Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

JİTEM KARARGÂHINDAN ÇIKAN KAFATASLARI -I-


Ahmet AY

Önerilen İletiler

JİTEM KARARGÂHLARINDAN ÇIKAN KEMİKLER

 

1990’ın ilk haftalarıydı. PKK eylemleri artıyor, Hizbullah PKK arasında gerginlik gittikçe tırmanıyordu. Bu durumu görenler tecrübelerinden hareketle güvenlikle ilgili farklı bir sürecin başlatılacağını hissedebiliyorlardı.

 

Bu süreci önceden hissedenlerden biri de şimdilerde 70’li yaşlarında ve İstanbul’da yaşayan bir avukat akrabamdı.

Diyarbakır’ın sevilen avukatlardan biriydi Kemal BİNGÖLLÜ. Amcazadem olur Kemal ağabeyim. Kendisinin fikirleri bana hep enteresan gelmiştir. Bazen bana “gençsin kanın kaynıyor, bir de dindarsın ‘bu kadar da olur mu’ diye düşünüyorsun. Evet, maalesef olu(yo)r” derdi.

 

Kemal abiye uğramıştım. Sigara üstüne sigara yakıyordu, çok tedirgindi. Üçüncü sigarasını bitirmek üzereydi ki gözlerimin içine uzun uzun baktıktan sonra;

“Ne diye geldin” sorusunu tuhaf karşılamıştım. Bunun üzerine;

“Büroya değil, Diyarbakır’a” dedi.

 

Abi, lütfen daha açık konuşur musun dedim. Biraz sessizlikten sonra derin bir iç çekip devam etti;

“Dün akşam geç saatlere kadar Diyarbakır’ın çok yetkili bir idarecisi ile beraberdik. Bana, önümüzdeki haftalardan itibaren çok kötü şeyler olacak dedi.”

 

Bu sözlerin ne anlama geldiğini tam olarak bilmesem de geçmişten beri yaşadıklarımızı bir film şeridi gibi gözlerimizin önünden geçirince “kötü şeyler”in ne demek olduğunu tahmin etmek zor olmamıştı. Ama sonradan olup bitenleri İblisin bile düşünmediğinden eminim. Kemal abi “ben burada kalamam, kimin ne yapacağı belli olmaz. Bence sen de Diyarbakır’dan ayrıl. Çünkü haksızlığa dayanmaz, konuşursun yaşatmazlar” diye tembihatta bulundu. O günden sonra JİTEM kendisini her yerde kan, gözyaşı, korku ile gösterdi.

 

HAYATLARI KARARTAN BEYAZ TOROSLAR

 

1980’li yılların sonlarına doğru önceleri kontra olarak tanındılar, kontr-gerilla oldular. Ama asıl şöhretlerine! JİTEM adıyla kavuştular.

Bundan tam 11 ay 23 gün önce (30 Ocak 2011) Doğu-Batı Kardeşlik Platformunun Diyarbakır’da gerçekleştirdiği 3 günlük çalıştayın sonuç bildirgesini platform sözcüsü olarak okumuştum. Basın açıklamamızı bugün itibariyle 15 kişinin kafatasları-kemiklerinin çıktığı eski JİTEM karargâhının bulunduğu Saray Kapı’daki İç Kale’nin dış kapısının önünde yapmıştık. Basın açıklaması öncesi adet gereği önbilgi olarak “bu mekânın her milimetre karesinin eski JİTEM’in zulmüyle inim inim inlediğini ve yapılan zulmü, işlenen cinayetleri unutturmamak için burada bulunduğumuzu” söylemiştim.

 

Bugünlerde Türkiye, Tv’lerdeki “Diyarbakır’da eski JİTEM binasının bahçesindeki kazılarda insan kemikleri çıktı” haberiyle çalkalanıyor. TV’lerde günde saatlerce canlı bağlantılar-görüntüler ve röportajlar yapılıyor.

 

II. Dünya Savaşı sonrası yenilenen “derin devlet” kimi zaman Kontr-gerilla, kimi zaman Özel Harp Dairesi ve bölgede de JİTEM olarak nevşü nema buldu. Kurucularının başta Korgeneral Hulusi SAYIN, Cem ERSEVER, Veli KÜÇÜK, Hüseyin KARA ve Aytekin ÖZEN olan örgüt kısa zamanda kontrol dışına çıkıp hem terör ve cinayetlere, hem çek-senet mafyalığına, hem uyuşturucu ve silah kaçakçılığına ve sevkiyatına imza attı. JİTEM, üst düzey subaylardan uzman çavuşlara, koruculardan, itirafçılara, devletin arama listesinde bulunan adi suçlulardan, aciz vatandaşa kadar geniş bir ekibe sahipti.

 

JİTEM’in kurdurulmasının en önemli sebebinin devletin PKK ile mücadeledeki başarısızlığı olduğu görülür.

JİTEM’i kuranlara göre:

Siyasi iktidar ve muhalefet, kendi menfaatlerini önceliyor, PKK ile ciddi ve etkili mücadele için kanun, genelge ve yönetmelikleri düzenlemiyorlar, değiştirmiyorlar.

 

JİTEM’e göre o gün bütün yöneticiler, hıyanet ve delalet içerisindeydiler.

 

Devletin terörle mücadelede sonuç alıcı, mantıklı ve stratejik bir planı bulunmamaktadır ve sadece günü kurtarmaya yönelik mücadele yöntemleri uygulanmaktadır.

 

Şimdiye kadar ele geçirilen PKK militanları, mahkemelerde ya serbest bırakılıyorlar ya da hafif cezalarla kurtuluyorlar. Bu sebeple yargı da PKK’yı zor durumda bırakacak kararları alamamaktadır.

Bizim ülkemizin şartlarında eğitim alan askeri birliklerle, gerilla mücadelesi veren PKK karşısında başarılı olmak mümkün değil. Bu sebeple PKK ile savaşacak anti-gerilla güçlerine bir an önce sahip olmak için kollar sıvanmalıdır.”

 

İşte bu anlayışla kurdurulan JİTEM, yıllarca Jandarma Genel Komutanlığı ve Genel Kurmay Başkanlığı yetkililerinin “böyle bir yapılanma/birim yoktur” dedikleri, ama bölgede yaşı müsait herkesin *********liklerini, cinayetlerini, uyuşturucu ticaretini gördükleri bir örgüttür JİTEM. Bölge insanının beyaz Toroslu, genellikle gerilla kıyafetli ama kâh spor, bazen de alelade kıyafetlerle gördükleri elemanlardı JİTEM’ciler.

 

Yıllarca “JİTEM yoktur” diyenlerin son yıllarda “genellikle askeri bölgelerde yapılan kazılarda cesetlerin çıkmasını” nasıl açıklıyorlar merak ediyorum. Hoş ona da bir açıklama bulanlar olacak elbet ama ben yine de merak ediyorum.

Herkes cellâdını tanır mı bilmem ama biz cellâtlarımızı “toroslarından” bilirdik. Beyaz renkli, kaderimiz gibi camları kapkara ve arka bagajının üstünde kalın antenleri bulunan “ölüm arabaları”.

 

Toros otomobiller artık insanlarımız için “ölüm arabası, faili meçhul aracı” olarak biliniyordu. Çok azı dışında genellikle beyaz renk tercih edilmiş ve bununla âdete “kefeniniz” mesajı verilmek isteniyordu. Onun için ben toros diyeyim siz JİTEM&ölüm anlayın.

Dedim ya, ölüm arabalarıydı beyaz toroslar. JİTEM hiç kimseden, hiçbir şeyden çekinmediği içindir ki araçlarını en net renkten seçmişlerdi. Hiç unutmuyorum, o yıllarda eve varışım biraz gecikmiş ise yaşlı annem balkona çıkar, çevrede beyaz toros var mı yok mu diye bakınıyormuş. Eve geldiğimde ise annem, “Ahmet çok rahattım biliyor musun? Çevrede beyaz toros görmedim” diye sevincini ifade ediyordu.

 

Eğer bir sokaktan bir beyaz toros iki kere geçmişse bu kesin “uğursuzluk” addedilirdi. Zira o sokakta artık kötü şeylerin gerçekleşme vakti gelmişti.

 

Evet, uydudan düşman mevzilerini bulan kurumlarımız seferber oldukları halde bulamadıkları JİTEM’i bölge insanı 7’den 77’ye herkes bilir, tanırdı. Bazılarıyla artık “akraba” gibi olmuştuk. Yolda aracın camını indirip en ağır küfürlerle hakaret edenler onlardı. Hitapları “l.n i.. p...” olanlar kesin JİTEM’cilerdi. “Ne bakıyorsunuz, alayım mı içeri k…” deyip korkutanlar onlardı, bakkaldan sigara alıp ücret ödemeyenler de, çarptığı arabalardan üstüne üstlük bir de hasar parası alanlar da bunlardı. Hayır, mala gelsin derdik ama cana daha çok geliyordu, canımıza kastetmişler gibi (“gibi”si fazla oldu, biliyorum, cümleyi bağlamam içindi o “gibi”)

 

JİTEM ile ilgili anlatılan hiçbir hikâye “şehir efsanesi” değil. Kırsalda JİTEM’le ilgili dile getirilen hiçbir şey uydurma değil. JİTEM her yolu mubah görerek Makyavelizm’e rahmet okutacak bir anlayışla eylemlerini gerçekleştiriyordu.

Bölgedeki zenginler arasında husumet olsun diye bir tuzakla varlıklı aileden birilerini öldürüp cinayeti diğer zenginin yakınlarına yüklerlerdi. Sonra onların ayrı ayrı korumalarını da üstlenip milyarlarca liralık servete sahip oluyorlardı.

 

Bölgede ve özellikle Güney Doğu Anadolu Bölgesi ile Hakkâri, Şırnak illerinde JİTEM’i, eylemlerini, yaptıklarını bilmeyen yok gibiydi. Öyle ki hangi cinayetin JİTEM’e ait olup olmadığını rahatlıkla bilebilirdik. Ve JİTEM’in zulmü yerle gök arasını doldurduğu için onu kötülemek için hilaf-ı hakikat beyanda bulunmaya gerek yok.

 

Mesela sabaha karşı alınıp götürülen Vedat’ların vücutlarına her türlü işkence uygulandıktan sonra yolun kenarına bırakıldığını duyarsanız şaşırmayın. Mesela Ali’lerin okul çıkışı beyaz torosa bindirildiğini ve cesedinin iki gün sonra kulakları, burnu, dili kesilmiş halde bulunduğunu duyarsanız asla yalan sanmayın.

 

PKK ile ilgili davadan mahkemeye çıkarılıp serbest kalanların adliye kapısından çıkarken beyaz toroslara bindirildiğini, hâkimlerin savcıların veremedikleri cezaları JİTEM’in işkencelerle öldürerek verdiğini de az duymadık.

 

Dürüstlüğüyle tanınan herkesin takdir ettiği bir arkadaşımdan duydum;

“Yıl: 1993 sonbaharı, annem 2 gündür bizim balkona karşı kaldırımda aynı kişi olduğuna inandığı bir şahsı gösterdi. Annem söz konusu şahsın bazen kaybolduğunu, dönerken kıyafet değişikliği yaptığını söyledi. Bunu duyunca ben de takibe alma gereği duydum. Balkonumuzun altında bulunan ve alışveriş yaptığımız bakkala gidip şahsı görebilecek şekilde oturup dükkân sahibiyle sohbet ettik. Şahsın hareketlenmesi üzerine kalkıp uzaktan takip ettim. Faik Ali İlkokuluna varmadan şahsın, antenleriyle JİTEM aracı olduğu bilinen beyaz Toros otomobile bindiğini gördüğümde kötü şeylerin olacağını tahmin etmiştim.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Türkiye'de yasanan despotlugu gözardi ederek hala PKK propagandasi yapmak ve askeri suclamak ancak AKP yandasligi olarak yorumlanir,

 

Mezarliklarda kazilar yapip cikan insan kemiklerini "aha da jitemin isledigi cinayetler"diye halka arzetme cabalari ile hala gündemi degistirme amacinda olanlar var.

 

Türkiye üzerinde oynanan oyunlarin aktörleri artik bellidir:ABD-AB güdümündeki iktidar ve Kürtcü fasistler,Hizbullahcilardir.

 

saygilarla

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • 2 hafta sonra...

Askeri suclu göstermek,Orduyu eli kanli bir terör örgütü gibi lanse etmek,Ordunun hem klasik düsmanlari ve hem de terör örgütü ve yandaslari icin ele gecirilmis cok büyük bir firsattir.

 

Klasik düsman tanimina dinciler ve bölücüler girer bir de kuyruklari yabanci ajanlarin ve vakiflarin elinde olan, ruhlarini, sirtlarini her oksayana satma karakterini tasiyanlar gelir akla.

 

Türk Ulusunun ordusunun bölücü ve taseron terör örgütü PKK'ya karsi vermis oldugu mücadeleden vazgecmeyecegini anlayan ufacik beyinler,orduya karsi taktiksel bir savas vermeye basladilar.Yukarida adini verdigim kesimler bu savasta ki koalisyon ortaklaridir.Hedef Türkiye ve onun ordusudur.

 

Faili mechuller diye bazi iddialar atildi ortaliga.Evet faili mechuller vardi bu zaten inkar edilmiyor,ancak bu faili mechullerden sorumlu olanlar konusunda bir taktik savasi veriyordu ihanet odaklari.

 

Biz basindan beri dedik ki;bu faili mechuller PKK'nin isidir.PKK örgütten ayrilmak isteyenleri,örgütün cinayetlerine karsi cikanlari saha dogrusu daglara kaldirilip birseylerden bihaber olan fakat örgütün icine girdikten sonra gercekleri anlayip örgüt yönetimine karsi gelenleri ortadan kaldirmistir.

 

Ergenekon senaryosu ile baslayan sürecte bu koalisyon ortaklari,psikolojik savas geregi faili mechuller üzerinde durmaya baslamis ve adres olarakta TSK'yi Jandarmayi JITEM'i göstermistir.

 

Yakalanip cezadan kurtulmak icin itirafci konumunu kabul eden teröristler,itiraf adi altinda tamamen yanlis ifadeler dogrultusunda TSK'yi faili mechullerin odagi olarak göstermeye baslamislardir.Gizli Tanik tiyatrosu ile de tutuklu olan generaller hakkinda yalan yanlis ifadeler gündeme getirilmis,asker bu faili mechullerin soroumlus ve suclusu olarak kamuoyu önünde infaz edilir gibi suclanmistir.

 

AB'nin istedigi kriterleri yerine getirme paravani altinda,90 yildir iclerinde tasidiklari Cumhuriyet ve Mustafa Kemal'e olan kinlerini aciga vurarak Dersim isyanini masum bir isyan olarak gösterip cumhuriyeti kuran kadrolari insanlik sucu islemekle sucladilar.Aslinda gerek faili mechullerin TSK'ya yüklenmesi ve gerekse Dersim ayaklanmasinda elebasilik yapan Kürtcü ve dinci isimleri kahraman gibi gösterip isyani bastiranlara insanlik sucu yüklenmesi ihanetin en doruk noktasidir.

 

DARA BOTAN Kod adli eski PKK'li terör örgütünün infazlarini anlatirken "Bekaa kazilsa her metreden bir Kürt cocugun kemikleri cikar"dedi.Bu aslinda cok önemli bir aciklama ve de itirafti.DARA BOTAN devamla:"1988'de gittigim Bekaa'da 350 insandan sadece 4'ü sag kalabildi"dedi.Bu örgüt üyesi kisi "ÖCALAN 17 bin insanin bas katilidir"diyor.

 

DARA BOTAN'in bahsettigi 17 bin kisi TSK'nin katlettigi ileri sürülen faili mechullerdir.Bugün Diyarbakir'da bulunan kemikler PKK terör örgütünün katlettigi insanlarin kemikleridir.

 

 

saygilarla

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Yazar Ibrahim Güclü,bugüne kadar faili mechul denerek TSK'nin suclayanlara tokat gibi gelecek bir aciklama yaparak PKK'nin infaz ettigi 17 bin faili mechulün listesini savciliga verdi.Savcilik Ibrahim Güclü'yü ifade vermeye davet etti.

 

Hep söyledik,dedik ki:Bu faili mechuller PKK'nin isidir.Bunlar ic infazlardir,bize yanit veremeyenler careyi PKK ile TSK'yi isbirligi yapiyor seklinde göstererek kendilerince bir yanit vermis oldular.

 

 

saygilarla

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Yazar Ibrahim Güclü,bugüne kadar faili mechul denerek TSK'nin suclayanlara tokat gibi gelecek bir aciklama yaparak PKK'nin infaz ettigi 17 bin faili mechulün listesini savciliga verdi.Savcilik Ibrahim Güclü'yü ifade vermeye davet etti.

 

Hep söyledik,dedik ki:Bu faili mechuller PKK'nin isidir.Bunlar ic infazlardir,bize yanit veremeyenler careyi PKK ile TSK'yi isbirligi yapiyor seklinde göstererek kendilerince bir yanit vermis oldular.

 

 

saygilarla

 

İbrahim GÜÇLÜ benim arkadaşım, o JİTEM'in dışında kalan cinayetlerle ilgili açıklama yapıyor. Hem PKK ve hem JİTEM'in cinayetleri ortaya çıkacak...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Dagda tasda kemik arayarak terörle mücadele eden insanlari faili mechul cinayet isledi diye suclamak vicdana sigmaz.Üc bes satin alinmis teröristin yalanlarina bakarak koca bir ordu suclaniyorsa bu isin icinde faili mechul parmagi degil baska hesaplar vardir.

 

Daglarda öldürülen teröristlerin cesetlerini kim alip gömüyordu nereye gömüyordu da sonra kalkip ölüm kuyulari asit kuyulari diye psikolojik savas veriliyor orduya karsi.Bir teröristin ifadesiyle eger bir komutana dokuz kere müebbet hapis cezasi isteniyorsa bu cezayi isteyenin seceresinin arastirilmasi gerekir,kimdir nedir diye.

 

90'li yillarda öldürülen teröristleri "ölüm kuyulari"diye askerin basina bela etmeye calisiyorlar.

 

Faili mechul cinayetlerin tümüde PKK'nin infazlaridir.Bu gercegi örgütü kurtarma ve Kürt fasistlere son bir hizmet vermis olmak icin JITEM yapti diyerek iftira atan teröristte degistiremeyecek ve gün gelecek bugün kahraman askerleri suclu ilan etmeye kalkan fasist gücler hesap vereceklerdir.

 

saygilarla

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

FAİLİ MEÇHUL- SORUMLUSU BELLİ

 

 

02 Şubat 2012

 

27p12.jpg

 

Başbakan Erdoğan, AKP Grup toplantısında önündeki cama yazılanları bağırarak okuyordu; “Faili meçhullerin üzerine biz gidiyoruz. Bak, kafatasları fışkırıyor, hepsini çözeceğiz…”

10 yıldır “tek başına” iktidarda olan Erdoğan’a bu konuda biz de destek olalım;

“Sayın Başbakan; Faili Meçhulleri, olmayan asit kuyularında(!) , eskiden mezarlık olan yerlerde kazı yaptırarak aramayın. Bir şey bulamayınca millet gırgır’a başlıyor. Bazı ‘Ergenekon sempatizanları’ dedelerinin-babalarının mezarları için bekçi tutmaya başladılar, haberiniz olsun !…

Yakında; ‘dedenin-babanın-ananın kemiğine sahip çık’ kampanyası başlayacak.

Diyarbakır’da bulunan kemiklerin önce 90’lı yıllara, daha sonra 1915 yılına, olmazsa 1. Haçlı Seferleri ile bağlantılı çıkacağı neredeyse sizin TRT Şeş kanalında söylenecek!…

AKP Grup toplantılarında, sizin yanınızda oturan ‘Pala Bıyıklı’ bir yiğit var. Abdülkadir Aksu.

Kendisi hem Emniyet kökenlidir, hem de Türkiye de aralıklarla en fazla İçişleri Bakanlığı yapmış kişidir. Onun sorumlu olduğu dönemlerde işlenen faili meçhul cinayetleri aşağıya tek-tek yazıyorum.

Lütfen çağırın Pala bıyıklı Aksu’yu, sorun ona. Kim işlemiş bu cinayetleri?

Pala Aksu, devletin derinini de, yükseğini de, PKK’yı da, Barzani’yi de, Öcalan’ı da, Kürtçü mafyaları da, Özal’ı da çok iyi bilir. Onun zamanında işlenen cinayetleri beraberce çözün ki, başkasına söz söyleyecek haliniz olsun.

Haydi civanım delikanlım, çöz de bizleri utandır.

Çözünce, Pala Aksu lütfen bana da haber versin…”

1)Kahramanmaraş Olayları;

19 Aralık-26 Aralık 1978 tarihleri arasında, 7 (YEDİ)gün süren olaylarda 150 vatandaşımız öldürüldü.

204 ev yakıldı, 102 işyeri yıkıldı. Olayların faillerinden 68 kişiye hiç ulaşılamadı.

Abdülkadir Aksu; 1 Eylül 1976- 9 Ekim 1977 tarihleri arasında Kahramanmaraş Vali Muavini, 1980 Eylül ayına kadar da merkez Emniyet Müdürü idi !…

2)Abdülkadir Aksu; Turgut Özal ve Yıldırım Akbulut hükümetlerinde İçişleri Bakanı olarak görev yaptı.

Görevi 23 Haziran 1991 tarihine kadar sürdü. Abdülkadir Aksu İçişleri Bakanı iken şu cinayetler işlendi;

*31 Ocak 1990 tarihinde Prof. Dr. Muammer Aksoy öldürüldü,

* 7 Mart 1990 tarihinde Çetin Emeç öldürüldü,

* 4 Eylül 1990 da Turan Dursun öldürüldü,

*26 Eylül 1990 da Hiram Abas öldürüldü,

* 6 Ekim 1990 da Doç. Dr. Bahriye Üçok öldürüldü,

* 2002 Kasım’da AKP iktidara gelince Pala Apo, yine İçişleri Bakanı oldu. Bu dönemde;

-18 Aralık 2002 de Doç. Dr. Necip Hablemitoğlu öldürüldü,

- 6 Mayıs 2006 da Cumhuriyet Gazetesi, 6 günde 3 kez bombalandı.

-11 Mayıs 2006 Danıştay Baskını yaşandı. Üye Mustafa Yücel Özbilgin öldürüldü..

3)Abdülkadir Aksu’nun İçişleri Bakanlığında öldürülen Askerler;

* 9 Ocak 1991 de Emekli Yarbay Ata Burcu öldürüldü.

*30 Ocak 1991 de Emekli Korgeneral Hulusi Sayın öldürüldü.

* 7 Nisan 1991 de Emekli Tümgeneral Memduh Ünlütürk öldürüldü.

*23 Mayıs 1991 de Korgeneral İsmail Selen ve Tuğgeneral Temel Cingöz öldürüldü.

Sayın Başbakan; Abdülkadir Aksu’yu İçişleri Bakanı görevine siz getirdiniz.

Şimdi de parti de, Genel Başkan Yardımcısı yani sağ kolunuz yaptınız.

Bu işlenen cinayetlerin hesabını sağ kolunuzdan sormazsanız, sol kolunuz bile sizden şikayetçi olur.

Bir de, özellikle Büyükşehirlerimiz ve turistik ilçelerde ki tüm sokaklar ve hazine arazileri “Kürt Mafya” elemanları tarafından işgal edildi. Polis, Kürt mafyalarına dokunamıyor. Bunu da Diyarbakır doğumlu yardımcınıza sorar mısınız?…

Et tekrar-u Ahsen, velev kane yüz seksen,

Bir de faili meçhulleri çözsen,

Çok güzel olacak, anladın onu sen…

Sağlık ve başarı dileklerimle 02 Şubat 2012

 

Rifat Serdaroğlu

İLK KURŞUN

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Dagda tasda kemik arayarak terörle mücadele eden insanlari faili mechul cinayet isledi diye suclamak vicdana sigmaz.Üc bes satin alinmis teröristin yalanlarina bakarak koca bir ordu suclaniyorsa bu isin icinde faili mechul parmagi degil baska hesaplar vardir.

 

Daglarda öldürülen teröristlerin cesetlerini kim alip gömüyordu nereye gömüyordu da sonra kalkip ölüm kuyulari asit kuyulari diye psikolojik savas veriliyor orduya karsi.Bir teröristin ifadesiyle eger bir komutana dokuz kere müebbet hapis cezasi isteniyorsa bu cezayi isteyenin seceresinin arastirilmasi gerekir,kimdir nedir diye.

 

90'li yillarda öldürülen teröristleri "ölüm kuyulari"diye askerin basina bela etmeye calisiyorlar.

 

Faili mechul cinayetlerin tümüde PKK'nin infazlaridir.Bu gercegi örgütü kurtarma ve Kürt fasistlere son bir hizmet vermis olmak icin JITEM yapti diyerek iftira atan teröristte degistiremeyecek ve gün gelecek bugün kahraman askerleri suclu ilan etmeye kalkan fasist gücler hesap vereceklerdir.

 

saygilarla

 

Valla kusura bakmayın bu zihniyetle tartışamam...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Tartismayin gerceklerle tartisamazsiniz cünkü ben sizin tarafinizda degilim.Ben PKK karsiyim,Yani aramizda cok fark var.

 

saygilarla

 

Evet,

İşte bu kafayla tartışamam, çünkü ömrümde bir tek kere PKK sempatizanı dahi olmadım. Tam aksi JİTEM tarafından ölümle tehdit edildiğim gibi PKK tarafından da ölümle tehdit edildim. Ben Hem PKK hem de JİTEM cinayetleri var diyorum, siz sadece PKK cinayetleri var diyorsunuz. Fark bu;

"Benim zalimim, katilim iyidir" diyorsunuz, ben de bütün zalimler ve katillerin yeri hapishanedir diyorum. Doğrusu büyük fark...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

PKK'nin cinayetleri ispat edilmistir hem de belgeleriyle,Jitem'in ise bilinen sadece PKK'li teröristlerin para ile satin alinmis iftiralari var ortada.Önce belgeleyin iddianizi,ayrica benim senin diye bir durum yok ortada bunu nasil tespit ettinizse. Suclularin yeri hapishanedir. Ancak birtakim hesaplarla serefli insanlari suclu diye icerde tutmak kusura bakmayin ama adalet degildir.

 

 

saygilarla

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Yine ayni hayal sükutu ve söylediklerimizin tesdik edilmesi.Bu da bizi güclendiriyor.

 

Birileri acaip sevinmistiler,iktidarlari,medyalari,yargic ve savcilari ile ihanet basamaklarini tirmananlarin zevkleri yarida kaldi.Tam da tatli tatli göbeklerini kasimaya baslamis "Mustafa Kemal'in askerlerinin cinayetleri ortaya cikmaya basladi"diye mailhülyaya dalmislardi ki hic beklemedikleri bir deprem oldu;Kemiklerin bazilari hayvan kemigi digerleride yüz yillik kemikler diye bir rapor cikti ortaya.

 

Ne demistik,mezarliklari kazarak cikarilan kemikleri serefli insanlari karalamak adina faili mechullerin kemikleri diye satanlar kimlerin hesabina calisiyorlar?

 

PKK'nin infaz ettigi insanlari ,faili mechul diyerek Jandarmanin üzerine yikmaya calismak birakin haksizligi herseyden önce edepsizliktir.

 

Bunu yazdigimizda bize,PKK'nin infazlari var ama Jitem'inde var dediler.Jitem'in de var dedikleri faili mechullerin bir belgesi bile yok,,sadece para ile itirafci yapilan birtakim terör kackinlari var ortada,onlarin söyledikleriyle Türkiye kazilmaya baslandi.

 

Aynen toprak altinda gömülü oldugu söylenerek önceden oralara yerlestirilen ve tamamen Türk Silahli Kuvvetleri'ni hedef alan operasyonlarda kameralar önüne cikartilan silahla gibi.Hele de bunlarla ilgili Amerika'li abilerinden bilgi alan bizim anli sanli polisimizin videosu ortaya cikinca Oda TV:gazetecilerinin videonun görüntülenmesinden 4 saat kadar sonra yaka paca gözaltina alinip tutuklanmalari tam bir komploydu.Iktidar-Cemaat polisi ve yargisi-ve de satin aldiklari medya da bu komplolarin isbirlikcisiydi.

 

Ancak bunlar gözlerini kin bürümüs intikam hirsiyla yanan güruhlardir bu nedenle yine kazdiracaklar,yine kaybolmus mezarlardan kemikler cikartacaklar ve "ISTE FAILI MECHULLERIN KEMIKLERI "diyecekler.Nasil ki en son bulunan kemiklerin bulundugu yere JITEM KARARGAHI dedikleri gibi.Bunlar yüzleri kizarmayanlardir.

 

saygilarla

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Yine ayni hayal sükutu ve söylediklerimizin tesdik edilmesi.Bu da bizi güclendiriyor.

.

.

.

Ancak bunlar gözlerini kin bürümüs intikam hirsiyla yanan güruhlardir bu nedenle yine kazdiracaklar,yine kaybolmus mezarlardan kemikler cikartacaklar ve "ISTE FAILI MECHULLERIN KEMIKLERI "diyecekler.Nasil ki en son bulunan kemiklerin bulundugu yere JITEM KARARGAHI dedikleri gibi.Bunlar yüzleri kizarmayanlardir.

 

saygilarla

 

Sayın politika hayretler içerisindeyim,

Siz yazılarımın başlığına bakıp karar veriyorsunuz.

Ben yazının hiçbir yerinde "o kemikler ille de JİTEM'in gömdüğü kemiklerdir" demedim. O karargâhta kemiklerin bulunması yazılarımızla JİTEM cinayetlerini hatırlatıp bu vesileyle ülke gündemine taşımaydı. O kemikler "100 yıllık"mış diye JİTEM temize mi çıktı. Nasıl okuyorsunuz ve nasıl anlıyorsunuz gerçekten de anlamakta zorlanıyorum. Ha, 100 yıl önce seiko kol saati var mıydı? Bir de PKK'nın öldürdüğü söylenen albay ve tuğ generalin de PKK'nın değil "birileri"nce öldürüldüğü de aydınlanıyor. Acele etmyin bence. Çünkü JİTEM'in yaptıklarını hiçbir şey temizleyemez, ben yaşadım, ben gördüm...

Saygılar...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Sayin Ahmet Ay,PKK'nin infazlari biliniyordu ve simdi de belgelenmeye baslandi.Jitem'in faili mechulleri sadece söylemlerle kanitlanmaya calisiliyor,ortada henüz hicbir somut belge yokken insanlari sadece üc bes ülkeden kacmis teröristin iftiralari ile karalamak kimsenin hakki olmamalidir.

 

Eger Jitem'in cinayetleri belgelenirse muhakkak ki buna karsi itiraz etme hakkimiz olmaz zaten aldigimiz terbiyede buna izin vermez.Bugüne kadar hepsi söylentiden öteye gecmedi, bekliyoruz, temennim sizin hakli cikmaniz ve benim özür dilemek icin bir nedenimin olmasidir.

 

 

saygilarla

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.