Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

gelincik's Blog

  • başlık
    13
  • yorum
    9
  • görüntü
    9.786

Hayattaki Seçenekler


Misafir

453 görüntü

Okuma ve öğrenme zorluğu çeken çocuklara özel eğitim veren bir okul için

bağış toplama yemeğinde, çocuklardan birisinin babası katılımcılar

tarafindan asla unutulmayacak bir konuşma yaptı. Okulu ve kendini adamış

öğretmenleri kutladıktan sonra şöyle bir soru sordu: 'Dışardaki etkenler

tarafindan

etkilenmedikçe doğa her şeyi mükemmel bir şekil ve sırada yapıyor. Ama yine

de oğlum Shay, diğer çocukların öğrendikleri gibi öğrenemiyor. Diğer

çocukların anlayabildikleri gibi anlayamıyor. Oğlumda

doğal olması gerekenler şeyler nerede?'

 

Bu soru karşısında dinleyiciler sessiz kaldılar.

Baba devam etti. 'Ben inaniyorum ki, dünyaya fiziksel ve zeka engelli Shay

gibi bir çocuk geldiğinde, gerçek insan doğası kendini gösterme fırsatını

buluyor ve bu da insanların o çocuğa davranış şekillerinde

kendini gösteriyor.'

 

Ve sonra aşağıdaki hikayeyi anlatmaya başladı:

Shay ve babası bir gün parkta Shay'in tanıdığı birkaç çocuğun baseball

oynadıklarını gördüler. Shay sordu, 'Acaba oynamama izin verirler mi?'

Shay'in babası çoğu çocuğun Shay gibi bir çocuğun takımlarında oynamasını istemeyeceklerini ama aynı zamanda eğer ogğuna izin

verirlerse oğlunun o çok ihtiyacını duyduğu, engellerine rağmen başkaları

tarafindan kabul edilmenin özgüveni ve sahiplenme duygusunu vereceğini de

biliyordu.

 

Shay'in babası çocuklardan birinin yanına yaklaştı ve (fazla birşey

beklemeyerek) Shay'in oynayıp oynayamayacağinisordu. Çocuk şöyle

danışabileceği birilerine baktı ve sonra, 'Şu anda 6 sayı gerideyiz ve oyun

sekizinci turunda. Herhalde takıma girebilir ben de onu dokuzuncu turda

vurucu olarak sokmaya çalışırım' dedi.

 

Shay büyük bir gayretle takımın yanına gitti ve yüzünde kocaman bir

gülümseme ile takım t-shirt'unu giydi. Babası gözünde yaş, kalbi sıcak

duygularla dolu onu izledi. Çocuklar oğlunun kabul edilmesinden dolayı

babanın mutluluğunu gördüler. Sekizinci turun sonunda Shay'in takımı birkaç

puan kazandi ama

hala 3 sayı gerideydi. Dokuzuncu turun başında Shay eldiveni eline geçirdi

ve sağ açık sahaya çıktı. Ona doğru hiç top isabet etmemesine rağmen oyunda

olmaktan son derece mutluydu ve babası ona

tribunlerden el salladığını gördüğünde yüzünde kocaman bir gülümseme vardı.

 

Dokuzuncu turun sonunda Shay'in takımı yine puan kazandı. Şimdi bütün

kaleler doluydu, oyunu kazanma şansı ortaya çıkmıştı ve topa vurma sırası

Shay'e gelmisti.

 

Bu noktada Shay'in vurucu olmasına izin vererek oyunu kaybetme riskini mi

almalıydılar? Şaşırtıcı bir hamleyle Shay'e sopayı verdiler. Herkes topa

isabet ettirme şansının sıfır olduğunu biliyordu çünkü bırakın topa vurmayı

Shay sopayı bile elinde tutmasını bilmiyordu.

 

Ama Shay sahaya çıktığında top atıcı, diğer takımın kazanma şanslarını bir

kenara bırakarak Shay'e bu firsatı tanıdıklarını görünce birkaç adım öne

giderek yumuşak bir şekilde topu Shay'e dogru fırlattı. Ilk topa Shay

zorlukla sopayı savurdu ama ıskaladı. Atıcı tekrar birkaç adım öne doğru

geldi ve topu yine yumuşak bir şekilde Shay'e doğru attı. Shay sopayı

savurdu ve hafifçe topa dokunarak yere atıcıya doğru vurdu.

 

Oyun şimdi bitecekti. Atıcı topu yerden aldı ve ilk kaledeki adamına

kolaylıkla atabilecek ve Shay'i sobeleyerek oyunu bitirebilecekti.

 

Ama atıcı topu aldı ve ilk kaledeki adamının başının üzerinden diğer takım

arkadaşlarının erişemeyeceği yere fırlattı. Tribunlerdeki herkes ve iki

takım da bağırmaya başladılar, 'Shay, ilk kaleye koş, ilk kaleye koş!' Shay

hayatında hiç bu kadar uzağa koşmamıştı ama ilk kaleye gidebildi.

Şaşkınlıktan büyümüş gözleriyle yere çöktü.

 

Herkes bağırmaya devam etti, 'Ikinci kaleye koş, ikinci kaleye koş.' Nefes

nefese Shay zorlukla ikinci kaleye koşabildi. Shay ikinci kaleye geldiği

sırada açık sahada diğer takımdan biri topu almıştı. Takımın

en küçüğü olan bu cocuk kahraman olma şansını elinde tutuyordu. Topu ikinci

kaledeki adamına

atabilirdi ama top atıcısının niyetini anladığından o da kasıtlı olarak topu

üçüncü kaledeki arkadaşının başının üzerinden attı.

 

Herkes bağırıyordu, 'Shay, Shay, Shay, bütün yolu koş Shay.'

 

Karşı takımdan birinin yardım ederek onu üçüncü kaleye doğru döndürmesiyle

Shay üçüncü kaleye koşabildi, 'üçüncüye koş! Shay, üçüncüye koş!'

 

Shay üçüncüye gelirken diğer takımdaki çocuklar ve seyirciler ayağa

kalkmışlardı ve bağırıyorlardı, 'Shay, hepsini koş! Hepsini koş!' Shay

hepsini koştu ve oyunu takımı için kazanan bir kahraman olarak herkes

tarafindan alkışlandı.

 

'O gün', dedi babası, gözlerinden yaşlar aşağıya doğru süzülerek, 'iki

takımdaki çocuklar da dünyaya bir parça sevgi ve insanlık getirmeyi

başardılar'.

 

Shay bir sonraki yaza yetişemedi. O kış öldü. Bir kahraman olduğunu ve

babasını mutlu ettiğini, ve eve geldiğinde annesinin de gözyaşları içinde

onu kucakladığını asla unutmadı.

 

 

Bilgin bir adam bir zamanlar demiş ki: her toplum, kendilerinden daha az

şanslı olanlara nasıl davrandığıyla değerlendirilir.

0 Yorum


Önerilen Yorumlar

Gösterilecek hiç bir yorum yok

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.