Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

ATEŞ&KÜL

  • başlık
    11
  • yorum
    34
  • görüntü
    14.874

Teneşire Kadar


Saudade

769 görüntü

Otobüste sana gelirken vakit geçmek bilmiyordu, oysa topu topu bir saatlik yol geliyordum.7 yıl geçmişti de yanlızca bir saat geçmiyordu ne tuhaf.Şöföre "gazla be adam" diye bağırma isteğimi frenleyerek sessiz çığlıklar atıyordum içimden.Yanımda oturan,neredeyse benim koltuğumunda yarısını kaplamış şişman kadın, konuşmaya hevesli bakışlar atıyordu. Ben ise sessiz kalıp bu heyecanın tadını çıkarmak niyetindeydim.Sırtımı hafifçe cama dönüp dışarıyı seyretmeye koyuldum.

Karşılaşacağımız ana dair hayal kurmak, plan yapmak istemiyordum,sen ve bana ait hangi kurduğum düş gerçek olmuştu ki.O düşlerin sonrasında ki hayal kırıklarının hepsinin teker teker ruhuma nasıl batıp saplandıklarını hatırlattım kendime.Düşüncelerimden sıyrılmak, oyalanmak için küçüklüğümden beri yaptığım gibi yol kenarında ne kadar tabela varsa okumak işe yarar diye başladım okumaya.Ta ki senin mesajına kadar: "yaw ne bitmez yolmuş,nerdesin şimdi" Sende sabırsızlanıyordun.Henüz biraz yatışmışken tekrar altüst oldum,kalbimin çarpmasını yanımda oturan kadının duyması içten bile değildi,zira neredeyse yapışık oturuyorduk.Normalde olsa koltuğumu değiştirmenin yollarını arardım.

Aradan geçen zamanda ne kadar değişmiştin acaba.Ya ben, beni nasıl bulacaktın? Bakışlarıma yerleşmiş hüznün dışında,yüzümde pek bir değişiklik yoktu da,bedenimde haliyle değişiklik olmuştu tabi; artık genç bir kadındım.

 

Yanımdaki hantal vücudun hareketlenmesiyle düşüncelerimden sıyrıldım.Haşur huşur ayağının altında ki torbalarını topluyordu.Dışarıya baktığımda terminale girdiğimizi gördüm.Nihayet bitmişti.Beni karşılamaya gelmeni istememiştim.Seni karşımda gördüğümde vereceğim tepki korkutmuştu beni.Kimbilir belkide yığılıp kalacaktım olduğum yerde.Taksi şöförüne adresi söylerken sesim titriyordu,taksiden inip bulunduğun evin kapısına geldiğimde ise tüm vücudum titriyordu.Kapıyı çalmadan önce durakladım,dönüp arkama bakmadan gerisin geri koşmayı istedim,emin ol istedim ama seni görmeli ve geçmişin hesabını kapatmalıydım.Beynimde binlerce soru ile beni orta yerde bırakmanın,benden kaçar gibi uzaklaşmanın sebebini öğrenirsem belki yeni bir başlangıç yapar, yeni bir "ben" olabilirdim.Kırgınlık ve öfkemin bir bana zararı dokunmuyordu çünkü,yazık ki etrafımda olan günahsız bütün insanlar nasibini alıyorlardı bundan.Hesabımı kapadıktan sonra seni geçmişin tozlu raflarına kaldırmaya söz verdim kendime.Etrafıma baktım telaşla, burada beni tanıyan olmazdı ama ne de olsa dünya küçüktü.Bir evde buluşmak beni rahatsız ediyordu fakat başka da çare yoktu.

 

Kapıyı açtığın an benim suratım ne haldeydi acaba,topuklu ayakkabılarla ilk defa böyle zor ayakta duruyordum.Küçük bir kızken annemin ayakkabılarını giyip evde salındığımda bile bundan çok daha iyiydim.Yüzündeki o sıcacık gülümseme tıpkı eski günlerdeki gibiydi.Ben ise gülmekle gülmemek arasında gidip geliyordum.İlk merhabayı sana bırakarak sadece tokalaşmak için elimi uzattım.Elimi tutmadın,elimi tutup çektin! O tekrar girmeyi asla düşlemediğim girdabına çektin.Beynim seni iteklememi istiyor ellerim arsızca söz dinlemiyordu; itekliyemiyordum.Dudaklarım mühürlü, ezberlediğim tüm sözler kulaklarımda çınlıyordu şimdi.

 

Neden sonra, sular durulup ortalık sessizleştiğinde,yattığın yerden doğruluşun ve elimi tutup avucumu öperken gülerek "merhaba" değişin,hayatımda hiç hafızamdan silinmeyen anlarımdan biri. Hem komik hem romantik.Ya bana ne demeli; kendi savaşından yenik çıkmış ama mutlu bir savaşçı,yaşadıklarının etkisiyle afallamış şaşkın bir tavuk!

 

Hala inanmıyorum biliyormusun. Yani senin,senden önce yaşadığım basit bir flörtü sorun edip beni terkettiğine."Cahillik ettim, şimdi çok pişmanım" demiştin o gün.Hala anneni koruyor olabilirmisin acaba? Belki de hiçbiri.

 

"Teneşire kadar hayatımda olmanı istiyorum" derken nasıl bir hayattı vadettiğin? Tamamını veremediğin bir hayatın ne kadarcığıydı payıma düşen?Biz birbirimizin yasak bahçeleriydik artık.Yasak bahçeye girip kucağımızı dolduracak kadar elma koparıp kaçacakmıydık her seferinde? O elmaların bunca ağır olacağını,geçmişin acılarının yanında geleceğin açacağı yaraların ne denli derin olduğunu yaşayarak öğrenmekmiş meğer payıma düşen.

3 Yorum


Önerilen Yorumlar

yazılarınız ilginç çağrışımlar yapıyor bende

sanıyorumki bu olayı kısa süre önce yaşadınız

diğer yazınızada çok yazmak istedim

cesaret edemedim

kaleminiz dert görmesin

kendinize iyi bakmanız dileğiyle

Yoruma sekme
yazılarınız ilginç çağrışımlar yapıyor bende

sanıyorumki bu olayı kısa süre önce yaşadınız

diğer yazınızada çok yazmak istedim

cesaret edemedim

kaleminiz dert görmesin

kendinize iyi bakmanız dileğiyle

 

Henüz şimdiki zamana dair birşey yazmadım.20 yıla yayılmış bir hikaye bu.Aslına bakarsanız bir hikaye yazmak niyetiyle de başlamadım.

Sustuklarım,söyleyemediklerimin bir patlamasıdır belkide.Birgün okuması gereken insana okuturmuyum bilmem,ama yazdıkça hafiflediğimi hissediyorum.

 

Teşekkür ederim.Sizde kendinize iyi davranın.:)

Yoruma sekme

Henüz şimdiki zamana dair birşey yazmadım.20 yıla yayılmış bir hikaye bu.Aslına bakarsanız bir hikaye yazmak niyetiyle de başlamadım.

Sustuklarım,söyleyemediklerimin bir patlamasıdır belkide.Birgün okuması gereken insana okuturmuyum bilmem,ama yazdıkça hafiflediğimi hissediyorum.

 

Teşekkür ederim.Sizde kendinize iyi davranın.smile.gif

 

bugün kendime oldukça iyi davrandım

şımarttım kendimi tabir yerindeyse

tavsiye ederim sizede

şimdiki zamana ait yazılarınızıda bekliyorum

iyi akşamlar

Yoruma sekme
×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.