Bu ‘Egemen’i ‘Bağışla’ma
Ali Sirmen
AKP’nin İstanbul Milletvekili Egemen Bağış’ın AB Başmüzakereciliğine getirilip, Devlet Bakanı da olması, doğrusu pek fazla kişinin dikkatini çekmedi.
Bu ilgisizlikte, Ergenekon Soruşturması ve de Filistin olaylarının etkisi olmuştur kuşkusuz.
Ama kim ne derse desin, ayrıca Türk kamuoyunun AKP’nin AB oyununun, AB’nin de AKP oyununun farkına varmış olması ilgisizliğin en önemli etkeni.
Aslında, Başbakan’ın Brüksel’dan Türkiye’ye dönmesinde ha
Dünya bir oyun bahçesi aslında...
Ve biz insanlar geçimsiz çocuklar, bütün oyuncakları kendimiz için istiyoruz, eğer bir başkasına vermek zorunda kalırsak onu kırıyoruz! Sonra yapıştırıyoruz fakat hiç sağlam olmuyor!
Bu oyun bahçesinde kısıtlı bir zaman geçireceğimizi hep unutuyoruz, oysa burada eğlenmek elimizde, fakat önce ayağımıza batan taşları, dikenleri ve pislikleri temizlemeliyiz, sonra kendi içimize dönmeli ve bu oyunda nerede olduğumuzu ve ne aradığımızı sormalıyız!
Ama ner
BİR KERE DAHA 1071 FELÂKETİ
Anadolu’da ön-Türkler çok kısa :
Prof.Dr.Afif Erzen : Anadolu’ya - Batının , emperiyalistlerin istediği gibi- 1071’de değil İ.Ö.13binlerde geldik ; (Doğu Anadolu ve Urartular 1984 TTK. Ankara)
* Bu bilgi Ord..Prof. E. Akurgal’ın Anadolu Kültür Tarihi adlı kitabına alınmamıştır.
* Resmî Türk Tarihi kitaplarımızda da bulunmamaktadır(!?)
Tarayıcınız bu resmin gösterilmesini desteklemiyor olabilir. Kâzım Mirşan :: Göçebe değil GÖÇMEN olarak ileri s
Bir garip yolcuyum
uzak
çok uzaklardan geliyorum,
asırlar ötesinden
yorgunum
ellerim boş boynum bükük
gözyaşı dolu heybemde
yalnızca kalbimi alıp getirdim sana
ayrılıklarla delik deşik kalbimi
başka bir şeyimde yoktu getirecek
Bir mecnunum
yüreğimde leyli yollar
saçlarımda kızıl çöl rüzgarları
koynumda ayrılık türküleri
ve dudağımda kırık dökük şiirlerle
yalnızlıklar boyu özlemlere akan nehirler gibi
tanımadığın memleketlerden
bilmediğin kentlerden hasretimi getirdim
Paulo Coelho'nun, Seytan ve Genc Kadin adli romanindan
bir bolum…
..."Yollari oldukca uzunmus, yokus yukari
gidiyorlarmis, gunes
yakiciymis, ter icinde kalmislar, susamislar.
Bir donemecin ardinda harika bir mermer kapi
gormusler; kapi, ortasinda
bir cesme bulunan altin doseli bir meydana
aciliyormus, cesmeden
berrak bir su akiyormus.
Yolcu kapidaki bekciye donmus.
'Iyi gunler.'
'Iyi gunler,' diye yanit vermis bekci.
'Burasi harika bir yer, adi ne?'
'Burasi cenne
Basit yaşayacaksın. Basit...
Mesela susayınca su içecek kadar basit...
Dört çıkacak, ikiyle ikiyi çarptığında.
Tek düğmesi olacak elindeki cihazın;
Tek bir düğme, tek bir cümle gibi...
Sevince lafı dolandırmadan söylediğin
"seni seviyorum" gibi.
Basit bir öpücük yetecek sana...
Basit, sıcak bir öpücük;
ve o öpücükle dolacak tüm günlerin,
tüm düşlerin.
O öpücük için yapacaksın hayatının kavgasını,
Öpücük için yiyeceksin hayatının dayağını.
Kabak çekirdeği verecek sana
rakamların ver
BAMBU AĞACI…
Çinliler bambu ağacını şöyle yetiştirir:
Önce ağacın tohumu ekilir, sulanır ve gübrelenir.Birinci yıl tohumda herhangi bir değişiklik olmaz.Tohum yeniden sulanıp gübrelenir. Bambu ağacı ikinci yılda da toprağın dışına filiz vermez. Üçüncü ve dördüncü yıllarda her yıl yapılan işlem tekrar edilerek bambu tohumu sulanır ve gübrelenir. Fakat inatçı tohum bu yılda da filiz vermez. Çinliler büyük bir sabırla beşinci yılda da bambuya su ve gübre vermeye devam ederler.
Ve nihaye
Bu ülkede 15 yaşında hamile çocuklar infaz ediliyor, siz hangi gelişmişlikten, demokrasiden, eşitlikten ve barıştan söz ediyorsunuz?
Kuzenleri tarafından tecavüze uğrayıp töre cinayetine kurban giden Hatice'nin cenazesini almaya kimse gelmedi.
15 yaşındaki Hatice D.'nin cenazesi, Diyarbakır Aile ve Sosyal Politikalar Müdürlüğü çalışanlarınca defnedildi.
Amcası tarafından polis nezaretinde Diyarbakır'a getirilen Hatice D.'nin cenazesi, Bağlar ilçesindeki Yeniköy Mezarlığı'na
Kemalizmi hazmedemeyen ve esasında onu anlayamayan pek çok görüşten insan var bu topraklarda.
Liberallerin tamamı, sağcıların çoğu, dincilerin tümü, solcuların yarısı, ırkçıların hepsi, bir kısım komünistler ve emperyalizmi benimsemiş ve ona sığınmış tüm kitleler.
Çok enteresan bir yelpaze bu, dincilere göre Kemalizm dinsizlik, solculara göre ırkçı, sağcılara göre Osmanlı düşmanı, komünistlere göre emperyalist.
Oysa bilene göre Kemalizm bu topraklara en uygun sistem, ilkelerinin tamamı
ÂŞIK
OL, VEFÂ BUL
Haydi ey âb-ı hayat, yani aşk!
Bir nağmeye başla da, beni şevkle, heyecanla değirmen taşı gibi döndür!
Böyle yap! Böyle yap da, hep böyle olsun;
perişan, darmadağın olarak, ben bir tarafta, gönül bir tarafta olsun!
Ağaçların dalları ve yaprakları, rüzgâr olmasa oynamaz;
kehribar olmadan saman çöpü de uçup gitmez!
İnsaf et; saman çöpü bile rüzgâr esmedikçe hareket etmez ise,
dünya nasıl olur da rüzgârsız, rüzgâr olmadan,
bir tesir eden bulu
"Türkiye'deki icraatlarının unutulmaması ve bakar körlerin gak guk etmemesi için Tayyip Erdoğan liderliğindeki AKP'nin Türk siyaset tarihindeki bazı ilklerini hatırlatmakta yarar görüyorum.
1- İlk defa bir Başbakan " Tezkere geçmezse memura maaş ödeyemeyiz" dedi
2- İlk defa ekonomi büyürken işsizlik arttı
3- İlk defa cari açık verilirken döviz kuru arttı.
4- İlk defa bir Başbakan zam isteyen memura "İMF'yi ikna edin" dedi.
5- İlk kez ithalat 100 milyar doları aştı
6- İlk kez ca
ölüm kokuyorsun her kokladığımda sevgili
zoruna gitmesin
ölümden başka gerçek görmedim
dudaklarım her değdiğinde alnına
soğuk bir mermer dokunuyor yüzüme
parmak uçlarınsa kitlesel imha
kavrulmuş bir yürektir
nefes aldığında içine dolan
soyutla kendini öğretilmiş ayıplardan
sardunyam
sibel....
Ne güzeldir benim Anadolum. Benzeri timsali yoktur dünyada. Dağları kekik, ovaları alagözlü nergis, mor sümbül kokar. Kızları ıtır kokulu, gelinleri keklik sekişlidir.
Analar erkek evlatlarını ellerine kınalar yakarak gönderir askere, vatanına kurban osun diye. Ak perçemli nineler, beyaz sakallı dedeler torunlarını duayla uğurlar vatan yolculuğuna...
Antalya’da bu sabah oldukça güzeldi. Yüreğimde yükselen 18 Mart Çanakkale Zefari’nin yıldönümünün yarattığı heyecanla sokağa çıktım. Niyeti
Açlık grevinde pkk talepleri ve bu taleplere Akp'nin sözde karşı çıkışı. Bütün bunlar esasen hazırlanan bölücü anayasanın zeminini meşrulaştırmak için atılan adımlardır. Açlık grevindekiler, pkk, bdp ve akp tamamen danışıklı dövüşmekteler.
Düşman kavgada görsün...
Bülent Arınç'ın açlık grevindekiler hakkında yaptığı açıklama aşağıda, okuyunca anlıyorsunuz ki bütün bunlar bir kumarın hamleleri...:
“Bu grevi yaparken dayandıkları konular, kendi konumlarıyla ilgili değildir. Cezaevi şar
İran’da kadın olmak zor zanaat
İran’da bahar ve ardından yaz mevsimleri, kadınların ‘şeytani’ yönlerini bastırmak adına mollaların gerekli tedbirleri almaları için çanların çaldığı ‘temizlik’ mevsimleridir. Kadınlar sokaklarda, parklarda, sinemalarda, kısaca her yerdedir ve onların yaydığı hayat enerjisinin mollaların kanı çekilmiş donukluklarını ürkütmesi kadar doğal ne olabilir? ‘Light hijab’ denilen, başı zoraki örtmekle beraber birkaç saç tutamını dışarıda bırakan başörtüleri takan (ya d