Zıplanacak içerik

0553385461_1.jpg

 

Günlerden bir gün, ünlü bilimci- ki söylentiye

göre Bertrand Russell'dır- gökbilimi üzerine

bir söylev vermektedir.

 

Dünyanın güneşin etrafında nasıl döndüğünü,

güneşin de galaksi denilen uçsuz bucaksız

yıldızlar kümesi etrafında ne şekilde devindiğini

anlatır.

 

Konuşmasının sonunda salonun en arkalarında

oturan ufak tefek yaşlı bir bayan ayağa kalkar;

 

"Bütün söyledikleriniz saçma sapan şeyler.

Aslında, dünya dev bir kaplumbağa'nın sırtında

bir tepsi gibi durmakta!" der.

 

Bilimci, yüzünde esaslı bir gülümseme ile yanıtlar:

 

"Peki, ya kaplımbağa neyin üstünde duruyor?"

 

"Sen çok akıllısın delikanlı, çok akıllı"

der yaşlı bayan.

"Ama ondan aşağısı hep kaplumbağa!"

 

Zamanın Kısa Tarihi

Stephen W. Hawking

Doğan Kitapçılık

 

** **

 

KAPLUMBAĞA:

 

Farsça:

*Gaylem= Kaplumbağa:

-Mugaylan ağacı/Dünya/Dikenlik yer/Kul/Cariye,

Güneş sitemi/Akıp-giden/Gemi.

-İnsanlar arasında mer'i ve muteber ve mütedavil

olan/Ekranda ve gözle seyredilen manzaralar ve

seyredenler tarafından çok beğenilen, güvenilen

ve inanılan; sürümde/versiyon/tedavül/varyant/

örnek/tasvir/hikâye olan ya da sunan.

-Kadınların, elbise üzerine örtündükleri çarşaf.

 

Arapça:

*Selâhif/Sulahfat=

-Zihinde canlandırılan şey'ler.

-Yokluk/gayr-ı mevcud olan ve fakat var gibi

algılanan şey'ler; resim ve heykeller gibi/

Statues/Stabileishment

-İllet-i temessül/Causalite.

-Tasarlama.

-Tasvir:

Görebildiğimiz ve hissedebildiğimiz şeyleri bize

gösterebilecek veya hariçte vücudu olmayan ve

fakat hissedilen şeyleri duyurabilecek meleke.

(tdk)

 

**

 

-Batıl şey'leri/eşyaları güzel tasvir etmek,

her demde, sâfi olan zihinleri cerhdir,

hem idlâli..

(sözler)

 

Cerh=

Yara açmak/Dimağda kargaşa ve panik.

Idlâl=

Hak olan dinden çıkmak/Azmak/Doğru ve hakk ve

hakikat caddesinden ayrılma/İslâmiyetten sapma.

(os.-arp. sözlük)

 

Jaine'lerde: Sanskrit: Bir imaj olarak;

*Suvatra=Kaplumbağa

-Tasavvur/Tasvir.

 

İngilizce'de:

*Turtle=

-Cebir=Haber alarak, bilgilenerek telafi etmek.

-Kötü bir etkiyi veya sonucu başka bir etki ile

yok etme, karşılama, yerine koyma suretiyle

telâfi/Tefe'ül sistemi/Yom' yorma/Şom giderme.

-Sistemin uygulama alanı olan, göreceli zaman

ve mekân ve eşyalar âlemi.

 

**

 

İrenler aydur:

"Biz yürüriken tüş görerüz,

tüşümizni neye yoraruz?

Yom'a yoraruz, hayra yoraruz.

Kaba kaba arefeler, ulu ulu bayramlar,

lonpay lonp."

 

Barak Baba

Tasavvuf

A. Gölpınarlı/1961

Yükselen Matbaası

tasavvuf20120604140836.jpg

0 Yorum

Önerilen Yorumlar

Gösterilecek hiç bir yorum yok

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Hesabınız varsa, hesabınızla gönderi paylaşmak için ŞİMDİ OTURUM AÇIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bir yorum ekle...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.