Sonucta gercekten hakli olan degil, guclu olan haklidir. Tarafsiz, onyargisiz bir sorgulama yapacak olursak dunyanin en tehlikeli, suc dosyasi en kabarik, ve en "terorist" ulkesi ABD'dir. Ancak ABD'ye karsi hemen hemen hic kimse sesini cikartamiyor. Neden? Cunku su anda dunyanin tek super gucu durumundalar. Dunya ekonomisini gayet planli ve akillica bir politikayla kontrol edebildiklerinden ve milli servetlerine servet kattiklarindan dolayi dunyanin en iyi donanimli, en teknolojik ordusuna sahipler.

 

Sonucta ekonomi askeri gucu getirdigi gibi, askeri guc de ekonomiyi getiriyor. Mesela bu son Irak savasi esitligin ikinci kismina iyi bir ornek. ABD sinirli bir askeri gucle Irak milli sinirlari icerisindeki butun petrol rezervlerine sahip oldu. Bu da gelecek birkac yil icersinde Amerikanin, ve kismen Ingilterenin, bu petrol kaynaklarini emerek ekonomilerini guclendirmeleri, ve yeni "Irak Savaslari" icin daha da ustun finansal ve askeri guc yaratmalari demektir.

 

Parasi olan ayrica diger ulkeleri de satin alabiliyor. Eger 3 oy daha "Evet" e kaymis olsaydi bizim ulke kaynaklarimiz da Amerikan kullanimi icin birkac milyar $'a satilmis olacakti. Savastan once operasyona karsi olan Fransa, Almanya gibi ulkelerin sirketleri de, simdi savastan sonra, -Irak'in yeniden insaasi ve petrolleri- pastasindan pay alabilmek icin kiyasiya yarisiyor.

 

Basta Suudi Arabistan ve Misir olmak uzere bircok Arap ulkesi Irak savasina karsi olduklarini soylediler. Ancak bugun Suudi yada Misir hava kuvvetlerini edvanterlerine bakacak olursaniz Amerikan jetleri, F-16 lar, AWACS lar gorursunuz. Ve akli sira bu Arap ulkelerinin bu Amerikan silahlarini bulundurmalarinin 1 numarali gerekcesi de yine Amerikan silahlari kullanan Israilden kendilerini korumak. Ha ha hah! Bizim icin de durum pek farkli degil tabi. Turk F-16 lari ile Yunan F-16 lari Ege'de kac kez birbirini dehdit ettiler? Bu tip kirli siyasi ve askeri Amerikan oyunlarina dunyanin her yerinden daha binlerce ornek verilebilir.

 

ABD savunma bakanligi, ve hatta baskanin ta kendisi, savastan once Irak' in elinde kitle imha silahlari oldugunu ve Saddam'in gerekirse bunlari kullanmaktan cekinmeyecegini soylediler. Peki bu kitle imha silahlari simdi nerede? Neden ABD medyasinda boylesine onemli bir soruyu soran TV, radyo kanallari bir elin parmaklari kadar az? Neden Yahudi basli CNN televizyonu daha 16-17 yasindaki Filistinli genclerin Israil tanklarina, askerlerine tas atmalarini terorist saldiri olarak defalarca ekranda gosterirken, o tanklarin, helikopterlerin yakip yiktigi evler, acikta birakilan yuzlerce aile, cocuk yasta katledilen canlar haber bile olmuyor?

 

Peki Amerika'nin plani nedir? Butun dunya'ya demokrasi, ozgurluk getirmek mi? Elbetteki hayir. Turkiye onlarca yildir ABD nin "stratejik ortagi" olan demokratik bir devlet. Peki ozgurluk var mi? Banka hortumyanlara, devlet icerisinde cete olusturanlara haric... Hayir yok!

 

Amerikalilar aptal midir ki kendi sirlarini, tekniklerini, sahip olduklari yuksek yasam standardini baska bir milletin buyuk rakamlarla yasamalarini, ogrenmelerini, uygulamalarini istesinler? Eger diger butun milletler onlar gibi davranirsa bu sekilde yasamalari mumkun olabilir mi? Elbette olamaz!

 

Vampir ancak baskasindan kan emdikce guclu ve saglikli kalabilir. Eger diger canli da vampire donusurse ikisi birden acliktan olecektir!

 

ABD emperyalist, yayilmaci, somurucu ve terorist bir ulkedir. Japonya'ya atom bombasi atip coluklu cocuklu herkesi, oradaki butun yasami bir saniyede silip supuren, Vietnamda, Kolombiada, Venezuellada, Irak ve ortadogunun diger yerleri de dahil dunyanin hemen hemen her noktasinda akan her kanda mutlaka parmaklari, bir cikarlari vardir.

 

Arap dunyasi da bizim dostumuz degildir. Basta Suriye ve Iran olmak uzere bircogu terorist orgutleri desteklemislerdir. Hatta Suriyede daha dune kadar kitaplarda, haritalarda Hatay sehrimiz onlara aitmis gibi gosteriliyordu. Suudiler radikal dincilere finansal yardimda tam bir hazine kapisidir.

 

Son olarak cok moralimi bozan, beni butun sistemden nefret ettiren Turkiyedeki F tipi hapisanelere deginmek istiyorum. Buralarda kendini milliyetci olarak cagiran, ancak Amerikali g*tler icin tuvalet kagidi gibi davranan bazi cevreler, ozel tim mensuplari, ve polisin bazi organlari insanlari diri diri yakmakta, iskence uygulamaktadir. Hapishanelerin amaci orada ceza cekmekte olan, ve belkide cokmus adalet sistemi yuzunden aslinda sucsuz olarak orda olan insanlara iskence etmek, onlari katletmek degildir. Hapishanelerin amaci bu bireyleri bir sure izole edip onlari yaptiklari hatalari bir daha yapmamalari konusunda egiterek tekrar yopluma saglikli bireyler olarak kazandirmaktir. F tipi hapisaneler, hucre sistemi, insan hak ve ozgurluklerine aykiridir. Lutfen toplum olarak bu konuya da daha hassas yaklasalim ve devletin bazi anti-halk kadrolarinin bu yaptirimlarini kabul etmeyelim.

 

Saygilar, sevgiler.

YuceL

Tesekürler.

Yaziniza tamamen katilmakla birlikte ekleyeceklerim de var.

 

SINIRSIZ SÖMÜRÜ diye bir sey olamaz. bu anlayisi sonuna dek götürürsek, pazar ekonomisi diye bir sey kalmaz, zira pazar ekonomisi kapitalizmin kendisidir.

 

Dünya son 20 yildan bu yana denge cabasina girmistir. Kolay olmayacagi icin savaslar da kacinilmaz. Kapitalist her ne kadar hirsli ise de, artik hepsi benim olsun anlayisi kapitalizme yaramamaktadir. Bunu farkettiler.

 

Pazar tükendi cünkü. Yeni sömürü alanlari yaratmak ise yaramiyor. Cünkü malini satacak pazari kalmadi kapitalistin. simdiden sonra yapmaya calistigi, kendi yarattifi feodalizmi yer yüzünden, savalari da göze alarak kaldirmayi amacliyor.

 

Dünya zenginligini yalnizca yeni pazarlar acmak icin genisletme cabasina girdiler bence. Arap dünyasi dün de sömürülüyordu. Afrika zaten kalp yetmezligi icinde cirpiniyor. Tüekiye ona keza, Anlatmak istedigim, dünya yoksullugu, gelisen otomasyon ve acimasiz sömürü ile AB ve ABD kapilarina dayanmistir.

 

Kapitalizm nefes almak istiyor. Bu nefes icin, arap dünyasinin daha nasil sömürürüm diye degil, arap dünyasini nasil pazar haline getiririm diye hesaplar yapmakta. Yoksa bunca kanli terör ve savaslari kimse göze almaz; zira tüm dünya zaten ellerindedir.

 

Emperyal ülkelerin bu yeni pazar arayisi cabasindan; Türkiyenin daha fazla yoksullasmasinin kimsenin isine gelmeyecegi de anlasilmaktadir. Hele b.o.dogu plani icin.

 

Cok kisa 1789 lara bakarsak; Üretim araclari son derece ilkel, büyük ve yoksul kasabalar, derbeylerin baskisinda milyonlarca yoksul köle insanlar. Tek hakim sinif kilise cevresi. Bilim ve palazlanmamis burjuva ise, tek düsman.

 

Bu arada burjuvazinin giderek yari mekanik üretim araclarini gelistirmesi gercegi de icmizi rahatlatmiyor.

 

Üretimden hic pay alamayan köle durumundaki yoksul köle insanlar, alim gücüne sahip degillerdi. Burjuvazi 1789 ihtilali ile,ürettigi mali satabilmek, kendine pazar yaratmak icin derebeyini yikip, para kazanip satin alan, bir deyisle köleyi iscilestirip,kendine pazar acan bir toplum yaratti.

 

Demokrasiyi de bu düsüncenin tepesine oturttular.

 

Günümüzde de olan biten benzerdir.

 

Gerci ortacag derebeyi karsimizda yok gibi görünse de, tahmin ediyorum, milli devletlerdir bu gün derebey yerini alan gücler.

 

Bu gün Abd ulus gibi karsimiza ciksa da, dünyanin dev firmalarinin birlesik ortak paylasimi bayrak bagliligini neredeyse asmak üzeredir.

 

Bence Abd artik zengin degildir. ABD li ve Ab li birlesik dev firmalar zengindir.

AB ülkeleri halklarinin da büyük bir hizla yoksullastigini her gün yapilan anketlerden görebiliriz. Kimsa mallarini satacak yer bulamiyor. Dünya kapitalizminin asil sorunu bu. Kaynak ve ülke sömürüsü kolay. Üretilen mali naaapcak? Kime satacak? Halklar hizla yoksullasiyor.

 

Bu günkü küresellesme denen cabayi, orta cag burjuvazisinin, idareyi bir alt sistemden (Kilise ve derebeyi) alisi gibi görüyorum.

 

Alt sistem ise, tipki derebeyi dönemi gibi, dinsel ögelerle yola cikan, asla degismek istemeyen milyonlarin, kapali sermayeli alim gücünden yoksun, milli devletlerdir.