Φ L@e Gönderi tarihi: 9 Aralık , 2009 Paylaş Gönderi tarihi: 9 Aralık , 2009 içindeki –izm ile kitlesel bir kavram ve inanış olarak tanımlanmasına rağmen, yaşayanı ve yaşantısıyla entegre etmeyi başarabilmiş olanı için oldukça bireysel ve özü tanımlama gereksiniminden muaf bir yaşayış biçimidir. bir cemaat, ibadet, yol yordam, kural, kısıtlama bütününden ziyade son derece kişinin-doğanın kendinden menkul, hesap verme, yargılanma gibi doğada görülmeyen durumlardan uzaktır, özsaygıdan ibarettir. yaratılışa ve kişinin kendi aklını kullanarak-kullanmayarak yaratılışa ve semavi bir tanrıya inanması ile boyun eğişi istek ve imanla kabul etmesi, özsaygısını var etmeden varlığını bir yaşam ve yaşam sonrasına yatırım için yüce olduğuna inandığı bir kavrama teslim ediyor oluşu itibariyle semavi dinlere en uzak duran yaşam şeklidir. semavi dinlerce tanrının gazabı olarak nitelendirilen doğa olayları, bu inanışta olanlara göre evrenin hesapsız ve standardizasyondan uzak düzeninin bir parçasıdır. analojik olarak, bir insanın ruhsal durumunun olaylardan bağımsız bir şekilde sürekli değişim içerisinde oluşu ve aynı şekilde benzer durumlarda tamamen aynı olmayan (sistematik olmayan) tepkiler vermesi, farklı hisler içinde olması da; varoluşunun özünden ve doğanın dönüşümünü en azından milenyum kapsamında tamamlamış olan diğer canlıları gibi ezeli ve ebediliği takvimsel açıdan muğlak insan için ortaya koyduğu sosyal ve psikolojik sentezler, haller, koşullardan kaynaklanmaktadır. panteistik varoluş inancı, kişinin zekasının ve birikiminin yönelmiş olduğu konulardan, insanın kendi önüne “modern” yaşam sayesinde koyduğu sıkıntı ve engellerden bağımsız olarak, sadece ve sadece kendine sorumlu olması, fakat kendisine olan sorumluluğunu yerine getirmemesi halinde bütünde bir dengesizliğe sebep olacağının bilincinde olmasını gerektirir. doğuştan bu bilince sahip olan insan, yaşamın kendisini zorladığına inandığı modernitenin bir parçası olmak için çabalarken, özünün önceliklerini kenara bırakıp, yine kendi yarattığı para, itibar, mevki gibi kavramlara meyletmiş ve bunun bedelini ağır ödemektedir. bu bağlamda günümüzde en belirgin dengesizlik olarak küresel ısınma örnek verilebilir. daha şematik olarak zihinde belirmesi açısından da şu örnek yardımcı olabilir: -banka reklamındaki gibi- bir şekil, yazı ya da desen oluşturma amacıyla durması gereken konum ve yapması gereken aktiviteyi gerçekleştirmemesi; gayet bilincinde olduğu sorumluluğu, parçası olduğu bütünün bozulması halinde her bir bireyin etkileneceğini bilmesine rağmen yerine getirmemesi, bozulacak olan armoni, yaşamına fiziksel ve psikolojik açıdan yıkıcı şekilde yansıyacaktır. panteizm, canlının doğal süreçlerini doğum yaşam ve ölüm olarak ayırmaz. süreçte sadece form ve döngüden bir şeyin eksilmesine yol açmayan mekan değişikliği vardır. ruh, reenkarnasyon, ahiret, ceza ve ödül gibi çeşitli saikler yoktur, özün şu an bulunduğu yerde nefes alışı yahut almayışı onun varlığına bir katkıda ya da zararda bulunmaz. bunu da bir yapboz parçasının oturması gereken yerde olmadığı anda da varoluyor oluşu ile imgeleyebiliriz. fakat parça döngüdeki görevini yerine getirmemekte, sadece evrendeki yerini korumaktadır. panteizm illa ki bir politik tavırla ilişkilendirilecekse bu kuşkusuz anarko primitivizm olurdu lakin o da bünyesinde modern insana göre katı reddedişler içermesiyla bu yaşantı ile tam anlamıyla eşgüdümlü olamayacaktır. ALINTI Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Önerilen İletiler
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.