Zıplanacak içerik

Featured Replies

Gönderi tarihi:

ULUS’TAKİ PATLAMA, PKK VE DTP ÜZERİNE!..

 

 

Ankara’nın Ulus semtinde canlı bomba Güven Akkuş isimli TTK militanı (PKK tarafından Mart 2007 tarihinde oluşturulan ‘Kürdistan İntikam Timleri’ isimli silahlı paravan grup) tarafından gerçekleştirilen insanlık dışı eylemin yankıları sürüyor.

 

Ulus’taki insanlık dışı eylemi PKK üstlenmemekle taktiksel bir tutum geliştiriyor, ama masum insanları hedef alan canlı bomba eyleminin PKK’nın işi olduğu ve “göstere göstere geldiği” yolunda çok güçlü deliller var. Fakat “ilk akla gelen değildir” mantığıyla hareket edenler, olayın ardında başka güçler arıyorlar. Diyelim ki “derin devlet” yaptı. Peki neden? Kuzey Irak’a operasyon yapmayı iyice meşrulaştırmak.

 

Bu gerekçe yeterince güçlü değil. Türk ordusunun Kuzey Irak’a girmesinin maddi şartları yıllardır mevcut; fazladan Ankara’da masum sivillerin ölmesi gerekmiyor.

 

Tüm oklar PKK’yı işaret ediyor. Aslında, PKK’nın kirli tarihine şöyle bir bakmak yetiyor. Bilindiği gibi PKK, Ulus’taki saldırıyla hiçbir ilgileri olmadığını açıkladı. Ancak bu tek başına yeterli değil. Çünkü PKK sözüne güvenilecek bir örgüt değil. Örneğin “Kürdistan Özgürlük Şahinleri” tarafından gerçekleştirilen her eylemin ardından da benzer açıklamalar yapmıştı.

 

Nitekim PKK bildirisinde, “şimdiye kadar hiçbir sivil hedefe yönelik eylememiz olmadığı gibi bundan sonra da olmayacaktır” deniyor. Halbuki PKK tarihi, hem kırsal alanda, hem büyük şehirler ve turistik bölgelerde nice masum sivilin katledilmesi örnekleriyle doludur.

 

Bununla birlikte PKK tarihinde, örgütün merkezi denetimi dışında gerçekleşmiş olma ihtimali bulunan çok kritik eylemler de var. Örneğin Turgut Özal’ın cumhurbaşkanı olduğu tarihteki PKK ateşkesi, Elazığ-Bingöl Karayolu’nda terhis olmuş 33 erin katledilmesiyle bozulmuştu. Ulus katliamı da, benzer bir şekilde PKK içi çekişmelerin ürünü olabilir. Son seçenekse PKK’nın, bilerek veya bilmeyerek, yerli veya yabancı bazı odaklar tarafından bu eyleme sevk edilmiş olmasıdır.

 

Ancak PKK’nın belli bir strateji dahilinde bu eylemi gerçekleştirmiş olması en kuvvetli ihtimaldir. Çünkü örgüt aylardır “devlet bizimle masaya oturmuyor” diye öfkelenerek “ateşkes”ini bitireceği yolunda şantaj yapıyor. Abdullah Öcalan İmralı’dan benzer mesajlar veriyor. PKK’nın taşeron örgütü Kürdistan Özgürlük Şahinleri’nin elinde tonlarca A-4 patlayıcısı olduğu ve büyük şehirlerle turistik bölgelerde sivillere yönelik yeni eylemler planladığı biliniyor.

 

Peki PKK neden böyle bir eyleme başvurmuş olabilir? Öncelikle terörü temel aldığı için; Kuzey Irak’a yönelik bir operasyonu, “siz yaparsanız biz de böyle cevap veririz” diye engellemek için; Tabii ki devletin kendisini muhatap almasını sağlamak için.

 

Nitekim eylemin, PKK’nın silahlı kanadının (HPG) başında yer alan Bahoz Erdal kod adlı Suriyeli Fehman Hüseyin tarafından oluşturulan TAK (Kürdistan Özgürlük Şahinleri) benzeri bir paravan örgüt olan “TTK” (Timen Tolhildana Kürdistan-Kürdistan İntikam Timleri) tarafından gerçekleştirildiği ortaya çıktı.

 

Abdullah Öcalan’ın sağlık koşullarını bahane ederek tehditler savuran ve şehirlerdeki kanlı eylemlerini TAK (Kürdistan Özgürlük Şahinleri) isimli silahlı uzantısı aracılığıyla gerçekleştiren PKK’nın, TAK ile organik bağının açığa çıkması nedeniyle, Ulus’taki insanlık dışı eylemi TTK aracılığıyla gerçekleştirdiği belirlendi. Kendilerini “Kürdistan İntikam Timleri” (TTK) olarak isimlendiren PKK’nın TAK benzeri paravan örgütü tarafından, eylemin hemen ardından yayınlanan “Basına ve Kamuoyuna” başlıklı basın açıklamasında, (24 Mayıs 2007) Ankara’nın Ulus semtinde gerçekleştirilen insanlık dışı eylemin TTK militanı Güven Akkuş tarafından gerçekleştirildiği ve eylemin TTK tarafından üstlenildiği açıkça ortaya konularak; “22 Mart 2007 tarihinde kurulan örgütümüz (TTK), bu eylemi Güven Akkuş isimli militanımız aracılığıyla, Abdullah Öcalan’ın cezaevi ve sağlık koşullarının düzeltilmemesi nedeniyle gerçekleştirmiştir. Bu eylem ilk eylemimizdir. Eylemlerimizin arkası kesilmeyecektir” denildi.

 

Ulus’taki kanlı eylemin hemen sonrasında Bahoz Erdal kod adlı Fehman Hüseyin imzasıyla örgüt kadrolarına yönelik yayınlanan bildiride de; “Eylemi TTK üstlenmiştir. TTK’nın ilk eylemidir. Eylemin amacı, Kürt Önderinin zehirlenmesidir” denilirken, örgüt kadrolarının kendi aralarında yaptıkları görüşmelerde birbirlerini tebrik ettikleri ve sevinç çığlıkları attıkları kaydedildi. Ancak TAK tarafından gerçekleştirilen her eylem sonrasında olduğu gibi, bu defa da PKK yöneticilerinin; “TAK-TTK ile PKK’nın ilgisi yoktur. TAK’ı, TTK’yı biz de eleştiriyoruz” diyerek, masum rolünü oynamaya devam ediyor.

 

Bu bombalı saldırı bir kör terör’dür. Kör terörün amacı panik, siyasi kaos yaratmak ve demokratik düzeni kesintiye uğratmaktır. Kürt sorunu ya da Güneydoğu sorununun çözümüne hizmet etmez. Aksine çözüm için ortaya konabilecek açılımların konuşulmasını engeller. Kör teröre kimlik ayrımı yapmadan, toplu bir dayanışma ile karşı çıkmalıyız. İspanya’da örneğini gördüğümüz protestolar Türkiye’de de yapılmalı. Bunun öncüsü de sivil toplum örgütleri olmalı. Tek amaç olarak, masum insanları hedef alan kör terörü lanetlemekte birleşmeli.

 

Öncelikle şunu söylemeliyim; terörle hiçbir siyasal amaca ulaşmak mümkün değildir, mümkün olmamıştır, olmayacaktır. Yapılması gereken terör karşısında paniklememektir. Çünkü kör terörün amacı, panik ortamı yaratarak siyasal kaos yaratmak ve demokratik düzeni kesintiye uğratmaktır. Terörle mücadelenin en etkili aracı demokratik düzeni devam ettirmektir. İnsan hakları, hukukun üstünlüğü ile demokratik yapıyı güçlendirmek ve demokrasiyi sürdürmektir.

 

Türkiye’de bu konuda herkese görev düşmekte, ama özellikle DTP’ye tarihi bir görev düşmektedir. DTP, bu olayı kınamanın ötesine geçerek, terör konusunda kararlı bir duruşu kitlesel olarak ortaya koymalıdır. Bu bir anlamda onlar için de bir inandırıcılık sorunudur. Bu yüzden bağımsız adaylarla seçime girecek DTP’nin aday seçimi ve adayları, onların ulusal bir parti olup olmayacaklarının bir turnusol kağıdı olacaktır. Çünkü ulusal bir parti olmak, sadece etnik kültürel talepler değil, tüm halkın ortak taleplerine, ortak sorunlarına sahip çıkmak ve bunun siyasetini yapabilmektir. DTP’nin, sorunların demokratik sistem içinde çözüleceğine inanan yeni kadrolarla kendilerini güçlendirmeleri gerekmektedir.

 

Nail Amudi

Nail Amudi

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Hesabınız varsa, hesabınızla gönderi paylaşmak için ŞİMDİ OTURUM AÇIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.