Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

haveran

Φ Üyeler
  • İçerik Sayısı

    86
  • Katılım

  • Son Ziyaret

haveran - Başarıları

Meraklı

Meraklı (6/14)

  • İlk İleti
  • Ortak Nadir
  • İçerik Başlatan
  • Birinci Hafta Tamamlandı
  • Bir Ay Sonra

Son Rozetler

0

İçerik İtibarınız

  1. Acı kaybımız 3 ay önce ailemize katılan, Necmi ismini verdiğimiz kaplumbağamız dün vefat etmiş. Aile arasında sade bir törenle evin arka bahçesine gömdük. Hayvancağız durduk yerde can verdiği için gidip Necmi'yi aldığımız dükkanın sahibine sebebinin ne olabileceğini sorduğumuzda ''Abi onlar kış uykusuna yatar'' cevabını almış bulunmaktayız, hepimizin başı sağolsun. Bu vicdan azabıyla ben de çok yaşamam herhalde. Annemin Maceraları Shrek'in fragmanlarını gösteren bir televizyon kanalında, el ele tutuşmuş Shrek ve Fiona'yı gören annem, 'Bunlar Süleyman ve Nazmiye Demirel çifti mi?' diye sordu! Seçememiş gözleri o mesafeden. Alfabe Ben de bu yıl okula başlayan torunum için kuvvetli bir moral alkışı istiyorum. Daha ikinci gün: 'Örrrtmenim, taa evden buraya tel çizmeye mi geldik, hep yumarlak mı yapcaz, harf felan öretmicen mi?' deme cesaretini gösterdiği için. Annem! 'Bu taraf bitti.' diye CD'yi arkasına çeviren ve sonra da 'CD çalar çalışmıyor!' diye feryat eden anneme alkış az geliyor! Modem Yemek masamın üstünde duran modeme uzun uzun bakan anneanem 'Bu ne?' diye sordu. Ben de kolay anlasın diye 'Hani benim bilgisayarım var ya onunla internete giriyorum. İşte internete girmek için o kutu zorunlu.' diye uzun uzun açıkladım. Anneannem dinledi beni; 'Yani modem bu' dedi ve konu kapandı... Yaz Okulu Bir alkış da annesine yaz okulunu kazandığı müjdesini veren üniversite öğrencisine gelsin. Bu yaratıcılığa şapka çıkartılır. Beyin göçü Tikky olduğu her halinden belli olan kızımız Beşiktaş-Taksim midibüsünde yanındaki arkadaşına dert yanmaktadır. ''Şekerim dördüncü kez girdim ÖSS'ye, ama yine kazanamadım, gidicem sonunda Amerika'ya o olucak. Böyle böyle beyin göçü oluyor işteeaa!'' Sen git, masrafları ben karşılıyorum. Alman yazar Bir alkış da lisede edebiyat dersinde okuduğu şiir bitince sınıfa dönüp 'Bu şiiri ünlü Alman yazar Goethe yazmıştır' diyen hocaya, 'Niye, kağıt bulamamış mı?' cevabını veren arkadaşa gönderelim. Düz mantık Eğer bir sokakta yürüyorsanız ve camında ''Bu ev kiralıktır'' yazılı bir evin yanından geçip birkaç adım sonra önüne geldiğiniz bir başka evin camında ''Bu da'' yazısını görürseniz bilin ki Trabzon'dasınız. İngilizce yazılısı Bir alkış da ingilizce sınavında 'Nice ........' şeklindeki boşluğu 'Nice mutlu yıllara!' şeklinde dolduran, dahi mi aptal mı olduğunu henüz anlayamadığımız öğrencime istiyorum. Hügo'lar Beşledi Bir alkış da lisede edebiyat kitabından bir metni tüm sınıfa sesli olarak okurken V. Hugo'ya 'Beşinci Hugo' diyen arkadaşımıza gelsin. Ne zaman? Kardeşim karne almıştı. Fakat birçok zayıf notu vardı. Annem, babamla beni kenara çekip uyarıları sıralıyordu; 'Sakın çocuğun moralini bozmayın, sakın kötü bir şey söylemeyin.' Uyarılar özellikle babama yönelikti; 'Hele de sen, sakın çocuğun gururunu kırma.' Babam daha fazla dayanamadı ve sordu; 'Karne için ne zaman özür dileyeceğiz?' Havale Bankada gişenin önünde işlemimin yapılmasını bekliyorum. Yanımdaki gişede işlem yaptıran yaşlı teyzeye, işlemini yapan kadın soruyor: 'Parayı kim alacak teyze? Alıcısına ne yazalım?' Teyzem cevap veriyor: 'Bu paranın hayrını görme İnşallah yazalım.' Lamba Dün gece evime giderken yolun tenhalığından olsa gerek kırmızı ışıkta geçtim. Ardından yurdum polisine alkışı hak ettiricek anons: 'Bacım o geçtiğin gece lambası değildi, çek sağa.' Hacim nedir? Öğretmen bir arkadaşımdan naklen; 5. Sınıfların Fen Bilgisi sınavının 2. sorusu: 'Hacim nedir? Bir örnek vererek açıklayınız.' Öğrencimizden gelen cevap: 'Hacdan gelenlere hacim denir. Örnek: Nasılsın hacim?' Asabi Polis Hareketli bir Bağdat Caddesi akşamında, polis abilerimiz rutin olduğu üzere devriye gezmektedir. Işıklarda müşteri bekleyen taksiye yaklaşılır ve; ''Ticari, bekleme yapma, devam et.'' anonsu yapılır. Camdan eliyle '1 saniye' işareti yapan taksiciye, ikinci ve çok manidar anons gelir ardından; ''Ticari, benne pölümüye girme! Devam et dedik!'' Neden olmasın 5 yaşındaki yeğenime babası soruyor: 'Büyüyünce ne olacaksın kızım?' 'Asena olacağım babacım; sen ne olacaksın?' Babası gayet sakin cevap veriyor: 'Katil' İkisine de meslek hayatlarında başarılar.
  2. Aslında doğru bir tespit . Akademisyenler sorguluyor. Koşulsuz itaat edenler ,çözemediği şeylerin hep ilahi güçlerin işi olduğuna şartlandırılmışlar. Bu nedenle de araştırıp ,sorgulamayınca beyinleri köreliyor. Boşuna dememişler " işleyen demir parıldar " diye.
  3. Yılmaz ÖZDİL I love Humeyni! "Humeyni?yi seviyorum. Atatürk?ü sevmiyorum. Maraş?ta Fransız askerleri Nene Hatun?un başörtüsüne uzandı. Sütçü İmam ilk ateşi açtı, böylelikle Kurtuluş Savaşı başladı. O dönemin sosyolojik yapısını incelerseniz, cephedeki insanlar hep Müslüman... Atatürk olmasaydı, İngilizler olsaydı, haklarım daha geniş olacaktı." * Böyle dedi. * "Türbanlı böyle dedi" demiyorum; çünkü bütün türbanlılar böyle düşünmediği gibi, böyle düşünen türbansızlar da var. Demem şu... * Nene Hatun, Maraşlı değil. Erzurumlu. Savaştığı düşman, Fransız değil. Rus. Rus başörtüsüne saldırmadı. Aziziye Tabyası?na saldırdı. Milli mücadelenin mangal yürekli evladıdır ama, milli mücadelenin ilk kurşununu Sütçü İmam sıkmadı. Hasan Tahsin sıktı. Maraş?ta değil, İzmir?de. Takvime bak.. Hasan Tahsin?in tetiğe basmasıyla, Sütçü İmam?ın tetiğe basması arasında 6 ay var... Sütçü İmam, Fransız vurmadı. Ermeni vurdu. Maraş?ta düşmana ilk müdahaleyi yapan da, aslında Sütçü İmam değil. Çakmakçı Sait. Silahı yoktu. Yumruğuyla saldırdı. Şehit oldu. Maraş?ı önce kim işgal etti? Arkadaşın İngilteresi! Kim sesini çıkarmadı? Arkadaşın padişah efendisi! Kim kurtardı? Arkadaşa daha geniş haklar tanıyacak olan İngilizlerin gemisiyle kaçan padişah efendinin idam etmek için arattığı Atatürk! * O dönemin sosyolojik yapısını incelerseniz, cephedeki insanların hep Müslüman olmadığını da görürsünüz... Bizzat Ordinaryüs Profesör Mazhar Osman?ın ağlayarak okuduğu "şehit listesi"ne göre, bu toprakları İngilizler işgal etmesin diye savaşan, can veren İstanbullu hekimler arasında, 140 Türk, 32 Ermeni, 25 Rum, 18 Yahudi var. Ve, dikkatinizi çekerim, hepsine birden "şehit" demişler... Çünkü şehitlik kavramı, "o dönemin sosyolojik yapısı"na göre, dinle alakalı değil, yurtseverlikle alakalı. * Uzatmayayım. Tehlike ne İran?dır, ne İngiltere... Kara cehalettir. Acaba başka söze hacet var mı ? Hem ezberletilmiş şeylerle hareket ederler ,ondan sonra da inancımızdan dolayı başımız örtülü derler . Kardeşim siz tarikat efendilerinizin izni olmadan tuvalete bile gidemezsiniz. Bari açın okuyun da tarih öğrenin biraz.
  4. [Terim: İsviçreliler'e gereken cevabı verdik A Milli Futbol Takımı Teknik Direktörü Fatih Terim, İsviçre maçından sonra yaptığı açıklamada şöyle konuştu: Karşılaşmanın ilk yarısındaki yağış oyunumuzu kötü etkiledi. Balçığa saplandık. Kötü de gol yedik. Ama tempolu bir takım olan İsviçre karşısında gol atmasını bildik. Bu skordan sonra galip gelmek zor. Tüm oyuncularımı kutluyorum. Terim ayrıca İsviçre basınında çıkan karikatürlerle ilgili olarak da; 'Bunun yorumunu ben yapmam. İsviçreliler'e gereken cevabı verdik. Onlar her sene böyle yapıyor. Ben de onları her sene yeniyorum' dedi.
  5. Blick ne başlık attı hurriyet.com.tr 12 Haziran 2008 İsviçre'nin Blick Dergisi, 2-1'lik Türkiye zaferi sonrasında adeta süt dökmüş kediye döndü. Maç günü hakaret dolu başlıklar atan dergi, maç sonrasında "Devre dışı kaldık" başlığını kullandı. VOLKAN DEMİREL'DEN CEVAP Bu arada kalecimiz Volkan Demirel, maç sonrasında yaptığı açıklamada Blick Dergisi için, "Asıl biz onları kebap yaptık ve yedik" diye konuştu. DERGİ MAÇ GÜNÜ BU KAPAK VE BAŞLIKLARLA ÇIKMIŞTI Fatih Terim döner tezgahında, Türk asıllı futbolcu Hakan Yakın ise elinde döner bıçağıyla tam karşısında onu kesmeye hazırlanırken.. Kullanılan yazıda ise "Öyle ya da böyle bugün menüde kebab var" deniyor. Ayrıca diğer haberlerdeki başlıklar şöyle oluşuyor: 'Türk'lere karşı bügün sahada 3 Türk var ' ' Şimdi sahada bizim Türk'ler var '
  6. Gülen cemaatiyle ilgili ilginç itiraflarda bulunan M. Hakan Yavuz, cemaatin Ergenekon operasyonuna yön vermek istediğini söyledi. Yavuz AKP?yi de ?sadece liderin olduğu hayalet bir yapı? diye niteledi. Fethullah Gülen?e yakınlığı ile bilinen Utah Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi M. Hakan Yavuz, Gülen cemaati ile ilgili ilginç itiraflarda bulundu. Yavuz, cemaatin amacının İslamı küresel güçlerin istemleri yönünde şekillendirmek olduğunu belirtirken, okullar, finans ve medya kuruluşlarının bir sistemin parçaları olduğunu söyledi. Yavuz, cemaatin eski Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yücel Aşkın davası, Atabeyler ve Sauna operasyonları ile Şemdinli davasına yön vermeye çalıştığını, aynı şeyin şimdi de Ergenekon operasyonu konusunda gerçekleştirildiğini belirtti. Cumhuriyet gazetesinde yer alan habere göre Fethullah Gülen?e yakınlığı ile bilinen, cemaat ile ilgili bir kitabı bulunan ve bir dönem Zaman gazetesinde Gülen ile ilgili yazılar yazan Yavuz, ?www.odatv.com? adlı internet sitesine cemaati eleştiren oldukça ilginç açıklamalarda bulundu. Hakan Yavuz?un söylemleri, daha önce Gülen?in sağ kolu olarak bilinen Nurettin Veren?in açıklamalarını anımsattı. Hakan Yavuz?un yaptığı açıklamalar şöyle: ? Açıkça söylemeliyim ki; son dönemde cemaatle ilgili endişelerim arttı. Bir yapı ?güç? denen şeye sahip olmak için farklı alanlarda ilerlemeyi seçebilir. Okullar, finans kuruluşları, medya kuruluşları, bunlar bir sistemin parçalarıdır. Ama beni rahatsız eden, bu gücün nasıl kullanıldığı ve İslamı paketleme olayıdır. Ben buna biraz ?İslamsız İslam? diyorum. İslamı belli kesimlere hoş gelecek hale dönüştürmek, belli güçlerle uyumlu hale getirmek. Belli yerlerden destek de alıyorlar mutlaka. Amaç İslamı global güçlerin ihtiyaçlarına, kapitalizme yakın hale getirmek. İslamı özünden koparıyorlar. ?Sakız gibi? her yere çekiyorlar. Bunun da ne için yapıldığını bilmiyoruz. ?Davalara yön veriyorlar? ? Ben aslında cemaate antipatik de bakmıyordum, çok yanında da değildim. Ama özellikle AKP iktidarından, 2002 yılından bu yana özellikle yargı konusunda çok yanlış adımlar attıklarını düşünüyorum. Dört tane dava var benim için önemli olan: Yücel Aşkın duruşması, Şemdinli davası, Atalar (Atabeyler) operasyonu ve Sauna operasyonu. Şimdi de Ergenekon. Bu ilk dört davaya cemaat yön vermeye kalkıştı. Cemaatin basın organlarının bu davalarla ilgili yayınlarına bakın. Yücel Aşkın?a ne iftiralar atıldı. Ergenekon?da 1 yıldır insanların dava açılmadan içeride tutulmasını izah edemiyorum. ? Son dönemde benim ?cooptation? dediğim bir durum var. İnsanları çağırıp yazı yazdırmak ya da konuşturmak karşılığı paralar veriliyor. ?Herkesi işin içine sokmak? diyorum ben buna. Gelip konuşuyorsun, hemen 2 bin dolar. Bu para nereden geliyor, makbuz karşılığı mı veriliyor? ? Türk devleti toplumuna göre özgürleştiricidir. Toplumumuz daha baskıcıdır. Sıvas?ta yaşananlar, en son Düzce?de olanlar... Devlet çökünce her şey çöküyor Türkiye?de. Çünkü toplum daha bireyselleşemedi. Toplum hâlâ kabadayı bir toplum. Devlet zayıfladığı, sarsıldığı zaman, toplumun içindeki cemaatler, kabileler, mahalleler hemen ayrışıyor ve birbirine karşı durum alıyor. Irak?taki durum ortada. Devlet düşmanlığı ile bir yere varılmaz. AKP?nin temel hatası ?Kemalizm? karşıtlığı yapacağız diye, devlet düşmanlığı yapmaları. ? Türkiye?de devlet bireyi dinsel cemaatlere karşı korumak zorundadır. Bu nedenle de laiklik anlayışı daha dayatmacı görünebilir. Ama Amerika?da bir dini grup polis teşkilatını ele geçirmeye çalışmak istemiyor. Askeri okulları ele geçirmek istemiyorlar. Devletin üniversitelerini ?Kırıkkale Nakşilerin, Sütçü İmam bilmem hangi grubundur? diye parsellemiyor. Bakanlıkları ele geçiriyor ? AKP belli bir cemaatle ilişkisini gözden geçirmek zorunda. Cemaat bazı bakanlıkları ele geçirmek için büyük mesafe aldı. Bundan rahatsızlık var partinin içinde. Türkiye?de bazı cemaatler de çete gibi hareket ediyor. Her yerde aynı şey söyleniyor. AKP nedir? Hangisi AKP?dir? Washington?da yansıtılan mı? Konya?daki mi? İstanbul?daki mi? AKP diye bir parti de yok. Bir lider var sadece. Anayasa Mahkemesi bir hayaleti kapatıyor. Cumhuriyet Hani bazı arkadaşlarımız diyor ya yargı kullanılıyor Kemalistler ve ordu tarafından. Gerçekten de bağımsız değil miş yargı bakalım bunlara ne diyecekler. Unutmadan Ergenekon davasının iddianamesi ile ilgili haberlerin adliyeden Çalık grubuna ait basın yayın organlarına SIZDIRILMASINI da sanırım Kemalistler yapmıştır.
  7. Dünyaca ünlü Kırgız yazar Cengiz Aytmatov ( 80) ,tedavi gördüğü Almanya da yaşamını yitirdi.Aytamov ,geçen ay böbreklerinden rahatsızlanmıştı. 1963 te ilk Lenin Edebiyat ödülünü ,1968 de Büyük Sovyet edebiyet ödülünü kazanan Aytmatov, Toprak ana Cemile-Sultan Murat Elveda Gülsarı Dişi kurdun rüyaları Cengiz han yapıtlarıyla geniş okuyucu kitlesine ulaşmıştı, Aytmatov Türkiye'de Selvi boylum al yazmalım adlı eserinin sinemaya uyarlanması ile de tanınmıştı.
  8. Aman sayın demirefe "İran bunlara burs veriyormuş girtsinler okusunlar dedik. Bu ülkenin tapusunu nerden aldın dağdan geldin bağdakini mi kovuyorsun olduk ." Yapmayın lütfen milletin şeriat özlemlerini engellemeyin .Ne işleri var Ezher de falan. Sonra da derler ki; laikliğin teminatı biziz , ne alakası var odak olmakla sevsinler.
  9. Çok sık olmamakla birlikte , oldukça dikkat çekici ve iyi yazılarla karşımıza geliyorsunuz .Tebrik ederim. Evet bu ülkede iktidardaki yada muhalefetteki partilerin ve dolayısıyla başkanlarının adlarının şu veya bu olmasının hiç bir önemi yok .Çünkü verilen tavizler nedeniyle bu ülkede herkes AB+D nin kendilerine biçtiği rolü oynuyor. Halkın eğitimsizleştirilmesi ile birlikte oynanan oyunlar, artık daha da kolay oynanabilir hale geldi. Yani kartlar istediğiniz kadar yeniden dağıtılsın. Ara da bir milli duyguları kabartacak sözlerle ; "ne kadar güçlü devletiz vay be nasıl da kafa tutarmışız " babından halkın ağzına bir parmak bal çalınsa da, şöyle demek gelir hep içimden : "her tarafın sert olsa ne olacak adın sömürge olmuş artık"
  10. Aslinda birzamanlar Tansu Çiller'in zengin olması konusunda getirdiğ açıklamalar baya inandırıcıydı !!?? Bence bu tarz bir açıklama gelebilir. Mesela çocuklarının doğumlarında ve sünnetlerinde bir sürü altın takılmıştır.Bunlar değerlendirilmiştir. Veya bazen görürüm etrafta mesleği ile hiç uygun olmayan şartlarda yaşayan bir sürü insan vardır.Bunların bahaneleri de şudur genelde; -Karım zengin, babasından miras kaldı gibi... Dert etmeyin sayın dipnot , kılınır cenaze namazları , hemde çifter çifter imamlar gelir, oldukça da görkemli olur cenaze törenleri.
  11. Benim gözümde değil kendi açınızdan bunu istemelisin. Emin olun çok faydasını göreceksiniz. [Bunu öğrendiğiniz an gerçek hukukçu olma yolunda ilerlersiniz. Yoksa aldığınız eğitimi sadece kelimelerle oynayarak geliştirebileceğinizi düşünüyorsanız hata edersiniz. Bunu yazdıktan sonra bu ihtimal iyice azalıyor gerçi ama çıkmadık candan umut kesilmez.O maddeler açıkça diyor ki; bu maddelerin değiştirilmesi mümkün değildir teklif bile edilemez.Getirilen değişiklik cumhuriyetin niteliklerinden biri olan laiklik ilkesine terstir. Ama şeriat yönetimi düşleri kuranlar için değil .O yüzden ne desek boş. E pes artık . Sonra da diyorsunuz ki nerden belli e kardeşim siz nerde yaşıyorsunuz Patagonya da mı? Bakın burda sizinle aynı fikirdeyim. İsterseniz HBB Hülya Avşar'ı bir deneyin.
  12. Arkadaşım kelime oyunlarına çok meraklısın niyet bellidir.Belli bir genel kuaral vardır ve bu genel kurala aykırı olarak yapılan değişiklikleri görmeyipte anayasa mahkemesinin verdiği karar için hukuk dışıdır demek abestir. Niyet mi ? Sadece iki örnek vereyim başbakanın ağzından -5 senedir dişimizi sıkıyoruz -Velev ki türban siyasi simge Bana göre niyet oldukça açıktır. "Bir gün hukuk herkese lazım olur AKP yi sevmeyebilirsiniz "diyen birinin bunu önce kendisi kabul etmelidir.Sen genel kuralı görme ve bu kurala aykırı olarak yapılan değişiklik iptal edildiğinde de de ki: -Hukuk ihlal edilmiştir. Önce değiştirilemez ve değişikliği teklif edilemez kuralı geçerlidir arkadaşım.Sonrası için dediğin doğru değişiklikler şekil yönünden incelenir. ******
  13. I. Devletin şekli MADDE 1. ? Türkiye Devleti bir Cumhuriyettir. II. Cumhuriyetin nitelikleri MADDE 2. ? Türkiye Cumhuriyeti, toplumun huzuru, millî dayanışma ve adalet anlayışı içinde, insan haklarına saygılı, Atatürk milliyetçiliğine bağlı, başlangıçta belirtilen temel ilkelere dayanan, demokratik, lâik ve sosyal bir hukuk Devletidir. III. Devletin bütünlüğü, resmî dili, bayrağı, millî marşı ve başkenti MADDE 3. ? Türkiye Devleti, ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bütündür. Dili Türkçedir. Bayrağı, şekli kanununda belirtilen, beyaz ay yıldızlı al bayraktır. Millî marşı ?İstiklal Marşı?dır. Başkenti Ankara?dır. IV. Değiştirilemeyecek hükümler MADDE 4. ? Anayasanın 1 inci maddesindeki Devletin şeklinin Cumhuriyet olduğu hakkındaki hüküm ile, 2 nci maddesindeki Cumhuriyetin nitelikleri ve 3 üncü maddesi hükümleri değiştirilemez ve değiştirilmesi teklif edilemez. Yapılan anayasa değişikliği neye terstir. Cumhuriyetin niteliklerine 4. madde ne der? 2 nci maddesindeki Cumhuriyetin nitelikleri maddesi hükümleri değiştirilemez ve değiştirilmesi teklif edilemez Bu mantıkla bakıldığında anayasa değişikliği ne hükmündedir ? Ya ben işin içinden çıkamadım vatanımızın HBB si olan Hülya Avşar'a mı sorsam ne Ama pardon ya çoğunluk iradesi kardeşim , halk istiyorsa yapılacak tabi. Adamlar boşuna mı beş senedir dişlerini sıkıp duruyorlar.
  14. Sanırım laf oyunları ile bir yerlere varmaya çalışıyorsunuz.TBMM kimlerden oluşuyor. Orda çıkarılan kanunlar , çoğunluk partisinin oyları ile kabul edilmiyor mu ? İşin kelime oyunları kısmını bırakalım lütfen. Konuyu dağıtmaktan başka bir işe yaramıyor. Bir partinin güvenilirliği aldıkları oya bakarak kıyaslanır .Bu oyların nasıl alındığınınsa , bu ülke de pek önemi de yoktur. Ama bütün mesele nedir biliyor musunuz? Şu veya bu biçimde %47 nin güvenini almış bir iktidar sadece o, % 47 yi yönetmez . Bu ülkenin tamamını yönetir.Bu ülke de oluşan 80 yıllık devlet geleneğinin , kökünü dinamitleyerek bir yere varılmaz .Önemli olan geriye kalan %53 ün güvenini kazanabilmektir.Bu da ancak hukuk kurallarına uymakla mümkündür.
  15. Meclisteki milletvekillerinden vazgeçtim sayın Dipnot başta cumhurbaşkanı var. O dokunulmazlıktan yararlanan. Daha geçenlerde Dengir Mir Fırat ın güya ayrıldığı, ama oğlunun halen ortak göründüğü bir şirket uyuşturucu kaçakçılığından yakalandı.Bir de utanmadan kalkmış hukuk hakkında kürsü de atıp tutuyor. Böyle şeyler ancak bizim gibi ükelerde olur sanırım. Öyle ya çoğunluk ya denetlenemez , ne derlerse odur ,her yaptıkları doğrudur , başörtüldü mü bütün sorunlar biter, efendim artık kemalizmin devri bitmiştir, bırakalım resmi söylemleri devir , " TAYYİPİZM" devridir. "Yasama yasa yapamıyor mu " ah canım sevsinler . Şimdiye kadar bu ülkenin , yabancılara peşkeşini sağlayan yasaları kim çıkardı ? Alman parlamentosu mu yoksa İtalyan parlamentosu mu ? Yasama işini yapamıyormuş yok ya !!!
×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.