Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

Önerilen İletiler

Gönderi tarihi:

Unutulmaz film Bronosetz Potyomkin'in (Potemkin Zirhlisi) unutulamaz yönetmeni, gelmis geçmis en büyük sinema kuramcilarindan biri olan Sergei Eisenstein, 23 Ocak 1898'de Riga'da dogdu. O öyle bir usta ki 1925 yilinda çektigi 'Potemkin Zirhlisi' adli filmi 1952'den beri 10 yilda bir yapilan 'Tüm Zamanlarin En Iyi Filmleri' listesine istisnasiz her seçimde giriyor. Genç nesil yönetmenleri onun filmleri ve kuramlari ile yetisiyor. Eisenstein, ünlü, yetenekli sinema sanatinda kendini tüm dünyaya kanitlamis yönetmenlerden biri. Simdi onun hayat hikayesini ögrenelim ve hepsi birbirinden degerli basyapitlarinin incelemesini yapalim.

 

Sergei Eisenstein, 1916 yilinda ailesiyle yaptigi Paris seyahatinde ilk kez sinemayla tanisti. 1908'de Riga'da Fransizca ve Ingilizce egitim veren bir okula baslayan Eisenstein, daha sonra Petersburg'a giderek mühendislik okuluna yazildi. Ama güzel sanatlara olan egilimi onun buradan ayrilmasini ve Güzel Sanatlar Akademisi'ne geçmesini sagladi. 1917'de patlak veren Sovyet Devrimi nedeniyle Kizil Ordu'ya katildi. 1920'de Proletkult Tiyatrosu'na dekor hazirlayici olarak girdi. Sinemaya 1923 yilinda "Glumov'un Günlügü" adli ilk kisa filmini çekerek fiilen ilk adimini atmis oldu.

 

Sergei Eisenstein, 1925'te "Potemkin Zirhlisi", 1929'da "Eski ile Yeni", 1938'de "Aleksandr Nevski", 1944'te "Korkunç Ivan" gibi sinema tarihine geçen klasiklesmis filmlerin yaraticisi ve sinemaya kurumsal temel kazandiran kitaplarin yazari olarak 11 Subat 1948'de Moskova'da öldü.

 

Eisenstein öldügünde elli yasindaydi. Yasadigi dönem yirminci yüzyilin ilk yarisina rastlar. Ve bu yillar tüm dünyada siyasal ayaklanmalarin, savaslarin, toplumsal ve sanatsal devrimlerin oldugu dönemdir. Eisenstein bu yüzyilin ilk yarisinin bütün siyasal, toplumsal, sanatsal serüvenlerinin çogunu fiilen yasadi; iki dünya savasinin yikinti ve acilarini gördü. Tarihin dönüm noktalarindan olan bir devrimin dogusuna tanik oldu; bunun dogum sancilarini çekti. Tomurcuklanan, yeseren, olgunlasan ya da kaybolup giden sanat akimlarini izledi; bazilarina dahil oldu.

 

Eisenstein tüm sanatçilar gibi çok yönlü birisiydi. Tiyatro ve sinema yönetmeni, ressam, karikatürist, yazar, kuramci, ögretmen. Üç yil mühendislik egitimi almis olmanin verdigi bilgi ve ilgiyle bilime, uygulamaya, matematige, çözümlemeye yatkindi. Tüm eserlerinde bu çok yönlülügü ve mantikliligi farketmemek mümkün degildir. Gereksiz ve amaçsiz hiçbir seye ne kisisel hayatinda, nede eserlerinde yer vermistir. Eisenstein resim, müzik, felsefe, tarih gibi çesitli konularin hepsi hakkinda bilgi sahibiydi. Henüz 20 yasindayken geleneksel sanat haricinde yeni birseyler yapma atesiyle yanip tutusuyordu. Sanatin gizemlerini ortaya çikararak, sanat ile bilimi sentezlemek istiyordu. Eisenstein, bu amacini gerçeklestirmek için eline geçen tüm firsatlari degerlendirerek okudu, inceledi, kafa yordu, ögrendi, uyguladi, yazdi, ögretti, kesfetti, herseyi arastirdi, merak etti. Sanatin kuramini ve uygulamasini bir arada yürütmeye çalisti. En çok sevdigi ve takdir ettigi kisi olan Leonardo da Vinci'nin yolundan yürüdü. Çünkü, bu Rönesens dahisini kendine prototip olarak almisti ve bir benzeri olmak istiyordu. Ve bence bunu büyük ölçüde de basardi. Geride biraktigi yayimlanmis yazilari, notlari, yarim kalmis kitaplari, filmleri, kisacasi tüm eserleri sinema sanati konusunda düsülebilecek handikaplardan, en gerçekçi çikis noktalarini gösteren ipuçlariyla doludur.

 

Eisenstein, sinemanin dogusundan itibaren yarim yüz yillik serüvenini gördü ve fiilen de yasadi. Sinemaya hem yaratici, hem kuramci, hem de egitimci olarak büyük katkilar sagladi. Bugüne kadar ki bütün sinema tarihinin belki de en büyük yapiti "Potemkin Zirhlisi", onun da en büyük eseridir.

 

Eisenstein'in çalismalari sinemanin tüm alanlarini (yaraticilik, kuramcilik, ögretim) kapsar. Eisenstein'a göre bunlar, birbirinden ayri degil, iç içe geçmis, doguslari birbirinden kaynaklanan etkinliklerdir. Eisenstein, bir film yapacagi zaman önce onun kuramsal özelliklerinin ne olacagini belirler, kuramini gelistirirken ise, bu kurami uygulama yollarini saptar. Henüz proje halindeki filmlerini, kuramlarini derslerinde gereç olarak kullanir. Derslerde ögrencileriyle birlikte hazirladigi mizansenler, projeler ileride yaratacagi filmlerinin temelini olusturur.

 

Anliyoruz ki kuram, Eisenstein'in tüm eserlerinin, filmlerinin ayrilmaz bir parçasidir. Eisenstein'in, 1964-1970 yillari arasinda yayimladigi "Alti Ciltte Seçme Yapitlar" adli büyük boyda, dört bine yakin sayfadan olusan kitabi, bazilari henüz yayimlanmayan kuramsal çalismalarinin üçte biridir. Buradan yola çikarak sinema dahisi yönetmenin çalismalarinin boyutu hakkinda bir fikir sahibi olabiliriz. Ne yazikki su an arsivlerde Eisenstein'in bütün çalismalarini içeren bir kitabi bulunmuyor. Eisenstein, 50 yil gibi kisa süren yasamini okadar yogun geçirdiki, kendi çalismalari ve dönemin arkasi kesilmeyen kargasalari yönetmenin böyle bir eser hazirlamasina firsat vermedi. Eisenstein, kisa süren yasamina veda ederken filmleri, film tasarilari ve kuramsal yapiti da ardinda yarim kaldi.

 

Yukarida belirttigim gibi sinemayla beraber büyüyen Eisenstein, 50 yillik hayatinda kendiyle beraber sinemaninda gelisimine tanik oldu, gözlemledi. Her yenilikle birlikte oda yeni kuramlar gelistirdi, asla yerinde saymadi. Çalismalari için düzeltmeler, eklemeler yapmaktan çekinmedi.

 

Evet Eisenstein nadir yetisen dahi sinemacilardan biridir. Ve iste yillar sonra yeni jenerasyon sinema gençleri onun yapitlarinin sinemaya kattigi degeri yücelterek, anisini yasatiyor. Eserlerine verdikleri deger ile Eisenstein'a saygisini gösteriyor.

 

FILMLERI

 

Grev: Bu filmde, isçi sinifinin tarihi ve Rusya'da yasanan devrim konu edilmistir. Grev, geleneksel öykülü bir film yapisinda degil, daha çok belgesel film yapisinda çekilmis. Çarlik döneminde yasanan bir grev olayini anlatiyor. Grev, yapisal olarak belgesel filmi andirsa da yönetmenin tutumu, anlatis tarzi ve üslubu farkli bir hava veriyor. Filmde çarpici kurgunun en iyi örneklerinden birini görüyoruz.

 

Potemkin Zirhlisi: Aslinda 'Bronozets Potyomkin' için söylenecek fazla birsey yok. Çünkü, bu filmi ifade edebilmek, hakkini vererek puanlamak, incelemek çok zor. Söylenebileceklerin basinda sunlar geliyor; her seyden önce alabildigine yalin, saglam kuruluslu, çok basarili bir yapit. Bu basarisi, oyunculugun bütün fazlaliklardan arindirilmis olmasindan, konunun birbirine bagli iki olaya dayanmasindan (zirhlidaki ayaklanma ve merdivenlerdeki kiyim) ve mükemmel isleyisten kaynaklaniyor.

 

Potemkin Zirhlisi, sessiz sinemada kurgunun dorugudur. Eisenstein, kurgunun sadece her hangi bir konunun düzgün, akilci, mantikli anlatma araci olmadigini göstermistir. Eisenstein, Grev filminde oldugu gibi bunda da çarpici kurguyu kullanmistir. Eisenstein, sinema tarihinde ilk kez sinema kahramani olarak kisiyi degil de halki kullanmistir. Eisenstein, bireyleri canlandiracak kisileri seçerken gösterdigi titizlikle, ikinci oyun ögesini yani 'tiplemeyi' sinemaya yerlestirmistir. Fazla söze ne hacet, 'Potemkin Zirhlisi' tek basina bir ekoldür.

 

Ekim: Eisenstein, filmlerinin en dikkat çekici özelligi olan kurguyu bu filmde gerçek amacinin yaninda düsünceleri, kavramlari anlatmada kullandi. Filmin görünen sahnelerinden yola çikarak, görünmeyen anlamlarin farkedilmesini sagladi. Çagrisim yapici kurguyu özellikle denedi ve Grev filmindeki anlik kurguyu gelistirerek, Ekim'de soyut kavramlarin anlatiminda kullandi.

 

Eski ile Yeni: Eisenstein, ilk kez olarak bu filminde güncel bir konuyu ele almistir. Kirsal bölge ve buradaki insanlarin sorunlarina deginmistir. Filmin ilk adı "Genel Çizgi"dir. Bu film yönetmenin sinemayi yönlendirmeye çalistigi filmlerden birisidir.

 

Yasasin Meksika - Bejin Batakligi: Eisenstein'in yarim kalan filmlerinden biridir. Filmin çekilen bölümlerinin görüntüleri çok iyidir.

 

Aleksandr Nevski: Yurtseverlik ve ulusal direnis filmin ana temasini olusturuyor. Eisenstein bu filmin yapisina yorumsal nitelikler katmistir. Aleksandr Nevski, deha yönetmenin bastan sona sesli çekilmis ilk yapitidir. Bu film ayni zamanda görsel bir sölendir. Aleksandr Nevski, görsel ve isitsel sanatlarin en ustaca kullanildigi film olarak ele alinir.

 

Korkunç Ivan: Film üç ana bölümden olusuyordu. Birinci bölüm; Korkunç Ivan, ikinci bölüm; Boyarlarin Düzeni; üçüncü bölüm ise çevrilememistir. Filmde ruhbilim incelemesine dogru bir yönelis söz konusudur. Zaman ve mekan bilinenden çok farklidir. Aleksandr Nevski'deki düsmanlarin saldirisina karsi ulusal direnis ve birlikte savasma olgusu, Ivan'da devlet kurma yoluna gider. Korkunç Ivan, Eisenstein'in sinemanin bütün sanatlarini ustaca kullandigi filmi olarak degerlendirilir.

 

Filmografi:

Ivan the Terrible, Part II (1946)

Ivan the Terrible, Part One (1943)

Alexander Nevsky (1938)

Que Viva Mexico (1930)

The General Line (1929)

Ten Days That Shook the World (1927)

October (1927)

The Battleship Potemkin (1925)

Strike (Toward the Dictatorship of the Proletariat) (1924)

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.