Zıplanacak içerik

zeynep1965ist

Φ Üyeler
  • Katılım

  • Son Ziyaret

  1. Starwors_21 şunu başlattı zeynep1965ist
  2. Şiir tadında bir dünya bu aleme
  3. türkiye'de başka sorun kalmamış türbanla gündem geçiyor
  4. İNSANLARIN GÖRÜNÜŞLERİYLE KARAKTER YAPILARI ARASINDAKİ FARKLILIKTAN SÖZ ETMİŞTİM BİR ERKEK GÜZEL BİR KADINA BAĞLANMASI İÇİN KALBİNDEKİ SESE KULAK VERİR. ONU ÖZELLİKLERİYLE PEKİŞTİRİP RUHUNDA YER VERİR. ALDATILAN KADIN GÜZEL OLSUN AHLAKLI OLSUN DÜRÜST OLSUN NE FARKEDER Kİ. BU KARŞI TARAFIN ZAAFLIĞINA BAĞLI VE NEDEN ALDATTIĞINA HOŞ OLMAKTAN ANLATMAK İSTEDİĞİM BİR İNSAN NE KADAR GÜZEL OLURSA OLSUN ONU AYAKTA TUTAN TEK FARK SAĞLAM KARAKTERLİLİĞİ İLE ÖLÇÜLMESİ. HOŞ OLUP DA İÇİ BOŞ OLAN BİNLERCE İNSAN PROFİLİ VAR.
  5. adı geçen adresinize ulaşamıyorum
  6. Yoksulluk deyince içim burkuluyor. Adaletsiz olan dünyada keşke insanlar ellerindeki fazlalığı eğlencede, har vurup harman savuracağına olgun insan örneği gösterip tüm mertliğini sergileyebilselerdi. O zaman işte dünya dengeleri kurulur mutsuz olan insanların bir nebze de olsa yaralarına merhem olurdu. Biçare insanlar her dem karşımıza gelebilir. Psikolojik buhran altında olan bu insanlara yardım elini uzatmak mümkün olsaydı insanları topluma kazandırmak adına hayırlı işlere vesile olunurdu. Hele ki bu ağırlık altında yaşanan can kayıpları. Onlar için kurtuluş mu yoksa hayat mücadelisine yenik mi düşmektir asolan. Yoksulluğu yaşamış bir insan olarak nelerden geri kaldığımızı, nerden geldiğimizi, paranın kıymetini, idare etmenin yükümlülüğünü çok iyi anlıyoruz. Bir tarafta kırılan tabaklar savrulan dolarlar, diğer tarafta yoksullukla can çekişen bir kesim. Bu dünya kalıcı olmadığına göre kimse giderken yanında ziynet eşyası götürmediğine göre daha ne duruyorsunuz. Uzanan yardım ellerine bir mum da siz dikin. Göreceksiniz ki dünyanız daha aydınlık, daha ferah, daha içaçıcı. Aydınlık bir dünya için tüm insanlar elele, gönül gönüle, yürek yüreğe kenetlenmesi dileklerimle.
  7. valla bende şaştım bu işe herkes ağzı açık yorum yapacağını düşünürken bir de baktım her şey konu dışına çıkmış evet önemli olan bu zaten gülmeyi unutan yüzlere bir nebze neşe katabilmek bir anlık da olsa mutluluğu yakalayabilmek ruhumuzda güzel düşünceler uyandırabilmek.
  8. AŞK NERDE YAŞAR... Aşk tarihin tozlu sayfalarında mı... Günümüzde mi...Yoksa hayallerimizde mi... Aşk ,sevgi denen o tılsımlı şey nerde ve nasıl yaşar bilen var mı... Yüreklerde mi yoksa, Kaf dağında mı ...Kuş konmaz,kervan geçmez çöllerde mi... Yoksa barlarda, msn’ler de mi...Yada adı konmamış hayallerimizde mi... Belki de öldü ...Yüreğimizin o kuytu köşelerinde.Epey zamandır sesi soluğu çıkmıyor aşkın. Yalan da olsa biri bana çıkıp aşkın ölmediğini yaşadığını söylese.. Yalan da olsa... Yüreğimize aşkı ekelim yeniden ve her şeye rağmen.hayallerimizi sevgi süslesin ve Gündemimizin baş köşesine yeniden aşk otursun ve misafir olsun yeniden aşk yüreğimize. Aşk bir damla gözyaşında doğar. Bir kırmızı gülde yaşar. Ve bir sarı yaprak ta ölür. Bir eylül sabahında.. Yüreğimize ve hayallerimize aşk ve sevgi tomurcuklarını yeniden ekelim. Belki o zaman savaşlar azalır,açlıktan insanlar ölmez.Dünya daha yaşanılır bir yer olur. Açlığın yerine,kardeşçe bir paylaşım...Savaşın ve gözyaşının yerine barış ve özgürlük gelir... Aşk.: Uçan kuşta özgürlüğü. Akan suda sevgiyi. Afrikalı çocukta acıyı. Ve düşen sarı yaprakta ayrılığı. Yaşamaktır belki de. Bir sonbahar akşamında yeşilden sarıya,sarıdan griye dönen yaprak misali... İnsanda da aşk ve sevgi biterse o da sarıya ,sarıdan da griye ve nihayet gri toprağa döner. Aşkı yaşamak ve yaşatmak lazım yüreğimizde ve tüm benliğimizle... Ta ki sevdiklerimizin yanına gidinceye kadar...Orda çok uzak diyarlarda beklemekte bizi sevdiklerimiz. Ellerinde güller ve karanfillerle... ALINTI
  9. İLGİ VE ALAKA BOYUTLARININ DA BU KÖŞEDE YER ALDIĞINI GÖRÜYORUM
  10. İLGİNÇ BİLGİLERİN BÖYLESİNE YORUMLARA BAĞLANACAĞINI DÜŞÜNEMEZDİM. AMA BU BİR GÖRÜŞ AÇISI. HERKES İÇİN DÜŞÜNCE, ANLAMA, İDRAK BİÇİMİ FARKLI FARKLI. AMA BEN OLAYLARA DAHA CİDDİ BAKTIĞIM İÇİN BUNLARIN YÜZDE BİRLİK DİLİMİNİ BİLE DÜŞÜNEMEZDİM. GÖRÜŞ UFKUM AYDINLANDI. AMA HAYAT HAFİFE ALINACAK KADAR DA VURDUMDUYMAZ DEĞİL.
  11. Yoksulluk içinde neye güvenip de 50 milyar borç yapıyor. BİR TECRÜBE YAŞAMIŞ BU ONA DERS OLMALIYDI. MÜCADELE ETMEDEN EKMEK KAZANILMIYOR. AİLENİZDEN DURUMU İYİ OLAN BİRİ BANKADAN KREDİ ÇEKİP BORCUNU ÖDEYEBİLİR. AMA KAÇIMIZIN AİLESİ BÖYLE BİR FEDEKARLIK YAPAR BORÇ BU İNSANI BATAĞA SÜRÜKLÜYOR UMARIM SÖZEDİLEN PARAYI BULURSUNUZ. AMA BÖYLE MSJLARI HALKA İNANDIRMAK DA ZOR. DENİZ FENERİ GİBİ KURULUŞLARA BAŞVURUN DERİM. ONLAR YERİNDE İNCELEME YAPTIKTAN SONRA YARDIM ELİNİ UZATIRLAR.
  12. BU YAZIMA YORUM YAPAN YOK MU ARKADAŞLAR
  13. vardır sanırım birkaç yazısını da siteme taşıdım beğenirsin sanırım.
  14. Yüreğimdeki Manifesto İlknur İpek ________________________________________ İmkansız bekleyişlerin umudunu, yitik gemilerin rıhtımdaki düşünü yüklüyorum gözlerime. İçimin aynasına yansıyan hüzün, içimdeki denizin çığlığına kulak verip, martıları uçuruyor yüreğimden. Ben alacakaranlık. Ağlıyorum. ________________________________________ Hayatın içine bir türlü sığmayan ve telaşından sigaraya sarılan yorgun ellerimle ve nereye baksam hep karşımda duran kırgın çocukluğumla , uzak denizlerin sisli buğusuyla yazacağım. Kelimeler yetersiz. Korkuyorum. Tebdili kıyafet geziyorum zamanın içinde ve gitgide kendimi zamanın dışına alıyorum. Hayat insana hakettiğini hiçbir zaman vermez diyorlar. Susuyorum. Feryat gibi geçiyor içimden tenhalarda demlenen düşlerim. Arsızca dokunuyor tenime yalnızlığım. Yoruluyorum. İmkansız bekleyişlerin umudunu, yitik gemilerin rıhtımdaki düşünü yüklüyorum gözlerime. İçimin aynasına yansıyan hüzün, içimdeki denizin çığlığına kulak verip, martıları uçuruyor yüreğimden. Ben alacakaranlık. Ağlıyorum. Yaşamı pamuk ipliğine bağladığım yerden koparıyorum. Sesime karışmış tüm karanlıkları içime çekiyorum. Gittikçe azalıyor hayat ve ölüm çoğaltıyorum nefeslerimde. Yüreğimi avuçlarıma alıp zemheri soğuklardaki kuşatmalara teslim oluyorum. Ölüyorum. Kendi mutluluğumun peşinden adımlasam yaşamı, yaşamım olan hayatlar kopuyor içimden. Saklandığı yerden bir bir çıkıyor ayrılıklar , damarlarımdan özlemler sızıyor yüreğime. Bir sis düşüyor sevmelerime , birden en yakındakini uzağa düşürüyor mesafeler. Geçmişi kanatıp, boşluğa çentikler atıyorum. Her çentikte bir hiçi resmeder gibi sayrılı düşler çiziyorum tuvale. Bir ses “ sen ateşin düştüğü yersin” diyor bana. Yanıyorum.. Gelmeyin üstüme acı serzenişlerle, suçlamayın beni düşlerime öykülendiğim için, sil baştan dokunmayın yaralarıma. Kanıyorum. Ya hep ya hiç diyorsunuz. Hep siz, hiç ben. Hep ben, hiç siz olamıyorum...
  15. Yüreği Aşka Dipnot Dost İlknur İpek ________________________________________ Acının yüreğe sinişiydi sevgilerimiz. İçimizde yağmalanmış sevdaların,dostlukların izdüşümü,yüreğimizde eskidiğini sandıkça yenilenen bir acı taşıyorduk. İşte bu yüzden kısacık bir zaman diliminde sana dost demek ,seni tanımak hiç zor olmadı. Sende kaçışl ________________________________________ ÇİÇERO 'dost insanın ikinci kendisidir' derken ne güzel söylemiş. Fotokopiyle çoğaltılmış dostlukların yaşandığı günlerde , hayat süsü verilmiş bir intihar gibi yaşanırken sevgiler, sevmeyi bilen ve sevmeyi seven bir dostu yüreğimde bulmak güzeldi. Yıllarca yaşanmışlıkları taşıdığımız birçok insan içi boş sözcüklerle konuşurken. Kısacık bir yaşanmışlığı taşıdığım seninle içi boş sözcüklere anlamlar yükledim. Söz anlamıyla buluştu seninle. Dostlukta aşk gibiydi benim için nedensiz ,tanımsız bir sevgiydi. Hüznümüzde saklıydı hayata dair olmayan anlamlarımız. Acının yüreğe sinişiydi sevgilerimiz. İçimizde yağmalanmış sevdaların,dostlukların izdüşümü,yüreğimizde eskidiğini sandıkça yenilenen bir acı taşıyorduk. İşte bu yüzden kısacık bir zaman diliminde sana dost demek ,seni tanımak hiç zor olmadı. Sende kaçışlardan medet ummadan yollara düşen,uzaklara gitmeden,uzakları yakınlara hapsedebilen ,çağın çirkefliğinin etrafa yaydığı bitimsiz vurdumduymazlıklara aldırmadan hala sevmeyi bilerek ve sevmeyi severek rıhtımsız bir denizin yolcusuydun. Bedeninde simya değmemiş bir yürek, cebinde ütüsüz intihar sözleri , yankısına şiirler yazdığın sevgilerinle elbette kolay olmayacaktı yaşaman. Her şey de güzelleşen bir eksiklik taşıyacaktı zaman. Deşilmiş bir yara gibi kanayacaktı hayat. Yağmurlar buluşacaktı yüreğimizle. Virgüller istemeden dinleyecek, çizip göğü iki ucundan ve büküp üzerine kurallı cümlelerin, imlasız ve keskin ve dik çizgili bir harf gibi gidecektik sevgimiz kadar büyük olmamış sevgilerden. Ve ara cümlesi olmayacaktı bu gidişlerin. Böyle bir çizgiyle bölebilirdik biz kurallı cümleleri ve böyle bir gidiş yakışırdı bize kanatarak göğü ve yüreği. Ve herkes hayallerimizin tükenişine yoracaktı gidişlerimizi. Hayallerimizi vefasız yüreklerde unuttuğumuzu bilmeden. Uçuruma iten sözcüklerimizin yıkılası bir gemi gibi kıyıdan kıyıya uçtuğunu anlamadan yargılayacaklardı bizi. Kurallı olarak sustuk belki ama kurallı cümleleri bozan parantez içi bir çizgi gibi yaşadık. Sevgiyle ,hasretle ,yansımasına şiirler yazdığın sevgilerle kal.
  16. ANLAMADIM ANLAMASAN ÇOK DAHA İYİ

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.