Zıplanacak içerik
View in the app

A better way to browse. Learn more.

Tartışma ve Paylaşımların Merkezi - Türkçe Forum - Turkish Forum / Board / Blog

A full-screen app on your home screen with push notifications, badges and more.

To install this app on iOS and iPadOS
  1. Tap the Share icon in Safari
  2. Scroll the menu and tap Add to Home Screen.
  3. Tap Add in the top-right corner.
To install this app on Android
  1. Tap the 3-dot menu (⋮) in the top-right corner of the browser.
  2. Tap Add to Home screen or Install app.
  3. Confirm by tapping Install.

Ali Nihat Özer, şair. Aşka,sevgiye ve dostluklara kapılar açmış bir adam. Usta “sayacı”larımızdan. Sayacılık, ayakkabıcılık demek. Sayacılık ve şairlik… “Bu ikilinin birbiriyle ne ilgisi var?” derseniz, söyleyeyim. Sayacılık işinde dikkat ve sabır gerekiyor. Ayrıntıları izlemek, sayacının vazgeçilmezi. Bir şair için de bu dediklerim lâzım. Şiir bir gönül işi ya, gönlünden akanları geldiği gibi yazamazsın. Gerekirse kanallar açacaksın, setler öreceksin, dinlenme havuzları yapacaksın, çağlayanlarla ya da fıskiyelerle süsleyeceksin. Ali Nihat Özer’de, son saydıklarımı gördüm ben. Üstelik çevresinde sevilen, hem işiyle, hem de şairliğiyle tanınan bir kişi. 1943 yılından beri ne zanaatını, ne da sanatını bırakmış; her ikisini bir koltuğuna sığdırabilmiş. Halkıyla iplerini koparmamış. Aşka aşık bu şair, arada bir destan denemeleri de yapmış:

“Onların marifeti çok,

Zıpkın gibi dalıyorlar.

Kan vermeye gerek yok,

Ücretsiz alıyorlar.

Öldür öldür, bitmiyorlar

Karınca yuvası gibi.

Başucundan gitmiyorlar,

İncesaz havası gibi.

Onlar ev sahibi gibi

Önce “Hoş geldin!” diyorlar.

Sonra yatar yatmaz daha

Ücretini istiyorlar.”

 

Ah, bu sivrisinekler! Söyler misiniz başka nasıl anlatılabilirdi?

 

Yüzlerce şiir yazan Ali Nihat Özer’i, kısmen inceledim. Kendisiyle ilgili olarak aldığım notların unutulmamasını istedim. 800’ün üzerinde şiiri bulunan şair; genel olarak üç ana temaya uygun şiirler yazıyor: Aşk, İlâhî aşk ve herkesi anlatan şiirler.

Şiirlerinde kullandığı tarz, ilkin sizi yanıltıyor. İlk şiirlerle birlikte tamam diyorsunuz; yine bir halk şairiyle baş başayım. İlerledikçe işin öyle olmadığını anlıyorsunuz. Sizi yanıltan sebeplerin arasında; şairin dörtlüklerle yazdığı şiirlerinde hece veznini kullanması, halk şairleri gibi mahlas (ad) belirtmesi öne çıkıyor. Ama şairin kullandığı dil, daha doğru bir deyimle kelimelerini istif edişi, onlardan farklı.

Şiirlerin tamamını okuduğunuzda, satır satır gizlenmiş bir aşk hikâyesini de öğreniyorsunuz.

Zaman zaman kafiye yapmak için, sadece kelimeler arasındaki ses benzerliğinden yararlanıyor. Hatta Aydın ağzının etkisinden de kurtulamıyor.

Tasavvufi öğeler şiirinin ana mayası. Bunda inancının, yaşadıklarının ve sabrının etkisi var.

Bütün şiirlerinde şarkıya yakın bir hava görülse de, türküler söylüyor. Sanırım Ali Nihat Özer, bütün şiirlerini yazarken; içinden, daha doğrusu yüreğinden mırıldanıyor.

 

“Sevgiden başka ne varsa her şeyi boşlayacağım,

Kendimi bir sonsuz hayata devrediyorum.

Anlayın, bundan sonra ruhumla yaşayacağım,

Emaneti bir başka Nihat’a devrediyorum.”

(Devrediyorum)

 

Yarına ya çıkarım, ya çıkmam de de

Duanı yap öyle yat, yatmadan önce.

Sakın dünyaya kanma ey Ozan Dede;

Sen onu sat, o seni satmadan önce.”

(Bir Ozan Dedeye)

 

“Yarın yaşamakta yoksa bir kısmet;

Uyudun, uyanmadın, gitin işte.

Her an hayatını bir güne benzet,

Akşam oldu, gün battı, bittin işte.”

(Bir Hayat Hikâyesi)

 

“Yüzünde gül açtı sandım, gülünce

Gönlümce koklayıp sevmeli bence.

Seni çılgın gibi seven bir gence,

Bir bakış yeter mi? Yapma, günah kız!”

(Bir Güzele)

 

Bu güzel dörtlüklerin şairini kutlarken ve daha nice yıl bu kalem susmasın derken, bir şiirini tekrarlamadan geçmek istemiyorum.

 

HASRET

 

Akşam olur, sular soğur buzlanır;

Yüreğime ateş düşer, közlenir.

Canım arzulanır, gönlüm sızlanır.

 

Bir yağmur damlası bulutlardasın,

Sen yine bu akşam umutlardasın!

 

Güneş batar tepelerin ardına,

Kuşlar döner yuvasına, yurduna,

Garip gönlüm yine düşer derdine.

 

Bir yağmur damlası bulutlardasın,

Sen yine bu akşam umutlardasın!

 

Acıdır, gurbetin kahrı çekilmez,

Güzelleri çoktur ama sevilmez,

Garibin halinden kimseler bilmez.

 

Sen yine bu akşam umutlardasın,

Bir yağmur damlası bulutlardasın!

 

Düğünlere gelir, kızlar salınır

Şarkılar söylenir, sazlar çalınır;

Düğün dernek biter, yalnız kalınır.

 

Sen yine bu akşam umutlardasın,

Bir yağmur damlası bulutlardasın!

 

Zavallı gönlümün gülmek neyine?

Felek haciz koymuş her bir şeyine.

İlk akşamdan düştün gönlüme yine:

 

Sen yine bu akşam umutlardasın,

Bir yağmur damlası bulutlardasın!

 

Ali Nihat ÖZER

 

Ah, felek ah! Bakalım daha nelere hacizler koyacaksın?

 

Oyhan Hasan Bıldırki

0 Yorum

Önerilen Yorumlar

Gösterilecek hiç bir yorum yok

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Hesabınız varsa, hesabınızla gönderi paylaşmak için ŞİMDİ OTURUM AÇIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bir yorum ekle...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.

Configure browser push notifications

Chrome (Android)
  1. Tap the lock icon next to the address bar.
  2. Tap Permissions → Notifications.
  3. Adjust your preference.
Chrome (Desktop)
  1. Click the padlock icon in the address bar.
  2. Select Site settings.
  3. Find Notifications and adjust your preference.