Konunun üzerinden epeyi bi zaman geçmiş.. ama sorduğun soru birçok kişinin kafasını karıştırır özellikte.. şöyle ifade etmeye çalışayim
Bize denilsin ki ,,
Bir sınaw var. o sınawa girmek yada girmemek serbest. (ama sınawı geçen ile geçmeyen aynı şartlara sahip olmayacak tabiiki)
Bu sınawı bizi yoktan var eden Allah(c.c) yapıyor. Ve bu sınawa girmemek , olmamayı kabul etmek demektir. yok olmak demektir. .Yok olmak bir ceza değildir. Olmayan birşey acı çekebilirmi ? yada mutlu olabilirmi ? Sınawa girmemek yokluğu kabul etmek demektir. Bizler var olduğumuza göre bu sınawın içindeyiz, sınawın içinde olduğumuza göre varız..
Güzel şeyler isteyen bizler,bizi yarattığı için Allah'a şükür ettik. Ve bu sınawa girmeyi kabul ettik. iyinin ve kötünün ayıklanma süreci dünyaya gelen ilk insan(Hz.Adem.AS) ile başladı.
Dünyaya gelmeden önce Allah'a söz verdik. iyi ile kötünün ayrımında, iyi olan tarafta yer alacaktık. Ancak bu şekilde Allah'ın mükafatlarına nail olabilirdik. Sınawın başlamasıyla,vermiş olduğumuz sözler bize unutturuldu .. İnsanın aklına hemen şu soru geliyor.. Neden unutturuldu ?
Çünkü, dünyaya gelmeden onceki durumumuzu hatırlasaydık, düşünmemize gerek kalmadan cehenneme girmemek ve mükafat sahibi olmak için yaşayacaktık. Aklımızı kullanmamıza gerek kalmicaktı. Dolayısıyla içinde bulunduğumuz sınawın bir manası olmicaktı. iyi ile kötü tam olarak ayrılamicaktı. Çıkar'a dayalı bir hayat söz konusu olabilecekti.Bunun yerine,Allah(c.c) bize bu sınawı verebilmemiz için yardım ediyor. düşünmemiz için dikkat uyandırıcı deliller sunuyor. Sınawı kazanmak için düşünmek zorundayız.
Özetle, var olmayı istemekle, bu sınawı kabul etmiş bulunduk. Bizi yoktan var eden Allah'a borcumuz dur bu sınav. Bizi yoktan var edip, cennet'e girme şansı verdiği için ona ne kadar şükür etsek azdır. O bizi yoktan var etti. Bizler ancak ve ancak O'nunuz.