lvnt

Matematik sınav ı LYS -1 ve yabancı dil sınav ı LYS -5, yarın ; sosyal bilimler sınav ı LYS -4, 17 Haziran'da edebiyat ve coğrafya sınav ı LYS -3, 23 Haziran'da; fen bilimleri sınav ı LYS -2 ise 24 Haziran'da gerçekleştirilecek. Türkiye'de 81 il merkeziyle Lefkoşa'da gerçekleştirilecek LYS 'lerin, sabah oturumu saat 10.00'da, öğleden sonra oturumu ise saat 14.30'da başlayacak. LYS 'nin tüm sınav larına 871 bin 313 aday girecek. Sınav lar 6 bin 560 bina ve 95 bin 158 salonda uygulanacak. LYS 'lerde yaklaşık 286 bin kişi görev alacak. LYS 'de ilk gün matematik ve yabancı dil sınav ları yapılacak. Yarın sabah oturumunda yapılacak LYS -1'e (matematik) 619 bin 133, öğleden sonra oturumunda yapılacak LYS -5'e (Yabancı Dil) 49 bin 543 aday katılacak. LYS -1'de, matematik ve geometri testleri yer alacak. Matematik testinde 50 soru bulunacak ve 75 dakika cevaplama süresi verilecek. Geometri testinde 30 soru bulunacak ve 45 dakika cevaplama süresi verilecek. Geometri testindeki soruların 8'i analitik geometri sorusu olacak. Testler ayrı soru kitapçıklarında bulunacak ancak tek cevap kağıdı kullanılacak. Öğleden sonra yapılacak LYS -5, tek oturumda uygulanacak ve toplam 120 dakika sürecek. Sınav da adaylara 80 soru sorulacak. Yabancı dil sınav ı Almanca, Fransızca ve İngilizce olmak üzere üç dilde yapılacak. Bu testlerde sözcük ve dil bilgisiyle çeviri, okuduğunu anlamayla ilgili sorular yer alacak. Testlerin her biri ayrı soru kitapçığında bulunacak. Aday, LYS başvurusunda belirttiği yabancı dilden sınav a girecek. 17 Haziran Pazar günü ise sosyal bilimler sınav ı LYS -4 gerçekleştirilecek. Saat 10.00'da başlayacak LYS -4'e 385 bin 659 aday girecek. Tek oturumda uygulanacak ve toplam 135 dakika sürecek LYS -4'te, tarih, coğrafya-2 ve felsefe grubu testi yer alacak. Tarih testinde 44 soru için 65 dakika, coğrafya-2 testinde 16 soru için 25 dakika, felsefe grubu testinde ise 30 soru için 45 dakika cevaplama süresi verilecek. Felsefe grubu testinde, 10 psikoloji, 10 sosyoloji ve 10 mantık sorusu yer alacak. Tüm sınav larda testler ayrı soru kitapçıklarında bulunacak ancak tek cevap kağıdı kullanılacak. Sınavdaki yasaklar Adayların sınav a gelirken yanlarında mutlaka ''2012-LYS Sınav a Giriş Belgesi'' ile fotoğraf ve TC kimlik numarası olan ''nüfus cüzdanı'' veya ''pasaport'' bulundurmaları gerekiyor. Bu belgeleri eksik olan aday, mazereti ne olursa olsun LYS'ye alınmayacak. Bir aday, bu belgeleri yanında olmadığı halde sınav merkezi yöneticilerinin, bina ve salon sorumlularının veya ÖSYM temsilcilerinin kararıyla herhangi bir salonda sınava alınmış olsa bile bu adayın sınavı ÖSYM Başkanlığınca geçersiz sayılacak. Sınav binalarında hiçbir eşya sınava alınmayacağından, adayların sınav binalarına bu belgeler dışında herhangi bir eşya getirmemeleri gerekiyor. Sınavda kullanılacak kalem, silgi, kalemtıraş, saat gibi gereçlerle şeker ve peçete bütün adaylara ÖSYM tarafından sağlanacak. Adaylar sınava şeffaf pet şişe içinde su getirebilecek. Sınavların yapıldığı binalara girişte, adayların ve sınav görevlilerinin üstleri emniyet görevlilerince elle ve dedektörle aranacak. Adaylar çanta, cep telefonu, saat, kablosuz iletişim sağlayan bluetooth gibi cihazlarla kulaklık, kolye, küpe, yüzük (alyans hariç), bilezik, broş, metal para gibi metal içerikli eşyalar ve her türlü elektronik/mekanik cihaz sınav binasına kesinlikle alınmayacak. Sınavın yapıldığı bina içerisinde sınav öncesinde, sınav sırasında ya da sınavdan sonra bu tür cihazları taşıdığı tespit edilen adayın sınavı geçersiz sayılacak. Bina girişinde yığılmaya yol açılmaması için adayların, çanta ve benzeri eşyalarını sınava girecekleri binalara getirmemeleri, sınava metal aksesuar içermeyen sade bir kıyafetle gelmeleri, sınavdan en az 1 saat önce sınav yapılacak bina önünde bulunmaları, sınav salonlarına zamanında alınabilmeleri açısından son derece önem taşıyor. Sınava girecek adayın yüzünün, kimlik tespitini sağlayacak biçimde açık olması gerekiyor. Sınav başladıktan sonra tuvalete gitmek yasak Adaylar, sınav salonuna 2012-LYS Sınava Giriş Belgesi ile nüfus cüzdanı veya pasaportları kontrol edilerek alınacak, sıra numaralarının bulunduğu yerlere oturtulacak. Yerine oturan aday, sınava giriş belgesiyle nüfus cüzdanı veya pasaportunu sırasının üzerine koyacak. Salondaki görevliler de ilk olarak adayların tek tek kimlik kontrollerini yapacak. Gerekli kimlik kontrolleri ve yerleştirme işlemleri tamamlandıktan sonra salon başkanı sınavda uyulacak kurulları adaylara hatırlatacak. Üzerinde adayın fotoğrafı, TC kimlik numarası, adı ve soyadı bulunan cevap kağıtlarıyla içinde kalem, silgi, şeker ve peçete bulunan kutular dağıtılacak. Sınav başladıktan sonra adayların ilk 120 dakika ve son 15 dakika içinde sınav salonunu terk etmeleri yasak. Sınav sırasında adaylar, kısa bir süre için bile olsa (tuvalete gitmek dahil) sınav salonundan çıkmayacak. Bu durumdaki adaylara kesinlikle izin verilmeyecek. Sınav salonundan her ne sebeple olursa olsun çıkan aday bir daha sınav salonuna alınmayacak ve sınavın ilk 120 dakikası dolana kadar sınav binasında bekletilecek.

Cumhurbaşkanlığı Basın Merkezi'nden yapılan yazılı açıklamada, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün Danıştayüyeliğine Tarım İşletmeleri eski Genel Müdürü İsmail Hakkı Sayın'ı seçtiği duyruldu. Açıklamada şu bilgiler yeraldı: "Sayın Cumhurbaşkanımız, Danıştay Üyeliğine; Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın 155'inci ve 2575 sayılı Danıştay Kanunu'nun 8 ve 9'uncu maddeleri gereğince, Tarım İşletmeleri eski Genel Müdürü İsmail Hakkı Sayın'ı seçmişlerdir." 3 KANUNA ONAY Cumhurbaşkanlığı Basın Merkezi'nden yapılan yazılı açıklamada; Cumhurbaşkanı Abdullah Gül 'ün üç tane kanuna onay vererek yayımlanması için Başbakanlığa gönderdiği duyuruldu. Söz konusu kanunlardan bir tanesinin 6322 sayılı 'Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun" olduğu belirtilirken, Cumhurbaşkanı'nın onayladığı bir diğer kanun ise, 6323 sayılı 'Hazine Müsteşarlığı Tarafından Temsil Edilen Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Maliye Bakanlığı Tarafından Temsil Edilen Kırgız Cumhuriyeti Hükümeti Arasındaki Borç Silme Anlaşmasının Onaylanmasını Uygun Bulunduğuna Dair Kanun' olarak açıklamada yer alıyor. Ayrıca; 6324 sayılı 'İzmir EXPO Alanı Hakkında Kanun'un da, Anayasa'nın 89'uncu maddesinin birinci fıkrası ile 104'üncü maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendi uyarınca yayımlanmak üzere Başbakanlığa gönderildiği bildirildi.

Terör örgütü propagandası yapmak suçundan Erzurum Özel Yetkili 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılanan Mardin bağımsız Milletvekili Ahmet Türk , Ankara 12'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nin iki kez verdiği 'ifadesinin alınması için zorla getirilme kararına' rağmen ifade vermeye gitmedi. Ağrı'nın Doğubayazıt İlçesi'nde 22 Ocak 2011 günü yaptığı konuşmada 'terör örgütü propagandası yaptığı' iddia edilen Ahmet Türk hakkında Erzurum Özel Yetkili 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde 9 Mayıs 2011'de dava açıldı. Hakkında 8 yıla kadar hapis cezası istenen ve 12 Haziran seçimlerinde Mardin'den milletvekili seçilen Ahmet Türk 'ün Ankara'da olması nedeniyle talimatla ifadesine başvurulması için Erzurum Özel Yetkili 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi, Ankara 12'nci Ağır Ceza Mahkemesi'ne yazı gönderdi. Ancak Ankara 12'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nin iki kez zorla getirilme kararına rağmen Ahmet Türk ifade vermeye gitmedi. Türk'ün, ifadeye gitmemesi üzerine davanın yeni duruşma tarihi ;2 Ağustos 2012 olarak belirlendi.

Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, Fethullah Gülen Hocaefendi'nin bu hasreti bitirip Türkiye'ye dön mesini arzuladıklarını ifade etti. Bulgaristan Başmüftüsü Hacı Mustafa Aliş'i kabulünde basın mensuplarının Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Fethullah Gülen Hocaefendi'yi Türkiye'ye davet etmesinin hatırlatması üzerine Bozdağ, "Muhterem Fethullah Gülen Hocaefendi, Türkiye'nin yetiştirdiği önemli kıymetlerden birisidir. Geçmişte yaşanan bir kısım huzursuzluklardan dolayı ülkesinden ayrılmak zorunda kalmıştır. Uzunca bir zamandır ülkesine uzaktan ama gönül açısından da bir o kadar yakından hizmet ettiğini biliyorum. Ama artık uzaktan değil, Türkiye'ye dönmesinde, Türkiye'ye dön üp hasretin bitmesinde fayda vardır. Türkiye'den ayrılmak zorunda kalan bütün insanları geçmişte Türkiye'ye davet ettik. Onlardan biri olan Kemal Burkay geldi şu an ülkesinde yaşıyor. Türkiye'nin değerlerinin Türkiye'nin dışında olmaktansa Türkiye'nin içinde hizmetine devam etmesi gerektiğini her defasında ifade ettim." dedi. Gelip gelmeyeceği ile ilgili soruya da Bozdağ, "Kendi takdiridir. Bizim arzumuz, bizim dileğimiz bu hasreti bitirip Türkiye'ye dönmesidir." diye konuştu. Kürt sorunu ile ilgili bir soruya da Bozdağ, "Kürt sorununu çözecek tek lider Sayın Başbakandır. Çünkü Türkiye'de Kürt sorununun çözümü tartışmasını yıllar önce Rahmetli Özal yapmıştı. Ömrü vefa etmedi. Ondan sonra Sayın Başbakan Türkiye'nin yönetiminde görev alana kadar çözüm endeksli bir tartışma yapılmadı. Yapanı da hem medya hem siyaset hem de başkaları ağır bir şekilde itham etti. Çözüme yönelik tartışmayı başlatan lider Başbakanımızdır. 2005'de Diyarbakır'da yapılan konuşma, partinin 2001 programına konulan fikirler, yaklaşımlar ve 2009'da Milli Birlik ve Kardeşlik Projesiyle atılan adım ve süreç içerisinde yaptıklarımız bizim bu meseleye çözümle ilgili yaklaştığımızın göstergesidir. Bu meseleyi çözmek büyük bir yiğitlik ve cesaret ister. O da Sayın Başbakanımızda var." açıklamasında bulundu.

Münevver Karabulut’un ailesinin avukatı Rezan Epözdemir, 19 Mayıs’ta İstanbul Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı’na Hayyam Garipoğlu’nun yurtdışına kaçabileceğini bildiren bir dilekçe verdi. Epözdemir’in 21 Mayıs’ta ikinci kez başvurduğu Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı, durumu infaz savcılığına bildirdi. Savcılık, 21 Mayıs’ta Garipoğlu’nun Lüleburgaz’daki adresine çağrı kâğıdı gönderdi. Çağrıda, Garipoğlu’nun 10 gün içinde Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı İnfaz Bürosu’na teslim olması gerektiği yer aldı. Tebligata yanıt verilmediği için Garipoğlu’nun Levent’teki evine ikinci kez tebligat yollandı. Bu adresten de dönüş olmayınca Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı, Garipoğlu için 12 Haziran’da yakalama kararı çıkardı. Garipoğlu görüldüğü yerde gözaltına alınarak, Asayiş Şube Müdürlüğü’ne götürülecek. Garipoğlu, önce Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı’na, ardından da cezaevine gönderilecek.

İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı'nın eskort kızları kullanarak askeri belgeleri ele geçiren şebekeye yönelik yürüttüğü soruşturmanın son dalgasında gözaltına alınan 49 şüpheliden işlemleri tamamlanan 21'i muvazzaf, 1'i askeri sivil memur, 3'ü de emekli asker toplam 25 kişi adliyeye sevk edildi. Şüpheliler arasında yer alan 1'i albay, 1'i de binbaşı rütbesindeki 4 kadın muvazzaf subayın ise maddi menfaat karşılığında, şebeke elemanlarıyla, mağdur askerler arasında belge alışverişiyle kuryelik yaptıkları ileri sürüldü. İzmir Emniyet Müdürlüğü'ne 2009 yılında e-posta ile gelen ihbar sonrasında başlatılan soruşturma, muvazzaf askerlere kadar uzanan fuhuş, şantaj, tehdit, askeri belgelerin ele geçirilmesi operasyonuna dönüştü. Yaklaşık iki yıl süren araştırmaların ardından Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekiplerinin düzenlenlediği operasyonun ilk dalgasında, şebekenin fuhuş kanadı lideri Denizli Pamukkale Üniversitesi öğrencisi 25 yaşındaki N.K. ile liderlerden Marmaris'teki marinanın sahibi B.Ö. tutuklandı. Geçen ay yapılan ikinci dalgada da N.K.'ye bağlı, askerleri tuzağa düşürmekte kullanıldıkları ileri sürülen eskort kadınlar gözaltına alındı. Her iki operasyonda da tehdit ve şantajla gizli askeri bilgileri ele geçirdikleri iddiasıyla 13'ü muvazzaf toplam 45 kişi tutuklandı. ADLİYEYE SEVK EDİLDİLER Şebeye yönelik düzenlenen ilk iki operasyonda ele geçirilen ve üzerlerinde gizli, çok gizli ve kişiye özel ibarelerinin bulunduğu askeri belgelerin incelenmesinin ardından 16 ilde düzenlenen son dalga operasyonlarda ise, 45'i muvazzaf asker, 3'ü emekli asker, 1'i de sivil memur olan toplam 49 zanlı, gözaltına alındı. Merkez Komutanlığın'daki işlemleri tamamlanan 21 Muvazzaf asker ve askeri sivil memur ile Kaçakçılık ve Organize Suclarla Mücadele Şube Müdürlüğü'nde sorgulanan 3 emekli asker, bugün sabah saatlerinde adliyeye sevkedildi. Askeri radar noktalarının, uçakların konumlarının, mühimmat depolarının yerlerini sızdırdıkları öne sürülen zanlılar, adliye binasının arka bölümündeki mahkum girişinden büyük bir gizlilik içerisinde içeriye alındı. KADIN ASKERLER KURYELİK YAPMIŞ Önceden adlarını belirledikleri önemli askeri birliklerde kilit noktalarda görev yapan askerleri, bilinçli yapılan trafik kazalarının ardından eskort kızlarca tuzağa düşüren şebekenin belge alışverişinde ise bu kez kadın muvazzaf askerleri kullandığı öne sürüldü. Aralarında 1 albay, 1 binbaşı da olan 4 kadın muvazzaf askerin, mağdurlardan alınan askeri belgeleri şüphe çekmeden şebeke elemanlarına ulaştırdıkları iddia edildi. Kuryelik karşılığında maddi menfaat sağlayan kadın muvazzafların, kendi görev yaptıkları birliklerden de yine belge sızdırdıkları da öne sürüldü. GENELKURMAY DA BİLGİLENDİRİLDİ Bu arada operasyonunun başlamasıyla birlikte, hemen her bölümde Genelkurmay Başkanlığı yetkililerinin de soruşturmanın ayrıntıları dışında askeri belgeler konusunda bilgilendirildikleri öğrenildi. Gerek Genelkurmay hukuk müşavirliğinin, gerekse askeri yetkililerin belgeler konusunda ayrıca inceleme başlattıkları da iddia edildi. Gözaltındaki diğer zanlıların da, işlemlerinin tamamlanmasıyla adliyeye sevkedilecekleri bildirildi. Soruşturmanın henüz kapanmadığı, alınan ifade ve belgeler doğrultusunda yeni operasyonların da yapılabileceği öğrenildi.

CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu Türk Metal İş Sendikası'nın genel kurulunda siyasilere seslendi: Gelin terör sorununu TBMM çatısı altında konuşalım Kılıçdaroğlu konuşmasında siyasilere şu çağrıyı yaptı: Önyargısız bir araya gelmeliyiz. Ben çağrımı Türk Metal İş'in Genel Kurulu'nda yineliyorum. Gelin TBMM çatısı altında bir araya gelelim. Bu sorunu nasıl çözeceğimizi konuşalım. Siyasetin de barışabileceğini gösterilim. Eski ve keskin duruşlarımızdan vazgeçelim. Vatandaşlardan aldığımız oyun hakkını verelim. Bunu yaparsak bu ülkenin barışına, geleceğine en büyük katkıyı sunarız.

İstanbul 15. Ağır Ceza Mahkemesi, Ergenekon davasında tutuklu olan CHP Milletvekili Mehmet Haberal’ın mahkemeye gönderilmeyen sağlık raporuna ilişkin soruşturmada, 5 profesör, 1 hemşire ve 2 refakatçi hakkındaki iddianameyi kabul etti. Sanıklar Prof. Dr. Erhan Kansız, Prof. Dr. Cengiz Çeliker, Prof. Dr. Zerrin Yiğit, Prof. Dr. Hatice Sezer Karcier, Prof. Dr. Nazmi Gültekin, hemşire Şengül Arı ve refakatçiler Muhammet Hüsrev ile Erkan Özhun hakkında, “Ergenekon terör örgütüne yardım etmek” suçundan 7.5 yıl ile 15’er yıl arasında hapis cezası istendi. İddianamede cezaevine girmesi engellenen Haberal’ın, holter cihazına sokulmadan önce adrenalininin artırılması için bir kadının ayarlandığı öne sürüldü. İddianamede şöyle denildi: “Bu yolla sanığın (Haberal), değerlerini normalden farklı çıkararak bu durumun raporlara yansımasını ve sanığın hastanede yatarak tedavi edilmesinin amaçlandığı değerlendirilmiştir.” İddianamede Şengül Arı’nın ikametinde ele geçirilen ajandadaki notlara da yer verildi. İddianameye göre Şengül Arı’nın, Haberal hakkında yazdığı 1-2-3 Şubat tarihli notlarda şu ifadeler yer aldı: “...Ama ondan önce holter takıldığı dönemde adrenalinini yükseltmek gerekiyordu. Muhammet çözüm bulacaktı. Bu nedenle bir şey yapması gerektiğini, yoksa benim yapacağımı söyledim. O bana 35-40 yaş civarında bir kız arkadaşı olduğunu ve küskün ayrıldıklarını söyledi. Belki adrenalin için faydası olabilirdi...”

Kardeşini seviyor musun sorusuna verilecek cevaplar; - Kardeşini seviyor musun?... “-Uyurken çok seviyorum...” -------- - Kardeşini seviyor musun?... “-Sevmiyorum ama bazen lazım oluyor?...” -------- - Kardeşini seviyor musun?... “-Çok seviyorum, hele bir bakkala gidişi var...” -------- - Kardeşini seviyor musun?... “-Benim ona kardeş olmamdan iyidir...” -------- - Kardeşini seviyor musun?... “-Seviyorum, ama kumbarasını daha çok seviyorum...” -------- - Kardeşini seviyor musun?... “-Çok seviyorum, 6 yıldır mutfağın yolunu unuttum...” -------- - Kardeşini seviyor musun?... “-Çok sevmem, ama bazen kum torbası da lazım oluyor...” -------- - Kardeşini seviyor musun?... “-Yol arkadaşı olarak fena değil...” --------