Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

Önerilen İletiler

Gönderi tarihi:

‘Marx haklı’

270920080035053097168.jpg

Mali kriz kiliseye bunu da dedirtti

 

Mali krizden kapitalizmi sorumlu tutan Latin solcu liderlere Anglikanlar eklendi. Anglikan Kilisesi Başkanı Williams ‘Marx haklı’ derken, yardımcısı hisseleri ucuza kapatanları ‘banka soyguncusu’ diye niteledi.

 

ABD’deki mali krizden vahşi kapitalizmi sorumlu tutanlar sadece Latin Amerikan solcu liderleri değil. Britanya’daki kilise liderleri, ekonomi politiğe iyi çalıştıklarını kanıtlarcasına, Karl Marx’tan alıntılar yapıp tüm yoksul çocukların ihtiyacı olan paranın 140 katıyla finans kurumlarının kurtarıldığına dikkat çekti. Venezüella Devlet Başkanı Hugo Chavez ise, bu kez baş düşmanı ABD Başkanı George W. Bush’a ekonomik sistemdeki sorunları kabul ettiği için Napoliten şarkıyla serenat yaptı: ‘Öyle benim gibisin ki!’

 

Tüm Anglikanların lideri Canterbury Başpiskoposu Rowan Williams, sağcı Spectator dergisinde yayımlanan makalesinde, mali piyasanın sıkı disipline edilmesi çağrısı yaparken, “Tahayyül edilemeyecek düzeyde bir kurmacayla bir o kadar tahayyül edilemeyecek çapta servet elde edildi. Marx varolmayan şeylere gerçeklik, güç ve aracılık atfedilmesiyle vahşi kapitalizmin bir tür mitolojiye dönüştüğünü gözlemlemişti. Başka şeylerde değilse bile bunda haklıydı. Bu putperestliktir” dedi.

 

York Başpiskoposu John Sentamu, uluslararası bankerlere hitabında, düşen hisseleri ucuza kapatanları ‘banka soyguncusu’ diye niteledi. Mortgage piyasasına en büyük kredi vericisi HBOS’un açıktan satış yapan simsarlar yüzünden rakibi Lloyds TSB tarafından ucuza kapatılması için “HBOS hisselerini kasten ucuza satıp 380 milyon dolar kazananlar benim için banka soyguncusu ve mal-mülk hırsızıdır” diyen Sentamu, “Serbest piyasa kuralları Alis Harikalar Diyarı’ndan alınmış gibi” diye çıkıştı. Uganda doğumlu başpiskopos, hükümetlerin finans kurumlarını kurtarmak için açtığı yüz milyarlarca dolarlık kurtarma paketleriyle BM’nin 2015 itibarıyla yoksulluğu yarıya indirme fonuna bağış yapılmamasını kıyasladı: “Mali krizin ironilerinden biri yoksullukla mücadelenin başarılabilir olduğunu göstermesi. 6 milyon çocuğun hayatının kurtarılması için sadece beş milyar dolar gerekiyor. Dünya liderleri bankacılık sistemi için bir haftada bunun 140 katı parayı bulabiliyor. Nasıl bize yoksullukla mücadelenin çok pahalı olduğunu söylerler?”

 

Chavez’den Bush’a serenat

 

Chavez ise, “ABD Başkanı nihayet kriz yaşandığını ve çöküşün sorumlularının kendileri olduğunu fark etti” dedi. Venezüella lideri, “Aşağı yukarı Bush gibi konuşuyorum. Ne yenilik ama!” esprisinin ardından Bush için Napoliten tarzda bir şarkı tutturdu: ‘Öylesine benim gibisin ki!’ BM kürsüsünde Brezilya lideri Lula da Silva’nın ekonominin etiğe ihtiyacı olduğu uyarısının ardından Honduras lideri Manuel Zelaya, Bush’un 700 milyar dolarlık paketinin üçte biriyle bile Afrika, Asya ve Latin Amerika’da yoksulluğun sona erdirilebileceğine dikkat çekti. Şili lideri Michelle Bachelet “O paketle açlık sorununu çözebilirdik” diye eşlik ederken, papazlıktan gelme solcu Paraguay lideri Fernando Lugo da mali krizden ahlaksız spekülasyonu sorumlu tuttu.Radikal

Gönderi tarihi:

Bence cevaptır bu başlığa

Çok hoşuma gitti müthiş bir yazı bence.İlgilenlerin okumasını isterim.

 

 

Marx yine haklı mı çıktı?

 

 

30/09/2008

ALPER AKALIN (Arşivi)

 

Kriz kapitalizmin değil bizahati devletçilik ve müdahaleciliğin krizidir. Sıkı kurallarla piyasaları denetlemek yerine, piyasaların devlet otoritesinden tamamen bağımsız şekilde yoluna devam etmesine olanak vermek bu derin krizin çözümü için uygulanması gereken tek reçete

 

Amerika Birleşik Devletleri’nde (ABD) subprime mortgage crisis adıyla patlak veren finans krizi ve yatırım bankalarının ardı ardına gelen iflası, marksist cephede gözünü batı dünyasındaki başarısızlıklara dikmiş akbabaların pek bir işine yaradı. Peşi sıra gelen “Kapitalizm Çöktü” “Artık Yeni Bir sol Gerekli” yazılarını sık sık çeşitli Türk gazetelerinde görmek mümkün.

Hemen hemen herkesin yorumu aynı; bu finansal krizin nedeni aşırı serbest bırakılmış finansal piyasalar. Akbabalara göre, bu kriz “bırakınız yapsınlar” ekolünün artık bir sona geldiğinin göstergesi.

Bundan böyle, piyasa sıkı kurallarla denetlenmeli ve devlet aktif bir şekilde ekonomide yerini almalı. Ve hatta en çok güldüğüm yorum: “Marx yine haklı çıktı...”

Bir-iki haftadır medyada yer alan bu iddia ve çarpıtmaların sığlılığından dolayıdır ki, iş bu makale, yaşanan ekonomik kriz fırsat bilerek “sosyalizm goygoyculuğu” yapan yazarlara cevap amacıyla kaleme alındı

İlk öncelikle şu belirtilmelidir ki; kriz kapitalizmin değil bizahati devletçilik ve müdahaleciliğin krizidir. Ve tekrar iddia etmekte yarar vardır ki; sıkı kurallar ile piyasaları denetlemek yerine, bilakis piyasaların devlet otoritesinden tamamen bağımsız şekilde yoluna devam etmesine olanak vermek, bu derin krizin çözümü için uygulanması gereken tek reçetedir.

Bir kere, Kapitalizm çöktü diyenlere sormak gerekir: Hangi kapitalizm çöktü? ABD’nin kapitalist bir ülke olduğunu iddia etmek, ezber jargonlara sırtını dayamış sosyalizm “goygoyculuğu” yapmaktan başka bir şey değildir. Kapitalizm, devletin ekonomik ve siyasal gücünü sınırlandırıldığı, her türlü merkezi müdahaleden arındırılmış ve gönüllülük ilişkisine dayalı serbest ticaret sistemini öngören bir ekonomik düzendir. Şimdi soru şu; ABD’nin neresi minimal (sınırlandırılmış) ve bu devletin ekonomik sistemi ne kadar serbest?

 

Amerika Birleşik Devletleri, 1929 buhranından sonra çehresini iyice değiştirdi. Roosvelt ile 29 buhranınını çözmek için getirilen Yeni Düzen (New Deal) önlemleri, ilk önce 29 öncesi ABD devletini herşeye müdahale eder hale getirmiş ve ikinci dünya savaşı sonrası, populerleşen Keynesyen politikalarla, ABD iyice hantal bir devlet yapısına bürünmüştür. Reagan sonrası yeniden törpülen bu devlet, Baba ve Oğul Bush dönemleri sonrası; (ne yazık ki burada sosyalizm “goygoycularına” katılmak mecburiyetindeyim) iyice saldırgan, militarist ve emperyalist bir hüviyet ile, gücünü, nüfusunu ve dolayısıyla büyüklüğünü iyiden iyiye arttırmışır. Bu kadar büyük bir devletin ve yarattığı anti-özgürlükçü infallerin kapitalizm sisteminde yeri yoktur. Ya da bir başka deyişle, kapitalizm, küçük ama etkin ve barış yanlısı bir devletten yana iken, ABD’nin tam tersi istikamette yer alması, zamanında kapitalizmin gerekliliklerini yerine getirdi diye aynı sıfata şimdi layık görülmesini gerektirmez.

Kaldı ki, ABD’nin, aşırı militarist ve anti- özgürlükçü emperyal dış politikasının bir ürünü olan Afganistan ve Irak işgallerini finanse etmek ihtiyacıyla son 5 senede arttırdığı para arzı artış oranlarının %50’ye varmış olması, herhalde “Dolar çok ucuz” diyen Türk ihracatçılarının da dikkatle incelemesi gereken bir durum. ABD, Bretton Woods’un çöküşü ile birlikte, bütün dünya para birimlerini kendi para birimine endeksledi, keyfi para basımlarını arttırarak tek kutuplu dünyanın temellerini attı ve ekonomisini; bastığı bu yeşil kâğıt parçalarının diğer ekonomilerce teveccüh görmesiyle beraber, iyice büyüttü. Yalnız, ABD ekonomisinde görülen bu büyümenin sürdürülebilirliği, son 5 yılda verdiği inanılmaz bütçe ve dış ticaret açıklarıyla sorgulanır oldu. Güçlenen Euro Bölgesi ve yükselen pazar ekonomileri, acaba bu yeşil kâğıt parçaları hakikaten bu kadar değeri hak ediyor mu diye kendi kendilerine sormaya başlayınca, ABD’nin itibarı git gide azaldı.

Ama bu kâğıt dolarlar, bir kere piyasaya verilmişti. Ve piyasada bu kadar kâğıt, hâlâ belli bir değer sahibiyken, bu kâğıtları elinde tutan bankalar, tüketicilere bol keseden “yeşil dolarlar” dağıtınca, halk “inefektif” şekilde değerlendirdiği bu paralarla, yeterli kazançları sağlayamadı ve bankalardan aldığı borcu geri ödeyemedi. Ödenmeyen borçlar, bankalara gider olarak yazıldı ve giderleri gelirleri aşan bankalar birer birer batmaya çalıştı. Bankalar battıkça, bu bankalara borç para veren diğer bankaların da pozisyonları tehlikeye girdi. Ve şimdi, işin daha da kötüsü, ABD’nin merkez bankası sayılabilecek FED; yeniden para basacak. Niçin, çünkü bu bankaları kurtarmak ve hatta kamulaştırmak için 700 milyar dolar gibi bir meblaya ihtiyacı olacak da ondan.

 

Durumu özetlemek gerekirse; ortada faiz belirleme ve para basma tekelini elinde bulunduran bir devlet; bu tekel gücü kendi çıkarlarına göre harcayan ve dünyayı daha yaşanmaz hale getiren politikacılar, uygulanan bu keyfi politikalar yüzünden yanlış yönlendirilen ekonomik aktörler ve bu ekonomik aktörlerin zararını karşılamak için kamulaştırılan bankalar ve parası gasp edilen vergi mükellefleri yani biçare halk.

 

Şimdi tekrar sormak gerekir; yukardaki manzara kararların tamamen bireyler tarafından alındığı serbest ticaret yanlısı kapitalizmin mi yoksa “sosyalizm” soslu aşırı hantal bir yapıya bürünmüş “devlet kapitalizminin” mi eseri?

Alper Akalın: 3H Hareketi Üyesi / University of Warwick, Yüksek Lisans Öğrencisi

Gönderi tarihi:
[

 

Durumu özetlemek gerekirse; ortada faiz belirleme ve para basma tekelini elinde bulunduran bir devlet; bu tekel gücü kendi çıkarlarına göre harcayan ve dünyayı daha yaşanmaz hale getiren politikacılar, uygulanan bu keyfi politikalar yüzünden yanlış yönlendirilen ekonomik aktörler ve bu ekonomik aktörlerin zararını karşılamak için kamulaştırılan bankalar ve parası gasp edilen vergi mükellefleri yani biçare halk.

 

:clover: guzel demis.

 

Bir zamanlar okulda Almanlarin tarihini okumustum tam hangi zaman hatirlamiyorum ama para bastirilmasinla ilgiliydi ve paranin degiri kalmasindan. Bankalar o zaman da faiz filan derken insanlarin paralarini yemislerdi.

Bir ekmek icin 1.000.000 Mark veriyorlardi messela sadece kagit degersiz birsey bu para :unsure:

 

 

 

Karl Marx haklimi cikti bilmem ama eskiden yasayan Insanlar simdikilerinden daha akilli olduklari kesin. Zamaninda gorup birsey demisler o kadar onemli kisiler ve bizler tarih diyip gecmisiz hic mi dinlememisiz ? Sadace bu konu icin demiyorum yani her bir cok kunuda Atamizdan tut Einstein'a kadar bircok kisi neler demisler de biz neden hic dinlememisiz yada dinledikte hic bir sey anlamadik mi ?

 

biraz konudan ciktim pardon.

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.