Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

gercekdusunur

Φ Yeni Üyeler
  • İçerik Sayısı

    6
  • Katılım

  • Son Ziyaret

gercekdusunur tarafından postalanan herşey

  1. selam, cenazem olduğu için cevabı gecikmeli veriyorum. namaz farsçadır.kuran-ı kerimde namaz adında hiç bir kelime yoktur, salat diye anılmaktadır.salat ise 77 ayrı şekilde geçer. içlerinde en kuvvetlisi duadır.ortaya aniden bir kitap çıkmamıştır. evet cahiliye dönemine bakalım. insanlar içki içip birbirini öldürürlermiş, kumar oynayıp hayatlarını heba ederlermiş, evlilik dışı ilişki kurup hayatlarını mahvederlermiş, tanrıları olan putlara tapıp ki onları bazen taştan yapar, bazen kurabiyelerden yapar tapınırlarmış. Tanrı hep öteleştirilmiş çünkü insanoğlu yakınında bir tanrı olmasını asla istememiş. Ötelerde gökyüzünde bir yerlerde olacakki hayatını doğrudan izlemeyecek.Sen tapındığın zamanlarda seni görecek. Oysa kuran ile birlikte ben Allah'ım uzaklarda ötelerde tanrı yok şah damarınızdan daha yakınım denilince işler değişmeye başlamış. o cahiliyye devrinden kalan kitap içki,kumar,fuhuş,yalan,dolan,aile bağı,kazanç,yemek konularında yol göstermiş.peki ya 2014 senesinde günümüzde durum nasıl dersin. Cahiliyye döneminde değiliz. İçki,uyuşturu her yerde.kumar son sürat. fuhuşa değinmiyorum bile.aile yapısı ülkemizinkine pek sözüm yok ama dünyadaki ortada.paraya giden her yol kabul görür vs.vs. ne değişmiş ben göremiyorum. allahtan en belirgin izleri ancak kuran-ı kerimi okuyarak bulursun. mistiksel, bilimsel, deneysel, algı ötesi ispatlar hepsi mevcut. günümüzde wireless sistemi ile haberleşiyoruz. datanın hangi yolu takip ederek gittiğini gösterebilir misin.uzanıp havada maili yakalayabiliyor muyuz?mutlaka wireless sistemi olan bilgisayar kullanmamız gerekiyor. Hayatımız boyunca hep bir sınava hazırlanıyoruz. Okul sınavları,ehliyet sınavları, yeterlilik sınavları.hepsini gerçekleştirmek içinde hazırlanmamız çalışmamız gerekiyor. Hayatımızında sınav hazırlık kitabı mevcut. Üniversite sınavı için bile verdiğin mücadeleyi düşün. Sonsuz varoluşun için yapacağın mücadelenin yanında nedir? Gelelim atom bombasına; atom çalışmalarını einstein icat etmiştir. ancak katliam için kullanıldığını gördüğünde keşke ayakkabı boyacısı olarak yaşasaydım ve bu günü görmeseydim demiştir. Aynı atom günümüzde ülkelerin elektrik ve enerji ihtiyaçlarını gideriyor. benim anlamadığım hammadde ve üretim ile ilgili nerede yasak var. yoksa onuda mı allaha havale ediyorsun. hammaddeyi üretip doğru şekilde de kullananda insan, yanlış şekilde kullananda insan. Sevgili dostum; sana hiç bir şekilde kızamıyorum. çünkü aynı şeyleri yaşadığım zamanlar oldu.Bende ilim ve bilime çok düşkün insanımdır. Şartlandırılmışlıklarımız ve önyargılarımız yüzünden hep kaybediyoruz.Zaten bu iki meseleden sıyrılmayı başardığın anda görüş alanın genişliyor. şartlanmışlık ve önyargılar: 1. adam: şuna bak. kulağına küpe takmış,saçını uzatmış allahsız kitapsız. 2. adam: tipe bak. sakalı çember, cahil,kafada takke örümcek beyinli.yobaz. bu olay buradan başlıyor. sonrasında herkes bu 2 tipleme içine sokuluyor.inanmayanlar 1. adam, inananlar 2. adam olarak görülüyor.şekilciliğide unutmayalım tabiki. Oysa kuran-ı kerimde ne sakaldan ne takkeden,ne küpeden nede uzun saçtan bahseder. Din kimsenin tekelinde değildir. Uygulama için bir lidere ihtiyacın yok. Kendin için yaparsın.Başkalarına kızıp yobazlığa atfedilecek bir kitap değil.Mezarlıkta 24 saat yayın yapıyor. Kuranı kerim evlerde yine putlaştırılmış bir şekilde yeşil örtüler içinde dokununca çarpılınacak bir şey olarak yüksekte asılı duruyor. İlk ayetinde "oku"dendiği halde gibi o-ku-ya-nı yok.Okuyanı olmadığı içinde anlayanı yok.İnanmayanı okumuyor anlıyorum, saygı duyuyorum ancak inanıda okumuyor. herşey kulaktan dolma şartlanmışlık ve önyargılar içinde devam ediyor.
  2. cevap: 1. cevap evrende sadece bizler yaşamıyoruz.kitap bizlerden önce yaratılan CİN'den bahseder. "CİN" adıyla işaret edilen; gerçeği itibarıyla insan gözü tarafından görülemeyen; bazen de sahip oldukları özellikler dolayısıyla, bazı insanlara maddemsi görüntüler verebilen bu varlık türünün yapısı iki katmandan oluşur: 1. CİN... Algılamada yetersiz kaldığımız "bilinç" türü... 2. PERİSPERİ denilen "holografik dalga beden"!.. Şimdi bunları inceleyelim... 1. CİN Kur'ân-ı Kerîm'de "CİN" kelimesiyle tanımlanan; halk arasında "peri", "dev", "hayalet", "CİN", "eCİNni", "iyi saatte olsunlar" diye bilinen; görüntülerine göre çeşitli isimler takılan; spiritlerin, ölmüş kişilerin "ruh"u sanarak çağırma yoluyla iletişim kurdukları; son olarak da anlattıkları masalları yutacak fikir düzeyindeki kişilere kendilerini "UZAYLI VARLIKLAR" olarak tanıtan, görünmeyen "bilinç varlıklar"dır!.. "NEFS"i itibarıyla varlığını, hayatiyetini, "ben" bilincini bundan önceki bölümde belirtmiş olduğumuz üzere mutlak "RUH"tan alır... Bilinç mükemmeliyeti olarak, evrende "İNSAN"dan sonra gelmektedir... Kendi varlığını bilebilmesi, perisperiye (dalga bedene) bürünmesinden itibaren olmaktadır ki, bu da Cinlerin bir nevi doğumu olmaktadır kendi yapılarına göre... Mutlak mânâda ölümü, kıyamet denen anda olmaktadır aynen insan gibi... Basit mânâdaki yani bizim umumi olarak anladığımız şekildeki ölümleri ise, kendilerine tayin edilmiş ömürleri sonunda perisperilerinden (dalga bedenden) soyutlanmaları tarzında olmaktadır...Cinler kendilerinden birisinin ölümlerini, onun aralarından kaybolmalarıyla anlarlar... Yaşama süreleri yani ömürleri hakikatta insanlarla aynı süre olmasına rağmen, yapı şartları ve özellikleri dolayısıyla, bu süre bazen bize göre 700-1000 yaşını bile bulmaktadır... Yani gerçekte, kendi öz zamanlarına göre 60-70 senelik ömürleri, bizim zaman birimimize kıyaslandığı takdirde, karşımıza 1000 seneye yakın bir ömür süresi çıkabilmektedir... Yapıları sebebiyle çok gelişmiş imkânlara sahip olmalarına rağmen, düşünce seviyesi, bilinç olarak, insanlardan üstün olanına da rastlanmaktadır... Şurası kesin olarak bilinmektedir ki, üstün insan, üstün Cinden daha üstün olmaktadır... Karakter olarak insandan daha zayıf bir yapıya sahiptirler... Olumsuz olarak adlandırılan davranışları çokça ortaya koymaya yatkındırlar... Ve genellikle bu çeşit işlerle uğraşırlar... En büyük özellikleri ve eğlenceleri, insanların zayıf taraflarından faydalanarak, müsait olan yapıları sebebiyle, onları kendilerine bağlı kılmak, istediklerini yaptırmak, âdeta kulları olarak kendilerine hizmet vermelerini sağlamak, taptırtmaktır... Şeytan diye bilinen, yahut da şeytana ait olarak bilinen işlerin tamamı gerçekte Cinlere aittir... Çünkü şeytaniyet, Cinlerin bir vasfıdır!.. CİNlerin dışında ayrıca, şeytan diye bir varlık yoktur... Cinler, hareketlilikleri ve madde kaydında olmamaları dolayısıyla, geçmişi tamamen bilebilmektedirler... Geleceğe ait bilgileri, gene yapıları dolayısıyla bir ölçüde bilmeleri mümkün olmakta ise de, detaya inememektedirler... Pek çok kere de geleceğe ait verdikleri bilgiler, yanlış çıkmaktadır. not:ayrıca günümüzde bilim adamları LEY HATLARI üzerinde çalışmaktadır.Ley Hatları, ilk kez 1921 yılında Batı dünyasında gündeme gelmiştir. Arkeolog Alfred Watkins eski Roma yollarını incelerken, bu yolların aslında daha eski uygarlıkların kullandığı yollar üzerine kurulduğunu görmüştür.Yeni uygarlıklar, eski uygarlıkların önemli merkezlerini kurduğu ley akışlarına sadık kalmıştır.Tarih boyunca Ley akışları üzerine anayollar, kiliseler, mabetler, stadyumlar kurulmuştur.Mısır piramitleri,Mexico piramit serisi,çindeki piramit serileri hep bu hatlar üzerindedir.Çalışmalar son halini aldığında dünya pozitif ve negatif enerjilerinin bu hatlardan devam ettiği keşfine gelinerek cinler üzerinde yoğunlaşmaya başlanmıştır. Dünyada bir çok gerçek medyum yaşamaktadır.Sürekli cinlerle haberleşme halindedir. cevap2: zalimlik,dugusuzluk, hissizlik ve gaddarlık insana ait özelliklerdir. doğru ve yanlışı insan olarak bilirsin.yolunu sen seçersin.insanların kendi yaptığı tüm pisliklerde kader ve allahı karıştırması cahilliktir.
  3. Neo Ali Cengiz oyunları hiç bir zaman bitmez.sureleri tek tek alırsan hiç bir şey ispat edemezsin.sen inanmamak için kendini programlamışsın.peki bunlarda aynı kitapta yazıyor ne demeli sence önce ön bilgi:Semâ deyince akla gelen göktür. Gök, yuvarlak dünyanın tamamını sarar. Önümüz, arkamız, üstümüz ve altımız semâ ile sarılmıştır. Semâ, yükseklik anlamını taşır. Araplar tavana, atın sırtına hatta yerden yükselen ota bile semâ derler. şimdi ayetler: Allah’ı benzeteceğimiz hiçbir şey yoktur. (Şura 42/11) “Gökteki ilah odur, yerdeki ilah da o. Bütün kararları doğru olan ve her şeyi bilen odur.” (Zuhruf 43/84) “Gökleri ve yeri altı günde yaratan odur. Sonra Arş’ı hâkimiyeti altına almıştır. Yere ne girer, ondan ne çıkarsa, gökten ne iner ve gökte ne yükselirse onu o bilir. Nerede olursanız olun, o sizinle beraberdir. Allah, yaptığınız her şeyi görür. Göklerde ve yerde hâkim olan yalnız odur. Bütün işler ona yönlendirilir.” (Hadîd 57/4-5) “İnsanı biz yarattık, ona şah damarından daha yakın olduğumuzdan içinin ona ne fısıldadığını biliriz.” (Kaf 50/16) daha doğmadan cennete cehenneme gideceğin belliyse şeytanın ne günahı var.hiç inanmayan bir insan olsan bile iyi ve kötüyü bilirsin.kötüyü seçersen sen seçersin iyiyi seçersen yine sen seçersin.yani sen neyi seçersen onun karşılığını yaşarsın. zavallı olan kitap değil sensin bence.okumadan araştırmadan burada ahkam kesmeyi seçiyorsun.hangi uzuvunla gülmen gerekeceğini bile bulamamışsın.önce saygı ve nezaket gerekir.nerede saygın nerede nezaketin?sanırım bu işin sonunda beni yok etmek bile isteyeceksin.senin ne farkın kaldı din için kelle kesenlerden söyler misin?onlarda kendi bildiklerinin doğru olduğunu sanarak yaşıyor, sende kendi bildiklerinin doğru olduğunu sanarak yaşıyorsun.tarihteki savaşlarda bunlardan çıkmamış mı?ben en iyisini bilirim benden başkası bilmez.ben en iyiyim diğerleri kötü.anlamaya çalışmak yok,dinlemeye çalışmak yok.direk saldır,cevap aldıkça sinirlen terbiyesizleş tekrar saldır.daha sonra küfür ve sonu şiddet. yobazlar sadece dindarlardan çıkmıyor. hepimiz elbette ki düşünen varlıklarız. tekrar ediyorum tanrı yok katılıyorum.çünkü allah var. ispat istiyorsun yol gösteriyorum yine saldırıyorsun.önceki yazılarımı okudun yada okumadın.ben çok iddialı olarak yazdım.önce dene sonra karar ver saldır.sen söyle bende deneyeyim. birbirimizi dinleyelim herşeyden önemlisi bu. sen dinlemezsen ben dinlemezsem bizler nasıl diğerlerinin bizi dinlemesini bekleyebiliriz ki?kitap sana göre bu zamana hitap etmiyor olabilir. saygım sonsuz.ama birde diğer yönünden düşün arapça lehçeyle yazılmış,bizdeki mealler yanlışlık olmasın diye direk türkçeye çevrilmiş.çoğunu anlayabiliyorsun ancak türkçeye geçerken illaki sorunlar meydana geliyor.bu işin profesör doktorları hepsi dalında değerli insanlar islam araştırmacıları.tefsir videolarından izleyip anladığın zaman çözüyorsun. dilbilimci insanlar arap dilini iyi biliyor. iyi geceler...
  4. selam, öncekilerin yaptığı bizi ilgilendirmez.her insan kendi hayatıını yaşıyor. “Ben” ve “tanrı” anlayışından kaynaklanan, maddeci görüşü baz alan “ATEİSTLİK”, bilim dünyasında iflâs etmiştir! Temelini yitirmiştir! Varlığın gerçekte TEK BİR olduğu fark edildikten sonra, bu ikilemden söz edilemeyeceği apaçık ortadadır. Kur'ân-ı Kerîm'deki “İhlâs Sûresi”, tamamen bu realiyeti kavratmak içindir, düşünebilen beyinlere! Çünkü “madde” kavramının gerçekliği kaybolmuş; madde-ruh ikilemi tükenmiştir derin bilim alanında; yani fizik bilim gerçekleri üzerine kurulu teori-fizik alanında! İnkâr edilesi, reddedilesi bir “tanrı” kavramı artık kalmamıştır... TEKİL bir varlık gözlenir olmuştur! Bilimsel bulgu ve tespit, “bir ben var bir de ÖTEMDE tanrı var” anlayışına son vermiştir! Esasen, bilim adamları dünyasında oluşmuş “ateist/tanrıtanımaz”lık; bu bilim adamlarının, yetişme süreci başlangıcında aldıkları, gökteki baba tanrı ve oğlu, anlayışına dayalı din terbiyesinden kaynaklanmıştır. Milyarla galaksiden oluşan uzay-evren gerçekliği önünde, gökte lokalize olmuş bir tanrının yanından oğlunu yollaması gibi bir saçmalığın sözkonusu olamayacağını fark eden beyinler; bu “tanrı” kavramını reddedip, “ateist”liği seçmişler ve kiliseye karşı çıkmışlardır. Kiliseler de onları afaroz edip, tukaka etmiştir! Oysa bu “ateist” bilim adamları, tanrının var olmadığı gerçeğini fark etmelerine rağmen; ne yazık ki, Hz. Muhammed (sav)'in açıkladığı Kur'ân-ı Kerîm'e, ismi “ALLÂH” olan bilgisine ulaşamadıkları için son noktayı koyamamışlardır. Kur'ân-ı Kerîm'in iki ana temel vurgusu vardır. a. Sadece ismi “ALLÂH” olan vardır O'ndan gayrı “yok”tur.. b. İnsan Rabbine (beyninin orijini olan Allâh Esmâsı bileşimine) kulluk (esmâ özelliklerini açığa çıkarmak) için yaratılmıştır Rabbi tarafından; Rabbi, varlığını oluşturan Allâh Esmâsıdır, dışardaki bir tanrı değil. Rab dilerse, O'nu, kendinde bulup tanıyabilirsin! Şimdi bu iki realite de, teori-fizik ve tıp noktasından şöyle dillendirilmektedir: Evren diye bildiğimiz, gerçekte, tümüyle bilgi/ilim olan, dalga/wave okyanusudur. Buna sınır getirmek imkânsızdır. Çünkü henüz bildiğimiz alan yüzde 4'tür. Gerisi dark madde ve dark enerjidir, ilimdir. Evrendeki tüm oluşumlar ve çevremizden tüm algıladıklarımız, bu bilgi dalgalarının, ismi beyin olan tarafından çözümlenmesiyle açığa çıkmaktadır. Bu TEK için, zaman ve mekândan veya bugüne kadar algıladığımız hiçbir sınırlayıcı kavramdan söz edilemez!.. Beyinler/şuurlar, varlıklarını oluşturan bilgi/ilim kapasitesi kadarıyla oluşan kendi dünyalarında yaşarlar; algılama organlarının alanına giren boyuttan algıladıkları kadarıyla. Evren içre evrenler, algılayanlara GÖREdir. Gerçekte ise TEK BİR vardır! ben kitaplardan okuyup ezberlediklerimi satmak için burada değilim.sana tüm benliğimle yemin ederim ki bu topicte ızdırap var, iç yangını var.ben bu yangını yaşadım ve atlattım.bak yolu daha önce yazdım.the secret'i youtube üzerinde izle.sonra öğrendiklerini uygula.farkı anladığın zamanda ki anlayacağına garanti veriyorum.esmaül hüsnayı oku.sonrası seni zaten kuran-ı kerime götürecektir.the secret müslümanlar tarafından hazırlanmamış.içinde dinsel bir konu dahi yok.ancak uygulamalarsonucu yaşayacakların seni varlık inancının doruğuna çıkarıp Allah inancının varlığıyla araştırmaya itecektir.çünkü artık istesende duramayacaksın.araştıracaksın en güzel cevabıda yine allahın yazdırdığı kitap kuran- kerimde bulacaksın.
  5. merhaba neo, benim anladığım allah kuran-ı kerimde hz.ademin iki oğlu arasındaki kavgayı anlatır ve sonunda kardeşlerden biri diğerini öldürür. kardeşini öldürdüğü için tüm insanlığı öldürmüş kadar suç işlemiştir. şiddet kesinlikle yasaktır.kuran-ı kerim sexi asla yasaklamaz.sadece evlendiğin kişi ile yapmanı söyler.Neden mi?insanlar aile olsunlar,kadınlar günümüzdede olduğu gibi istismar edilmesinler diye.iyi düşün istismarın sadece yatarak mı yapıldığını sanıyorsun.bir çok ünlü vücudunu göstermek zorunda,sesinden çok etinden para kazanmak zorunda.kliplerde hep kadın kullanılır,reklamlarda kadın kullanılır.yani 1500 sene evvelde kadın para kazanma metasıydı,günümüzdede aynı durum var. Zengin olmak,fakir olmak! bizler insanız.duygularımızın şiddet yoğunluğuna göre yaşarız.Aslında hep duygularımızdır bizi yaşatan.Kimse fakir olmayı seçmez.kitapta bahseder bu durumdan.kimi bizim gibi internetin başında sıcak evinde çay kahve içerek yazı yazar, kimi açlıktan ölmek üzeredir, kimi lağım çukuruna girerek para kazanır,kimi holding kurar.özyapımızdaki bencilliği atıp kuranda bahsettiği gibi paylaşmayı bilirsek eğer kimse aç,susuz,ekmeksiz,fakir kalmaz.lağıma girecek adamı bulamayınca kanalizasyon nasıl temizlenecek, herkesin patron olduğu dünyada işler nasıl yürüyecek,herkes zengin olsa kimse çalışmaz. Peki bir düşün senelerce para biriktirip bir serçe almış ahmet efendinin mi sevinç duygusu yüksektir,herhangi bir holding sahibinin oğlunun mercedes aldığındaki sevinç mi daha yüksektir.Zenginlik sadece parayla değil,duyguyla alakalı bence.sağlığın yerindeyse,huzurlu bir ailen varsa,geçimini sağlıyorsun en büyük zenginlik budur. Bağlıyorum.evet allah emreder.çünkü yarattığının nasıl biri olduğunu bilir.insanın doyumsuz olduğunu bilir.iddia ediyorum.bir insanın tek bir huyunu yıllarca uğraşsan değiştiremezsin.ancak kuranı okuyup anladıktan sonra insanın tüm yaşamı ve huyları değişir.Bende senelerce okumadım.Hep cübbeli sarıklı insanlara ve mezarlıklara havale ettim kuranı kerimi peki ne için.sakallı itici karanlık görünen insanlar mı sahiplenmeli sence.Kuran-ı kerimde allahın adını ve ayetlerini satarak ticaret yapamazsın yasaktır.oysa günümüze bak,mevlütler,kandiller hep para kazanma fırsatçılarıyla dolu. asıl bizler yani okuyup anlayanlar,korkmadan düşünüp analiz edebilenler sahiplenmeli kitabı.altın çağda yaşıyoruz.cübbede sarıkta emin ol son çağını yaşıyor.senden ricam 1 kere olsun baştan sona oku.kötü bir şey yada korkulacak birşey yok orada.okudukça anlayacaksın zaten.
  6. hepinize selam arkadaşlar, öncelikle evet sonuna kadar haklısınız.tanrı veya tanrılar yok. yalnızca allah var.tüm dinlerin altındaki en büyük emir insan olmaktır.insanca yaşamak ve insanca ölmektir.kesinlikle insanlar kendi elleri ile yaptıklarının sonucunu yaşarlar.insan en üstün özelliklere sahip varlıktır. allahın varlığına eminim ve şahadet ederim. bu konuda nasıl bu kadar emim söyleyeyim. The Secret kitabını okudum.Daha sonra videosunu izledim. Birebir öğrendiklerimi uyguladığımda yani duygularımı ve düşüncelerimi tam konsantrasyon halinde yaptığımda gerçekten bir çok şeyin değiştiğini farkettim. inanılmazdı ama bir tuhaflık vardı.daha önce inanmadığım olayları yaşamaya başladım.maddi durumum hızla düzeldi.pozitif yaşamı öğrendim.yine bir şeyler eksikti.bir gün esmaül hüsna kitabı geçti elime. allahın 99 isimi.o güne kadar hiç okumamıştım.okudum ve the secret olayının birebir durumunu orada gördüm. okuduğum güne kadar esmaların insanda yaşanacağını bilmiyordum.esma diye bir şey biliyordum ancak allahın isimleri olarak duymuştum. allahın kuranı kerimde bahsettiği insan ruhuna üfleme olayını bizzat esma durumlarından ortaya çıktığını farkettim. yani insan allahın isim özelliklerinin açığa çıkmasından varolmuş bir canlı. sonra kuranı kerimi okudum. dikkat edin o-ku-dum. okuyup geçmedim. prf.dr.mustafa islamoğlu tefsir videoları dahil inceleyerek anlayarak okudum. okudukça içimdeki yangınlar son bulmaya başladı. The Secret kitabında anlatılanların aslında allah tarafından tüm insanlara verilmiş nimetler olduğunu anladım. Ve evet açlıktan ölen afrikalı insanlar var peki onlar için neler yapıyorsunuz? Oysa kitapta her insanın yaşayacağı bir ev ve geçimini sağlayacağı paradan fazlasının saklanmadan paylaşılması gerektiği defalarca emrediyor. klişelere gelince 4 evlilik serbest, huriler nuriler vs. kitap tek evliliğin daha makbul olduğunu 4 evliliğin ise bizim atalarımızın,avrupalıların atalarının ve tüm insanlığının atalarının önceki devirlerde yaptığı gibi, savaşlarda ölen erkeklerin ailelerinin mağdur olmaması için serbest olabileceğini vurgular. hep yetim ve öksüzün hakkını gözetir. kitabı o-ku-duğun zaman sana seslenenin, seni uyaranın insan olmadığını çok ama çok iyi anlarsın. ilk ayette dediği gibi "oku" ama gerçekten anlamak isteyerek oku. biz insanız. keşfederiz, eğitiriz, hayvanlardan farklı olarak duygularımız vardır. akıl gibi muhteşem bir yapıya sahibiz. allah hepimize şah damarımızdan daha yakın. biri gerçekten bizi gözetliyor. ve zenginlik bu dünyada insanın başına gelebilecek en büyük lanettir. ölüm sonsuzluğun başlangıcı ve şu dünyada yaşadığın maksimum 80 sene için sonsuzluktaki varlığını yok etmeye değer mi düşün. not: önce gerçekten kuran-ı kerimi oku algıla, dünyada milyarlarca insan inanıyorken bir düşünün hepsi mi yanlış yolda.
×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.