Zıplanacak içerik

*NATALIA*

Φ Süper Üye
  • Katılım

  • Son Ziyaret

*NATALIA* tarafından postalanan herşey

  1. Asabisi
  2. *NATALIA* şurada cevap verdi: arman başlık Forum Oyunları
    vuslat
  3. *NATALIA* şurada cevap verdi: arman başlık Havadan Sudan Konular
    Garsooon ( Gülsün ) Ordan bi bardak kola ver evladım hadi bakim
  4. Türkçe'si ve anlatması kıt olan
  5. Anlamadım Sende belasını bulanısın
  6. Pek bi nazik gördüm seni de ( öpemezsin keserim )
  7. Ben de seni sevsem mi ki Forumun garsonu
  8. Pek bi vur-kaç taktiği izler gördüm seni ( deşerim )
  9. Aynı şey senin için de gecerli canım Dır dır dııırr...
  10. Cok bilmiş olmaya yüz tutmuşu
  11. Pek bi geveze gördüm nie ki canın dayak mı istio ne
  12. Ders çalışıo olabilir
  13. 2. güsel gözlüsü
  14. Yah Canı sıkkın gördüm sanki ..
  15. *NATALIA* şurada cevap verdi: arman başlık Forum Oyunları
    Dj Akman
  16. Gülşen _ Ya Tutarsaa
  17. *NATALIA* şurada cevap verdi: arman başlık Forum Oyunları
    Kürdan
  18. *NATALIA* şurada cevap verdi: arman başlık Forum Oyunları
    Pırasa
  19. *NATALIA* şunu cevapladı bir başlıkta ileti içinde Forum Oyunları
    Valla çok güsel yasıon Erbay
  20. Şair gördüm seni Aşıklar topicine döktürmüşsün
  21. *NATALIA* şurada cevap verdi: arman başlık Forum Oyunları
    yoğurt
  22. Mutlu yıllar
  23. *NATALIA* şurada cevap verdi: TANİA HAYDE başlık Şiir Forumu
    VEDA Hani o, bırakıp giderken seni; Bu öksüz tavrını takmayacaktın? Alnına koyarken veda buseni, Yüzüme bu türlü bakmayacaktın? Hani ey gözlerim, bu son vedada, Yolunu kaybeden yolcunun dağda, Birini çağırmak için imdada, Yaktığı ateşi yakmayacaktın? Gelse de en acı sözler dilime, Uçacak sanırdım birkaç kelime... Bir alev halinde düştün elime, Hani ey gözyaşım, akmayacaktın? Orhan Seyfi ORHON
  24. *NATALIA* şurada bir başlık gönderdi: Şiir Forumu
    23 Ekim 1890’da İstanbul’da doğdu. 22 Ağustos 1972’de İstanbul’da yaşamını yitirdi. 1914'te Hukuk Mektebi’ni bitirdi. Meclis-i Mesuban’ın Kavanin Kalemi’nde memurluk, ardından gazetecilik ve öğretmenlik yaptı. Kurtuluş Savaşı sırasında İstanbul Hükümeti’ni destekleyen "Aydede" dergisinde çalıştı. 1946’da CHP’den Zonguldak miletvekili seçildi. 1950’de gazeteciliğe döndü. 1960’tan sonra Adalet Partisi’ne girdi. 1965’te bu partiden İstanbul milletvekili seçildi. 1922-1946 arasında Milliyet, Tasvir-i Efkar, Cumhuriyet, Ulus, Zafer, Havadis gazetelerinde mizah ve köşe yazıları yazdı. Yaşamının son döneminde Son Havadis gazetesinde yazarlık yaptı. İlk şiirleri arkadaşlarıyla birlikte çıkardıkları "Hıyaban" isimli dergide yayınlandı. 1917’de Yeni Mecmua’da çıkan şiirleriyle adını duyurdu. Türk şiirinde "Hecenin Beş Şairi" grubundan biri olarak ün kazandı. Yusuf Ziya Ortaç’la birlikte Papağan, Güneş, Ayda Bir, Çınaraltı dergilerini çıkardı. Şiire Aruzla başladı. "Fırtına ve Kar" isimli uzun şiirinde bunun başarılı bir örneğini verdi. Daha sonra Milli Edebiyat ve Genç Kalemler akımlarının etkisinde kalarak hece veznine döndü. Hece ile yazdığı şiirlerinde yalın bir dil kullandı. Divan şiiri kalıplarını hece veznine uyarlayarak yazdığı gazel benzeri şiirleri de var. Yirmiden fazla şiiri bestelendi. VEDA Hani o bırakıp giderken seni Bu öksüz tavrını takmayacaktın? Alnına koyarken veda buseni Yüzüne bu türlü bakmayacaktın? Hani ey gözlerim bu son vedada, Yolunu kaybeden yolcunun dağda Birini çağırmak için imdada Yaktığı ateşi yakmayacaktın? Gelse de en acı sözler dilime Uçacak sanırdım birkaç kelime... Bir alev halinde düştün elime Hani ey gözyaşım akmayacaktın? GEMİ Sahilden uzaklaşan, Yüce dalgalar aşan Beyaz kanatlı gemi. Şimdi bocalıyarak Götürüyor pek uzak Bir yere sevdiğimi. Ey gemi, senin için Bir tek acı söz demem. Ağlarım için için, Şikayetler edemem. Dilerim ki: Şu deniz; Korkusuz, tehlikesiz Geçilen bir yol olsun! Kolların ufka açık; Yürü, enginlere çık; Rüzgarların bol olsun! Gerçi sendin, bu sabah, Ayıran ikimizi. Fakat yine sensin, ah, Kavuşturacak bizi! GÖNLÜM Benim gönlüm bir kelebek Dolaşıyor çiçek çiçek. Tükenecek ömrü böyle Çırpınarak, titreyerek Ne şerefli bir adı var, Ne bir büyük maksadı var. Hergün biraz zedelenen İki ipek kanadı var Sabırlıdır, gözü toktur, Zavallının derdi çoktur. Yorulunca konacağı Bir yuvası bile yoktur. Herşey ona karşı durur, Güneş yakar, kış dondurur. Bazı tutar kanadından Bir fırtına yere vurur. Benim gönlüm bir kelebek Dolaşıyor titreyerek. Zavallının bir baharlık Ömrü böyle tükenecek! DİYORLAR Ölürsem yazıktır sana kanmadan, Kolların boynumda halkalanmadan, Bir günüm geçmiyor seni anmadan. Derdine katlandım hiç usanmadan... Diyorlar 'Kül olmaz, ateş yanmadan' 'Denizler durulmaz, dalgalanmadan!' Saadet benziyor boş bir seraba, Düşüyor her seven gönül azaba. Gelmiyor çekilen dertler hesaba, Diyorum'Sebep ne bu ızdıraba?' Diyorlar 'Kül olmaz,ateş yanmadan' 'Denizler durulmaz,dalgalanmadan!' YOLCULUK Veda ettim gençliğimin gamsız geçen rüyasına, Çıktım aşkın nihayeti bulunmayan sahrasına. Bilmiyordum yol neresi? Varacağım yer neresi? Dayanarak gidiyordum ilhamımın asâsına. Bu sahranın kanat germiş her yerine ıssızlıklar, Ufuklardan yalnız iki yıldız doğmus semasına. İki yıldız.. işte benim rehberim bu, yürüyordum; Nihayetsiz gecelerin daldım zulmet deryasına. Yürüyordum; dağlar geçip, uçurumlar atlıyordum, Tâbi oldum saçlarımda esen sevda havasına. Yürüyordum, gök gürlüyor.. yürüyordum, firtına var, Türüyordum, göğüs germiş bu dağların borasına, Bir ses duydum uzaklardan: "Seyfi, diyor, bir âfetin "Düştün siyah gözlerinin yine kara sevdasına!" DÜŞÜNCE Yıllar var ben onu hiç unutmadım O beni sorar mı hatırlar mı ki? Büsbütün silinip gitti mi adım? Gönlünün vefası bu kadar mı ki? Döktüğü yaşları unutmuş mudur? Kendini aldatıp avutmuş mudur? Vaadini tutmuş mu unutmuş mudur? Şimdi baskasına meyli var mı ki? Bilsem uzaklarda kimler aglıyor Kimlerin kalbini aşkı dağlıyor? Acep kederli mi yas mı bağlıyor? Yoksa eskisinden bahtiyar mı ki? O BEYAZ BİR KUŞTU O, beyaz bir kuştu, uzun kanatlı; Ardında ışıktan bir iz bıraktı. Yek gibi dağları aştı bir atlı, Arada bir engin deniz bıraktı. Uzaktan gelirken derin akisler, Kapadı geçtiğim yolları sisler. Tutuştu içimde birikmiş hisler; Gönlümü o kadar temiz bıraktı. O, beyaz bir kuştu ak kanatlıydı; Yel gibi dağları aşan atlıydı; Hayâldi, hayâlden bile tatlıydı; Ne ışık bıraktı, ne iz bıraktı

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.