BİRER MELEK MİSALİ ÇOCUKLAR SOKAKLARA DÜ
BİRER MELEK MİSALİ ÇOCUKLAR SOKAKLARA DÜŞMESEYDİ
Allahıma bin şükür benim de bir dizim oldu. Beğendiğim, bana uyan, hoş bir konusu olan, içinde entrika olmayan, eşimin de beğendiği bir dizim oldu. Kendimi neredeyse kelaynak gibi hissetmeye başlamıştım. Dizisi olan insanlar beni anlamıyorlardı.
Dolunay, benim dizimin adı. ATV kanalında başladı. İnşallah bir bölümlük dizilerden olmaz. İkinci Bahar gibi de, bitmesi gereken yerde biter.
Sokak çocuklarından bahsediyor. Kap kaç olaylarının ardındaki, toplumsal gerçekten bahsediyor. Büyük bir kesimin farkında olmadığı, gerçek hayattan.
Geçen hafta, bir gece eve dönüyorduk. Çocuklar uyumuşlardı. Eşimle beraber vienetta almaya karar erdik. Evde, uyuyan çocuklar varken, bu durumu değerlendirmenin en iyi yolu, vienetta yemekten geçer, diye düşündük. Mahallemizde, nöbetçi eczane misali, hizmet veren bir market var. Toprak market, gece yarısına kadar açık. Bence, verdikleri gerçek hizmet. İnşallah karşılığını alıyorlardır. Eşim marketteki en son vienettayı aldı. Tam eve geliyorduk ki; üç çocuk gördüm. Saat gecenin on birinde çöp karıştırıyorlardı. Yaşları küçüktü. On yaş ile on üç yaş arasıydılar.
Bir onlara baktım, birde arabanın arkasında uyuyan çocuklarıma, birden iştahım kaçtı. Yatağında uyuması gereken çocuklar, çöp karıştırırken, insanda bir şey yiyecek hal kalır mı?
Televizyonda gördüğümüz acıklı şeyler, burada olmuyor deriz hep. Sanki tüm problemler İstanbul’daymış gibi, saçma sapan bir iyimserliğe kapılırız. Burası deprem kuşağında bile değilmiş. Yazları ılık, kışları ılık. Lay lay lom, bir şehirde yaşıyoruz sanıyoruz.
Keşke öyle kalsaydı. Aklımızdaki, yalancı cennet, hep öyle kalsaydı. Birer melek misali çocuklar, sokaklara düşmeseydi. Trabzon bozulmasaydı. Türkiye bozulmasaydı.
Sokaklarda, insanlar cep telefonları yüzünden, çantası yüzünden canından olmasaydı. Ne kadar bozuldu her şey demek çözüm değil. Birileri çözüm aramalı. Belki de bunu herkes yapmalı. Muhakkak hepimizin payına bir şeyler düşüyordur. Ülkeyi kalkındıran vergiler alınırken, adam seçmiyor, sadece zenginlik ağırlığına bakıyor. Toplumca sorunumuz olan kap kaç, sokak çocukları sorununu da gene hep beraber çözmeliyiz. Herkes maddi ağırlığına göre bir şeyler yapmalı.
Trabzon’da henüz, sokaklarda uyuyan çocuk yok, en azından ben görmedim. Benim gördüklerim, gece çıkıp çöp karıştıranlar. Çalışmaması gereken yaşlarda olup, çalıştırılanlar. Onları dünyaya getirirken, bu günlerini hiç düşünmeyen anne babalar.
Devlet, küçük ve maddi durumu bozuk aile çocuklarına, aşıya getirilme şartıyla yardım ediyor. Bunu, büyük çocuklar için de yapsa, acaba bu sorular ortadan kalkar mı? Seneler önce, sırf nüfus artsın diye, ailelere ödenen çocuk parası, enflasyonla beraber eridi gitti. Bir zamanlar, toplumu çocuk yapın diye özendirenler, şu andaki sorunların sebebi olabilir mi?
Tüm bunları düşünmesi, çözmesi gereken büyüklerimizi, bir dizi geçti. Sevgili hükümetimiz, dilerim bu diziden çıkarılması gerekenleri çıkarır ve kanayan yaramıza ilaç olur. Çocuklarımız sokaklardan kurtulur inşallah.
0 Yorum
Önerilen Yorumlar
Gösterilecek hiç bir yorum yok