yılmazbizans

Elbette fikirlerindendir ve bir konu karşısında, herkesin birbirine benzerlikleri olsa da herbirinin ayrı ayrı fikirleri vardır. Ancak asgari müşterek konularda (kişinin özel Yaşam alanlarına müdahale gibi) Gezi parkı örneğinde olduğu gibi kitleler bir desteğe ihtiyaç olmaksızın kolayca bir araya gelebilir. İnanç sistemleri daima insanoğlunu doğruya dürüstlüğe yöneltmek için üretilmişler ama her zaman da baskı aracı olarak kullanılmak için yozlaştırılmıştır.

İnsanları, inançları ya da inançsızlıkları ile değil, insani değerlere sahip olup-olmadıklarıyla değerlendirmek gerekir. Kanımca inanç konusunu bu değerlerin arasında görmek doğru olmaz çünkü insanlar istediği şeye inanmakta özgürdür.

Teşekkürler. Gloria'nın Dan Brown'un Cehennem kitabı üzerine açtığı başlığı incelerken buralara kadar geldim. Bir Devlet Üniversitesinde öğretim üyesi olarak çalışıyorum. Zamanla yeni bilgiler ve paylaşımlarla da beraber olmayı umuyorum.

"Bu sakin yerin son bulduğu yerde üzerinde harikulade mozaiklerin yer aldığı dört kapı vardı. Langdon her zaman bu mozaiklerin hayranlık verici olduğunu düşünürdü." Dan Brown'un, İç narteksi anlattığı bu bölümde yazarın bir yanlışı ya da unutkanlığı söz konusu olmalı. Genellikle Bizans kiliselerinde narteksten ana ibadet mekanı naosa, ordaki diğerlerinden daha geniş ve yüksek 3 giriş ile geçiş sağlanır. Bu olasılıkla Roma Zafer taklarından gelen bir özelliktir. Ancak Ayasofya'da bir istisna özellik vardır. Burada Naosa geçişi sağlayan kapı sayısı ne 3 ne de yazarın dediği gibi 4 değildir. Burada ortadaki geniş ve yüksek olan toplam 9 kapı vardır. Bu vesile ile Gloria'ya ben de teşekkür etmek isterim. Bu albümün değerlendirilmesi gerçekten çok güzel olur. Kitaba geçenlerde ilk başladığımda forumla tanıştım hemen sonuna kadar okumadım. Sindirebilmek açısından günde 50-100 sayfa okuyordum ve her okuma sonrası, forum sayfalarında ilerleyerek kitabi bir kez daha zihnimde ve gözümde canlandırmış oluyordum. Söz konusu albüm okuyucuya ileri ufuklar açıyor ama bu resimdeki yerleri gördü iseniz kitaptan aldığınız zevk daha da artıyor, özellikle benim gibi bir sanat Tarihçisi için. Geçen yıl eşimle Roma'ya gitmiştik. Yolculuk öncesi tamamı Roma'da geçen Melekler ve Şeytanlar filmini TVde izlemiştik. Roma'daki gezilerimizi yaptığımız bir akşam üstü yorgunluğunu odamızda çıkarırken İtalyan TV kanallarını karıştırırken bir film başlangıcına denk geldim. Garip bir önsezi ile eşime istermisin "Melekler ve Şeytanlar" başlıyor olmasın dedim. Ve aynen film başladı, Romanın büyük bölümünü görmüş olan biz bu defa filmi farklı gözlerle izlemiş, Türkiye'de izlediğimizden daha fazla keyif almıştık.

11 Temmuz 2013 itibarı ile sitedeyim. Bir Devlet Üniversitesinde öğretim üyesiyim. Dan Brovn'un Cehennem kitabı için Gloria'nın hazırladığı sayfaya erişmek beni buraya getirdi.