Bütün Eylemler

Ailemize hoş geldin Ederson Kulübümüz Brezilyalı file bekçisi Ederson Santana de Moraes’in kalıcı transferi için kulübü Manchester City ile anlaşmaya vardı. Tecrübeli eldiven, kendisini 3+1 yıllığına sarı lacivertli renklere bağlayan sözleşmeye imza attı. Ederson: Burada olduğum için çok mutluyum. Amacım şampiyonluklar kazanıp, takımıma katkı sağlamak olacak Chobani Stadyumu Fenerbahçe Şükrü Saracoğlu Spor Kompleksi’nde düzenlenen imza töreninde açıklamalarda bulunan Ederson, “Öncelikle çok ama çok mutlu olduğumu söylemeliyim. Benim için yeni ve önemli bir meydan okuma olacak. Kulübüm ve kendim için güzel şeyler yaşayacağımıza inanıyorum. Burada olduğum her anın tadını çıkaracağım. Gerçekten burada olduğum için çok mutluyum. Amacım şampiyonluklar kazanıp, takımıma katkı sağlamak olacak. Görüşmeler açıkçası benim için inanılmazdı. Gerek görüşmeler, gerekse bana sunulan proje oldukça etkileyiciydi. Burada çok önemli, çok büyük oyuncular var. Aynı zamanda uzun zamandır tanıdığım arkadaşlarım var. Hem onlarla buluşmak hem de beraber sahada mücadele etmek için sabırsızlanıyorum. Hep beraber çok çalışıp bu kulübü zirveye ulaştıracağız. Taraftarlarımıza mesajım, hep bizlerle olsunlar, bizlere her zaman destek olsunlar. Onların desteğiyle iyi bir sezon geçireceğimize inanıyorum. Ben de takım arkadaşlarım ile birlikte çok çalışıp onların desteğine en iyi şekilde karşılık vereceğim ve kulübümüzü şampiyonluğa taşıyacağız. ” dedi. Futbol Direktörümüz Devin Özek ise, “Çok mutluyuz. Ederson benim için dünyada en iyi 5 kaleciden biri. Tüm dünyada gündem olan bir transfer. İnşallah beraber başarılı olacağız.” diye konuştu. Ederson’a ‘Ailemize hoş geldin’ diyor; Fenerbahçemiz ile Sarı Lacivert nice zaferler ve şampiyonluklar diliyoruz.

CHP İstanbul 38. Olağan İl Kongresi'nin iptali için açılan davada mahkeme, İl Başkanı Özgür Çelik ve mevcut yönetimin görevden uzaklaştırılmasına, yerine geçici bir yönetim kurulunun atanmasına hükmetti.Habere Gitmek için Tıklayın

Gün En iyi 10 hareket

Uyarılara karşın dünya genelindeki neredeyse tüm halklar tüketmeleri gerekenin neredeyse iki katı tuz kullanıyor ve bu sağlığımıza zarar veriyor. Ama karşı argümanlar da giderek ağırlık kazanıyor.Habere Gitmek için Tıklayın

4’te 4 modumuz.

Bugün sporcumuz Hande Baladın’ın doğum günü! Mutlu yıllar Hande!

Diyetisyenlere Göre 60 Yaşından Sonra Daha Fazlasına İhtiyaç Duyabileceğiniz 5 Besin Önemli Noktalar Bazı besinleri 60 yaşından sonra almak daha zordur, bu nedenle takviyeler yardımcı olabilir. D vitamini, B12 vitamini, omega-3 ve daha fazlası enerji, kemik ve beyin sağlığını destekler. Aktif kalmak, protein tüketmek, su içmek ve bağ kurmak sağlıklı yaşlanmayı destekler. 60 yaşına girmenin birçok avantajı vardır: daha fazla bakış açısı, hak edilmiş bilgelik ve çoğu kişi için favori hobi ve ilgi alanlarının tadını çıkarmak için daha fazla zaman. Ancak yaşlanma, vücudunuzun belirli besinleri emmesini ve kullanmasını zorlaştırabilecek fizyolojik değişiklikler de getirir. Dengeli bir beslenme sağlıklı olmanın temeli olsa da, yaşlandıkça bazı besinleri yalnızca yiyeceklerden yeterli miktarda almak daha zor olabilir. Bu durum, takviyeleri yaşamın ilerleyen yıllarında faydalı bir seçenek haline getirir. İşte 60 yaşına ulaştığınızda diyetisyenlerin dikkate almasını önerdiği beş temel takviye. 1. D Vitamini Birçok yaşlı yetişkin için, güneşte kalmak D vitamini seviyelerini sabit tutmak için yeterli olmayabilir. Bunun nedeni, yaşlandıkça vücudumuzun güneş ışığından D vitamini sentezlemede daha az verimli hale gelmesidir. Nitekim, kadın sağlığı konusunda uzmanlaşmış Lizzy Swick, "60 yaş üstü insanların yaklaşık %50'sinin D vitamini seviyeleri düşüktür" diyor. Optimal D vitamini seviyelerini korumak, yalnızca kemik ve bağışıklık sağlığını desteklemek için değil, aynı zamanda kan şekerini düzenlemeye ve kalp sağlığını desteklemeye de yardımcı olabilir. Optimal D vitamini seviyeleri, yalnızca kemik ve bağışıklık sağlığını desteklemek için değil, aynı zamanda kalp sağlığını korumak ve kan şekeri seviyelerini düzenlemek için de önemlidir. Çok az gıda yeterli miktarda D vitamini sağladığı ve çok fazla güneş zararlı olabileceği için Swick, takviye almanın sağlıklı seviyeleri korumanın etkili bir yolu olduğunu vurguluyor. 2. B12 Vitamini 60 yaşından sonra doğru miktarda B12 vitamini almak her zaman eskisi kadar kolay değildir. Yaşlandıkça, "mide asidi üretiminin azalması ve gastrointestinal sistemdeki değişiklikler nedeniyle vücudun B12 vitaminini emme yeteneği doğal olarak azalır" diyor yaşlı yetişkinler için beslenme konusunda uzmanlaşmış lisans ve lisansüstü eğitim programı doktoru Kendal Cozicar. "B12 vitamini, bilişsel işlevleri, enerji seviyelerini, sinir sağlığını ve genel canlılığı korumak için çok önemlidir. Kırmızı kan hücrelerinin üretimini destekler ve sinir hücrelerini koruyan miyelin kılıfının korunmasına yardımcı olur" diye açıklıyor. B12 vitamini eksikliği, tedavi edilmezse yorgunluk, hafıza sorunları ve hatta sinir hasarı gibi semptomlara yol açabilir. Birçok çalışmanın yaşlı yetişkinler için takviye kullanımını desteklediğini, ancak B12 takviyesine başlamadan önce bir sağlık uzmanına danışarak B12 seviyelerini kontrol ettirmenin tavsiye edildiğini vurguluyor. 3. Omega-3 Yağ Asitleri 60 yaşından sonra formda ve sağlıklı kalmak genellikle omega-3 yağ asidi alımınızı artırmak anlamına gelir. Swick, "Yüksek düzeyde EPA ve DHA omega-3 yağ asitleri sağlayan bir omega-3 takviyesinin yaşlandıkça beyin sağlığını desteklediği gösterilmiştir" diyor. Omega-3'ler özellikle hafızayı ve bilişsel işlevi geliştirmeye yardımcı olarak yaşa bağlı bilişsel gerilemeyi azaltabilir. Omega-3'lerin ayrıca kalp sağlığını desteklediği ve eklem iltihabını azalttığı, 60 yaşından sonra yaşam kalitesini artırabilecek iki önemli faktör olduğu gösterilmiştir. Düzenli olarak yağlı balık yemiyorsanız, günde en az 2 gram EPA ve DHA içeren bir takviye faydalı olabilir. 4. C Vitamini Cozicar, "C vitamini, bağışıklık fonksiyonu, cilt sağlığı ve genel canlılık dahil olmak üzere sağlığın birçok yönünü destekleyen yaşlı yetişkinler için hayati bir besindir," diyor. Yaşlandıkça bağışıklık sistemimiz daha az verimli hale gelir ve bu da bizi enfeksiyonlara karşı daha savunmasız hale getirir. C vitamini, bağışıklık tepkisini güçlendirmeye yardımcı olarak yaşamın ileri evrelerinde önemli bir besin haline gelir. "Ayrıca, C vitamini cilt elastikiyetini ve yara iyileşmesini destekleyen kolajen üretimi için de gereklidir," diye açıklıyor. C vitamini ayrıca, kalp hastalığı, diyabet ve nörodejeneratif hastalıklar gibi yaşa bağlı hastalık riskini artıran oksidatif stresten hücreleri koruyan antioksidan özelliklere sahiptir. Cozicar, "C vitamini genellikle güvenli olsa da, belirli sağlık hedefleriniz için takviye almayı düşünüyorsanız, bir sağlık uzmanıyla görüşmeniz her zaman iyidir," diyor. 5. Kalsiyum Kalsiyum sadece gençliğinizde güçlü kemikler oluşturmak için önemli değildir; yaşlandıkça da aynı derecede kritik olmaya devam eder. Ancak, vücudun yiyeceklerden kalsiyum emme yeteneği yaşamın ilerleyen dönemlerinde azalmaya başlar ve bu da kemik kaybı ve kırık riskini artırır. Sonuç olarak, 60 yaş üstü kişiler sağlıklı kemikleri korumak ve eksiklikleri önlemek için genellikle genç yetişkinlere göre daha fazla kalsiyuma ihtiyaç duyarlar. Kemik sağlığının yanı sıra, kalsiyum sağlıklı kas, sinir ve kalp fonksiyonlarını da desteklemeye yardımcı olur. Bu nedenle, takviye vücudunuzun en hayati sistemlerine fayda sağlayabilir. Daha iyi emilim ve etkililik için kalsiyum takviyeleri genellikle D vitamini ve K2 vitamini ile birlikte kullanılır. 60'lı Yaşlar İçin Daha Sağlıklı Yaşlanma İpuçları Takviyeler besin eksikliklerini gidermeye yardımcı olabilir, ancak diğer stratejiler de 60'lı yaşlarınızda ve sonrasında genel refahınızı destekler. İşte uzman destekli birkaç strateji: Düzenli ağırlık taşıma aktiviteleri: Cozicar, "Yürüme, kuvvet antrenmanı ve dans gibi düzenli ağırlık taşıma aktiviteleri, yaşlandıkça kemik yoğunluğunuzu ve kas gücünüzü korumak için çok önemlidir," diyor. Bunlar sadece kemik büyümesini uyararak ve kemik kütlesi kaybını önleyerek osteoporoz riskini azaltmakla kalmaz, aynı zamanda denge ve koordinasyonu iyileştirerek düşme riskini de azaltır. "Düzenli hareket ayrıca bağımsızlığı korumak ve fiziksel kısıtlamalardan kaçınmak için önemli olan esneklik ve hareketliliği korumaya yardımcı olur." Susuz Kalmamak: Cozicar, "Yaşla birlikte susama hissimiz azaldığından, vücudun ihtiyacı olsa bile susuzluğu gözden kaçırmak kolay olabilir," diyor. Susuz kalmamak, enerji seviyelerini korumak, sağlıklı sindirimi desteklemek ve cildi ve eklemleri iyi durumda tutmak için çok önemlidir. Yeterli sıvı alımı aynı zamanda vücut ısısını düzenlemeye, besin emilimine yardımcı olmaya, böbrek fonksiyonlarını desteklemeye, idrar yolu enfeksiyonlarını önlemeye ve bilişsel işlevleri geliştirmeye yardımcı olur; bunların hepsi yaşlandıkça hayati önem taşır. Cozicar, "Susamasanız bile gün boyunca düzenli olarak su içmek, vücudunuzun en iyi şekilde çalışmasını sağlar," diyor. Sosyal etkileşim: "İster inanın ister inanmayın, güçlü ilişkiler sağlıklı yaşlanmanın en önemli unsurlarından biridir. İlişkilerimizin kalitesi, refahı, mutluluğu ve anlam ve bağlantı duygularını etkiler," diyor Swick. Ayrıca, sosyal etkileşimin bilişsel işlevlerin korunmasında da rol oynadığını gösteren araştırmalar, sosyal etkileşimi bilişsel gerileme ve bunama riskinin daha düşük olmasıyla ilişkilendiriyor. Cozicar, "Başkalarıyla bağlantıda kalmak sadece zihinsel keskinliği artırmakla kalmaz, aynı zamanda yaşlandıkça fiziksel ve duygusal refah için gerekli olabilecek bir destek ağı da sağlar," diye vurguluyor. Yeterli protein tüketmek: Yaşlandıkça yeterli protein almak giderek daha önemli hale gelir çünkü kas kütlesinin korunmasına yardımcı olur ve sarkopeniyi (yaşa bağlı kas kaybı) önler. Swick, "Yeterince yediğinizden emin olmak için her öğünde yüksek proteinli bir gıda tüketmeyi hedefleyin. Örnek olarak yağsız etler, deniz ürünleri, yoğurt, yumurta ve tofu, fasulye ve baklagiller gibi bitkisel proteinler verilebilir," diyor. Uzman Görüşümüz Yaşlanmak beraberinde değişiklikler getirir ve düşünceli ayarlamalar yapmak, yıllar içinde sağlığınızı desteklemeye yardımcı olabilir. D vitamini, B12 vitamini, omega-3 yağ asitleri, C vitamini ve kalsiyum gibi takviyeler, özellikle ihtiyaçlar arttığında veya emilim azaldığında beslenme eksikliklerini gidermeye yardımcı olabilir. Bunları düzenli hareket, dengeli beslenme, sıvı alımı ve sosyal ilişkiler gibi sağlıklı alışkanlıklarla birleştirmek, kendinizi en iyi şekilde hissetmenize yardımcı olabilir. Ancak, yeni takviyelere başlamadan önce, bunların size özel ihtiyaçlarınızı karşıladığından emin olmak için her zaman bir sağlık uzmanına danışmalısınız. Kaynak: EatingWell

Etiketinde Böyle Yazmıyorsa Yedek Pil Almam Taşınabilir bir güç istasyonu satın alırken, kafa karıştırıcı birçok sayıyla karşılaşırsınız; ancak dikkate alınması gereken en önemli ayrıntı, bir sayı bile değildir! Önemli olan pilinizin hangi malzemeden yapıldığıdır. En Önemlisi Pil Kimyasıdır Evim için birkaç taşınabilir güç istasyonu satın aldım. Bazıları 3.800 watt'ın üzerinde kapasiteye sahip olacak kadar büyük. Bu, buzdolabımızı bir günden fazla çalıştırmaya yeter. Bazıları 1.000 watt ve bir ocak veya televizyonu çalıştıracak kadar daha büyük. 300 Wh ünitelerimiz telefonlar ve oyun konsolları için en iyisidir. Hepsinin ortak noktası boyutları değil, pil kimyalarıdır. Başka bir deyişle, hepsi aynı tür pilden yapılmıştır ve bu piller, arabanızın kaputunun altında veya çoğu telefonun içinde bulduğunuz pillerden farklıdır. Bunların hepsi, LiFePO4 veya LFP olarak da bilinen lityum demir fosfat pillerdir. LiFePO4 Nedir? LiFePO4 piller, teknik olarak hala lityum iyon pillerdir. Aradaki fark, pil kimyasıdır. Taşınabilir cihazlarımızda yaygın olan lityum kobalt oksit (LiCoO2) ve nikel manganez kobalt (NMC) lityum pillerin aksine, LiFePO4 piller katot (veya negatif taraf) olarak lityum demir fosfat, anot (veya pozitif taraf) olarak ise karbon kullanır. Bu piller enerji yoğun olmadıkları için küçük de değillerdir, bu yüzden akıllı telefonların içinde onları göremezsiniz. Ancak yedek güç sağlamada onları üstün kılan birçok avantaja sahiptirler. LiFePO4 Pillerin Ömrü Daha Uzundur Pil kimyası, herhangi bir pilden kaç yıl faydalanabileceğinizi belirler. Bu bilgi genellikle iki şekilde belirtilir. Bunlardan biri, pilinizin şarj tutma kapasitesini kaybetmeden önce şarj edip boşaltabileceğiniz süreyi ifade eden şarj döngüsü sayısıdır. Diğeri ise "10 yıl içinde pil mevcut kapasitesinin %80'ine kadar şarj olur" gibi ifadelerle yıl cinsinden ifade edilebilir. Bir bakıma, bu aynı şeyi söylemenin iki farklı yoludur. 800 şarj döngüsü dayanan bir pil, bozulmadan önce yaklaşık üç yıl boyunca her gün şarj ve deşarj olabilir. 5000 şarj döngüsü dayanan bir pil, on yıl sonra bile güçlü bir şekilde çalışmaya devam edecektir. Jakery Explorer 300 gibi LiFePO4 olmayan bir pil, kapasitesi %80'e düşmeden önce 500 şarj döngüsüne dayanabilirken, LiFePO4 Jackery Explorer 300 Plus, depolayabileceği enerji miktarında aynı azalmayı görmeden önce 3000 şarj döngüsüne dayanabilir. Bu nedenle LiFePO4 piller genellikle daha uzun garanti sürelerine sahiptir. LiFePO4'ün Alev Alma İhtimali Çok Daha Düşük Piller, küçük bir alanda yüksek miktarda enerji depolamanın bir yoludur. Bir depo benzin kadar kolay tutuşmasalar da yangın riski taşırlar. Lityum iyon piller alev aldığında veya patladığında, bu genellikle çeşitli nedenlerle meydana gelebilen kısa devrenin bir sonucudur. Talimatsız olaylar yaşandığında, lityum iyon piller termal pist olarak bilinen bir durumla karşılaşabilirler. Bu durum, pil tamamen boşalana kadar kendi kendine yangın çıkmasına neden olur. Bu nedenle bazı elektrikli araçlar alev aldığında, itfaiyeciler yangını söndürmek yerine kontrol altına almaya odaklanır. LiFePO4 piller, diğer lityum iyon pil türlerinden kat kat daha güvenlidir. Alev alma olasılıkları düşük olmakla kalmaz, aynı zamanda çok daha az enerji salarlar; bu nedenle delinseler bile alev yerine duman çıkarma olasılıkları daha yüksektir. Bunu, Will Prowse'un YouTube Kanalında sergilediği bir tatbikat testinde görebilirsiniz. Bu nedenle, çoğu yerleşik ev tipi yedek pil, diğer pil kimyasalları yerine giderek daha fazla LiFePO4 pil kullanmaktadır. LiFePO4 %100 Kapasitede Depolanabilir Daha önce de belirtildiği gibi, çoğu lityum iyon pil tam şarjlı olmayı sevmez. Pilleri %100'e kadar şarj edebilirsiniz, ancak çoğu pil %80 veya daha düşük bir kapasitede şarj etmeyi tercih eder (ama çok düşük de değil; %20'nin altında da kalmak istemezler). Bu, lityum iyon pillere sahip 1024 Wh kapasiteli bir taşınabilir güç istasyonu satın alırsanız, 819 Wh kapasiteli bir güç istasyonunu depolamanın en iyisi olduğu anlamına gelir. Elektrik beklenmedik bir şekilde kesilirse, cihazı satın alırken beklediğiniz kadar güce erişemezsiniz. Bir LiFePO4 pil %100 kapasitede sorunsuz bir şekilde depolanabilir. Bunun nedeni, pilin bu kadar çok elektron tuttuğunda farklı tepki veren farklı malzemelerden yapılmış olmasıdır. Eşim ve ben, yerleşik bir ev pili satın almak yerine, birkaç taşınabilir güç istasyonuna daha az para harcamayı tercih ettik. Hepsi, kilerimizde yaklaşık %90-100 dolulukta bulunan LiFePo4 piller. Eski tip pil kimyasına sahip bu kadar çok pili -en azından bu kadar büyük bir pili- saklamak benim için pek rahat olmazdı. Ayrıca, sadece birkaç yıl içinde değiştirilmesi gereken pillere de bu kadar para harcamazdım. Ancak LiFePO4 ile güvenlik ve uzun ömür büyük ölçüde ele alındı. Bu, bu pillerin mükemmel olduğu anlamına gelmiyor. En azından pahalılar, bu da sodyum iyon gibi diğer yeni pil kimyalarını takip etmek için yeterli bir sebep. Ancak o zamana kadar, LiFePO4 doğru tercih. Kaynak: HowToGeek

Oscar'a aday gösterilen 'Kurtlarla Dans' filminin oyuncusu Graham Greene 73 yaşında hayatını kaybetti 1990 yapımı "Kurtlarla Dans" filmindeki Oscar adaylığıyla tanınan Kanadalı aktör Graham Greene, uzun süredir devam eden hastalığının ardından Pazartesi günü Toronto'da hayatını kaybetti. 73 yaşındaydı. Greene, ilk çıkışını 1979 yapımı Kanada drama dizisi "Muhteşem Dedektif" ve 1983 yapımı "Cesur Koşu" filmleriyle yaptı. Ancak asıl Hollywood başarısı, "Kicking Bird" rolüyle rol aldığı "Kurtlarla Dans" ile geldi. Bu rol, Greene'e 1991'de en iyi yardımcı erkek oyuncu dalında Akademi Ödülü adaylığı kazandırdı. Film 12 dalda Oscar'a aday gösterildi ve en iyi film ve Kevin Costner'ın en iyi erkek oyuncu ödülleri de dahil olmak üzere yedi dalda ödül kazandı. Daha sonra "Maverick", "Die Hard with a Vengeance", "The Green Mile", "The Twilight Saga: Breaking Dawn – Part 2" ve "Molly's Game" gibi birçok önemli Hollywood filminde rol aldı. Greene, televizyonda da verimli bir kariyere sahipti. Yapımları arasında "Northern Exposure", "Murder She Wrote", "Lonesome Dove: The Series", "Wolf Lake", "The Red Green Show", "Defiance", "Longmire", "Goliath", "Reservation Dogs", "Echo", "Riverdale", "1883" ve "Tulsa King" yer alıyor. Greene, Oscar adaylığının yanı sıra, 2000 yılında "Listen to the Storyteller" albümüyle çocuklar için en iyi sözlü albüm dalında Grammy ödülü kazandı. Ayrıca Gemini Ödülü ve Kanada Ekran Ödülü'ne layık görüldü ve Bağımsız Ruh Ödülü'ne aday gösterildi. 2021'de Kanada Şöhretler Kaldırımı'nda bir yıldız aldı. Greene, Haziran 1952'de Kanada'nın Altı Milletler Rezervi'ndeki Ohsweken'de doğdu. Oyunculuk kariyerine tiyatroda başladı ve 1970'lere gelindiğinde profesyonel sahne yapımlarında yer almaya başladı. Greene'in geride eşi Hilary Blackmore ve kızı Lilly Lazare-Greene kaldı. Kaynak: Variety

Televizyonu Gece Boyu Açık Bırakarak Uyumadan Önce İki Kere Düşünün. İşte Nedeni Birçok kişi uyurken televizyonlarını gece boyunca açık bırakır. Işık, etkili bir gece lambası görevi görerek odanın çok karanlık ve korkutucu olmasını engeller. Gürültü aynı zamanda rahatlatıcı olabilecek iyi bir arka plan sesi de sağlar. Bazıları ise en sevdikleri dizileri izleyip uyuya kaldıkları için televizyonlarını kapatmakta zorlanırlar. Ancak televizyonunuzu değiştirmek istemiyorsanız veya uyku kalitenizi Samsung Galaxy Watch gibi cihazlarla takip etmek istiyorsanız, televizyonu açık bırakmayı bir kez daha düşünebilirsiniz. Televizyonu gece boyunca açık bırakmak uyku kalitenizi bozar. Işık ve gürültü, beyninize uyanık olması gerektiğini düşündüren sinyaller gönderir. Özellikle düzenli olarak kaliteli uyku alamamak, odaklanma sorunlarına, hatırlama sorunlarına ve daha kaygılı hissetmenize neden olabilir. Ayrıca, televizyonu gece boyunca açık bırakmak, elektrik faturanızı artırmanın yanı sıra ekranınıza da zarar verebilir. Uyku Kalitenizi Düşürür Geceleri yatak odanızda aşırı ışık olması, beyninizin hala gündüz olduğunu düşünmesine neden olabilir. Televizyonlar, güneş tarafından da üretilen yüksek enerjili, görünür bir ışık olan mavi ışık yayar. Bu ışık, uyanıklığı artırır ve uykuya dalmanıza yardımcı olan bir hormon olan melatonin salınımını geciktirir. Televizyon, doğal güneş ışığı kadar parlak olmasa da, sürekli mavi ışık akışı vücudunuzun sirkadiyen ritmini veya doğal uyku-uyanıklık döngüsünü bozarak uykuya dalmayı ve uykuda kalmayı zorlaştırabilir. Televizyondan gelen ses de aynı derecede rahatsız edici olabilir. Beyniniz uyurken kısmen uyanık kalır ve olası tehditler için sesleri analiz eder. Özellikle diyaloglar, bilinçli olarak dinlemeseniz bile zihni aktif tutar. Bu, uyku evrelerinde beynin normal işlevlerini engeller. Televizyon uykuyu kaçırabilir, ancak kapalı tutarak bu sorun çözülebilir. Sleep.com'a konuşan klinik psikolog Dr. Sumi Raghavan, "Genel bir kural olarak, alışkanlıklar parça parça değişir. Uyku alışkanlıklarınız hakkında biraz fikir edindiğinizi ve bunları değiştirmek için biraz motivasyonunuz olduğunu varsayalım. Küçük bir başlangıç yapardım, belki rahatlatıcı bir podcast veya müzik dinleyerek 10 dakika uzanabilirsiniz. Zamanlayıcı çaldığında, kendinizi rahat hissetmiyorsanız veya uykuya yakın hissetmiyorsanız ve televizyonu gerçekten açmak istiyorsanız, açabilirsiniz. Ancak birkaç gece boyunca her gece 10 dakika pratik yapmaya devam edin, ardından süreyi 15 dakikaya, ardından da 20 dakikaya çıkarın." dedi. Televizyonunuza Zarar Verebilir ve Pahalı Olabilir Televizyonu duraklatırsanız veya ana ekran gibi aynı görüntüde bırakırsanız, görüntü kalitesi bozulabilir. Ekran yanması olarak adlandırılan duruma neden olabilir. Bu, piksel aşınması nedeniyle televizyon ekranınıza kalıcı bir görüntü yanmış gibi görünmesine neden olur. OLED televizyonlar, pikselleri görüntünün yanı sıra ışık da ürettiği için bu duruma özellikle duyarlıdır. Televizyonu gece boyunca açık bırakmak, bu süre zarfında pasif olarak elektrik tükettiğiniz için elektrik faturanızı da artıracaktır. Para biriktirmek veya eğlenceli bir şey için kullanmak varken kimse yüksek faturalardan hoşlanmaz. Bu alışkanlıktan vazgeçmek zor olsa da, televizyonu geceleri kapalı bırakmak en iyisidir. Işık ve ses beyninizi uyararak yeterince uyumanızı engeller. Ekranınıza zarar verebilir ve size daha fazla para kaybettirebilir. Kaynak: BGR

Beykoz Belediyesi'ne yönelik "ihaleye fesat karıştırmak" suçlamasıyla açılan davada aralarında görevden uzaklaştırılan tutuklu Belediye Başkanı Alaattin Köseler ve Başkan Yardımcısı Fidan Gül'ün de aralarında olduğu 26 kişi bugün ilk kez hakim karşısındaHabere Gitmek için Tıklayın

Rockets'tan Alperen Sengun, En İyi Uluslararası Oyuncular Arasında 11. Sırada NBA'in küreselleşmesi son zamanlarda özellikle dikkat çekici hale geldi. James Harden'ın 2017-18 sezonunda ödülü kazanmasıyla, Houston Rockets tarihinde bu ödülü kazanan üçüncü oyuncu olan Amerika doğumlu bir MVP kazananı olmadı. Elbette, oyun 1980'lerden beri uluslararası alanda genişliyor ve Rockets, Michael Jordan, John Stockton ve Charles Barkley gibi Hall of Fame oyuncularının da yer aldığı 1984 draft sınıfında Nijerya doğumlu Hakeem Olajuwon'u draft ederek bu gelişime katkıda bulundu. Houston, yıllar içinde Yao Ming, Luis Scola, Samuel Dalembert, Dikembe Mutombo, Boštjan Nachbar, Usman Garuba ve Boban Marjanovic gibi birçok uluslararası oyuncuya ev sahipliği yaptı. Rockets'ın 2015 şampiyonluk serisinde önemli süreler alan Pablo Prigioni'den bahsetmiyoruz bile. Rockets ayrıca, 2009 NBA Draft'ından kısa bir süre sonra Sergio Llull'un draft hakları için Denver Nuggets'a yüklü miktarda para ödedi ve o dönemde ikinci tur draft hakkı için rekor sayılan 2,25 milyon dolar ödedi. Llull ne yazık ki takımda hiç forma giymedi. Mevcut Rockets kadrosunda Clint Capela, Steven Adams ve Alperen Sengun olmak üzere üç yabancı uyruklu pivot yer alıyor. Sengun, geçen sezon ilk kez All-Star takımına seçildiği için ligin pivot pozisyonundaki en iyi oyuncularından biri. Fadeaway World'den Eddie Bitar'a göre Sengun, 2025-26 sezonuna girerken ligin en iyi 11. uluslararası oyuncusu. "Alperen Şengün, NBA'in en eşsiz uzunlarından biri olarak gelişiyor; eski tarz post becerilerini yaratıcı oyun kurma becerileriyle harmanlayan bir oyuncu. Rockets hücumu genellikle onun üzerinden akıyor ve kısa savunmacıları cezalandırırken aynı zamanda kesicileri bulma yeteneği, Jokic ile doğal olarak karşılaştırılıyor. Henüz o seviyede olmayabilir, ancak Şengün'ün gelişimi geleceğin All-Star'ı olacağının sinyallerini veriyor. Türk pivotun, EuroBasket deneyimini geliştirerek 2025-26 sezonunda bir üst seviyeye ulaşmasını bekliyoruz." Şengün, Denver Nuggets'ın MVP pivotu Nikola Jokic ile sayısız karşılaştırmaya konu oldu; ikisi de boylarına göre nadir görülen pas yeteneklerine sahip. Aynı sebeplerden dolayı sık sık Sacramento Kings pivotu Domantas Sabonis ile de karşılaştırılıyor. İlginçtir ki, Jokic ve Sabonis, Şengün'ün önünde yer aldı; Jokic zirveye otururken, Sabonis yedinci sırada yer aldı. Sengun daha çok hücumdaki yeteneğiyle bilinse de, sahanın savunma tarafında da önemli ilerlemeler kaydetti, öyle ki savunmaya yatkınlığıyla bilinen Rockets koçu Ime Udoka bunu doğruluyor. Kaynak: Houston Rockets ON SI

BBC, Lübnanlı Şii lider Musa el-Sadr'ın Libya'da öldürüldüğüne dair güçlü kanıtlar ortaya çıkardı.Habere Gitmek için Tıklayın

BBC, Lübnanlı Şii lider Musa el-Sadr'ın Libya'da öldürüldüğüne dair güçlü kanıtlar ortaya çıkardı.Habere Gitmek için Tıklayın

19 binden fazla yetişkini inceleyen araştırmacılar günde sekiz saatten az bir sürede gıda tüketenlerin kalp ve damar hastalıklarından ölme riskinin 12-14 saatlik bir aralıkta gıda alanlara kıyasla % 135 daha fazla olduğu sonucuna vardı. Habere Gitmek için Tıklayın

19 binden fazla yetişkini inceleyen araştırmacılar günde sekiz saatten az bir sürede gıda tüketenlerin kalp ve damar hastalıklarından ölme riskinin 12-14 saatlik bir aralıkta gıda alanlara kıyasla % 135 daha fazla olduğu sonucuna vardı. Habere Gitmek için Tıklayın

Slovenya maçının tamamını iki defa izledim. Evet kazandık ama bu voleybol oyunuyla bir yere gidemeyiz... Gelelim gerçeklere... Zehra Güneş - bir anlam veremiyorum hiç bir varlık gösteremiyor (bir kaç smaç gerisi boş - Cansu ona top atmıyor artık) Cansu Özbay - Çok kötü oynuyor. Pasları yerini bulmuyor veya karşı takım attığı pasları önceden tahmin ediyor. Yaprak Erkek - Kötü takımlara karşı çok iyi oynuyor ama iyi takımlara karşı hiç bir varlık gösteremiyor. Ve Ebrar Karakurt - lazım olduğunda bulunamayan oyuncu... 2023 oynadığımız oyunu görmek istiyoruz ama nafile. Korkuyorum. Bu oyunla finale kalmamız mümkün değil. Çok kısa sürede toparlanmaları lazım...

Pekin'in gemi inşa kapasitesinin ABD'nin 200 katı olduğunu söyleyen bir uzman, bu ölçeği "olağanüstü" olarak nitelendiriyor.Habere Gitmek için Tıklayın

Pekin'in gemi inşa kapasitesinin ABD'nin 200 katı olduğunu söyleyen bir uzman, bu ölçeği "olağanüstü" olarak nitelendiriyor.Habere Gitmek için Tıklayın

Akın Gürlek, bu ay "Aziz İhsan Aktaş iddianamesini", önümüzdeki ay ise "İBB yolsuzluk iddianamesini" tamamlamayı hedeflediklerini söyledi. Gürlek, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun 23 Mart'ta tutuklanarak görevden uzaklaştırıldığı soruşturmayla ilgili olarak "100 yılın en büyük yolsuzluk dosyası bu" dedi. Habere Gitmek için Tıklayın