Etkinlikler
17:00
-
04 Mayıs 2008 17:00
Rusya'nın Altın Ayakları
Dünyaca ünlü bale topluluğu "BOLSHOI BALESİ", prima ve premier başdansçıları ile corps-de-ballet'den
oluşan 36 kişilik dev kadrosuyla Türkiye'de ilk kez
3-4-5 Mayıs 2008 tarihlerinde yalnız 3 gösteri için TİM-Maslak Show Center'da!.
Dünyanın hayranlıkla izlediği "Bolshoi Balesi" topluluğu Rusya'nın kültür mirası sayılan çok saygın bir bale
topluluğudur. Özellikle son otuz yılda, sanat yönetmeni ve koreografı Yuri Grigorovich 'in önderliğinde,
doğuştan yetenekli dansçıları ile dünyanın en bilinen bale topluluğu olmuş, kazandıkları uluslararası
başarılar da BOLSHOI'un bu ününü daha da pekiştirerek kalıcı kılmıştır.
Rusya'nın ulusal balesi olan BOLSHOI, Rus müzik geleneğini sürdürme ve uluslar arası kültürün merkezi olma
misyonlarını bir potada eriterek, geleceğe bir klasik miras bırakmayı hedeflemektedir. Topluluğun çoğu
prodüksiyonunun dekor ve kostümleri Bolshoi'un kendi atölyelerinde imal edilmektedir.
BOLSHOI repertuvarını 19. ve 20. yüzyılın Rus müzikal tiyatro ve balesi ile bale sanatını daha da ileriye
taşıyacak modern eserler oluşturmaktadır. Repertuvarın %70'inin Rus sanatçıların eserlerinden olmasına
dikkat edilmekte ve bu dengenin gelecekte de sürdürülmesi planlanmaktadır. Topluluğu asırlardır zirvede
tutan da "Fındıkkıran", "Kuğu Gölü", "Don Kişot", "Romeo Juliet", "Tarantela", "Giselle", "Spartacus" gibi
eserlere getirdikleri eşsiz yorum ve sıradışı koreografileridir.
TIM'de sergilenecek 3 gösteride, Bolshoi Balesi'nin Prima, Premier ve 1.Solist ünvanlı en usta başdansçıları
Maria Allash, Andrey Uvarov, Genadiy Yanin, Denis Medvedev, Ruslan Pronin, Elena Andrienko ve
Anastasia Goryacheva , "Kuğu Gölü", "Fındıkkıran", "Don Kişot", "Tarantella" gibi çok bilinen klasik
eserlerden partisyonlar ile Piazzola'nın "Son Tango"su gibi daha modern eserlerden örnekler
sergileyecektir.
Dünyaca ünlü sayısız gösteri, konser, bale ve şova evsahipliği yapmış olan TIM MASLAK Show Center,
dünyanın en ünlü bale topluluğu BOLSHOI'un başdansçılarını sahnesinde ağırlayacak olmaktan onur ve
mutluluk duymaktadır.
3 Mayıs 2008 21:00
4 Mayıs 2008 15:00
5 Mayıs 2008 21:00
-
04 Mayıs 2008 17:00
GÖRÜNEN ZAFER ÖZER
1970’li yılların sonlarına doğru AKÇE (Akademi Çevre Eğitim Merkezi) Fotoğraf Kulübünde tanıdık onu. Elinde fotoğraf
makinesi, hırslı, hırslı olduğunu göstermeyen biriydi ve öğrenciydi.
Gültekin Çizgen o yıllar yeni fotoğraf dergisini yayınlıyordu. Zafer Özer’in fotoğrafı yayınlandı o dergide. Bu büyük bir
konuydu hele Anadolu’da bir genç fotoğrafçı için. Çünkü ülkemizin tek fotoğraf dergisiydi ve derginin yarısı teknik bilgilere
ayrılıyordu. İstanbul’da Ankara’da fotoğraf çok hızlıydı, büyük ustalar Ara Güler’ler, Ozan Sağdıçlar, Şahin Kaygunlar
kimler kimler vardı. Zafer Özer başarılı fotoğrafıyla yer almıştı. Ardın’dan ulusal düzeyde düzenlenen fotoğraf
yarışmasından ödül aldı. Bu ödül fotoğraf sanatında Eskişehir’e gelen ilk ödül oldu. Yine o yıllar Yücel Saraçoğlu K.P.
Caddesinde Eskişehir’in ilk özel sanat galerisini açmıştı ilk sergisini İstanbul’dan bir grubun sergisini getirmişti. İkinci
sergisi Zafer Özer’in fotoğraf sergisi olmuştu. Hatta o sergideki fotoğrafları bile anımsıyorum. Kırmızı renkli horoz fotoğrafı
da hemen satılmıştı. Heykeltraş Mustafa Özdemir, Zafer Özer Devlet Güzel Sanatlar Galerisinde Eskişehir’de ilk dada
sergisi açmak istediler. Kasap çengellerine asılı çıplak kadın bedenleri, Nü fotoğrafları sergilenecekti. Galeri Müdürü
önlerine çocukları koruma kanununu koymuştu. Zafer Özer okulu bitince ayrıldı Eskişehir’den. Trakya’da gazeteciydi. 30
yıl görmemiştim. Geçtiğimiz gün bir sergi açılışında Mustafa özdemir ile beraberdi. Eskişehir’i özlemiş karşılaştık. Yine
Mustafa Özdemir ile beraberdi. Yine sergi kokusu vardı. İzmir’de yaşıyormuş. Eskişehir pek çok sanatçının ilk göz
ağrısının olduğu yerdir. İlk burada sanata başladım, ilk eserim burada yayınlandı, ilk ödülü burada aldım, dedirtmek
kentlerin yarattığı ortama bağlıdır ve onurudur. Zafer Özer’in hakkında ilk yazıyı yazmak, ilk ödülünün haberini yapmak
bunlar da benim için önemliydi. Kırk yıla yakın zamandır tanıttığım sanatçıların sayısını biliyorum. Ama Zafer Özer’i hiç
unutmadım...
ŞEHABETTİN TOSUNER
GEZGİN SEVİNÇ SARACIK'IN SERGİSİ
Gezmek yaşadığımız çevremizin dışına çıkmak, başkalarını görmektir. Başkaları nasıl yaşıyor demek de kendini
başkalarının yaşadıklarıyla zenginleştirmektir.
Gezme tutkusu insan kadar eskidir. Hartman “İnsanın en masum tutkusudur” der. Bizde gezgine “Tanrı misafiri” denilmesi
boşuna değildir. Çünkü gezgin çiçekten çiçeğe gezen arı gibidir. Yaşamı, iyilikleri, güzellikleri taşır, barışı, sevgiyi,
insanlığı taşır. Ünlü fotoğraf sanatçımız Çerkez Karadağ: “Görmek bana yetmiyordu. Çünkü, gördüklerimi kendime
saklıyordum. Halbuki bunu başkalarıyla da paylaşmak istiyordum. Hem daha iyi görmek, hem de gördüklerimi paylaşmak
için fotoğraf çekmeye başladım.” diyor. Eski gezginlerde gördüklerinin resmini yapıyorlardı hem de fotoğraf gibi. Bazıları
da gördüklerini yazıyorlar. Gezmek paylaşmak ister. Paylaşıldığı zaman işe yarar.
Eskişehir’de de gezginler var hem yurt içinde hem de yurt dışında geziyorlar. Bunların gördüklerini, fotoğraf sergileriyle,
saydam gösteriyle paylaşıyorlar. Kimi zaman bir antik kenti, kimi zaman dünyamızın en modern kentini yaşamı
görüyoruz.
Sevinç Saracık Eskişehir’deki gezinlerimizden biri. Hem de fotoğraf çekerek, sergileriyle paylaşan fotoğraf sanatçısı
olarak. 1993 yılında karma fotoğraf sergilerine katılıyor ve bugünler Büyükşehir’in Haller Gençlik Merkezi Sergi Salonunda
dördüncü kişisel sergisini gerçekleştirdi. Sevinç Saracık daha önce ülkemizin güzelliklerini sergilemişti. Bu kez
sergisinde Vietnam’dan Nepal’den, Tibet’ten, Hindistan’dan, Burma’dan, Endonezya’dan, Fas’dan, Bhutan’dan fotoğraflar
sergiledi.
Bu sergide kültürleri ve benzerliklerini gördük. Bilhassa taş ve ağaç işçiliğini süsleme öğelerinin ortak anlayışını yani
benzerliğini gördük. Saracık’ın gözlemlerini aldık. Bin yıllarda oluşmuş kültürlerin yaşamdaki yerini, insanın yaratıcılığını,
beğenilerini gördük. Sevinç Saracık usta bir fotoğraf sanatçısı, kültürel birikime ve beğeniyle bakış açısına sahip. Neyin
fotoğrafı sorusuna yanıtı olan, paylaşan bir arı misali taşıyıcı. Gezmek, görmek, gördüklerini paylaşmak için fotoğraflıyor,
sergiliyor. Gezgin olmak yaşamı sevmek, yaşamı algılamak. İnsanın ortak yanlarını buluşturmaktır. Gezgin olmak zor
değildir. İnsan yaşadığı yerden başlar. Siz yaşadığınız Eskişehir’i gezdiniz mi? Fotoğrafladınız mı?
SANAT HABERLERİ SERGİLER
*Karikatür sanatçısı İsmet Lokman’ın sergisi Anadolu Üniversitesi Eğitim Karikatürleri Müzesinde.
*Ressam Aylin Güler’in resim sergisi Eskişehir Devlet Güzel Sanatlar Galerisinde.
*Fotoğraf Sanatçısı Gülbin Özdamar’ın fotoğrafl sergisi Anadolu Üniv. Kütüphane Sergi Salonunda
*Ressam Arzu Aydın Dev-eci’nin resim sergisi Vestel Sanat Galerisinde.
*Ressam Aylin Güler’in resim sergisi Esk. DGS.Galerisinde
*71 Evler İlköğretim Okulu öğrencilerinden “Dünyada Çocuk Portreleri” sergisi Büyükşehir Sanat Merkezinde.
ÖĞRENCİLERİ ANI YARIŞMASI
Anı, kişinin yaşadıklarından, gördüklerinden ya da birebir dinlediklerinden yazılan bir edebiyat türüdür. Yazar kendini en iyi
yazdığı anılarla ifade eder. Anı edebiyatla tanışmada ve ilk eser vermede önemlidir. Buradan hareketle Eskişehir Sanat
Derneği Türk Hemşireler Derneği Eskişehir Şubesi ile Hemşireler Haftasında ödülleri verilmek üzere İlköğretim öğrencileri
arasında “Yaşamımızda Hemşire” konulu anı yazma yarışması düzenledi.
A4 kağıdına bilgisayarla ya da okunaklı olarak yazılmış, üç sayfayı geçmemiş olacak. İlk sayfanın sağ üst köşesine adı,
soyadı, okulu, sınıfı, öğretmeninin adı ve öğrenci kendi ev telefonunu yazacak.
Eserler 5 Mayıs’a kadar İsmet İnönü Cad. Köprübaşı İşhanı Kat 4/403 adresine teslim edilecek.
Yakın Etkinlikler
-
29 Ekim Cumhuriyet Bayramı
29 Ekim Cumhuriyet Bayramı
- 0 yorum
-
10 Kasım Atatürk'ü anma günü ve Atatürk haftası
10 Kasım Atatürk'ü anma günü ve Atatürk haftası
- 0 yorum
-
24 Kasım Öğretmenler Günü
24 Kasım Öğretmenler Günü....
Bütün öğretmenlerimize yaşamları boyunca mutluluklar diliyoruz...
- 0 yorum
-
25 Aralık Christmas Day - Dini Gün (Noel)
Christmas Day - Noel Dini Gün
Noel Baba Vikipedi, özgür ansiklopedi
Noel BabaNoel Baba (aslen Santa Claus,Saint Nicholas, Saint Nick, Father Christmas, Kris Kringle, Santy veya Santa) Noel gecesi (24 Aralık'ı 25 Aralık'a bağlayan gece) çocuklara hediye dağıtan yerel bir kahramandır. Türkiye'de ise Noel Baba yılbaşı gecesi hediye dağıtan kişiye dönüşmüştür. Kökeni Saint Nicholas`a dayanır, fakat kültüre göre farklılık gösterir. Noel Baba dünya çapında daha çok sevilmiş ve Santa Claus isminin yerini almıştır. Örnek olarak "Santa" yerine İtalya`da "Babbo Natale", Brezilya`da "Papai Noel", Çek Cumhuriyeti`nde "Deda Mráz", Portekiz`de "Pai Natal", Romanya`da "Moş Crăciun", Almanya`da "Weihnachtsmann", İrlanda`da "Daidí na Nollag", Fransa`da "Le Père Noël", İspanya ve Meksika`da "Papa Noel", Türkiye`de "Noel Baba" olmak üzere farklı isimler kullanılır.
Hikaye Türkiye doğumlu tarihsel bir figür olan psikopos Saint Nicholas`ın (Nikola) fakirlere hediye dağıtmasına dayanır. Bilinen en meşhur yardımı da, üç kızı olan bir babayla arasında geçenlerdir. Bu olayın 320'li yıllarda gerçekleştiğine inanılır. Fakir bir baba kızlarına çeyiz parası karşılayacak durumu yoktur, bu yüzden hiçbir erkek onlarla evlenmek istemez. Böyle bir durumda da kötü yola düşmek zorunda kalabilirler. Oldukça eğitimli ve zengin bir aileden gelen Nikola da üç kızı için üç külçe altını geceleyin gizlice fakir adamın penceresinden içeri atar. Hikayenin bu noktada birçok versiyonları mevcuttur.Bu üç külçe altının 3 gün arayla ya da 3 yıl ard arda atılması ile ilgili; ancak sonu aynıdır. Fakir adam çıkıp kendisini görünce şaşırır ve o'na teşekkür eder; bir rahip olan Nikola da "Bana değil, Tanrı'ya teşekkür et." der. Bu olayın ortaya çıkmasından sonra, o yörede birçok gizlice yapılan yardımların aslında Nikola tarafından yapıldığı anlaşılır. Nikola'nın ölümünden sonra da yöre halkı birbirlerine gizlice hediye vermeye başlarlar ve bir gelenek oluşur.
320 yılından önce Jermen kültüründen mevcut olan senelik hediye verilmesi ise, Odin'e dayanır. Odin'in uçan atı Sleipnir için çocuklar patiklerinin içine havuç ve şeker koyup duvara (ya da kapıya) asarlar. Odin de bu iyiliği karşılığında çocuklara hediyeler, tatlılar, ve şekerlemeler verir.
Bu olay mitolojik bir karakter olan Sinterklaas'a esin kaynağı olmuştur. Hollanda, Belçika ve Almanya'da (ölüm tarihi 6 Aralık bir gece önce 5 Aralık'ta kutlanmaktadır) Sinterklaas adına büyük kutlamalar düzenlenir. Aslında Flemenkçe "Sinterklaas" kelimesinin New Amsterdamlılar(sonradan New York) tarafından yanlış telaffuz edilmesiyle Santa Claus şekline dönüşmüştür.
Noel Baba, batılı ülkelerde, Japonya'da ve Asya'nın doğusunda bir Noel geleneği olarak varlığını sürdürmektedir.
İnanışa göre, Noel Baba kır saçlı, uzun kır sakallı, sevimli, koca göbekli, tonton birisidir. Beyaz tüyleri olan kırmızı bir cüppe giymekte aynı görüntüde bir de kukuleta takmaktadır. Noel gününe geçilen gecede uçan geyiklerin çektiği kızağı ile evden eve hediyeler dağıtır; evlere bacadan girip, şömineden ulaşır. Yılın geri kalan zamanlarını ise eşi ve elfleri ile birlikte bir sonraki Noel için oyuncaklar hazırlayarak geçirir. Evinin yeri ülkelerin geleneklerine göre değişiklik göstermektedir. Kuzey Kutbu, Finlandiya'daki Korvatunturi, İsveç'teki Dalecarlia veya Grönland bunlardan bazılarıdır.
Noel Baba, sevimli görünüşü ve hediye dağıtmasından dolayı çocukların çok sevdiği bir karakterdir. Büyükler arasında da Noel yaklaşınca, Noel Baba'ya olan saygı ve sevgi ifadesi olarak, kukuletasını takanlara sıkça rastlanır.
1875 te Kanada'daki bir gazetede Noel BabaBir iddiaya göre günümüzdeki Noel Baba imajının (kır sakallı, koca göbekli, kırmızı cübbeli, kukuletalı) kaynağı, 1931'de Haddon Sundblom adlı çizerin Coca Cola reklamları için yaptığı çizimlerdir. Ne var ki Coca Cola reklamlarından çok önce, 19. yüzyılın başında Noel Baba'nın çeşitli çocuk kitaplarında ve karikatürlerde günümüzdeki Noel Baba imajına benzer şekilde resmedildiği görülmüştür. 1862 Noel'inde Noel'in henüz ABD'de tatil dönemi olmadığı ve Noel Baba figürünün kullanılmadığı dönemde Thomas Nast adlı Amerikalı karikatürist Harper's Weekly adlı derginin kapağında Noel Baba figürünü kullanmış ve kimilerince Noel Baba'nın mucidi kabul edilmiştir.
- 0 yorum
-
Yılbaşı - Yeni Yılın İlk Günü
Yılbaşı - Yeni Yılın İlk Günü
- 0 yorum