marti_name

bu iktidarın toptan bi tedavi olması gerekiyor

uat saka - 03 - hamsiye.mp3

tşkler

83 yıldır görmedik nerdeee aman sizde kalsın o düzen..komünizm neme lazım ilkçağa döneriz aman kalsın görecek kim kaldı ki ??? insan mı bıraktınız ? ya hapse yada toprağa yolladınız hepsini... ilkçağ beyninden düşüncesinden Mustafa Kemal Atatürk'ün DEVRİMLERİYLE çıktınız nasıl unutursun bunu ? afedersin unutmuş gibi gözüküyosunuz.unutamazsınız dert oldu çünkü içinize

Varolmanın sevincini yaşamanın bir yoluydu yakında gizlenen hazineyi bulmak ve bunun zevkine vararak yaşamak... Bu sefer değilse, bir dahakine...

plağım yok pikabımda yok ama eğer filmlerde gibiyse sanırım nostalji olmuş eserlerini plaktan dinlemek daha iyi olurdu

frozen sende olmasan...

Ayrılık Bir yerde bitiyor. Belki de başladığı yerde... “Ben ondan ayrılmak istemiyorum; bu ilişki için onun da biraz çaba sarf etmesini, sarf ettiğim çabayı fark etmesini istiyorum” diyordu genç kadın... Sonunda ayrıldılar. Göz göre göre, bağıra çağıra ayrıldılar. 12 limon isteyen bir kadına 3 limon getirmiş olmasının neden bu kadar önemli bir soruna dönüşmüş olduğunu hiç anlayamadı adam. “Aslında yaşadıklarımızdan çok farklı cümleler kurabileceğim yüzlerce şey yaşadık seninle” dedi kadın evi boşaltırlarken... “Haklısın, şu koltuk bu kadar büyük olmasa o bilardo masası bu eve sığarmış meğer...” diye veda etti adama... Ama siz niye ayrıldınız ki? Ne kadar da yakışıyordunuz birbirinize diyenlere rağmen ayrıldılar... *** Aslında... Ayrılığın sebebi olan cümleler, tavırlar, alışkanlıklar ayrıldıktan sonra da değişmiyor... Her karşılaştığında insan “iyi ki...” diyor... “İyi ki bitti...” Ya da... “Yazık oldu...” *** Bilmem siz ayrılığı becerebilenlerden misiniz? Yoksa bir türlü ayrılmayı başaramayanlardan mı? Ucunu bir türlü bırakmadığınız eski ilişkinizin diğer tarafına zarar vermeye çalıştıkça aslında sizin hayatınızı mı kemirip duruyor öfkeniz yoksa? Belki çocuğunuzu görmeyerek, aramayarak, maddi manevi destek olmayarak, özel günlerinde yalnız bırakarak, eski eşinizden intikam aldığınızı sananlardansınızdır. Yeni bir ilişki kurmuş olan eski sevdiğinizi durmaksızın karalayarak, hep ondan konuşarak, ne yapıyor diye takip ederek, ne kadar çok kişi onu aşağılarsa kendi basamağınızın o kadar çok yükseldiğini düşünenlerden misiniz ya da? *** Jennifer Aniston’ın vizyondaki filmi “Ayrılık”ı izledik geçen akşam kız kardeşimle. Hepimizin hayatındaki sıradan günlerden ve ilişkilerden hiçbir farkı yoktu. Ne bir iddiası, ne çözümü, ne öğretisi, ne ‘katharsis’i... Bir şehir hikâyesi işte... Hepimizin başından geçen... Ayrılığı becerebilmek gerek. Bittiği yerde yeni bir yola çıkmalı. Yola çıkarken yanına eskiden kalan hiçbir şeyi almamak da ilk katı kural olmalı... Filmdeki en kayda değer an genç kadının karşısındaki adamdan çok belki de kendisine “Çok farklı cümleler kurabileceğimiz yüzlerce durum yaşadık” itirafıydı... Öyle olmayabilirdi ama oldu... Ayrılığı giyinebilmek gerek!

1960'larda elektronik müziğin mistik düşünce ile (efsanevi tangerine dream grubu önderliğinde) buluşmasından doğan popüler müzik akımıdır. üç ayrı türü vardır: 1. essential new-age: tangerine dream geleneğini sürdüren, elektronik enstrümanların ağırlıkta olduğu tür.. başlıca temsilcileri: erken dönem kitaro, erken dönem vangelis, jean-michel jarre, david sylvian, erken dönem david arkenstone , oystein sevag, cusco, mike oldfield, ...

milletin kafası dağılsındiye yazdım günlerdir aynı mevzular

görmem lazım

helwamı yerdim

onun nesi sevilmez ki

şu hayat bilgisi ne ağır dersmiş hocam düşündüm, kararlıyım; ben adam olamicam!

ewücüm gel ben sana bana gelen kurabiyelerden ikram edeyim bi günde bu kadar şeye üzülülmez yaw

taaaa boludan kurabiye ekler pasta ve haydari geliyo bana hee hee heeytttttt

AA - ABD'de bir biyoteknoloji firması, insan embriyonlarına zarar vermeden kök hücre üretimini sağlayan teknik geliştirdi. Ancak sayıları az da olsa bazı araştırmacılar tartışmanın sona ermeyeceğini düşünüyor. Yeni teknikle erken aşamadaki embriyondan sadece bir hücre alınıyor ve bir dizi kök hücreyi döllemek için bu tek hücre kullanılıyor. Embriyonun geri kalanı sağlıklı bir insan olarak gelişme potansiyelini koruyor.

NEWYORK'TA ADI TÜRKÇE BİR RESTORAN... New York gazetesi, New York'taki Türk restoranı Şip Şak'ı ÖVE ÖVE bitiremedi New York'taki Türk restoranı Şip Şak, ABD gazetelerinde. Restoranın sahibi ve başaşçısı Orhan Yeğen'in de tanıtıldığı New York Times'taki haberde, 50 yaşındaki Yeğen, New York restoran camiasının en enteresan kişiliklerinden biri olarak tanıtılıyor. Yazar Frank Bruni'ye göre, daha önce Efendi, Beyoğlu, Deniz, Derviş, Divan restoranlarında çalışan Yeğen, Türk mutfağını yeniden canlandıran bir isim. Haberde 2004'te açılan Şip Şak'ın çok az müşterisinin Türk olduğuna da dikkat çekiliyor. Şip Şak'ın mönüsündeki en pahalı yemeğin 17 dolar (yaklaşık 25 YTL) olduğundan bahseden Bruni; kuzu eti, patlıcan ve yoğurt ağırlıklı mönünün en lezzetli parçalarından birinin İskender kebap olduğunu yazıyor. Şip Şak'ın New York'lu müdavimlerinin beğendiği diğer lezzetler arasındaysa patlıcan salatası, humus, salata, sucuk, mantı, baharatlı tavuk köfteleri, ızgara köfte ve 'Türk pizzası' yani lahmacun sayılıyor. Şip Şak'ın en çok dikkat çeken özelliğiyse, Yeğen'in hazırladığı bazı yemeklerin mönüye yazılmaması. Yeğen bu gizliliğin nedenini, yoğun günlerde hep aynı yemeklerin pişirilmemesi olarak açıklıyor. Sorulmazsa bu yemeklerin mevcut olup olmadığını öğrenmek mümkün değil, çünkü garsonlar özellikle belirtmiyor. Bruni başta tuhaf bulduğu bu durumun Yeğen'i tanıdıkça normal gelmeye başladığını anlatıyor. Zira ona göre Yeğen, fazla reklamı sevmeyen, enteresan bir lezzet ustası.

İddiaları böyle: Dünyanın ilk şişme jet ski'si o... 2.2 metreye 1.1 metre boyutlarında... Saatte 10 kilometre hız yapabiliyor... (24 Ağustos 2006 Perşembe) Şişme Jet Ski, benzinli; 1 litre benzin deposu kapasitesine sahip. Maksimum 10 km/saat hız yapabiliyor... Kullanıma bağlı olarak bir depo benzin ile 2 saat civarında çalışabiliyor...