Etkinlikler
17:00
-
08 Haziran 2007 17:00
9 Haziran Erzurum Anadolu Lisesi Mezunlar Derneği Şenliği
Erzurum Anadolu Lisesi Mezunlar Derneği Erzurum Şubesi tarafından düzenlenen mezunlar şenliği, 9 Haziran 2007 tarihinde gerçekleştirilecek olup; bu mutlu günümüzde sizi de aramızda görmekten kıvanç duyacağımızı bilmenizi isteriz.
Ancak söz konusu şenliğe ait davetiyeleri sizlere ulaştırmak için geçerli bir posta adresine ihtiyaç duymaktayız. Daha önce kendiniz veya bir dönem arkadaşınız tarafından derneğimize isminiz verilmiş olmasına rağmen davetiyenizi ulaştırmamıza yetecek bir posta adresi kayıtlarımıza geçmemiştir.
Özellikle üniversite öğrencisi olan mezunlarımızın çoğu iletişim adresi olarak okudukları üniversiteyi yazmışlardır ki; bunu pek sağlıklı bir iletişim adresi olarak görmemekteyiz. Bundan hareketle, daha önce kayıt yapmış olsanız da, olmasanız da en kısa zamanda www.eal.org.tr/mezunkart adresine girerek iletişim bilgilerinizi kayıt formu aracılığıyla bizlere ulaştırmanızı rica ederiz.
9 Haziran’da “Okulun Bahçesi”nde görüşmek üzere…
Erzurum Anadolu Lisesi Mezunları Derneği
www.eal.org.tr
Not: Derneğimizden halen daha haberi olmayan mezunlarımız varsa, onları da lütfen bu kayıt adresine yönlendiriniz..
Başlangıç: 9.6.2007 Saat: Tam Gün
Bitiş: 9.6.2007 Saat: Tam Gün
-
08 Haziran 2007 17:00
Adnan Saygun’un değeri mutlaka anlaşılacak’
Piyanist Gülsin Onay, 35. Uluslararası İstanbul Müzik Festivali kapsamında Aya İrini’de vereceği konserde hocası Adnan Saygun’a vefa borcunu bir kez daha ödeyecek
Aslı Onat
Piyanist Gülsin Onay, 35. Uluslararası İstanbul Müzik Festivali kapsamında kemancı Özcan Ulucan ile 9 Haziran Cumartesi günü saat 20.00’de Aya İrini Müzesi’nde vereceği konserde, hocası Ahmet Adnan Saygun’un eserlerini seslendirecek.
Ulucan ile Rengim Gökmen yönetimindeki Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası’na eşlik edecek olan Onay, "Doğumunun 100. Yılında Adnan Saygun" adlı konserde Saygun’un kendisine ithaf ettiği "2. Piyano Konçertosu"nu da çalacak.
Konser öncesinde görüştüğümüz Onay, "2. Piyano Konçertosu"nun kendisi için büyük manevi anlam taşıdığını söyledi: "Saygun bu eseri ölümüne yakın dönemlerde bestelemiş, yapıta burukluklarını ve hüzünlerini çok iyi yansıtmış. Bu eseri birlikte de çalışmıştık. Konçertoyu bitirdiğinde istediğim küçük bir değişikliği yaptığını görüp mutlu olmuştum."
'Kırgınlıkları vardı’
Onay, Saygun’un çağımızın en büyük bestecilerinden biri oluşunun önümüzdeki yıllarda daha iyi anlaşılabileceğini belirtiyor ve ekliyor: "Saygun’un benim için önemi, her şeyden önce müzik ve hayat konusundaki görüşümü şekillendirmiş olması.
Onunla çok küçük yaşta çalışmaya başladım, mükemmele erişmemi amaçlayan bir eğitim uyguladı. Diğer bestecilerimizin de çok değerli çalışmaları var ama Türkiye’de bir müzik ekolü oluşmuşsa, Saygun sayesindedir."
Onay, Saygun’un hiçbir zaman şöhret derdinde olmadığını ama Türkiye’de müzik alanındaki cevherleri ortaya çıkarma çabasının desteklenmemesinden dolayı kırgınlıkları olduğunu vurguluyor. Yurtdışında Saygun’un yapıtlarını çaldığında olağanüstü tepkiler aldığını belirten ünlü piyanist, dünyadaki konservatuvarlarda da Saygun’un eserlerinin öğretilip çalındığını kaydediyor.
Onay, yurtdışında çağdaş müziğe alışkın bir dinleyici kitlesi bulunduğuna ve bu kitlenin Beethoven’ın dönemiyle bu yüzyılı kıyaslamadıklarına dikkat çekiyor ve "Oysa klasik müziğe çok hakim olmadıkları halde Türkiye’de bu kıyaslamayı yapanlar, Türk bestecilerinin değerini azımsayanlar çıkabiliyor" diyor. Piyanist, Türkiye’de yaşayan herkesin Saygun’u tanıması ve onunla gurur duyması gerektiği düşüncesinde.
Geçen yıl UNICEF’in İyi Niyet Elçisi sıfatıyla Bilkent’te Lübnanlı çocuklar için çalan Onay, Ağustos 2006’da ilk kez bir 'köy konseri’ verdi. Piyanist, Milas’a bağlı olan Çomakdağ köyündeki konser için şunları söylüyor:
'Unutulmaz bir anıydı’
"Ne zamandır, hayatlarında piyano görmemiş, dinlememiş insanlara çalmak istiyordum. Piyanoyu köyün meydanına yerleştirdik, etrafıma büyük bir kalabalık toplandı.
Müthiş bir dinleyiciydi, insanlar konser bitiminde ayağa fırladı. Bu kadar çok bravo dendiğini duymadım hayatımda. Sonra bir çocuk geldi yanıma, 'Nasıl çalıyon, gözünü de gapıyon, önünde defter neyin de yok’ dedi. Benim için unutulmaz bir anıydı."
Sanatçının yeni albümü, eylül ayında piyasaya çıkacak. Albümde Onay’ın Bilkent Senfoni Orkestrası ile yorumladığı, Rahmaninof’un "3. Piyano Konçertosu" ve Slovak Filarmoni Orkestrası ile çaldığı, Çaykovski’nin
"1. Piyano Konçertosu" yer alacak.
Milliyet
Yakın Etkinlikler
-
29 Ekim Cumhuriyet Bayramı
29 Ekim Cumhuriyet Bayramı
- 0 yorum
-
10 Kasım Atatürk'ü anma günü ve Atatürk haftası
10 Kasım Atatürk'ü anma günü ve Atatürk haftası
- 0 yorum
-
24 Kasım Öğretmenler Günü
24 Kasım Öğretmenler Günü....
Bütün öğretmenlerimize yaşamları boyunca mutluluklar diliyoruz...
- 0 yorum
-
25 Aralık Christmas Day - Dini Gün (Noel)
Christmas Day - Noel Dini Gün
Noel Baba Vikipedi, özgür ansiklopedi
Noel BabaNoel Baba (aslen Santa Claus,Saint Nicholas, Saint Nick, Father Christmas, Kris Kringle, Santy veya Santa) Noel gecesi (24 Aralık'ı 25 Aralık'a bağlayan gece) çocuklara hediye dağıtan yerel bir kahramandır. Türkiye'de ise Noel Baba yılbaşı gecesi hediye dağıtan kişiye dönüşmüştür. Kökeni Saint Nicholas`a dayanır, fakat kültüre göre farklılık gösterir. Noel Baba dünya çapında daha çok sevilmiş ve Santa Claus isminin yerini almıştır. Örnek olarak "Santa" yerine İtalya`da "Babbo Natale", Brezilya`da "Papai Noel", Çek Cumhuriyeti`nde "Deda Mráz", Portekiz`de "Pai Natal", Romanya`da "Moş Crăciun", Almanya`da "Weihnachtsmann", İrlanda`da "Daidí na Nollag", Fransa`da "Le Père Noël", İspanya ve Meksika`da "Papa Noel", Türkiye`de "Noel Baba" olmak üzere farklı isimler kullanılır.
Hikaye Türkiye doğumlu tarihsel bir figür olan psikopos Saint Nicholas`ın (Nikola) fakirlere hediye dağıtmasına dayanır. Bilinen en meşhur yardımı da, üç kızı olan bir babayla arasında geçenlerdir. Bu olayın 320'li yıllarda gerçekleştiğine inanılır. Fakir bir baba kızlarına çeyiz parası karşılayacak durumu yoktur, bu yüzden hiçbir erkek onlarla evlenmek istemez. Böyle bir durumda da kötü yola düşmek zorunda kalabilirler. Oldukça eğitimli ve zengin bir aileden gelen Nikola da üç kızı için üç külçe altını geceleyin gizlice fakir adamın penceresinden içeri atar. Hikayenin bu noktada birçok versiyonları mevcuttur.Bu üç külçe altının 3 gün arayla ya da 3 yıl ard arda atılması ile ilgili; ancak sonu aynıdır. Fakir adam çıkıp kendisini görünce şaşırır ve o'na teşekkür eder; bir rahip olan Nikola da "Bana değil, Tanrı'ya teşekkür et." der. Bu olayın ortaya çıkmasından sonra, o yörede birçok gizlice yapılan yardımların aslında Nikola tarafından yapıldığı anlaşılır. Nikola'nın ölümünden sonra da yöre halkı birbirlerine gizlice hediye vermeye başlarlar ve bir gelenek oluşur.
320 yılından önce Jermen kültüründen mevcut olan senelik hediye verilmesi ise, Odin'e dayanır. Odin'in uçan atı Sleipnir için çocuklar patiklerinin içine havuç ve şeker koyup duvara (ya da kapıya) asarlar. Odin de bu iyiliği karşılığında çocuklara hediyeler, tatlılar, ve şekerlemeler verir.
Bu olay mitolojik bir karakter olan Sinterklaas'a esin kaynağı olmuştur. Hollanda, Belçika ve Almanya'da (ölüm tarihi 6 Aralık bir gece önce 5 Aralık'ta kutlanmaktadır) Sinterklaas adına büyük kutlamalar düzenlenir. Aslında Flemenkçe "Sinterklaas" kelimesinin New Amsterdamlılar(sonradan New York) tarafından yanlış telaffuz edilmesiyle Santa Claus şekline dönüşmüştür.
Noel Baba, batılı ülkelerde, Japonya'da ve Asya'nın doğusunda bir Noel geleneği olarak varlığını sürdürmektedir.
İnanışa göre, Noel Baba kır saçlı, uzun kır sakallı, sevimli, koca göbekli, tonton birisidir. Beyaz tüyleri olan kırmızı bir cüppe giymekte aynı görüntüde bir de kukuleta takmaktadır. Noel gününe geçilen gecede uçan geyiklerin çektiği kızağı ile evden eve hediyeler dağıtır; evlere bacadan girip, şömineden ulaşır. Yılın geri kalan zamanlarını ise eşi ve elfleri ile birlikte bir sonraki Noel için oyuncaklar hazırlayarak geçirir. Evinin yeri ülkelerin geleneklerine göre değişiklik göstermektedir. Kuzey Kutbu, Finlandiya'daki Korvatunturi, İsveç'teki Dalecarlia veya Grönland bunlardan bazılarıdır.
Noel Baba, sevimli görünüşü ve hediye dağıtmasından dolayı çocukların çok sevdiği bir karakterdir. Büyükler arasında da Noel yaklaşınca, Noel Baba'ya olan saygı ve sevgi ifadesi olarak, kukuletasını takanlara sıkça rastlanır.
1875 te Kanada'daki bir gazetede Noel BabaBir iddiaya göre günümüzdeki Noel Baba imajının (kır sakallı, koca göbekli, kırmızı cübbeli, kukuletalı) kaynağı, 1931'de Haddon Sundblom adlı çizerin Coca Cola reklamları için yaptığı çizimlerdir. Ne var ki Coca Cola reklamlarından çok önce, 19. yüzyılın başında Noel Baba'nın çeşitli çocuk kitaplarında ve karikatürlerde günümüzdeki Noel Baba imajına benzer şekilde resmedildiği görülmüştür. 1862 Noel'inde Noel'in henüz ABD'de tatil dönemi olmadığı ve Noel Baba figürünün kullanılmadığı dönemde Thomas Nast adlı Amerikalı karikatürist Harper's Weekly adlı derginin kapağında Noel Baba figürünü kullanmış ve kimilerince Noel Baba'nın mucidi kabul edilmiştir.
- 0 yorum
-
Yılbaşı - Yeni Yılın İlk Günü
Yılbaşı - Yeni Yılın İlk Günü
- 0 yorum