Zıplanacak içerik

Ellerin son gemiden artakalan bir hüzün

Bir vadiyi çoğaltan saf suyu sessizliğin

Erimeyi bir kalbin potasında öğrenmiş

Bir gecenin nabzında damlamıştır yerlere

Belki son meddücezir vaktidir denizlerin

O hangi aynalardan çıkıp gelmiş ansızın

Sen hangi dağ başında bırakmışsın ruhunu

Şimdi yalnızlık için kan döküyor gözlerin

 

Artık duymuyor seni fırtınalar, bulutlar

Sözlerin bin bir çeşit alevlerle yanıyor

Sen O’nda unutulan resimlerin matemi

O sende her çiçeğin yüzüyle uyanıyor

 

Uzak beyaz bir hayal tutuyor ellerini

Irmağı yatağından ayırdıysa karanlık

Su şimdi kahra giden yolların ayrımıdır

Bir fidan gülümsüyor; kökleri yüreğinde

Bir fidan ki, bahçenin en nazlı kıvrımıdır

 

Bir fidan, dallarında asılı kirpiklerin

Bir fidan, gövdesine gözbebeğin gömülü

Bir fidan, kabuğunda gül tohumu taşıyor

Bir fidan, ardı sıra sefiller ağlaşıyor

 

İstenmeyen birisin şimdi doruklar kadar

Oyuncak bekleyip dur yetim çocuklar gibi

Bilmiyor ki, senin de görünmez bir günün var

Uzak beyaz bir hayal tutuyor ellerini

 

Nurullah Genç

0 Yorum

Önerilen Yorumlar

Gösterilecek hiç bir yorum yok

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Hesabınız varsa, hesabınızla gönderi paylaşmak için ŞİMDİ OTURUM AÇIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bir yorum ekle...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.