Bütün Eylemler
- Dün
-
Erkekler Hakkında Herşey Buraya
- Erkekleri daha erkeksi / kaslı gösteren 11 parça
Erkekleri daha erkeksi / kaslı gösteren 11 parça Erkeksilik, gardırobunuzda aşırıya kaçmak veya en gösterişli parçaları giymekten çok daha fazlasıdır. Daha çok bir erkeğin kendini nasıl gördüğü ve bu izlenimi veren küçük detaylarla ilgilidir. Zahmetsizce çekici görünen erkekler genellikle modanın ön saflarında yer almazlar; aksine, olgunluğun ve duruşun temel gereksinimlerini genel kıyafetlerine harmanlama sanatında ustalaşmışlardır. Görünümünüzü çok hafif bir şekilde değiştiren parçalar genellikle sizi daha sağlam gösteren, vücut şeklinizi daha belirgin hale getiren ve tek bir kelime bile söylemeden "her şey yolunda" havasını veren parçalardır. İyi oturan bir deri ceket Büyük motosiklet ceketi veya parlak suni deri değil, omuzlarınıza mükemmel şekilde oturan sade ve yumuşak kahverengi veya siyah bir deri ceket. Yapı kazandırır, biraz tarz katar ve o kalıcı "hayatım yolunda" görünümünü verir. Altına bir tişört veya gömlek giyin ve her şey düzenli görünür. Metal kayışlı kaliteli bir saat Tüm gösterişli akıllı saatler veya kauçuk kayışlar değil, sade kadranlı klasik bir çelik veya deri saat. Gösterişli değil, ancak detaylara dikkat ve olgunluk gösteriyor. Erkekler diğer erkeklerde ilk olarak saatlere dikkat eder ve bu, tüm görünümünüzü daha düzenli ve erkeksi hissettirir. Koyu renk, düz kesim kot pantolon Çok dar veya çok bol kot pantolonlardan her ne pahasına olursa olsun kaçının. Belde tam oturan ve bacaklarda biraz dar olan koyu mavi veya siyah düz kesim kot pantolonları tercih edin. Boyunuzu uzatacak, çok dar olmadan vücut şeklinizi gösterecek ve botlardan spor ayakkabılara kadar her türlü ayakkabıyla mükemmel uyum sağlayacaktır. Deri botlar Yumuşak bir görünüm için cilalı deri botlar ve sert bir görünüm için bağcıklı iş botları boyunuzu uzatır, kıyafetinizi tamamlar ve böylece sağlam ve güvenilir bir his yaratır. Spor ayakkabılar giyilebilir, ancak botlar başka hiçbir şeyin veremediği "yapabilirim" mesajını verir. Sade bir zincir kolye veya deri kordon Altın veya gümüş gibi ağır bir şey değil, küçük bir kolye ucu olan ince bir gümüş veya çelik zincir veya deri bir kordon. Yakasının biraz üzerinde duruyorsa, aşırıya kaçmadan biraz tarz sahibi olmanın harika bir yoludur. Boyun ve göğse erkeksi bir görünüm kazandırır. Sağlam bir arazi saati veya dalgıç saati Çok fonksiyonlu, gösterişli bir saat değil, naylon kayışlı, Seiko veya Timex gibi sağlam ve sade bir saat. Büyük kadranlı, fosforlu işaretleyicilere sahip ve macera için tasarlanmış bir saat. Herhangi bir akıllı saatten daha etkili bir şekilde "İşlerin üstesinden gelebilirim" mesajını veriyor. Henley gömlekler veya termal uzun kollu tişörtler Tam yakası olmayan düğmeli ön kısım biraz ten gösterir, vücuda oturur ve katmanlı giyim için mükemmeldir. Sağlam, rahat ve düz yakalı bir tişörtten çok daha erkeksi. Serçe veya işaret parmağında bir mühür yüzük veya zarif bir yüzük Çok gösterişli olmayan, aile arması olan mat gümüş veya altın bir mühür yüzük veya sade bir yüzük harika olur. Aşırı erkeksi ama yine de eski tarz. İnsanların sağlam ellere dikkat etmesini sağlar. Koyu nötr renklerde yün palto veya trençkot Güçlü omuzlara sahip ve uyluk ortasına kadar uzanan bu klasik palto, soğuk havalarda bile her kıyafeti şık gösterir. Özellikle lacivert veya kömür rengi, zaten çok kullanışlı ve klasik renklerdir. Askeri veya sağlam bağcıklı botlar Kesinlikle klasik ayakkabılar değil, kalın tabanlı ve yıpransa bile iyi görünen deri Red Wing veya Blundstone tarzı botları düşünün. Sadece boyunuzu uzatmakla kalmaz, aynı zamanda tarzı tamamlar ve "Zorlu arazilerle başa çıkabilirim" mesajını verir. Kanvas veya mumlu ceket Hava koşullarına dayanıklı, birçok cebi olan bu ceket, viski gibi yıllandıkça güzelleşir. Her şeyin üzerine giyilebilir; doğa severlerin çekiciliğine sahip en pratik erkeksi giyim parçasıdır ve en iyi halindedir. Kaynak: JZ- Yapay Zeka Hakkında En Son Haberler (Türkiye ve Dünyadan)
- Microsoft ve Google da dahil 24 şirket ABD'nin yapay zeka "Genesis Misyonu"na katılıyor
Microsoft ve Google da dahil 24 şirket ABD'nin yapay zeka "Genesis Misyonu"na katılıyor Yirmi dört önde gelen yapay zeka şirketi, Trump yönetiminin bilimsel keşifler ve enerji projeleri için gelişmekte olan teknolojinin kullanımını artırmayı amaçlayan "Genesis Misyonu"na katılmak üzere federal hükümetle anlaşma imzaladı. Beyaz Saray'dan yapılan açıklamaya göre, OpenAI, Microsoft Corp., Nvidia Corp., Amazon Web Services ve Alphabet Inc.'in Google'ı, hükümetle mutabakat zaptı imzalayan, Enerji Bakanlığı veya ulusal laboratuvarlarla mevcut projeleri bulunan veya bu çabaya katılmaya ilgi duyduğunu ifade eden şirketler arasında yer alıyor. Beyaz Saray Bilim ve Teknoloji Politikası Ofisi Başkanı Michael Kratsios, "Bilim için en son yapay zeka teknolojisinden yararlanmak, Amerikalı bilim insanlarının ve araştırmacılarının verimliliğini önemli ölçüde artıracaktır" dedi. "Genesis Misyonu, Amerikalı bilim insanlarının deney tasarımını otomatikleştirmesine, simülasyonları hızlandırmasına ve enerji, üretim, ilaç keşfi ve ötesinde çığır açacak tahmin modelleri oluşturmasına yardımcı olacaktır." Başkan Donald Trump, geçen ay bir başkanlık kararnamesiyle bu çabayı duyurmuş, hükümet genelindeki kurumlar tarafından yapılan araştırmaları daha iyi koordine etmeyi ve daha fazla bilimsel atılım elde etmek için yapay zeka araçlarını daha etkili bir şekilde entegre etmeyi amaçlamıştı. Kratsios o dönemde, misyonun, federal veri kümelerinden yararlanmak ve yapay zeka kullanan daha fazla deneye olanak sağlamak için Enerji Bakanlığı'nın ulusal laboratuvarlarının bilgi işlem kaynaklarından yararlanacağını söylemişti. Bu çabanın bilimsel keşifler için gereken süreyi kısaltmaya yardımcı olacağını tahmin etmişti. Yine de yetkililer, yapay zekanın geliştirilmesi için gereken devasa bilgi işlem kaynaklarının enerji yoğun veri merkezlerine bağlı olduğunu kabul etmiş ve yeni kaynaklar bulmak ve elektrik şebekesini iyileştirmek için çabaları teşvik etmeye çalışmışlardır. Başkan, görevine geri döndüğünden beri yapay zeka sektörünü desteklemeyi önceliklendirmiş, yapay zeka tesislerinin kurulmasını ve teknolojinin geliştirilmesini kolaylaştırmayı amaçlayan politikalar açıklamıştır. Aynı zamanda, başkan, şirketlere yük getireceğini savunduğu eyalet düzeyindeki kuralları kısıtlamak için adımlar atmıştır. Yapay zeka eleştirmenleri, federal hükümetin düzenlemeler oluşturmakta yavaş kaldığı için, önyargılı içerik, deepfake'ler ve kullanıcılara yönelik güvenlik riskleri gibi acil sorunları ele almak için eyalet bazlı kurallara ihtiyaç duyulduğunu söylüyor. Kaynak: Bloomberg- İş Dünyasından En Son Haberler / Bilgiler (Türkiye ve Dünyadan)
Tüm o ucuz Çin malları artık Avrupa'nın sorunu Başkan Trump'ın ABD'deki Çin ithalatına yönelik baskısı, ucuz mallardan oluşan bir tsunamiyi Avrupa'ya yönlendirdi. Bunların bir kısmı Xue Er'in arka bahçesinde depolanıyor. 2021 yılında Şanghay'dan İngiltere'ye taşınan 40'lı yaşlarındaki ev hanımı Xue, yakın zamanda Çinli tüccarlardan gelen kıyafetleri, çantaları ve küçük mobilyaları depolamak için 320 metrekarelik bir depo inşa etti. Bu tüccarların çoğu Amerikan pazarının ötesine geçmek için can atıyor. Siparişler geldiğinde ürünleri paketleyip gönderiyor ve teslimat süresini kısaltıyor. İyi bir ayda 3.000 ila 5.000 sterlin kazanıyor. Ailesinin deposu, bu yıl Çin'in ticaret fazlasını ilk kez 1 trilyon doların üzerine çıkaran gölge bir lojistik ağının önemli bir parçası. Yeni kurulan kargo havayolları, Çin'deki fabrika merkezlerini Avrupa'daki nüfus merkezlerine bağlayan, "modern ipek yolu" olarak adlandırdıkları bir ağ kuruyorlar; burada Çinli göçmenler, yedek odalarında malları depolamak için para alıyorlar. Çin'in ihracat makinesinin yeniden yönlendirilmesi, Başkan Trump'ın ticaret savaşının küresel ticareti nasıl yeniden şekillendirdiğinin en çarpıcı örneklerinden biri. Çin, Trump'ın Pekin'i izole etme çabalarını alt üst ediyor; Avrupa ve Güneydoğu Asya'ya yapılan sevkiyatlar, ABD'ye yapılan sevkiyatlardaki yaklaşık %20'lik daralmayı fazlasıyla telafi ediyor. Çin gümrük verilerine göre, Avrupa Birliği bu yıl ilk kez Çin'in 100 milyar dolarlık ucuz paket sevkiyatı için en büyük pazar olarak ABD'yi geride bıraktı. Kasım ayında güney Fujian eyaletinde ürettiği peluş terlikleri bir ticaret etkinliğinde tanıtmak için Londra'ya uçan 28 yaşındaki Bob Liu, "Avrupa artıyor, artıyor, artıyor," dedi. İşinin %80'i eskiden ABD'ye aitti, ancak bu yıl %50'ye düştü. Avrupa'nın payı ise geçen yıl %2'den az iken %40'a yükseldi. Avrupalılara hitap edecek yeni bir seri tasarladı; bunlar arasında turkuaz bir BMW veya kırmızı bir Ferrari gibi görünecek şekilde özelleştirilebilen büyük boy terlikler de yer alıyor. "Avrupalılar artık Çinlilere karşı daha dost canlısı," dedi. Mayıs ayının başından itibaren, değeri 800 dolardan az olan Çin paketlerinin, "de minimis kuralı" olarak bilinen bir gümrük boşluğunun kapatılması nedeniyle ABD gümrük vergilerine tabi tutulmasıyla birlikte, ABD'ye yapılan düşük değerli paket ihracatı %40'tan fazla düştü. AB'de 150 Euro'nun altındaki paketlerin gümrük vergilerinden muaf olduğu ve İngiltere'de bu eşiğin 135 sterlin olduğu yerlerde ise Çin e-ticareti hızla büyüyor. Macaristan ve Danimarka'ya yapılan gönderiler dört katına çıkarken, Almanya, Fransa ve İngiltere'ye yapılan gönderiler %50 veya daha fazla arttı. Bu değişim tartışmasız geçmedi. Çin merkezli, ancak şu anda Singapur'da bulunan çevrimiçi perakendeci Shein, Kasım ayında sevilen bir Paris mağazasında ilk kalıcı butiğini açtı; bu, şirket için zirve noktası olması beklenen bir olaydı. Ancak açılış kaosa dönüştü. Fransa, web sitesinde çocuk cinsel içerikli oyuncaklar ve muşta bulduktan sonra Shein'in çevrimiçi platformunu askıya almak için harekete geçti. Mahkeme kararı 19 Aralık'ta verilecek. Fransız savcılar, Shein'in listelediği ürünün çocuk pornografisi yasalarını ihlal edip etmediğini araştırıyor. Shein, suçu dışarıdan bir satıcıya yükleyerek listelemeyi derhal kaldırdı ve iç kontrollerini denetlerken tüm üçüncü taraf pazar yerini askıya aldı. Cinsel içerikli oyuncak bebeklerle ilgili yaşanan kargaşa, AB'yi harekete geçirmiş gibi görünüyor; AB geçen hafta Temmuz ayından itibaren ithal edilen küçük paketlere 3 avroluk bir ücret uygulamaya karar verdi ve 2028'de bu muafiyeti tamamen kaldırmayı planlıyor. Yaklaşık 30 milyon kişiyi istihdam eden Avrupa perakende sektörünün, tüketiciler ve çevre gibi korunmaya ihtiyacı olduğunu savunuyorlar. İngiltere de aynı şeyi yapmayı planlıyor, ancak 2029'a kadar değil. Ancak bu akışı durdurmak zor olabilir. Yıllarca süren durgun ekonomik büyümenin ardından Avrupalılar hevesli alıcılar haline geldi. TikTok Shop ve Joybuy gibi yeni Çin merkezli platformlar, teslimatları hızlandırmak için geniş lojistik ağlarıyla Avrupa genelinde yayılıyor. İngiltere'nin Kent şehrinde yaşayan 34 yaşındaki iki çocuk annesi Zoe Giles, Shein veya Temu'dan bir paket geldiğinde her seferinde endorfin patlaması yaşıyor. Her ay ortalama 25 ila 30 ürün sipariş ediyor: birkaç dolarlık ıvır zıvırlar, parti malzemeleri, hediyeler. Bazıları kalitesiz ve geri gönderilmesi gerekiyor, ancak yine de satın almaya devam ediyor. "İyiyi kötüyü birlikte kabul etmek zorundasınız," diyor. "Ucuz ve kullanışlı. Başka yerde bulamayacağım şeyler var." Yeni bir İpek Yolu Başkan Trump'ın ticaret savaşı, Çin e-ticaret platformlarının iş modellerini alt üst etti. Temu ve Shein gibi şirketler yıllardır Avrupa'da büyüyor olsa da, çoğu daha büyük ve daha zengin ABD pazarına odaklanmıştı. Peterson Enstitüsü'nün tahminlerine göre, Çin ithalatına uygulanan tarifeler şu anda ortalama %47,5'e ulaşarak ABD'deki ana satış noktalarını, yani uygun fiyatları aşındırdı. Piyasa istihbarat firması Sensor Tower'a göre, Çin platformları maliyetleri karşılamak için fiyatları hemen yükseltti ve reklam bütçelerini kıstı. Reklam harcamaları toparlanıyor olsa da, satışlar baskı altında kalmaya devam ediyor. Kredi ve banka kartı işlemlerini takip eden Consumer Edge firmasına göre, Temu yedi aydır üst üste çift haneli ABD satış düşüşleri yaşıyor. Mayıs ayının başından bu yana satışları AB'de %56, İngiltere'de ise %46 arttı (geçen yıla kıyasla). Avrupa'ya yayılmak için Çinli e-ticaret platformları sosyal medyayı adeta istila etti. Avrupa genelindeki ücretli influencer'lar, Temu'dan promosyonlar sayesinde ücretsiz olarak aldıkları pijama takımları, saç kurutma makineleri ve kahve fincanlarıyla ilgili yüzlerce video yayınladı. Bu teklifler, birkaç ay önce İngiltere'nin kuzeydoğusunda yaşayan 62 yaşındaki büyükanne Karen James'in dikkatini çekti. James, genellikle çok ucuz Çin e-ticaret platformlarından uzak durmuş, geleneksel mağazaları tercih etmişti. Ancak 40 sterlinden fazla harcama yaparsa 10 ücretsiz ürün alma fırsatı karşı konulmazdı. "Düşündüm ki, 'bu kaçırılmayacak bir fırsat'," dedi. "Bu tür şeylerle insanları cezbediyorlar." Bu paketleri Çin'den Avrupa'ya taşıyan girişimcilerden biri de 36 yaşındaki Özbekistanlı Abdulaziz Abdurakhmanov. Kargo havayolu şirketi My Freighter, dünyanın en hızlı büyüyen kargo rotalarından birinde yükselen bir güç haline geldi. Bu "yeni İpek Yolu", Çin'de başlıyor, Orta Asya'dan geçiyor ve Avrupa'da sona eriyor; bin yıldan fazla bir süre önce tüccarların ipek ve baharat taşıdığı antik İpek Yolu güzergahlarını yansıtıyor. Havalimanında check-in görevlisi olarak işe başlayan Abdurakhmanov, 2023 yılında hava kargo işine başladı. Şu anda Çin ve Avrupa arasında aylık 200 uçuş gerçekleştiriyor ve çoğunlukla Avrupa'ya gönderilen e-ticaret paketlerinden oluşan 8.000 tondan fazla kargo taşıyor; Temu da en büyük müşterilerinden biri. "Elhamdülillah, maksimum kapasitedeyiz," dedi Abdurakhmanov, "Allah'a şükürler olsun" anlamına gelen Arapça ifadeyi kullanarak. Abdurakhmanov, şirketini bir otel odası büyüklüğünde bir ofisten kurdu ve müşteriler bulmak için Çin'i baştan başa dolaştı. Şimdi, Taşkent'teki beş katlı cam bir kuledeki ofisinden bir lojistik holdingi kuruyor ve muhtemelen Londra'da halka arz etmeyi planlıyor. Londra Heathrow veya Budapeşte Havalimanı gibi büyük Avrupa havalimanlarında iniş yerleri bulmak giderek daha zor ve pahalı hale geldi. İki yıl önce tek bir dönüştürülmüş 32 yıllık Boeing 747 ile faaliyete geçen bir diğer kargo şirketi One Air, başlangıçta Londra'ya uçuyordu, ancak daha sonra İngiltere kırsalında Derby dışında bulunan East Midlands Havalimanı'na taşındı. "Temu, Shein, Alibaba - bunlar artık dünyanın en büyük kargo şirketleri," dedi One Air'in parçası olduğu havacılık ağının ticari işlerden sorumlu başkanı Peter Scholten. "Vay canına, bu adamlar gerçekten bizden çok ilerideler diye düşünüyorsunuz." East Midlands'ın çekiciliği konumundan kaynaklanıyor: İngiltere'nin merkezinde yer alıyor, ancak nispeten uzak konumu nedeniyle daha az trafiğe ve daha az gece gürültü kısıtlamasına sahip. Yakındaki tarım arazilerinde koyunlar otluyor ve traktörler düzenli olarak görülüyor. Son zamanlarda bir akşam, One Air, Çin'in Ezhou kentinden çoğunlukla e-ticaret paketlerinden oluşan 120 ton kargo taşıyan bir Boeing 747'yi indirdi. Kargo uçağı hızla boşaltıldı ve sadece boş paletlerle Çin'e geri uçtu. Kurumsal ilişkiler başkanı Ioan Reed-Aspley, havalimanının yaz aylarında uçaklar için park yerlerini yeniden düzenleyerek dört kargo uçağına daha yer açtığını söyledi. Bir diğer merkez ise Belçika'nın Liège kentindeki eski bir askeri hava üssü. Havalimanının satış ve pazarlama başkan yardımcısı Torsten Wefers'e göre, havalimanı Çince konuşan personel istihdam etti ve daha fazla kargo uçağı park alanı ve depo alanı yaratmak için eski askeri uçak hangarlarını yıkmayı planlıyor. Aile depoları Çinli e-ticaret şirketleri, malların doğrudan Çin fabrikalarından gönderildiği ve alıcının kapısına ulaşmasının haftalar sürdüğü doğrudan gönderim modellerinden uzaklaştı. Paketlerin daha hızlı gönderilebilmesi için envanter depolamak üzere depolar kiralıyorlar. Knight Frank'e göre, Joybuy'un arkasındaki Çinli e-ticaret şirketi JD.com, bu yıl İngiliz kasabası Milton Keynes'te yaklaşık 530.000 metrekarelik (yaklaşık dokuz futbol sahasına eşdeğer) bir alan kiraladı. Ancak diğer paketler, özellikle daha küçük Çinli tüccarlar tarafından satılanlar, çoğunlukla sosyal medyada Çinli göçmenler tarafından işletilen ve "denizaşırı aile depoları" olarak bilinen gölge lojistik ağlarında son buluyor. Bir kilogramdan veya yaklaşık 2,2 pounddan daha hafif küçük paketler için, aile depoları genellikle paket başına 70 sent gibi düşük bir ücret alıyor; bu da ticari depoların ücretlerinin altında. Ayrıca sahte ürünler gibi malların depolanması konusunda da daha esnekler. 30'lu yaşlarının ortalarında ev hanımı olan Eva Lin, Paris'in bir banliyösünde böyle bir depo işletiyor. Aslen Çin'in doğu Zhejiang eyaletinden olan Lin, Fransa'daki e-ticaret platformlarında satmayı planladıkları kıyafetleri, takıları ve ev eşyalarını depolamak için Çinli satıcılardan para alıyor. Lin, günde yaklaşık dört ila beş saatini siparişleri paketleyip müşterilere göndermekle geçirdiğini söylüyor. İş yüksek baskı altında olabiliyor: Genellikle 24 saat olan bir süre içinde gönderim yapmazsa, müşterileri para cezalarıyla karşı karşıya kalıyor. İşletmeler büyüdükçe, Avrupa'daki bazı Çinli göçmenler faaliyetlerini evlerinin ötesine genişletti. 38 yaşındaki Cao Ying, Almanya'nın Düsseldorf yakınlarındaki Wuppertal'de yaklaşık iki NBA basketbol sahası büyüklüğünde, 1000 metrekarelik bir tesisi işletiyor. Günde 1000 paketi işleyebiliyor, ancak rekabetin kızıştığını söylüyor. Yaklaşık on yıl önce Almanya'ya taşınan Cao, Avrupa'nın bir çöplüğe dönüşmesinden endişe duyuyor. “Tanrım, Çin'de o kadar çok harika şey var ki. Neden bunlar piyasaya sürülmüyor? Neden hep kalitesiz, derme çatma çöpler geliyor?” diyor. Shein'in, Parisliler tarafından sevilen, yüzyıllık bir alışveriş mekanı olan BHV Marais mağazasının altıncı katında fiziksel bir yer edinme hamlesi, perakendeciler, politikacılar ve mağaza çalışanlarından haftalarca süren protestolara yol açtı. Fransız ayakkabı şirketi Odaje'nin ürünlerini BHV Marais'te satan Guillaume Alcan, "Hemen mağazaya gittik, her şeyi kartonlara koyduk ve ayrıldık" dedi. Alcan, Shein'in mallarını ithal etmek için de minimis boşluğundan yararlanarak haksız bir avantaja sahip olduğunu ve bunun çevre için de kötü olduğunu söylüyor. "Shein'in bir kat üstümüzde olduğu bir mağazada kalmamız imkansız." Shein, yorum talebine yanıt olarak Avrupa'daki stratejisini değiştirmediğini söyledi. Şirket, rekabet avantajının gümrük boşluğundan değil, küçük parti üretim modelinden kaynaklandığını ve daha fazla geri dönüştürülmüş polyester ve verimli ambalaj kullanarak çevresel etkisini azaltmak için çalıştığını belirtti. Tartışma, alıcıları caydırmak için pek bir işe yaramadı. Shein'in Paris'teki açılış gününde, müşteriler mağazanın girişinde sıraya girerken, karşı kaldırımda "Shein'e yazıklar olsun" yazılı pankartlar taşıyan protestocuların sayısı çok daha azdı. Shein ayrıca güvenli olmayan ürünler satmakla da suçlandı. Avrupa genelindeki tüketici grupları bu yıl Shein ve Temu'da satılan 100'den fazla ürünü incelemek için güçlerini birleştirdi ve %70'inin AB düzenlemelerine uymadığını tespit etti. Oyuncaklar boğulma tehlikesi ve zehirli maddeler içeriyordu. Bir düzineden fazla USB şarj cihazı aşırı ısındı; bunlardan biri suyun kaynama sıcaklığının hemen üzerinde, 216 derece Fahrenheit'e ulaştı. Shein'de satılan bir kolyede, zehirli bir metal olan kadmiyumun yasal sınırının 8.500 katı kadar bulunduğu tespit edildi. Shein, platformunda üçüncü taraf satıcılar tarafından satılan tüm ürünleri kaldırdığını ve kendi testlerini yaptırdığını, bu testlerin bazı ürünler için daha yüksek bir uyumluluk oranı gösterdiğini belirtti. Temu ise, platformlarında satılan üç oyuncağın AB standartlarına uygun olduğunu gösteren farklı bir tüketici grupları raporuna atıfta bulundu (diğer üçü uygun değildi). Her iki şirket de yaptıkları açıklamalarda, platformlarından standartlara uymayan ürünleri kaldırdıklarını ve ürünleri incelemek için bağımsız laboratuvarlarla çalıştıklarını söyledi. Ancak endişeler aynı zamanda ekonomik boyutlu. Perakendeciler, rekabetin sektörlerini tehdit ettiğini ve Avrupa'daki en büyük özel sektör işverenlerinden biri olan sektörün pandemi sonrasında enflasyon ve durgun tüketici harcamalarıyla mücadele ettiğini belirtiyor. Fransız iç çamaşırı markası Le Slip'in kurucusu Guillaume Gibault, "Biz bir çift iç çamaşırını yaklaşık 15 avroya satıyoruz, Shein ve diğer Çin platformları ise aynı fiyata beş çift iç çamaşırı satıyor" dedi. "Bu, müşterinin zihninde fiyatın artık hiçbir anlam ifade etmediği düşüncesini yaratıyor." Kaynak: TWSJ- Amerika'da Ne Oluyor - Güncel / Politik Haberler
"Çabuk olun": Trump, bir kadını övdükten sonra, bağışının eskisi kadar etkili olmadığını fark edince onu aşağıladı. Donald Trump, 16 Aralık'taki Beyaz Saray Hanuka resepsiyonunda önemli bir siyasi bağışçıyı alay konusu yaptı. İş adamı, konuklara ve yayını izleyenlere, dostluğunun satın alınabileceğini hatırlattı. Etkinlik sırasında Cumhuriyetçi lider, Trump'ın 2024'teki yeniden seçim kampanyasına milyonlarca dolar aktaran Preserve America PAC'in önemli finansörlerinden Miriam Adelson ile sahneyi paylaştı. Tel Aviv doğumlu Adelson'ın merhum eşi Sheldon Adelson, dünya çapında tatil köyleri, kumarhaneler ve diğer işletmeleri yöneten Las Vegas Sands şirketiyle milyarlarca dolarlık bir kumar imparatorluğu kurmuştu ve Trump'ın başkanlığının ilk döneminde onunla yakın ilişkiler içindeydi. "The Apprentice" programının sunucusu, katılımcılara şunları söyledi: "Miriam, dolaylı olarak, dolaylı olarak kampanyama 250 milyon dolar verdi. O 1 numaraydı. Birisi size 250 milyon dolar verebiliyorsa, bence ona merhaba deme fırsatı vermeliyiz." Daha sonra daveti şu sözlerle baltaladı: "Ve Miriam, çabuk ol, çünkü 250 milyon dolar eskisi gibi değil." Trump mikrofonun önüne tekrar geçerken, Miriam, başkanlığının dört yıl daha devam etmesini desteklediğine dair yorumlar yaptı. İki kez seçilmiş yetkili, "O, 'Bir düşünün. Size 250 milyon dolar daha vereceğim' dedi" diye espri yaptı. X kullanıcıları da Dallas Mavericks'in sahibine yönelik alaycı yorumlarda bulundular. Bir kullanıcı, "Melania'dan daha kötü İngilizce konuşuyor" diye yazdı. (Adelson'ın belirgin bir İsrail aksanı var.) İkinci bir tweet'te, "Yaşlı bunak bir kadın, yaşlı bunak bir adamı destekliyor" denildi. Üçüncü bir yorumda ise, "Tüm o paraya rağmen bir saç fırçası bile alamıyor mu?" ifadeleri yer aldı. Diğer kişiler ise üçüncü bir dönem için kampanya yapma konusundaki yorumlara odaklandı. Anayasa açıkça bir başkanın yalnızca iki dönem görev yapabileceğini belirtiyor. Bir eleştirmen, "Karşılıklı çıkar ilişkisi başkanı. Bunu saklaması gerektiğini bile bilmiyor. İşin sonu geldi" diye yazdı. İkinci bir muhalif ise, "Tekrar kampanya yapamayacak gibi görünüyor. O para nereye gidecek acaba?" diye merak etti. Üçüncü bir kişi alaycı bir şekilde, "Ahmak ve parası yakında ayrılır. Bu, Bebek Bezi Donnie'nin ikinci dönemi olduğuna göre, tekrar aday olamaz. Ne için 'kampanya' yaptığını bilmiyorum, ama bu yasa dışı," diyerek Miriam'ın 250 milyon dolarının Trump'ın siyasi girişimlerine yatırım yapmaktan daha iyi amaçlar için kullanılabileceğini belirtti. Bu kişi şöyle devam etti: "Aslında bu parayla çok iyi şeyler yapabilirdi, ama tekrar aday olamayacak ve mevcut görev süresinden sonra (eğer görev süresini tamamlarsa) asla görevde olmayacak bir başkan satın almak için 250 milyon doları boşa harcayacak. Trump onun yüz milyonlarca dolarını cebine indirecek, sonra da Musk'a yaptığı gibi ona da kötü davranacak." Birçok X kullanıcısı, Trump'ın benzeri görülmemiş bir şekilde 12 yıl başkanlık yapmasına olanak sağlayacak bir yasal boşluk olasılığına öfkelenmeyi reddetti. Şöyle yorumlar yazdılar: "Miriam tatlım, Trump 2026 ara seçimlerini bile atlatabilirse şanslı sayılır, üçüncü dönemden bahsetmiyorum bile." "O artık güvenilmez durumda ve görevden alınacak," şeklinde bir yorum daha, 79 yaşındaki kişinin Beyaz Saray'da uzun süre kalmayacağından emin olanların yorumlarına benzer nitelikteydi. Trump, görevde kalma arzusunu açıkça dile getirdi, hatta bunu gerçekleştirmek için "yöntemler" olduğunu bile ima etti. Ancak Ekim ayında basına yaptığı açıklamada, üçüncü bir dönem için aday olamayacağının "oldukça açık" olduğunu söylemişti. Sadık MAGA tabanı ise buna rağmen umudunu koruyor. Kaynak: ABSN- Amerika'da Ne Oluyor - Güncel / Politik Haberler
Federal yetkililer, enerjiye olan yoğun talep karşısında büyük teknoloji şirketlerinin veri merkezlerini doğrudan elektrik santrallerine bağlamasının önünü açıyor. Federal düzenleyiciler, Trump yönetiminin ABD'nin yapay zeka alanında dünyaya liderlik etmesine ve yerli üretimi canlandırmasına yardımcı olma çağrısı doğrultusunda, teknoloji şirketlerinin devasa veri merkezlerini doğrudan enerji santrallerine bağlamalarına izin verecek uzun zamandır beklenen bir kararı Perşembe günü yayınladı. Federal Enerji Düzenleme Komisyonu'nun (FERC) oybirliğiyle aldığı karar, Orta Atlantik eyaletlerinden Illinois ve Indiana'nın bazı bölgelerine kadar uzanan ülkenin en büyük şebeke bölgesindeki "ortak yerleşim" anlaşmalarıyla ilgili acil sorunları çözmeyi amaçlıyor. Ancak bu karar, FERC'in Trump'ın enerji bakanı Chris Wright'ın Ekim ayındaki talebini nasıl ele alacağına dair bir yol haritası olabilir; bu talep, veri merkezlerinin ve büyük üreticilerin ihtiyaç duydukları elektriği mümkün olan en kısa sürede almalarını sağlamayı amaçlıyordu. Karar ayrıca, yaklaşık 65 milyon insanı kapsayan Orta Atlantik bölgesinin önümüzdeki yıllarda elektrik kıtlığıyla karşı karşıya kalacağı endişeleri arasında geldi; çünkü veri merkezlerinin kurulum hızı, yeni enerji kaynaklarının devreye girme hızını geride bırakıyor. FERC Başkanı Laura Swett, Perşembe günkü toplantıda, veri merkezleri gibi büyük enerji kullanıcılarının elektriği doğrudan enerji santrallerinden almalarının yolunu açmanın, "yatırımcılara ve tüketicilere, FERC'in tarihi düzeyde artan talebi karşılama sorununu nasıl çözebileceğimize ve ülke olarak en büyük potansiyelimizi nasıl gerçekleştirebileceğimize dair daha fazla kesinlik sağlamak için kritik bir adım" olduğunu söyledi. Swett, bunun aynı zamanda sıradan elektrik abonelerini de koruyacağını belirtti; ancak çeşitli eyaletlerde, enerjiye aç veri merkezlerini beslemek için yeni enerji santrallerinin ve iletim hatlarının maliyetinin sıradan aboneler tarafından karşılandığına dair kanıtlar artıyor. Enerji santrali sahipleri bu adımı alkışladı ve hisse senetleri Perşembe günkü işlemlerde keskin bir şekilde yükseldi. Üyeleri güneş ve rüzgar enerjisi sağlayan Advanced Energy United, FERC kararının büyük enerji kullanıcılarının kendi enerji kaynaklarını nasıl kurabileceklerini netleştirmeye yardımcı olması gerektiğini söyledi. Kar amacı gütmeyen kamu hizmeti şirketlerini temsil eden Edison Electric Institute, yalnızca hızlı veri merkezi bağlantısını desteklemek, aboneleri maliyet kaymalarından korumak ve herkes için şebekeyi güçlendirmek için "çalışmaya devam edeceğini" belirtti. Elektrik Müşteri Birliği'nin genel müdürü Jeff Dennis, kararın FERC'in hızla artan enerji talebiyle ilgili ortaya çıkan sorunları ele almaya çalıştığını gösterdiğini ve şebeke politikasını reforme etmenin aciliyetini vurguladığını söyledi. Perşembe günkü karar, enerji santrali sahipleri ve elektrik şirketleri arasında, Amazon'un bulut bilişim yan kuruluşu ile Pennsylvania'daki Susquehanna nükleer santralinin sahibi arasında önerilen bir ortak yerleşim anlaşmasıyla ilgili bir anlaşmazlıktan kaynaklandı. Teknoloji devleri için bu tür düzenlemeler, herkesin kullandığı yıpranmış elektrik şebekesine bağlanmanın potansiyel olarak daha uzun ve daha pahalı sürecinden kaçınarak hızlı bir şekilde elektrik enerjisi elde etmenin kısa vadeli bir çözümünü temsil ediyor. Ancak elektrik şirketleri, bunun büyük elektrik tüketicilerinin şebekenin bakımını yapmak için kendilerine ödeme yapmaktan kaçınmalarına olanak sağladığını protesto etti. Bazı tüketici savunucuları ise, mevcut elektrik santrallerinden veri merkezlerine enerji aktarmanın, artan elektrik talebinin normal tüketiciler için nasıl karşılanacağına dair bir çözüm olmadan enerji fiyatlarını artırabileceğini savundu. FERC'in Perşembe günkü kararı, birkaç yeni düzenleyici yol oluşturuyor. Bu karar, Orta Atlantik şebekesinin işletmecisi PJM Interconnection'ın, yeni elektrik santralleri veya kaynaklarını içeren farklı ortak yerleşim senaryoları için tarifeler ve koşullar geliştirmesini gerektiriyor. Bu, büyük bir elektrik tüketicisinin yalnızca kullandığı iletim hizmetleri için ödeme yapmasına olanak sağlayabilir; bu da, bir elektrik şirketi aracılığıyla şebekeye bağlanmak için ödeyeceklerinden önemli ölçüde daha az bir miktar anlamına gelir. Karar ayrıca, mevcut bir elektrik santraliyle ortak yerleşim yapan büyük bir elektrik tüketicisinin, daha geniş elektrik şebekesinden yönlendirdiği enerjinin yerine konulması maliyetini ödemesini de gerektirebilir. Kaynak: AP- En Son Basketbol Haberleri (Türkiye ve Dünyadan)
İstanbul'da görüşmek üzere- En Son Basketbol Haberleri (Türkiye ve Dünyadan)
Emporio Armani Milan 72-87 Fenerbahçe Beko Fenerbahçe Beko Erkek Basketbol Takımımız, EuroLeague 17. hafta maçında Emporio Armani Milan ‘a konuk oldu. Ekibimiz, Allianz Cloud’da oynanan karşılaşmadan 87-72 galip ayrılarak 10. galibiyetini elde etti. Horton-Tucker 23, Bonzie Colson da ürettiği 20 sayıyla galibiyete önemli katkı verdi. Nicolo Melli, Talen Horton-Tucker, Devon Hall, Tarık Biberovic ve Khem Birch ilk beşiyle mücadeleye başlayan Fenerbahçe Beko, Talen ve Tarık ile sayı ürettiği ilk çeyreği 19-11 önde tamamladı. İkinci çeyreğe de Bonzie’nin üst üste bulduğu üçlüklerle hızlı giren Fenerbahçemiz, skoru 24-17’ye getirdi ve rakibine mola aldırdı. Mola dönüşü iyi oyununu sürdüren ekibimiz, soyunma odasına 40-32 üstün gitti. Üçüncü çeyrekte de Leday Zach ve Shavon Shields ile sayı üreten ev sahibi ekip, farkı 1 sayıya indirdi ve çeyrek 56-55 üstünlüğümüzle noktalandı. Karar çeyreğinde Brandon Boston ve Bonzie Colson ile ritim yakalayan Fenerbahçe Beko, parkeden 87-72 galip ayrılarak EuroLeague’deki 10. galibiyetini elde etti. Çeyrek skorları: 1. Çeyrek: 11-19 2. Çeyrek: 21-21 3. Çeyrek: 23-16 4. Çeyrek: 17-31 Skor dağılımımız: Horton-Tucker 23, Colson 20, Biberovic 14, Baldwin 13, Boston Jr. 11, Hall 4, Melli 2. Fenerbahçe Erkek Basketbol Takımımız, Türkiye Sigorta Basketbol Ligi’nin 12. haftasında 20 Aralık Cumartesi günü saat 18.00’de Hayri Gür Spor Salonu’nda Trabzonspor’a konuk olacak. Mücadele BeIN Sports 5 ekranlarından canlı yayınlanacak.- En Son Basketbol Haberleri (Türkiye ve Dünyadan)
Maçın Özeti- En Son Basketbol Haberleri (Türkiye ve Dünyadan)
Durdurulamayan bir takım düşünün: İşte o takımın adı: Fenerbahçe Opet Kadın Basketbol Takımı- En Son Basketbol Haberleri (Türkiye ve Dünyadan)
Zaragoza'da gecenin yıldızı / MVP'si Megan Gustafson- En Son Basketbol Haberleri (Türkiye ve Dünyadan)
Fenerbahçe Opet Kadın Basketbol takımı bugün oynadığı maçta İspanyol Casademont Zragoza'yı darmadağın etti.... Casademont Zaragoza 64-95 Fenerbahçe Opet Fenerbahçe Opet Kadın Basketbol Takımımız, EuroLeague Women İkinci Tur F Grubu ikinci maçında Casademont Zaragoza’ya konuk oldu. Potanın Kraliçeleri, Pabellon Principe Felipe’de oynanan karşılaşmadan 95-64 galip ayrılarak 8. galibiyetini elde etti. Gustafson 27, Rupert de kaydettiği 16 sayıyla galibiyete önemli katkı verdi. Julie Allemand, Kayla McBride, Gabby Williams, Iliana Rupert ve Emma Meesseman ilk beşiyle maça başlayan Fenerbahçe Opet, üst üste bulduğu sayılarla 9-2 öne geçti ve rakibine erken bir mola aldırdı. Mola dönüşü pota altındaki etkisini sürdüren takımımız, farkı çift hanelere çıkardı: 22-12. Kalan bölümlerde de Kaptan Alperi ve Gustafson ile üretkenliğini sürdüren Potanın Kraliçeleri, ilk çeyreği 32-15 önde kapattı. İkinci çeyreğin ilk beş dakikasında da uzunlarımızdan sayı katkısı alan ekibimiz farkı 21 sayıya çıkardı: 46-25. Çeyreğin kalan dakikalarında da ev sahibi ekibin farkı kapatmasına engel olan takımımız, soyunma odasın 55-36 üstün gitti. İlk yarıda yakaladığı ivmeyi üçüncü çeyrekte de sürdüren Potanın Kraliçeleri, karar çeyreğine 76-49 önde gitti. Dördüncü çeyreğe Megan Gustafson’un sayılarıyla giren ekibimiz, skoru 82-56’ya getirdi. İlerleyen bölümlerde de rakibine şans tanımayan Potanın Kraliçeleri, parkeden 31 sayı farkla 95-64 galip ayrılarak EuroLeague Women’da namağlup serisine devam etti. Çeyrek skorları: 1. Çeyrek: 15-32 2. Çeyrek: 21-23 3. Çeyrek: 13-21 4. Çeyrek: 15-19 Skor dağılımımız: Gustafson 27, Rupert 16, McBride 14, Meesseman 14, Allemand 8, Williams 8, Sevgi 5, Alperi 3. Fenerbahçe Opet Kadın Basketbol Takımımız, Halkbank Kadınlar Basketbol Süper Ligi’nin 11. haftasında 21 Aralık Pazar günü saat 14.00’te TOBB ETÜ Spor Salonu’nda Nesibe Aydın’a konuk olacak. Mücadele HT Spor’dan canlı yayınlanacak.- Zehra Kınık'ın hapis cezası iki yıl altı aya düşürüldü
Eski Kızılay Başkanı Kerem Kınık'ın kızı Fatıma Zehra Kınık Demir'e, 17 yaşındaki Batın Barlasçeki'nin ölümüne neden olmaktan iki yıl altı ay hapis cezası verildi.Habere Gitmek için Tıklayın- İngiltere'de okullarda kadın düşmanlığına karşı eğitim verilecek
İngiltere'de hükümetin önümüzdeki on yıl içinde kadınlara ve kız çocuklarına yönelik şiddeti yarıya indirmeye yönelik stratejisinin bir parçası olarak sorunlu görülen öğrenciler davranış kurslarına gönderilecek.Habere Gitmek için Tıklayın- İtalya'da Barış Boyun operasyonunda yeni dalga: Dört gözaltı
İtalya'da Barış Boyun liderliğindeki organize suç örgütüyle bağlantılı oldukları iddia edilen dört Türkiye vatandaşı daha gözaltına alındı. Operasyonun Mayıs 2024'te Barış Boyun da dahil 19 kişinin tutuklandığı soruşturmanın devamı olduğu belirtildi.Habere Gitmek için Tıklayın- Organik Uyumluluk (Organic Chemistry) Nedir (İlişki)?
"Organik uyumluluk" ifadesi, ilişkiler bağlamında, iki insan arasındaki doğal, zahmetsiz ve yoğun bağı tanımlamak için kullanılan popüler bir metafordur. Gerçek kimya bilimiyle doğrudan bir ilgisi yoktur; daha çok bir "kıvılcım" veya mükemmel bir uyum hissini ifade eder. İlişkide "Organik Uyumluluk" Ne Anlama Gelir? Bu terim, bir ilişkide her şeyin zorlama olmadan, kendiliğinden aktığı hissini kapsar. Genellikle aşağıdaki unsurları içerir: Fiziksel Çekim: İki taraf arasında güçlü bir fiziksel çekim olması. Zihinsel Uyarım: Entelektüel olarak birbirlerini besleyebilmeleri ve sohbetin akıcı olması. Paylaşılan Değerler: Hayata bakış açıları, temel inançlar ve değer yargılarının örtüşmesi. Duygusal Bağlantı: Derin bir duygusal seviyede birbirleriyle bağlantı kurabilme yeteneği. Zahmetsizlik Hissi: İlişkinin yürümesi için sürekli çaba sarf etme ihtiyacı hissedilmemesi; işlerin doğal bir akışta ilerlemesi. Gerçek Organik Kimya ile İlişkisi Kullanılan dil "organik kimya" olsa da, bu durum gerçek kimya disiplini ile ilgili değildir. Gerçek organik kimya, karbon içeren bileşiklerin yapısını, özelliklerini, bileşimini ve tepkimelerini inceleyen bilim dalıdır (örneğin, asitler, bazlar ve organik bileşiklerin adlandırılması gibi konuları ele alır). İlişkilerdeki "organik uyumluluk", bu bilimsel terimin duygusal bir ilişkiyi tanımlamak için ödünç alınmış halidir. Özetle, "organik uyumluluk", bilimsel bir terimden ziyade, güçlü ve doğal bir duygusal bağın metaforik bir ifadesidir. Organik Uyumluluk (Organic Chemistry) Nedir (İlişki)? Nov 12, 2024 — Organik Uyumluluk (Organic Chemistry) Nedir (İlişki)?İlişki bağlamında "organik kimya", iki kişi arasında doğal, yoğun...- Geçmişi anarken veya yad ederken 'Şimdiki aklım olsaydı' bahanesi
"Şimdiki aklım olsaydı" ifadesi, geçmişe yönelik bir pişmanlıktan ziyade, insanın yaşadığı tekamülün (olgunlaşmanın) en somut itirafıdır. Bu cümle aslında geçmişteki "ben" ile şimdiki "ben" arasındaki tecrübe farkını ortaya koyar. Bu "keşke"li yaklaşımı birkaç boyutta inceleyebiliriz: 1. Zamanın Geri Döndürülemezliği Paradoksu "Şimdiki aklımızın" oluşmasını sağlayan şey, tam olarak o dönemde yaptığımız "akılsızca" bulduğumuz hatalardır. Hata yapmadan, yanlış kararlar vermeden veya bedel ödemeden ulaşılan bir bilinç düzeyi yoktur. Dolayısıyla, o zamanki aklınızla o hatayı yapmasaydınız, şimdiki aklınız hiçbir zaman şimdiki seviyesinde olmayacaktı. 2. Bilgi ve Tecrübe Ayrımı Geçmişi yad ederken kendimize haksızlık ederiz. O günkü şartlar, eldeki veriler, duygusal durum ve toplumsal baskılar bugünkünden farklıydı. İnsan, kararlarını o anki kapasitesiyle verir. Bugünün bilgisiyle dünü yargılamak, bir çocuğun neden türev çözemediğini sorgulamaya benzer. 3. Kabullenme ve Barışma Bu ifadeyi bir hayıflanma aracı olarak kullanmak yerine, bir öğrenme göstergesi olarak görmek ruh sağlığı açısından daha sağlıklıdır: Hayıflanma: "Neden yaptım, hayatım mahvoldu." Farkındalık: "O gün öyle gerekiyordu, yaptım ve bu sayede bugün ne yapmamam gerektiğini biliyorum." 4. Alternatif Bir Bakış: "İyi ki O Akıldaydım" Eğer her şeyi şimdiki aklımızla ve kusursuz yapsaydık; hayatın getirdiği sürprizleri, risk almanın heyecanını ve bizi biz yapan o "insani" pürüzleri kaybederdik. Mükemmel kararlar silsilesi, belki daha konforlu ama çok daha ruhsuz bir geçmiş yaratırdı. Özetle: "Şimdiki aklım olsaydı" dediğiniz an, aslında kendinize verdiğiniz en büyük gizli övgüdür. Çünkü bu cümle, "Ben artık eskisi gibi değilim, geliştim ve değiştim" demektir. Geçmişteki halinizi, bugünkü bilincinize giden yolda size eşlik eden bir "çırak" olarak görüp onunla helalleşmek en doğrusudur.- Elalem ne der gardiyanı
"Elalem ne der gardiyanı" aslında toplum baskısı, başkalarının ne düşüneceği korkusuyla yaşamak anlamına gelir; bu ifade, kişinin kendi özgürlüğünü kısıtlayan ve kendini yetersiz hissetmesine neden olan "elalem ne der" endişesinin, bir gardiyan gibi kişiyi hapsettiğini mecazi olarak anlatır; temelinde ise başkalarının onayını arama ve toplumun yargısından kaçınma çabası yatar. Bu İfadenin Anlamı ve Kökeni: Elalem: "Başkaları", "herkes" anlamına gelen Arapça kökenli bir kelimedir (el-âlem). Gardiyan: Hapishanede mahkûmları koruyan görevli, bekçi demektir. Gardiyanı: Bu durumda, kişi kendi davranışlarını sürekli başkalarının ne diyeceği gözüyle değerlendirir, yani düşüncelerini ve eylemlerini başkalarının gözüyle kontrol eden bir içsel gardiyan (bekçi) vardır. Neden Önemlidir? Korku Kültürü: Bu ifade, çocukların terbiye edilmesinde kullanılan "ayıplanma" korkusunu besler ve bireyi dışarıdan bir gözle yaşamaya zorlar. Kendi Kendine Hapis: Başkalarının ne dediğine odaklanmak, kişinin kendi hayatını yaşamasını engeller, onu bir hapishane gibi sınırlar ve psikolojik rahatsızlıklara yol açabilir. İçsel Çatışma: Kişi, ne istediği ile toplumun ondan istediği arasında kalır. İsmet Özel'in dediği gibi, "Allah ne der" kaygısından önce "elalem ne der" kaygısına takılı kalmış olabilir. Özetle, "elalem ne der gardiyanı" demek, başkalarının yargılamasından korkup kendi kararlarını alamayan, sürekli bir dış denetim altında yaşayan kişi demektir.- Elalem ne der gardiyanı
Bu sözün geçtiği popüler kültür örnekleri var mı? "Elalem ne der gardiyanı" ifadesi, popüler kültürde genellikle toplumsal baskıyı ve kişinin bu baskı nedeniyle kendi sınırlarını çizmesini eleştiren bir metafor olarak kullanılır. İşte bu kavramın geçtiği veya benzer temaları işleyen bazı önemli popüler kültür örnekleri: Çok Filim Hareketler Bunlar (Film): BKM Mutfak ekibinin 2010 yapımı bu filminde, söz ve bestesi Oğuzhan Koç'a ait olan "Elalem Ne Der" isimli popüler bir şarkı yer alır. Şarkı, toplumun her türlü davranışa getirdiği eleştirileri ve bireyin bu sesler arasındaki sıkışmışlığını mizahi bir dille anlatır. İsmet Özel (Edebiyat): Türk edebiyatının önemli isimlerinden İsmet Özel'in, "Ne derler acaba diye kahrolası bir put vardır!" sözü, bu kavramla özdeşleşmiş en popüler edebi örneklerden biridir. Bu söz, toplumun yargılarını bir puta (tapanı köleleştiren bir yapıya) benzeterek eleştirir. "Elalem Ne Der Hapishanesi" (Metafor): İnternet kültüründe, özellikle Ekşi Sözlük ve sosyal medya platformlarında bu kavram bir "hapishane" metaforuyla sıkça tartışılır. Bireyin kendi kararlarını vermesini engelleyen bu hayali parmaklıklar ve bu baskıyı sürdüren iç sesler için "gardiyan" ifadesi yaygın olarak kullanılır. Can Bonomo - Olsun (Şarkı): Şarkıda geçen "Elalem ne der? Elalem her şeyi der. Seni senden alır da geri vermez." gibi ifadeler, bu toplumsal baskının birey üzerindeki yıkıcı etkisini ve özgürlüğünü nasıl elinden aldığını (gardiyanlık ettiğini) vurgular. Seyyal Taner - Elalem Ne Der (Şarkı): 1980'lerden bu yana popülerliğini koruyan bu şarkı, "elalem" kavramını bir engel olarak tanımlayan en eski popüler müzik örneklerinden biridir.- Elalem ne der gardiyanı
"Elalem ne der gardiyanı", toplumun yargılarından ve "başkaları ne düşünür?" korkusundan dolayı kendi hayatını özgürce yaşayamayan, sürekli kendini kısıtlayan kişileri betimlemek için kullanılan mecazi bir ifadedir. Bu kavramın temel anlamları şunlardır: Toplumsal Baskı: Kişinin kendi istekleri yerine, çevresindeki insanların (elalemin) onayını önceliklendirmesi. Kendi Kendini Hapsetmek: Bireyin, dışlanma veya kınanma korkusuyla kendi kararlarının "gardiyanı" haline gelerek potansiyelini ve özgürlüğünü kısıtlaması. Onay Bağımlılığı: Her adımda başkalarının ne diyeceğini düşünerek hareket etme hali. Kısacası; bu ifade, çevre baskısını bir hapishane, bu baskıya boyun eğen zihniyeti ise o hapishanenin bekçisi (gardiyanı) olarak nitelendirir.- En Son Güvenlik - Virüs - Security - Güvenlik - Gizlilik ve Dolandırıcılık Haberleri
- Antivirüs yazılımı için para ödemeli misiniz yoksa vazgeçmeli misiniz?
Antivirüs yazılımı için para ödemeli misiniz yoksa vazgeçmeli misiniz? Güvenlik yazılımı eskiden internet faturanız kadar vazgeçilmez bir kalemdi. Bugün, yerleşik korumalar ve daha akıllı işletim sistemleri bu eski kuralı alt üst etti ve birçok insan antivirüs için para ödemenin hala iyi harcanmış bir para mı yoksa eski bir dönemin kalıntısı mı olduğunu merak ediyor. Gerçek cevap, kötü amaçlı yazılımlardan duyulan korkudan çok, cihazlarınızla ne yaptığınıza, çevrimiçi ortamda ne kadar disiplinli olduğunuza ve ücretli paketlerdeki "ekstraların" gerçekten sahip olduğunuz sorunları çözüp çözmediğine bağlıdır. Kararı üç şey arasında bir denge olarak görüyorum: zaten ücretsiz olarak aldığınız temel koruma, dijital yaşamınızdaki özel riskler ve hem ücretsiz hem de ücretli araçlarla birlikte gelen gizli maliyetler. Bu parçaların nasıl bir araya geldiğini anladığınızda, kredi kartınızı cebinizde tutmaya devam etmenin mi yoksa bir aboneliğe yatırım yapmanın mı daha iyi olduğuna karar vermek çok daha kolay hale gelir. Eski antivirüs kuralları neden artık geçerli değil? Yıllarca standart tavsiye basitti: üçüncü taraf bir antivirüs paketi kurun veya sorun bekleyin. Bu rehberlik, işletim sistemleri neredeyse hiçbir anlamlı savunma olmadan piyasaya sürüldüğünde ve kötü amaçlı yazılımlar çoğunlukla bariz virüsler yoluyla yayıldığında mantıklıydı. Bugün, modern platformlar, arka planda sessizce çalışan, otomatik olarak güncellenen ve ayrı bir ürün kurmayı düşünmeden önce çok çeşitli tehditleri engelleyen entegre güvenlik ile birlikte geliyor. Windows'ta bu temel koruma, Windows Güvenliği (Windows Defender veya Microsoft Defender olarak da bilinir) içeren Microsoft'un kendi yazılım paketi tarafından sağlanmaktadır ve artık eskiden olduğu gibi zayıf bir halka değildir. Bağımsız testler, bu yerleşik korumanın sürekli olarak iyileştiğini ve artık karşılaştırmalı kötü amaçlı yazılım testlerinde rutin olarak en üst sıralarda yer aldığını göstermiştir. Ayrıntılı bir analiz, Microsoft çözümünün laboratuvar değerlendirmelerinde düzenli olarak %99'luk tespit oranlarına ulaştığını, bu seviyenin eskiden premium paketlere özgü olduğunu belirtiyor. Bu değişim, birçok uzmanın artık "önce antivirüs satın alın, sonra soru sorun" kuralının, tehditlerin nasıl çalıştığı veya ana akım sistemlerin sizi kutudan çıktığı gibi ne kadar iyi koruduğu gerçeğine uymadığını savunmasının nedenidir. Ücretsiz antivirüs size aslında ne veriyor? Ücretsiz güvenlik araçları artık sadece pazarlama tuzağı değil, genellikle bilinen kötü amaçlı yazılımlara karşı sağlam temel koruma sağlayan tamamen yetenekli ürünlerdir. Bir tüketici koruma rehberinden alınan ayrıntılı bir hızlı yanıt, durumu açıkça ortaya koyuyor: Ücretsiz antivirüs yazılımları, bilinen tehditlere karşı temel düzeyde koruma sağlayabilirken, daha fazlasına ihtiyaç duyanlar için ücretli seçenekler de mevcuttur. Bu temel koruma genellikle gerçek zamanlı tarama, otomatik güncellemeler ve planlanmış sistem kontrollerini içerir; bu da e-posta ekleri ve şüpheli indirmeler yoluyla yayılan en yaygın kötü amaçlı yazılımları durdurmak için yeterlidir. Elbette, tüm ücretsiz araçlar eşit değildir. En iyi ücretsiz antivirüs seçeneklerinin yakın tarihli bir derlemesi, güvenilirliğin ilk filtre olması gerektiğini vurgulayarak, kullanıcıları kötü amaçlı yazılımı yanlışlıkla yüklemekten kaçınmak için güvenilir bir şirketten antivirüs yazılımı seçmeye teşvik ediyor. Aynı rehber, özellik setlerinin nasıl değiştiğini de vurguluyor; bazı ücretsiz ürünler yalnızca temel tarama sunarken, diğerleri temel fidye yazılımı koruması veya sınırlı VPN erişimi gibi ek özellikler de sunuyor. Önemli olan, yazılımlarını güncel tutan ve açıkça riskli davranışlardan kaçınan tipik bir ev kullanıcısı için, saygın bir ücretsiz ürünün veya hatta yerleşik olanın bile ciddi sorunlardan uzak durmak için yeterli olabileceğidir. Birçok uzmanın neden artık ödeme yapmayı bırakabileceğinizi söylediği Yerleşik savunmalar geliştikçe, giderek artan sayıda güvenlik uzmanı, tüketici aboneliklerinin hala anlamlı ek güvenlik sağlayıp sağlamadığını sorgulamaya başladı. Antivirüs için ödeme yapmanın buna değip değmediğine dair ayrıntılı bir araştırma, güvenlik yazılımının temel görevinin pasif olarak koruma sağlamak olduğunu ve modern sistemlerin bunu zaten yeterince iyi yaptığını, bu nedenle daha fazla ödeme yapmanın nadiren önemli ölçüde daha iyi koruma sağladığını sonucuna varıyor. Bu analiz doğrudan "Antivirüs için ödeme yapmak size daha iyi koruma sağlıyor mu?" diye soruyor ve birçok insan için cevabın hayır olduğunu buluyor; bu nokta, "Antivirüs için ödeme yapmak size daha iyi koruma sağlıyor mu?" başlıklı bir yazıda da vurgulanıyor ve ücretsiz ile ücretli arasındaki farkın keskin bir şekilde daraldığı savunuluyor. Diğer uzmanlar daha da ileri giderek, üçüncü taraf araçlara hiç para ödemenize gerek olmadığını açıkça söylüyorlar. Güvenlik köşe yazarı Jacob Hudson, ayrıntılı bir rehberde "Artık Bilgisayarınızı Korumak İçin Üçüncü Taraf Antivirüs Yazılımına Para Ödemenize Gerek Yok" başlığıyla, ev kullanıcıları için Microsoft'un yerleşik araçlarının ve mantıklı internet kullanım alışkanlıklarının yeterli olduğunu savunuyor. Kurumların özel BT departmanlarına ve katmanlı savunmalara ihtiyaç duyduğunu, ancak bunun mutfaktaki bir aile dizüstü bilgisayarından farklı bir dünya olduğunu belirtiyor. Bir analizde, bir zamanlar hayati önem taşıdığı düşünülen antivirüs yazılımlarına "yılda 60 dolar gibi" bir ücret ödemeye devam etmenize muhtemelen gerek olmadığını söyleyen uzmanların görüşleri de eklendiğinde, günlük kullanıcılar için genel görüş netleşmeye başlıyor. Yerleşik koruma ve "kulaklarınızın arasındaki antivirüs"ün önemi Tartışmanın yön değiştirmesinin bir nedeni, güvenliğin artık sadece dosyaları virüs taramaktan ibaret olmaması, işletim sisteminize entegre edilmiş bütün bir koruma ekosisteminden oluşmasıdır. Windows'ta Microsoft, gerçek zamanlı kötü amaçlı yazılım algılama, güvenlik duvarı kuralları ve hatta temel güvenlik açığı azaltma işlemlerini yöneten Windows Defender (bazı kurumsal bağlamlarda artık Microsoft Defender olarak biliniyor) dahil olmak üzere kendi yazılım paketinde önemli iyileştirmeler yaptı. Yerleşik araçların yeterli olup olmadığına dair ayrı bir analizde "Yerleşik Koruma Neden Yetersiz Kalıyor?" sorusu soruluyor ve Microsoft'un Windows Defender'da önemli iyileştirmeler yapmış olsa da, 2025'teki siber tehditlerin daha sofistike olduğu, verilerinizi, üretkenliğinizi ve itibarınızı hedef aldığı, bu nedenle kendi davranışlarınız hakkında düşünmeniz gerektiği sonucuna varılıyor. Bu davranışsal kısım, "kulaklarınızın arasındaki antivirüs" fikrinin devreye girdiği yerdir. r/computers'ta geniş çapta paylaşılan bir tartışmada, bir yorumcu yalnızca iki antivirüs programına ihtiyacınız olduğunu savunuyor: Windows Defender (yerleşik olarak gelir) ve kulaklarınızın arasındaki antivirüs (başka bir deyişle, aptalca şeyler yapmayın). Bu, hiçbir yazılımın sizi her eke tıklamaktan, zayıf şifreleri tekrar kullanmaktan veya rastgele sitelerden korsan uygulamalar yüklemekten kurtaramayacağını söylemenin kaba bir yoludur. Bana göre, yetkin yerleşik araçlar ve temel dijital hijyenin bu kombinasyonu, birçok insanın risklerini önemli ölçüde artırmadan ücretli yazılım paketlerinden vazgeçmesini gerçekçi kılıyor. Ücretsiz araçların yetersiz kaldığı noktalar Ücretsiz antivirüs sihirli bir kalkan değildir ve daha bağlantılı veya yüksek riskli bir dijital yaşam sürüyorsanız, önemli ödünleşmeler söz konusudur. Bazı ücretsiz ürünler, fidye yazılımı geri alma, şüpheli uygulamalar için sanal ortam oluşturma veya kötü amaçlı bağlantıları tıklamadan önce engelleyen ayrıntılı web filtreleme gibi gelişmiş özellikleri sınırlayabilir. Ücretsiz ve Ücretli Antivirüs karşılaştırmasına dair bir video, bazı ücretsiz antivirüs programlarının reklam içerebileceğini veya hatta anonimleştirilmiş kullanıcı verilerini satabileceğini ve genellikle tam korumayı etkinleştirmek için ücretli sürümü satın almanızı istediğini belirtiyor. Bu, ücretsiz olmanın "fiyatının" daha fazla izleme, daha fazla rahatsız edici açılır pencere ve bir şeyler gerçekten ters gittiğinde daha az araç anlamına gelebileceği anlamına gelir. Ayrıca gizlilik ve veri işleme sorunu da var. Antivirüs için ödeme yapmanın faydaları ile ücretsiz araçlara bağlı kalmanın karşılaştırmasına dair ayrıntılı bir karşılaştırma, ücretsiz antivirüs yazılımının genellikle yalnızca temel koruma sunduğunu ve sınırlamalar içerebileceğini, ücretli sürümlerin ise daha sağlam gizlilik kontrolleri, daha güvenli çevrimiçi bankacılık modları ve daha iyi destek içerebileceğini belirtiyor. Ücretli antivirüs seçerseniz, genellikle ayrı yazılım indirmelerine güvenmek yerine, güvenlik duvarı yönetimi, kimlik avı önleme ve bazen parola yönetimi entegre eden daha kapsamlı bir koruma elde edersiniz. Hassas belgeleri işleyen, birden fazla finansal hesabı yöneten veya daha az teknoloji bilgisine sahip aile üyeleriyle bir bilgisayarı paylaşan biri için, bu ek özellikler abonelik ücretinden daha değerli olabilir. Antivirüs için ödeme yapmanın gerçekten mantıklı olduğu durumlar Ücretsiz ve yerleşik araçlar için güçlü argümanlara rağmen, antivirüs için ödeme yapmanın rasyonel, hatta gerekli bir seçim olduğu açık senaryolar vardır. Müşteri verilerini depolayan küçük işletmeler, gizli müşteri dosyalarını işleyen serbest çalışanlar ve birden fazla cihaza ve kullanıcıya sahip haneler genellikle tek bir savunma katmanından daha fazlasına ihtiyaç duyar. Ücretli bir antivirüs yazılımından ne beklemeniz gerektiğine dair ayrıntılı bir kılavuz, bu ürünlerin merkezi yönetim, daha agresif web filtreleme ve daha iyi raporlama gibi özellikler ekleyerek veri ihlalini önlemek için tasarlandığını açıklıyor. Bir işletme sahibi için, güven kaybı ve düzenleyici sorunlar açısından bir ihlalin maliyeti, yıllık abonelik ücretini gölgede bırakır. Kurumsal odaklı güvenlik firmaları da benzer bir argüman öne sürüyor. Ücretsiz Antivirüs ile Ücretli Antivirüs Yazılımı karşılaştırmasına dair bir giriş, antivirüsün genellikle siber güvenliğin temel çizgisi olarak kabul edildiğini, ancak ücretli antivirüs yazılımının faydalarının daha gelişmiş tehdit algılama, hassas müşteri verilerinin daha iyi korunması ve küçük işletmelere özel özellikler içerdiğini belirtiyor. Başka bir deyişle, başkalarının bilgilerinden sorumluysanız veya geliriniz çevrimiçi kalmaya ve güvenliğinizi korumaya bağlıysa, hesaplama değişir. Bu durumlarda, ücretli bir güvenlik paketini isteğe bağlı bir yükseltme olarak değil, iş yapmanın maliyetinin bir parçası olarak değerlendiririm. Yaş, alışkanlıklar ve risk toleransı seçimlerinizi nasıl şekillendiriyor? Demografik özellikler ve dijital alışkanlıklar da ödeme yapmanın mantıklı olup olmadığı konusunda sessiz ama önemli bir rol oynuyor. Açılır pencereleri değerlendirmekte veya kimlik avı e-postalarını tespit etmekte daha az rahat olan yaşlı yetişkinler, genellikle "her şeyi halledeceğini" vaat eden markalı bir güvenlik paketinin verdiği güvenceyi tercih ediyorlar. 55 yaş ve üstü kişilerle yapılan bir anket, bu gruptaki birçok kişinin çevrimiçi ortamda güvende hissetmek için hala antivirüs ve diğer araçlara büyük ölçüde güvendiğini ortaya koydu; bir rapor okuyucuları farklı yaş gruplarının antivirüs yazılımlarını nasıl kullandığını ve 55 yaş ve üstü kişilerin güvenlikleri hakkında nasıl düşündüklerini keşfetmeye teşvik ediyor. Ayarları değiştirmekte veya güvenlik uyarılarını yorumlamakta rahat olmayan biri için, daha net gösterge tablolarına ve desteğe sahip ücretli bir ürün makul bir uzlaşma olabilir. Spektrumun diğer ucunda ise, kötü amaçlı yazılımların nasıl çalıştığını anlayan ve sistemlerini güncel tutan ileri düzey kullanıcılar, ödeme yapmanın çok az değer taşıdığını görebilirler. Birçoğu Microsoft'un araçlarına, tarayıcı tabanlı korumalara ve parola yöneticilerine güveniyor ve belirsiz "optimizasyon" veya "temizleme" özelliklerini vaat eden satış tekliflerini hızla reddediyorlar. r/computers'taki yalnızca Windows Defender'a ve kulaklarınız arasındaki antivirüse ihtiyaç duyma hakkındaki yorum, bu zihniyeti güzel bir şekilde özetliyor ve davranışa markadan daha fazla önem veren uzman tavsiyeleriyle örtüşüyor. Benim deneyimime göre, kendi risk toleransınız teknik beceriniz kadar önemlidir: Ücretli bir paket daha iyi uyumanıza yardımcı oluyorsa ve özelliklerini gerçekten kullanacaksanız, bu iç huzurunun bir değeri vardır, ancak bu herkes için zorunlu değildir. Ücretli güvenlik paketlerinin ücretsiz araçlara kıyasla gerçekten neler kattığı Pazarlama cilasını bir kenara bıraktığınızda, ücretli antivirüs paketleri çoğunlukla üç alanda rekabet ediyor: ekstra özellikler, kolaylık ve destek. Birçok paket artık parola yöneticileri, VPN'ler, ebeveyn denetimleri, karanlık ağ izleme ve kimlik hırsızlığı uyarıları gibi özellikleri tek bir abonelik altında sunuyor. Antivirüs için gerçekten ödeme yapmanız gerekip gerekmediğine dair ayrıntılı bir karşılaştırma, ücretli hizmetlerin daha gelişmiş güvenlik duvarları ve daha iyi kimlik avı koruması gibi ek katmanlar da eklediğini belirtiyor; ancak bilgisayarınızı mutlaka bir tür antivirüs çözümüyle korumanız gerektiği de vurgulanıyor. Buradaki fikir, sadece bir tarayıcı satın almıyor olmanız, bir dizi güvenlik kolaylığı satın alıyor olmanızdır. Güvenlik sağlayıcıları da bu paketleme etkisini vurguluyor. Windows için ücretsiz antivirüs ile ücretli antivirüs arasındaki farkları açıklayan bir kaynak, ücretsiz sürümlerin genellikle yalnızca temel koruma sunduğunu, ücretli seçeneklerin ise çevrimiçi bankacılık için güvenli para modları, web kamerası koruması ve ağ etkinliği üzerinde daha ayrıntılı kontrol gibi özellikleri içerdiğini açıklıyor. Zaten ayrı ayrı bir VPN, bir parola yöneticisi ve belki de bir ebeveyn denetimi uygulaması için ödeme yapıyorsanız, bunları tek bir abonelikte birleştirmek aslında para tasarrufu sağlayabilir ve yönetmeniz gereken bileşen sayısını azaltabilir. Buradaki püf nokta, paketlenmiş araçların, aksi takdirde kullanabileceğiniz bağımsız araçlar kadar iyi olup olmadığını doğrulamanız gerektiğidir. Bazı uzmanlar neden yerleşik araçların yeterli olmadığını savunuyor? Özellikle tehditler basit virüslerin ötesine geçtikçe, yalnızca yerleşik korumaya güvenmenin akıllıca olduğuna herkes ikna olmuş değil. 2025 yılında antivirüse gerçekten ihtiyacınız olup olmadığına dair ayrıntılı bir analiz, "2025'te Gerçekten Antivirüs Yazılımına İhtiyacınız Var mı? Evet...?" diye soruyor ve 2025'teki siber tehditlerin daha karmaşık olduğunu, verilerinizi, üretkenliğinizi ve itibarınızı hedef aldığını savunuyor. Bu makale, Microsoft'un Windows Defender'da (bazı bağlamlarda artık Mic olarak biliniyor) önemli iyileştirmeler yapmış olsa da, yerleşik araçların gelişmiş kimlik avı, hedefli fidye yazılımları ve iş e-postası güvenliğinin ihlali gibi konularda yetersiz kalabileceğini, bunların hepsinin geleneksel imza tabanlı tespit yöntemlerini atlayabileceğini vurguluyor. Buradaki argüman, yerleşik araçların kötü olduğu değil, daha geniş bir savunma stratejisinin yalnızca bir katmanı olduğudur. Ayrıca, farklı satıcıların yeni tehditlere ne kadar hızlı yanıt verdiği sorusu da var. Bazı güvenlik uzmanları, tüm işleri saldırganların bir adım önünde kalmaya bağlı olan özel güvenlik şirketlerinin, genel amaçlı bir işletim sistemi satıcısından daha hızlı bir şekilde düzeltmeler ve yeni tespit teknikleri sunabileceğini savunuyor. "Yerleşik Korumaların Neden Yetersiz Kaldığına Dair Ayrıntılı Bir Kılavuz", 2025'teki siber tehditlerin daha karmaşık olduğunu ve tek bir satıcının araçlarına güvenmenin boşluklar bırakabileceğini, özellikle de işleri veya itibarları başarılı bir saldırıdan ciddi şekilde zarar görecek kişiler için bunun geçerli olduğunu vurguluyor. Eğer bu kategoriye giriyorsanız, yerleşik savunmalarınızın üzerine saygın bir ücretli güvenlik paketini eklemek mantıklı bir önlem olabilir. Nasıl karar verilir: pratik bir kontrol listesi Tüm bu raporları bir araya getirdiğimde, antivirüs için ödeme yapma kararı birkaç pratik soruya indirgeniyor. Birincisi, hangi cihazları ve işletim sistemlerini kullanıyorsunuz ve yerleşik korumaları güncel ve doğru şekilde yapılandırılmış mı? Microsoft'un Microsoft Windows Güvenlik paketi etkinleştirilmiş modern bir Windows sürümündeyseniz veya entegre korumalara sahip güncel bir macOS veya mobil platformdaysanız, zaten güçlü bir temeliniz var demektir. İkincisi, alışkanlıklarınız ne kadar riskli? Rutin olarak niş yazılımlar yüklüyorsanız, yabancılardan gelen eklentileri açıyorsanız veya hassas finansal veya müşteri verilerini yönetiyorsanız, risk profiliniz çoğunlukla video izleyen ve e-posta kontrol eden birine göre daha yüksektir. Üçüncüsü, ödeme yaparsanız gerçekten ne satın alıyorsunuz? Marka isimlerinin ötesine bakın ve bir paketin ek özelliklerinin sizin için gerçek sorunları çözüp çözmediğine odaklanın; örneğin, bir evin tüm cihazlarını yönetmek, ebeveyn denetimlerini uygulamak veya küçük bir işletmenin müşteri kayıtlarını korumak gibi. Örneğin, küçük işletmeler için Ücretli Antivirüs Yazılımlarının ayrıntılı bir karşılaştırması, hassas müşteri verilerinin korunmasının önemini vurguluyor ve bu nedenle genellikle ücretli araçları öneriyor. Bu senaryolardan hiçbiri size uymuyorsa ve yerleşik araçlara artı saygın bir ücretsiz ürüne güvenmekten memnunsanız, aboneliği atlamak savunulabilir bir seçimdir. Eğer uyuyorsa, ücretli bir paketin maliyeti, korkuya dayalı bir satın alma yerine hedefli bir yatırım olarak daha kolay haklı çıkarılabilir. Özetle: Kim ödemeli ve kim güvenle atlayabilir? Kanıtları inceledikten sonra net bir ayrım görüyorum. Yazılımlarını güncel tutan ve çevrimiçi ortamda temel önlemleri alan, modern sistemlere sahip sıradan ev kullanıcıları genellikle Windows Defender gibi yerleşik araçlara ve ikinci bir görüş almak isterlerse saygın bir ücretsiz antivirüs programına güvenebilirler. Antivirüs için para ödemeye değip değmediğini soran uzman analizleri ve Jacob Hudson gibi, bilgisayarınızı korumak için artık üçüncü taraf antivirüs yazılımlarına para ödemenize gerek olmadığını savunan görüşler, bu grup için aynı yöne işaret ediyor. r/computers'ın "Sadece Windows Defender'a ve kulaklarınız arasındaki antivirüse ihtiyacınız var" sloganı, bu tavsiyenin ruhunu yakalıyor: Güvenlik panonuzdaki logodan çok alışkanlıklarınız daha önemli. Öte yandan, küçük bir işletme işletiyorsanız, hassas müşteri veya müşteri verilerini yönetiyorsanız, cihazları teknoloji konusunda daha az bilgili aile üyeleriyle paylaşıyorsanız veya sadece paketlenmiş araçların ve duyarlı desteğin rahatlığını istiyorsanız, ücretli bir paket yine de akıllıca bir satın alma olabilir. Ücretli antivirüs yazılımından ne beklemeniz gerektiğini açıklayan kılavuzlar ve küçük işletmeler için ücretsiz ve ücretli antivirüs karşılaştırmaları, riskler daha yüksek olduğunda ek katmanların ve yönetim özelliklerinin buna değdiğini güçlü bir şekilde ortaya koyuyor. Sonuç olarak, soru, birinin bir daha antivirüs için para ödeyip ödememesi değil, sizin özel cihazlarınız, alışkanlıklarınız ve risklerinizle, daha sade, ücretsiz bir kurulumun mu yoksa daha kapsamlı, ücretli bir kurulumun mu size daha iyi hizmet edeceği sorusudur. Bu şekilde çerçevelediğinizde, doğru cevap genellikle açık hale gelir. Kaynak: MO- En Son Magazin Haberleri (Türkiye ve Dünyadan)
Dava dilekçesine göre, Riley Keough, John Travolta'nın oğullarından birinin biyolojik annesi. John Travolta ve merhum eşi Kelly Preston'ın birlikte üç çocuğu vardı... ancak en küçük çocukları biyolojik olarak bir Presley... bu, şok edici bir yasal belgeye göre ortaya çıktı. Priscilla Presley'nin eski iş ortağı Brigitte Kruse, şu anda Priscilla'nın oğlu Navarone Garcia'ya sözleşme ihlali nedeniyle dava açıyor... ancak davada sunulan yeni yasal belgelerde çok daha ilginç olan şey, Kruse'nin John ve Kelly'nin oğulları Ben'i dünyaya getirmek için Riley Keough'un yumurtalarını kullandığını iddia etmesi. Belgelerde Kruse, Lisa Marie Presley'nin eski kocası Michael Lockwood'un kendisine Kelly'nin kendi çocuklarını doğuramadığını söylediğini iddia ediyor. Kruse, John ve Kelly'nin daha önce hamile kalmak için Lisa Marie'nin yumurtalarını kullandığını iddia ediyor... ancak artık Lisa'nın yumurtalarını istemediklerini, çünkü "üzerinde eroin izi olan yumurtalar" istemediklerini söylüyor. Lisa Marie'nin yumurtalarının hiç çocuk doğurup doğurmadığı belirsiz. Ancak Kruse, Lisa Marie'nin kızlarından biri olan Riley'nin yumurtalarını Travolta'ya verdiği ve böylece Kelly'nin şu anda 15 yaşında olan Ben'i doğurabildiği bir anlaşma yapıldığını iddia ediyor. Kruse, Riley'ye eski bir Jaguar verildiğini ve bu anlaşma için 10.000 ila 20.000 dolar arasında bir ödeme yapıldığını iddia ediyor. Kruse'ye göre, Lockwood kendisine o kadar yoksul olduğunu ve "köpek maması" yemek zorunda kaldığını ve Travolta hakkındaki bu sırrı kullanarak kendisi ve kızları için bir anlaşma sağlamak istediğini söyledi. Kruse, Lockwood'un ısrarcı olduğunu ve John'un "diğer erkeklere karşı cinsel saldırı iddiaları arasında kariyerini kurtarmak için yardıma ihtiyacı olduğunu" söylediğini iddia ediyor. Belgeler arasında "CA doğurganlık ortakları", "Ben Travolta" ve "Kelly Preston bebeği taşıdı" yazılı el yazısıyla yazılmış bir not da yer alıyor. Ayrıca, Ben Travolta'nın Priscilla'nın "güzel torunu" olarak anıldığı bir metin alışverişi de yer alıyor. Priscilla'nın avukatları Marty Singer ve Wayne Harman, TMZ'ye yaptıkları açıklamada şunları söyledi: “Bu davada ardı ardına davaları kaybettikten ve Presley'in avukatı Marty Singer'ın bu davada kendisini temsil etmesini engelleme girişimlerinde başarısız olduktan sonra, Brigitte Kruse, Kevin Fialko ve işbirlikçileri, Priscilla Presley ve ailesine daha fazla acı çektirmek için hiçbir sınır tanımadıklarını, hiçbir etik çizgiyi aşmaktan çekinmediklerini göstermişlerdir.” Ek olarak şunları belirttiler: “Presley'e meşru ve doğru iddialarından vazgeçmesi için haksız baskı uygulamak amacıyla tamamen uygunsuz bir şekilde, Kruse ve işbirlikçileri Presley'in oğluna, kuzenine ve asistanına da dava açmışlardır. Bu son derece çirkin iddiaların bu davadaki iddialarla kesinlikle hiçbir ilgisi yoktur. Kruse, Fialko ve yeni avukatlarının (dördüncü avukat ekibiyle çalışıyorlar) davranışları utanç vericidir ve kesinlikle mahkemede ele alınacaktır.” Holtz Matthews LLP'den Jordan Matthews, TMZ'ye şunları söyledi: “Brigitte Kruse ve Kevin Fialko, en son değiştirilmiş şikayet dilekçesini sunmak zorunda kaldıkları için çok üzgünler. Hiçbir kanıtla desteklenmeyen korkunç eylemlerle suçlandılar.” Matthews şunları ekledi: “Bu değiştirilmiş şikayet dilekçesi, gerçeği ortaya çıkarmak, kayıtları düzeltmek ve sürekli istikrarsızlığa maruz kalmalarına rağmen Presley ailesine barış, çözüm ve istikrar getirmek için iyi niyetle yapılan çalışmaların kanıtlarını sunmakla ilgilidir.” Travolta'nın temsilcisine ulaştık... henüz bir yanıt gelmedi. Geçen yıl Priscilla, Kruse ve iş ortaklarına dolandırıcılık ve yaşlı istismarı nedeniyle dava açmıştı. Kruse iddiaları reddetmişti. Kaynak: TMZ- En Son Otomobil - Taşıt - Kamyon - Otobüs - Pikap Araç Haberleri
- Erkekleri daha erkeksi / kaslı gösteren 11 parça
Önemli Bilgiler
Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.
Navigation
Tarayıcı push bildirimlerini yapılandırın
Chrome (Android)
- Tap the lock icon next to the address bar.
- Tap Permissions → Notifications.
- Adjust your preference.
Chrome (Desktop)
- Click the padlock icon in the address bar.
- Select Site settings.
- Find Notifications and adjust your preference.
Safari (iOS 16.4+)
- Ensure the site is installed via Add to Home Screen.
- Open Settings App → Notifications.
- Find your app name and adjust your preference.
Safari (macOS)
- Go to Safari → Preferences.
- Click the Websites tab.
- Select Notifications in the sidebar.
- Find this website and adjust your preference.
Edge (Android)
- Tap the lock icon next to the address bar.
- Tap Permissions.
- Find Notifications and adjust your preference.
Edge (Desktop)
- Click the padlock icon in the address bar.
- Click Permissions for this site.
- Find Notifications and adjust your preference.
Firefox (Android)
- Go to Settings → Site permissions.
- Tap Notifications.
- Find this site in the list and adjust your preference.
Firefox (Desktop)
- Open Firefox Settings.
- Search for Notifications.
- Find this site in the list and adjust your preference.