Φ TGT ci KEMAL Gönderi tarihi: 11 Ekim , 2005 Gönderi tarihi: 11 Ekim , 2005 Değerli arkadaşlar, kulağımıza gelen haberlere göre dost ve müttefiğimiz Amerikanın Global Heritage Fund (Küresel Miras Fonu) isimli kuruluşu şu aralar harıl harıl Kars ilimizde faaliyet göstermekteymiş. Kuruluşun binlerce dolar harcıyarak yaptığı restorasyon planına "Kars Osmanlı bölgesi koruma planı" adı verilmiş ve bu kapsamda Kars ilimizin Osmanlı mirası tarihi eserleri ve kültürel anıtları restore edilerek Kars, Kafkasya bölgesinin çok kültürlü ve çok etnik gruplu geleceğinin bir örneği haline getirilecekmiş. Kars Belediyesi ve geçenlerde sayın Erdoğan'ı "Kürt sorunu" hakkında bilgilendiren aydınlar arasında bulunan işadamı Osman Kavalanın yönetimindeki Anadolu Kültür A.Ş'nin desteğinde yürütülen bu projeyle Kars ilimiz uluslararası bir turizm merkezine dönüştürülecekmiş. Küresel Miras Fonunun projeyi tanıtan sitesinde "2005 senesinde Ermenistan sınırının açılmasıyla projenin hız kazanacağı da önemle belirtilmiş" Bizim Osmanlı geçmişimize bizden daha fazla ilgi gösteren bu kardeş Küresel Miras Fonunun yönetimine bir bakalım isterseniz. Marj Chandlier global turizm şirketi Expedianın halka ilişkiler müdürü ve aynı zamanda Cizvit papazlarının sahibi olduğu Regis üniversitesinin yönetim kurulu üyesi. Bonnie Cohen başkan Clintonun ekibinden Yahudi asıllı bir bayan. Clinton zamanında dışişleri bakanlığının dünya çapındaki elçiliklerinin tüm operasyonlarını yönetiyordu. Kendisi ayrıca Uluslararası Yatırımcılar Konseyi kurucu üyesidir. Şu an Küresel Miras Fonunun başka bir yöneticisiyle birlikte Wellsford emlak şirketinde görev yapıyor. Johannes Linn ise bir başka Miras Fonu yöneticisi. Kendisi dünya bankası başkan yardımcısıyken Kemal Dervişle ünlü kredi anlaşmalarımızdan birine imza atmıştı. Dünya bankasından emekli olduktan sonra dünyaca ünlü think tanklardan Brookings Enstitüsünde görev yapıyor. Jeffrey Lynford ise Wellsford Properties isimli gayrimenkul şirketinin sahibi ve biraz önce bahsettiğim bayan Bonnie Cohenle birlikte çalışmakta. Başka bir emlak şirketi sahibi üye ise Richard Maltzman. Küresel Miras Fonunun başkanlığını ise yılların şehir planlama uzmanı ve Stanford üniversitesi Ekonomi Politikaları Enstitüsü üyesi Jeff Morgan yapmakta. Kısacası arkadaşlar, bu tarihi eserlere çok meraklı ve Kars ilimizi toptan restore etmeye niyetli kurumun başındakiler turizm,emlak sektörü,Amerikan Devleti ve Dünya Bankasının temsilcilerinden oluşmakta. Düşünün bakalım bu odakların herbirinin ortak çıkarları ne olabilir. Şimdi bir de Küresel Miras Fonunun Türkiye'den ortağı Anadolu Kültür A.Ş ye bakalım. Başbakanımızla görüşen aydın işadamımız Osman Kavalanın başında bulunduğu Anadolu Kültür A.Ş, Diyarbakır Sanat Merkezini açarak ismini duyurmuştu. Bu Diyarbakır Sanat Merkezinin çok ilginç çalışmaları var. Mesela son olarak ünlü eser "Bir Delinin Güncesinden" uyarlanan tiyatro oyununu Kürtçe olarak sahnelediler tabi ismi de "Rojniviska Dînekî oldu". Kelime haznesi biraz zayıf Kürtçe'yle böylesine önemli bir eseri sahneye koymak biraz zor olmuştur herhalde. Kendileri şimdi de Kars Kültür merkezini açtılar bakalım oralarda ne türlü kültürel faaliyetler gösterecekler merakla bekliyoruz. Anadolu Kültür A.Ş'nin destekçileri arasında kendi sitelerinde verdikleri bilgilere göre British Council,Goethe Enstitüsü, Sorosun Açık Toplum Enstitüsü, Avrupa Birliğine bağlı Europan Cultural Foundation ve Diyarbakır Rotary Kulübü gibi hayırsever kurumlar bulunmakta. Evet arkadaşlar durum bu ama itiraf etmeliyiz ki Kars'ta Osmanlı kültürünü canlandırmak için biraraya gelen bu arkadaşların ilgilerinin sebebini biz pek anlamadık, umarız Kars Belediye Başkanımız veya hürmetli büyüklerimiz duruma bir açıklık getirirde biz de olayı iyice anlarız. Sayın büyüklerimiz Kars'ta neler oluyor ?" Saygılarımızla... Alıntı
Φ bozan Gönderi tarihi: 12 Ekim , 2005 Gönderi tarihi: 12 Ekim , 2005 Değerli arkadaşlar, kulağımıza gelen haberlere göre dost ve müttefiğimiz Amerikanın Global Heritage Fund (Küresel Miras Fonu) isimli kuruluşu şu aralar harıl harıl Kars ilimizde faaliyet göstermekteymiş. Kuruluşun binlerce dolar harcıyarak yaptığı restorasyon planına "Kars Osmanlı bölgesi koruma planı" adı verilmiş ve bu kapsamda Kars ilimizin Osmanlı mirası tarihi eserleri ve kültürel anıtları restore edilerek Kars, Kafkasya bölgesinin çok kültürlü ve çok etnik gruplu geleceğinin bir örneği haline getirilecekmiş. Kars Belediyesi ve geçenlerde sayın Erdoğan'ı "Kürt sorunu" hakkında bilgilendiren aydınlar arasında bulunan işadamı Osman Kavalanın yönetimindeki Anadolu Kültür A.Ş'nin desteğinde yürütülen bu projeyle Kars ilimiz uluslararası bir turizm merkezine dönüştürülecekmiş. Küresel Miras Fonunun projeyi tanıtan sitesinde "2005 senesinde Ermenistan sınırının açılmasıyla projenin hız kazanacağı da önemle belirtilmiş" Bizim Osmanlı geçmişimize bizden daha fazla ilgi gösteren bu kardeş Küresel Miras Fonunun yönetimine bir bakalım isterseniz. Marj Chandlier global turizm şirketi Expedianın halka ilişkiler müdürü ve aynı zamanda Cizvit papazlarının sahibi olduğu Regis üniversitesinin yönetim kurulu üyesi. Bonnie Cohen başkan Clintonun ekibinden Yahudi asıllı bir bayan. Clinton zamanında dışişleri bakanlığının dünya çapındaki elçiliklerinin tüm operasyonlarını yönetiyordu. Kendisi ayrıca Uluslararası Yatırımcılar Konseyi kurucu üyesidir. Şu an Küresel Miras Fonunun başka bir yöneticisiyle birlikte Wellsford emlak şirketinde görev yapıyor. Johannes Linn ise bir başka Miras Fonu yöneticisi. Kendisi dünya bankası başkan yardımcısıyken Kemal Dervişle ünlü kredi anlaşmalarımızdan birine imza atmıştı. Dünya bankasından emekli olduktan sonra dünyaca ünlü think tanklardan Brookings Enstitüsünde görev yapıyor. Jeffrey Lynford ise Wellsford Properties isimli gayrimenkul şirketinin sahibi ve biraz önce bahsettiğim bayan Bonnie Cohenle birlikte çalışmakta. Başka bir emlak şirketi sahibi üye ise Richard Maltzman. Küresel Miras Fonunun başkanlığını ise yılların şehir planlama uzmanı ve Stanford üniversitesi Ekonomi Politikaları Enstitüsü üyesi Jeff Morgan yapmakta. Kısacası arkadaşlar, bu tarihi eserlere çok meraklı ve Kars ilimizi toptan restore etmeye niyetli kurumun başındakiler turizm,emlak sektörü,Amerikan Devleti ve Dünya Bankasının temsilcilerinden oluşmakta. Düşünün bakalım bu odakların herbirinin ortak çıkarları ne olabilir. Şimdi bir de Küresel Miras Fonunun Türkiye'den ortağı Anadolu Kültür A.Ş ye bakalım. Başbakanımızla görüşen aydın işadamımız Osman Kavalanın başında bulunduğu Anadolu Kültür A.Ş, Diyarbakır Sanat Merkezini açarak ismini duyurmuştu. Bu Diyarbakır Sanat Merkezinin çok ilginç çalışmaları var. Mesela son olarak ünlü eser "Bir Delinin Güncesinden" uyarlanan tiyatro oyununu Kürtçe olarak sahnelediler tabi ismi de "Rojniviska Dînekî oldu". Kelime haznesi biraz zayıf Kürtçe'yle böylesine önemli bir eseri sahneye koymak biraz zor olmuştur herhalde. Kendileri şimdi de Kars Kültür merkezini açtılar bakalım oralarda ne türlü kültürel faaliyetler gösterecekler merakla bekliyoruz. Anadolu Kültür A.Ş'nin destekçileri arasında kendi sitelerinde verdikleri bilgilere göre British Council,Goethe Enstitüsü, Sorosun Açık Toplum Enstitüsü, Avrupa Birliğine bağlı Europan Cultural Foundation ve Diyarbakır Rotary Kulübü gibi hayırsever kurumlar bulunmakta. Evet arkadaşlar durum bu ama itiraf etmeliyiz ki Kars'ta Osmanlı kültürünü canlandırmak için biraraya gelen bu arkadaşların ilgilerinin sebebini biz pek anlamadık, umarız Kars Belediye Başkanımız veya hürmetli büyüklerimiz duruma bir açıklık getirirde biz de olayı iyice anlarız. Sayın büyüklerimiz Kars'ta neler oluyor ?" Saygılarımızla... hemen açıklayalım. yani yaş itibariyle büyük olduğumu kabul ederseniz. kars'ta olan şu ; kars bir çok sorun için bir ön cephe. kars mevcut Türk nüfusunun yoğunluğu nedeniyle terörize olmadı. bçyle olmadığı içinde münferit olaylar dışında sağduyusunu koruyan bir il polarak kaldı. öncelikli istihdaf edilen şey karsı terörize etmekti. mamafih bu başarılamadı. kars sükunetini korudu Orhan pamuk nobeloğlu istemese de. şimdi kültür turizmi adı altında karsın altı oyulmağa çalışılıyor. çünki ; 1 kars aremann lere yakın 2 kuzeye terörün sıçramasına mani 3 halkı muhafazakar bunlar umumiyetle sömürgeci mantığı rahatsız eden nitelikler. Kars ile oynanıyor. kars ile oynamağa çalışanlar listesini şöyle bir sıralarsak 1. kar adlı romanı ile orhan pamuk nobeloğlu 2. karsa gidip sözde anadolu dansçıları ( anadolu bunlara göre Türk olmayan/ olamayan herşeydir ) yörenin tabiri ile baldırı çıplakları zıplatıp sözde kardeşlik yapmıştır. liderleri yılaz erdoğanın kardeşioğlu adında biridir. kendisi ağası kadar ünlü olmadığından bu ada sahiptir. bölge terörize olmadığı için burada kardeş dansı yapıp halkı tahrik etme çabasındadırlar. kardeş dans ; bunu da izah edelim . geleneksel Türk dans ve türkülerini geleneksel olmayan yöntemlerle ve Türk değil de anadolu adıyla göstermek. 3 şimdi bütün dünyanın turizm gönüllüleri Türk ilini kültür ili ve mozaik bir pasta yapmak için koılları sıvamış. sıvasınlar. bizde onları sıvarız. Ey Kars şanlı kale tarih boyunca Kıpçaklardan Oğuzlara Türk ili. sen onlara ne edeceğini iyi bilirsin. Alıntı
Φ deli gül Gönderi tarihi: 18 Ekim , 2005 Gönderi tarihi: 18 Ekim , 2005 bir karslı olarak kime nasıl davranacağımı senden öğrenecek değilim.şenlikler çok güzeldi.karsa yakışır kars güzelliğinde oldu. ayrıca baldırı çıplak olmak beyni çıplak olmaktan daha iyidir. saygılarımla...... Alıntı
Misafir TheLastofMohicaN Gönderi tarihi: 18 Ekim , 2005 Gönderi tarihi: 18 Ekim , 2005 ayrıca baldırı çıplak olmak beyni çıplak olmaktan daha iyidir. orjinal olmuş Alıntı
Φ EmiLY_pandora Gönderi tarihi: 18 Ekim , 2005 Gönderi tarihi: 18 Ekim , 2005 bir karslı olarak kime nasıl davranacağımı senden öğrenecek değilim.şenlikler çok güzeldi.karsa yakışır kars güzelliğinde oldu. ayrıca baldırı çıplak olmak beyni çıplak olmaktan daha iyidir. saygılarımla...... bende bir karslıyım DEli gül sana sonuna kadar katılıyorum insanın beyni çıplak olmasın bunda haklısın Alıntı
Misafir hakanbaranyildirim Gönderi tarihi: 18 Ekim , 2005 Gönderi tarihi: 18 Ekim , 2005 bir karslı olarak kime nasıl davranacağımı senden öğrenecek değilim.şenlikler çok güzeldi.karsa yakışır kars güzelliğinde oldu. ayrıca baldırı çıplak olmak beyni çıplak olmaktan daha iyidir. saygılarımla...... HEM DE NE ORJİNALLİK.... Alıntı
Φ deli gül Gönderi tarihi: 18 Ekim , 2005 Gönderi tarihi: 18 Ekim , 2005 her daim orjinallikten yanayım.. Alıntı
Misafir TheLastofMohicaN Gönderi tarihi: 18 Ekim , 2005 Gönderi tarihi: 18 Ekim , 2005 her daim orjinallikten yanayım.. ne cabuk kostüm değiştirdin Alıntı
Misafir hakanbaranyildirim Gönderi tarihi: 18 Ekim , 2005 Gönderi tarihi: 18 Ekim , 2005 her daim orjinallikten yanayım.. NE GÜZEL..."Kahrolma da gör beni" değil de "kör olmada gör beni" değil miydi H.Hüseyin'in şiiri...yoksa başka bir dörtlükte mi vardı bu? Alıntı
Φ deli gül Gönderi tarihi: 18 Ekim , 2005 Gönderi tarihi: 18 Ekim , 2005 NE GÜZEL..."Kahrolma da gör beni" değil de "kör olmada gör beni" değil miydi H.Hüseyin'in şiiri...yoksa başka bir dörtlükte mi vardı bu? Acıyı Bal Eyledik -Pir sultan ölür dirilir- Bak şu bebelerin güzelliğine Kaşı destan Gözü destan Elleri kan içinde Kör olasın demiyorum Kör olma da Gör beni Damda birlikte yatmışız Öküzü hoşça tutmuşuz Koyun değil şu dağlarda San kendimizi gütmüşüz Hor baktık mı karıncaya Kırdık mı kanadını serçenin Vurduk mu karacanın yavrulusunu Ya nasıl kıyarız insana Sen olmazsan öldürmek ne Çürümek ne zindanlarda Özlem ne ayrılık ne Yokluk ne yoksulluk ne İşşiz güçsüz dolanmak ne gün gün ile barışmalı kardeş kardeş duruşmalı koklaşmalı söyleşmeli korka korka yaşamak ne kahrolasın demiyorum kahrolma da gör beni kanadık toprak olduk çekildik bayrak olduk döküldük yaprak olduk geldik bugüne ekmeği bol eyledik acıyı bal eyledik sıratı yol eyledik geldik bugüne ekilir ekin geliriz ezilir un geliriz bir gider bin geliriz beni vurmak kurtuluş mu körolasın demiyorum kör olma da gör beni Hasan Hüseyin Korkmazgil sevgilerimle Alıntı
Misafir hakanbaranyildirim Gönderi tarihi: 18 Ekim , 2005 Gönderi tarihi: 18 Ekim , 2005 Acıyı Bal Eyledik -Pir sultan ölür dirilir- Bak şu bebelerin güzelliğine Kaşı destan Gözü destan Elleri kan içinde Kör olasın demiyorum Kör olma da Gör beni Damda birlikte yatmışız Öküzü hoşça tutmuşuz Koyun değil şu dağlarda San kendimizi gütmüşüz Hor baktık mı karıncaya Kırdık mı kanadını serçenin Vurduk mu karacanın yavrulusunu Ya nasıl kıyarız insana Sen olmazsan öldürmek ne Çürümek ne zindanlarda Özlem ne ayrılık ne Yokluk ne yoksulluk ne İşşiz güçsüz dolanmak ne gün gün ile barışmalı kardeş kardeş duruşmalı koklaşmalı söyleşmeli korka korka yaşamak ne kahrolasın demiyorum kahrolma da gör beni kanadık toprak olduk çekildik bayrak olduk döküldük yaprak olduk geldik bugüne ekmeği bol eyledik acıyı bal eyledik sıratı yol eyledik geldik bugüne ekilir ekin geliriz ezilir un geliriz bir gider bin geliriz beni vurmak kurtuluş mu körolasın demiyorum kör olma da gör beni Hasan Hüseyin Korkmazgil sevgilerimle Bir de Hasret Gültekin'in yaptığı müzik ile dinlemeni tavsiye ederim...Kendi çaldığı bağlama ve cüra eşliğinde...SALTUK müzik ama albümün adını hatırlayamadım... Alıntı
Φ deli gül Gönderi tarihi: 18 Ekim , 2005 Gönderi tarihi: 18 Ekim , 2005 gece ile gündüz arasında saygılar Alıntı
Misafir TheLastofMohicaN Gönderi tarihi: 18 Ekim , 2005 Gönderi tarihi: 18 Ekim , 2005 gece ile gündüz arasında saygılar tamam Alıntı
Misafir hakanbaranyildirim Gönderi tarihi: 18 Ekim , 2005 Gönderi tarihi: 18 Ekim , 2005 gece ile gündüz arasında saygılar Saygılar benden...Hatırlatma için de teşekkürler... Alıntı
Φ deli gül Gönderi tarihi: 18 Ekim , 2005 Gönderi tarihi: 18 Ekim , 2005 rica ederim. sevgilerde benden olsun Alıntı
Φ bozan Gönderi tarihi: 21 Ekim , 2005 Gönderi tarihi: 21 Ekim , 2005 yorumsuz YORUMLU ; YORUMU ŞU YANİ. KARSTA NELER OLUYOR DEĞİLDE DAHA NELER OLACAK ŞEKLİNDE BİR BAŞLIK AÇMAK GEREKECEK. '' Bugün saat 14.00’te açıklanacak olan Nobel Edebiyat Ödülü’nün en büyük adayı ünlü yazar Orhan Pamuk’un bir romanı, Yılmaz Erdoğan tarafından beyazperdeye aktarılacak. Önceki gece Yılmaz ve Mustafa Erdoğan ile Kuruçeşme’deki ‘Marina’ adlı restoranda yemek yiyen Pamuk, hangi romanının film yapılacağı konusunda bilgi vermedi. '' NOT ; ASLINDA ORHAN PAMUK NOBELOĞLU ELBETTE NOBEL İÇİN EN GÜÇLÜ ADAY DEĞİLDİ. ERMENİ VE KÜRT AYRIMCILIĞI YAPARAK EN GÜÇLÜ ADAY OLMAYA GAYRET ETTİ. AMA OLMADI. HALKIMIZ BU ÜLKEDE YAŞAYAN TÜM İNSANLARIN KANUN ÖNÜNDE EŞİT VATANDAŞLAR OLDUĞUNA VE HUKUKUN ÜSTÜNLÜĞÜNE İNANDIĞI İÇİN NOBELOĞLU GİBİ TAHRİKÇİLERİN HEVESLERİNİ KURSAĞINDA BIRAKTI. NOT 2 ; MARİNA YEMEK EVİNDE YİYİŞEN BU ARKADAŞLAR, BU ÜLKEDE AÇLIK EDEBİYATI YAPANLARIN EN ÖNDE GİDENLERİNDENDİR. BU ARADA HEM DE SOLU TEMSİL ETMEKTEDİRLER. Çıkışta gazetecilerin sorularını, “İş konuştuk” şeklinde yanıtlayan Yılmaz Erdoğan, “Bir film projemiz var. Ancak projeyi anlatırsam çalarlar” dedi. Alınan bilgilere göre, beyazperdeye aktarılacak roman ‘Kar’. Kars’ta geçen romanda Türkiye’nin değişik siyasi olayları anlatılıyor. Bilindiği gibi Erdoğan, komedi de olsa siyasi içerikli filmler yapmaya tercih ediyor. NOT ; ALLAH BÖLÜCÜLERİN ŞERRİNDEN KARS İLİMİZİ KORUSUN. SEVGİYLE KAL. Alıntı
Φ TGT ci KEMAL Gönderi tarihi: 21 Ekim , 2005 Yazar Gönderi tarihi: 21 Ekim , 2005 YILMAZ VE MUSTAFA ERDOĞAN KARDEŞLER Başlangıç Notu:Hepimizin bildiği gibi kürtlerin temsilcileri,eli kanlı terör örgütü pkk nın simgesel renkleri vardır.Bunlar;Sarı-Yeşil-Kırmızıdır…… Bu gün Terör örgütü pkk nın Kırsal da ve kentlerde uyguladığı ,kahpece eylemlerinin yanı sıra, her gün gözümüzün önünde gelişen olaylarda karşımıza çıkan ve maalesef bizim göremediğimiz,belki de görmek istemediğimiz ince fakat çok tehlikeli,”Şeytan ayrıntıda gizlidir.”sözünün hakkını veren bir simgesel eylemleri söz konusudur. Peki nedir bu,her gün gözümüzün önünde olan ve bizim göremediğimiz simgesel ayrıntılar.… Sanat Dünyası: -Yılmaz-Mustafa Erdoğan Kardeşler:Film,Müzik ,dans ve edebiyat,olmak üzere “ağırlıklı” görsel sanat alanında faaliyet gösteren,Hakkari ilimizde doğmuş kürt kökenli sanatçılar. Yılmaz Erdoğan:90’lı yıllarda ekranda boy göstermiştir.komedi dalında toplumun büyük ilgisini çekmiştir(aslende amacına bu noktada ulaşmıştır.)Bu şahıs, günümüzde komedi yapmaktan uzaklaşmış tamamen sosyal içerikli bir görsel mecraya kaymıştır.Hedef bellidir.Yaptığı röportajlarda” Ben türk vatandaşıyım demek yerine sürekli ben “Türkiyeliyim” sözünü kullanmış..”Kürt sorunu” kavramını Sn.AKP(arap-kürt partisi) Başkanı Recep Tayip Erdoğan’dan çok daha önceleri dile getirmiştir, Yazarın Notu: Bizce “Türk vatandaşıyım” dememesi sorun değildir..Bu kavramı yumuşatıp “kürt kökenli türk vatandaşıyım” da diyebilirdi.Asıl sorun ”Cebindeki kelimeleri” çok iyi kullanan bu şahıs , olması istenen “Konfederasyon” sisteminin vatandaşlık tanımı olan “Türkiyeliyim” ifadesinde ısrarcı olmasıdır… İlerleyen yıllarda bu ülkenin insanlarından kazandığı ciddi paralarla BKM adı altında faaliyet merkezi kurmuştur.(Neden Hakkari’ye yatırım yapmadığı merak konusudur).Görünüşte bir kültür merkezi olmasına rağmen işin aslı öyle değildir.Kostümcü Vanlı Cemileden Diyarbakırlı teknik elemanlara kadar tamamına yakını kürtlerden oluşan bir kadroya sahiptir.Hedef bellidir.Son bir yıl içerisinde,özellikle genç tiyatrocular ve mutfak diye tabir edilen arka planda çalışan bazı teknik elemanlar bu yoğun kürtçülük faaliyetlerini hissetmiş ve hemen oradan ayrılmışlardır.Bütün bunları anlamak hiç de zor değildir.Yönetim kadrosuna bakmak yeterlidir. Senaryo Danışmanı olarak aşırı kürt milleyetçisi( Türklerin Kürtlerden gelme olduğunu söyleyecek kadar.)Muhsin KIZILKAYA’nın olması, hiçde masum bir sanat yapılmadığının ispatıdır…. Açıkça ben buyum diyemeyen,aldıkları emirle ”Türk KÜLTÜRÜNÜ” “kürt kültürü” ile asimile etmekle görevli bu şahıslar, yaptıkları her organizasyon da Sarı-yeşil-kırmızı renkleri ile kahpece simgesel eylem yapmaktan çekinmezler. Organizasyonlarında,hedeflerinin daha çok insana ulaşması için halkın büyük beğenisini kazanan ünlü sanatçıları kullanırlar..Son zamanlarda Sezen AKSU’yu araç olarak kullanmaktadırlar.Hedef bellidir.Simgesel eylemlerinin geniş kitlelere ulaşması… Yazarın Notu:Geçtiğimiz dönemde BKM tarafından organize edilen,”30 Ağustos Zafer Bayramımız” adına verilen konserdeki rezaleti hepimiz biliyoruz… Mustafa Erdoğan: Uzun zaman arka planda kalmış ve kardeşinin,her şeyden habersiz masum insanlarımızdan kazandığı paralarla yaptığı kariyerini basamak olarak kullanarak ön plana çıkmıştır.Simgesel eylemlerinde kullandığı araçlar;”Anadolu ateşi” ve Gülben ERGEN’dir. “pkk sempatizanı” olduğu,Almanya’daki istihbarat birimlerimizce de onaylanan kürt şarkıcı Ciwan HACO’yu düğününe davet ederek ,kendi aklınca gövde gösterisi yapmıştır. Bu şahıs, simgesel eylemlerine “Anadolu Ateşi “ adını verdiği faaliyetle devam etmekte ve bir Türk yurdu olan Anadolu’nun üzerinden,mozaik kültürümüz adı altında kendi kültürlerini Avrupa ülkelerine pazarlamaktadır… Biz , çok tehlikeli olan bu organizasyonun,ileride çok ciddi zararlara yol açacağını düşünmekteyiz.. Yazarın Notu:Bu tür gösterilerde ışık faktörünün çok önemli bir rol oynadığını sanatla ilgilenenler çok iyi bilir.”Anadolu Ateşi”nde renk motifleri ve dekor ışıklarının tamamına yakını “sarı -yeşil kırmızı” dır…..(Flash TV deki Nuri SESİGÜZEL ve Star daki İbo Show programlarındaki aynı manzarayı söylemeye gerek yok sanırım..) Ey Türk Evladı Uyuma UYAN!!! TGT Başkanı Sn.Emre Türk Alıntı
Misafir DeLİ eMİn Gönderi tarihi: 22 Ekim , 2005 Gönderi tarihi: 22 Ekim , 2005 YORUMLU ; YORUMU ŞU YANİ. KARSTA NELER OLUYOR DEĞİLDE DAHA NELER OLACAK ŞEKLİNDE BİR BAŞLIK AÇMAK GEREKECEK. '' Bugün saat 14.00’te açıklanacak olan Nobel Edebiyat Ödülü’nün en büyük adayı ünlü yazar Orhan Pamuk’un bir romanı, Yılmaz Erdoğan tarafından beyazperdeye aktarılacak. Önceki gece Yılmaz ve Mustafa Erdoğan ile Kuruçeşme’deki ‘Marina’ adlı restoranda yemek yiyen Pamuk, hangi romanının film yapılacağı konusunda bilgi vermedi. '' NOT ; ASLINDA ORHAN PAMUK NOBELOĞLU ELBETTE NOBEL İÇİN EN GÜÇLÜ ADAY DEĞİLDİ. ERMENİ VE KÜRT AYRIMCILIĞI YAPARAK EN GÜÇLÜ ADAY OLMAYA GAYRET ETTİ. AMA OLMADI. HALKIMIZ BU ÜLKEDE YAŞAYAN TÜM İNSANLARIN KANUN ÖNÜNDE EŞİT VATANDAŞLAR OLDUĞUNA VE HUKUKUN ÜSTÜNLÜĞÜNE İNANDIĞI İÇİN NOBELOĞLU GİBİ TAHRİKÇİLERİN HEVESLERİNİ KURSAĞINDA BIRAKTI. NOT 2 ; MARİNA YEMEK EVİNDE YİYİŞEN BU ARKADAŞLAR, BU ÜLKEDE AÇLIK EDEBİYATI YAPANLARIN EN ÖNDE GİDENLERİNDENDİR. BU ARADA HEM DE SOLU TEMSİL ETMEKTEDİRLER. Çıkışta gazetecilerin sorularını, “İş konuştuk” şeklinde yanıtlayan Yılmaz Erdoğan, “Bir film projemiz var. Ancak projeyi anlatırsam çalarlar” dedi. Alınan bilgilere göre, beyazperdeye aktarılacak roman ‘Kar’. Kars’ta geçen romanda Türkiye’nin değişik siyasi olayları anlatılıyor. Bilindiği gibi Erdoğan, komedi de olsa siyasi içerikli filmler yapmaya tercih ediyor. NOT ; ALLAH BÖLÜCÜLERİN ŞERRİNDEN KARS İLİMİZİ KORUSUN. SEVGİYLE KAL. ne güzel bir haber böyle filme ne zaman başlıyorlarmış en sevdiğim sanatcıyla bir çırpıda okuyup bitirdiğim kitap birleşiyor eminim harika birşey çıkar ortaya teşekkürler bozan amca sevgiyle Alıntı
Φ karçiçeği_m Gönderi tarihi: 17 Kasım , 2005 Gönderi tarihi: 17 Kasım , 2005 NEDEN BATIYA YATIRIM YAPILDIĞI ZAMAN KİMSE BUNU ELEŞTİRMİYORDA DOĞUDA BİR ADIM ATILSA OLAY OLUYOR.KARS ŞENLİKLERİNDE BENDE VARDIM HARİKA BİR ŞENLİK OLDU DOĞUDA HERGÜN SANAT VE SANATÇILARI GÖREMEYEN BİZLER İÇİN ÇOK GÜZEL BİR DEĞİŞİKLİK OLDU.KİMSE BAŞKA KILIF UYDURMASIN BU KONUYA.HERKES NEDENSE GÖRMEK İSTEDİĞİ GİBİ GÖRÜYOR O ŞEKİLDE ALGILIYOR.KARS HAKKINDA YORUM YAPAN KİŞİLER ACABA BİR KEZ OLSUN GELMİŞMİDİR BU ŞEHRE. "KARS TARİHİ : Kars adının kaynağı Türk Boyu Karsaklardan gelmektedir. M.Ö. 130-127 yıllarında Kafkas'yadan gelerek Kars çevresine yerleşmiş buraya adlarını vermişlerdir. Bu durumda Türkiyedeki en eski Türkçe il adı ününü kazanmıştır. Araştırmalarda karsın tarih öncesi çağlardan buyana yerleşme merkezi olduğu anlaşılmaktadır. Kür(Kura) ve Aras nehir boylarında ve Kağızman ilçesi, Çamuşlu köyü yakınlarındaki mağara ve kaya resimleri üzerinde yapılan arkeolojik çalışmalarda yörenin tarihi cilalı taş devrine kadar inmektedir. (M.Ö. 9000 - 8000) Bölge daha sonraları Hititler, Huriler, Urartular, Kimmerler, İskitler, Partlar, Sasaniler ve Bizanslıların hakimiyetine giren. 1064 yılında selçuklu sultan Alpaslan Şahir ve civarını fethetmiş, böylelikle Türk kavimlerine Anadolu yolunu açmıştır. Şehir ve çevresine Moğollar, Akkoyunlular ve Karakoyunlular gibi Türk Devletleri Hüküm sürmüş, 1514 yılında Yavuz Sultan Selim Bölgeyi fethettikten sonra Osmanlılar İdaresinde burası önemli bir Serhat Şehri hline gelmiştir. Şehir ve halkına 1855'de Ruslarla yapılan savaşlarda gösterdiği kahramanlıktan dolayı Sultan Abdülmecit tarafından Gazi ünvanı verilmiştir. 1877 - 1878 Osmanlı Rus savaşı sonucunda Rusların eline geçen Şehir - 1918 yılına kadar Rus idaresinde kalmıştır. Bu sırada Kars'ta önce Milli Şura, sonra Cenıbi Garbı Kafkas Hükümetleri adı altında Mahalli Hükümetler kurulmuştur. Ermenilere karşı yaşama mücadelesini vermiştir. 1920 yılında şehre giren Kazım Karabekir Kumandasındaki Türk Ordusu; Bu bölgeyi yeniden Türk Topraklarına Katmıştır." BU KADAR ESKİ BİR GEÇMİŞE SAHİP OLAN BİR ÇOK MEDENİYETE EV SAHİPLİĞİ YAPMIŞ OLAN BU ŞEHRİN ADINI KÖTÜYE ÇIKARMADAN ÖNCE BİR DURUP DÜŞÜNMEYİ DENESEK NASIL OLUR ACABA...?? SEVGİLER... Alıntı
Önerilen İletiler
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.