Marksist Demokrasi Ve Sorunlar
Bu düşünceye göre; insanlık tarihinde , üretim araçlarının mülkiyetini elinde tutan sınıf ile bu araçları,o sınıfın yararına kullanmaya mahkum başka bir sınıf olmuştur.Devlet ,bu araçların mülkiyetini elinde bulunduran sınıfın çıkarlarını korumak için vardır ve bunun için bir araçtır.Bu nedenle; batı demokrasisi ,gerçek bir demokrasi değildir,sadece biçimseldir.Bu anlamda bakıldığında devlet tam bir diktatörlüktür. Marx ve Engels, devrimci mücadelenin olgunlaşarak ve gelişerek acele edilmeden yapılması gerektiğini belirtir.Aceleci girişimleri de "devrim alşimistleri" (simyacıları) olarak adlandırırlar.Lenin, " örgüt olmazsa,kitleler irade birliği gerçekleştiremez" der.Bu örgüt te işçi sınıfı partisidir.Sosyalist devrimle birlikte getirilmeye çalışılan düzen, sömürüsüz ve aynı zamanda gerçek demokrasinin olacağı bir düzendir.Demokrasi olmadan sosyalizm olmayacaktır.Marksist demokrasinin ilkelerini şöyle sıralayabiliriz:
1-Proletarya,demokrasi için mücadele ederek kendini hazırlamazsa,sosyalist devrimi gerçekleştiremez.
2-Tam demokrasi gerçekleşmeden sosyalist devrim ,nihai amacına ulaşamaz ve insanlığı devletin ortadan kalkmasına götüremez.
Proletarya Diktatörlüğü :Bu aslında iktidarın, bir devrimle ,işçisınıfının, yani çoğunluğun eline geçtiği bir diktatörlüktür.Ancak bu ,demokratik bir diktatörlüktür.Çünkü iktidar ilk defa çoğunluğun eline geçer ve çoğunluğun çıkarlarını, burjuvaya karşı korur. Marsizme göre demokrasi,sosyalizmden komünizme geçiş aşamasında eşitliğe dayanmaz.Burjuvaziye hiç bir özgürlük tanınamaz.İşçi sınıfına tanınan özgürlükler ise, tarihte ilk kez gerçek özgürlükler olacaktır.Yani Lenin'in deyişiyle, "proletarya diktatörlüğü aşamasında , " hukuksal eşitlik" ve "biçimsel eşitlik" olamaz" ve bunu reddeder.Aksini kabul burjuvanın lehine bir sonuç ortaya çıkarır ki; bu da istenmeyen bir durumdur.
Tek Partililik :Burjuva sınıfını ve kapitalizmi tasfiye söz konusu olduğu için,gerekli olan tek partililiktir. Bu da komünist partisidir.Komünist parti işçi sınıfının en bilinçli ve seçkinlerinden oluşmalıdır ki; işçi sınıfını aydınlatabilsin ve bilinçlendirerek daha ileriye götürebilsin.Ancak bu parti, tabandan kopuk olmamalı ve buna göre örgütlenmelidir.Yani taban öğe "hücreler",alt basamaklarla bölge federasyonlarında ve daha sonra asıl partide gruplaşma."Dikey bağlılık "ve "demokratik merkezcilik" Demokratik merkezcilik te,bütün kuruluşlar seçimle işbaşına gelir ,çoğunluğun iradesi geçerlidir,parti içi disiplin sağlanmıştır,bütün yapılan işlemler konusunda bütün birimlere bilgi verilir.Yani tabandan kopukluk söz konusu değildir.Bu nedenle Lenin 'in kurduğu bu parti ,hiç bir zaman tabanın denetiminden çıkmamış ,düşünce,eleştiri özgürlüklerini ortadan kaldırmamıştı.Hatta bir çok parti kongresinde Lenin görüşleri nedeniyle azınlıkta bile kalabiliyordu.Çünkü eleştiri ve düşünce özgürlüğü hiç bir biçimde kısıtlanmamıştı.
Tabi sosyalist düzenlerde "demokratik merkezcilik" başarılı olup tabanla bütünleşmiş midir?Tabi ki HAYIR .Bunun yerini "bürokratik merkezcilik " almıştır.Bu da aslında, bu demokrasiye, getirilen eleştirilerden biridir.
Sorunlar :Bu kuram da ,uygulama ile gerçek arasında -ister istemez -bir fark vardır.Bu demokrasi de iktisadi demokrasi sağlandığı halde,siyasal demokrasi olmadığı söylenir.Ama buna getirilen cevaplar ,özgürlüklerle ilgili olarak, bunu sistem içinde değerlendirmek gerektiği ve sistem oturunca, özgürlüklerin genişleyerek artacağını ve daha da somutlaşacağıdır.
Sorunlardan bir diğeri de, parti yöneticilerinin tabandan kopmaları ve marksist düzenin sömürüden arınmış bir düzen oturtmaya çalışırken;yeni bir sömürü düzeninin ortaya çıkmasıdır.
Bu sorunların çözülmesini kolaylaştıracak mekanizmalar yaratılması durumunda sanırım büyük ödüle de ulaşılacaktır.
0 Yorum
Önerilen Yorumlar
Gösterilecek hiç bir yorum yok