yeni yıl şeysi... v.1
Aslına bakarsanız sevmem ben böle önemli gün ve haftalar mevzularında yazmayı lakin son bi kaç gündür başıma gelenler,okuduklarım,gördüklerim sebebiyle yazma zorunluluğu hasıl oldu.
Çok yüksek standartları olan biri değilim hatta kimilerine göre yakında insanlıktan bile çıkabilirim az daha uğraşırsam.
Ama yarenler şu son 10 gündür düşündüklerim beni 30 yıllık yaşamışlığımın aslında hiçbir anlamı olmadığına inandırdı,tekrar.
Bi zamanlar ,içinde kadın olan hiçbir şey beni şaşırtamaz demiştim ama yanılmışım. Yine şaşırdım hem de çok şaşırdım ve yine insan olmanın tek tek bi hikaye sahibi olmak demek olduğunu anladım.
Düşünsenize ben bu kanaldan size bi ton hikaye anlattım(yaşar kemalim sanki lafa bak…) ya neyse işte bi ton şey yazdım buralara, daha da yastık altı ettiğim bi ton hikayem var. Şaşırmam artık dedim,dahası da olamaz dedim. Yakası açılmadık küfürlerim filan da vardı. Anlatamadığım şeyler…Ama aslı susmak mıydı?
Neyse ne yarenler diyeceğim şudur her şeyi olağan karşılamak bir sürmenaj durumu mudur yoksa öğrenmekten yana cebimde biriktirdiklerim mi? Susmak,sakin dingin olmak,aslında güzel olan mıydı? Yoksa tutup yakasından her şeyi anlatmak,ne düşünüyorsan,ne bekliyorsan,ne anladıysan… tabi ne anlaşıldığı da var. Bana hep öyle oldu misal,hep demek istemediğim aslında aklımın ucundan bile geçirmediğim şeyler anlaşıldı...
Yeni yıl beni şaşırtmasın artık istiyorum…
Bu da sana son diyeceğimdir :
Bana mutluluktan söz etme; anısı beni mutsuz ediyor. Bana huzurdan söz etme; gölgesi beni korkutuyor; ama ben bana, sana, Cennet' in kalbimin külleri içinde yaktığı mübarek feneri göstereceğim; seni bir annenin yegane bir çocuğunu sevdiği gibi sevdiğimi biliyorsun. Aşk seni kendimden dahi korumayı öğretti bana. Beni, seninle birlikte uzak diyarlara gitmekten alıkoyan şey, ateşle temizlenmiş o aşktır. Aşk, senin özgürce ve erdemli bir şekilde yaşamana imkan vermek için içimdeki arzuyu öldürüyor. Sınırlı aşk, sevdiğini sahiplenmek, sınırsız aşk ise sadece kendini ister. Gençliğin saflığı ve uyanışı arasına düşen aşk kendini sahiplenme ile tatmin eder ve sarılmalarla büyür. Ama gökkubbenin kucağında doğan ve gecenin sırlarıyla inen aşk, edebiyat ve ölümsüzlükten başka hiçbir şeyle huzurlu olamaz; İlahi varlık dışında hiçbir şeyin önünde hürmetle eğilemez.
Halil Cibran
Önerilen Yorumlar
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Hesabınız varsa, hesabınızla gönderi paylaşmak için ŞİMDİ OTURUM AÇIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.