Zıplanacak içerik
View in the app

A better way to browse. Learn more.

Tartışma ve Paylaşımların Merkezi - Türkçe Forum - Turkish Forum / Board / Blog

A full-screen app on your home screen with push notifications, badges and more.

To install this app on iOS and iPadOS
  1. Tap the Share icon in Safari
  2. Scroll the menu and tap Add to Home Screen.
  3. Tap Add in the top-right corner.
To install this app on Android
  1. Tap the 3-dot menu (⋮) in the top-right corner of the browser.
  2. Tap Add to Home screen or Install app.
  3. Confirm by tapping Install.
Blog gönderen: harmony - Şurada: Genel
  • Başlık

    75
  • Yorum

    4
  • Görüntü

    61.396

Bu blog hakkında

Umutlar..

Bu blogdaki başlıklar

YAŞAMIN İLK ŞARKISI...   Süleyman dedi ki Usta'ya: “Buraya yaşamı işledin sen, her işarete. Burada her canlının yaşamı ve ölümü, varoluşu ve yokoluşu var. Ondan da ötede; burada varlık ve yokluk var. Kutup var. Kutupsuzluk var. Şimdi sana bunları anlatacağım, sen de işleyeceksin taşlara; sonsuza dek orada kalabileceklermiş gibi. Ve ben diyorum ki sen, ey ustam, bitirdiğinde, nasıl şimdi sen benim önümde eğiliyorsan öyle eğileceğim önünde. Çünkü benim sana anlatıp yaşayamadıklarımı sen anl
Aşıklar sadece daha iyiyi umut etmeyi değil, onu yapmak için çaba göstermeyi de öğrenirler. Aşkı sıradan şeylerin tutsağı yapmak, onun tutkusunu almak ve onu sonsuza kadar yitirmek demektir.   Gerçek sevgi, kimin daha kârlı çıkacağını düşünmeden bir insana vermeyi düşünmektir.   Engellere üzerinden aşılacak fırsatlar olarak bakarsak sadece çözüm bulmakla kalmayız, kendimizin genel sorun çözme yeteneklerimizi de artırırız.   Sevgi yetişmek için en verimli toprağı sun
  • harmony
Düşünün ki beni yaktınız ve ışığıma bakıyorsunuz. Aydınlığım ve yaydığım ışık sizi mutlu ediyor . Ve ben de sizin için yanabildiğim için mutluyum. Şayet böyle olmasaydı, hiçbir şeye faydam dokunmaksızın oraya buraya atılmış olacaktım. Ancak yandığım takdirde bir anlam kazanırım. Fakat çok iyi biliyorum ki ne kadar uzun süre yanarsam, o kadar küçülürüm, o ölçüde kendi sonum yaklaşır. O zaman geldiğinde diyeceksiniz ki : “ yanıp bitti” ... ve benden geriye kalanları atacaksınız...   Biliyorum be
  • harmony
Bir gün üniversitede işletme okuyan bir grup öğrenci, zaman yönetimi uzmanı hocalarından ummadıkları bir ders aldılar. Hocaları, karşısında yarım daire halinde oturan öğrenci grubuna "Evet! şimdi ders zamanı!" diye seslendi ve masanın altından geniş ağızlı büyükçe bir küp çıkardı. Küpün içine, yine masanın altından çıkardığı yumruk büyüklüğündeki taşları dikkatli biçimde koymaya başladı. Küp ağzına kadar dolup da daha fazla taş alamayınca, "Küp doldu mu?" diye sordu. Sınıftaki herkes birlikte b
İnsanlar tekamül etmek için tekrar doğarlar. Ruh bütün evrenlere dağılmış olan Tanrı Kanunlarını, insan bedenini kullanarak araştırır ve öğrenmeye çalışır. Fakat bu bilgi tek bir hayat içerisinde elde edilemez, çünkü bilgi sonsuzdur. Ruhlar, evrenin her yerinde tekrar tekrar doğarlar. Her tekrar doğuşunda biraz daha bilgi ve tecrübe kazanarak yükselirler. Gerileme yoktur, yani insan gene insan olarak doğar; ceza olsun diye bitki ya da hayvan bedeninde doğmaz. Ruh, insan değildir; ruh, bitki ya d
Gözlerini açmak için büyük mücadele etmesine rağmen henüz gözlerini açamıyordu. Nerede olduğunu ve kendini görmek istiyordu. Vücudu yeni şekillenmiş, artık bir bebeğe benzemeye başlamıştı. O dünyaya gelmeye hazırlanan, annesinin karnında mutlu mesut büyüyen bir cenindi. Kızdı ve isminin ne olacağını çok merak ediyordu. Arada bir ellerini hareket ettiriyor, bacaklarıyla neler yapabileceğini hesap etmeye çalışıyordu. En çok içinde bulunduğu yeri merak ediyordu. Kimi zaman sesler duyuyor, kulak kab
Dünyanın herhangi bir yerinde, en iyi yanlarımızı ortaya çıkaracak, birlikte iken kendimizi tamamlanmış hissedeceğimiz, bizi olduğumuz gibi kabul edecek bir erkek veya kadın vardır. Eğer biz de onu aramaya başladı isek, buluşma vaktimiz gelmiş demektir. Onu her an bulmamız mümkündür... Bazı çiftler, birbirlerinin en güzel yönlerini ortaya çıkarırlar. Bu çiftlerin birlikte iken, tek başlarına ulaşabileceklerinden çok daha yüksek gelişim düzeylerini yakalamış oldukları görülmüştür. Çiftler a
Ey gönlüm; Sanma ki şu yalancı dünya'da, Gün gelir, kapını bir çalan olur. Gerçeğine ermeyip, gördüklerin rüya'da. Bir rüzgar ile savrulup, hepsi bir yalan olur.   Olmazı hayal etme, hakikati anar ol. Ateş'e doğru gitme, soğuk su'da yanar ol. Yükseklere göz dikme, bu nimet'e kanar ol. Kıymet'ini bilmez isen, onu da alan olur.   Uzanma, süslü olan cazibeli güller'e. İçi'nden her geçeni, sakın deme eller'e.
Sergiler en masum halini rüzgar Dile kolay, esmekte ruhlarla binyıllardır. Esmekte, bedenimden eski anlarda. Güneşe dost , yağmura yoldaş. Yoluma baş koyar , baş keser. Doruklarda soluklanmaz , doruklarda. Karlarda donar nefesi. Yaylaları sevince boğar , çiçek tozlarından. Yaylalar , aşkı söyler türküsünde. Güzel bilir , güzel söyler yalanı. Gerçek yapar, düşü hülyayı. Sergiler en masum halini rüzgar. Yüreğimi körükler yansın daha , daha... Güneşe dost , yağmura yoldaş sevinciyle.
adam fısıldadı : -Rabbim konus benimle, Ve bir kus cıvıldadı agaçta. Ama adam duymadı. Sonra adam bagirdi: -rabbim konus benimle! Ve gökyüzünde bir simsek çaktı. Ama adam dinlemedi onu.   Adam etrafına bakındı ve -Rabbim , seni görmeme izin ver dedi. Ve bir yıldız parladı gökyüzünde. Ama adam farkına varmadı. Ve yüksek sesle haykırdı: -Rabbim bana bir mucize göster! Ve bir bebek dogdu bir yerlerde . Ama adam bunu bilemedi . Sonra çaresizlik içinde sızlandı: _Dokun bana Rabbim v
  • harmony
BELKIS'IN MEZAR ODASI...   Siyah parlak bir taştan bütün mezar. Obsidiyen; ayna-taş. Öyle siyah ve öyle parlaktır ki; Belkıs'ın güzelliği sonsuza dek yansıyacak buradan ışık olup yeryüzüne. Mezarın üzerinde Belkıs'ın kutsal vücudunun kabartması var. Kutsal, çünkü o varlığın en güzel simgesiydi. Kendini öyle yarattı. Burada ondan başka hiç süs yok. Odanın hemen dışında, yukarı çıkan merdivenler var. Aynı taştan. Her birinin basamağında yaşamın, maddenin simgeleri kazınmış. Üzerlerine basmad
1957 yılında İstanbul Tıp Fakültesi'nden mezun olup ihtisas yapmak üzere ABD'ye giden doktor Ömer Musluoğlu görev yaptığı hastahanede başından geçen çok enteresan bir hadiseyi şöyle anlatıyor: "Amerika 'ya gittiğim ilk yıllar ( 1957) lisanım pek o kadar iyi değil. Newyork'da Medical Center Hospital adlı bir hastahanede görev almıştım. Fakat vazifem kan almak, kan vermek, serum takmak, elektro kardiyografi çekmek gibi işler.. Hastaya o kadar önem veriyorlar ki yeni doktorlar hemen direk olarak
Bir zamanlar birlikte yaşayan ve küçük bir toprak parçasını yine birlikte ekip biçen baba-oğul vardı. Yılda birkaç defa yetiştirdikleri sebzeleri satmak üzere bir öküzün çektiği arabalarına yüklerler ve en yakındaki şehre giderlerdi, isimleri ve üzerinde yaşadıkları toprak parçası dışında, baba ve oğlun paylaştığı hemen birşey yoktu. Birbirlerinin tam tersi yaratılıştaydılar. Baba ne kadar sakin ve ağır kanlıysa, delikanlı o kadar aceleci ve hırslı bir mizaçtaydı.   Işıl ışıl bir günün ilk saa
Onlarsa daha çok arayacaklardı. Bu huzursuzluk, güvensizlik ondandı. Herkes ayaklarını yere basabildiği ölçüde mutlu olabilirdi anneme göre. Geleceğin bu denli belirsiz oluşu da, ayakları o sağlam yerden uzakta koyardı. Önündeki yemeğe hışımla uzanıp herkesten çok yeme çabasında bir koca gövde. Büyük ağabeyim. Canlı, atak. Cesur yüreği kavgadan uzak koymazdı onu. Güçlü kolları taşı iyi yontardı ama ona güzelliğini verecek sabır yoktu yüreğinde. Bir gün geldi, asker olacağını söyledi. Orduya ka
Microsoft şirketinde, temizlikçi olarak işe kabul edilen bir kişiye, şirket yetkilisi, giriş işlemleri için birkaç belge getirmesi gerektiğini söyler. ?Bana e-posta adresinizi veriniz ki? der, ?Ben de size, getirmeniz gereken belgelerin listesini göndereyim.?   Temizlikçi adayı, boynunu büker, ?Benim e-posta adresim yok, efendim? der, ?Çünkü henüz bir bilgisayarım bile yok.? Microsoft yetkilisi bu yanıttan hiç memnun kalmaz, ?Bir e-posta adresiniz olmadığına göre, ben de sizi, yaşayan bir kişi
Bir zamanlar, uzak bir diyarda güçlü ve gururlu bir kral yaşarmış. Başarıları ve dindarlığıyla övünen kral, eşsiz güzellikte bir tapınak inşa ettirmeye karar vermiş. Ülkenin en yetenekli mimarları, mühendisleri ve ustaları bu iş için seçilmiş. Görkemli yapının tasarlandığı ihtişama kavuşması yıllar sürmüş. Kral, tapınağın açılış gününü saptayıp azimle dua etmeye başlamış. Biricik arzusu, açılış gününde Tanrı'nın bizzat gelerek mabedi kutsamasıymış. Günlerce dua ettikten sonra, bir gece rüyasınd
  • harmony
Genç bir çift terapistlerine üç yaşındaki kızları'ndan gelen, hayli tuhaf buldukları bir rica üzerine danışıyorlardı. Anne ikinci hamileliğinin sonlarına doğru gelirken, kızı ısrarla yeni gelecek olan erkek ya da kız kardeşi ile konuşmak istiyordu. Küçük kız, normal ve uysal göründüğünden ve evde de bir iç haberleşme sistemi olduğundan, genç çift ve terapistleri yeni bebek gelip, işler düzene oturduğunda küçük kızın isteğini yerine getirmeye karar verdiler. Yeni erkek bebek bir kaç haftalık old
Nazım Hikmet 'in NATO için en ucuz askeri Türkiye den temin ediyoruz diyen ABD bakanına cevap olarak yazdığı şiir...     mister dallas, sizden saklamak olmaz, hayat pahalı biraz bizim memlekette. mesela iki yüz gram et alabilirsiniz, koyun eti, ankara'da 23 sente, yahut bir kilodan biraz fazla mercimek, elli santim kefen bezi yahut, yahut da bir aylığına yirmi yaşlarında bir tane insan erkek, ağzı burnu, eli ayağı yerinde, üniforması, otomatiği üzerinde, yani öldürmeye, öldürülme
Cömertlik'de ve yardım etmede akar su gibi ol, Şefkat ve merhamet'de güneş gibi ol, Başkalarının kusurunu örtme'de gece gibi ol, Hiddet ve asabiyet'de ölü gibi ol, Tevazu ve alçakgönüllülük'de toprak gibi ol, Hoşgörülülük'de deniz gibi ol, Ya olduğun gibi görün, Ya göründüğün gibi ol...
Doğu öğretilerinde,yaygın kullanılan bir sembol vardır Bir dairenin içine çizilmiş, siyah ve beyaz şekillerle vurgulanan bir semboldür ve yin-yang olarak bilinir. İşte bu sembol,her yapıda,olayda,doğa yasasında,dengenin olduğunu ifade eder. Evrende,denge hakimdir. Ve bu denge hali,karşıtların birliği olarak da,ifade bulmuştur... Karanlık olmadan,aydınlık açıklanamaz. Gece olmadan,gündüz ifade bulamaz. İnsan açısından da,bu böyledir. Eril ve dişil olarak varolmuştur ve iki kutup birbirini
Bir bulut'dan, deniz üzerine bir damla damladı. Denizin genişliğini, görünce de utandı. Kendi kendine şöyle dedi: "Deniz bulunan yerde, ben kim oluyorum? Eğer o varsa, ben yok sayılırım!" Damla, kendisini küçük gördüğü için sedef onu bağrına bastı, besledi. Kader, o damlayı öyle yükseltti ki, sultanların taçlarına layık inci oldu. Damla, kendisini alçak gördüğü için yücelik buldu, yokluk kapısını çaldığı için var oldu...
Günlerden bir gün kırlangıcın biri bir adama aşık olmuş. Ve adamın penceresine konup adama şöyle demiş: - Ben seni çok seviyorum lütfen pencereyi açıp beni içeri alda beraber yaşayalım. Adam - Olmaz alamam... Sen bir kuşsun hiç bir kuş adama aşık olurmu? demiş. Kırlangıç tekrar: -Lütfen pencereyi açıp beni içeri al birlikte yaşarız. Hem ben sana dost ve arkadaş olurum canında sıkılmaz birlikte yaşar gideriz, demiş. Adam yine: - Alamam... Git başımdan, diye cevap vermiş. Üçüncü ve son defa
Aşk ve arkadaşlık, bir gün yolda karşılaşırlar. Aşk, kendi'nden emin sorar. "Ben senden daha candan, daha içtenim.. Sen niye varsın ki bu dünyada?" Arkadaşlık cevap verir.. "Sen giderken, ardı'nda kalan gözyaşlarını silmek için."
Oraya gitme demedim mi sana, Seni yalnız ben tanırım demedim mi? Demedim mi bu yokluk yurdunda Hayat çeşmesi benim?   Bir gün kızsan bana, alsan başını, yüz bin yıllık yere gitsen, dönüp kavuşacağın yer benim demedim mi? Demedim mi şu görünene razı olma, demedim mi sana yaraşır otağı kuran benim asıl, onu süsleyen, bezeyen benim demedim mi?   Ben bir denizim demedim mi sana? Sen bir balıksın demedim mi? Demedim mi o kuru yerlere gitme sakın, senin duru denizin benim
Barışı korumak zor değildir; Dert en kolay başlamadan engellenir. Esnemeyen kolayca parçalanır, Küçük olan hemen ufalanır, dağılır. Olaylara önceden çare gerekir, Düzeni, karmaşa gelmeden önce getir. Bir insanın sevgisi kadar yüce bir ağaç, Önce küçük bir filizdir ya; Dokuz kat yüksek bir taraça, Bir avuç topraktır başta; Ve bin millik bir yolculuk, Başlar, tek bir adımla... Ç

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.

Configure browser push notifications

Chrome (Android)
  1. Tap the lock icon next to the address bar.
  2. Tap Permissions → Notifications.
  3. Adjust your preference.
Chrome (Desktop)
  1. Click the padlock icon in the address bar.
  2. Select Site settings.
  3. Find Notifications and adjust your preference.