Bırakıp gitmek istiyorum her şeyi, herkesi… Yüreğim yanıyor, içim acıyor. Canım çok yanıyor Tanrım… Elimde bir oyuncak, çocukluğuma geri dönmek istiyorum. Sorumsuz, sorunsuz, mutlu… Okadar uzak ki umut ettiğim şeyler bana. Okadar zor ki bu yüreğin tamiri. Bir tanem, bebeğim, gözlerini, bana sarılmanı özledim. O kadar özledim ki seni, isyan edesim geliyor. Sen şimdi kaçıncı uykunda, sarılıyorsun yanındaki bedene. Mutlu musun? Ben aklına geliyor muyum? Düşünüyor musun beraber geçirdiğimiz saatleri
Sensiz olamam
"Her aşk kendi masalını yarattı
seni perilere beni kaf dağının ardına attı"
üç gündür evden çıkmadım
telefonlarını açmadım
seni üzeyim derken
gitgide sana bağlandım
yani kendi kalbime bir çelme taktım
sensiz olamam yaşayamamki
bir gece dargın kalsak uyuyamamki
bakma kızınca sana gurur yaptığıma
aşk dolanır seni görünce ayaklarıma
Sustum yüzüm benzim soldu
herkes beni senden sordu
üç beş saat derken
bak yine akşam oldu
Yani olan yine aşka oldu
Bendeki anlamlarını,
Senmişsin gibi düşünme.
Aldanırsın...
Sen o anlamlarınla,
Yanlızca bende varsın.
Nasılsa öyle yaşanacaktı,
Söylenecek bir bahane hep vardır.
Ha bugün yalnız,
Ha günün ötesi,
Seni sevmek,
Beni harcamak olmayacaktı.
Sana yüklediğim anlamları,
Senmişsin gibi düşünme,
Aldanırsın...
Sen o anlamlarla,
Sadece bende varsın.
Ben
Seviyorsam,
Sen
bahanesin
Seziyorum ki kaçacaksın…
Yalvaramam koşamam,
Ama sesini bırak bende.
Biliyorum ki kopacaksın.
Tutamam saçlarından.
Ama kokunu bırak bende,
Anlıyorum ki ayrılacaksın.
Çok yıkkınım yıkılamam.
Ama rengini bırak bende.
Duyumsuyorum ki yiteceksin,
En büyük acım olacak,
Ama ısını bırak bende.
Ayrımsıyorum ki unutacaksın,
Acı kurşun bir okyanus,
Ama tadını bırak bende.
Nasıl olsa gideceksin,
Hakkım yok durdurmaya,
Ama kendini bırak bende
Özletiyor Seni Bu Yağmurlar
Burada yağmur yağıyor
Aralıksız yağıyor günlerdir
Ama sen yine de şemsiyeni
Almadan gel ilk otobüsle
Buğulanan camlara usulca
Yüzünü çiziyorum ki yüzün
Bir yağmur damlası olup
Düşüyor yapraklarına gülün
Güller de bozamıyor bu uzun
Karanlık sessizliğini kentin
Anılarını yitiriyor sokaklar
Bezirgânlaşıyor bulvar ışıkları
Tarih de kekemeleşiyor bazen
Ki o zaman aşktır tek bilici
Aşksa yürümek gibi bir şey
Duyabilmek kuşların gelişini
Karsimdasin. Elimi uzatip dokunabiliyorum sana. Ne buyuk mutluluk bu... Gordugum en guzel seysin. Senden ote tanimladigim baska hicbir sey yok. Her sey senin adinla aniliyor benim dunyamda. Butun cicekler sen, butun yildizlar sen... Bir sanat eserisin, bakmaya doyamadigim. Tanrinin bana armaganisin ve artiyor her gecen gun sana hayranligim. Yuzunde kuslar, gozlerinde hayatin ta kendisi var. Oyle gerceksin ki... Gozumu aciyorum sen, kapiyorum sen... Hic bitmeyen seruven... Gunumun en keyifli ani,
Özledim
bugun de aksam oldu
her taraf birazdan sessizlige kavustu kavusacak
son servis araci az once kalkti
sIki bir gurultu ile
yagmurla islanan yollardan
araclarin seyir sesleri
tirmaliyor kulaklarimi
derinlesen duygularin az otesinde
kaldi hayallerim...
bos fincana takilirken gozlerim
yudumladigim cayin tadi damagimda..
buruk ozlemler yaratiyor..
ve
her zamanki gibi
dilimde ezberledigim keyif veren sarkilar
kulaklarimda ince tinili bir sesin tatli fisiltisi
simdi bir ben miyi
böyle güzel günlerde yalnız olmak ne kötü......bayram sabahı kalkıp bayramlaşacağın biri yok............
ne anlamı var o zaman bayramın...........................
ßen Seni Kırmızının Tutkusuyla Sevdim!..
Yoruldum sevgilim yoruldum
Beklemekten değil ama
Beklerken, beklememi istememenden yoruldum
Gitmelerinden değil de
Gelmeyişlerinden, gelişlerindeki bitirişlerinden yoruldum
Şimdi gel desem olur mu? Fark eder mi?
Söyle sevgilim söyle!
Düşünme canımın ne kadar yanacağını
Düşünme sensizliğin beni ne hallere koyacağını
Düşünme sevgilim düşünme
Artık kırıklarını bile toplayamayacağım bir kalp bırakmadığını..
Ve kapattığın kapıları açan ben ol
aşık değildim sana.. aşk değildi benimki
aşk acı, aşk bencillik! oysa ben senin için de sevdim seni...
sevdim sadece.. sen gülerken, bana doğru yürürken, ellerin ellerimdeyken, ellerin uzaktayken, sen başka bir evde, ben başka bir evdeyken, aklıma bile gelmiyordu yokluğun..
yokluk diye birşeyin yeri yoktu bende.. aşk değildi bu adını koyduğum..
hep vardın, kokumda nefes alıyordun.. benimle konuşuyordun, bana dokunuyordun, içimden akan kelimeleri duyuyordun.. susuyordun, uyuyordun
Sözlerin artık ikna etmediği bu yaşımda, ağlamak da artık zor geliyor, zoruma gidiyor.
Benden sana, söylemesi zor, yazması kolay bir kelime; Hoşçakal.
Aldatıldığımı bildiğim bu geceden sana son bir yazı, son bir hatıra.
Seni her çağırdığımda, artık yüreğime yumruk atamayacaksın. Ben de bir başkasının yasak bahçesine uğramayacağım. Artık ne gelmeni isteyeceğim, ne de kalmanı....
Bu akşam masamdaki tek bir mumu kendim için yaktım. Senin oturduğun iskemle boş, ev boş... İhanetin resmi boşlu
Altıncı Mektup
Bir gün bir yalnızlığa düştüm yine. Başımı
ellerimin arasına aldım, sessizce ağlamaya başladım .
Önümde yarıya gelmiş bir konyak şişesi 'beni iç'
diye fısıldıyordu, 'beni iç'. Sonra yalvarmaya başladı:
'Ne olur' dedi 'ne olur haydi iç beni'.
Bir bardak doldurdum, tepeme diktim .
Şişe rahatladı, sustu.
Hani ellerimiz birbirine
değince nasıl oluyorduk? İşte öyle oldum .
Hani bakışlarımız buluştuğu zaman, bir başka
türlü atması vardı yüreklerimizin. Onu