Gönderi tarihi: 30 Mayıs , 2007 18 yıl PKK’DA LİDERLİK/RANT KAVGASINDA SON DURAK: ULUS!.. ANKARA’DAKİ İNSANLIK DIŞI PATLAMANIN FAİLİ PKK’NIN PARAVAN ÖRGÜTÜ: “TTK” PKK’da Murat Karayılan ve Fehman Hüseyin arasında yaşanan liderlik ve rant kavgasında son durak; Ankara’nın Ulus semtindeki Anafartalar Çarşısı önündeki otobüs durakları. Sonuç; birbirinden hüzünlü, trajik hayat hikayeleri bulunan masum insanların ölümü ve yaralanması… Mevsimsel ve taktik gereği 1 Eylül 2006 tarihinden itibaren “ateşkes” kararı alan ve bu kararın milletvekili genel seçimleri sonrasına kadar uzatılması yönünde görüş açıklayan Murat Karayılan’a, Şemdin Sakık tarzı bir yaklaşımla önemli bir darbe daha mı?.. PKK’nın Kuzey Irak’taki son Genel Kurul toplantısı sonrasında harekete geçen ve örgütün silahlı kanadının yöneticilerine yönelik tasfiye hazırlığında olan Murat Karayılan’a karşı bir komplo daha mı?.. Ankara’nın Ulus semtinde gerçekleştirilen insanlık dışı eylemin, PKK’nın silahlı kanadının (HPG) başında yer alan Bahoz Erdal kod adlı Suriyeli Fehman Hüseyin tarafından oluşturulan TAK (Kürdistan Özgürlük Şahinleri) benzeri bir paravan örgüt olan “TTK” (Timen Tolhildana Kürdistan-Kürdistan İntikam Timleri) tarafından gerçekleştirildiği ortaya çıktı. Abdullah Öcalan’ın sağlık ve cezaevi koşullarını bahane ederek tehditler savuran ve şehirlerdeki kanlı eylemlerini TAK (Kürdistan Özgürlük Şahinleri) isimli silahlı uzantısı aracılığıyla gerçekleştiren PKK’nın, TAK ile organik bağının açığa çıkması nedeniyle, Ulus’taki insanlık dışı eylemi TTK aracılığıyla gerçekleştirdiği belirlendi. Kör terörün kurbanları arasında yabancı uyruklu şahısların da yer alması nedeniyle, “terörist” kimliğini gizlemeye çalışan ve uluslararası toplumun tepkisinden çekinen PKK, kanlı eylemi üstlenmemişti. Almanya’daki dostlarımdan dün akşam bilgisayarıma düşen bir basın açıklaması, PKK yalanını tüm çıplaklığıyla ortaya koydu. Kendilerini “Kürdistan İntikam Timleri” (TTK) olarak isimlendiren PKK’nın TAK benzeri paravan örgütü tarafından, eylemin hemen ardından 24 Mayıs 2007 tarihinde yayınlanan “Basına ve Kamuoyuna” başlıklı basın açıklamasında, Ankara’nın Ulus semtinde gerçekleştirilen insanlık dışı eylemin TTK militanı Güven Akkuş tarafından gerçekleştirildiği ve eylemin TTK tarafından üstlenildiği açıkça ortaya konularak, şöyle deniliyor; “22 Mart 2007 tarihinde kurulan örgütümüz (TTK), bu eylemi Güven Akkuş isimli militanımız aracılığıyla, Abdullah Öcalan’ın cezaevi ve sağlık koşullarının düzeltilmemesi nedeniyle gerçekleştirmiştir. Bu eylem ilk eylemimizdir. Eylemlerimizin arkası kesilmeyecektir.” (Bildirinin orijinali elimde mevcuttur. Ancak eylemde ölen masum insanların ruhlarına saygımdan ve PKK’nın kanlı propagandasına alet olmamak için sadece eylemin üstlenildiği cümleleri sizlerle paylaşıyorum.) Nitekim, Irak’taki yerel kaynaklara göre, Ulus’taki kanlı eylemin hemen sonrasında Bahoz Erdal kod adlı Fehman Hüseyin imzasıyla örgüt kadrolarına yönelik yayınlanan bildiride; “Eylemi TTK üstlenmiştir. TTK’nın ilk eylemidir. Eylemin amacı, Kürt Önderinin zehirlenmesidir” denilirken, örgüt kadrolarının kendi aralarında yaptıkları görüşmelerde birbirlerini tebrik ettikleri ve sevinç çığlıkları attıkları kaydedildi. Ancak TAK tarafından gerçekleştirilen her eylem sonrasında olduğu gibi, bu defa da PKK yöneticilerinin; “TAK-TTK ile PKK’nın ilgisi yoktur. TAK’ı, TTK’yı biz de eleştiriyoruz” diyerek, masum rolünü oynamaya devam edecekleri anlaşılmıştır. “PKK-TAK” örneğinde olduğu gibi, “PKK ile TTK’nın aynı olduğu” gerçeği somut bir şekilde üç ay öncesinde, 21 Mart 2007 tarihinde kamuoyuna yansımıştı. Bahoz Erdal kod Fehman Hüseyin tarafından TAK ve “Apo’nun Fedaileri” ile birlikte Mart 2007’de kurulan TTK’nın imzasıyla yayınlanan “Basına ve Kamuoyuna” başlıklı basın açıklamasında şöyle deniliyordu: “…Önderimizin zehirlenmesine karşı sessiz kalınmayacaktır. Kürdistan İntikam Timleri (TTK) olarak bizler, önümüze koyduğumuz intikam hedefiyle katliamcılara yaşama şansı bırakmayacağız. Bunun için kurulmuş bir intikam gücüyüz.” (Bu bildirinin de metni elimde mevcuttur.) Bildiride dikkatimi çeken cümle: “TTK, katliamcılara yaşama şansı bırakmayacak…” Damatlık almak için Anafartalar Çarşısı’nda alışveriş yapan genç, 7 çocuğuna ekmek parası götürmek için sokaklarda dolaşan gariban seyyar köfteci, ailesinin geçimini sağlayan tezgahtar mı “katliamcı” oluyor?... Kürt gençlerinin kanları üzerine siyaset yapanlar, çocuklarının yaşayıp yaşamadığını soran anneleri babaları dövdürenler, hem tecavüz edip hem de hamile kaldı diye öldürenler, ne kadar kazandığını sormadan ne kadar vereceğini söyleyenler, “nasılsa hastalığın ölümcül” diye kandırıp, canlı bomba olarak masum insanları öldürmek için gönderenler, gerçeklere isyan edenleri “kayadan düştü”, “kaza kurşunu”, “selde boğuldu”, “yıldırım çarptı”, “psikolojik bunalımdaydı” diye katledenler, daha sonra bunları “kahraman”(!) ilan edip anıt mezar yaptıranlar, çocukların servisine bomba koyanlar, belediye otobüslerini yakanlar, yolcu minibüslerini, trenlerini bombalayanlar, dağdaki çobanları kaçırıp öldürenler, okulları yakanlar, din adamlarını, öğretmenleri kurşunlayanlar… Bomba patlatarak terör yapmak, öyle fazla eğitim gerektirmiyor, malzeme tedariki de çok zor değil! Londra olayında gördük, jöleden bile patlayıcı yapılabiliyormuş! PKK bir yandan dağlarda gerilla usulleriyle eğitilmiş terör unsurlarına eylem yaptırırken, öbür taraftan TAK-TTK diye organize ettiği, ancak uluslararası kamuoyunun tepkisinden çekindiği için sahiplenmediği, hatta reddettiği eylemlerle şehirlerde patlattığı bombalarla, insan öldürüyor, turizmi baltalayarak insanların ekmeğiyle oynuyor. Peki nereye varır bu? Türkiye yılgınlığa kapılıp onların istediği gibi terör örgütünü "muhatap" alarak masaya mı oturur? Beklentileri bu ama, asla! Bunu hiçbir devlet düşünemeyeceği gibi, hiçbir demokratik ülkede hükümetten de böyle bir şey beklenemez. Demokratik açılımlar, ancak terör tehdidi ortadan kalktığında söz konusu olabilir. Türkiye'deki reformlar da terör durduğu zaman yapıldı zaten. Terör ve gerilim tırmanmaya devam ederse, kabaran duygular bir arada yaşamayı zorlaştırır. PKK yayınları kan kokuyor! "Türkiye'yi cehenneme çevirmek"ten bahsedecek kadar gözleri dönmüş! Bu çılgınlık yayılırsa, bu terör eylemleri daha da tırmandırılırsa "bir arada yaşamak" gerçekten dinamitlenmiş olur! Bu kadar iç içe geçmiş insanların ayrılmasının nasıl bir felaket olacağını anlamak için Ben Kingsley'in muhteşem "Gandhi" filmini bir izleyin: Başta Gandhi gibi bir "Mahatma", yani "Büyük Ruh" olduğu halde, Müslümanlarla Hinduların ayrılıp iki devlet kurmaları sırasında patlak veren iç savaşın faturası 4 milyon ölü ve yıllarca altından kalkılamayan büyük bir harabiyettir! Türkiye'de "bir arada yaşama" ruhunu terör tahrip ederse, bu herkese felaketler getirir! Bundan en çok da PKK-TTK-TAK ve sempatizanları çekinmelidir! Türkiye’de yaşayan sağduyu sahibi herkes şunu unutmamalı: Binlerce yıldır birlikte yaşama iradesini göstermeyi başaranlar, bu defa da başaracaktır… Nail Amudi Nail Amudi
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Hesabınız varsa, hesabınızla gönderi paylaşmak için ŞİMDİ OTURUM AÇIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.