Benim Ülkem İlginç Bir Ülke

[Misafir rua]

Türkiye gerçekten de ilginç bir ülke; Oturup araştırma yapmaya değer.

 

Sevgili babam, "kanlı 1 Mayıs" günü taksimdeymiş. O gerçek bir demokrasi savaşçısıydı ve ömrü boyunca elinden gelen savaşımı sergilemiştir. O gün tutuklandığını, asker tarafından 15 kişilik bir minibüse 45 kişi doldurularak içeri atıldığını ve o minibüsteki 3 kişinin havasızlıktan bir bölümünün de dayaktan öldüğünü ( tüfeğin dipçiğiyle kafasına vurulmak suretiyle) bana kendisi anlatmadı. Anlatmadı çünkü bu konulardan bahsedilmesini istemez kendisine soru sorulduğunda kızardı. O günlerin zor günler olduğunu yüzündeki ifadeden anlardım. Ayrıntıları ise valide hanımdan öğrenirdim. Annem bu konularda, babam evde yokken konuşurdu.

 

Gel zaman git zaman; "herkesin boş zamanlarında kitap okuduğu, siyaset konuşulan, demokrasinin doyasıya yaşandığı bir evden mafya babası çıkacak değil ya" dedim ve kendimi siyaset konuşulan herkesin bir birini sabırla dinlediği masalarda buldum. Hatta o kadar sabırlıydılar ki, beni bile dinliyorlardı. Genelde desteksiz atmazdım ama; mutlaka dayandığım sağlam bir yazarın kitabını arkama alırdım. Demokrasiyi sevmiştim. Üstelik bir şeyler bildiğim zaman insanların beni dinlemesi ( en azından idare etmeleri) işin en tatlı yanıydı. Demokrat olmaya karar verdim. Meğer bu en büyük talihsizliğimmiş, bilemedim.

 

Yaş biraz daha geçmeye başlayınca, elimde olmadan ben de işi ilerletiyordum. Lisedeki felsefe hocamın peşinden ayrılmazdım. Bol bol felsefe kitapları okudum. İki de bir demokrasi falan deyince bazıları beni, ben talep etmeden "komünist" ilan ettiler. Lisede herkes heyecanlıdır bilirsiniz. İlk gençlik işte... O zamanlarda kimse bana "demokrat" demiyordu. Üstelik o zaman da desteklediğim parti iktidar da değildi. Askeri darbeyi ve darbe liderini eleştirip duruyordum, verilecek hesabı yok muydu... Durum böyle olunca bir de "vatan haini" ilan ettiler. İkisini toplarsanız" komünist vatan haini" gibi bir şey oluyor.

Bugünlerde " darbe yanlısı-militarist" ilan edileceğimi de yıllar öncesinden bilemezdim.

 

 

O zamanlarda da Amerikancılar vardı. Onları da eleştirdim; ki onlar o zamanlarda iktidardaydı. İnsan iktidarı eleştirir mi dediler, "bölücü" oldum. Oysa ben bölücü değildim. Yine kimse "demokrat" demiyordu. Demokrasi için savaşan ben değil miydim ki. Arkadaşlarımla birlikte teksir kağıdına basılan, resimsiz dergi bile çıkarıyorduk. Dergiyi bedava dağıtıp, bir sonrakini basmak için para topluyorduk. Biraz pahalıya mal olunca yan çizenler oldu. Eh birde bizim derginin üstünde simit yendiğini görünce bazı arkadaşlar bozuldu tabi. Vazgeçtik. Zaten okul yönetimi bu yasadışı işin kim tarafından yapıldığını iyice merak eder olmuştu. Herkes etrafta "vatan haini komünist" arıyordu. Gözler de üstümüze çevrilmeye başlayınca korkmadım desem yalan olur.

 

Benim düşüncelerim hiçbir zaman iktidarda olamadı. Ne fikirlerimi ne de beni-bizi savunacak bir iktidar oldu benim ülkemde. Ben hiç "demokrat" olamadım.

 

Meğer talihsizmişim. Talihli olanlar mı? Ha evet! Onlar o zamanlar gezerlerdi. Bol bol gezerlerdi. Keyifleri yerindeydi onların. Dertleri sıkıntıları yoktu bizim gibi. Pek uzun vadeli düşündüklerini duymadım; Şahsi konularında bile. Memleket meseleleri, siyaset gibi konular onların repertuarında yoktu sanırım. Onları biz düşünür sonra da yolunda gitmeyen konularda tasalanırdık. Meğer biz "demokrat", biz "halkçı" değilmişiz.

 

Peki bugün: Demokrat olanlar, şimdi iktidarda. Eleştiriyorsan kapı da orada; Gider kendine yeni bir ülke beğenirsin. Duydunuz mu DİPNOT, SARDUNYAM, EFENDİ TÜRKLER, BLACKCADY, TAYLAN ABİ, DENİZZ, POLİTİKA, ERDOĞAN ve diğerleri. Kovulmak pahasına düşünenlere sesleniyorum: Biz "demokrat" değiliz. Hem kendinizi hem de çevrenizi kandırmışsınız oysa. Siz "halkçı" da değilmişsiniz. Halkçılar şimdi iktidarda.

 

Demokrasinin bir gün iktidar olacağına inanır mıydın baba; Demokrasi artık iktidarda. Oysa boşuna savaşmışsın bunca yıl. Üstelik bana da yanlış öğretmişsin. Beni bir tekkeye götürmedin mesela. Onca yazıyı çiziyi okumamı neden tavsiye ettin ki? Benim de bir iktidarım olacaktı, olamadı. Amerikancı olabilirdim örneğin. Demokrasi adına her şey yapabilirdim. Demokrasi istediğini yapmak değil mi? Oysa ben hep gezip tozmayı istemiştim. Küçükken bile demokrat olamamışım meğer. Belki de senin bu demokrat, halkçı iktidarı görmediğin iyi oldu. Kahrolurdun üzüntüden biliyorum. Benim ülkem ilginç bir ülke, şikayetçiyim son zamanlarda, gidecek başka yerim de var; ama yağmur yağdığında, ben bu toprağın kokusunu seviyorum. Ve güneş açtığında denizini. Ve hiçbir şey bitmedi, bana verdiğin kalem cebimde duruyor. Hiç geri dönmeyeceğim, hiç terketmedim ki...

[Φ sardunyam]

Değerli Rua,

 

Ya çok doğru söylemişsin biz demokrat değilmişiz,

 

biz = vatan haini+komünist+ulusalcı+bölücü

 

onlar = vatansever+dindar+demokrat

 

senin bu yazın ezber bozar güzel kardeşim... aman bozar dedim bozan alınmasın...

[Misafir rua]

Değerli Rua,

 

Ya çok doğru söylemişsin biz demokrat değilmişiz,

 

biz = vatan haini+komünist+ulusalcı+bölücü

 

onlar = vatansever+dindar+demokrat

 

senin bu yazın ezber bozar güzel kardeşim... aman bozar dedim bozan alınmasın...

 

alınmış olabilir. alınmamış da olabilir. eğer alınmamışsa yerinde duruyordur, ben gider iki dakkada alır gelirim

 

ama sen "yok yerinde daha hoş duruyor dersen, ellemeyelim dursun . dalında daha hoş duruyor. kavanoza koyunca bozuluyor.

Bak:

[Φ sardunyam]

demokratların demokrasi için neler yapacağını hepbirlikte yaşayarak göreceğiz... herkes yerinde dursun hepsi dalında güzel sevgili Rua,

 

biz renkleri seviyoruz demokrat değiliz ama çok renkli, çok sesli, farklı görüşlerin tartışıldığı ama herkesin birbirini anlamak için dinlediği bir toplum diliyoruz... pek demokratik bir söz olmadı sanırım...

 

bunlarda sana

[Φ godzilla]

marcus bu yazıyı okumuştur umarım.

 

ben son zamanlarda DEMOKRASİ- HALK sözcüklerininin çok kullanılmasından korktuğumu söylemiştim

 

burada cevabı var.

 

marcus hala neden korkuyorsun derse ayrıca anlatmak gereği duyucam.

[Φ muki]

Saygıdeğer Rua,

 

yazınız bir içimlik su gibi... Ne yazık ki insanlar herbir şey olarak doğuyorlar, ama demokrat olarak doğmuyorlar. Demokrat olabilmek için insanın doğruları ve yanlışları akıl süzgecinden geçirmesi lazım ki demokrat olabilsin.

[Misafir rua]

Saygıdeğer Rua,

 

yazınız bir içimlik su gibi... Ne yazık ki insanlar herbir şey olarak doğuyorlar, ama demokrat olarak doğmuyorlar. Demokrat olabilmek için insanın doğruları ve yanlışları akıl süzgecinden geçirmesi lazım ki demokrat olabilsin.

 

saygıdeğer muki,

 

yazıyı beğendiğine sevindim, teşekkür ederim.

 

Doğruları ve yanlışları akıl süzgecinden geçirmek gerekli tabi. Buna katılmamak mümkün değil. Ama Türkiyemizde bazı kavramlar iyice birbirine karıştırılmıyor mu? Şimdi demokrasiden, halkçılıktan bahsedenler bu kavramlar için ne yaptılar. Bizim gibi savaş verdiler mi? Biz hep eşitliği savunduk, ama hain olduk. Demokrasiyi savunduk, despot olduk. Bilgileri akıl süzgecinden geçirmeyen biz miyiz yoksa?

 

demokrasi ve halkçılıktan bahsedenler derken bu iktidar ve yandaşlarından bahsediyorum. malum en buyuk demokrat onlar oldu artık.

[Φ Efendi Türkler]

Saygıdeğer Rua,

 

yazınız bir içimlik su gibi...

Evet sayin muki istesem böyle bir cümle yazamazdim.!

 

evet cok güzel bir yazi yazinin icinde benim adimin gectigi icin degil... görüldügü gibi her satir bir ayri deger

 

Sevgili babam, "kanlı 1 Mayıs" günü taksimdeymiş. O gerçek bir demokrasi savaşçısıydı ve ömrü boyunca elinden gelen savaşımı sergilemiştir. O gün tutuklandığını, asker tarafından 15 kişilik bir minibüse 45 kişi doldurularak içeri atıldığını ve o minibüsteki 3 kişinin havasızlıktan bir bölümünün de dayaktan öldüğünü ( tüfeğin dipçiğiyle kafasına vurulmak suretiyle) bana kendisi anlatmadı. Anlatmadı çünkü bu konulardan bahsedilmesini istemez kendisine soru sorulduğunda kızardı.

 

bende sunu deginmek istiyorum,, evet soruldugunda kizarlar

[Φ denizz]

sevgili rua.yazını defalarca okudum.bu yazıda yazılanlar adeta benim gençliğim,benim çocukluğum idi.bir o kadarda duygulandım.ne kadar güzel ifade etmişsin duygularını.1970 li yıllar.yaşadığımız ilde chp de yöneticilik yapan bir baba,öyleki parti uğruna 2 sefer işleri bozulan,iflas eden ailesini bizleri ihmal eden ama bir o kadarda vatansever dürüst,herkeze yardımcı olmaya çalışan bir insan.dev-genc te siyaset yapan ağabey ise eve ancak gece 6,7 arkadaşının korumasıyla gelebiliyor.mahalle mhp lilerin sınırına yakın bir konumda çünkü.her gün öldürülen aydınların arkasından tutulan yaslar.babamın 12 eylül anayasası refarandumundan önce etrafında hayır verilmesi için yaptığı konuşmalardan gözaltına alınması,1980-2000 arası tüm demokratik tepkilerin içinde yaşayıp sorumluluk alırken bir anda cuntacı,demokrasi karşıtı,geri kafalı bir ulusalcı konumuna düştük bazılarınca.açıkçası artık umursamıyorumda,olup bitenleri.kim nasıl düşünürse düşünsün.artık halkımızda 25-30 sene önceki uğruna çileler çekilecek,mücadeleler verilecek halk değil malesef.açtığın başlık ve harika yazın için tekrar teşekkürler rua.sağol

[Φ sardunyam]

herkes anlayabildiği kadar yaşar ve anlayamadığı şeyleri umursamadan ölüp gider...

[Φ muki]

herkes anlayabildiği kadar yaşar ve anlayamadığı şeyleri umursamadan ölüp gider...

 

Umursadıklarını sanan bazı kişiler de laik Türkiye Cumhuriyeti'ni peşkeş çeken yanlış ve yalancı siyasetçilerin peşinden sürüklenip gidiyorlar. Bu siyasetçiler de Türkiye'yi kalkındıracak, bağımsızlığa taşıyacak yerde kendilerine uygun bir şekilde yalan, yanlış gündemlerle ayakta kalmayı umuyorlar.

 

Bir insanın gözleri kör olabilir, ama düşünceleri ve fikirleri de kör olursa algılama yeteneği de bir işe yaramaz.

[Misafir rua]

sevgili rua.yazını defalarca okudum.bu yazıda yazılanlar adeta benim gençliğim,benim çocukluğum idi.bir o kadarda duygulandım.ne kadar güzel ifade etmişsin duygularını.1970 li yıllar.yaşadığımız ilde chp de yöneticilik yapan bir baba,öyleki parti uğruna 2 sefer işleri bozulan,iflas eden ailesini bizleri ihmal eden ama bir o kadarda vatansever dürüst,herkeze yardımcı olmaya çalışan bir insan.dev-genc te siyaset yapan ağabey ise eve ancak gece 6,7 arkadaşının korumasıyla gelebiliyor.mahalle mhp lilerin sınırına yakın bir konumda çünkü.her gün öldürülen aydınların arkasından tutulan yaslar.babamın 12 eylül anayasası refarandumundan önce etrafında hayır verilmesi için yaptığı konuşmalardan gözaltına alınması,1980-2000 arası tüm demokratik tepkilerin içinde yaşayıp sorumluluk alırken bir anda cuntacı,demokrasi karşıtı,geri kafalı bir ulusalcı konumuna düştük bazılarınca.açıkçası artık umursamıyorumda,olup bitenleri.kim nasıl düşünürse düşünsün.artık halkımızda 25-30 sene önceki uğruna çileler çekilecek,mücadeleler verilecek halk değil malesef.açtığın başlık ve harika yazın için tekrar teşekkürler rua.sağol

 

ben teşekkür ederim sevgili denizz

[Misafir rua]

Umursadıklarını sanan bazı kişiler de laik Türkiye Cumhuriyeti'ni peşkeş çeken yanlış ve yalancı siyasetçilerin peşinden sürüklenip gidiyorlar. Bu siyasetçiler de Türkiye'yi kalkındıracak, bağımsızlığa taşıyacak yerde kendilerine uygun bir şekilde yalan, yanlış gündemlerle ayakta kalmayı umuyorlar.

 

Bir insanın gözleri kör olabilir, ama düşünceleri ve fikirleri de kör olursa algılama yeteneği de bir işe yaramaz.

 

toplumdaki uzlaşı tabanı kökleriyle birlikte yokedildi. bu sakıncalı hareketin son halkası akp dir. önceden planlanan senaryoya son şekli verecek olan güç: akp. dikkat ederseniz eskiden birbirimizi daha iyi anlar, en azından çaba harcardık. artık bunu da yapmıyoruz. kendi içinde kavgalı, kamplaşmış bir toplum yaratıyorlar. ve bu harekete destek verenlere bu düşüncemizi izah edemiyoruz örneğin. anlama ve empati kurma gereği duymuyor karşımızdaki. belki de körleşmiş düşünceler böyle oluşuyordur.

[Φ godzilla]

herkes anlayabildiği kadar yaşar ve anlayamadığı şeyleri umursamadan ölüp gider...

demiş platon...çok doğru da demiş

 

bu yazıyla alakalı başka birşey daha demek istiyorum

ben şimdikilerin demokrasi, halkçılık, halk kelimelerini çok kullanandıklarını ve bundan korktuğumu belirtmiştim.

işin kötüsü şimdi DEVRİM i kullanmaya başladılar.

 

[Misafir rua]

demiş platon...çok doğru da demiş

 

bu yazıyla alakalı başka birşey daha demek istiyorum

ben şimdikilerin demokrasi, halkçılık, halk kelimelerini çok kullanandıklarını ve bundan korktuğumu belirtmiştim.

işin kötüsü şimdi DEVRİM i kullanmaya başladılar.

 

 

evet, bu da ayrı bir nokta.

 

ama gerçekten de "işin kötüsü"!