Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

rina's Blog

  • başlık
    90
  • yorum
    249
  • görüntü
    77.007

Bu blog hakkında

Hayata dair

Bu blogdaki başlıklar

Öğretmenim ........

Öğretmen; öğretme işini görev edinen kişiye denir. Öğretmenlik bir meslektir. Kişinin öğretmen olabilmesi için öğretmen yetiştiren bir okulu bitirmesi gerekir. İlkokullarda öğretmen Sınıf Öğretmenidir. Sınıfın bütün derslerini aynı öğretmen okutur. Ortaokul ve Liselerde ders öğretmenliği vardır. Meslek okullarında dersler özel şekilde yetiştirilmiş meslek öğretmenleri tarafından işlenir.   Eskiden öğretmene "Muallim", öğretmen yetiştiren okula da "Muallim Mektebi" denirdi. Ülkemizde öğretmen o

rina

rina

Aşkın En Mavi Zamanı.!.

Hanı deli ruzgar misali derler ya Eser dallari kırarcasina halden de anlamaz ya ya da durup sorgulamaz sadece eserr en içten en coşkulusundan   Hani bunun adına sevdamı ne derler salt duygulara kabarik insanın içini yakar içten içe Ve yakar acimasızca zamanla yarışır umursamaz Şımarıkmı yoksa Tatlımı tatlı şımarık   Aşk.... Ulaşılamayan yıldız gibi gelirdi bir yanıp bir kaybolan gecenin en mavi zamanında Var bildiğide yok Yok bildiğide var olan Milyonlarca ışık içinde T

rina

rina

HALBUKİ SÖYLENMEMİŞLERDİR İNSANIN CANINI ACITAN...

İçimde bir kiz çocuğu oturtmuşlar İçimde yüreğimin taa şurasina bakin ağlıyor! Susturamıyorum onu! İçimde bir hüzün saklanmış.. Çıkaramıyorum! Kiz çocugu ile öyle özleşmiş ki.. Hüzün o kiz çocuğuna öyle yakışmiş ki, Ayrılamıyorlar sanki...   Duyuyor musunuz..? Hıçkırıklarını..? Nasıl da sessiz ağlıyor duyuyor musunuz..? Duymuyor musunuz? Fakat nasıl olur? Nasıl duymazsın? Baksana hıçkırıklara boğulmuş ağlıyor..?   Göremiyorsan gözlerime bak..! Gözlerimde ki mate

rina

rina

HAYAL İŞTE...

HAYAL İŞTE…   Bazen diyorum ki hayat bir yerlerde tıkandığında hayatın da bilgisayardaki gibi bir reset düğmesi olsa ve hayatı resetlesek… Tıkanıklığı, donukluğu ortadan kaldırıp yeniden başlasak…   Bazen güzel bir kesit yakaladığımızda sağ tıklayıp kopyalama işlemini gerçekleştirerek hafızamıza yapıştırsak, varsa hafızamızda kötü anılar onları da silip geri dönüşüm kutusuna yollasak…   Arada bir geri dönüşüm kutusunu boşaltsak… Geri dönüşüm kutusunda silinenlerin nereye gittiğini bilme

rina

rina

Gerçekten Sevmek.!.

O durmadan kaçıyor; Sen ardından gitmiyorsan;   O günün her saatinde saklanıyor, Sen yollara düşüp deli divane aramıyorsan;   O sana acıların en büyüğünü tattırıyor, Sen bundan en yüce hazzı duymuyorsan;   Boşuna aldatma kendini, Onu sevmiyorsun demektir.   Elindeki içki kadehinde, Dudağındaki sigarada , Okuduğun kitapta, Mırıldandığın şarkıda, Söylediğin şiirde, Gördüğün rüyada Ve yaşaman icin Ciğerlerine doldurduğun havada O yoksa; Onun vazgeçilmezliğini a

rina

rina

Hayat kayar ellerinizden.!.

hani, bir kitap okumaya başlarsınız...   ilk satırlarda çeker sizi içine...   öyle güzeldir ki anlatım…   tüm gerçeklik bir yana...   o kurgunun içine kapılır gidersiniz...   öyle kapılırsınız ki...   uzaklardan bir el uzanıp   tutar ellerinizden...   alıp götürür…   uzaklara…   kokusu ulaşır size dağların,denizin,çiçeklerin...   bir meltem okşayıp geçer teninizi...   dokunuşları hissedersiniz ya yüreğinizde...   hani, bilseniz de kurgu olduğunu...   o a

rina

rina

kibrit çöpleri.!

Ben kibrit çöplerini insanların yaşantılarına benzetirim. Kibrit kutusu insanın yaşadığı toplumu ifade eder bir bakıma...   Bazı kibrit çöpleri vardır bir amaç için yanarlar, kimi bir sigara yakar, kimi bir ocak, kimi boş yere yanıp tükenir hiç bir işe yaramadan. Kimi ise bir ormanı, bir evi, büyük bir alanı yakar kül eder,kendisiyle birlikte.   Kibrit kutusunu açıp baktığınızda hepsi aynı gibi gözükse de birbirinden farklı kibrit çöpleri vardır.   Bazıları yanamayacak k

rina

rina

DUA.!.

İHTİYACIN ANAHTARI:DUA          

rina

rina

Belki de.!.

’Uyan bak ne güzel doğmuş bugün güneş’ ,diyordu uzaklardan bir ses bu sabah. Ona göre aydınlık getiriyordu doğan güneş, pozitif bakmasını sağlıyordu, mutlu ediyordu böylece kendini. Yeni güne sapasağlam başlıyordu her sabah. Ne kadar mutluluk doluydu tahmin edemezsiniz.   Sonra yine uzaklarda bir ses ’Hala uykum var kapatın perdeleri’, diyerek başlamıştı yeni güne bu sabah. Birileri bişeyler söylüyordu ama o duymuyordu bile bunları. Bir an sevdiğinin sözleri aksetti kulağına; ’Bak ne güzel do

rina

rina

UmuT NeYDİ?

Bir akıntıya kapıldım gidiyorum hayatın bana vereceğinden habersiz Belki bir elinde mutluluk olacak bir elinde umut Hangisini bana bahşedecekti hayat dedikleri şey Mutluluk mu yoksa mutluluğa duyulan umut mu ? Umutsuz mutluluk olmazdı ya zaten Umut düştü benim payıma da umut etmek umutla yaşamak Umut nedir ki peki Bir mutluluk mu yoksa acı çekmek mi Yoksa sadece bir çaresizlik miydi umut Mavi bir denizin kıyısında siyah dalgaların arkasından gelecek Sevda gemisini beklemek mi

rina

rina

Eflatun'a sormuslar;

Eflatun'a sormuşlar;   İnsan oğlunun sizi en çok şaşırtan iki davranışı nedir?   Eflatun tek tek sıralamış;   "Çocuklukta sıkılırlar ve büyümek için acele ederler ne varki çocukluklarını özlerler...Para kazanmak için sağlıklarını yitirirler.Ama sağlıklarını geri almak için para öderler.Yarınlarından endişe ederken bu günü unuturlar..Sonuçta,ne bugünü ne de yarını yaşarlar.Hiç ölmeyecek gibi yaşarlar.Ancak hiç yaşamamış gibi ölürler"...   Peki sen ne öneriyorsun?   Bilge yine sıralamış;

rina

rina

İşte budur.!.____

Mut'un bir dağ köyünde dostlarla birlikte gezerken yaşlı bir karı koca gördüm.   Baktım bir kanepenin üzerinde oturuyorlar...   İyice yaklaştığımda tezekten yapılmış evlerinin bahçesinde oturdukları kanepenin bir tarafının tamamen kırık olduğunu, kanepenin sağlam tarafına sıkışarak oturduklarını ve sohbet ettiklerini anladım.   Yüzlerinde bir tebessüm vardı. Evin halinden ve karı kocanın kılık kıyafetinden maddi durumlarının hiç iyi olmadığı ve yeni bir kanepe alacak güçlerinin olmadı

rina

rina

CUMHURİYET BAYRAMIMIZ KUTLU OLSUN..

Gözüm; "Mustafa" Kaşım; "Kemal"   Sevdam; "Mustafa Kemal"     Gözüm; "Mustafa" Kaşım; "Kemal"   Sevdam; "Mustafa Kemal"   Bir millet delirmiş olmalı ki; Devletini ve onu yönetenleri sevmesin, saymasın,kin ve öfke beslesin   Ve bir devlet yönetimi düşünün ki; Gözün üstünde kaşın var diye fertlerine zarar versin   Bunca yıl her türlü zorluklara devlet ve millet olarak göğüs germişiz Ve yıllardır da bu mücadelemizi daha çağdaş bir Türkiye için veriyoruz   Peki şimdi ne oldu

rina

rina

-...-

Hani bazen kendini… Çok yalnız hissedersin ya, Hani başını Bir dost omuza yaslayıp, Sessizce ağlamak Gelir ya içinden, Hani bir şeyler içini karartır ya, Keşkesiz bir hayattır istediğimiz… Keşke noktalama işaretleri kadar insaflı olsaydı parantez, içlerine sığdırmaya çalıştığımız hayat, Her noktanın ardından cümleler kurabilseydik yeniden… Yaşamı virgüller ile uzatabilseydik keşke… Tırnak içine alınmış hayatlarımız olsaydı… Eskiler öyle yaparmış… SEVENLER,Sevdiklerine “Seni Çok Seviy

rina

rina

BİR KADINI AĞLATMAK...

Bir kadını ağlatmak çok zor değildir aslında. Kadınlar her şeye ağlayabilir; bir filme bir şarkıya bir yazıya... En az erkekler kadar yani! Ama bir kadını yürekten ağlatmak zordur. Eğer bir kadın yürekten ağlıyorsa ağlatan   onun yüreğine ulaşmış demektir. Ama o yüreğin değerini bilememiş olacak ki ağlatan gözünü bile kırpmadan teker teker batırır iğnelerini yüreğe!   Işte o zaman koca bir yumruk gelir oturur boğazına kadının. Yutkunamaz nefes alamaz; çünkü o koca yumruk canını ç

rina

rina

İncinmelerinizi kuma,gördüğünüz iyilikleri kayalara kazmayı öğrenin...

Yolculuk eden iki arkadaş hakkında bir hikaye anlatılır.   Yolculuğun bir aşamasında iki arkadaş tartışırlar biri Tekine bir tokat atar.   Tokatı yiyenin cani çok yanar ama tek kelime etmez ve kumun üzerine su sözleri yazar:   BUGUN EN IYI ARKADASIM BANA BIR TOKAT ATTI.   Yıkanabilecekleri bir vahaya rastlayana dek yürümeyi sürdürürler.   Tokadı yiyen orada yıkanırken batağa saplanır boğulmak üzereyken arkadaşı tarafından kurtarılır.   Tam selamete çıktıktan sonra bir kaya paras

rina

rina

Akıllı Olun Artık...!

Cevabı uzun ama erkek egemen toplumlarda çok normal. Adeta bir kural.   Televizyonla beslenen, medyatik refleksli toplumumuzun bazı erkekleri, gücün ve iktidarın karşı cinse geçmesi halinde çıldırıyor. Bir aşağılık kompleksi durumu yani cennet anaların ayakları altında deyip, kadın döven zavallıların düştüğü acizlik...   Erkek hep zeki kadından hoşlanır ama zamanla bu zeka yarışında yenilince kızar, küser ve ağlar. Tıpkı yenilgiyi hazmedemeyen bir çocuk gibi. Zeki kadınlar erkeklerin çocuk

rina

rina

Ama Birazda şans gerekirr....

Yeni bir hayata, atlamak isteyip de kıyısında dolaşanlar için,   kamburken dik durmaya çalışanlar için,   sıkıp sıkılanlar, sıkanlar için,   isteyip gidemeyenler yapamama korkaklıgında olanlar için,   fena şeyler düşünüp korkmayanlar için,   takmayanlar için,   küçük harfleri sevenler için,   büyük sözler söylemek değil,   hayata dair bir deepnot düşmektir hayat...     Eski zamanlarda Hint Imparatoru, satranc oyununu yaninda bir mektup ile hediye olarak Pers İmparat

rina

rina

...Seyret,sus ve dinle...

..Seyret, Sus ve Dinle....   Bir gün bir dağ güneşle birlikte güne uyandı. Rüzgarın esintisiyle ağaçlarının dallarını sallaya sallaya esneyerek gerindi. Güneş pırıl pırıl ufukta tam karşısından doğuyor, onunla arasında masmavi bir deniz çarşaf gibi günü karşılıyordu.   Dedi ki, "Ben ne güzel bir yerdeyim, önüm masmavi bir deniz ve her gün güneş bana gülümseyerek gün başlıyor."   Gökyüzünde küme küme bulutlar pamuk yığınlarını andırıyordu.   Martılar çoktan uyanmış gökyüzünde dans edi

rina

rina

Hayatın içinden.!

Her işin bir çıraklık, kalfalık, bir de ustalık dönemi vardır. İyi usta olacaklar daha kariyerlerinin ilk yıllarında belli olurlar ve başarı için pek çok bedel öderler. Elde edilen başarıda ise sadece kendi renklerini taşırlar…   Sultan bir gün komşu ülkeyi ziyarete gider. Mükemmel ağırlamanın yanı sıra, sultanı etkileyen bir başka şey daha olmuştur. Komşu ülkenin sultanının sarayının duvarları öyle bir tuğladan yapılmıştır ki, alır götürür bizim sultanı başka bir dünyaya. Öyle bir renktir

rina

rina

Gözlerime İyi Bak..!...

Bir zamanlar bir yerlerde kör bir genç yaşıyordu ve bu kör genç kendisinden nefret ediyordu ,   çünkü kör bir yaşamı vardı.   Göremediği için hiç birşeyi ve hiç bir kimseyi sevemiyordu ,herkesten ve her şeyden nefret ediyordu..   Ama kız arkadaşı hariç, kör yaşamında sevdiği tek şey kız arkadaşıydı...   Bir gün kız arkadaşına eğer dünyayı görebilseydi onunla evlenmeyi kabul edebileceğini söyledi...   Kız arkadaşıda onu çok mutlu ettiğini söyledi...   Günlerden bir gün şans gencin

rina

rina

iMkAnSıZ aŞkLa SeVeN yÜrEkLeRe.!

HAYATA DAİR!!!   Karanlikti oda, karanlikti sokaklar, kapkaraydi sehir.. Ne kadar olmustu kendine dokunmayali. Ne kadar zaman olmustu aynada yuzunu gormeyeli. Ne kadar olmustu sadece kendisi icin bir sey istemeyeli.   Kocasi icin cabaliyordu, oglu icin dusunuyordu, is arkadasi icin uzuluyordu. Ya kendisi neredeydi. Kendisi icin cabalayan, kendisini dusunen var miydi. Nasil bir duyguydu simartilmak. Sahi simarmayi bilmezdi ki, ya da kimse ogretmemisti ona simarmayi.   Mutlu muyd

rina

rina

Ben bakırınada razıyım....

Yüreğim mi kanıyor,sevdiklerim yüreğimimi kanatmış yok canım bana yapmazlar yapamazlar bana kıyamazlarr....durun ya.... batırmayın cam kırıklarını ..yakmayın canımı..valla çok acıtıyor cam kırıkları canımı helekii sevdiklerinin gidişini görmek ...   Görmek ve sessiz kalmakk..sessizce izlemek zorunda olmak...içine atmak duygularını,susmak ve zamanla unutulmak....   Elbette tercihler değişir bundan doğal ne var ki...Ama izi..Yakıp da geçer..Kanatırr....Ağlatır içini, için için...   Duyurmazs

rina

rina

Ömür ezanla namaz arası kadardır!

Ömür ezanla namaz arası kadardır! Bir dede ile torununun konuşmalarına kulak veriyoruz:   Torunu, pamuk gibi bembeyaz sakallı, nur yüzlü dedesine merakla soruyor: 'Dedeciğim! Bir insanın ömrü ne kadar olur?'   Dede tatlı bir gülücükle:   Ezanla namaz arası kadar yavrucuğum.' deyince torun:   'Nasıl yani, ömür bu kadar kısa mı?' der. Dede: 'Evet yavrum. ömür, namazsız ezanla, ezansız namaz arası kadardır.'   diye cevap verir. ...   Torun yeniden sorar:   'Namazsız ezan ve eza

rina

rina

Çiçekler dalında güzeldir unutmayın...!...

Papatya sevenlere yaprağını saydırır, Nilüfer bu duyguyu hep göllerde kaydırır, Gül dedinmi gidecek olanıda caydırır, Çiçeklerle hasbihal etmeyi denedin mi?   Lale dersen endamı anlatmaya ne gerek, Karanfil acılar çiçeği oldumu desek, Kardelen asil yalnızlığı seçen çiçek, Çiçeklerle muhabbet etmeyi denedin mi?   Kırçiçeği sevginin bir başka ifadesi, Menekşe çiçeklerin renkleriyle gözdesi, Manolya şarkıların türkülerin özdesi, Çiçeklerle hasbihal etmeyi denedin mi?   Ka

rina

rina

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.