYISLARINIZI YENIDEN GÖZDEN GECIRMELISINIZ , VICDANDAN ELEYEREK. HALINE BAKIPTA KIMIN MÜSLÜMAN OLMASINI BEKLIYORSUN ? ELESTIRMELERE ACIK OLMALISIN . 1400 sene öncesinden bugününe isik tutmus, sana icinde yasadigin sistemi haber etmis bir Resulullah var bir de inanci sektör haline getirmis ilahcilar pardon günümüz adami din adami ilahiyatcilar var. Dinini hangisinden ögrenirsen sonuclarinida ona göre yasarsin ! tercih senin. -------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------- GÜNCEL BIR KONUYA ACIKLIK O mübarek zat a gerek karikatür yollu , gerek mecaz yollu , gerekse aciktan camiur atmaya calisanlar sadece kendilerine camur atmis olurlar. Ne Resulullah , nede camur attiklari adi Islam olan sistem bu kisilerin muhatabi olamazlar !!! Gökyüzünde bir yildizin parlakligi hosuna gitmeyen insan elestiripte gökyüzünde tükürmesi gibi bir sey bu cahillerin yaptiklari. Deneyen görecektir ki tükürdügü yüzüne serpilecektir. Köpek denize pislik akitmakla deniz pislendimi sandin ? Günese üfleyince günesin sönecegini mi sandin ? Hz,Mevlana Adi ( müslüman ) olan duygusal insanlari sogukkanliliga davet ediyor, provakalara kanmamalarini ümid ediyorum. 11 Eylülden bu yana arpa ucu kadar birsey degismemis oldugundan baska birsey ispat etmis olamazsiniz !!! -------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------- Ey iman edenler , iman ediniz . !!! uyarisi kimlere geldi dersiniz ? Bu gün yeryüzünde yasayan ( adi müslüman ) topluluklardan cok daha iyi bir sekilde ibadetlerini yerine getiren ashabi kirama gelmisti bilmiyorsaniz. O ashab ki bire bir Allah Resulu Hz.Muhammed aleyhissalam ile görüsme sansina nail , o ashab ki bimedikleri konulari danisacak direk merci Resulullah yanlarinda olmasina ragmen, o ashabki ibadetlerini bugünkilerden cok cok fazla ve dogru yarine getirmelerine RAGMEN böyle bir uyari almislardir !!! Iman etmis bir topluluga neden Allah - Ey iman edenler , iman ediniz ! uyarisini yapmistir ??? düsünün. Onlarin imanlarindan bu denli sübhe edilmisken , sen iki takla bir bakla namazinla cennet e sahip olacagini mi saniyorsun ??? Yukaridaki saydigim cehaletler icinde imandan söz edilebilirmi ? Ashab a gelen uyari nedendi sorusunun cevabini anlayislarini sorgulayan insanlara verecegim. Halinden memnun olan zaten sormiyacaktir , ona cenneti mübarek olsun ne diyelim . KURAN ALLAH DILI , ONA BESERI YAKLASIRSANIZ BESERI CIKARLARINIZA GÖRE DÜZENLERSINIZ !!! ALLAH RESULÜNE ALLAH AHLAKI ILE AHLAKLANIN BUYURUYOR ! siz ne dersiniz ? KURAN Insanliga hitab eder , herhangi bir devlete , herhangi bir kabileye , herhangi bir topluma ,herhangi bir millete özel gelmemistir. ISLAM , icinde yasadigin dünya sartlarinin , dünyanin evrende ki boyutunun , her boyutun kendini icinde buldugu sartlarin ADIDIR . Evrende ve kainatta ne var ise ve her bir birimin isleyis sisteminin genel adidir ISLAM . Dolayesi ile evrende ve heryerde ne var ise ISLAM a tabidir ,kabul etselerde etmeselerde. Islam topluluklari diye ayri bir toplum anlayisi ni rededer ISLAM . ISLAM a göre her bir toplum IRK , RENK , CINSIYET ayirt etmeksizin ISLAM toplulugudur !!! Siz , toplumlarin inanclarinin adina ister hiristiyan ister musevi ister budizm ister baska izm ler koyun , HEPSI ISLAM KAPSAMI ALANINDADIR !!! Sadece bir takim gerceklerden habersiz olarak yasiyan bireylerin görüsleridir verdiginiz isimler. ISLAM i anliyamamis ( adi müslüman ) topluluklarin fikirleri dahi sadece BIR GÖRÜS TEN IBARETTIR . ISLAM INSANLARIN ICINDE YASADIGI SISTEMIN ADIDIR !!! Inan veya inanma bu sistemin carkinin dislisisin !!! Evrensel düsünmeden , yerel veya kisisel algi araclarimiza göre degerlendirmelerle sadece insanlari siniflara katagorilere bölebiliriz. COK GEC OLMADAN , DÜSÜNCELERIMIZI UPDATE YAPMALIYIZ . BEYINLERINIZI DÜNDEN KURTARIN . DÜN DÜNDE KALDI CANCAZIM ARTIK YENI SEYLER SÖYLEMEK LAZIM CANCAZIM ! --------------------------------------------------------------- INSANLAR , BIRBIRLERININ BASKA VERSIONLARIDIR . KIMI ELESTIRIYORUZ ??? Saygilarimla Okyanus01
  22. slm cok heyecanli ve duygusal di yorumun.
  23. Ypreginize saglik,Allah hidayet versin bu tip kardeslerimize.
  24. Selam Dost Burasi bir demet insan in sergilendigi bir sofra , ben ise bir hic olarak seyretmedeyim bu alemi. Insanin cok degisik versionlarini göreceksin burada,lakin taktirin böyle oldugunu idrak etmis FAKR lar icin bu durum hic de yadirganir degil , yaniliyormuyum dostum ? Tanisma ümidiyle ,kal selametle
  25. KOYUN MU , INSAN MI ??? Koyunlar , “meee” dedi!. Coban , “sus” dedi!. Koyunlar , sesini yükseltti… Çoban, köpeklerini saldı!… Koyunlari bir telase sardı… Birleşelim, hepimizi de ısıramazlar ya dediler… Çoban, baktı köpekler yetmiyor, çevrede dolaşan bir kurdu yakaladı, tasmaladı; sürdü koyunların üstüne!. Kurt, sahibinin sesi oldu, seslendi koyunlara: “Koyunsun sen, koyun kal”!.. Koyunları koydular ağıla… Sağdılar onları, bağırta bağırta! Dedi çoban, “daha ne istiyorsunuz ağılda özgürsünüz ya”!. Koç, koyunları sattıktan sonra; çoban dilediğini niye yapmasın ki koyunlara!. Koyunlar, koyun!.. Niye oynanmasın ki onlara oyun!. Koyunların görevi, etini vermek; sütünü vermek; daha olmazsa postunu vermek!. Ağaların işi, eti yemek, sütü sağmak; postu ayaklar altına serip, üstüne basmak!.. Çoban, koyunlardan yana olacak değil ya!.. Elbette, ağaya yaranacak, yaltaklanacak; köpekleri salacak; kurda tasma takıp, koyunları korkutacak!. Koyunlar, koyun yaratılmış! Özgürlükleri, ağılda salınmak; eşini bulup, çiftleşip, kuzulamak; etiyle, kemiğiyle, derisiyle, kuzusuyla ağaya kulluk etmek!. Ağa, ağa yaratılmış!.. Elinde tüfengiyle at üstünde dolaşıp, çobanlara gözdağı verip; köpekleri ve kurduyla koyunları kontrol edip; onların etiyle sütüyle derisiyle beslenmek; gönlünden kopanla da çobanı ve köpekleri, kurdu beslemek!. Koyunlar bilmez “Diyet”; ki kesip versinler kollarını; kurtarsınlar başlarını!… Köpekler terk etmez ki ekmek yediği kapıyı!.. Kurt tasmayı yiyip kul oldu mu ağa kapısına, boynundaki özgürlük simgesi dik tüyler iniverirmiş ne gam; ağaya hizmet şerefiyle yaşar ya artık! Yalnızca ara sıra anar eski özgürlük günlerini, gözleri yaşlı… Bağımsız bir şekilde dağda bayırda dolaşıp, istediği gibi bağırıp, özgürlük naraları attığı günleri!. Ağa, güçlü!. Güçlü, haklı!. Ağanın, tüfengi var! Tüfengin mermileri var!… Mermilerin alacağı canlar var! İnsanlara, koyunlardan alınacak nîce ibret var!. “Bu kitapta her şeyi misâllerle anlattık Biz size” diyor Kur’ân… “Açıklanmadık hiç bir şey bırakmadık bu kitapta” diyor Kur’ân… Biz ise, sadece bir cilt içindeki sayfalarda yazılı kelimeleri anlıyoruz “kitap” denince… “OKU”nası “Kitab”ın yalnızca Kur’ân değil, içinde yaşamakta olduğumuz, “ALLAH” yaratısı SİSTEM ve DÜZEN dahi olduğunu fark edemiyoruz… Zor oyunu bozar!. Oyunu güçlü olan kazanır!. Güçlü olan oyunun kuralını koyar!. Namlu, “rest” dedi mi, hukuk “pes” der! Ceylanın şansı aslana yakalanmamaktır!. Yel değirmenleri Don Kişot’lara daima galebe çalar!. Haddini bilmeyene, güçlü olan, dilediğince haddini bildirir!. Geçerli sistemi “oku”yamayan, elini dişlilere kaptırır!. Yetmezse, boynunu da kaptırır! Karanlıkta kendini aldatanın, sabahı hüsranla başlar! Evet, bu gerçekleri görmek için, fark etmek, idrak etmek ve gereğini yaşamak için, gökten birileri mi gelmeli mutlaka? Mehdî mi inmeli gökten uzay aracıyla; Deccal mı beklemeliyiz ordusuyla hâlâ; yoksa İsa mı gelecek de koyunların özgürlüğü savaşını verecek? Ne zaman mûcize ve kerâmetler beklentisinden kurtulup, yaşamın gerçeklerini fark edeceğiz? Ne zaman, âlimin câhilden; zenginin fakirden; güçlünün güçsüzden; silahlının silahsızdan üstün olduğunu; onlara dilediklerini yaptırtabileceğini kavrayacağız? Kendi kendimize söylenip, kendimizi aldatmaktan ne zaman vazgeçeceğiz? Ağa güçlü… Güçlü haklı! Çünkü güçlünün tüfengi var! Gerçekler bu kadar açıkken dünyada, ne zaman akıllanacağız? Yoksa hiç mi akıllanma umudumuz yok bundan sonra? Koyun! Gelen, baktı, dedi… Koyun! Giden, baktı, dedi… Koyun! Evet, etiyle, sütüyle, derisiyle tüm verimiyle koyun! İnsan… Evet umarim bir ders cikarilmistir . Lakin koyun olan koyun alacagi bir ders te yoktur . Olsa olsa cobaninin emrine nasil daha iyi itaat ederim , olur kalin selametle
×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.