Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

Sweet November/Kasımda Aşk Başkadır


Tengeriin boşig

Önerilen İletiler

Sweet November/Kasımda Aşk Başkadır Hayatını Değiştirmek İçin Yalnızca Bir Aya İhtiyacı Vardı...

 

 

Filmi İzlemeyenler Okumasınlar...

 

 

Henüz Üniversite 2'deydim 6 sene önce ve 2001 yılıydı bu filmi izlediğimde.

Tabi başımda esen Kavak Yellerin verdiği o başı bulanıklığın etkisiyle gittiğimde bu filme,

Belki çok çok kaliteli bir film olmamasına rağmen ağlamaklı oluşumun elbette ki bir açıklaması vardı...

 

Hep sonunu bilmeden yaşadığınızda bir şeyleri acı çekersiniz ya hani?

İşte sonunu bildiğinz halde de acı çekebiliyor muşsunuz; bunu öğretiyor film birazda...

Ve bir de buna benzer bir deneyim başınıza geldiyse eğer;

"İnsan Neden Yaşar Sonunu Bile Bile?" sorusunun cevabı "Aşk ve Sevgi İçin" diye çakıveriyor kafanızda...

 

Keanu Reeves/Nelson Moss tek düze bir yaşama hapsolmuş hırslı bir reklamcıdır ve karizması, kariyeri yerindedir.

Charlize Theron/Sara Deewer ile yolları bizim burada Ehliyet Sınavı dediğimiz bir türlü Motorlu Taşıtlar Sınavında kesişir.

Ortak noktaları ise sınavın kötü geçmesidir.

 

Sara, belki de gerçek aşkı aradığı için ya da ihtiyacı olduğunu düşündüğü çekingen erkeklere yardım etmek için her ay bir erkekle aynı evi paylaşıyor.

Her ayın adını o erkeğe veriyor...

Eylük, Ekim, Kasım...

 

Sonunu bile bile...

Bir anlaşma bu:

Aşık olmak yok...

1 ay sonra her şey bitecek,

Ancak hiç bitmeyecekmiş gibi yaşanacak...

 

Sayın Admin'in "Y Tu Mama Tambien" adlı filmin yorumunda ortaya koyduğu

"Wasted Life" yaşam tarzını sürüyor birazcık,

Ancak bunu nedeni zaten ömrünün sonunun yaklaşması...

Aynen "Y Tu Mama Tambien" filmindeki "Ana Morelos" gibi...

İnsanın bir şeylerin son bulacağını bilmesinin,

İnsanı daha da cesaretlendirdiği kanısına vardım bu filmlerle...

Bir şeyleri yaşamaktan korkmuyorsunuz,

Çünkü artık yaşayacak pek bir şeyiniz kalmıyor zaten...

Artık başka bir şansınız olmayacak yani...

 

Hayatınız sona erecek te olsa,

Ya da sona ercek olan şeyler başka şeyler de olsa,

Artık o malum son gelene kadar sadece ve sadece güzel tatları deneyimlemek istiyor insan...

 

O yüzden hiç bitmeyecek gibi yaşamak güzel olsa gerek bir şeyleri...

Her nasıl ki bitecekte olsa...

 

Sara'nın belki de çok uzun süre işine yaramayacağı halde "Ehliyet" almak istemesi,

Hayatı hiç bitmeyecekmiş gibi yaşamak istemesinden kaynaklanıyor belki de...

 

Sara sınavdan sonra, umutsuzluğunu sezdiği Nelson'un peşine takılır

Ve onu yukarıdaki anlaşmayı yapmaya ikna eder...

 

Amacı Nelson'a hayata dair güzel şeylerin olduğunu göstermektir...

Yaşamaya değer şeylerin olduğunu...

 

Bu film beni çok etkilemişti o dönemde.

Başımda esen kavak yellerinin şiddetinden midir bilinmez,

Kendimi uzunca bir süre yardım meleği sanmıştım.

Romeo edasıyla herkesin ihtiyacının "Romantizm" olduğunu düşünmüştüm.

Vardı sanırım gerçekten ihtiyacı olanlar ama

Bir "Eğreti Gelin" havasıyla sürdüğü hayatı insanın,

Kendisi için pek verimli olmuyor aslında.

Hep bir yanı aç kalıyor...

Ve karşısına bir "November/Kasım" çıktığında, salıveriyor kendisini o aya...

İşte Sara'da böyle bir Halet-i Ruhiyeyle,

Biteceğini bile bile kapıldı Nelson'a...

 

"Zor Adam" denilenlere Aşkı öğreten cinste bir dilber oluyor Sara...

Ama bu sefer kendisi tadıyor artık bir şeyleri son deminde yaşamının,

Ve bir şeyler mutlaka son bulacakken...

 

Filmi izlerken kaptırıyorsunuz kendinizi ara ara,

Ve siz de inanıyorsunuz yaşanılanların hiç bitmeyeceğine...

 

Birbirine daima ait iki insanın yapabileceği şeyler:

Romantizm,

1 aylıkta olsa bir Aidiyet,

Şehvet,

Aşk ve Sevgi,

Cinsellik...

 

Nelson,

Bu anlaşma süresi içersinde bir çok şeyi farkeder hayatta...

Heyecanı,

Aşkı,

Sevgiyi...

 

Mesela bir çocuğun kayığına hile ile yarış kazandırıyor...

Küçük bir şey ama Saraseviyor bunu...

 

Bazen sınır tanımazlığı öğreniyor...

Bazen utanmazlığı;

Ki ilk defa bir kızla aynı banyoyu paylaşmaktadır...

Oyun oynayarak hem de...

 

Bağlanmayı...

Anlaşmadır ya yaptıkları?

Sara bir aylıkta olsa Nelson'a aittir,

Nelson bir aylıkta olsa Sara'ya aittir...

 

Kendisini işine ve kariyerine kaptırmış bir insanın,

Hayatında neleri kaçırdığını göstermektedir film...

 

Ancak film

"Başlangıcı Olan Herşeyin Mutlaka Bir Sonu Vardır" Matrix mantığıyla sona eriyor...

Zaten bir anlaşmaydı yaptıkları,

Ve Sara zaten kanserdir, ölecektir...

Devam etmeleri daha yıkıcı olacaktır.

 

İnsan düşünüyor;

Her şeyini bir kenarı bırakarak,

Karşındakini her şeyiyle kabul ederek

Evlenmeyi isteyecek kadar sevebilir mi insan?

Hem de bir ayda?

 

Nelson bunu yapıyor...

Varlığını temsil eden telefonunu ve saatini suya atıp,

Evlenme teklifini yapıveriyor...

Aylara ya da yıllara endekslemiyor...

 

Film bir açıdan da her şeyi tadında bırakabilmeyi öğretiyor sanki,

Ama insanın "Ulan keşke bir ömür sürse"

Diyebileceği tatlar yine de düşündürüyor...

 

Bir giyotin misali bitiveriyor sonra her şey filmde...

Sonbahar yapraklarının etrafı sardığı Kasım ayı sonunda,

Bir köprü üstünde ayrılmak istemezliğin esiriyken her ikiside,

Ayrılmak zorunda olmanın kaçınılmazlığı ile insanın için burkan sahnede;

"Kapa gözlerini, sonra aç"

Denildikten sonra sanki tekrar hayatına giriverecekmiş gibi

Ve bir de sanki hayatında zaten hiç yokmuş gibi iki karşıt duyguyu birden hissettiren

Ağlamaklı bir ayrılık sahnesi sarıyor insanı...

 

Nelson'a kalan sadece belki de uzun süren bir rüya

Ve birde gözlerine bağladığı, kızın şalı oluyor...

 

Sonra mı?

 

Nelson unuttu mu bilemem ama hayatının değiştiği kesin...

 

Yaşadığı bir ay insanın hayatını değiştirir mi?

Eğer yeterince sevebilirseniz, belki de bir hafta bile herşeyi mümkün kılar...

Değilse kaç ay olursa olsun, hiçbir şey mümkün değildir...

 

tatli.jpg

 

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • 4 hafta sonra...
İşte bu can alıcı sahne...

 

Bu da Film Müziği...

 

Bu da Film ile ilgili bir klip...

ben bu filmi biliyorum Tengeriin boşig ve izlerken nekadar salya sümük ağladığımı bir ben biliyoruım çok güzel aslında film 2 tarafada çok şey öğretiyor bundan eminim o ayrılık sahnesi çok acıklıydı..

hep karşı tarafın eksik yönlerini tamamlamaya çalışıyordu ve ben bu filmi 2 yıl önce izlemiştim kasım ayındada aşık olmuştum çok önemli benim için ama aşk çok ama çok acı .....

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

ben bu filmi biliyorum Tengeriin boşig ve izlerken nekadar salya sümük ağladığımı bir ben biliyoruım çok güzel aslında film 2 tarafada çok şey öğretiyor bundan eminim o ayrılık sahnesi çok acıklıydı..

hep karşı tarafın eksik yönlerini tamamlamaya çalışıyordu ve ben bu filmi 2 yıl önce izlemiştim kasım ayındada aşık olmuştum çok önemli benim için ama aşk çok ama çok acı .....

 

Hep öyle ama sonuçta...

Hep aynı tekerrürler yaaa...

Ne kötü...

 

Çok güzel bir film gerçektende...

 

Bir tek yorum yapan olarak size teşekkür ederim...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Hep öyle ama sonuçta...

Hep aynı tekerrürler yaaa...

Ne kötü...

 

Çok güzel bir film gerçektende...

 

Bir tek yorum yapan olarak size teşekkür ederim...

rica ederim doğru söylüyorsun hep aynı tekerrürler den ibaret hep az çok yaşayıp tanık olduğumuz durumlar acı çok acı aslına bakarsanız...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

rica ederim doğru söylüyorsun hep aynı tekerrürler den ibaret hep az çok yaşayıp tanık olduğumuz durumlar acı çok acı aslına bakarsanız...

 

Sen artık kendine geldin değil mi?

Bana ondan haber ver... ;)

 

Artık aynı tekerrürler acıtıyo mu canını,

Yoksa kendinin farkına vardın mı?

 

Biliyorsun...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Sen artık kendine geldin değil mi?

Bana ondan haber ver... ;)

 

Artık aynı tekerrürler acıtıyo mu canını,

Yoksa kendinin farkına vardın mı?

 

Biliyorsun...

geldim geldim çok teşekkür ederim :)

varmaya çalışıyorum hepsini yavaş yavaş dikkate almaya çılışıcam ....

zaman ,sabır ,cesaret

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

geldim geldim çok teşekkür ederim :)

varmaya çalışıyorum hepsini yavaş yavaş dikkate almaya çılışıcam ....

zaman ,sabır ,cesaret

 

Biliyosun değil mi?

 

Zehir de sensin...

Panzehir de...

 

Herşey çok daha güzel olacak merak etme hiç...

Emin ol yeter...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • 2 hafta sonra...

Keanu Reeves ve Charlize Theron bu ikili birbirne çok yakışıyor Şeytanın Avukatından sonra tekrar bir araya geldikleri film..

Of çok romantik bir filmdir kasımda aşk,hele insanın için burkan finali yokmu?kolay,kolay hafızalardan silinmez..

İlk önce saçma geliyor size bir kadının her ayını farklı bir erkeğe ayırması,hatta kızıyorsunuz bile ama zaman ilerledikçe aslında çapkınlık değil gerçek bir sevgiydi aradığı bunu fark ediyorsunuz ömrünün son demlerini yaşarken,ve yaşıyor hiç tahmin edemiyceği güzellikte üstelik....

Duygu selinde boğulmak isterseniz hele içinizde biraz romantizm varsa tam sizlik bir film kaçırmayın,birde sadece insan şu ikisi için izler filmi yaaa....

Ben Göl Evini izlediğim zamanda keşke Sandra Bullock yerine Charlize Theron oynasaydı demiştim...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.