Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

yazarömerbekirkazan

Φ Üyeler
  • İçerik Sayısı

    28
  • Katılım

  • Son Ziyaret

yazarömerbekirkazan tarafından postalanan herşey

  1. yazarömerbekirkazan

    İLK DAVA

    İLK DAVA ÖZET Umut, 23 yaşında genç bir avukat olarak mezun olmuştu.Gelecekle ilgili güzel hayalleri vardı.Hocası Orhan Çelik'in yanında stajyerlik yaparken, ilk davasını almanın heyecanı içindeydi.Nereden bilecekti ki bu ilk davanın ona mutluluk değil,büyük sıkıntılar getireceğini Çocukluk aşkı olan Dilek'le evleneceği günün hayali içindeydi.U- mut, ilk davasının çalışmalarını yaparken bir taraftan da nişan hazırlıkları yapıyordu. Umut ile Dilek nişan heyecanı içindeyken, Dilek'in kardeşi Engin durmadan başını belaya sokup, problem yaratıyordu.Beklenen gün gel- mişti.Umut ilk davasını yani ilk zaferini kazanmıştı.Bu zaferden sonra Umut ile Dilek nişanlanmıştı.İkisi de çok mutluydu.Fakat bu mutluluk uzun sürmedi.Dilek'in kardeşi Engin'in ölüm haberi her ikisini de yıkar.Bu yıkılış olayların adeta başlangıcıdır.Cenaze töreninden çıkışta Umut'u sürpriz bir şekilde gözaltına alırlar.O anda neler olduğunu hiç kimse anlayamamıştı.Bütün her şey emniyette ortaya çıkar. Umut, Engin Bora'yı yani Dilek'in kardeşini öldürtmekle suçlanmak- taydı.Öldürme sebebi de Dilek'in babasının serveti gösterilmekteydi. Tüm bunlar yaşanırken, bu olaylara tek sevinen Dilek'in başında be- lalısı olan Cengiz Kara'dır.Cengiz Kara, Dilek ile evlenmek için bü- tün kötü şeyleri yapabilecek olan bir adamdır.Dilek onu değil,Umut'u sevmektedir. Umut cinayetle suçlanırken, Umut'un tesadüfen tanıştığı Mehtap Sol- maz isimli bayan akla alınmayacak çirkin ithamlarda bulunmaktadır. Mehtap Solmaz'ın anlattığına göre Umut, Mehtap'ı başkalarının elin - den kurtarmış ve aralarında bir arkadaşlık başlamıştı.Bunun zamanla aşka dönüştüğünü ve birlikte olduklarını iddia ediyordu.Sürekli ona Engin'i öldürüp,Dilek'le evlenip babasının tüm servetine el koyduktan sonra kendisiyle evleneceğini söylediğini iddia ediyordu.Mehtap bu yalanları söylerken yalnız değildi.Umut'un ilk davasında kurtardığı Hasan Güneşli de Umut'un ona Engin Bora'yı öldürmesi için para teklif ettiğini söylemektedir.Bütün bu plan karşısında Umut'un yapacak hiç bir şeyi kalmamıştır.Hocası Orhan Çelik bile onun suçlu olduğuna inan- mış ve davayı yarıda bırakıp gitmiştir.Umut'un mahkemesi ertelenmiş, Umut cazaevine gitmişti.Kimse ziyaretine gelmiyordu.Onu en çok yıkan şey ise ailesi ve Dilek artık ona inanmıyordu. Umut'un fakülteden arkadaşı olan Bülent, gazete okurken tesadüf o- larak Umut'un haberini görür.Hemen cezaevine gider.Umut'u perişan bir halde saçı sakalına karışmış görünce çok üzülür.'Benim tanıdığım Umut böyle yıkılmazdı.' diyerek Umut'u umudunu kaybetmemesini ve da- vayı alacağını söyler.Umut'a tek inanan kişi Bülent olmuştur.Bülent ne kadar uğraşsa da Umut'un suçsuzluğunu ispat edememektedir.Bu arada Cengiz Kara Umut'u kötüleyerek Dilek'i soğutmuştur.Onunla nişanlanma- yı başarmıştır. Kara duruşması geldiğinde Mehtap Aolmaz herkesi şaşırtarak doğrula- rı söylemeye başlamıştır.Asıl suçlu Cengiz Kara'dır.Mehtap Solmaz ve Hasan Güneşli'nin yaptıkları itiraflara göre her şeyi Cengiz Kara planlamıştır.Umut ile ilgili her şey bir senaryodan ibarettir.Umut beraat etmiştir.Ancak çok kırgındır ve kimseyle görüşmek istememekte- dir.Arkadaşı Bülent'e mektup yazarak, İstanbul'dan ayrılacağını söy- ler. Sahilde boş boş gezinirken kalp krizi geçiren bir adama yardım eder. Bu adam kötü talihinin dönüm noktası olacaktır.Adı Hakkı Yıldırım o- lan bu adam İzmir'in çok zengin kişilerindendir.Umut'un hikayesini dinledikten sonra onunla İzmir'e gelmesini teklif eder.Umut bu tekli- fi kabul eder. Hakkı Yıldırım'ın holdinginde avukat olarak çalışmaya başlar.Aldığı bir arazi davasını araştırmaya başlar.Karşı taraf davayı bırakması için Umut'a baskı yapmaktadır.Fakat Umut bu araziyi sokak çocukları için barınma yurdu yapacağından, bu davayı kazanmakta ka- rarlıydı.Kötü kaderinin değiştiğini zannederken tekrar etrafını kara bulutlar sarmıştı.Bir gün işe giderken başına şüpheli bir trafik ka - zası geldi.B u kazadan sağ kurtulmuştu ama doktorlar bir süre yürüye- meyeceğini söylemişlerdi.Bunu duyan Umut tekrar hayata küsmüştür. Tedaviyi kabul etmemektedir.Umut'u çok seven Hakkı Bey,Umut'u tekrar hayata bağlamanın yollarını düşünmektedir.Son çare olarak eski nişan- lısı olan Dilek'i almaya İstanbul!a gider.Dilek'e herşeyi anlatır ve İzmir'e gelirler.Umut Dilek'i görmek istememektedir.Onu hala sevmek- tedir ama ona olan kırgınlığı geçmemiştir.En kötü zamanlarında yanın- da olan Bülent Umut'u ikna ederek Dilek ile görüşmesini sağlar ve onu hayata bağlar.Umut, Dilek'le artık barışmıştır ve tedavi olmaya baş- lamıştır. Yaklaşık iki yıl sonra kötü anılarla ayrıldığı İstanbul'a döner.Ar- tık yürüyebilmektedir.Dilek ile yarım kalan mutluluklarını tamamlama- nın artık zamanı gelmiştir ve evlenirler.Bu mutluluğu perçinleyen Sa- adet Gül isminde bir de kızları olmuştu.Ama onun üstüne de Cengiz Ka- ra'nın gölgesi düşmüştü.Onun da peşini bırakmayıp, neler yapacak acaba? ÖMER BEKİR KAZAN
  2. yazarömerbekirkazan

    Büyük Zafer

    BÜYÜK ZAFER Bugün büyük zaferin yıl dönümü yani iki yüz elli üç bin şehitimizin ölüm yıl dönümü peki; onlar niye gözünü kırpmadan ölüme doğru gittiler. Neden acaba hiçbir çıkar gözetmeden bu vatan toprağı için kendilerini canlarını veda ettiler. Nedeni açık gelecekteki nesillere yani bizler için veda ettiler. Şimdi onlar bize neler bıraktılar: YAŞANACAK BİR VATAN TOPRAĞI VE AL SANCAKLI BİR BAYRAK BIRAKTILAR. Bizler için peki biz bunlara laik olabiliyor muyuz acaba biz bu mirasa ne kadar sahip çıkıyoruz diye sorgulamamız gerek kendimizi sorgularken şöyle bir etrafımıza bir bakalım ki böyle kolay çalışmadan, zorlukları çekmeden bunca eziyeti yaşamadan bize canlarını veda ederek bu bırakılan hediyeye kötü evlat gibi bırakılan mirası bir hiç uğruna çarçur edip yabancılara satmamalıyız. Düşünmeliyiz acaba bu bize kalan toprak ne şekilde kazandılar kim bilir kaç annenin akan gözyaşı var. Kaç bin şehit’in kanları var. Bu bize bırakılan toprak üzerinde duyarsız olmayalım altında yatanları vebalini düşünelim acaba bize haklarını helal ederler mi? Sorarım kendimize; öbür dünyada bize bırakılan emanet topraklara ihanetlik etmeyelim nasıl onlardan bizlere kaldıysa bizlerden de çocuklarımıza kalmasına fırsat verelim bu topraklarda hala başkalarının gözleri var unutmayın. ‘’.BU TOPRAKLAR BİZİM SAHİP ÇIKALIM’’ SAYGILARIMLA Ömer Bekir KAZAN 18.03.2012
  3. BEN KİMİM? Merhaba Ben Ömer Bekir Kazan, 19.11.1976 Bakırköy/İstanbul doğumluyum. Bu isim benim gayri resmi ismimdir. Kanuni ismim . Ser kan kazandır. Kendi isteğim ve arzum üzeri Ömerbekir kazan ismi almış bulunmaktayım. Ben bir bedensel engelliyim doğum anında anneme vurulan bir iğne yüzünden beynimdeki bazı sinir hücreleri ölmüş bunun yüzünden kendi ihtiyaçlarımı göremez hale gelmişim, ellerimi dahi kullanamamaktayım. Tüm ihtiyaçlarım annem ve babam tarafından karşılanmaktadır. Bu sebepten dolayı okula gidemedim. Buna rağmen hayattan kopmadan bütün inancımla yaşamaktayım. Bütün fikirlerimi kolayca beyan ettiğim için , bu yönümden ötürü herkes tarafından sevilip ve sayılan bir insanim. hatta arkadaşlarım tarafından da ‘hazır cevap ‘ biri olarak tanınmaktayım. Ben 3 çocuklu ailenin ilk ve tek erkek çocuğuyum. Babam bir işçi emeklisi 20 yıl boyunca bir bankada çalıştı daha sonra 6 yıl boyunca T.E.K’ unda çalıştı ve buradan emekli oldu, emekli olduktan sonra özel bir şirkette 7 yıl çalıştı 2001 şubat krizinden sonra işten çıkarıldı. İşten çıkarıldıktan sonra benle ilgilenmeye ve vakit geçirmeye başladı. Annem ise ev hanımı günlerini ev işleriyle ve vakit kaldıkça benimle geçiriyor, söylediğim gibi ben aklımdan başka hiç bir şeyimi kullanamıyorum. 1993 yılından bu yana bir arkadaşımın tavsiyesiyle duygularımı ve fikirlerimi kağıda dökmeye ve şiir yazmaya başladım. Çoğu zaman geceleyin tasarlayıp sabah olduğu zaman yanıma ilk gelen kişiye şiirlerimi yazdırırım, o günden bu güne kadar 65 adet şiirim var ve bunları ‘Ayrılık Rüzgarları’adlı Şiir kitabında topladım. 2000 yılında kendimi bambaşka bir şey yapmaya ittim. Hayaller kurup adı umut olan bir avukatı canlandırıp roman haline getirdim buda benim için ne kadar zor olsa’ da yazmak beni seven arkadaşlarım ve kardeşlerimin desteğiyle zoru başarıp romanımı bitirdim .Bunu yazarken bi yandanda Dünya gündeminde yaşanan olayları kendi bakışımdan deneme gibi denemelere de Dillendirip kağıda Döktüm.(Bunlar,50 adet denemeleri NE OLDU BİZE BÖYLE?KİM LERİN KUKLASIYIZ?adlı Kitap haline Getirdim.Bu Benim Okuma Yazma Bilmeden Çıkardığım 3. kitap oldu.Okuma Yazma Olmadan 3 kitap çıkarmakta kalmadı okuma yazma olan bi insanın zor öğrendiği İngilizce kursuna yazıldım ve bunuda başardım.Daha sonra Adeta Hayatı Tersinden yaşarmış gibi okuma yazma öğrenip İlk okul 5 sınıf diplomasını aldım.Bu yolda Bana yazılarımı yazan sevgili arkadaşlarıma ve kardeşlerime teşşekür eder, bana güvenip yardımcı olan herkese saygılarımı sunarım. ÖMER BEKİR KAZAN
×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.