Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

Senyour's Blog

  • başlık
    61
  • yorum
    32
  • görüntü
    102.796

Bu blog hakkında

benliğimdekiler....

Bu blogdaki başlıklar

Xeribi (garibim)..

YJaeB1OhPVA   Anneme hitaben...Annem iyiki dogdun.....   Turkce meali:   bir ben birde sen garibiz buralarda oturmuş bir kapının önünde ve bilmiyor hiçkimse nedir derdimiz diye oy benim garibim,biçaresizim bir kapının önünde oturmuşuz öylece kapanmış yollarımız dikenlerle ve bilmiyor hiçkimse nedir derdimiz diye oyy benim garibim biçaresizim

Senyour

Senyour

Cem Karaca: 'Yâr Yâr' diyerek Allah'a yürüyen sanatçı

Çağımızın büyük bilgesi Bediüzzaman, 'O yâr ise her şey yardır, her yer yarar' demişti. Cem Karaca, ömrünün son yıllarını, gürül gürül çağlayan sesiyle, 'Allah yâr yâr! Allah yâr yâr!' diyerek geçirdi.   Türk usulü rock'ın, folk'tan beslenen protest ve gür sesli prensi, sert müziğin; toplumsal muhalefetin aktığı bir damar olarak türkünün modern zamanlar Dadaloğlu'su, bizim irfani geleneğimizin kılcal uçlarına doğru sızarak oradan olağanüstü bir ilahi devşirdi. 'İş başa döner' diyen doğru söyle

Senyour

Senyour

Oturup Beklemek Varya O Gelmeyen Sevgiliyi....

Öylesi yalnız hissediyorum ki yine kendimi... Hani milyonlar içinde yalnız kaldım derler ya insanlar.. Benimkisi ondan da zor olanı... Bir sevda bile yok çevremde... Benden kaçıyor adeta umutlar... Yaşanmışlıkları hep atmışım bir kenara... İdare ediyorum senden bana kalanlarla... Terk etmiyor bir türlü sevdan... Ama uzaklarda benden ellerin.... Seni öylesi sevdim ki... Dön desem... Seviyorum desem.. Gelir misin bilmiyorum... Şu özlemlerimi bir dindirsen... Sevdaya yeni bir şans versen... Beni dü

Senyour

Senyour

MARİFET-İ İLAHİYE İLE İLGİLİ ÜÇ ÖNEMLİ NOT

BİRİNCİ NOT Semavî kitaplardan anlaşılan; madde de mânâ da, gayb de şehâdet de, Rahman da Rabb de, İsa da Musa da, Kanun da Mucize de, ve “Ha-Mîm” ile işaret edilen 99 isim de ve Cevşen’de anlatılan 1001 sıfat ve şuunât da mutlak(sonsuz) bir Hakikatin farklı şuun ve tecellileridir. Dualiteyi izah eden Rahman sûresinde anlatıldığı gibi; bütün zıtlar O’nun şuunâtıdır (nitelikleridir). Bu noktadan bakılırsa insan için ölüm ve yokluk, söz konusu olamaz. Evet, “O, hergün yeni bir şe’ndedir.” Bu,

Senyour

Senyour

Gitmek Gerek Bazen…

Gitmek Gerek Bazen… Bazen bitmek gerek yaşamdan, her yerden   Bırakmak gerek bugünlerde, işi gücü, sevgileri aşkları, parayı pulu. Gözün görmeden, kulağın duymadan, yüzün gülmeden gitmek gerek buralardan. Nereye olduğunu bilemediğin yollara, neden olduğunu anlamadığın sebeplerle çıkmak gerek. Kimseyi yanına katmadan, kendini bile olduğun yerde bırakarak gitmek.   Gitmek gerek bazen. Bazen buralardan Bazen bu zamandan Bazen bu yerlerden.   Tanıdık tanımadık her yerden, her şeyden g

Senyour

Senyour

Esir Mehmedler

1914 yılı Haziran ayının sıcak günlerinden şikâyet eden insanlık, asıl yakıcı ateşin yaklaştığının farkında değildi. Sırp öğrenci Gavrilo Princip'in silâhından çıkan mermilerle Saraybosna meydanına yığılan Arşidük Ferdinand, devrilen ilk domino taşı oldu ve Birinci Dünya Harbi'nin kapıları ardına kadar açılıverdi. Daha ilk aylarda harbin temeldeki sebebi anlaşıldı: Osmanlı coğrafyasındaki petrol. Osmanlı'yı sıcak savaşa çekmek derdinde olan Almanya ise Goben ve Breslau zırhlılarının rol aldığı,

Senyour

Senyour

Çanakkale'den Kahramanlık Portreleri

Ey Çanakkale'nin ve bu vatanın müdafaasında canı, kanı, teri olan şehitler, gaziler... İngilizleri, Fransızları, Hintlileri ve daha nicelerini Çanakkale'de iman dolu göğüsleriyle karşılayan kahramanlar... Çok uzak coğrafyalardan gelen bu milletlerle bir alıp veremediğin yoktu aslında. Yeni Zelanda, Avustralya, İngiltere nerede, Çanakkale neredeydi? Şâirin o yıllarda "Kimi Hindu, kimi yamyam, kimi bilmem ne belâ" şeklinde tasvir ettiği bu insanlar senin topraklarında ne arıyorlardı acaba?

Senyour

Senyour

Bir imkan olarak yalnızlık

İbn Arabi halvetteyken, yakın dostu, sırdaşı olan Abdullah odasının kapısından içeri girer. Girince, derin bir dalgınlıktan, rüyadan uyanır gibi sıçrar. Noldu şeyhim? diye sorulunca da, ‘sen gelesiye’ der, ‘Sevgiliyle birlikteydim, sen gelince yalnızlığa düştüm.’     Konuştukça içimdeki uğultu büyüyor, dedi Kadın. Büyüdükçe daha çok konuşuyorsun, dedi Adam. İnsanlara karıştıkça yalnızlığım artıyor, dedi Kadın. Yalnızlaştıkça daha çok karışıyorsun, dedi Adam. Yaşadıkça acılarım çoğalıyor, d

Senyour

Senyour

'Dağlarda Ateş Yandıkça...'

'Dağlardaki ateş'i, iki anlamıyla da okuyabilirsiniz.Behçet Necatigil'in, 'Oda karanlık/Odadan dışarı çık/Şehir karanlık/Şehirden dışarı       Korkma/Yürü bir hayli yürü/Gördün mü/Dağlar başladı artık.   Korkun dağılır rüzgârda/Bekle biraz/Dağlarda ateşler yandıkça/Karanlıktan korkulmaz' dizelerindeki gibi, dağları ışıtan bir ateş olarak mesela... Veya, düştüğü yeri yakan acı olarak. Köroğlu'nun, Dadaloğlu'nun egemenlerden kaçtığı, bir kavgayı yürüttüğü özgür mekânlar olarak... Bugün öze

Senyour

Senyour

Mem İle Zin

Ahmed-i Hani Çeviren-Yenidenyazan Sadık Yalsızuçanlar   'AH MİNE'L-AŞK'     Mem ile Zin'in öyküsü tanıdık bir macera. Leyla ile Kays'ın, Yusuf İle Züleyha'nın, Arzu İle Kamber'in, aşk ateşiyle birbirini yakan Kerem İle Aslı'nın, Romeo İle Juliette'in, Genç Werther ile Lotte'nin, Kafka İle Milena'nın öyküsü gibi tanıdık ve trajik. Mezopotamya'nın bu kadim efsanesinde karşımıza çıkan olay da, Nietzsche'nin 'her aşk trajiktir' yargısını doğrular. Mem İle Zin, şairin, 'ah mine'l-aşk

Senyour

Senyour

'Gücünüz yetse de azıcık bağırsanız bir yankı durmadan yalnızsınız durmadan yalnızsınız'

'Gücünüz yetse de azıcık bağırsanız bir yankı durmadan yalnızsınız durmadan yalnızsınız'       Ne zaman masum bir yalan söylemek zorunda kalsam, Edip Cansever'in bu mısralarını hatırlıyorum. Ne zaman 'babamın öldüğü yaş'a geldiğimi hissetsem... Ne zaman istemediğim bir seyahate çıkacak olsam bu dizeler gelip konuyor yüreğime. Ne zaman Tutunamayanlar'ı okuduğum günleri hatırlasam... Ne zaman adım başı bir yoksulun mustarip çehresine çarpsam bu dizeler kanatıyor içimi. Ne zaman elle

Senyour

Senyour

Dink'ten Bediüzzaman'a teşekkür

05.01.2009       Hrant Dink, 16.10.2005 tarihli Yeni Asya'da yayınlanan bir söyleşisinde, Hasan Hüseyin Kemal'e, 'Allah Bediüzzaman'dan razı olsun. Zamanın ölçülerine ve bakış tarzına göre, burada ahlaklı bir duruş sergilediğini görüyoruz.' diyor ve ekliyor:   'Bediüzzaman, Doğu'da aşiretleri gezip meşrutiyeti anlatırken, halk meşrutiyetin Ermenilere tanıyacağı eşitlikten rahatsızlık duyuyor, o da, 'Kendimizi dev aynasında görmemeliyiz. Kabahat bizde. Tamamen zimmetimize alamadık, bilhak

Senyour

Senyour

Ankara Öğrenci olmak...

1)yeni başlayanlar için ankara aştidir.   2)soğuğun içine işlediği anda başını kaldırıp etrafta denizi aramaz isen kolay alışırsın.ankara da deniz yoktur. deniz kenarında bir kentte bir şekilde bulunmuşsan,denizi seviyorsan, ankara yı kısa vadede sevemeyeceksin, hiç kasma. yine de çeneni kapa   3)ankara iyi güzel de denizi yok abi bea kabilinden düşüncelerini kendine sakla,bu muhabbetleri defalarca kez duymuş olan ankaralılar pek sevencen davranmazlar,sıcak yaklaşmazlar. baygınlık ve

Senyour

Senyour

Yabancı ve öteki

İki belalı kavramla karşı karşıyayız; Yabancı ve Öteki. İnsan dünyada yabancıdır. Yeryüzüne bir yabancı olarak inmiştir. Gelirkenki çığlığı belki bu yabansılığın tepkisidir. Giderek hayatın acıları ve tanıklıklarıyla yabanlığını terk eder, varlıklarla ünsiyet kurar, tanış olur, öğrenir, izler, bakar ve görür.   Bu süreç, bir bakıma insanın yabancılığının adım adım giderilmesidir.Yabancılaşma ise, insanın asli doğasından uzaklaşmasıdır.   Öteki hayli netameli bir kavram. Derrida, öteki'ni

Senyour

Senyour

Elde var aşk ...

Yüreğini siper et. Güvenlik içerisinde olursun. “Yoruldum” deme sakın.     Göğsüne yüreğinden başka muska takanlar yorulurlar.     Göğüs kafesin acıdan bir mengene gibi yüreğini sıktığında, aşk var mı, ona bak.     Varsa eğer, aldırma, dağlar gibi gelsin. Çünkü aşk, acıyı hayata dönüştüren bir iksirdir.     Acıya aşık olanların “Ey tabib elden gelirse yâremi gel emleme… Yar elinden gelmedir bu yâreyi merhemleme…” diyenlerin sırrı burada yatmaktadır.     Bu sırr

Senyour

Senyour

AĞLAMAKTIR EN GÜZEL DUAMIZ...

Dinle neyden ki hikâye etmede, Hep ayrılıktan şikayet etmede Mevlânâ’nın mesel dünyasında, ney insanı temsil eder. İnsan da, tıpkı ney gibi, içinde nefes saklamaktadır. İnsanın her sözü, bir özleyişin ve bir ayrılığın ifadesidir. İnsanın iç çekişleri, aslından ayrı olmanın hüznünü, yuvadan uzak olmanın sancısını yansıtır. Kamışlıktan kopardıklarından beri beni, Feryadım ağlatır her kadını ve erkeği. Kamışlık neyin anayurdu ve evidir. İnsan da tıpkı ney gibi cennetten, yani yuvasından ayrılmıştır

Senyour

Senyour

'Cümle varlığın birliği ve kardeşliği'

Bediüzzaman, 'tevhid'in, yani Allah'ı birlemenin, birliği hissetmenin sonuçlarından söz ederken şöyle der: 'İman birliği, elbette kalplerin birliğini ister. Ve itikattaki birlik dahi, içtimai vahdeti gerektirir.' Bugün, etnik milliyetçiliğin yol açtığı çatışma alanlarının yatışmasında ve aşılmasında, 'cümle varlığın birliği ve kardeşliği' öğretisinin yeniden inşa edici soluğuna ihtiyacımız var.   Bendeniz, 'vahdet' yani 'birlik'ten, 'cümle varlığın birliği ve kardeşliği'ni anlıyorum. Bunun, e

Senyour

Senyour

"İkimiz Birden Sevinebiliriz Göğe Bakalım"

Turgut Uyar, "ben aslında her şeyi sonradan öğrendim herkes herkesi sonradan öğrenirmiş bunu da sonradan öğrendim" diyor. Bu böyledir, her şeyi, herkesi sonradan öğreniriz. Asıl cehalet, bilginin gücüne tapınmaktır. Güce güvenmektir. Güçlüye yamanmaktır. Ne denli 'bilgili' ve 'güçlü' olursak olalım, gerçekte, bizi, yaşadığımız dünyayı, kainatı ve varlığı kuşatan Mutlak Alim'in huzurunda alabildiğine cahil ve çaresiziz. Bu esası yitirdiğimizde, bilgisizliğe ve vicdansızlığa düşeriz. Asıl g

Senyour

Senyour

Hayata İz Bırakan Adam: Tolstoy

Volga, Avrupa’da doğar, Asya’ ya dökülür; bütün Asya’yı besleyecek kadar güçlü, bütün Asya’yı yutacak kadar öfkelidir. Yatağı kendisine dar gelen bir ırmaktır. Yatak, Volga’nın hırçın suları altında evladına ah u vah eden bir anne gibi mahcup ve sadıktır; Volga sükûnete erdiği, yatağına kurulduğu yerlerde boynunu büker, suyunu eksiltir.   Üzerinde, bir tarih yazılmıştır Volga’nın. Göçlerle kurulan bir medeniyete geçit vermiş, medeniyetler korumuş; bazen keskin bir kılıç, bazen sağlam bir kalk

Senyour

Senyour

Aşk Bumudur !

UzDmcFo-Dhg Ninlden dinlemekte güzel okurken tabi   Bi turlu bulamadım okdar karmasık ki... Filozof ve Felsefeciler ne demis Aşk icin :     Aristo Tales: "Sevmek acı çekmektir, sevmemek ölmek. Sevmek zevktir ama yalniz sevilmenin hiçbir zevki yoktur"   François Bacon: "Büyük insanlarda, liyakat sahibi olanlarin kendilerini budalaca aska kaptırdıkları görülmez. Büyük ruhlar ve büyük isler askla uzlasmaz"   Augustinus: "Sevgi ruhun güzelliğidir."   Franz Xaver Von Baader:

Senyour

Senyour

Elimden Tutar mısın?

Tarihî şehrin erkekleri, ellerine aldıkları gazete, karton ve seccadelerle aynı yöne akıyordu. Ezan okunmuş ve herkes camideki yerini almıştı. Erken gelenler şanslıydı. Geç kalanlara ise, hafiften çiseleyen yağmur, sanki sitem ediyordu.   Caminin kalabalık olması ve dışarıya taşan cemaatin çokluğu cami idaresini de harekete geçirmişti. Emir Dede kendini çoktan fahrî görevli ilân etmişti. Gelenleri bir trafik polisi gibi yönlendiriyor ve boş yerlerin doldurulmasını sağlıyordu: “Saflar düz olsu

Senyour

Senyour

Yar kokusu

Nereden nasıl kaçtın, buraya ne zaman geldin bilemedim. Adın Meryem ve Fatıma'nın lakabıymış yeni öğrendim. Suya benziyordun, bir bulut gibi beni kendimden geçirdin, sarhoş ettin. Seni görünce, bakire Meryem'in alnındaki parolayı okudum : Muhammed. Bir şairden öğrenmiştim, onlar birbirinden gelen bir soymuş. Seni getiren araçtan indiğinde bir firari olduğunu hissetmiştim. Bir şeylerden kaçıyordun. Bir yere gelmiştin. Bu yer bendeki acılardı belki bilmiyorum. Sen kökenden geliyorsun, ağaçt

Senyour

Senyour

İçimizden Birileri: 'Beyaz Türkler'

Sosyologlar, toplumdaki farklı eğitim-kültür ve sosyo-ekonomik tabakaları çeşitli model ve kavramlar yardımıyla açıklamaktadırlar. Türk toplumunun analizinde kullanılan "Beyaz, Siyah ve Gri Türkler" metaforu, sosyolog Nilüfer Göle ve Orhan Türkdoğan tarafından sıkça kullanılır.   "Siyah Türkler" ifadesiyle, eğitim seviyesi en fazla liseye karşılık gelen, kültür seviyesi düşük, ekonomik gücü olmayan, inanç ve geleneklerine bağlı, ortalama Anadolu çoğunluğuyla, köylü, hizmetli ve işçiler tarif

Senyour

Senyour

Zepur Gi Tarnam (Meltem Olurum)

7C3_u5Nei-M           Gitmek zorunda kaldın.... burdayım ben bildigin gibi bizim sarkımızı dinliyorum unutmadım hala iiki dogdun........

Senyour

Senyour

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.