Gönderi tarihi: 26 Mayıs , 2007 18 yıl Bu ulusal (!) basın ve bu ulusal(!) basının mensupları, Türkiye'yi SSCB'nin sömürgesi yapmak için çırpınmış, bunun için Türk çocuklarının kanını dökmekten çekinmemiş komünist sokak teröristlerinin, güler yüzlü bir eda takınıp, ***** insanımıza sevimli görünmeye çalışarak, insanımızı etkisizleştirmeye, tepkisizleştirmeye ve milli refkleslerini köreltmeye çalışan elleri kalem tutan sürümleridir. 12 Eylül İhtilali'nden sonra bunların çoğu Türkiye'yi terk etmişlerdir. Fakat Özal döneminden sonra bunlar, birer birer ülkeye dönerek basın gücünü komple ellerine geçirmişlerdir. Bugün Atatürk yaşamış olsaydı, bunların topu ya sallandırılırdı ya da vatandaşlıktan çıkarılırdı. Bunların demokrasi anlayışı, Türklüğe zarar veren her konuyu kapsamaktadır. Terörden tutun, Türkiye'ye ve Türklüğe zararlı kim ve hangi düşünce varsa, bu mütareke basınının "demokrasi" sınırları içerisinde yer alır. Bu, dünün kızıl, bugünün ise liboş ve satılmış basını, milli ve manevi değerleri birer saçmalık olarak değerlendirdikleri için, bilhassa özel televizyonlar döneminin başlamasıyla birlikte; Türklüğe, Türk aile yapısına, kültürüne, töresine kısaca Türk'e dair kutsal ve önemli olan ne varsa, onları yıkıma uğratma amaçlı yayınlara ağırlık vermeye başladılar. Çünkü bu basın ve bu basının mensupları, Türklüğü yok etmeye, Türkleri Orta Asya'ya sürmeye yeminli olan dış güçlerin kalemlerini ve haysiyetlerini satın aldıkları, yerli işbirlikçileridir. Bunlar fikir özgürlüğünü ancak kendi çıkarları doğrultusunda savunurlar. Bir pekakalı terörist bunların yayın organlarında, "insaniyet" maskesi ardında Türklük ve Türkiye düşmanlığı yapabilir ve bu basın mensuplarının hiçbirisi bundan rahatsızlık duymazlar. Ama Türklüğe, Türkiye'ye, Atatürk'e, laik cumhuriyete, Türk Silahlı Kuvvetleri'ne kısaca Türk'ün dokunulamaz tüm kutsal değerlerine düşmanlık eden kansızlara düşman olan ve bu hoşgörülü, iyi niyetli, namuslu ulu milleti uyandırmaktan başka bir gayesi olmayan biz Türkçülere sıra geldiğinde, bu gibilerin düşünce özgürlüğünün sınırları birden daralır. Buradan, yıllarca bu milletin ve ülkenin mahvedilmesine çanak tutan basına sesleniyorum. Fikirlerinize, altyapınıza güveniyor ve korkmuyorsanız, yayın organlarınızda biz Türkçülere de yer verin. Yer verin ki; millet gerçekleri, sahte güler yüzlü yılanları ve gerçekte üstün, özel, namuslu ve iyi niyetli olan insanları görsün. Her zaman sözde karşı çıktığınız "sansür" kavramının biz Türkçülere uygulanmasını istemeniz, sizlerin iki yüzlülüğünü ve birer nalıncı keseri olduğunuzu gözler önüne sermeye yetmektedir. Hadi bugün, yayın organlarınızda, Türklüğün ve Türkiye'nin aleyhine olan konulara yer vermeyi bırakmaya var mısınız? Var olmadığınızı biz çok iyi biliyoruz. O yüzden bizler olmasa da, yeni kuşaklar, artan bir ivmeyle ırkçı olarak yetişmeye devam edeceklerdir. O sığ beyinlerinizi biraz zorlayın, Kuvayi Milliye hareketi İnternet'te değil, dağlarda vücut bulmuştur. Sizin için hayırlı olanı bizlerin İnternet'te kalmasıdır. ************* Sözün özü; Ya siz ulusallaşacaksınız ya da sizi bir gün, birileri ulusallaştıracaktır.. ULU TANRI TÜRK'Ü KORUR..
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Hesabınız varsa, hesabınızla gönderi paylaşmak için ŞİMDİ OTURUM AÇIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.