
yanık ruh
Φ Üyeler-
İçerik Sayısı
10 -
Katılım
-
Son Ziyaret
İçerik Tipi
Profil
Forumlar
Bloglar
Fotoğraf Galeresi
- Fotoğraflar
- Fotoğraf Yorumları
- Fotoğraf İncelemeleri
- Fotoğraf Albümleri
- Albüm Yorumları
- Albüm İncelemeleri
Etkinlik Takvimi
Güncel Videolar
yanık ruh tarafından postalanan herşey
-
ATAİST ARKADAŞLAR LÜTFEN OKUYUN
yanık ruh şurada cevap verdi: YA SETTAR başlık Dini Konular - Din - Dinler
Turkcell Arçelik Koç Holding Sabancı Holding Vestel Procter & Gamble Zorlu Holding Microsoft Boyner Holding Mavi Jeans gibi büyük şirketler şirket hisselerinin yüzde ya tamamına ya da 50den fazlasına sahipler.Kurgu yada karmaşa açısından bakarsak evrenin sahip oldukları düzenden çok daha basit bir yapıya sahipler.Yağmurun yağması,insanların nefes alması,doğum ölüm gibi vs. uğraşacak yada belli bir düzende olmalarını sağlayacak herhangi bir zorunlulukları yok. Bana göre bir insanın yaratılması bir şirketi kurmaktan çok daha zor o yüzden uğraşacak çok işleri yok diyorum. Bu şirketlerlerin sahipleri genel olarak şirkete en büyük söz hakkına sahip olmaya çalışıyorlar.Bunun nedeni sadece ego, tatmin olmak ya da ne bilim buna benzer birşey değil tabiki de.Büyük bir düzenin sağlanması gereken kuruluşta son söz sahibinin tek kişi olması son derece önemli! Sonuçta bir ipte iki cambaz oynamaz Biraz uzattım ama sonuç olarak söylemek istediğim şey: evrenin içinde milyonlarca galaksi var, galaksiler evrende toz zerresi,galaksiler içinde trilyonlarca gezegen var,gezegenler galaksiler içinde toz zerresi,gezegenlerin içinde biz insanlar sayısız.....Toz zerresi içinde toz bile olamayan biz insanlar birşeyleri yönetme çabası içindeyiz ve bir şirketi yönetirken bile anlaşmazlıklar başını alıp giderken nasıl olurda bu kadar kusursuz bir düzeni bir kaç Yaradan var etmiş olabilir ve anlaşma içinde bu mükemmelliği yönetebilirler??? Ayrıca sen Rabbimi görmemiş olabilirsin ama benim Rabbim kendini gizlemiyor görmek isteyen konuşmak isteyen herkesi huzura davet ediyor hemde her an...Ne zaman ne de mekan ayırt ediyor.GÖRMEK İSTERSEN VE HATTA KONUŞMAK İSTERSEN İNAN BENİM RABBİM SENİ DE HUZURA KABUL EDER YETER Kİ SEN BUNU İSTE... -
Tanrının Varlığı Konusunda Ortaya Atılan Teleolojik Kanıtlar
yanık ruh şurada cevap verdi: omar123 başlık Dini Konular - Din - Dinler
İnanan insanın yüzünde güleçlik vardır, kalbindeyse hüzün. Gönlü herşeyden geniştir, nefsi herşeyden alçak. Yücelikten nefret eder, şöhrete düşmandır, gamı gussası uzundur, düşünmesi derin, susması fazladır. Vakti yoktur, çok şükreder, çok sabreder, düşünceye dalmıştır. İhtiyacı olanları görünce, kendi ihtiyacını hatırlamaz bile. Huyu güzeldir, geçinmesi hoş ve yumuşak. Şeref bakımından serttir, huy bakımından alçak. Bunlar gerçek müslümanların sadece birkaç özelliği. -
Tanrının Varlığı Konusunda Ortaya Atılan Teleolojik Kanıtlar
yanık ruh şurada cevap verdi: omar123 başlık Dini Konular - Din - Dinler
İslamiyetin hayvanları; Ayet ve Peygamber emri düzeyinde ilgiye taşıması, onlara eziyet edilmemesi, aşağılanmaması konularında sergilediği titizliği anne şevkati düzey ve duyarlılığındadır. Günümüzde, Allah'ın (cc) en mükerrem yaratığı insana her türlü işkence ve zulümler hâlâ uygulanırken, Hz. Peygamber'in (SAV) hayvanlara bunların yapılmasını yasakladığı görülmektedir. Hz. Peygamber (SAV) Müslümanlara, sadece insanlara değil, bütün canlılara karşı merhametli olmalarını öğretmiştir. Merhametli olanlara Rahman (yani merhamet sahihi olan Allah) merhamet eder. Yerde olanlara merhametli olun ki, gökte olanlar da (melekler) size rahmet etsin. Yine yukarıda ifade edildiği gibi, "Haksız olarak bir serçeyi öldürenden, Cenab-ı Hak kıyâmet gününde hesap soracaktır. Ayrıca Hz. Peygamber (SAV)'ın, kuşların yuvalarının bozulmamasını, yumurta ve yavrularının alınmamasını da emretmiştir. Bir yuvadan aldığı yavruları torbasına doldurup şehre getiren birine Peygamber Efendimiz onları derhal analarının yanına, aldığı yuvaya iade etmesi uyarısında bulunmuştur. Böylece bu sevimli yavrularının anne yuvalarında ve tabii ortamda özgürce büyümeleri temin edilmiştir. İslam medeniyetinin özünü ve hayvanlara bakış açısını çok iyi yansıtan bir diğer örneği ise Peygamber Efendimizin yakın arkadaşlarından Abdullah b. Mes'ud'dan öğreniyoruz: “Allah'ın Resulüyle bir seferde idik. Yanında iki yavrusu bulunan serçe biçiminde bir kuşa rastladık. Yavruları yakalayıverdik. Bunun üzerine anneleri, feryat ederek kanatlarını çırpmaya başladı. Resulullah dönüp de yaptığımızı görünce: 'Bunu yavrusundan kim ayırdı? Yavrularını ona iade edin” dedi. Biz de onları serbest bıraktık.[40] Görüldüğü gibi, Hz. Peygamber, hayvanların ve kuşların korunmasını, onlara eziyet edilmemesini, temizlik ve bakımlarının yapılmasını, yaratılışlarına uygun işlerde kullanılmasını, fazla yük yüklenmemesini, av yasağı koyarak rast gele eğlence için avlanılmamalarını emretmiştir. Bir gün peygamberimiz etrafında oturanlara şu hikayeyi anlatmıştı: Yolda gitmekte olan birinin susuzluğu arttı. Hemen bir kuyuya inip suyundan içti. Çıkınca, susuzluktan dilini çıkarıp soluyan ve rutubetli toprak yalayan bir köpekle karşılaştı. Adam kendi kendine, 'bu hayvan da benim gibi susamış' deyip kuyuya indi. Papucunu su doldurdu, ağzıyla tutup yukarı taşıdı ve köpeğe sundu. Bundan dolayı Allah bu kulunu övdü ve günahlarını bağışladı." Bunun üzerine arkadaşları:“Hayvanları sulamakta bize de sevap var mıdır?' diye sorduklarında Rasulullah şöyle cevap verdi: "Yaşamakta olan her canlıyı sulamakta sevap vardır." Hayvanlara kötü davranmayı yasaklayan Peygamber Efendimiz, "Bir kadın, bağlayıp yemek vermediği ve yer haşerelerinden yemesi için serbest bırakmadığı kedi yüzünden cehenneme girdi." diyerek bu konuda bizleri uyarmıştır. Peygamber Efendimiz, çalıştırılan hayvanlara, insanlar gibi dinlenme hakkı vermiş ve yolculuk sırasında yapılan dinlenmelerde öncelikle hayvanların ihtiyaç ve istirahatlerinin sağlanması vurgulanmıştır. Sahabeden Enes b. Malik bize şu hikayeyi anlatmaktadır: "Biz bir konaklama yerine geldiğimizde hayvanların yüklerini çözüp (onları istirahate terk etmeden) namaza başlamazdık." İslam bırakın insanları hayvanlara bile bu kadar değer veriyor.Kendi bilmez köhne zihniyetli insanlar dini kendi çıkar ve isteklerine göre yorumlayıp bu islam diniymiş gibi davranıyorlar.Oysa yapılan pekçok şeyin İslamla alakası yok. ÇÜNKÜ İSLAM AKIL VE MANTIK DİNİDİR.AKLA UYGUN OLMAYAN AKILLA ÇELİŞEN HİÇBİRŞEY İSLAM DA YOKTUR VAROLAMAZ. -
Tanrının Varlığı Konusunda Ortaya Atılan Teleolojik Kanıtlar
yanık ruh şurada cevap verdi: omar123 başlık Dini Konular - Din - Dinler
Gerçekten inanan kimseler zorla dayatma yada baskıyla birşeyleri kabul ettirmeye çalışmaz.Çünkü İslam dininde istemeden yürekten kabul etmeden hiçbirşeyin hükmü yoktur.Önemli olan kalbin birşeyleri kabul etmesidir. Birşey daha merak ediyorum: bu akıl almaz düzenin var olması sadece üç beş fizik yada doğa kanunuyla açıklanabilir mi? Bu mükemmel düzeni bu kadar basite indirgemek ne denli doğru? -
Tanrının Varlığı Konusunda Ortaya Atılan Teleolojik Kanıtlar
yanık ruh şurada cevap verdi: omar123 başlık Dini Konular - Din - Dinler
Kimsenin dinini yada inancını sorgulamak gibi bir terbiyesizlik yapmak istemem ama okuduğum kadarıyla birşey merak ediyorum.Amacım inanca burun sokmak gibi birşey de değil.Sadece evrenin, doğanın, yaşamın vs. gibi oguların nasıl oluştuğunu nasıl açıklıyorsunuz yada neyle temellendiriyosunuz merak ediyorum... -
Tanrının Varlığı Konusunda Ortaya Atılan Teleolojik Kanıtlar
yanık ruh şurada cevap verdi: omar123 başlık Dini Konular - Din - Dinler
Sen Allah'ın varlığına mı kanıt arıyorsun? -
Kuran'da “Ben kırık kalplerdeyim” cümlesinin geçtiği bir ayet var mıdır?
yanık ruh şurada cevap verdi: gloria başlık Dini Konular - Din - Dinler
Rabbim'in mekana, olguya, eşyaya yada bizim aciz dualarımıza ihtiyacı yok.Çünkü bütün herşey zaten onun.Sevmek ve sevilmek gönülden geçen muhabbet...Algılanması zor manevi duygu...Bazen kelimeler yeterli olmaz var olan durumu anlatmaya...- 22 cevap
-
- Ben Kırık Kalplerdeyim
- Mevlana
-
(ve 2 diğerleri)
Yapıştırılan Etiketler:
-
Tanrının Varlığı Konusunda Ortaya Atılan Teleolojik Kanıtlar
yanık ruh şurada cevap verdi: omar123 başlık Dini Konular - Din - Dinler
Kanıt; bir şeyin DOĞRULUĞU, GERÇEKLİĞİ konusunda kanı verici belge, delil.Sonurguya ulaşan bir uslamlamanın dayandığı gerçek,delil. Kanıt kelimesinin sözlük anlamı bu hani merak ediyorsun yaa o yüzden yazma gereği duydum. Bir de biraz vaktini alacak ama şunu okumanı rica ediyorum. Bir üniversite profesörü öğrencilerine şu soruyu sorar; - Var olan her şeyi Allah mı yarattı? Cesur bir öğrenci ayağa kalkar ve yanıtlar. - Evet, her şeyi Allah yarattı! Profesör sorusunu yineler ve öğrenci yine 'evet efendim' diye yanıtlar. Profesör devam eder; - Eğer herşeyi yaratan Allah ise ve şeytan var olduğuna göre şeytanı da Allah yaratmış olur ve çalışmalarımızda uyguladığımız 'kesinleştirme' prensibine göre de (haşa) Allah şeytandır. Öğrenci böyle bir önerme karsısında şaşırır ve yerine oturur. Profesör ise öğrencilerine bir kez daha Allah’ın bir efsane olduğunu kanıtlamaktan ötürü oldukça mutludur. Bu arada bir öğrenci ayağa kalkar ve -Bir soru sorabilir miyim profesör? der. Profesör de sorabileceğini söyler. Öğrenci ayağa kalkar ve - Soğuk var mıdır? diye sorar. Profesör; - Nasıl bir soru bu böyle? Tabiî ki vardır, diye cevaplar. “Sen hiç soğuktan üşümedin mi?' Öğrenci; - Aslında, fizik yasalarına göre soğuk yoktur, hayatta/gerçekte biz soğuğu, sıcaklığın yokluğu olarak düşünürüz. Herkes veya nesneler o enerji oradaysa veya bir şekilde enerji iletiyorsa onu deneyimler. Örneğin, mutlak 0 (-460 derece F) sıcaklığın kesin yokluğudur (hiç olmadığı seviyedir). Bütün maddelerin bu seviyede reaksiyon verme özellikleri bozulur ve değişir. Soğuk yoktur, o yalnızca sıcaklığın yokluğunda duyumsadıklarımızı tarif etmek için yarattığımız bir kelimedir, der ve devam eder, - Profesör, karanlık var mıdır? Profesör; - Tabiî ki vardır. Öğrenci cevaplar: - Korkarım gene yanılıyorsunuz efendim. Çünkü karanlık da yoktur. hayatta/gerçekte karanlık, ışığın yokluğudur. Biz ışık üzerinde çalışabiliriz ama karanlığı çalışamayız. Gerçekte, biz Newton'un prizmasını kullanarak beyaz ışığı kırar ve renklerin çeşitli dalga uzunlukları üzerinde çalışabiliriz. Ama karanlığı ölçemeyiz. Bir basit ışık ışını karanlık bir mekânı aydınlatarak karanlığı kırmış olur. Yani karanlığı geçersiz kılar. Siz belli bir mekânın/uzayın ne kadar karanlık olduğundan nasıl emin olursunuz? Işığın miktarını ölçersiniz! Bu doğrudur değil mi? Karanlık insanlık tarafından, ışığın olmadığı yer/mekân için kullanılan bir kelimedir. Son olarak öğrenci profesöre gene bir soru sorar; - Efendim şeytan var mıdır? Bu kez profesör pek emin olamamakla birlikte yanıtlar; - Tabiî ki. Açıkladığım gibi, biz onu her gün, her yerde onu görürüz. Şeytan/kötülük, bir kişinin başka bir kişiye her gün sergilediği insaniyetsizliğinin bir örneğidir. O, dünyadaki işlenmiş bütün suçlarda, şiddette yer alır. Bunların hepsi şeytanın kendisinden başka bir şey de değildir, der. Öğrenci devam eder; - Şeytan yoktur efendim. Yani o kendi başına yoktur. Şeytan basit olarak, aynen karanlık ve soğukta olduğu gibi insanın Allah’ın yokluğunu tarif etmek üzere yarattığı bir kelimeden ibarettir. Allah şeytanı yaratmadı. Şeytan/kötülük, insanın Allah sevgisini yüreğinde duyumsamadığı zaman edindiği tecrübelerin bir sonucudur. O aynen, sıcaklığın olmadığı yere gelen soğuk ya da ışığın olmadığı yere gelen karanlık gibidir. Profesör yerine oturur. Genç öğrencinin adı ALBERT EINSTEIN'dir. Umarım kanıt konusunda aklın, maddenin, varlığın, farklı anlamlar taşıdığını bazen bazı yargıların farklı algılanması gerektiğini vurgulayabilmişimdir. -
Kuran'da Miras Paylaştırmada Matematiksel Hata.
yanık ruh şurada cevap verdi: TAKLAMAKAN başlık Dini Konular - Din - Dinler
Sen nefes alırken ciğerlerin 10 dk da bir dinlenme ihtiyacı mı duyuyor? Kalbin atarken arada bir atmaktan vazgeçip çay kahve içmeye mi gidiyor? Ya da arada bir gözün görmekten sıkılıp yemek mi yemeye kadar veriyor? RABBİM bu kadar basit mekanızmaları sorunsuz işletmeyi becerebiliyor ama ne tesadüfi bir durumdur ki üç beş paçavradan ibaret olan dünya malının dağılımını beceremiyor!!! Tebrik ediyorum mükemmel bi açık yakalamışsınız ama hala nefes alabildiğiniz için teşekkür edebilecek bir varlık bulamamışsınız....- 671 cevap
-
- Kuranda Miras Paylaşımı
- Matematiksel Hata
-
(ve 2 diğerleri)
Yapıştırılan Etiketler:
-
Tanrının Varlığı Konusunda Ortaya Atılan Teleolojik Kanıtlar
yanık ruh şurada cevap verdi: omar123 başlık Dini Konular - Din - Dinler
Yazılanları okumak biraz ürkütücü.İnsana acı veriyor.Günümüzün gelişmiş modern insanı nefes almayı mı unuttu?Hiç durup düşünemiyor mu? Bu kadar kusursuz nefes almayı sağlayan sadece makinalar mı yoksa varlığı var olan ama bir türlü kabul edilmeyen ilahi bir güç mü? Günümüz insanının modern dünyanın gelişmiş yaratıkları herşeyi düşünebiliyor ve herşeye çözüm üretebilyor ancak sonsuzluğun tek sahibi RABBİM -haşa- birşeyleri düşenemiyor öyle mi?Yaşanan şeyler sadece insanlara ibret olsun ve ders alınsın diye ancak insanoğlu öylesine yaratılmış ki benlik duygusu hep ben ben ben diye çığlık atıyor ve görmezden geliyor herşeyi. RABBİM bizi gaflet uykusundan uyandırsın ve hepimizin gözünü açsın.