5 Mayıs / ÖĞRENCİLERİ ANI YARIŞMASI

Etkinliği ekleyen: Misafir
GÖRÜNEN ZAFER ÖZER
1970’li yılların sonlarına doğru AKÇE (Akademi Çevre Eğitim Merkezi) Fotoğraf Kulübünde tanıdık onu. Elinde fotoğraf
makinesi, hırslı, hırslı olduğunu göstermeyen biriydi ve öğrenciydi.
Gültekin Çizgen o yıllar yeni fotoğraf dergisini yayınlıyordu. Zafer Özer’in fotoğrafı yayınlandı o dergide. Bu büyük bir
konuydu hele Anadolu’da bir genç fotoğrafçı için. Çünkü ülkemizin tek fotoğraf dergisiydi ve derginin yarısı teknik bilgilere
ayrılıyordu. İstanbul’da Ankara’da fotoğraf çok hızlıydı, büyük ustalar Ara Güler’ler, Ozan Sağdıçlar, Şahin Kaygunlar
kimler kimler vardı. Zafer Özer başarılı fotoğrafıyla yer almıştı. Ardın’dan ulusal düzeyde düzenlenen fotoğraf
yarışmasından ödül aldı. Bu ödül fotoğraf sanatında Eskişehir’e gelen ilk ödül oldu. Yine o yıllar Yücel Saraçoğlu K.P.
Caddesinde Eskişehir’in ilk özel sanat galerisini açmıştı ilk sergisini İstanbul’dan bir grubun sergisini getirmişti. İkinci
sergisi Zafer Özer’in fotoğraf sergisi olmuştu. Hatta o sergideki fotoğrafları bile anımsıyorum. Kırmızı renkli horoz fotoğrafı
da hemen satılmıştı. Heykeltraş Mustafa Özdemir, Zafer Özer Devlet Güzel Sanatlar Galerisinde Eskişehir’de ilk dada
sergisi açmak istediler. Kasap çengellerine asılı çıplak kadın bedenleri, Nü fotoğrafları sergilenecekti. Galeri Müdürü
önlerine çocukları koruma kanununu koymuştu. Zafer Özer okulu bitince ayrıldı Eskişehir’den. Trakya’da gazeteciydi. 30
yıl görmemiştim. Geçtiğimiz gün bir sergi açılışında Mustafa özdemir ile beraberdi. Eskişehir’i özlemiş karşılaştık. Yine
Mustafa Özdemir ile beraberdi. Yine sergi kokusu vardı. İzmir’de yaşıyormuş. Eskişehir pek çok sanatçının ilk göz
ağrısının olduğu yerdir. İlk burada sanata başladım, ilk eserim burada yayınlandı, ilk ödülü burada aldım, dedirtmek
kentlerin yarattığı ortama bağlıdır ve onurudur. Zafer Özer’in hakkında ilk yazıyı yazmak, ilk ödülünün haberini yapmak
bunlar da benim için önemliydi. Kırk yıla yakın zamandır tanıttığım sanatçıların sayısını biliyorum. Ama Zafer Özer’i hiç
unutmadım...
ŞEHABETTİN TOSUNER
GEZGİN SEVİNÇ SARACIK'IN SERGİSİ
Gezmek yaşadığımız çevremizin dışına çıkmak, başkalarını görmektir. Başkaları nasıl yaşıyor demek de kendini
başkalarının yaşadıklarıyla zenginleştirmektir.
Gezme tutkusu insan kadar eskidir. Hartman “İnsanın en masum tutkusudur” der. Bizde gezgine “Tanrı misafiri” denilmesi
boşuna değildir. Çünkü gezgin çiçekten çiçeğe gezen arı gibidir. Yaşamı, iyilikleri, güzellikleri taşır, barışı, sevgiyi,
insanlığı taşır. Ünlü fotoğraf sanatçımız Çerkez Karadağ: “Görmek bana yetmiyordu. Çünkü, gördüklerimi kendime
saklıyordum. Halbuki bunu başkalarıyla da paylaşmak istiyordum. Hem daha iyi görmek, hem de gördüklerimi paylaşmak
için fotoğraf çekmeye başladım.” diyor. Eski gezginlerde gördüklerinin resmini yapıyorlardı hem de fotoğraf gibi. Bazıları
da gördüklerini yazıyorlar. Gezmek paylaşmak ister. Paylaşıldığı zaman işe yarar.
Eskişehir’de de gezginler var hem yurt içinde hem de yurt dışında geziyorlar. Bunların gördüklerini, fotoğraf sergileriyle,
saydam gösteriyle paylaşıyorlar. Kimi zaman bir antik kenti, kimi zaman dünyamızın en modern kentini yaşamı
görüyoruz.
Sevinç Saracık Eskişehir’deki gezinlerimizden biri. Hem de fotoğraf çekerek, sergileriyle paylaşan fotoğraf sanatçısı
olarak. 1993 yılında karma fotoğraf sergilerine katılıyor ve bugünler Büyükşehir’in Haller Gençlik Merkezi Sergi Salonunda
dördüncü kişisel sergisini gerçekleştirdi. Sevinç Saracık daha önce ülkemizin güzelliklerini sergilemişti. Bu kez
sergisinde Vietnam’dan Nepal’den, Tibet’ten, Hindistan’dan, Burma’dan, Endonezya’dan, Fas’dan, Bhutan’dan fotoğraflar
sergiledi.
Bu sergide kültürleri ve benzerliklerini gördük. Bilhassa taş ve ağaç işçiliğini süsleme öğelerinin ortak anlayışını yani
benzerliğini gördük. Saracık’ın gözlemlerini aldık. Bin yıllarda oluşmuş kültürlerin yaşamdaki yerini, insanın yaratıcılığını,
beğenilerini gördük. Sevinç Saracık usta bir fotoğraf sanatçısı, kültürel birikime ve beğeniyle bakış açısına sahip. Neyin
fotoğrafı sorusuna yanıtı olan, paylaşan bir arı misali taşıyıcı. Gezmek, görmek, gördüklerini paylaşmak için fotoğraflıyor,
sergiliyor. Gezgin olmak yaşamı sevmek, yaşamı algılamak. İnsanın ortak yanlarını buluşturmaktır. Gezgin olmak zor
değildir. İnsan yaşadığı yerden başlar. Siz yaşadığınız Eskişehir’i gezdiniz mi? Fotoğrafladınız mı?
SANAT HABERLERİ SERGİLER
*Karikatür sanatçısı İsmet Lokman’ın sergisi Anadolu Üniversitesi Eğitim Karikatürleri Müzesinde.
*Ressam Aylin Güler’in resim sergisi Eskişehir Devlet Güzel Sanatlar Galerisinde.
*Fotoğraf Sanatçısı Gülbin Özdamar’ın fotoğrafl sergisi Anadolu Üniv. Kütüphane Sergi Salonunda
*Ressam Arzu Aydın Dev-eci’nin resim sergisi Vestel Sanat Galerisinde.
*Ressam Aylin Güler’in resim sergisi Esk. DGS.Galerisinde
*71 Evler İlköğretim Okulu öğrencilerinden “Dünyada Çocuk Portreleri” sergisi Büyükşehir Sanat Merkezinde.
ÖĞRENCİLERİ ANI YARIŞMASI
Anı, kişinin yaşadıklarından, gördüklerinden ya da birebir dinlediklerinden yazılan bir edebiyat türüdür. Yazar kendini en iyi
yazdığı anılarla ifade eder. Anı edebiyatla tanışmada ve ilk eser vermede önemlidir. Buradan hareketle Eskişehir Sanat
Derneği Türk Hemşireler Derneği Eskişehir Şubesi ile Hemşireler Haftasında ödülleri verilmek üzere İlköğretim öğrencileri
arasında “Yaşamımızda Hemşire” konulu anı yazma yarışması düzenledi.
A4 kağıdına bilgisayarla ya da okunaklı olarak yazılmış, üç sayfayı geçmemiş olacak. İlk sayfanın sağ üst köşesine adı,
soyadı, okulu, sınıfı, öğretmeninin adı ve öğrenci kendi ev telefonunu yazacak.
Eserler 5 Mayıs’a kadar İsmet İnönü Cad. Köprübaşı İşhanı Kat 4/403 adresine teslim edilecek.
Kullanıcı Geri Bildirimi
Görüntülenecek hiçbir inceleme bulunamadı.