Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

şeb-i yelda...

  • başlık
    51
  • yorum
    405
  • görüntü
    138.419

Prens, Güℓ ve ßüℓbüℓ @--๑ஐ๑--


ßir varmış bir yokmuş, evvel zaman içinde kalbur saman içinde develer tellal iken pireler berber iken ülkelerden birinde yaşayan bir yakışıklı prens varmış... Saray ahalisi Prenslerini çok severmiş, onu yerlere göklere sığdıramaz, ona olan sevgilerini kelimelerle anlatamazlarmış. Lakin Prens yıllardır sarayın dışına çıkmadığından halkı onu asla göremez, göremediği gibi de sadece saray ahalisinden duyduklarıyla onu tanırlarmış. Prens sarayın dışına çıkmak istemediğinden değil aslında sadece çekindiğinden yapmazmış bunu… Bilirmiş çünkü, bu sarayın dışına çıkarsa olacağı bir kuştan ibaretmiş… Bu bir kehanet, taaa Prensin çocukluğundan kalma bir kehanetmiş…

 

 

Prens bu kehaneti daha bir çocukken rüyalarına giren bir peri kızından öğrenmiş. Peri kızı her gece Prensin rüyasına girer ve ne olursa olsun ona saraydan dışarı adımını atmamasını salık verirmiş. “Eğer sarayın dışına çıkarsan sen bir kuşa dönüşeceksin.” dermiş. Prens istediği kadar sarayın dışını merak etsin, bu kehanete inandığından söyleneni hep yapmış...

 

 

Bir gün sarayın bahçesinde dolaşan Prens, bir güle konmuş bir bülbülü görmüş. Bülbül tatlı tatlı ötmekte, gül ise efil efil esen rüzgarla nazlı nazlı salınmaktaymış… Bu ikisi öyle güzellermiş ki Prens yanlarına yaklaşıp, onları izlemekten kendini alıkoyamamış. Yaklaşmış… Yaklaşmış… Yaklaşmış…Daha da yaklaşmış… Yaklaştıkça fark etmiş ki bülbül sadece ötmemekteymiş aksine bülbül güle dil dökmekteymiş. “Gül’üm” diyormuş… “Gül’üm, beni sensiz bırakma, solma, gitme, ölmeeee… Sen susuz kalma diye ben bülbüllükten vazgeçer bulut olurum, sen güneşiz kalma diye ben sana güneş olurum Gül’üm ama ne olur beni bırakma” Fakat Bülbülün yüreğinden kopan bu feryat nafileymiş, Prens fark etmiş ki gül aslında ölmek üzereymiş… Gül’ün salınışı nazlılığından değil de hasta oluşundanmış… “Zavallı Gül…” demiş Prens içinden ve “Zavallı Bülbül…” Prens bir şey yapamaz mıymış? Gül ile bir de o konuşmayı denese acaba bir şeyleri değiştiremez miymiş?

 

 

“Güzel Gül, neden bırakıyorsun Bülbül’ünü böyle sensiz” demiş Prens, “Neden bu vakitsiz gidişin, sevenini terk edişin?”

 

 

Gül yere doğru eğdiği boynunu usulca kaldırmış, Prense dönmüş ve “Ben Bülbül’ümü hep çok sevdim ama aynı zamanda ona zarar vermekten de hep korktum” demiş. “Benim dikenlerim var, sevenime bile batar, daha fazla acıtamam onun canımdan değerli canını… Daha fazla acıtmayacağım da…” demiş. Sonra usulca kaldırmış olduğu o incecik boynunu yine usulca yere çevirmeden önce son bir kez bütün acısı ve aşkıyla Bülbül’ünün taaa gözlerinin içine bakmış. “Seni çok sevdim” demiş gözleri, sevdiğinin gözlerine… Ardından usulca kapamış gözlerini dünyaya… Bülbül anlamış ki sevdiği artık gitmiş, bir daha dönmemek üzere gitmiş… O halde yaşamanın ne önemi varmış ki bu dünyada… “Ben de gitmeliyim” demiş, “Gitmeliyim Prensim ama gitmeden sana anlatacaklarım var.”

 

 

“Benim Gül’üm, yani senin rüyalarında gördüğün güzeller güzeli Peri’n… Bir zamanlar o tıpkı bir gül kadar güzel bir peri kızı; ben ise bir beyaz atlı Prens… Senin rüyalarına girdiği gibi benim de rüyalarıma girdi… “Çıkma sakın bu sarayın dışına” dedi, “Yoksa bir kuşa dönüşürsün…” Ama ben onu dinlemedim çünkü rüyalarımda ilk gördüğüm an ona vuruldum da kavuşmak için bedenimden vazgeçtim… Evet, doğru… Daha sarayımdan dışarı ilk adımımı attığımda ben artık bir kuştum… Bir bülbül… Fakat onu bulmalıydım… Prens olmasam da bülbül olsam ne yazardı ki, ne değişirdi… Bedenim değildi ki ona aşık olan, benim yüreğimdi… Çok aradım, çok yoruldum ama onu aramaktan hiç vazgeçmedim. Bir gün dinlenmek için geldim ve Gül’ümün olduğu bu bahçeye konuverdim...Geceydi… Her yer zifiri karanlık… Sessiz, herkes uykuda… Bir güller vardı bahçede uyumayan, bir de ben vardım uyumadığını bırak, burada olduğu bile fark edilmeyen… Sonra bir ışık süzüldü güllerin arasından, ardından bir parıltı… Bir gül vardı ki güllerin içinde, gül kokulu bir periye dönüştü sonrasında… Benim Perim, benim Gül’üm… Meğer bir gülmüş benim perim… Meğer bir gül… Ondan sonra dinlenmek üzere durduğum bu bahçeden bir daha da hiç ama hiç gidemedim… Hep korktum, ya Gül'üm solarsa... Ya beni terk edip giderse... Eveeet Prensim, böyle başlamıştı işte bizim masalımız ve gördün, böyle de bitti…”

 

 

Prens duyduklarından şaşkın, Bülbül’e öylece bakakalmış, Bülbül ise son bir hamleyle Gül’üne sımsıkı sarılmış. Gül’ünün dikenleri Bülbül’ün yüreğine batmış ama o yüreği asıl acıtan onun dikenleri değil, bir daha dönmemek üzere gidişiymiş… Gül’ünün ardından Bülbülün yaşamı anlamsızlaşmış, anlamsızlaştıkça yüreğinin kanayışı artmış, yüreğinin kanaması arttıkça Bülbül Gül'üne kavuşmuş… Prens bu yaşananlardan sonra düşünmüş, “Benim de bir Gül’üm olmalı elbet” demiş ve sarayın dışa açılan kapısına doğru kararlı adımlarla yürümeye başlamış… Kapılar açılmış, Prens nihayetinde sarayın dışına ilk adımını atmış… O artık bir kuşmuş… O artık bir bülbül… Gül’ünü arayan bir Bülbül…

 

(©ZTB-02.11.2008 )

____________________@@ @ __________________________________________________

____________@@@__@_@@@@_________________________________________________

____________@@__@@_____@_________________________________________________

___________@@@_@__@_____@________________________________________________

__________@@@@_____@@___@@@@@@________________________________________

_________@@@@@______@@_@______@@_______________________________________

________@@@@@_______@@________@_@@_____________________________________

________@@@@@_______@_______@ ___________________________________________

________@@@@@@_____@_______@____________________________________________

_________@@@@@@____@______@_____________________________________________

__________@@@@@@@@_______@______________________________________________

__@@@_________@@@@@@@_@@______________________________________________

@@@@@@@__________@@_____________________________________________________

_@@@@@@@_________@______________________________________________________

__@@@@@@_________@@_____________________________________________________

___@@@___@_______@@______________________________________________________

___________@_____@__@_____________________________________________________

_______@@@@_@___@________________________________________________________

_____@@@@@@__@_@@_______________________________________________________

____@@@@@@@___@@________________________________________________________

____@@@@@______@_________________________________________________________

____@@_________@ __________________________________________________________

_____@_________@___________________________________________________________

_____________@_@___________________________________________________________

______________@@___________________________________________________________

______________@ ____________________________________________________________

______________@ ____________________________________________________________

  • Beğen 1

12 Yorum


Önerilen Yorumlar

DeepBlue

Gönderi tarihi:

Ellerine sağlık. Bugün beni çocukluğuma uçurup ,annemin yaşlı teyzesinin dizlerinin dibine indiriverdin . Biraz huysuz bir ihtiyardı ama masallarına diyecek yoktu doğrusu. Hatta pek çoğuda yaşanmış anlatılardı.Kurtuluş savaşı ve mübadele zamanlarından .Güzeldi o günler...

Bu masal demi ...öyle bir sevgi var mı ....varsa da biz niye görmüyoz ...O bülbül var ya bize gelince hiç susmadan öter durur :laughing: ...sevgi mevgi hak getire :islik::D:clover:

gloria

Gönderi tarihi:

:) Teşekkür ederim beğenmene sevindim... Gül ile bülbül ün aşkını bilmeyen yoktur ya ben de onlara kendimce başka bir aşk masalı yazıverdim :) Bu masal... Benim masalım... Yaşanmıştır belki... Yaşamışımdır belki :):wub:
deniz_kizi

Gönderi tarihi:

Benim aklıma da dedem geldi birden. Hep merak ederdim nerden öğrenirdi , hiç unutmaz mıydı ?

 

Sonradan öğrendim ki ben dedeme çekmişim :islik: Meğerse bu tamamen hayal gücüne bağlıymış.

 

Sarı lalem içimdeki çocuğumla ben teşekkür ediyoruz. :flowers:

gloria

Gönderi tarihi:

Canımmmmm çook teşekkür ederimmm :) Beğenmene çok ama çok sevindim :wub:

godzilla

Gönderi tarihi:

Masal deyince herkesin aklına dedeleri babaanneleri gelivermiş hemen...okudunuz mu kızzz siz hemen de dede mede diyosunuz :D

 

Gül var, bülbül var, yürek var, acı var...dede yooookkk... Dedeee Allah rahmet eylesinnn...acı var, aşk var, yara var, yar neredeee...

 

Eline sağlık Gloria :clover:

gloria

Gönderi tarihi:

Ya biliyorum blushing blushing olacaksın yine ama söylemezsem ölürüm canım yaaa :( sen benim birtanemsin :) Canımsın canımmmmm :hug: Beni anladığını ve her zaman anlayacağını bildiğim muhteşem yürekli arkadaşım ben :):wub:

godzilla

Gönderi tarihi:

Ya biliyorum blushing blushing olacaksın yine ama söylemezsem ölürüm canım yaaa :( sen benim birtanemsin :) Canımsın canımmmmm :hug: Beni anladığını ve her zaman anlayacağını bildiğim muhteşem yürekli arkadaşım ben :):wub:

Blush madım desem yalan olur :blushing:

 

:clover::clover::clover:

 

gloria

Gönderi tarihi:

:D:D Etme eyleme gözünü seveyim yaaa :D blushma :D
godzilla

Gönderi tarihi:

:D:D Etme eyleme gözünü seveyim yaaa :D blushma :D

:lol::lol::lol:

rina

Gönderi tarihi:

ELİNE SAĞLIK GLORİA'CIM..... UZUN ZAMANDIR BENİ BÖYLE DÜŞÜNDÜREN MASAL OKUMAMIŞTIM :alkis: ...... :hug: DUR BEKLE CANIM .....BENDE BLOGUMA AKLIMA GELDİ BİR MASAL KOYAYIM :deli: .....GLORİA'MA ITHAFEN OLSUN :hug:

gloria

Gönderi tarihi:

Okudum canım, okudum bana ithafen yazdığın masalını :) Çok guzel olmuş teşekkur ederim ellerine ve yureğine sağlık :hug:

tülvent

Gönderi tarihi:

Çok duygusaldı çook... İçimi burktun, sevgili gloria.

 

Aşkı hiç yaşamamak sevip kaybetmekten daha üzücü bence!

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.