Zıplanacak içerik

*NATALIA*

Φ Süper Üye
  • Katılım

  • Son Ziyaret

*NATALIA* tarafından postalanan herşey

  1. *NATALIA* şunu cevapladı bir başlıkta ileti içinde Forum Oyunları
    Rizenin uşağısın Forumun tek atışanısın Senin gibi yazan yok Sen buranın yazarısın İmza : Gülsün & Natalia
  2. Öyle Seninde sabıra , gülmeye
  3. *NATALIA* şurada cevap verdi: arman başlık Forum Oyunları
    sıcak
  4. *NATALIA* şurada cevap verdi: arman başlık Havadan Sudan Konular
    Tsk ederim de çikolatam nerde Alttaki kızı kimse istemedi
  5. *NATALIA* şurada cevap verdi: arman başlık Havadan Sudan Konular
    Nescafe kızım.. bi de çikolata
  6. *NATALIA* şurada cevap verdi: arman başlık Havadan Sudan Konular
    Arman siz elemanlarınısı gezmeye mi gönderiosunus.. Gülsün gezmeye gitti.. Madem kimse yok sen yapıver Nescafe alabilir miyim
  7. *NATALIA* şurada cevap verdi: arman başlık Forum Oyunları
    Göz kamaştırmak
  8. Kemençe
  9. Liseden arkadaşım.. Zeynep
  10. Bahçedeki kurbaganın adı.. Dilek
  11. *NATALIA* şurada cevap verdi: arman başlık Forum Oyunları
    Yıldız
  12. Arkadaşımın arkadasının sevgilisi .. Semih
  13. Seferad _ Ne farkeder
  14. Yine aylardan kasım Sanki sende kaldı bir yarım Her nefesim her anım Sanadır canım
  15. *NATALIA* şurada cevap verdi: TANİA HAYDE başlık Şiir Forumu
    ÇANAKKALE ŞEHİTLERİNE Şu Boğaz Harbi Nedir? Var mı ki dünyada eşi? En kesif orduların yükleniyor dördü beşi, -Tepeden yol bularak geçmek için Marmara’ya Kaç donanmayla sarılmış ufacık bir karaya, Ne hayasızca tahaşşüd ki ufuklar kapalı! Nerde-gösterdiği vahşetle “bu: bir Avrupalı” Dedirir-yırtıcı, his yoksulu, sırtlan kümesi Varsa gelmiş, açılıp mahbesi, yahut kafesi! Eski Dünya, Yeni Dünya bütün akvam-ı beşer Kaynıyor kum gibi, Mahşer mi, hakikat mahşer. Yedi iklimi cihanın duruyor karşında, Osrtralya’yla beraber bakıyorsun ; Kanada! Çehreler başka, lisanlar, deriler rengarenk. Sade bir hadise var ortada : Vahşetler denk. Kimi Hindu, kimi Yamyam, kimi bilmem ne bela... Hani tauna da zuldür bu rezil istila... Ah o yirminci asır yok mu, o mahluk-i asil, Ne kadar gözdesi mevcut ise hakkiyle sefil, Kustu Mehmetçiğin aylarca durup karşısına; Döktü karnındaki esrarı hayasızcasına, Maske yırtılmasa hala bize affetti o yüz ... Medeniyet denilen kahbe, hakikat yüzsüz. Sonra mel’undaki tahribe müvekkel esbab, Öyle müthiş ki: Eder her biri bir mülkü harab. Öteden saikalar parçalıyor afakı; Beriden zelzeleler kaldırıyor a’makı; Bomba şimşekleri beyninden inip her siperin; Sönüyor göğsünün üstünde o aslan neferin. Yerin altında cehennem gibi binlerce lağam, Atılan her lağımın yaktığı: Yüzlerce adam. Ölüm indirmede gökler, ölü püskürtme de yer O ne müthiş tipidir: Savrulur enkaaz-ı beşer... Kafa, göz, gövde, bacak, kol, çene, parmak, el, ayak, Boşanır sırtlara, vadilere, sağnak sağnak. Saçıyor zırha bürünmüş de namerd eller, Yıldırım yaylımı tufanlar, alevden seller. Veriyor yangını, durmuş da açık sinelere, Sürü halinde gezerken sayısız tayyare. Top tüfekten daha sık, gülle yağan mermiler... Kahraman orduyu seyret ki bu tehdide güler! Ne çelik tabyalar ister, ne siner hasmından; Alınır kal’a mı göğsündeki kat kat iman? Hangi kuvvet onu, başa, edecek kahrına ram? Çünkü te’sis-i ilahi o metin istihkam. Sarılır, indirilir mevki’-i müstahkemler, Beşerin azmini tevkif edemez sun’-i beşer; Bir göğüslerse Huda’nın edebi serhaddi; “O benim sun’-i bediim, onu çiğnetme” dedi. Asım’ın nesli... diyordum ya... nesilmiş gerçek: İşte çiğnetmedi namusunu, çiğnetmeyecek. Şuheda gövdesi, bir baksana, dağlar, taşlar... O, rukü olmasa, dünyaya eğilmez başlar, Vurulup tertemiz alnından, uzanmış yatıyor, Bir hilal uğruna, ya Rab, ne güneşler batıyor! Ey, bu topraklar için toprağa düşmüş, asker! Gökten ecdad inerek öpse o pak alnı değer. Ne büyüksün ki, kanın kurtarıyor Tevhid’i... Bedr’in aslanları ancak, bu kadar şanlı idi. Sana dar gelmeyecek makber’i kimler kazsın? “Gömelim gel seni tarihe”desem, sığmazsın. Herc ü merc ettiğin edvara da yetmez o kitab... Seni ancak ebediyetler eder istiab. “Bu, taşındır” diyerek Ka’be’yi diksem başına; Ruhumun vayhini duysam da geçirsem taşına; Sonra gök kubbeyi alsam da, rida namıyle; Kanayan lahdine çeksem bütün ecramıyle; Mor bulutlarla açık türbene çatsam da tavan; Yedi kandilli Süreyya’yı uzatsan oradan; Sen bu avizenin altında, bürünmüş kanına; Uzanırken, gece mehtabı getirsem yanına, Türbedarın gibi ta fecre kadar bekletsem; Gündüzün fecr ile avizeni lebriz etsem; Tüllenen mağribi, akşamları sarsam yarana... Yine bir şey yapabildim diyemem hatırına. Sen ki, son ehl-i salibin kırarak savletini, Şarkın en sevgili sultanını Salahaddin’i, Kılıç Arslan gibi iclaline ettin hayran... Sen ki, İslam’ı kuşatmış, boğuyorken hüsran, O demir çemberi göğsünde kırıp parçaladın; Sen ki, ruhunla beraber gezer ecramı adın; Sen ki, a’sara gömülsen taşacaksın... Heyhat, Sana gelmez bu ufukalar, seni almaz bu cihat... Ey şehid oğlu şehid, isteme benden makber, Sana ağuşunu açmış duruyor Peygamber. Mehmet Akif ERSOY
  16. Zara _ Beni Unutma
  17. Şeftalili börek.. İlgincim tamam da bu kadar da değil Ispanak tatlısı
  18. Ay forumun Arzu gızısıı
  19. Tatlı dilli , güler yüzlü ey ceylan gözlüsü
  20. *NATALIA* şurada cevap verdi: arman başlık Havadan Sudan Konular
    Gülüm çikolata alabilir miyim
  21. Cok konuşan ablası
  22. Tatile
  23. Göremedim seni Erbay.. Nerdesin
  24. Zifiri karanlığımın en güzel aydınlığı Işığınla sarhoş oldu bu yürek Bir gün olur da paylaşırsın diye Ölene dek yanıyor bu ateş

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.