Gönderi tarihi: 9 Aralık , 2005 19 yıl Şimdi uzak bir kenttesin Ve yağmur yağıyorsa, düşüyorsam yüreğine tane tane Gelirim, serilirim sular gibi kıyılarına Gelirim, karışırım martıların çığlıklarına Gelirim, sokulurum derin seher uykularına. Çok uzaklarda bir kadın Yüreğinin perdelerini sımsıkı kapatmıştı. Belki de bu perdelerden bunalmıştı Karanlığa alışan gözleri Yüreğinin kaynarında yanıyordu İçinde köpekbalıklarının boğulduğu Bir kızıldeniz saklıyordu. Kirpiklerinin kıyısında İlk damla ayrıldı buluttan Sonra ikincisi, üçüncüsü... Issız sokaklarda kırmızı kiremitlerden Toz yükseliyordu. Hangi kaçış uğultusunu dindirebilir içinizdeki mavi karlı ormanın? Hangi çınar dallarının kırıldığı yerden inlemez? Sonunda doğal yanı olmuşsa ömrünüzün O sağnaktan arda kalan. Sargılar sarabilir mi yaralarınızı, O liman, yürekte değilse eğer artık neye sığınır insan? Bir ırmağın sesini alıp Gitmek istiyorum sevdiğim hoşçakal. Bak; işte akşam oldu. Ve suskunsa tüm sokaklar camlardaysan şehir ışıklarında Gelirim, serilirim sular gibi kıyılarına Gelirim, karışırım martıların çığlıklarına Gelirim, sokulurum derin seher uykularına. Aydın ÖZTÜRK
Gönderi tarihi: 10 Aralık , 2005 19 yıl Yazar ZİFİR SAÇLARIN GİDERKEN HAZANDI BİR USUL YAĞMUR BIRAKTI ELİMİ O HÜZZAM ŞARKI ZİFİR SAÇLARINI SAVUR İÇİMDE KÜLLER HAVALANSIN YÜREK TUTUŞSUN BÖLSÜN SOLUĞUMU PASLI BİR BIÇAK HAYALİN İÇİMDE DÜŞÜN YORULSUN ÇOK UZAKLARDAN BİR TÜRKÜ GEÇİYORDU BİR ŞARKI KEMANLARIN TELLERİNİ ESKİTİYORDU Aydın Öztürk
Gönderi tarihi: 10 Aralık , 2005 19 yıl Haydi topla yüreğini Kaldırımlara dağılmış bakışlarını topla Takvimlerden söküp al, Hıçkırıklarından kalan ne varsa. Süpür yenilgilerini sağır yıllardan. Saklandığın ıssız mezarlardan doğrul artık. O insan ayazlarında üşümüş ellerini uzat, Bırak kemanlar titresin bu kasımda. Her gün yüreğini ipe çeken, Bir cellat gibi düşünmekten vazgeç artık. Haydi topla yüreğini. Umudun sızısı deliyeşildir. Sonbahara kanma, Her gazel giderken, Ömrünü yeni tomurcuklara bırakır. Aydın ÖZTÜRK
Gönderi tarihi: 31 Aralık , 2005 19 yıl YAĞMUR YÜREKLİM Son vapur da ayrıldı limandan Son tren içimi çizipte geçti Bir bir ışıkları söndü odaların Kapılar gözlerini uykulara kapadı Yarim, yağmur yüreklim Uyuyor musun... İçimde kırılıp kalır ağlayan sesin Susar yüreğimde yüzün, soluğun susar Sarınıp yarama gitsem, çare değil ki Yüreğimde yangın çıkar, bu şehir yanar Oy dilsizim, oy gülmezim, yağmur yüreklim Oy çiçek bakışlı yarim, rüzgarım benim Sensiz yaralıdır zaman, yıllar yaralı Sararır içimde hüznün, ömrüm sararır Belki kavuşamam sana, ölüm de gelir Bulutlara yazdım seni, yağmur yüreklim Oy dilsizim, oy gülmezim, yağmur yüreklim Oy çiçek bakışlı yarim, rüzgarım benim Aydın Öztürk
Gönderi tarihi: 1 Ocak , 2006 19 yıl Yazar GECEYİ SANA YAZDIM Geceyi sana yazdim, sizimi sana Tutundum kusen sesine, teline tutundum Caktim atesi sesime, atesi tenime Ayaydinlik sana yandim Gulen yuzune yandim Yanarim sana Sensizim, sana kostum iklimler boyu Uykular, yanan liman uykular haram Bir vapur gecer, dalgasinda savrulan ben Don yurek yurduma Gurbet tenime don Yanarim sana... Aydın ÖZTÜRK
Gönderi tarihi: 7 Şubat , 2006 19 yıl Bir şeyler oluyor... Bir şeyler oluyor... İsmini bir türlü koyamadığım, Ben farkındayım, Sen farkındasın, Bulutlar farkında... Garip bir hüzün Filizlendi yüreğimde.. Kara bir haber öncesinin, Sıkıntısı dolaşmakta Fikrimin kuytularında.. Bir yandan içim sızlamakta, Yokluğunun telaşıyla.. Bir şeyler oluyor... Öğrenmekten korktuğum, Soramadığım... İsmini bir türlü koyamadığım.. Bulutlar farkında.. Ben farkındayım...
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Hesabınız varsa, hesabınızla gönderi paylaşmak için şimdi oturum açın.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.