ANNENİZE İNANIN
Bir akşam, tam yatacağım, uykum da gelmiş, televizyonda da NTV kanalı açık. Birden, soru sorulan, bir program başladı. Konuksa, benim şu sıralar en ilgimi çeken konuk. Bu cümle, ben lisedeyken geçseydi, benim kimden bahsettiğimi herkes anlardı. İnsanın yaşı ilerledikçe, hayranı olduğu insanlarda değişiyor. Daha doğrusu, hayranlığı boyut değiştiriyor,. Artık, belirli insanlar, televizyona çıkınca, pür dikkat kesiliyor, o kadar. O insan, onun için daha fazlasını ifade etmiyor. En azından benim için öyle.
Konuk, Dr. Mehmet Öz’dü. Adam, tıpkı soyadı gibi, öz bir insan. Bir kalp cerrahı. Kalbimiz, demek yaşamımız demek olduğundan, sağlığımızı korumamız ile ilgili bilgiler veriyor. Biraz anti aging, biraz tansiyon, biraz depresyon…
Bu doktor, bir kitap yazmış. Kendisi şu anda, tıp biliminin David Beckham’ı. Nasıl David Beckham’ın ünü, futbolu aştı, bir marka oldu. Dr. Mehmet Öz de öyle. Adam, tam bir marka olmuş durumda. Bize de düşen, önce ondan faydalanmak, sonrasında da onla gurur duymak. Her ne kadar, Türkçe konuşurken zorlansa da, adamın soyadı Öz, adam bizden, varsın; dilimizi kullanmaya kullanmaya unutsun.
Her türlü konu, soruldu adama. Bir genç kız, herkes bir yerlerde bir şey söylüyor, biz kime inanalım dedi. En iyiyi, kim biliyor diye sordu. Doktor bey, “annenize sorun” dedi. Annenize, bir zamanlar, sizi büyütürken en özenli davranan insana inanın dedi. Sonra da ekledi; tıp bilimi, artık eskinin değerlerine iniyor dedi. Eskiler huzurlu yaşardı, tıp da huzurlu yaşayın diyor. Eskiler köy çorbaları yerlerdi, tıp da; fast foodu bırakın, köy yemekleri yiyin diyor, dedi.
Bir kişi, anti oksidan kullanalım mı diye sordu. Anti oksidanlar; hücrelerdeki yaşlanmayı azaltıyor. Doktor bey, bir doktora danışmadan anti oksidan kullanmayan dedi. Sadece, omega 3’ü danışmadan da kullanabilirsiniz dedi. Danışacak bir doktor, bulmamız şart değil dedi. Çevrenizde, ücretsiz sağlık elçileri var, onlara danışın dedi. Bu sağlık elçileri; eşleriniz, kız kardeşleriniz, anneleriniz dedi. Çünkü; hanımlar sağlık konusunda, çok ilgili, dolayısıyla çok da bilgili. Danışabilecek düzeyde bilgileri var, dedi.
Yazdığı kitabı, erkeklerin de okuması için, araya karikatürler koyduğunu da söyledi. Adam, hemcinslerinin durumundan haberdar. Bir erkeğin, çocuklar gibi, içinde resim bulunan bir kitabı okuyabileceğini kestirmiş.
Bu erkek kısmısı, içinde sağlığıyla ilgili önemli bilgiler olan, kitapları okuyamaz. Sonra da, niçin kadınların ömrü daha uzun, diye hayıflanır. Hanımlar, sağlıkla ilgili bilgilerde pür dikkat kesilirken, kendisi komplo teorileri ve maçlar eşliğinde öfke krizleri geçirir durur. Bu esnada, karısı ona; kola ve cips taşıyordur. Karısı, sürekli ev içinde dolanırken, çocukları kovalarken, evimizin beyi kanepesinde bir yandan yiyip, bir yandan uzanıp, kalp damarlarını sertleştirmekle meşguldür.
Ben ne diyeyim, allah akıl fikir versin. Bir erkek doktor bile, hemcinsine ulaşamıyorsa, kadın başıma ne kadar ücretsiz sağlık elçiliği yapsam, boş gibi geliyor. Bu erkek kısmısına laf geçirilemiyor..
0 Yorum
Önerilen Yorumlar
Gösterilecek hiç bir yorum yok