Etkinlikler
17:00
-
24 Nisan 2008 17:00
Müziğin kalbi Türkiye'de atacak
Müzik adamaları dev organizasyonla Türkiye'ye geliyor.
Klasik müziğin ve sahne sanatlarının beşiği olan Avrupa'nın dört bir yanından gelen müzik adamları, gelecek ay
düzenlenecek dev organizasyonda Türkiye'de buluşacak.
Türkiye'den 5 festivalin kabul edildiği Avrupa Festivaller Birliği'nin (EFA) genel kurulu ve konferansı,
24-27 Nisan tarihleri arasında Antalya'da gerçekleştirilecek.
Üyelerini belli kriterler gözeterek kabul eden 56 yıllık köklü bir birlik olan 4 ayrı Avrupa sanat ağını kapsayan 500 festivale
hizmet veren Avrupa Festivaller Birliği'nin toplantısı, 150 delegenin katılımıyla Antalya'daki Sheraton Oteli'nde yapılacak.
Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürlüğü'nün organizasyonu, Kültür ve Turizm Bakanlığı Tanıtma Genel Müdürlüğü'nün
desteğiyle düzenlenen etkinliğe, İstanbul Uluslararası Müzik Festivali, Ankara Uluslararası Müzik Festivali, Uluslararası
İzmir Festivali ile Mersin Uluslararası Müzik Festivali yetkilileri de katılacak.
Avrupa Festivaller Birliği tarafından ''Kültürlerarası Diyalog Yılı'' olarak ilan edilen ve Ocak ayında imzalanan deklarasyona,
genel kurulda Türkiye de imza koyacak.
Etkinlik kapsamında, 25 Nisan'da Kültürlerarası Diyalog Deklarasyonu imzalanacak ve düzenlenecek basın toplantısında
genel kurula dair açıklamalar yapılacak. Toplantının ardından Antalya Devlet Senfoni Orkestrası, Atatürk Kültür
Merkezi'nde konser verecek. Orkestrayı şef Emin Güven Yaşlıçam'ın yöneteceği konserde, piyanist Leonel Morales
sahne alacak. Konserde, Rachmaninov'un ''3. piyano konçertosu'' seslendirilecek.
TÜRKİYE'Yİ AHMET SAY İLE DOĞAN HIZLAN TEMSİL EDECEK
Genel kurulun yanı sıra, etkinlik kapsamında kültürlerarası diyalog konusunun ağırlıklı olarak ele alınacağı konferans da
düzenlenecek.
Konferansta Türkiye adına, müzik yazarı Ahmet Say ile gazeteci Doğan Hızlan konuşma yapacak ve bildirilerini sunacak.
Genel kurul ile konferansa katılan delegeler, 24 ve 26 Nisan'da Antalya Devlet Opera ve Balesi'nin sahneleyeceği Okan
Demiriş'in ''IV. Murat'' operası ile Merih Çimenciler'in ''Harem'' balesini izleyecek.
EFA Genel Kurulu'na katılan delegeler, Türkiye'nin tarihi ve turistik güzelliklerini de görme fırsatını bulacak. Delegeler için
Antalya Arkeoloji Müzesi, Kaleiçi, Side ve Aspendos antik tiyatrolarına gezi düzenlenecek.
''MÜZİĞİN KALBİ ANTALYA'DA ATACAK''
Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürü Rengim Gökmen, etkinliğin uluslararası sanat yöneticilerinin bu kapsamdaki en
büyük ve ilk buluşması olduğunu söyledi.
Bu organizasyona büyük önem verdiklerini ve konukları en iyi biçimde ağırlamak için titiz bir çalışma yürüttüklerini belirten
Gökmen, ''Müziğin kalbi 3 gün boyunca Türkiye'de atacak. Antalya'da festivalin önde gelen isimleri olan 150 delegeyi
ağırlayacağız'' dedi.
Gökmen, Türkiye'den 5 festivalin EFA'nın üyesi olduğunu, Aspendos Uluslararası Opera ve Bale Festivali'nin de 24 Ekim
2003 tarihinde birliğe kabul edilerek dünyadaki diğer festivaller arasındaki saygın yerini bir kez daha kanıtladığını ifade
ederek, ''Bu birliğe ülkemizden 5 festivalin kabul edilmesi gurur verici. Ancak, 5 milyon nüfuslu Finlandiya'da 32 senfoni
orkestrasının bulunduğu ve bunların da devlet tarafından desteklendiği düşünülürse daha büyük adımların atılması
gerekiyor'' diye konuştu.
Türkiye'nin, özellikle son yıllarda nitelikli sanat kurumlarıyla kendini her platformda gösterdiğini dile getiren Gökmen, bu
etkinliğin de hem Türkiye'de kültür ve sanatın geldiği yeri göstermesi, hem de ülke tanıtımı açısından büyük önem
taşıdığını vurguladı.
TÜRK KÜLTÜRÜNÜ YANSITAN YAPITLAR
Etkinlik kapsamında Antalya Devlet Opera ve Balesi ile Antalya Devlet Senfoni Orkestrası'nın da sahne alacağını anlatan
Gökmen, bu eserlerin yetkili kurullarda ele alınarak titizlikle belirlendiğini söyledi.
Gökmen, burada ''IV. Murat'' operası ile ''Harem'' balesinin izleyici karşısına çıkacağını belirterek, ''Türk opera ve
balesinden örnekler verebilmek için gayret sarf ettik'' dedi.
Türkiye adına müzik yazarı Ahmet Say ile gazeteci Doğan Hızlan'ın konuşma yapacağını ifade eden Gökmen,
organizasyondaki bildirilerin din, kültürlerarası diyalog, müzik, edebiyat gibi konularda olacağını kaydetti.
Gökmen, organizasyonda İngilizce, Almanca, Fransızca ve İspanyolca simültane çevirilerin yapılacağını sözlerine ekledi.
-
24 Nisan 2008 17:00
Mevlana belgeseli 25 Nisanda vizyonda
Kürşat Kızbaz'ın senaristliğini ve yönetmenliğini üstlendiği ''Mevlana Celaleddin-i Rumi: Aşkın Dansı'' adlı belgesel film 25
Nisanda gösterime girecek.
Evrensel barış, sevgi ve aşk düşüncelerinin vurgulandığı, Mevlana'nın hayatının en özel ve en acılı dönemlerinin anlatıldığı
filmin dramatik sahneleri, Sinan Tuzcu, Burak Sergen, Özcan Deniz, Müşfik Kenter, Turan Özdemir ve Selçuk Yöntem
tarafından canlandırıldı. Film, Yılmaz Erdoğan, Yıldız Kenter, Cüneyt Türel ve Meltem Cumbul'un şiirleriyle ve Mehmet
Atay'ın anlatımıyla tamamlandı.
Müzikleri Kalan Müzik, Ömer Faruk Tekbilek ve Sezen Aksu tarafından hazırlanan "Mevlana Celaleddin-i Rumi: Aşkın
Dansı"nda 3D teknolojisi kullanıldı, 14. yüzyıl minyatürleri dijital ortamda yeniden yaratıldı.
Yapım aşamasında dünyanın farklı coğrafyalarından 50'yi aşkın çok önemli tarihçi ve araştırmacıyla görüşüldü,
canlandırma ve animasyon sahneleriyle 13'üncü yüzyılın dokusu ve havası yansıtılmaya çalışıldı.
UNESCO ve Birleşmiş Milletler'den özel izinler ve destek alınan filmin çekimleri 6 farklı ülkede tamamlandı.
Yüzyılları aşan evrensel barış, kardeşlik ve aşk düşünceleriyle tüm dünyada geniş kitleler tarafından sevilen ve saygı
duyulan, büyük felsefi düşünür Mevlana Celaleddin-i Rumi'nin yaşamı ve felsefesi üzerine kurgulanan filmde "aşk", "ney"
ve "sema" üçlemesi yer alıyor.
Tüm dünyada milyonları etkisi altına alan, düşünceleriyle insanlığa yön veren Mevlana'nın sevgi ve barış öğretilerinin,
sinemanın etkisi ve gücüyle yorumlanması ve geniş bir izleyici kitlesine sunulmasını amaçlayan filmde, 13'üncü yüzyıldan
günümüze kadar uzanan, aşk ve hümanizm temalarıyla insanlığı kucaklayan Mevlana'nın, evrensel düşünceleri şiirsel ve
dramatik bir dille anlatılıyor
-
24 Nisan 2008 17:00
Nişantaşı Moda Günleri
Nişantaşı 21-25 Nisan tarihleri arasındaNişantaşı Moda Günleri`ne ev sahipliği yapacak.
Moda`nın kalbi diyebileceğimiz Nişantaşı`nda yapılan organizasyonun amacı Moda Merkezi ünvanına layık olmaya
çalışan İstanbul`u, özellikle de Nişantaşı`nı dünya moda merkezlerinden biri haline getirmek
Moda günleri`nde, moda dünyasına yön veren markaların ilk bahar yaz kreasyonları Türkiye`nin en iyi mankenlerinin
sunumuyla sergilenecek.
21- 25 Nisan 2008 tarihleri arasında Şişli Evlendirme Dairesi`nin otopark alanında kurulacak olan 1500 metrekarelik dev
çadırda düzenlenecek olan `Moda Günleri`nde yerli yabancı 40 ünlü marka, en son kreasyonlarıyla yer alacak.
Markaların ilkbahar ve yaz kreasyonları, Arzu Pavlova, Şebnem Scheaffer, Deniz Pulaş, Ece Gürsel, Sema Şimşek, Tülin
Şahin, Yüksel Ak gibi Türkiye`nin en ünlü mankenleri tarafından sunulacak.
Bu sene ilki düzenlenecek olan ve önümüzdeki yıllarda katılımcıları artarak etkisini genişletecek olan `Nişantaşı Moda
Günleri`, Nişanyaşı gibi `moda merkezi` ünvanını almayı hak eden bir semtin yıldızını dünya çapında parlatmayı hedefliyor.
-
24 Nisan 2008 17:00
Kültürlerarası Diyalog başlıyor!
Kültürlerarası Diyalog sempozyumu 24-25 Nisan tarihlerinde, İtalyan Kültür Merkezi'nde gerçekleşecek.
İstanbul Kültür Sanat Vakfı'nın, Euromed Anna Lindh Vakfı "Kültürlerarası Diyalog Yılı" nedeniyle düzenlediği
Kültürlerarası Diyalog sempozyumu 24-25 Nisan tarihlerinde, İtalyan Kültür Merkezi'nde gerçekleşecek.
İstanbul 2010, UNESCO, Kültür ve Sanat, Aydınlanma ve Eğitim, Turizm, Hukuk ve Politika gibi konularla ilgili oturumların
düzenleneceği sempozyuma katılım ücretsiz.
Program:
24 Nisan 2008 Perşembe
10.00 AÇIŞ KONUŞMASI
Şakir Eczacıbaşı, İstanbul Kültür Sanat Vakfı Başkanı
10.30-11.30 BİRİNCİ OTURUM
Oturum Başkanı
Prof. Talat Halman
İstanbul 2010 ve Kültürlerarası Diyalog
Nuri Çolakoğlu
UNESCO ve Kültürlerarası Diyalog
Prof. Dr. Arsın Aydınuraz
11.30-11.45 ARA
11.45-13.05 İKİNCİ OTURUM
Oturum Başkanı
Doğan Hızlan
Kültürlerarası Diyalogda Kültür ve Sanat
Prof. Hüsamettin Koçan
Kültürlerarası Diyalogda Aydınlanma ve Eğitim
Prof. Dr. İsa Eşme
Hukukta Kültürlerarası Diyalog
Prof. Dr. Rona Aybay
13.05-14.30 ARA
15.30 ÜÇÜNCÜ OTURUM
Oturum Başkanı
Betûl Mardin
Kültürlerarası Diyalog ve Turizm
Prof. Dr. Mete Tapan
Kültürlerarası Diyalog ve Medya
Yavuz Baydar
SORU-CEVAP
25 Nisan 2008 Cuma
10.30-12.15 PANEL
POLİTİKA VE KÜLTÜRLERARASI DİYALOG
Başkan
Tınaz Titiz
Prof. Dr. Mustafa İsen
Yalçın Doğan
Ercan Karakaş
Prof. Dr. Hüsrev Hatemi
12.15-14.00 ARA
14.00 TARTIŞMA VE ÖNERİLER
-
24 Nisan 2008 17:00
Ankara Devlet Tiyatrosu tarafından düzenlenen "Küçük Hanımlar Küçük Beyler Uluslararası Çocuk Tiyatroları
Festivali bu yı dördünüü kez seyirciyle buluşuyor.
Festival 25 ile 30 Nİsan tarihleri arasında gerçekleşecek.
Festivalde yer alan oyunlar, her gün saat 11.00 ve 14.00'de sahnelenecek. Tiyatroya gitmemiş, çocuklar ve maddi gücü
yetersiz okulların oyunları seyredebilmeleri için Akün Sahnesi, Şinasi Sahnesi, Altındağ Tiyatrosu, Muhsin Ertuğrul
Sahnesi, Küçük Tiyatro ve Stüdyo Sahne'de saat 11.00 temsilleri ücretsiz sergilenecek.
AÇILIŞ ETKİNLİKLERİ VE ATÖLYE ÇALIŞMALARI
Festival, 25 Nisan Cuma günü Devlet Tiyatroları Genel Müdürü Lemi Bilgin, festival komitesi ve katılımcıların festivalin esin
kaynağı Mustafa Kemal Atatürk’e saygı ve temennilerini sunmak üzere Anıtkabir'i ziyaret etmeleri ile başlayacak.
Festival bünyesinde yerli ve yabancı oyunların yanı sıra çocuk ve gençlik tiyatrolarının gelişimini hızlandırmak, bu
konularda fikir alışverişinde bulunmak ve yeni yazarların yetişmesine olanak tanımak adına atölye çalışmalarına da yer
verilecek. Festival kapsamında yapılacak atölye çalışmaları şöyle:
"Festivalin açılışından önce 20-24 Nisan tarihleri arasında Frederic Herrera "Gold and Sılver" (Altın ve Gümüş) adlı bir
atölye çalışması düzenleyecek. Devlet tiyatroları sanatçılarının katılacağı bu atölye çalışmasının sonucunda ortaya çıkan
eser
25 Nisan Cuma günü Akün Sahnesi'nde seyircilere sunulacak.
Festival bünyesinde ikinci atölye çalışması Stüdyo Sahne'de Tiyatro Çatı ve Teoman Tenikeci ile birlikte yapılacak.
İrfan Şahinbaş Atölye Sahnesi'nde ise
26 Nisan Cumartesi 16.00-18.00 saatleri arasında Goethe Instıtut’ün katkılarıyla Anja Tuckermann 'çocuk tiyatrosundan
sonra ne gelmeli, gençlik tiyatrosunun önemi' başlıklı bir sunum yapacak. Bir üçlemenin ilk basamağını oluşturan bu
sunumu
27 Nisan Pazar günü Şinasi Sahnesi'nde Hamburg Gençlik Tiyatrosu tarafından sergilenecek genç izleyicilere yönelik
"Playback Life" (Kopya Yaşamlar) adlı oyun ve Pazartesi günü Hamburg Gençlik Tiyatrosu sanat yönetmeni Klaus
Schumacher'in gençlik tiyatrosu ile ilgili sunumu takip edecek.
27, 28 Nisan'da Kanada'dan Luciano Logna yönetmen, oyuncu ve yazarlarla karakter yaratmaya yönelik bir çalışma
gerçekleştirecek. Daha çok oyunculuk temelli bu çalışmada karakter yaratma çabasında önyargıların üzerimizde nasıl bir
değişim yarattığı anlatılacak."
Türkiye'de çocuk ve gençlik tiyatrosunda yazar bulma sıkıntılarını bir nebze azatmak adına yazar, yazar adayları ve
oyuncuların biraraya geleceği bir atölye çalışmasını da DT sanatçılarından Eray Eserol gerçekleştirecek. Yazarlar, yazar
adayları ve çocukların bir araya geleceği bu çalışmada katılımcılar kendi aralarında kurdukları takımlar ile çocuklara
amaçlarını daha doğru iletebilme yollarını arayacaklar. Genç yazarlara tecrübe kazandıracak bu çalışmada oyunları ileride
seyredecek çocukların üretim aşamasında etkin olmaları amaçlanıyor.
FESTİVALDEKİ YERLİ OYUNLAR
Festivale Van Devlet Tiyatrosu "Nasreddin İnadın Sonu", Trabzon Devlet Tiyatrosu "Don Kişot", Antalya Devlet Tiyatrosu
"Tablolarda Tiyatro", Diyarbakır Devlet Tiyatrosu "Dünyanın Eski Zamanlarında/ Meddah", Konya Devlet Tiyatrosu
"Midas'ın Kulakları" adlı oyunlarla katılacaklar.
Kukla tiyatrosu alanında önemli çalışmalara imza atan Lüleburgaz Uçan Eller Kuklaevi "Gün Işını", Çankaya Belediyesi
"Pippi ve Uzun Çorap", Izmir Karşıyaka Belediyesi "Domates ve Gözlük", Polis Amca Okulu ise "Yedi Köyün Yargıcı" adlı
oyunlarla festivaldeki yerlerini alıyor.
FESTİVALDEKİ YABANCI OYUNLAR
Litvanya eğitim sistemini eğlenceli bir dille anlatan oyunu "M", Hollanda dans figür tiyatrosunun bir örneği olan "Madcap",
İngiltere ise "Drogo Island" ile Ankara'ya geliyor. Festivale iki oyunla katılan ülkelerden Almanya gençler için "Playback
Life" (Kopya Yaşamlar), küçükler içinse "Ich und Du" (Sen ve Ben), Küba, Külkedisi'nin farklı bir yorumu ""La Cenicienta
Segun Los Beatles" ve Andersen masallarının dans ve müzik eşliğinde anlattığı "Las Cuentos de Andersen" i sahneliyor.
İspanya bol ödüllü "Kraft", Hırvatistan "Igra" , Slovenya kurşun askerin kukla uyarlaması "The Steadfast Tin Soldier"
Ukrayna ise "Tomarrow we’ll leave our home" adlı oyunlarıyla küçük hanım ve beylerle buluşuyor.
Yakın Etkinlikler
-
29 Ekim Cumhuriyet Bayramı
29 Ekim Cumhuriyet Bayramı
- 0 yorum
-
10 Kasım Atatürk'ü anma günü ve Atatürk haftası
10 Kasım Atatürk'ü anma günü ve Atatürk haftası
- 0 yorum
-
24 Kasım Öğretmenler Günü
24 Kasım Öğretmenler Günü....
Bütün öğretmenlerimize yaşamları boyunca mutluluklar diliyoruz...
- 0 yorum
-
25 Aralık Christmas Day - Dini Gün (Noel)
Christmas Day - Noel Dini Gün
Noel Baba Vikipedi, özgür ansiklopedi
Noel BabaNoel Baba (aslen Santa Claus,Saint Nicholas, Saint Nick, Father Christmas, Kris Kringle, Santy veya Santa) Noel gecesi (24 Aralık'ı 25 Aralık'a bağlayan gece) çocuklara hediye dağıtan yerel bir kahramandır. Türkiye'de ise Noel Baba yılbaşı gecesi hediye dağıtan kişiye dönüşmüştür. Kökeni Saint Nicholas`a dayanır, fakat kültüre göre farklılık gösterir. Noel Baba dünya çapında daha çok sevilmiş ve Santa Claus isminin yerini almıştır. Örnek olarak "Santa" yerine İtalya`da "Babbo Natale", Brezilya`da "Papai Noel", Çek Cumhuriyeti`nde "Deda Mráz", Portekiz`de "Pai Natal", Romanya`da "Moş Crăciun", Almanya`da "Weihnachtsmann", İrlanda`da "Daidí na Nollag", Fransa`da "Le Père Noël", İspanya ve Meksika`da "Papa Noel", Türkiye`de "Noel Baba" olmak üzere farklı isimler kullanılır.
Hikaye Türkiye doğumlu tarihsel bir figür olan psikopos Saint Nicholas`ın (Nikola) fakirlere hediye dağıtmasına dayanır. Bilinen en meşhur yardımı da, üç kızı olan bir babayla arasında geçenlerdir. Bu olayın 320'li yıllarda gerçekleştiğine inanılır. Fakir bir baba kızlarına çeyiz parası karşılayacak durumu yoktur, bu yüzden hiçbir erkek onlarla evlenmek istemez. Böyle bir durumda da kötü yola düşmek zorunda kalabilirler. Oldukça eğitimli ve zengin bir aileden gelen Nikola da üç kızı için üç külçe altını geceleyin gizlice fakir adamın penceresinden içeri atar. Hikayenin bu noktada birçok versiyonları mevcuttur.Bu üç külçe altının 3 gün arayla ya da 3 yıl ard arda atılması ile ilgili; ancak sonu aynıdır. Fakir adam çıkıp kendisini görünce şaşırır ve o'na teşekkür eder; bir rahip olan Nikola da "Bana değil, Tanrı'ya teşekkür et." der. Bu olayın ortaya çıkmasından sonra, o yörede birçok gizlice yapılan yardımların aslında Nikola tarafından yapıldığı anlaşılır. Nikola'nın ölümünden sonra da yöre halkı birbirlerine gizlice hediye vermeye başlarlar ve bir gelenek oluşur.
320 yılından önce Jermen kültüründen mevcut olan senelik hediye verilmesi ise, Odin'e dayanır. Odin'in uçan atı Sleipnir için çocuklar patiklerinin içine havuç ve şeker koyup duvara (ya da kapıya) asarlar. Odin de bu iyiliği karşılığında çocuklara hediyeler, tatlılar, ve şekerlemeler verir.
Bu olay mitolojik bir karakter olan Sinterklaas'a esin kaynağı olmuştur. Hollanda, Belçika ve Almanya'da (ölüm tarihi 6 Aralık bir gece önce 5 Aralık'ta kutlanmaktadır) Sinterklaas adına büyük kutlamalar düzenlenir. Aslında Flemenkçe "Sinterklaas" kelimesinin New Amsterdamlılar(sonradan New York) tarafından yanlış telaffuz edilmesiyle Santa Claus şekline dönüşmüştür.
Noel Baba, batılı ülkelerde, Japonya'da ve Asya'nın doğusunda bir Noel geleneği olarak varlığını sürdürmektedir.
İnanışa göre, Noel Baba kır saçlı, uzun kır sakallı, sevimli, koca göbekli, tonton birisidir. Beyaz tüyleri olan kırmızı bir cüppe giymekte aynı görüntüde bir de kukuleta takmaktadır. Noel gününe geçilen gecede uçan geyiklerin çektiği kızağı ile evden eve hediyeler dağıtır; evlere bacadan girip, şömineden ulaşır. Yılın geri kalan zamanlarını ise eşi ve elfleri ile birlikte bir sonraki Noel için oyuncaklar hazırlayarak geçirir. Evinin yeri ülkelerin geleneklerine göre değişiklik göstermektedir. Kuzey Kutbu, Finlandiya'daki Korvatunturi, İsveç'teki Dalecarlia veya Grönland bunlardan bazılarıdır.
Noel Baba, sevimli görünüşü ve hediye dağıtmasından dolayı çocukların çok sevdiği bir karakterdir. Büyükler arasında da Noel yaklaşınca, Noel Baba'ya olan saygı ve sevgi ifadesi olarak, kukuletasını takanlara sıkça rastlanır.
1875 te Kanada'daki bir gazetede Noel BabaBir iddiaya göre günümüzdeki Noel Baba imajının (kır sakallı, koca göbekli, kırmızı cübbeli, kukuletalı) kaynağı, 1931'de Haddon Sundblom adlı çizerin Coca Cola reklamları için yaptığı çizimlerdir. Ne var ki Coca Cola reklamlarından çok önce, 19. yüzyılın başında Noel Baba'nın çeşitli çocuk kitaplarında ve karikatürlerde günümüzdeki Noel Baba imajına benzer şekilde resmedildiği görülmüştür. 1862 Noel'inde Noel'in henüz ABD'de tatil dönemi olmadığı ve Noel Baba figürünün kullanılmadığı dönemde Thomas Nast adlı Amerikalı karikatürist Harper's Weekly adlı derginin kapağında Noel Baba figürünü kullanmış ve kimilerince Noel Baba'nın mucidi kabul edilmiştir.
- 0 yorum
-
Yılbaşı - Yeni Yılın İlk Günü
Yılbaşı - Yeni Yılın İlk Günü
- 0 yorum